19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 1988 KÜLTÜRYAŞAM P İ K N Î K PİYALEMADRA BUBANE? 8JR İP?? VA CJA... CUMHURİYET/5 Süreyya Duru'nun ölümü, Yeşilçam'da önemli bir boşluk bıraktı Sinemanın hoşgörülü yıırttaşı Süreyya Duru'yla baskt dönemlerinde yapıığımız fılmler sansürce sürekli engellendi Ekonomik yıkıma götüren bu kara saldınlan, nasıl onurlu bir dirençle, ödün vermeden karşıladığmı unutamanu Yeşilçam'daki bütün iieri atıhmlarda, Süreyya Duru imzası vardır. VEDAT TÜRKAIİ Mezannın başındaki konuşmamda şöyle dedim Süreyya Duru için: "Ben bir dostuma, sinema bir yönetmenini, Turk toplumn pırianta yiirekli bir yurttaşını yitirdi." Onu oldukça yakjndan tanıyan BeIdr YUdız, yurttaşlığı konusundaki yargıma da yurekten katıldığıru söyledi. Süreyyya Duıu'yu tanıyıp da bu yargıyı paylaşmayacak kimsenin bulunacağını pek düşunemiyorum. Uzun yıllar birlikte olduk, sözü edilen çoğu filmlerinde çahştık Süreyya Duru ile. Bir bakıma çok kolay, bir bakıma güç işti benim için onunla çalışmak. Bana bırakıyordu, gönlümce kurup, yazjyordum senaryoyu. Güçlük ondan sonra başlıyordu. Onun bir ön katkısı olmadan yazdıklanmı tek tek anlatmak, benimsetmek, gıderek çekebileceği düzeyde özümsetmek aylar süren bir sonın oluyordu bazı. \aptığımız filmlerin çoğu toplumsal ıçerikliydi. Dunya görüşumüz, sınıfsal konumumuz, olaylara bakışımız birbirinden o kadar aynydı ki ortak bir yan bulup birleşmek uzun çabalar gerektiriyordu. Sonuçlar da hiçbir gfln tam doyura getirmedi bana. Senaristle yönetmenin celişkisini büenler bunu bir bakıma doğal sayarlar. Bizimkisi bunun ötesindeydi denebilir. Süreyya Duru'nun fümografisinde özel yeri olan iki film, "Bedrana" ile "Kara Çarşaflı Getin" sinemamız için de olaydır kuşkusuz. İki film de festivallerde başanlar kazandı. Hele HIZLI GAZETECİ SECDET ŞE.X l L ' flAHKh. «E SflRKEMÜ Süreyya Duru'yu, ataerkil, görkemli görünümu içınde, dunyaya, çevresme dengelı, hoşgörülü bir duyariılıHa bakan bu ilenye dönük sınemacıyı değerbıiır kışıler tep sevgıyte. saygıyla anacaldar (Fotoöral: Lale Füoğlu) "Bedrana"nın aldığı CIDALC Ödülü önemsenmeyecek bir olgu değildir. Sınıfsal ideolojik konumu belli Malkoç dizüeri üreten Ifeşilçam estetiğine yıllar yılı koşullanmış bir kişinin bu başansı nasıl açıklanmalıdır? Güneydoğu insanının acılannı böylesine bir duyarlıkla duyurabilmek gücünu nerden alıyordu Süreyya Duru? Salt Bekir Yüdız öykülerinden, Vedat Türkali senaryolanndan mı kaynaklanıyordu bu? Kesin biçimde, içtenlikle söyleyeyım ki hayır... Kaynağın ne denli payı olsa da salt "sokma aJnT'la sinema yapılamaz öykücü, senaryocu bizlerin katkımız, çabamız kadar, kuşkusuz en az o kadar yurltaş Süreyya Duru'nun, ülkesinin insanına toplumsal sorumlulukla bakan, sevecen, sıcak yureklı kişiliğinden güç kazanmış, belki de asıl gucttnü oradan almıştır bu filmler. Yeniliklere açık, gerçekten alçakgönüllü, hoşgörülü yaklaşımı onu tamyanlann sevgisiyle birlikte çok şey kazandınyordu Süreyya Duru'ya. Içten içe bırikimlere dayalı bir gelişme, olgunlasma sürecinde vardığı aşamalar, bdki hernen açık seçik görülmüyor, ancak bir davranışı, beklenmedik bir çıkışıyla sevindirerek ele veriyordu kendini! Acı tatlı hiçbir eleştirime, takılmama kızdığını, ters tepki gösterdiğini anunsamıyorum. Saldınyı bile kızgınlıkla değil her koşulda yardıması olan sağduyusuyia karşılamayı biliyordu. Bitip tükenmeyen kahkahalan ayn bir silahıydı sanki. Kavgasını bo>le yürüttıyordu denebilir. Baskı dönemlerinde yaptığımız filmler sansürce sürekli engellendi. "Kara Çarşaflı Gdin", "Güneşli Batıklık" ancak yıllar sören Yargıtay seruveninden sonra gösterime çıkabildı. Çoğu yerde "Göneşli Bataldık" tehditlerle ya erken kaldırıldı ya da hiç sokulmadı sinemalara. Ekonomik yıkıma götüren bu kara saldınlan, nasıl onurlu bir dirençle, ödün vermeden karşıladığını unutamam. Yaptığ] bir sinemacı için gerçekten kahramanlıktı. Bir gün bile ne yakındığını gördüm ne övundüğünü; ne de küskünlüğe kalkiftığım... Şu ya da bu biçimde toplumsal etkinlikler için başvuruldu mu önce yalancıktan bir takılır. "Biliyonım başımıza gelecekleri zaten!.. Bizi de gölüreceksiniz!.." yollu şakadan sonra hemen yerini alırdı. Yeşilcam'daki bütün ileri atılımlarda Süreyya Duru imzası vardır. "L*r değil; Süreyya Duru gerçekten önemli bir boşluk bıraktı Yeşilçam'da. Ataerkil görkemli görünümü içınde dünyaya, çevresine dengeli, hoşgörülü bir duyarlılıkla bakan bu ileriye dönük sinemacıyı, bu iyi yürekli yurttaşı, değerbilir kişiler hep sevgiyle, saygıyla anacak; ülkemizin demokratikleşme sürecinde çok da arayacaklar. ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS Denetim Kunılu işlevini yitirdi ANKARA (Cumlroriyet Börosn) Sinerna, video ve müzik eserlerini, 4 Eylül 1987 tarihinden başlayarak denetlemeye başlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Denetira Kurulu'nun aldığı kararlar, tdare Mahkemesi'nce onaylanmıyor. Denetim Kurulu'nun 1987'degösterimini yasakladığı dört niraden üçü, ldare Mahkemesi karanyla göstenldi. Bakanlığın geçen yıl denetlediği 1617 video filmindeo 34'Q denetimden geçemedi. Bu filmlerden, îdare Mahkemesi'ne başvunıda bulunulan üç film hakkında karar onaylanmadı. Denetleme Kurulu tarafından çıkanlması istendiği halde müzıgi Ruhi So'ya ait olan "Dosl Dost" adlı parçanın yer aldığı müzik kaseli, fdare Mahkemesi'nin karanyla satılmaya başladı. ldare Mahkemeleri'nin filmleri değerlendirecek uzman kadrolan olmadığıru bildiren yetkılıler, "Herhangi birisinden rica ediyorlar. Filmi izHyor. 'bu yanUş karardır' diyor. ldare Mabkeroesi de durdurma karan alıyor. Bizim yaptıgunız denetim iflas ediyor. Deneüemeyi, ldare Mahkemeferi'ne verelim. Komik bir şey aoıa doğru olur. Topiuma karşı onlar sorumlu olsunlar. Bizim sorumİDİuğnmuzu kabul etmhorlar ve her karanmız tersine donüyor ki çogunda da biz haklryız. O zaman, onlar denetlesinler" diye konuştular. Devlet Tîyatrosu AnadoluVla 6 ildeki Devlet Tiyatrolan gelecek ay toplam 16 değişik oyunu 32 yerleşim merkezinde sahneye koyacak. ANKARA (AA) Ankara, tstanbul, lzmir, Bursa, Adana ve Trabzon Devlet Tiyatroları gelecek ay, toplam 16 değişik ovunu 32 yerleşim merkezinde sahneye koyacak. Ankara Devlet Tiyatrosu Konya, Antalya, Bolu, Zonguldak, Elazığ, Diyarbakır, Kayseri, Çankın, Çorum, Denizli ve Kütahya'da "Çılgın Dünya ", "Bir Kadın, Bir Dii*. Bir Oyun", "Maviydi Bisikletim", "Zor GnnJer", "Bahan Yaşaraak", "Gün Ortasında Karanlık" ve "Hâzzam" adlı oyunları sahneleyecek. Istanbul Devlet Tiyatrosu, Edime, Tekirdağ, Zonguldak ve Bolu'da "Dört Kız Kardeş" ve "Insan Meier"i, lzmir Devlet Tiyatrosu ise Afyon, Manisa, Salihli ve Kuşadası'pda "Ellerimin Arasındaki Hayat" ve "Kol Kedisi"ni sunacak. Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından Kocaeli ve Eskisehir'de "Misaflr" ve "Karanlıkta Komedi", Adana Devlet Tiyatrosu tarafından Malatya, Kahramanmaraş, Gazianlep ve Hatay'da "Tdre", Trabzon Devlet Tiyatrosu tarafından da Gumüşhane, Erzincan, Erzurum, Rize, Giresun, Ordu ve Samsun'da "Kaktös Çiçefi" adlı oyun lar sahnelenecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 13f6'D4 28 Şubat AVRUPA'DA BİR AMERIKAU.. 8U6UU,UULU rAZAIZ UEN/Zr SAMSS 73 ODMORA'DA OLDLt. FlLOZOF \MHLtAM J(e£StMDe SAğOA) KAKPEŞl OLAM TAkÂES,BlKl£Ş>K AlutEeıtCA'M DOĞUP TE PLAU8E/2T VE 7U£&ENyEl/ Gtgı DEIS X4ZA£.UtetA PCSTZMK KUKMUŞTU i8?6'PA LONO/2A' YA Y£/2LEŞeH HENgy TAMSS, SU ASAOA &CMAMU4R YAZMAYA KOYÜCMUÇTZJ'• GENEU.IKJ.B A VSUPA OAKi AME/ZtKAULAR 7 /3CA/<7 >9^>?A/ 7ANINAM YAZAf?, IHG'LtZ EDE ULAfZ", "fCıBAR SıR KAD/Al/N PC/Srıe£S/ " , "ALT/M K uPA ";\A/ASMM6TOAJ MeYDANl'] "uAISY MILLBR''. 50 YIL ÖNCE Cumhurivet 28 Şubat 1938 oiduğunu müşahade etmekteyiz. Balkan mületkri matbuatınm bu yüksek ideali kendi idealleri telakki etmeieri ve bu idealin tahakkuku için bütün imkanla çalışmalannı kendilerinden temenni ederim. Matbuatm şımdıye kadar aynı suretle vazifesini ifa etmiş oiduğunu da tekrar etmeliyim. Dünyada, şimdiye kadar başka milletlerin ünyon yaptıklan ve asırlarca beraber yaşadıklan tarihte görülmüştür. Bizim kurmak istediğimiz ünyonun tarihte geçmiş olan ünyonlann çokfevkinde olmasmı isteriz. Tarihi bu kadar yüksek bir idealin esas temeltaşt yalmz geçici politika esaslannda kalamaz. Bunun esas temeltaşlan lazımdır ki kültür ve ekonomi cevherlerile dolu olsun. Çünkü kültür ve ekonomi her türiü siyasete 19381988 istikamet veren baziardır. Herhalde beklediğimiz parlak günler bizlerden dahi uzak değildir. Bizden sonra gelecekler ise tabii o günlerin parlaklığını bahtiyarlıkla tesid edeceklerdir." Yakın çekimde Samuel Beckett^J lizce ve Fransızca yazan ünlü yazar Samuel Beckett'le ilgilı fotoğraflar. resımler Londra'dakı National Portraıt Galiery'de (Ulusal Portre Galensi) sergıleniyor "Vakın Çekimde Samuel Beckett" adlı sergkJe, yazara ılışkin bir video film de sunuluyor. Daha önce "Oyun Sonu" adlı yapıtı Berent Enç, "Godot'yu Bekierken" adlı oyunu da Ferit Edgu tarafından Tühcçeye çevrilen Beckett'in "Butun Hıkâyeleri" de kısa bir sure önce Nihal Mete ve Ugur Ün tarafından dilimize aktanlmıştı Beckett'in "Murphy" adlı romanıyla "Butun Oyunlan"nın da önumuzdekı ayiarria ü'kemizrie yayımlanması beMeniyor Atatürkün mühim beyunaU Ankara 27Reisicumhur Atatürk, Yunan Başvekili Ekselans Metaksas, Yugoslavya Başvekili Ekselans Stayadinoviç ve Romanya Hariciye Müsteşan orta elçi Ekselans Kommen ile diğer Balkan murahhaslan erkamnı bugün Çanhkayadaki köşklerinde çaya davet buyurmuşlardır. Bu çayda