25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
arlamentodan • SHP grubunda yönetime SHP tzmir MiUetvekili AhmetErsin, partinin el yordamıyla ilerlediğini söyledi. Ersin, "Halkbu milletvekillerini haftada üç günparmak kaldırsın diye göndermedi" dedi. CUMHURİYET/7 BetülUncular • Hakkı Erdem •CananGedikjtFarukBildirici Dış borçlarla ilgili Meclis araştırması önergesi reddedildi Enflasyonun suçlusu seçim Bevlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal, 1987 yılındaki yüksek enflasyonu "îstanbul'a karyağışı, ihracat artışı ve üst üsteyapılan seçimler"e bağladı. özal, art arda yapılan 3 seçim ortamında gereken iktisadi kararları almanın mümkün olmadığını, bu kararları alamadıklarını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP'li Tevfik Ertüzün ile 27 arkadasının dış borçlar konusunda Meclis araştırması önergesi, ANAP'ın oylanyla reddedildi. Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal, 1980 öncesi Türkiye'nin 70 sente muhtaç duruma geldiğini tekrarlayarak, " O zaman borelan ödemeyenler, şimdi karsımıza borç besabt çıkanyor" dedi. Özal, yuksek enflasyonu da kar yağışına, ihracata ve seçimlere bağladı. TBMM Genel Kurulu'nda dış borçlarla ilgili Meclis araştırması önergesi ile birlikte hükümetin görüşlerini Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal açıkladı. Devlet Bakanı özal 1987 sonunda, 1987 haziran ayı itibarıyla Türkiye'nin 33.1 milyar dolar dış borcu bulunduğunu belirterek, bu borçlann mark veya Japon yeni olarak hesabında artış oranının daha az olduğunu savundu. Dış ticaret hacminın 24 milyar dolar oluğunu kaydeden Özal, 1978'de 14.1 milyar dolar dış borca karşılık, dış ticaret hacminin 6.9 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Dış borçların ödenme oranının yüzde 35 olduğunu kaydeden Özal, "1980 öncesi borçlar ödenseydi, biz şimdiki borçlan daha rahat öderdik" dedi. Asıl problemin 1980 oncesinden kaynaklandığını savunan Özal, "Hesapsız idare, kendisinden 10 yıl songetecek hükümete borç yükü devretmiştir" şeklinde konuşunca, DYP sualanndan protestolar yükseldi. Özal, DYP'Iileri sık sık, "dinleyin de ögrenin" şeklinde uyararak konuşmasını şöyle sürdürdü: "O dönemde ülke 70 sente muhtaç dunıma gelmişli. Sayın Özal müsteşarken bu borçların ödenmesine gayret etti. O zaman borçlannı ödemeyenler, şimdi karşımıza borç hesabı çıkanyorlar. Şimdi dunımumuz 70 sente muhtaç hale gelirilen Türkiye ile kıyasianmayacak kadar iyidir. Hükümetimiz, mesekyi deriniemesine bilmektedir. Dış borç olayı koDtrolümuz albndadır. Esas araştıniması gereken donem. 1980 öncesi dönemdir.' Önerge sahibi DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Entizün ise konuşmasında, dış borçların artışında en önemli göstergenin gayri safı milli hasılaya oranı olduğunu anlattı. Ertüzün, bu oranın 1980'de yüzde 18 olmasına karşılık, I987'de yüzde 56'ya çıktığını kaydetti. Türkiye'nin milli ekonomisinin kaldıracağımn çok üzerinde borçlu olduğunu belirten Ertüzün, her Turk vatandaşınm yılda 115 dolar borç ödemekte olduğunu bildirdi. Ertüzün, Türkiye'nin borcunu borçla ödeyen bir ülke durumuna geldiğini belinerek "Türkiye borç krizi ieindeki birçok ulkeden daJıa ağır borçlanma kosullanna girmiştir" dedi. SHP grubu adına konuşan Onur Kumbaraabaşı, dış borçların çok kısa sürede üç kat arttığını ve milli gelire oranlanırsa yüzde 60'lara yaklaştığıru söyledi. Kısa vadeli borçların 10 milyar dolara yaklaşmasının dış borç sorununun ciddiyetinin bir sinyali olduğuna işaret etti. Kumbaracıbaşı, 1986'da anapara ile borç faizlerinin eşit duruma geldiğini belirterek şöyle dedi: "Ihracattaki artış Türk Lirası 24 kere deger yitirerek sağianmıştır. Bu ihracat olmaktan çıkmış, haraç mezat satışa dönmuştür. Bir şahıs beslenmesini sağlamak için kanını satmaya baslamışsa, bunda iftihar edilecek bir husus yoktur." ANAP grubunun görüşlerini açıklayan Isın Çeiebi, dış ekonomik ilişkilerde istikrarlıük, güvenilirlik ve kararlılığın çok önemli olduğuna değjnerek bu nedenle Türkiye'nin istikrarı için araştırma önergesine hayır demek gerektiğini söyledi. Çeiebi, "Araştırma açılırsa dışanda neden açıldı diye merak ederier. Bu konuyu özel olarak sizlerle dışanda konu , şabiliriz. Ciddi bir problem olarak ortaya getirmek doğnı degildir" biçiminde konuştu. Genel Kurul'da daha sonra SHP'nin enflasyon konusunda verdiği araştırma önergesinin görüşülmesine başlandı. Yusr/ Bozkurt özal, hükümet adına yaptığı konuşmada geçen yılki yüksek oranlı enflasyonu "İstaubul'a karyagısı ve ihracat artışı" nedenlerine bağladı. Özal, geçen yılki yüksek enflasyonun bir nedeninin de art arda üç seçim yapılması olduğunu söyleyerek, "Böyle bir ortamda gereken iktisadi kararian almak mumkun mıi? Karariar zamanında alınmamıştır, biz bunu kabul ediyoruz" dedi. Enflasyon konusunda verdiği rakamlar muhalefetin itirazlarına yol açtı. özal, itirazlar yoğunlaşınca da "Bu gönışmeler faydalı oluyor. bilmeyen arkadaşlara bilgi veriyorum. Ancak bazılan gene de ögrenemiyor" diye konuştu. Muhalefet milletvekillerinin "senin ögrenmen lazım" diye bağırmaları üzerine de Bozkurt özal, DYP'li Tevfik Ertü*zün'e seslenerek sözlerini "lyi dinlemek lazım. Bu meklebi akıldır. Bak hocayım diyorsun oğrenmen lazım. hep konuşuyorsun biraz dinle kardeşim" diye sürdürdü. sert çıkiş Çetitv 32 yüdır politikada "Bu koalisyon işi iyi gidiyor. Sizin CHP'lilere söyle. bunu bozmasınlar. Bu iş yurusün." Bu sözler DPT tktisadi Planlama Dairesi Başkanıyken Hikmet Çetin'e DPT'de görevli Turgut Ozal tarafından söylenmişti. Aynı Özal, ile aynı Çetin, bugün iktidar anamuhalefet yöneticileri olarak şimdi "koalisyonu" bozdular, karşı karşıya geçtiler. SHP Grup Başkan Vekili Hikmet Çetin'in politika ile tanışıklığı oldukça eskilere dayanıyor. 1956'da CHP Ger.çlik Kollan'na üye olan Çetin, 1 yıl sonra Gençlik Kolları Genel Sekreterliği'ne getirildi. Daha sonraki yıllarda adım adım başbakan yardımcılığına kadar yükseldi. SBF'yi bitirdikten sonra, 1960'da DPT'nin ilk kuruluşunda uzman yardımcısı olarak çalışmaya başladı. tktisadi planlama daire başkanlığı yapan Çetin, CHP'nin Göreme sokaktaki araştırma bürosunun ruüaavimleri arasına girdi. Şimdi ANAP'ta yer alan işın Çdebi ile de burada tanıştı. Eccvit ile yakın ilişkisi Çetin'i 1974'te tstanbul'dan Meclise getirdi ve 19781979 arasında Ecevit hükümetinde başbakan yardımcısı oldu. Parlamenterliğini sona erdiren 12 Eylül, Çetin'i Kuzey Yemen planlamasına götürdü. Askeri yönetim, yundışına çıkışını yasaklayıncaya kadar burada damşmanlık yaptı. 1983'te SODEP'in kuruluş çalısmaJanna katıhnca Ecevit ile yolları aynldı. tnönü'nün genel başkanlık için ismini ortaya atanlardan Çetin, parlamentoya 1987'de yeniden Diyarbakır Milletvekili olarak girdi. Ankara (Cumhuriyet Bürosu) SHP grubunda gundem dışı konuşraa yapan milletvelcilleri, parti yönetiraını sert bir dilie eleştirdiler. Izrnir milletvekili Ahmel Ersin, partinin bugünkü yapısı ile halktan kopuk seçkınler topluluğu göriinümü verdiğini bildirerek. "Parti bugün karanlık bir yoMa el yordamı ile ilerlemekledir. Ne bir ısık tutan, ne bir yoi gösteren yoktur" dedi. Yapılan eleştirileri kimsenin umursamadığını belinen Ersin, bugünkü yönetimlerin artık heyecanını ve şevkini yiürdiğini kaydederek, partinin içine düştüğü durgunluktan çıkması için genel başkanın bir an önce tavır aimasını istedi. İnönu'den partiye eylem yaptırmasını da isteyen Ersin, şöyle konuştu: "Halk bu miUetvekiUerini haftada •ç gün parmak kaldırsın. Özal ince ince alay etsin diye göndermedi buraya. Lütfen onlann bu durgunluk, yılgınlık potasında erimelerine izin vermeyiniz. tylemsizlik. hareketsizlik bizi sıkıntıya, halkı da yılgınlıga itmekledir. Halkın yılgınlığı Turkiye'de herkesin bitmesi demeklir." SHP'nin mevcut yapısı ile halkta umutsuzluk yarattığını büdiren Ersin, Turkiye'de gundemi Özal'ın belirlemesıne izin verilmemesi gerektiğini belirtti ve SHP'nin bugüne kadar yurüttüğü çıtkırıldım politikaları, şerbetçılıği ve kannca ezmez tavırları bir yana bırakması gerektiğini söyledi. Erzincan milletvekili Mustafa Kul da grup ve parti meclisinde eksiklikler olduğunu büdirerek, SHP'nin seçimler sırasında, "dev uyanıyor" sloganını işlemesine karşın, devin bir türlü uyanamadığını söyledi. Akbuluftan zincirleme ziyaret ANKARA (CumhHriyet Bürosu) TBMM Başkanı Yüdınm Akbulut SHP Genel Başkanı Erdal İaönü ve DYP Genel Başkanı Soleyman Demirei ile görüştü. Akbulut, lnönü ve Demirel'le "İMİd riytret" amacıyla yaptığı görüşmelerde genel kurulda konuşacak milletvekillerinin konuşmalan için rahat ortamın sağlanması gerektiğini belirtti. Akbulut, bunun için başkanlık divanına olduğu kadar parti gruplanna da görevler düştüğünü söyledi. SHP Genel Başkanı lnönü, Akbulut'la görüşmesi sırasmda TBMM'nin milli iradenin kendini gösterdiği siyasetin odağı olduğunu belinerek, kürsüdeki milletvekilinin düşüncelerini rahatça söylemesinin demokrasinin göstergesi olduğunu bildirdi. lnönü, kürsüdeki konusmalar nedeni ile zaman zaman meydana gelen itirazların içtüzüğe uymamaktan ya da farklı yorumlardan kaynaklandığıru söyledi. DYP Genel Başkanı Demirei ise, Meclis çalışmalarının halka tam anlamı ile yansıtılamadığım bildirerek, çalışmaların gazetelerde gereğince yer alması için genel kurulun çalışmalanna sabah saat 09.30'da başlamasını önerdi. Demirei, TV haberlerinde 12 dakikalık bir haberle Meclis çalışmalarının duyurulmasının yetersiz olduğunu da kaydederek, TV'de de radyodaki gibi parlamento saati yayını yapılmasını istedi. KULİS Aykufun kurtarıc^ıları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut'un etrafıru TBMM'ye girişinden itibaren kaiabahk gruplar çeviriyor. Aykut dün Meclise girer girmez 3 ANAP'Iı etrafını çevirerek, bir hemşirenin tayinine yardımcı olmasını istediler. Aykut'un bunaldığını gören gazeteciler bakanın yanına gidip, "Efendim sizi kurtaralım" diye fısıldadılar. Gazeteciler Aykut'u seçmenlerin yanından ajıp ANAP kulisine götürerek sohbet etmeye başladılar. Tam sohbetin koyulaştığı bir anda, bu kez ANAP Bitlis Milletvekili Faik Tanmcıoglu, Aykut'un yanına gelerek "Sizi gazetecilerden kurtarayun, biraz rahatlayın" dedi. Böylece Tarımcıoğlu, Aykut'u kurtarıcılardan kurtarmış oldu. (Fotoğraf: Haydar ÖzturkAA) ' 31 eski milletvekili lojmanını boşaltmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ^ Lojmanlannı boşaltmayan 31 eski milletvekili bir hafta içinde lojmanlarını bosaltmadıklan takdirde polis zoru ile çıkartılacaklar. TBMM Başkanı Yılchnm Akbnlul, lojmanlardan çıkmamakta direnen milletvekillerini son bir mektupla uyardı. Akbulut, milletvekiUerine gönderdiği mektupta, 3946 sayılı Kamu Konutları Yasası ve buna dayanılarak çıkartılan yönetmeligi anımsatarak, daha önce milletvekillerinin uyanldığını ve iki ay içinde konutlann boşaltılmasını istediğini kaydetti. Mektupta aynca, konutlann belirtilen süreler içinde boşaltılmaması halinde yeni bir bıldinme gerek kalmaksızın kolluk kuvvetlerince zorla boşalttırılacağı ve bu işleme karşı idareye, yargı mercilerine yapılacak başvumnun boşaltma işlemini durdurmayacağı vurgulandı. Lojmanlardan çıkmamakta direnen eski parlamenterler şunlar: "Fuat Öztekin, Nevzat Yagcı, Nihal Akpak, Mehmet Özdemir, Tevfik Bilal. Alaattin Kısakürek, Kadir Narin, Ali İhsan Klgin. Naci Taşel. Arsan Savaş Arpacıogtu, Vılmaz Demir. Yılmaz Erdem, Mustafa Batgiin, Coskun Bayram, Ahmet Yılmaz, Şerafettin Toktaş, Mehmet KafkasiıgU, Kazım tpek, Saffet Sakarya, Metin Ataman, Salih Alcan, Mirza Kursunluoglu, MuhittiD Yıldınm. Şaban Kürkoglu, Mustafa Kılıçaslan, Suleyman Koyuncugil. Nihat Harmancı. tsmel Turhangil, Fehmi Memisoglu, Hasan Altay, Cemal Özdemir." Bakaıılara soru ablukası İki SHP milletvekili tmren Aykut'a, 3 SHP milletvekili de Şükrü Yürür, Mustafa Kalemli ve Safa Giray'a çeşitli konularda soru yöneltti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP milletvekilleri Cevdel Selvi, Mustafa Kul ve Tahir Köse verdiklerı soru önergeleri ile Çalışma, lçişleri ve Bayındırlık Bakanlanna çeşitli konularda sorular yönetttüer. SHP Eskişehir Mffletvekili Cevdet Selvi, TBMM Başkanhğı'na Çalışma Bakanı tmren Aykut'un sözlü olarak yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde ek zam konusundaki sonuçtan sonra nasıl bir çözüm düşündüğünu sordu. Yoğun ve keyfi işçi çıkarmalanna karşı ne gibi önlem düşünüldüğunü de soran Selvi'nin önergesi; hak grevinin yasallaştınlmasının düşunulüp düşünülmediğine, süper emeklilik olayındaki haksız uygulamanın ne zaman gjderileceğine, iş kazalan sonucunda kaç işçinin öldüğüne ve îakat kaldığına ilişkin soruları da içeriyor. SHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, bdediye kurulmasuu isteyen 164 yerleşim biriminden 84'ünde bu istemin yerine getirildiğini, 80 yerleşimde ise tüm koşulları taşımalanna karşın belediye kuruluşunun gerçekleşmediğini belinerek, "Belediye olustunılması için siyasi yakıntagm aramp aranmadığını" sordu. SHP Amasya Milletvekili Tahir Köse'nin, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Safa Giray'ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, "Mcmduh Erdemir'e 3.5 milyar liralık fazla ödeme yaptıgı savı ile hakkında Samsun Agır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan tller Bankası 16. Bölge Mudüriı Yılmaz Ertekin'in niçin bâlâ görevde tutuldugunun" actklığa kavuşturulmasını istedi. SHP Izmir Milletvekili Neccar Türkcan, süper emeklilik hakkı verilmeyen işçi emeklilerinin durumfarı hakkında çalışma yapılıp yapılnıadığtnı sordu. Türkcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yanıtianması istemiyle TBMM Başkanhğı' na verdığı soru önergesinde, BağKur sigortalıları ve emeklilerinden isteyenlere yeniden basamak seçme hakkı serilip verilmeyeceğini sordu. Türkcan, BağKurlulara süper emeklilik hakkı konusunda bakanlıkta çalışma yapılıp yapılmadıgının açıklanmaMnı istedi. Türkcan, Bakan Aykut'a "Sosyal guvenlik kunımlannın birlestirilmesini duşunuyur musunuz?" diye sordu. SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütvncü, pancar üreıicilerinin pancar bedellerinin birçok yörede hâlâ odenmediğini belirterek TBMM Baş•kanlığı'na verdiği soru önergesinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'e şu soruları yöneltti: " Pancar paralannın odemesi niçin geciklirilmekledir? Odemeler tüm yurt düzeyinde ne /arnan bitiri!eı.ektİ!?" Başbakanın eski özel Kalem Müdürü Tevfik Ertürk, Ankara milletvekili olmasına tağmen, hâlâ programındaki yoğunluğu azaJtamadı. Ertürk kendisi ile görüşmek isıeyenlere bile, "3'ün birinde bulıbilirsiniz" yamtını veriyor. Enürk "3'ün biri" ni şöyle açıküyor: "Ya Başbakanlıkta ya Mecliste ya da Başbakanlık Konutu'nda beni bulabUhsiniz".. SöYLESt 'Etrafımızı silah tüccarları sardC TBMM heyetinin geçen hafta yaptığı ABD gezisinin izlenimlerini anlatan SHP tzmir Milletvekili Birgen Keleş, "Oraya varır varmaz çevremizi silah tüccarları, imalatçıları sardı ama onlar da daha çok Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yöneıicilerine yanaşttlar" dedi. geliştirmeyi yeğlediklerini bildiren Keleş, ABD'de gereğince bir lobi faaliyeti yapılmamasından yakınıyor: "Türkiye'nin sorunlannı çözmek için çok ciddi heyetlerin gitmesi ve ciddi müzakereierin yapılması lazım. Konu fazlasıyla Dışişleri memurlannın sırtına bırakılmış. Orada bazı konulan çok ciddiye aldığımız ve sıkıntılanmız ne olursa olsun daha fazla yardım kaoşılığında laviz venneyeceğimiz anlatılmah" TBMM'nin 6 bayan milleıvekilinden biri olan Keleş, parlamenter olarak yaptığı ilk yundışı gezide, aynı tarihlerde ABD'de bulunan iki bakanın aynı yerlerde toplantılara katılmalarına karşın, milletvekilleri ile temasa geçmemelerini de yadırgamış. Devlet Bakanı Adnan Kahveci ve Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirii, 5 ANAP, 2 SHP \e bir DYP millelvekilinin yer aldığı TBMM heyeti ile hiç görüşmemiş. "Amacı, 'lobi faaliyeti' olan gezide ne bakanlar milletvekillerinin ne de milletvekilleri bakanlann izlenimlerini ögrenememiş. "Üzücu bir durum. Birbirinden kopuk çalısıfdı. Orada bir lakım faaliyellerde bulunan bakanlar, milletvekilleri ile hiç biraraya gelmediler. Herhalde bakanlar bu konulan yalnuca kendilerini ilgilendirir bir faaliyet olarak görüyoriardı" diye konuşuyor Birgen Keleş. ABD'de millelvekiHerini karşılayan işadamlan ve silah tüccarlanndan Türkiye ile is yapanların çoğunlukta olması da dikkatini çekmiş Keleş'in, Türkiye'den de bazı işadamlannın bunlarla temas kurma çabası içinde olduğunu belinen Keleş. "Bizim işadamlanmız ile onlar karşılıklı birbirierini daha iyi tanımaya çalı^ıyorlardı. Oradaki gözlemlerime göre zaten buniar önceden tanışıyor. Yalnızca ilişkilerini pekiştirmeye çalışıyorlardı. Dbzenledikleri bir , scrgide de ünınlerini tanıttılar" dedi. Keleş, ABD'de Turk lobi faaliyetlerini yürütenlerin Türkiye'deki gelişmelerle pek yakından ilgilenmediklerini de belirtiyor ve "Gördüğum kadarı ile yalnızca kendi iş alanları ile ilgili gelişnteleri izliyorlar. Türkiye'deki gelişmeleri pek umursamıyorlar da" diye konusuyor. Keleş, bu çerçevede Turk dış politikasında \e Turkiye'nin tanıtılmasında işadamlarına ağırlıklı yer verilmesini de eleştirerek, işadamlannın kendi çıkarlarını öned tutarken, ülke çıkarlarını gereğince savunamadıklarına dikkati çekiyor. Sıyasilerin televizyonda görunme çabaları bilinen bir hastalıktır. Ancak ANAP Adana Milletvekili Yılmaz Hocaoglu, bir vesile ile televizyonda gözukürken, göz doktoruna yakalanabileceğini hesaplayamadı Hocaoglu, göz doktoruna gidince, "Televizvonda gördüm. sana verdigim numaralı gozluğu kullanrruyorsun. Boşuna mı muavene ediyoruz?" diye azar işitti. Bunun üzerine televizyonun bazen zararlı olabıleceğını de anlayan Hocaoglu, gözlüğünü sureklı kullanmaya başladı Televizyonun zararı Iferel seçinı yasa önerisi incelemede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD'deki Türk lobisinde Türkiye'yle iş yapan silah tüccarları ağırlık kazanıyor. SHP tzmir Milletvekili Birgen Kdeş'in TBMM heyeti ile geçen hafta ABD'de yaptığı, "lobi gezisi" izlenimlerinden çıkan sonuç bu oluyor. ABD'den dönen Keleş, izlenimlerini, "ABD'ye gittigimizde çevrcmizi bir anda silah tüccarian ve bazı işadamlan sardı. Turkiye'nin Dostlan Derneği'ndeki bazı kisilerin amacı, dostluğıu pekiştirmenin yanı sıra iş iliskilerinin pekiştirmek, buna hiç kuşku yok. Karşılaştıklanımz arasında silah tüccarları, silah imalatçısı gibi kişiler vardı" cümleleri ile özetliyor. Silah tüccaılannın 8 kişilik TBMM heyetinden daha çok Hazine ve Dış Ticaret MUsteşarlığı yöneticileri gibi kamu görevlileri ile ilişkilerini Ne zaman ki "lcraatın tçinden" programları başladı ve Başbakan özal elindeki tükenmez kalemi seçmenlerin gözüne doğru sallamaya başladı, ANAP'lı milletvekillerini de bir Cross marka tükenmez kalem merakı sarıverdi. Yalnız bu merakın başlamasından sonra Mecliste sık sık tükenmez kalem kaybedilmesi göze çarptı. ANAP kulisinin girişinde yer alan karatahtaya dun "Bir adet Cross tükenmez kalem bulunmuştur" duyurusu yazılınca, bir ANAP'h milletvekili "Bu kalemin sahibini bulmak zor dognısu, bu kadar kalem meraklısı içinde. Bctki de Başbakanın kalemidir" demekten kendini alamadı. Özafın kalemi Aras^un ofkelı gunu TBMM Başkanvekili Halim Aras, dün genel kurulu yönetirken yine sinirli bir gününde idi. Dış borçlarla ilgili önerge görüşülürken, kürsüdeki Yusuf Bozkurt Ozal a sık sık laf atan DYP'Iileri Aras, adeta azarladı: "Laf atan arkadaş. sesini duymuyoruz. Ön sıralara gel de duyalım!" Aras bununla da yetinmeyerek hıncını basın locasından fotoğraf çekmeye çalışan foto muhabirlerinden çıkardı. Aras, kürsüden foto muhabirlerini, "Fotograf çekmenize izin vermedim" diye uyannca mu habirler basın locasınrterk ettiler. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) ANAP'ın, erken yerel seçimlerin ekim ayinda yapılması amacıyla hazırladığı yasa önerisi ANAP grubunda inceleniyor. ANAP Genel Merkezi'nce hazırlanan yasa önerisi, önceki gün "ivedilikk" Meclis Başkanüğı'na sunulmak üzere ANAP grup yönetimine verilmesine karşın, önerinin incelenmesi dün de tamamlanamadı. ANAP Grup Başkan Vekili Mükerıcm Taşçıoglu, yasa önerisini hukuksal açıdan incelemeye devam ettiklerini belinerek "tncdemc bitince Meclis Başkanlıgı'na verecegiz. tncdemenin biraz zamın alacagını sanıyonım" dedi. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Kececiler ise "Onerinin bir an önce Meclis Başkanlıgı'na verilmesinin baziran ayındaki ara yerel seçimlerin takvimlnin yüriırlüge ginneden yasamn çıkması açısiDdan önetnli oidugunu" söyledi. Özal akıl verdi Cilalı işler yap Bursa'da çöp fabrikası kurulması için başvuran belediye başkammn isteğini geri çeviren Başbakan Özal, Barışık'a "Büyük yatınmlara gireceğine cilalı işler yap, sokakları kazma, millet kızıyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, Bursa Belediye Başkanı Ekrem Banşık ile ANAP Bursa milletvekillerinin çöp fabrikası kurulmasına yardım isteklerini, "Bizim çöplerimiz zengin degil. Dısandan çöp mü ithal edelim" diyerek geri çevirdi. özal, belediye başkanına "cibdı işler yapmasım" önerdi. Bursa Belediye Başkanı Ekrem Banşık ile milletvekilleri, Başbakan Turgut Özal'la dün Meclis kulisinde çöp fabrikası kurulması konusunda sohbet ettiler. Banşık, çöp fabrikası kurmak için hazırladıkları projenin bir yüdır DPT'de onay için beklediğini belinerek Başbakandan yardım istedi. Özal da bu isteğe, "Bir profesör vardı, bizim çöplerimizin zengin olmadığını söyledi. Ben bu konuda uzman degilim, ama onun soyledigini aktanyorum. Zenginleştirmek için çöp mü ithal edelim" karşılığını verdi. Banşık, öğretim üyelerinin yaptıklan incelemede çöp fabrikası kurulmasının ekonomik olduğunu ortaya çıkardıklarım belirtti. Başbakan da, Barışık'a fazla para isteyen buyük yatınmlar yapmamasını önererek, "Büyük yatınmlara gireceğine cilalı işler yap. Sokaklan kazmayın, millet kızıyor" dedi. Banşık da, Özal'a "Siz izin verirseniz ben bu fabrikayı belediyenin imkânlanyla kurabüirim. 12 milyar lira yeterli oluyor" dedi. Barışık'ın Bursa'ya raylı sistem kurulması konusundaki önerisini de Başbakan kabul etmedi. Ekrem Banşık, görüşmeden sonra Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yarutlarken, "Biz tüm hazırlıklanmızj yaptık. Fabrika kendi masraflannı karşılıyor. Kar etmiyor ama belediyenin otobüs ve temizlik gibi işlerde kâr amacı gütmemesi gerektigine inanıyorum" dedi. Barışık'ın danışmanı Prof. BUgin Kaftanoğlu da, "Projenin tüm incelemelerini yaptık ve ekonomik oidugu sonucuna vardık. Fabrika çevre saglığma önemli katkılarda bulunacak" diye konuştu. Türkler girmesin' 'Kıunarhaneye KöMÎSYON Akart*ab'nm krav a t l a n Saghk ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı'nın kravat seçme yontemi bilinenden çok farklı. Akarcalı, elbiselerinin rengine göre değil. gunun önemine göre kravat seçiyor. Salı gunleri ANAP grup toplantısı olduğu için, üzerinde Turgut Özal'ın imzası bulunan lacivert kravatını takan Akarcalı, referandum sırasmda turuncu kravat, sigara kampanyası ile ilgili konuşma yapacajı gunler sigaraya karşı nıucadeleyi simgeleyen amblemli kravatını kullanıyor. Akarcalı, üzerinde kendi adım taşıyan mavi kravatını ise, "önemsiz günlerde" takmayı yeğliyor. GüNDEM * Meclis genel kunılunda bugün, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında SHP ve DYP'nin birlestirilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşülecek. . Saglık ve Sosyal lşler KomisyoBu'nda tasamıflann teşviki hakkında yasa tasansı ile ANAP'Iı Akın Gönen'in Çocuk Esirgeme Kurumu Yasaa'na bir madde eklenmesini öngören yasa önerisi ele alınacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu» DYP Hata> milletvekili Mural Sökmenoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı bir konuşma yaparak, makineli kumarhanelerin Turk vatandaşlanna kapatılmasını istedi. Sökmenoğlu, talih oyunları yönetmeliğiyle makineli kumann serbest bırakılmasının manevi ve ahlâki cleğerlere zarar verdiğini belirterek, "Kumarhaneleri Türk vatandaşlanna kapalmadıkça. bu mesele çözümlenemez. Makineli kuraar gazinolanna yabancı pasaport taşıyanlar girmelidir" dedi. Sökmenoğlu, kumar makinelerınin millet vicdanını sarstığını da belirterek, bu duruma son verilmesini istedi. Kültür /e Turizm Bakanı Tınaz Titiz ise, Maliye, tçişleri bakanlıkları ile Kultür ve Turizm Bakanlığı'nın bu konuda çalışmalar yaptığını belirterek, turizmin gelişmesinin de dikkate alınarak konuya çözüm getireceklerini söyledi. Titiz, "Kısa süre içinde talmin edici bir düzenlemeyc gidilecektir" dedi. Çocuk mahkemeleri 1992 yazına kaldı Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, yargıç yetersizliği nedeniyle çocuk mahkemelerinin kuruluşunun tamamlanma süresinin 1992 yılının haziran ayına uzatıldığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyer Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu'nda çocuk mahkemelerinin kuruluşunun 5 yıl daha uzatılmasını ongören tasarı kabul edildi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, hâkim ve savcı yetersizliği nedeni ile çocuk mahkemeleri kuruluş süresini u^atma yoluna gittiklerini söyledi. Sungurlu, Adalet Komisyonu'nda lasarı ile ilgili bilgi verirken, yasa uyannca 647 merkezde çocuk mahkemeleri kurulma.sı gerektiğini, ancak şimdiye kadar sadece Ankara, İstanbul, İzmir ve Trabzon'da 4 çocuk mahkemesi kıırıılabildiğini anlaltı. Adalet Komisyonu'nda kabul edilen tasarıya göre tüm yurtta çocuk mahkemeleri kuruluşu, 1 Haziran 1992 tarihine kadar uzatıldı. Tasarı aynca her ilde ve merkez nufusu 100 binden fazla olan ilçelerde çocuk mahkemeM kıırulmasını, 15 yaşıııı bitirmeyen kişiler tarafından işlenen suçlara bu mahkemelerde bakılmasını öngoruyor. Adalet Komisyonu'nda ayrıca hâkim ve savcı adaylarının stajlarını düzenleyen kararname görüşülerek kabul edildi. Mecliste dün Hani Özal uyarmıştı Genel kurul gundemindeki dış borçlar ve enflasyon gibi sorunlarla ilgili Meclis arastırma Önergeleri iktidar partisi milletvekillerini dün de hareket geçirmedi. Genel kurulun toplanma saati geldiğinde salonda 30 kadar milletvekili vardı. ANAP'Iı Meclis Başkan Vekili Halım Aras bu nedenle yoklamayı uzaunca grup başkan vekilieri harekete geçtiler. Ve halkla itişkiler binasında seçmenleriyle göriişen ANAPlıları telefonla uyararak genel kurulu "toplanamamaktan" kurtardılar. DYP'nin dış borçlarla ilgili araştırma Önergesi ANAP'lılann oyları ile reddedilirken SHP'nin enflasyona ilişkin Önergesinin görüşülmesi yine ANAP'Iı başkan vekilinin katkısıyla tamamlanamadı. Kulisler genel kuruldan daha canlıydı. Bugün görüşülecek Vuralhan gensorusunun heyecanım yansıtıyordu. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar özalp'm Paris'ten kendisiniarayan tlhan Aküzüm'e 'gelmene gerek yok, hepiniz buradayız, tehlikeli bir durum da yok " dediği bir moral motifı olarak ANAP'lılara anlatılıyordu. ANAP kulisinin en neşeli milletvekili Orhan Ergüderdi Grubu adına Vuralhan'ın savunmasını üstlenen Ergüder, Kun Waldheim'm özgecmiş'mi çevresındekilereanlatırken "tşte bu büyük adamı da Nazi suçlusu ilan ettiler" diyordu. Vuralhan gensorusunda SHP grubunun görüşlerini açıklayacak Denız Baykal'm Meclis dışında çahştığı soylendi. DYP'liMurat Sökmenoğlu'nun Vuralhan belgeleriyledolu iki çanıayla kulislerde dolaşması gülümsemt'.ert yol açtı. Mecliste denelim yolları işletiltrken SHP ve DYP'nin birlikte harekel etmeleri gensoru öncesinde ilgi ile karşılandı. Akbulut Erzincaria gidecek ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) TBMM Başkanı Yildırım Akbulut, kurtuluş törenlerine katılmak uzere bugün Erzincan'a gidecek. Akbuluı, düzenlenecek törenlerde bir konuşma yapacak ve 14 şubat pazar günü Ankara'ya dönecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle