Katalog

CUMHURİYET/8 HABKRLKR 19 ARALIK 1988 'Kişilik hakkına tecavüz var' Husumet ç e k e r Turgut Özal'ın gazetemize, faiziyle birlikte 500 bin lira manevi îazminat ödeme cezasına çarptınldığı davamn gerekçeli kararında "Cumhuriyet Gazetesi'nin Sovyet Rusya Komünist Partisi yayın organı Pravda'ya benzeîilmesinin toplumun husumeüni çekecek nitelikte olduğu" bildirildi. tstanbul Haber Servisi Başbakan Turgul Özal'ın, gazetemize faiziyle birlikte 500 bin lira manevi tazminat ödeme cezasına çarptınldığı "Babıali'nin Pravdası" davasında gerekçeli karar açıklandı. tstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesı Başkanı Yargıç Ha>rullah F. Töre karar gerekçesinde "Cumhuriyet Gazetesi'nin Sovyet Rusya Komünist Partisi ya>ın organı Pravda'ya benzetilmesinin toplumun husumetini çekecek nitelikte oldugunu" bildirdi. Komunistliğın ulkemizde yasaklandığını \e ağır cezayı gerektiren suç savıldığıru \urgulayan Yargıç Töre, "Babıali'nin Pravdası" sozunun gazetemizin kişilik haklarına "ağır lecaviu" oldugunu, Başbakan Özal'ın da "ağır ihmali" bulunduğunu kavdetti Daha önce yayımlanan yazılarında Cumhuriyei Gazeıesi'yle ilgili Babıali'nin Pravdası sozunu kullandıkları gerekçesiyle Tercüman Gazetesi ile Sorumlu Muduru Aydoğdu tller ve yazar Ergun Goze'nin Istanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 500 bin lira manevi tazmınata çarptırıldığını anımsatan Tore, bu cezanm Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce onandığını da belinti. Tore, "Kesinleşen bu ilamla Pravda sözcüğunun manevi lazminatı gereklirdiği ve kişilik haklanna tecavuz niteliğinde olduğu, ayrıca Cumhuriyet Gazetesi'nin kasdedildiği sabil olmuştur" dedi. Turgut Ozal, 12.8.1982 tarihlı Tercunıan Cia/etesi'nc vcrdıgı dcmeçte, Aslan Başer Kafaoğlu'nun gazetemi^de yavımlanan, başia 24 Ocak kararları olmak uzere ekonomık \e malı durumu clcştirdiği demeciyle ilgili açıklamalarda bulunmu^tu. Cazetemız avukatları. I urgul Ozal ve Tereuman Gazetesi aleyhınde lstanbul 8. Aslıvc Hukuk Mahkemesi nc 26 Kasım 1982 tarihinde verdikleri dilekçeyle bu sozlerın gazetemizin kişilik haklarına ağır saldırı oldugunu savunarak 3 milyon liralık manevi tazminat isteminde bulunmuşlardı. Mahkeme, bu sözlerin kişilik hakkına saldırı olup olmadığı konusunda bilirkişiye gidilmesini kararlaşlırmış. mahkemeee belirlenen bilirkişilerin çeşitli ozurler bıldirerek görevi kabul etmemeleri sonucu ancak dava açılmasından 20 ay kadar sonra, biri Medeni Hukuk, ikisi Ceza Hukuku profesoru olmak uzere 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulabilmişti. Bilirkişiler mahkemeye sundukları 30 Ekira 1984 tarihli raporlarında da Özal'ın Babıali'nin Pravdası sozunu "agır ihmal ve kusurtu bir davranış " olarak kabul etmiş. "kişisel haklara saldın oldugunu" bildirmışlcrdı. Da\alılurın bıliıkiy raporlarına iıira/ları 31 Ocak 1985 tarihli oiurumda alınan ara kararla reddedilmişti. Daha sonra dava karar aşamasmdayken, 8. Asliye Hukuk MahkcıııcM Yargıu davadan çckılmış, dava İsiaııbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne devredılmişti. Davalılar bu mahkemedeki yaıgılamalar sırasınıia da eski bılirkişi raporunun reddcdilerek yeniden bilirkişi ineclemesine gidilmesi isteminde bulunmuşlu. Mahkemede davamn sonuçlanması beklenen 13 Şubat 1986 tarihli oturumunda yeniden bilirkişiye başvurulmasını kararlaştırmıştı. Gazetemiz avukatlaıının yeniden bilirkişi incelemesine gidilmesine gerek olmadığı şeklindeki itırazlarının incelendiği 19 Eylül 1987 tarihli oturumda da ıtirazlar kabul edilmemiş, "olayın aydınlanması için" eski karar yinelenmişti. Gazetemiz avukatlarının mahkeme başkanının taraflı oldugunu ıleri sürerek yargıcı reddetmesi sonrasında ise dava dosyası lstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne devredilmişti. Bu arada Prof. Dr. Kenan Tunçomağ. Prol. Dr. Krol Ciban ve Dov'.Dr. Haluk Burcuoğlu'ndan olu^aıı 3 ki^ilik >cnı bilirkişi hcyeti 14 Ha/ıran 1988 tarihli raporlarında. ga/cicmı/ın, Turgul Ozal'dan ta/mınat istemektc haklı oldugunu, diğer davalılar içınse manevi la/mınaı istemı koşullarının clujmadığını bildirmişlerdi. Davalılar yargılama suresincc yapnklan savunnıalarda dava kı>nuıu soilerde hakarel amacının gudulnıediğini bclirlerek davamn reddıne karar verilmesini istedıler. lstanbul 10. Asliye Hukuk Maiıkemesı Başkanı Yargıç Hayrullah Tore de 26.1!. 1982 tarihınde açılan davayı 28.11.1988 tarıhınde sonuçlandırarak, Başbakan Turgut Ozal'ı 500 bin lira manevi lazminal odemeye mahkum ettı. 500 bin liralık manevi tazminatın dava tarihinden itibaren 19 12.1984 tarihine kadar yüzde 5, bu tarihten sonra da yuzde 30 faiziyle birlikte davalı Ozal'dan alınarak gazetemize verilmesine karar veren mahkeme, diğer davalılar Tercuman Gazetesi Sahibi kemal llıcak ile Sorumlu Muduru Aydoğdu İlter hakkında ise davamn reddını kararlaştırdı. > argıv Hayrullah Töre karar gcrckçcsini ^oyle açıkladı: "Tercuman (ia/etesi'nin 12.8.1982 j>unlu sayısında yayınlanan demevinde, da>alı Turgut Özal'ın 'Babıali'nin Pravdası mı dıyorlar, bir ga/elede bir şeyler yavınlandı' cumlesini kııllanarak davacı Cumhuriyet da/elesi'ni Sovyet Rusya Komunisl Parlisi'nin resmi yayın organı olan Pravda'ya ben/elilmesinin toplumun husumeüni çekecek nitelikle bulunduğu, komünistliğin Turkiye'de yasaklanmış ve TCK'nın 141 ve 142. maddelcrinde ağır cezayı gerektiren bir cunım olarak kabul edilmiş olması nedeniyle davacı gazelenin kişilik haklanna ağır lecavuz leşkil ettiği, bu benzelmenin yapılmasında davalı Turgul Özal'ın ağır ihmalinin bulunduğu, M.K.'nun 24 ve B.K' 49. maddelerinde ongöriilen manevi tazminat koşullarının davada gercekleşliği, 20.10 1984 tarihli ve 14.6.1987 tarihli bilirkişi raporları. gazeteler ve dosya kapsamı ile sabil olmuştur." Gerekçede kararın Tercuman Gazetesi'nde yayımlanması da hukme bağlandı. "Babıali'nin Pravdası" davasında gerekçeli karar açıklandı: ADAİSA (AA) Tarıhçı Cezmi Yurtsever, 1920 yılmda Saimbeyli (Hacın) Kaymakamlığı gurevinde bulunan Ermeni asıllı Karabıt Çallıyan 'ın hatıra defterinde, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 217 Muslüman Türk 'un katledîtdığini anlatttğı bildirildi. 1920 yılı nisanekım donemınde, Saimbeyli Kaymakamlığı görevini yUrulen Ermeni asıllı Karabit Çallıyan 'ın 1954 yılmda toprak altından çıkarılan not de/teri, tarihçı Cezmi Yurtsever tarafmdan çözüldu. Hatıra defterinde finlatılanların bir çeşıt "Soykırtm Belgesi" özellığini laşıdtğı gorüsunu savunan Yurtsever, ornek olarak da 155, 162 ve 244. sayfalardakı gunluk raporlan gösterdi. i Soykırım Belgesi Kaçak ithalat'a, 3 tutuklama Hakkâri'ye Irak saldırısı iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, Irak askerlerinin kasım ayı içinde Turkiye sınırlanna girerek 5 Türk vatandaşını öldurdüklerini, 1 kişiyi de kaçırdıklarıru bildirdi. Keskin, Dis.is.leri Bakanı Mesut Yümaz'a Irak'ın neden olduğu bu olaylara karşı ne gibı girişimlerde bulunduklarını sordu. Irak askerlerinin saldınlan Cumhur Keskin'ın bir soru onergesi ile TBMM gundemine getirildi. Keskin, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yanıüaması isteğiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Irak helikopterlerinin açtığı ateş sonunda Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Üzümkıran köyünden Enver Fırat ile Ahraet Fırat'ın, Şemdinli ilçesine bağlı Ayranlı koyünde de Hıdır Erik, Mecit Öztıirk ve Nihat Uzun'un öldurülduklerini bildirdi. Keskin, Turkiye sınırlan içine gıren Irak askerlerinin Şemdinli 1 nin Ormanca köyünden Sabri isimli bir yurttaşı da değirmeninden kaçırdıklarını ve binlerce kavak ağacı ile değirmeni yaktıklarını öne surdu. Keskin, kaçmlan Sabri isimli yurttaşın daha sonra Habur kapısından Turkiye'ye teslim edildiğini kaydetti. Cumhur Keskin, önergesinde Dışişleri Bakanlığı'nın Irak'ın bu girişimlerini protesto edip etmediğinin ve protesto edilmiş ise Irak1 ın nasıl bir tepki gösterdiğinin açıklanmasım istedi Babaların tumu yakalannıa€İı MUSTAFA BALBAY İZMİR Soruşturması derinleştirildikçe ilginçleşen Marmaris hayali ihracat olayında "perde arkasındaki" tum babalar henuz ortaya çıkanlmadı. Aralannda Necdet Ulucan, Turhan Çevik, Ertan Sen gibi yeraltı dunyasının tanınmış isimlerinin de bulunduğu Marmaris hayaJi ihracat olayının iddianamesini hazırlayan tzmir DGM Savcı Yardımcısı Lutfı Şenat "Paravan kişilerden bir kısmı olayın açığa çıkmasına yardımcı olurken diğer bir jrup yaşantılannı temin için borçlu oldukları ve cezaevinden çıküktan sonra da kendilerine yardım edecekierini sandıklan perde arkasındaki şahıslann eylemlerini saklama gayreti içinde" dedi. Nisan 1986'da gerçekleştirilen 55 milyon dolarlık hayali ihracat olayında DGM'deki soruşturma Gumruk Mufettişi Nurzal L'lubeyligil'ın şubat 1988'de dosyayı tamamlayıp DGM savcılığına vermesiyle başlamıştı. DGM Savcı Yardımcısı Yalçın Ünal ilk aşamada yakalanan ve tutuklanarak cezaevine konan 5 kişi hakkında 23 haziranda dava açmıştı. Aralannda yeraitı dunyasının tanınmış isimlerinin de yer aldığı ikinci bölümün iddianamesi ise 5 aralıkta tamamlandı ve dava resmen açılmış oldu. İlk duruşma önümüzdeki günlerde yapılacak. DGM Savcı Yardımcısı Lütfi Şenat'ın hazırladığı 1988/51 hazırlık ve 1988/59 esas nolu iddianamede, 26 sanığm 1918 sayılı Toplu Kaçakçılık Yasası uyarınca 10'ar yıl hapsi isteniyor. Şenat'ın iddianamesinin "perde arkasındaki kişiler"e ilişkin bölumu şöyle: "Kanuna uygun olmayan işlemler, yasadısı yollarla elde edilen dövizin temini. olayda kanun dışı himaye grubu diyebileceğimiz gruba mensup kişilerin de haksız kazanç amacı ile hajali ihracat olayında yer almasına neden olmuştur. İşte olayın bu yonu soruşturma aşamasında ve yargılama safhasında sonın teskil edecek konulardan biridir. Soruşturma >e yargılama aşamasında resmi kayıtlarda gorunen paravan kişiler hakkındaki delilleri resmi belgeler ve diğer kayıtlardan tespit etmek çok kolay bir iştir. Ne vazık ki olayda kullanılan bu paravan kişilerden bir kısmı olayın açığa çıkmasına yardımcı olurken, diğer bir gnıp yaşantılarını lemin için borçlu olduklan ve cezaevinden çıkl'.kian sonra da kendilerine yardım edeceklerini sandıklan perde arkasındaki şahıslann eylemlerini saklama gayreti içindedirler." Marmaris hayali ihracat olayında halen 2? kişi tutuklu bulunuyor. Lütfi Şenat'ın açtığı dava uçu tutuksuz olmak uzere toplam 26 kişiyi kapsıyor. Turan Çevik'in yakalandığı davamn açıldığı tarihte henuz bilinmediği için bu dosyadan ayrı tutuldu. DGM yetkilileri Turkiye'ye getirilmesiyle birlikte Çevik'in bu dava kapsamına alınacağını beltrttiler. Iddianameden İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kaçak ithalat yapıldığı gerekçesiyle el konulan Yunanistan bandıralı Erasos2 gemısı ile ılgılı soruşturma dün tamamlandı. DGM yedek hâkimliğı, geminin sahıbı Evangeles Filıpou, 30 ton yukun sahibi Ksenefon Dukas ile malların Turkiye'deki aiıcısı olan Mehmet Emin Yilmaz'ın tutuklanmasına karar verdı. İfadeleri alınan geminin kaptanı Angelidis Sımoon ile 4 murettebat ise tutuksuz yargılanmak uzere serbest btrakıldılar. Geminin ve içindekı yukun mahkeme sonuçlanıncaya değın musadere editdiği, serbest bırakılan Yunanlılara mahkeme bitimine kadar çıkış ıznt verilmeyeceğı bildirildi. Dun mahkeme önüne çıkarılan ve uçu tutuklanan 8 kişi hakkında "kaçak ithalat yapmak" suçundan dava açılacağı öğrenildi. Esnaf toplantısında ANAP şovıı ANKARA (Cumhuriyet BurosuJ Ankara Anakent Belediyesı ile Yenımahalle Belediyesi'nin düzenlediği "Yenimahalle esnafının sorun ve dıleklerinin" dile getırileceği "çaylı" sohbet toplantısında esnafın sıkmtı ve sorunlannın dışında her şey konuşuluyor. Salonda Yenimahalleli esnafın sayısı bir elin parmaklarım geçmezken, Yenımahalle ASAP ilçe yönetimı ve Yenimahalle Belediyesi'nin ANAP'lı uyelerı, tam kadro ile bulunuyorlar. Ankara milletvekili sıfatıyla toplantıya katılan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan konuşmasınm başında "Esnafın derdini ne kadar dinlersek, sizlerin isteklehni hukümetin faaliyetlerine o kadar iyi bir bıçımde yansıtabiliriz" derken, konuşmasınm diğer böiumlerinde ise Turkiye'nin ekonomik değerlendirmesme yer verıyor. Türkiyv'nin kış işsizleri ANKARA (ANKA) Kamu kuruluşlarında "geçici" statuyle çalıştırılan yaklaşık 650 bin işçinin her yıl kış aylarında işten çıkarıldığı, ücreı ve sosyal haklarının verilmediği bildirildi. tşçilerın bağlı olduklan sendikalar ve çalıştıkları kamu kuruluşlarından edinilen bilgilere göre, işçilerin iş aki;leri uçer aylık dönemler için yapılıyor ve işçiler her yıl kış aylarında 45 ay ışsiz kalıyorlar. işçiler yılın 78 ayında kazandıklarıyla bir yıl geçinmek zorunda kalıyorlar. öte yandan işçilerin 14 yıla kadar uzanan süreler aynı işyerinde geçici olarak çalıştınldığı belirtildi. Sığınmacının su sıkıntısı s T S,L 9 S leştirildiklen geçıcı barınma merkezlennde su sıkıntısı yaşanıyor Sığınmacıların kaldıkları kamplara su sağlayan kanallardakı arızalar ya da elektrık kesılmelerı, onbinlerce kışınin aynı anda susuz kalmasına ve çeşme başlarında saatierce beklemelenne yol açıyor. Su sıkıntısı, Dıyarbakır'a oranla Kızıltepe geçicı barınma merkezinde daha yoğun. Kızıltepe'de sığınmacıların su gereksınımı içın her çadır dizisınin başladıjjı noktalara yerteştirilen büyük vanller boşaldıkça. su tankerleriyle dolduruluyor Ancak bu vanllerın hemen doldurulamaması, eski devtet üretme çıfttığı, yenı sığınmacı ka mpındakı birkaç çeşmeye hucum edflmes, .<. ,^, ^çtyor Eğer sular kesikse. çeşme başında umuöa beklemeye başlıyorinsanlar. Su sıkıntısı kamp temızlığının yapılamamasına da yol açıyor. Iç açıc olmayan görüntülerie her an karşılaşılıyor Anne. önüne oturttuğu kızının yıkanamamaktan keçeleşmış saçlarını çekıştıre çekiştire örüyor. Kız ağlamaklı Elıne aldığı elmayı önce giysısine sürtuyor, sonra ısırıyor Aynı tencerenin içinde üst üste pişirilen yemekler gelışigüzel silinıverilen tabakJarda yenilıyor Söyle bir havalandınlıveriliyor gıysiler. Günlenn ağırlığna bir de susuzluğun agırlığı bınıyor Her an hastalanabilecek, salgına yakalanabilecek olmanın korkusuyla, sığınmacılığın çaresıztiği birbirine karışıyör(Fotoğraf Mehmet Aka) Demirel: "Sabırlı olahm" ANKAR.4 (LBA) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, partililerden "sabırlı" olmalarım istedi ve "DYP hareketi, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan çıkartacak tek çaredir" dedi. Süleyman Demirel, Amasya, Kocaeli, Trabzon, Içel, Kahramanmaraş, Nevşehir ve Hatay illerinde yapılan partisinin il divanı toplantılarına gonaeraıgı mesajda, "Millet iradesi üstunluğune dayalı gerçek demokrasinın tüm kurum ve kurullarıyla kurulup yaşatılmasmın büyuk Turkiye'ye giden yolun başlangıcı" oldugunu ifade etti. DYP'nin, ülkeyi, içinde bulunduğu durumdan çıkartacak tek parti oldugunu öne sürdu. Kesin dönüşçünün "dramdan da öte" öyküsü izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde komünizm propagandasından yargılanan 15 yaşındaki Melih Çalayoğlu, hâkime şöyle diyordu: "Hâkim amca biz bu konuları Almanya'da hep konuşurduk, Turkiye'de suç oldugunu bilmiyordum." İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) "Hâkim amca, biz Almanya'da bu konuları hep konuşurduk. Bizim Turklerin çok olduğu semtlerde Deniz Gezmiş'in, Mahir Çayan'ın resimleri de vardı duvariarda. Tiirkiye'de de konuşmak normal sandım, Tiirkiye'de demokrasi var sandım. Bunlann suç oldugunu bilmiyordum..." Bu sozler komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanmakta olan 15 yaşındaki Melih Çalayoglu'na ait. Yıllarca Almanya'da yaşadıktan sonra lise öğrenimini görmek uzere Turkiye'ye gelen Çalayoğlu, şımdi Karataş Lisesi'nin ders salonlarmda değil, Buca Cezaevi koğuşunda. Üstelik içine duştüğü bunalım nedeniyle haftanın belli günlerinde Ege Universitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Servisi'nde tedavi görmeye başladı. Neydi Melih'in suçu? Polisin DGM'ye gönderdıği dosyada belirtilen suç şu: "Melih Çalayoğlu, okulların açıldığı ilk gıinden itibaren çevrestndeki arkadaşlanna komünizmin iyi bir yonetim oldugunu soyledi. Mahir Çayan'ın, Deniz Gezmiş'in halkı için mücadele eden insanlar oldugunu anlattı. Masalara ve duvarlara orakcekiç resimleri çizdi." Bu ıddiaların ardından tutuklanarak Buca Cezaevi'ne konan Melih Çalayoglu'na ilk duruşmasında yargıç sordu: "Bu suçlamalan kabul ediyor musun?" Çalayoğlu hâlâ şaşkındı: Hangi suçlamalan efendim?.. "Bak burada senın komiinizmi övduğün, duvarlara orakcekiç resmi çizdiğin iddia edilivor..." Bunlann suç oldugunu bcn bılmiyordum. Almanya'da bazı abilerimiz, bu tur şeyler anlattılar bana. Orada bunları söyleyen 15, suçu komünizm övgüsü lerin başına hiçbir şey gelmiyor. Burada da suç olacağını duşunmemiştim. Turkiye'de de demokrasi var sanıyordum. "Nasıl? Tiirkiye'de demokrasi olmadığını mı söylüyorsun sen?" Yani bunları konuşmanın suç oldugunu bilmiyordum. Evet, ben arkadaşlarıma komunizmden söz ettim, ama bunda ne var bilmiyorum... Melih Çalayoğlu'nun savunması böylece suruyor. Hakkında TCK'nın 141 /5. maddesi gereğince 5 yıl hapis cezası istenen Melih Çalayoğlu, ilk duruşmanın ardından cezaevinde düştüğü bunalım nedeniyle geçen hafta E.U. Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada haftanın belirli güııleri tedavi görecek. Çalayoğlu'nun ilk duruşmada avukatlığını yapan Cengiz Dipcin, son gelişmeler konusunda "Melih için çok kaygılıyım" diyerek şunları soyledi: "Bu çocuğun içinde bulunduğu dunım dramdan da öte bir şey. 15 yaşından 21 gun alıp 16 yasına devrettiği için bu işi aklı başında yaptığı savıyla yargılanıyor. Ancak biz duruma itiraz ettik. Melih kendisine yakınlık gösteren hiç kimsenin ona kotülük edemeyeceğini düşünüyor. Bu psikoloji içinde. Aslında komünizm konusunda da bilinçli değil. Almanya'da duyduğu bazı şeyleri biliyor o kadar. Biz en azından propagandadan değil 'övmekten' yargılanmasını istedik." Savcının iddianamesine gore Melih Çalayoğlu'nun suçu "saoit", ama Melih hâlâ suçunun ııe Çalayoğlu 'Ulketeri kanştırdı." oldugunu tam anlamış değil. Sarıgülden soru önergesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP tstanbul Milletvekili Mustafa Sarıgul, Maliye ve Gümrük Bakanı Ahınet Kurtcebe Alptemoçin'in yanıüaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, "Vergi daırelerinde çalışan personelin fazla mesaılerinin günun koşullarma göre duzenlenıp düzenlenmeyeceğini" sordu. Sarıgul, personelin 50 saat fazla mesai karşılığı aldığı 11 bin liranın ulaşım ve yemek giderlerıni karşılamakıan uzak oldugunu savunarak, bu nedenle iş veriminin duştüğunu one surdu. PetrolIş Gebze şubesinde seçim GEBZE (Cumhuriyet) Otomobilİş Sendikası Gebze Şubesı seçimlerinde Ziya Yilmaz'ın listesi 127 oy alarak yeniden yonetime seçildi. Sendika yönetimi şu kişilerden oluştu: Başkan Ziya Yılmaz, sekreter Ünal Çelik, mali sekreter Mehmet Ince, örgüttenme sekreteri Cevdet Karabulut, eğitim sekreteri Zeki Aslanoğlu, denetleme kuruhı asıl: Ali Kamuş, Osman Yıldız, Isa Dönmez. Dısıplın kurulu asil, Ali Aktı, İsmail Ünal, Hasan Bektaş. Değerli mimarlar, mühendisler müteahhitler ve inşaat sahipleri İZ0TUÛLA NİN YEPYENİ ÜRÜNÜ gözenekli gözenekli Petrolİşln paneli İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Petrollş Sendikası tarafmdan diızenlenen "Demokrasi ve Işçi Hakları" paneli dun Aliağa'da yapıldı. Avukat Guney Dinç'in yöneıtiği panelde konuşan Petrolîş Başkanı Munir Ceylan, "Artık taleplerimizi soylemekle yetinemeyiz, müeyyidelerimizi de ortaya koymak zorundayız" dedi. Yazarlannuzdan tlhan Selçuk da konuşmasmda, işçi hakları ile insan haklarının birbirinden ayrılamayacağını vurguiadı. Panelde Tevfik Çavdar, SHP MYK uyesi Ethem Kurıaran da bir konuşma yaptı. CEÇMELI İ Z © n i Û l A İLE DAHA MUKEMMEL İZOLASYON GEÇMEÜ GÖZENEKÜ İZOTUÖLAda DUşey Derzlerde harcı kaldırdık. SONUÇ: İtirafçı sanıklar Marmaris hayali ihracat olayının ayrıntılı olarak ortaya çıkmasına eski MİT'çi Muslafa Ercan ilegümruk işlemlerini "halleden" Faruk Suer'in ıfadelerinın sağladığı öğrenildi. Bu nedenle halen tutuklu bulunan bu ıkı ki>i için savcı Şenat, "yan yanya indirimli ceza" istiyor. Şenat iddıanamenin bu bolümündc >oyle diyor: "Muslafa Necali Krcan tutuklanmasından sonra olayla ilgili açıklamalarda bulunacağını bclirtmesi u/crine alınan itadesine de sahibi olduğu ve hayali ihracat yapan İS firmadan biri olan Krcan şirketini Krlan Serl'in leklifi ve maddi desleği ile kurduğunıı açıklamışlır... Sanık Krcan teşekkül vücuda getirmek sureliyle ihraç kaçakçıhgı >uçuııa kalıldıgı mla^ılmakla birlikte l'iilen vi)rn>lurması sırasında etrafıtla ınc>d:ı(U çıkmaMnda hi/ınei \e yardtuıJa bulunmuşlur." Işık Lisesi 103. ynşında İSTANBUL (AA) Fevziye Mekteplerı Vakfı özel Işık Lisesi'nin kuruluşunun 103. yıldönumü, okul binasında diızenlenen törenle kutlandı. Okul Muduru Mahmut Yilmaz'ın konuşmasıyla açılan törende, saygı duruşu ve tstiklâl Marşı'nın okunmasmdan sonra, öğrencilerden oluşan koro gençlik şarkıları söyledı. Işık Lisesi Ana Okulu oğrencileri de bale gosterisi sundular. Bu arada, okulun 19471948 yılı mezunu 52 kışiye de onur belgesi dağıtıldı. Tören. halkoyunları, ritmik jimnastik gösterileri ile nıezunlar ve okul takımlan arasındaki sportif yanşmalarla sona erdi. ÖRÜLMÜŞ DUVARDA Âh:0.14 kcal mhC gözenekli CEÇMELI IZOTUCLA Sağlık ve tasarruf için en iyi seçim iSWC13rpiizoi1onnia.fr. Tel: (911166 01 82 BARTJK *MR»R» İZMİR TMK0N MALATYlk BÖL6E MÜOORLUfiO BÖLGE MÜOÜRLÜfiü BÖLGt MÜDÜRIÜ6Ü BftUE MÜOORllMO BÖlfiE MuDÜRlUeU Tel: (9389| 1123312635 Tel: |94)23t7110 Tel: (951) 21 17 36 Tel: (9031) 10914 Td. (9621) 37868 1047610477 2314085 63 00 37 13420 İstanbul Haber Servisi Tophane semtindeki bazı kahvehanelerde uzun süredir, "yeşıl reçete"ye tabı uyuşturucu ve uyarıcı niteliktekı "psikotrop" ilaçları sattıkları belırlenen 6 kişi gözaltına alındı. Sanıklarla birlikıe 2958 adet hap ele geçırildi. Narkotik Şube Mudurluğu'ne bağlı ekiplerin bir suredir yuruttukleri <;ah^malar sonunda. Tophane'dekı Tayfun Spor Kulubu ile Luleciler Cuddesi 45 sayılı çay ocağmda gençlere uyarıcı ve uyuşturucu nitelık taşıyan ve yeşil reçetesiz satılması vasak olan hapların satıldığt öğrenildi. çı operasyonu...