Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ABD'de güncel tartışma Sahitn: Cumhunyet Matbaacılık vt Gazctecilık Türk Anonun Ştrkaı adına N ı * Nadi • Gcnd Yayın Müdürü H s u Onal, Mılesscse Mudüru Enine UfakhfU. Yın Ijlcrı Mudüru Ok*y Gonenin, • Haber Merkezı Müduru Yttçtm B*jrr, Sayfa Duzenı YOncımenı. AU Acmr, • Temsücıler ANKARA Yalfn D o f u , İZMİR Hikm< Çcdakaya, ADANA Otai Istanbul Haberlcrr Erhan AkjnMu, Dış Haberler Ergua Balcı, Ekonomı Ccagu Tarhn, Küitdr C«tal t'slrr, Spor Danışmanı AMalkadir Yacriana. Düıelımc R*fik Durb*;. B.lımEfcııım ŞaMa Alpay. IşSendıka Şakna krlrad. Yurı Haberlerı fitdtt D o | u , Dızı Yazıla; Kırem Çahşkıa. • koordmator Ahmeı Korabaa. • Malı tşler Erol Erkal, # Muhasebe Buknl Veaer # Buıçc Planlama Sevjı Arun • Reklam Ay»t Toraa. Ek Yaymlar Halyı Akyol • Idare HaxyıaGurer, Işlctme OadcrÇdık. BılgıUlcın Naıl laal Basam vt Yayai Cumhunyci Vtatbucılık vc G u n t c ı l ı k T A Ş Turk Ocjjı C ı d 39/41 i t M3Î4 I» PK 24«[«anbul Td M2 0 ! 05 (20 hıtl Telcn 2224* Fı* (I) 52» 60 72 # Barotar Askum. Zıyı GOkalp Blv Inkılıp S N o 19/4. Tel 133 II 4147. T e t a 42344 F u (4) I M I I 4 1 428 • I n a l r H Zıya Blv ! 3 5 2 S 2 ' 3 . T d 13 12 30. Telr» !23S9 F u (51)13 12 30 ~ lnonu Cad 119 S N o I Kal 1. Ttf 1I455OII9731. T e l « 62155. F « (71) 32» 0 5 * TAKVlM: 4 KASIM 1988 tmsak: 5 04 Guneş: 6.31 Öğle: 11.52 Ikindi: 14.38 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.25 Liberal diye kime derler? ŞEBNEM ATİYAS da olup popülerlik kazanmış, zaman zaman son derece olumsuz bir ifade olarak yorumlanmış. "Politikanın Yeni Dili" kitabını yazan VVUIiam Saffıre'a göre liberalin tarihte kullanılmış birkaç tanımı şöyle: Kendisini radikal olarak tanıtan Heywood Broun'a göre liberal "Kavgada odayı en önce lerkedendir." Liberallerın entelektuel kadrolarının başını çeken ve entelektüel poütikacılığı nedeniyle "yumurta kafalı" olarak taıunan Adlai Stevenson'a göre liberal, "Ayaklan havaya sıkı basaadır". Bunalım yıllarımn meshur adamı Herbert Hoover'e göre "Liberal kafası kanşık totaliterdir." ABD'de b'beral etiketi, seçime giren aday açısından cesaret gerek liren bir unvan durumunda. Dukakis, kendi liberalizmini Roosevelt, Truman ve Kennedy ile özdeşleştiriyor Solun "sofnk sa>aş liberalizmi, kunımsallasmış liberalizm" diye çeşitli dönemlere ayırdığı liberalizmin ABD'deki anlamı, Kennedy'nin tanımıyla "Yeni fikiriere açık, egitim, sigorta, bireysd özgnrlükler gibi sosyal refah reformlanndan yana, daba merkeayetçi" demek. Muhafazakârlann sürekli saldınsı ile kamuoyu gözünde çarpıtılan kavram "solcu" diye anlaşılıyor. Bu nedenle Kennedy, bir keresinde kendisini "Savaşçı muhafazakâr" diye tanımlamayı yeğlemiş John Kenneth Galbraiht ise "Amerikan Kapitalizmi"ni yazdığında "Liberalizm ekonomide zayıf pazarlık gücünü simgeleyecek, muhafazakarlık ise ki bu kesinlikle dognı olabilir hakiki gucun konumunun kornnmaayla özdeşleşecek" tanımını yapmış. Dukakis'in seçime bir hafta kala "liberal" oldugunu ilan etmesi basında "cesaret gösterisi" olarak nitelendirildi. ABD başkanlık seçiminde adayların eşleri de önemli rol oynuyor Dişi John, Panda'ya karşı UFUK GÜLDEMİR evlilik dışı ilişki yeni bir şey değil: Roosevelt'in, eşinin sosyal sekreteri Lucy Rutnerford ile 30 yıl süren ilişkisi dönemle ilgili tüm anı kitaplannda var. Eisenhower'ın şoförü Kay Summersby ile yaşadığı aşk hayatı, Warren Harding'in başkanlıgı döneminde Nan Britton'dan gayrimeşru bir çocuğu olması, John Kennedy'nin hayli renkli bir seks hayatı olduğu artık konuşuluyor. Yeni olan ise gazetecilerin eskiden olduğu gibi "başlannı öte tarafa çevinnemesi". Hart'ın danışmanı Strother, "Eskiden bir centilmenjik anlasması v»rdı" diyor. Fakat 1980'ler basını sadece centilmenlerden oluşmuyoı. Kadın gazeteciler bu tür kaçamaklara erkek gazetecilerin uyguladığından daha yüksek bir standart uyguluyor. tş artık politikacüar ile eüt gazeteciler arasmda "kaynayacak" boyuttan çıkmış dunımda. Yakalayan yazıyor. Avrupa'dan 33 yeni burs ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turk hükümeti emrine 19891990 yılında kullanılmak üzere Federal Almanya hükümetince 19, Avrupa Konseyi Yükseköğrenim Burslan çerçevesinde 1, tsviçre ve Danimarka hukümetlerince 2'şer, Norveç hükümetince 3 ve hpanya hükümetince de 6 adet olmak üzere toplam 33 yüksek lisans ve araştırma bursu verildi. Bursa gönderileceklerin iyi derecede yabancı dil şartının yani sıra gördükleri lisans eğitimi veya yapacakları araştırmayla ilgili okullardan mezun olmaları gerekiyor. Söz konusu burslar için 25 Kasım 1988 ışgünu sonuna kadar MEGSB Yurtdışı Eğitim ve Dış tlişkiler Dairesi Başkanlıgı'na başvurulması gerekiyor. Burslardan yararlanacaklar karma burs komisyonunca yapılacak mülakatla belirlenecek. Bush, Dukakis'i "liberal" olmakla suçluyordu. Dukakis son hafta açıkça "Evet, liberalim ve gurur duyuyorum" dedi. Liberal kelimesi ABD'de bazen "politik küfür" yerine de geçebiliyor. NEW YORK Cumhuriyetçi Parti cumhurbaşkanı adayı George Bush'un seçim kampanyası boyunca rakibi Michael Dukakis'e karşı en önemli kozu "liberallik" tartışmasıydı. Bush kampanyanın başından sonuna, eline her geçen fırsatta "bn liberal sizi kurtlara salar" temasını işledi. Dukakis'i "libenü" olduğundan ötürü "suçladı." Dukasis ise geçen hafta başına değin "UberalUgiıı" bır " s u ç " olduğunu adeta kabul edercesine "liberalliğini gizlemeye" çalıştı. Sonunda hafta başında kürsüye çıkıp "Evet liberalim ve bununla gnrur duyayonıın" deme cesaretini gösterdi. Gerek Dukakis'in tutumu gerekse Bush'un saldınlan özellikle "liberal demokratlan" çok kızdırdı. Bır liberal demokrat "Bosh'a bakarsanız liberal, Sovyetlerin uşağı, azı dişleri yeşillenerek dışan sarkmış azgın bir komüııisttir. lşte ABD'nin gelecek başkanının siyaset bilgısi bu kadar" diyerek kızgınlığını ifade ediyordu. Başka bir demokrat ise "Franklin Roosevelt seçim kampanvasında liberal oldugunu soyledikten sonra liberali şoyle bir espri ile anlatmtştı: Diyelim ki medeniyet sürekli çünıyen, olu dallar veren bir ağaçür. Şimdi radikale sorulursa ağaç kökunden kesilmelidir. Muhafazakâra sorulursa, ağaç olduğu gibi bırakılmabdır, liberal ise ağacın bıldanmasını onerendir ki hem çuru>en tabtalar hem de yeni dallar kurtanlmış olur" diyerek liberalin kendine göre ideal tanımını \apıyor. Eskiden beri devam eden liberallik tartışması her politik ortamda çeşitlenmiş, mutasyona uğramış. Hem sağ hem de soldan tepki görmüş, zaman zaman mo WASHINGTON ABD'de başkanlık yanşı sırasuıda bir adayin eşi kampanyaya nasıl katkıda bulunabilir? A B D eski Başkanı Carter'ın Basın Danışmanı Jody Powdrın formülü biraz frapan, ama şöyle: "Kampanya süresince eşin hastaneye yatması sağlandıktan sonra adayın haftada bir başucunda fotograf çektirmesi sağlanır." Amerika gibi bir ülkede, "kadın dnşmanı" kokan bu tur bir laf edebilmek hayli cesaret istiyor, ama Powell son yıllarda Amerikalı kadıaların politikacı eşleri üzerindeki etkilerinin antığından yakınanlann sözcülüğünü yapıyor. Diyor ki, "Rosalyn Carter, Ugisiai çeken konular göruşuldögâ zaman kabine toplantüanna katılır, zaraan zaman göıüşleriai büe açıklardı. " Powell ne kadar abartıyor bilmiyoruz. Fakat bildiğimız bir şey var ki politikacı eşleri, Bayan Abigail McCarthy'nin deyimiyle, "fazla bagaj" sayildıkları seçim kampanyalanru geride bırakmış durumdalar. Amerikaltlar da ideal bir politikacı eşini sadece iyi bir anne değil, kendi ajandası olan, fikri hür, vicdaru hür bir kadın olarak da görmek istiyorlar. Kamuoyu yoklamalarına verdikleri yanıtlar bu doğrultuda. Peki, seçim sırasında oyları da bu doğrultuda mı? Pek öyle sayılmaz. Beğendikleri politikacı eşi, kendi ajandası olan fikri hür, vicdaru hür bir kadın değil, aksine dişi bir John Wayne: Sakin, gururlu ve gücünü mecbur olmadığı sürece göstermeyen bir prototip. Barbara Bush ve Kitty Dakakis'i karşılaştırdığımızda yukardaki savı doğrulayan bir manzara ortaya çıkıyor. Barbara Bush'un şahsında Amerika'yı Amerika yapan değerlerin bir kısmını bulmak nrümkun: "Güçlü anne, yuvayı yapan dişi kuş, elma turtası, pazar ayini." Buna karşılık Kıtty Dukakis, 1980'ler yaşamının talepleri ile onun gerçeklerinin bir terkibi: "Çalışan anne, boşanma, hamburger, kadın haklan." Barbara Bush, rolünü eski bir elbise kadar rahat sırtına geçirmiş. Kitty Dukakis ise rolünü en az kilosu kadar kontrol altında tu Amerikan kadınının temsilcisi. Çalışan anne, boşanma, hamburger, aerobik, kadın haklan. Basın müşaviri, nutuk yazan ve danışmanları var. Korumalann ona taktığı lakap "Panda". Beach Boys ve Bach dinliyor. tuyor. Kampanya basladığından bu yana Barbara Bush 184, Kitty Dukakis de 900 mülâkat vermiş. Barbara Bush, gittiği yerlerin yüzde 60'ına eşi ile birlikte gitmiş. Kitty Dukakis ise yüzde 75'ine. Dukakis'in 4 kışilik kurmay heyeti var: Bir basın müşaviri, bir nutuk yazan, siyasi danışmanı ve seyahat direktörü. Korumalannın Kitty Dukakıs'e verdiği kod adı bile hırslı: "Panda". Barbara Bush'un iki yardımcısı var: Basın danışmanı ve öze) sekreteri. Siyasi danışmanı yok, çünkü " A d a y ben degilim, kocam" diyor. Nutuk yazan da yok, çünkü nutuk vermiyor. Kitty Dukakis, uçakta Beach Boys, Operanın Hayaleti ve Bach (Brandenburg konserlen) dinliyor. Bar Bayan Dukakis: 1980'lerin Amerika ycpan değerleri temsil ediyor. Güçlü anne, yuvayı yapan dişi kuş, elma turtası, pazar ayini. Sakin, gururlu ve mecbur olmadıkça gücünü göstermeyen bir dişi John Wayne. Uçağa el örgüsüyle biniyor. Bayan Bush: Amerika'yı Amerikalılar yaklaşık 6 ay süren kampanya sırasında adayın didik didik edilen özel hayatına bakarak, eğer başkan olursa ülkeyi nasıl yöneteceği konusunda fikir sahibi oluyor. Aday mali durumundan lise notlanna, üniversıtedeki kız arkadaşlanna kadar araştınlıyor. Ama bu arada kamuoyu karakterini, bunalım idare etme yeteneğini, ne kadar toleranslı oldugunu, sinirlenince nasıl bir davramş biçimi gösterdiğini test etme olanagı buluyor. Cicciolina bekleniyvr MARDtN/HASANKEYF (Cumhuriyet) Tarihi kenti, GAP'ın yutmasma engel olmak amacıyla Türkiye'ye gelecek 40 kişilik Italyan çevre korumacı arasmda ünlü radikal parlamenter Cicciolina 'nm da bulunması Hasankeyf'te "umut rüzgârları" estiriyor. Belediye Başkanı Şeyhmus Kartal, Türk yetkililerin yeterince ilgilenmedıği olaya ttalyan kamuoyunun duyarlı davranmasını memnuniyetle karşıladı. Mucadeleye Türkıye'dekı çevre korumacılarm da aktif destek vermesini isteyen başkan Kartal, îtalyan grubun 10 kasımda Türkiye'ye gelmesinin beklendiğini açıkladı. bara Bush, uçağa çantasında örgüsü ile giriyor. Dukakis güvertede bazen aerobik yapıyor. Barbara Bush bir tek arka tarafta oturan korumalanna meşrubat ikram etmek için ayağa kalkıyor ve "Geçen kasabada hediye edilip de arabamn arkasına koydağnm çiçekleri uçaga aldınız mı?" gibi sorular ioruyor. Birbirleri hakkında ne duşündükleri dahi karakterleri hakkında muazzam bilgi veriyor: Kitty Dukakis, Barbara Bush için "Çok farklı insanlanz. Bu bakımdan kocamın siyasi rakibinin eşi Ue rekabet içinde olmam mnmkün degildir" diyor. Barbara Bush ise "normal birisi" olmanın, ne büyük bir erdem olabileceğini şu yanıtıyia gösteriyor: "Rakip olmamız mtimkün de Nitekim Hart'ın yakalanmasıngfl, çnnkii Bayan Dakakis beadea dan hemen sonra yapılan kamuçok üstün ve akıln." oyu yoklamalan halkın üçte ikilşte "dişi John Wayne" derken sinin "adaylann özel hayatına anlatmak istediğimiz bu. Yani sa bakarak" oy verdiğini ortaya kokinlikten, sadelikten, normallik yuyor. Amerikan halkının yüzde ten kaynaklanan bir gtlç. Aslında 52'si "Evlilik bir taahhüttür. Bu Amerikalılar bu özelliğüı başkan taafahütün gereklerini yerine getirlarında da olmasını istiyorlar. Fa meyen bir aday, millete olan takat bu arzu Amenkan başkanının ahhıitlerini de yerine geünnez" evlilik dışı ilişkilerine tolerans gös düşüncesinde. Tabii durum böyterilmediği şeklinde de anlaşüma le olunca adayın eşi de kampanmalı. Nitekim bir süre önce mo ya paketinin en önemli parçalanndel Donna Rice Ue "eU bıçaklı" dan birisi oluyor. yakalanan G a o Hart'ın danışmanı Raymond Strother, yukandaAdayın kampanya direktörü ise ki ayrımı şöyle açıklıyor: çoğu zaman "evlilik danışmanı" "Eger Hart yakalandıktan he gibi davranıyor. Hart'ın danışmamen sonra samimi olarak ortaya nı Strother, bugüne kadar yönetçıkıp 'Bır daha hıçbir zaman tigi 6 seçim kampanyasının bazıolmayacak' deseydi, belki şansı lannda patronlanm "libidosuna bâkim olması" konusunda uyarolabilirdi." Amenkan başkanlan açısından dığını söylüyor. THTde sigara referandumu ANKARA/İSTANBUL (AA) Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, THY'nin ıç hat seferierinde sigara içilip içilmemesi konusunda anket yapılacağmı açıkladı. Pakistan'dan dönen Pakdemirli, Esenboğa Havaalanı 'nda uçaklarda sigara içilip içilmeyeceğine anket sonucuna göre karar verıleceğini bildirdi. Pakdemirli, yolculann yüzde 51 'i iç hat seferierinde sigara içilmesine "evet" derse, sigara yasağımn kalkacağım İfade ettı. Bush'tan Kıbrıs için önerU Çoğunluk yönetimîne dayah anayasal düzen Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan adayı Bush, Amerika'da yayımlanan Greek American Gazetesi'ne verdiği demeçte, Kıbrıs'ta azınlık haklartnı gözeten "çoğunluk yönetimine" dayah anayasal bir demokrasi önerdi. NVASHINGTON (Cumhuriyet) Başkan Yardırncısı ve Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı George Bush Kıbrıs'ta "çoğunluk yönetimine" dayalı anayasal bir demokrasi önerdi. Bush ve Dukakis Amerika'da yayımlanan "Greek American" Gazetesi'ne verdikleri demeçlerde TürkYunan ilişkıleri ve Kıbns konusunda görüşlerini açıkladılar. Bush, Davos buluşmasından sonra bazı sonuçlar alınabileceğini söyledi ve "Davos'ta başlayan siireci selamlıyorum" dedi. Bush, Kıbrıs'ta azınlık haklarırun gözetildiği bir çoğunluk yonetimi önerirken NATO kapsamında şunları soyledi: "Amerika, Yunanistan ve TiirIdye arasında' katalizor olabilir. Gıiçlii bir NATO guney kanadı görmek istiyorum." Bush, Ermenı soykırımı konusunda yöneltilen bir soruya da "Geçmişte yapılan soykınmlan tanımalıyu" karşılığım verdi. Dukakis ise yanıtlannda Kıbrıs'ın bölünmesine karşı oldugunu belirtti. Sanki, Turkiye adaya uluslararası hukuka aykırı müdahale etmiş gibi, "Adada hukukun tesisi şarttır" dedi. Dukakis'in diplomatik çevrelerin ilginç karşıladığı bir başka cümlesi de şöyle: "Eski Savunma Bakanı Weinberger'in Kongre'de bir vesile ile Turk askerinin savunma amaçlanyla Kıbrıs'ta bulunduğu şeklinde yonımlar yapmasına, yani Amerikan resmi yetkililerinin Birleşmiş MUIetler kararlannı göz ardı etmelerine göz yıunamayız." Amerikan kamuoyunda basının politikacıların özel yaşamına ne kadar karışabileceğine dair ateşli tartışmalar yapılıyor. WASHINGTON (Cumhuriyet)Acaba basının adayların özel hayatının ıçine bu kadar girmesi doğru mu? öteden beri denir ki Ingiliz siyasi skandallarında "seks", Amerikan siyasi skandallarında "para" vardır. Hatta saygın Amerikan gazeteleri yakın bir zamana kadar tngiliz basınının "aşk yuvası basma" geleneğine dudak bükerdi. Mıamı Herald gazetesi Hart'ı yakaladığı zaman New York Times'm eski Genel Yayın Mudurü A. M. Rosenthal "Politikacılano kiminle yatakta oldugunu ogrenmek için gazeteci olmadım" diye ağır bir yazı yazdı. mektuplan" ile sıkıştırmaya başladı: "Bize hangi mamayı yedireceginize siz karar venneyin. Siz mamayı verin, yiyip yememeye biz karar verelim." Ve böylece Hart skandah Amerika'da 'Ikinci vurnş" denilen bir gazetecilik türü ortaya çıkardı. New York Times, Washington Post gibi saygın gazeteler kamuoyunun baskısı karşısında isteT istemez seks skandallanna girmeye başladı, fakat hiçbir zaman ilk vuruşu onlar yapmıyor. Skandal bir başka gazetede iyıce patlak verdikten sonra bu saygın gazeteler ele alıyor. Skandalın saygın gazete Fakat daha sonra ortaya çıktı ki lerde başlattıği bir başka tartışma New York Times'ın saygın editö da şu: "Önemli" olan şeyler mi rü de dahil olmak uzere gazetenin haber, "ilginç" olan şeyler mi? tüm üst kadrosu sadece Hart'ın Gazeteciler ne düşünürse düdeğil, başta Kennedy olmak üze şünsün, kamuoyu yoklamalan en re birçok başkan ve adayının ev aydın okur kesiminin, hem ilginç lilik dışı yaşamı hakkında bilgi sa hem de önemli haberleri hibi imiş. Bunun üzerine New "sansBrsüz" almak hakkını kenYork Times'ın üçte ikisi üniversi dinde gördüğünü gösteriyor. Tate mezunu, üçte biri yabana dil bi bii en ideal haber Hart'ın başına len aydın okurlan, gazeteyi "okur gelen gibi "önemii ve ilgbKİ" bün \atak odasındaki basın yesinde banndıran. Aynca Hart olayı sadece bir seks skandalı mı? L. A. Times'm imzasız başyazısı, "karakter skandah" diyor. Hart'ın bir seçim kampanyası sırasında böylesine bir risk almış olmasını, "Başkanlıgı döneminde de istenmeyecek risklere girebileceginiıı gostergesi" şeklinde yorumluyor.Washington Post'tan Paul Taylor'un yaptığı gibi, bir gazetecinin Hart'a canlı yayın sırasında "Hiç evlilik dışı ilişkiniz oldu m«?" diye sormaya hakkı var mı? New York Timesın köşe yazan WUliam Saflre, "Bana bn soru soruba, sorana cevabun: 'cehenneme kadar yolun var' olnrdu" diyor. Görulduğu gıbı "bilinmelerine ragmen tanınmayan" adaylar çağında Amerikan basınının özel yaşam üzerine daha fazla eğilmesi giderek kaçınılmaz hale gelecek. Fakat anlaşüan, şu ana kadar henüz bu işin dengesinin bulunamamış oluşu: "Görmezliktea gdmevte^ ıağım cıcığıru çıkarmak arasında bir denge. Nitekim Amerika şimdi bu dengeyi yakalayamamış olmanın sancılarını çekiyor. İç hatlarda OrientEkspres ANKARA (ANKA) Avrupalı zenginlerin tutkusu buharlı trenlerie gerçekleştirilen "Orient Ekspres Seferleri", Türkiye'de iç hat demiryollarmda turistik taşımacıhk için esin kaynağt oldu. TCDD Genel Müduru Birkan Erdal yurtdışındakı seyahat acenteleriyle görüşmelerin surdüğünu, talebe göre buharlı trenlerie Kapadokya'ya, Antalya'ya, Izmir'e turistik yörelere seferler düzenleneceğini bildirdi. JUMY YAKAN 6ÛZEL Donna Rtce ile ilişkisi Gary Hart'ı başkan adayuğından çekilmek zorunda bıraktı. Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin ve Mimarlar Odası 2. Başkanı Oktay EkincVnin açıklaması Muğla SÎT alanı titîzlikle konuıuyor Tarihi Muğla evlerinin iyi korunmadığı şeklindeki eleştirileri yanıtlayan Muğla Belediye Başkanı ve Oktay Ekinci 200 tescilli yapıda herhangi bir bozulma ve kayıp olmadığını söylediler. CEM HAMULOĞLU Mimar Besim ÇeçenerMn "Tarihi Muğla evleri yeterince konuımuyor" şeklinde gazetemizde yer alan eleştirilerine Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin ve Mimarlar Odası 2. Başkanı Oktay Ekinci tepki gostererek "Mufia kentsel StT alanının Türkiye'de benzeri bnlunmayan bir ciddiyet, duyariık ve bilinçle" korunduğunu söylediler. Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin konuyla ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada Muğla kentsel StT alanının koruma imar planının 10 yıldır yürurlükte oldugunu belirteıîk, bu planm içeriği bakımından "ilk ve öncü" bir plan oldugunu belirtiyor. Erman Şahin açıklamasında daha sonra şu gorüşlere yer veriyor: "Toplam 200 anıtsal yapı ve konut tescillidir. Bozulma ve kayıp söz konusu degildir. Çünkü Mugla halkı SİT'te kendisi oturmakUdır. StT'i 2000'i yıllara taşırken arnavul kaldınmı ve benzeri hayalcilikleri bir yana bırakmak geıeidyor. SİT ve koruma kararları. sadece jasaklarla, zoriamalarla değil, kültıir, sanat, bilim ağıriıklı çeşitli çalışmalarla >aşatılmaya, anlatılmaya çalışılıyor. Mugla'da 4 yıldır yapılan Mugla Kttltür ve Sanat Şenligi de bu amaca yöneliktir." 1978 yılından beri Muğla kentsel SİT alanının ve bu evlenn korunması "kavgasında" sürekli bulunduğunu hatırlatan Mimarlar Odası 2. Başkanı Oktay Ekinci de şöyle diyor: "Mugla'da elbetteki bir Venedik ya da Floransa düzeyinde bir koruma bulmak olanaksızdır. Çünkü burada Turkiye koşullannda verilen bir kavga var. Ama Muğla L'NESCO'sundan universiteierine kadar tum kurumlann surekli ilgüendiği bir Zeyrek, bir Suleymaniye gibi metruk da degildir" "Evlerin tek tek tescilli olmadıgı" eleştirisine karşı Oktay Ekinci, Muğla kentsel StTinde Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 27.4.1979 gün ve A1643 sayüı kararıyla 178 evin "kornnacak sivil mimarlık örnegi" olarak tescil edildiğini hatırlatarak şunları söylüyor: "A>nı yıl tapu kütüklerine, bizzat tarafımızdan 'eski eser' şerhi konmuş, 1/1000 olçekli haritalara işaretlenerek ilan edilmiş ve imar planlanna geçirilmiştir. Dahası, ber birinin tek tek 'hangi koşullarda onanm yapılabUeceği' de Anıtlar Kunılu karanna bağlanarak disiplin altına alınmıştır." Mimar Besim Çecener, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "hiçbir çaba yok" tümcesini "aktif koruma çabaa yok" anlamında kullanMU&LA EVLERİ Geçmiş kultur mirasından günumuze köpru. dığmı belirtiyor, Evren: Filmde içki sofrası da olmalı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Atatürk'ün çeşitli yönleriyle yeni yetişen nesillere ve dünyaya daha iyi tanıtılması için filminin çekilmesi gerektiğini söyltdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen "Atatürk Filmi Paneli" dün Ankara'da yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ertan Cireli, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanı Suat tlhan, Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Sami Şekeroğlu, yazar Refik Erdnran, fılm yapımcısı Metin Erksan ve sinema yazan Atiila Dorsay yaptığı konuşmalannda Atatürk'ün çeşitli yönleriyle tanıtılacağı Atatürk filmi yapılması gerektiğini bildirdiler. Paneli izleyen Cumhurbaşkanı Kenan Evren de Atatürk filminin yapılması için zaman kaybedilmemesı gerektiğini söyledi. Evren, şunlan söyledi: "Filmin kuru olmaması lazım. Ben de ona katılıyorum. Atatürk, ber yönüyle ele alınmalıdır. tçki sofrası da olmalıdır. Ama o içki sofrasında neler yapıldığı da anlatılmalıdır. Atatürk'ün sanat tarafı anlatılmalıdır. Çekinmemeliyiz." Atatürk filmi paneli 2 deniz otobüsü Istanbul Haber Servisi tstanbul Anakent Belediyesı'nın Norveç'ten satın aldığı 10 demz otobüsunden son iki adedi de Istanbul'a geldı. "Çavlı Bey" ve "Hazerfen Çelebı" adlan verilen deniz otobusleri, dün Yenikapı açıklarında yuklendıkleri Norveç gemismden denize indirıldı. Almanya'da unuluîan Türkçe ANKARA (AA) Hacettepe Üniversitesi ile Giessen Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen "Yurtdışından dönen Turk çocuklarının pedagojik, psıkolojik ve dille ilgili sorunlarının topluma yansıması" konulu sempozyum Ankara'da başladı. F. Almanya Giessen Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ünal Abalı, F.Almanya'da yaşayan Türkler uzerinde yapılan araştırmaların, gurbetçilerin giderek anadillerini daha az kullandıklarını ve gunlük konuşma dili olarak Almancayı tercih ettiklerini ortaya koyduğunu belirterek, "Bu araştırmaların sonucuna göre 2000 yılında F.Almanya'da Türkçe konuşan çok az Turk kalacak" dedi.