Büyük Millet Medisi Başkanı, BaşvekU, bütün Vekiller, Balkan Antantı devletleri orta elçileri, îsmetlnönü, Balkan ve Türk gazetecileri haur bulunmuşlardır. Balkan gazetecilerinin vukubulan temennileri üzerine A tatürk kendilerine aşağıdaki beyanatı lütfetmişlerdir Yazarlann dostlanna, yakınlarına imzaladıkları kitaplar Imzalı kitaplar koleksiyonu Bir sahhaf Ergun Hiçyılmaz. önceleri bir hobi olarak başlamış eski kitap toplamaya. Gunün birinde "Pera Orient" adıyla bir sahhaf dükkânı açmış Beyoğlu'nda. Ama asıl, AFEKS Kitap Şenliği'ndeki "imzalı kitaplar"ını görmek gerek Hiçyılmaz'ın. ATİLLA ÖZKIRIMLI Bugün sahhaflık da sahhaf kitabı da nitelik değiştirdi artık. Sahhaflar Çarşısı'ndaki kitapçılarda yeni yayırnlanmış her tür kitabı bulabilirsiniz, ama aradığınız eski bir kitabı bulabilmeniz, bir iki kitapçı dışında kuşkuludur. Hem sonra kitap fiyatlarındaki artış, beş on yıl önce yayımlanmış, bugünkü koşullarda bir daha basılması olanaksız kitapları bile sahhaf kitabına dönüştürüvermiştir. Kitabevlerinin kırtasiye, oyuncak, plakkaset satışlarıyla ayakta durmaya çalıştığı, yayıncılığın kitap fuarlarına bel bağladığı bir ortamda yaşamıyor muyuz? Yine de yetmişe yakın ya da yetmişi aşkın yayınevinin katıldığı Odakule'deki 1. tstanbul Kitap Şenliği'nde, slandların kitap ahcılarıyta dolup taşmadığını gördükçe hüzünlenseniz de bütün olumsuzluklara karşın kitabın, kitapçılığın ölmeyeceği duygusuna kapılıyorsunuz ister istemez. Hele bir spor yazannın, Ergun Hiçyılmaz'ın kitap tutkusuna tanık olunca... Bir sahhaf Ergun Hiçyılmaz. Önceleri bir hobi olarak başlamış eski kitap toplamaya. Sonra giderek büyümüş iş, arttıkça artmış kitaplar. GünOn birinde "Pera Orient" adıyla bir sahhaf dükkânı açmış Jieyoğlu'nda "Eskinin de esklsini sanar" sloganıyla. Şimdi ise 1. İstanbul Kitap Şenliği'nde Karamanlıca bir "Ziyafetname"den 1793 tarihli Ermenice "Sofulnk Ahlakı"na, Birgivi'nin "Vasiyetname"sinden Hikmet KıvılamOO'nın Marksizm Bibliyoteği dizisinde yer alan bir kiıaba kadar ilginç örnekler sergiliyor. Ama asıl önemlisi, eskilikten öte bir koleksiyon değeri taşıyan "imzalı kitaplar"ını görmek gerek Hiçyılmaz'ın. Bunlar, yazarlarının dostlanna, yakınlanna imzaladıklan kitaplar. Evlerdeki kıtaplıkların bu değerli armağanları, el değiştirmiş zamanla, sonra da satılmış başka kitaplarla birlikte. (Son yıllarda imza gunlerinin yaygınlaşması gelecekte bir imzalı kitap enflasyonu yaşanacağını dUşündurtuyor insana.) örnekse; edebiyat tarihçisi Agah Sırn Levend, ilk ve tek romanı "Acüar"ı "Aziı Kardeşim" sözleriyle imzalamış "Sâkî Beye", 1928de. Huseyin Rahmi Gürpınar "Tutuşmuş Gönuller" adlı romanını bir "Harumefendiye maılihtiranı (akdim" etmiş. Reşal Nuri Güntekin "Çalıkuşu"nu 6 Eylül 1928'de imzalamış "Adviye Sabri Hanımefendiye". Bir başka "ÇalıkuşıT'nu, "Guy Chanle Pieure"den adapte ettiği aynı adlı romanı dostlanna sunansa Sadi Gunei. Yan yana gördüğünuzde kimi sorulara yol açan bu iki kitabı başkalan izliyor. Necip Fazıl Kısakürek'in Galip Arcan'a imzaladığı "Namık Kemal", " 7 . IX. 70, Baku, Prof. Abbas Zamanof" ımzalı taşbaskısı bir Kelile ve Dımne, Resneli Niyszi Bev'in kendi damgasını taşıyan bir "Halırâlı Nivazi" bunlar arasında. Derken bir başka kitap çekiyor ilginizi: Refîk Halit Karay'ın 1932'de sürgundeyken Kahire'de yayımlanan "Bir Avuc Saçma"sı. Eski harflerle şöyle bir açıklama yer alıyor kitabın ilk sayfasında: "Bu kitaptan yuz elli adedi matbu kalın kapaklı ve numeroludur. Bedeli 40 franktır." (Hiçyılmaz, bu 150 kilaptan birini sergiliyor.) Aşağıda ikınci bir açıklama görüyorsunuz "Mülebaki 850 adedi umuma ait olup fiyatı 10 franktır." Başka neler yok kı Ergun Hiçyılmaz'ın "Pera Orienl"inde. Geçmişin mizah, edebiyat dergileri, kartposlallar, basma resımler, haritalar... Sözun kısası yerdeki ucuz kitap yığını, imzalı ve Ucğerlı kitaplar koleksiyonu, basma resimler ve ben zerlerinın sergilendiği yan duvanyla bir geçmiş zaman galerisi sanki. " Balkan ittifaku bizim ötedenberi samimiyetle üzerinde durduğumuz bir idealdir. Bu idealln her gün geniş bir saha üzerinde daha ziyade genişlemesinı ve mesaha ahnmasım görmekle bahtiyanm. Bu hususta müttefık Balkan devlet lerini sevk ve idare eden zevatın büyük himmetleri ve muvaffakiyetleri ve ittifaka bağlılıklart şayanı takdirdir. Bugün, bu şekilde dahi hepimizin memnuniyetim mucip oUrn Balkan birleşik vaziyetinin bir gün birçok kimsenin natırlanndan bile geçiremedikleri mütekamil şekli alacağma itimadım berkemaldir. Bu yüksek ideale giderken müttefık devletlerin başında bulunan zevatın himmetlerine matbuatm dahi büyük hizmetlerinin sebketmekle Cumhurtyet C Kitap Kulubu CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ 28 subat pazar gflnOne kadar İMZA GÜNÜ AFEKS KİTAP FUARTNDA • Cumhuriyct Kitap Kulübü üyeleri için ücretsiz giriş • tndirimli kitap satışlan • Uyclik kayıtlan ve yenilemeleri Y^LÇEV KÜÇÜK Bugün kitaplannı imzalıyor. Yer: BeyoğluOdakule 1. İstanbul Kitap Fuan Saat: 14.00 ANMA Çok değerli varlığımız, onur kaynağımız A. KADİR'İ ÇAYLAR DERNEKTEN.. HEPİNİZt BEKLİYORUZ. Kadıköy Anadolu Liseliler Derneği kuruluş toplamısına, 19621987 mezunu herkes davetlidir. Mazereti olanlardan tezkere sorulacaktır. 28 Şubat 1988 Pazar saat: 13.00 Kadıköy Anadolu Lisesi Konferans Salonu. tngıltere'de tngılizce Wessex Academy Haftalık 87 paund Tfcl: 332 33 32 Ist. (24 saat) Boğazıçılı'den Fızık Kım>a Matematık 526 13 72 aramızdan ayrılışının üçüncü yılında (1 Mart 1988 Salı günü) Zincirlikuyu'da mezarı başında saat 11.30'da özlem, sevgi ve saygıyla anıyoruz. EŞİ VE ÇOCUKLARI İLAN İSTANBUL 3. İCRA TETKİK MERCÜ HÂKİMLİĞİNDEN 1987/1442 İstanbul Sirkeci Mimar Vedat Cad. Muhsinoğlu Han Kat 1 adresinde bulunan SezEr Giyim Ticaret ve San. A.Ş.ne 25.12.1987 tarihinde verilen konkordato mühleti bitim tarihi olan 25.2.1988 tarihinden itibaren iki ay daha uzatılmasına 24.2.1988 tarihinde karar verilmiîtir. Keyfıyet tlK.nun 287. maddesine gore ilan olunur. 24.2.1988 Basın: 1885 H. DCÖŞTİIUİİŞ VE SKTILMIŞ Ergun Hiçyılmaz'ın AFEKS 1 Kitap Şenlığ löe sefç.iedğ) "ımzalı k'taplar". yazarlan tarafından dost ve yakınlarına imzalanmış Evlerdeki kıtaplıkların bu değerlı armağanidn zarnanla el değıştırmış, sonra da başka kıtaplarla bırtıkte satılmış (Fotoğraf Lale Filoölu)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle