19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 HAVA DURUMU I V I e a o ' o l D p Genel Mudürlüjü'nden al.mn 04; ye göce yjrdur «uzey ve dt>Ou kes r ı l e ' 3an;alı ço* bulutu TraKya. Marma; a ' n ı n t j s f Batı KaradKM taytav Ooju Karacentz, *ç Aıadolu nun doğusu Doğu Akdene > Dcflu ve Guneydoju Anadolu e Ö6l9f«n yağışl, geçecek * # ş l a / genelMde yajmu Karademz'.n ıç «esımlen ıle Iç w DoQu Anaüdu'iun kuzeyınde yütaekterde <ar1a kanşık jajmur ve kar şe«ınde oöcak H«*SICAKLÛI Onernk tnr d e j ı s t t k olmayacak RUZGAPI Kı,zey ve doju yftnlerden £>rte «uvvette yaj.s Jlan yerterde zaman ET.an kLvvetıı oiarak esecek Dentz«nmede rugâr Bat Karademz ve Marma•ada ;üntwtıs « lodos dığe? denıaenmızde yı«ta w poyrazdan 46. zaman zaman W»vellce sutfe 1628, zanad m u n 3340 deraz T1* hczta esecek DENIZ MuAdanâ Adapaza' Adıyaman Atyon Agrı Ankaa Antakya Antalya Artvın Aydın Baiıkesır Bılecık Btngö Bıtls Bolu Bursa CanakJıaie Corum HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGÛN B Y Y B K B B 21° 14° Dryaröakır 9° 7">Edi'ne W 8°Erzıncan 10» 3°Enzu'uT 7° 3° Eskısehır 8° 4°Gazıaraeo 22° 14» Gcresur 8° Maiısa 2° K Maraş 5° Mersm 2° Mugla 4°M 8° NİJde 8°0n)u 6° Saiısun 6°Sırt 5° S r O p 8°S,vas 2° TenröaJ 2° Trabzon 7° Tunceiı 4°Usak B B B B 14° 16° 22° 15° 7° 8° 15° 6° 3 KASIM 1988 DÜNYA'DA BUGÜN Vs K 4° Y 12° B 24° B 18° B 2° K 3° B 11° Mimtı N e * York B 10° B 9° Oslo Pans B 12° B 14° Prag A 34° Rıyad Cenev'e B 13° B 24° B 28° Roma Cezayr B 8° A 36° Sofya Cıdde A 36° SaTi A 30° OuDaı B *?° Teı Avv B 25° Frankfdrt A 2 i ° Tunus A 28° Gırne Varsava Y 8° Y 10° Helsnıo B 17° A 29° Venedııc Kattre Y 13° Kopenhag Y 11° B 11° Washngtw B 13° Köln A 23° ZürtB 14° Lefkosa Amsienlam Amman Atna Bağdal Barcetona Base Belgıaö Ber'ın Bonn B'uKsel BLflapeşie Y 12° A 28° B 18° A 32° B 25° B 16° B 10° B 12° B 13° Y 8° B 13° teOıl. zamai zaman kaba datgalı olacak Daıga yuksekıığı ' 52 5. zaman zamai 34 metre. Qörüş uzaktıÇ 10 km yajıç anında 35 km doiayında tnılunacak Van GÖIG nde lava çok Oulutlu ve yajmunu geçecek Rüzgâr kuzey ve dogu y6Tenfer o t a kuvvette esecek Göl kucuk dalgalı alacak Göfuş uzatoıjı 10 k.n doiayında öulunacak • /ajmu'u Demzl. V Y B B B Y B B 18° 13° Gimusnane K 5° 11° y 10° 5°Hakkan B 12° B 18 6° Isoatta Y 8° B 11" 7" Istanbui B 15° B 8° 5° izmır 11° 10° 8° 11° 8° 6° 17° 4»tars 4° Kastamonu 2°Kayserı 6°K.rtüare» 5°Konya 4°Kiahy3 7°Malatya K B 9° 7» 4° Y Y 12° 7° B 12° 6° Y B Y Y Y Y 1?° 5° 12° 6° 16° 10° 14° 9° 14° 8° 17° 10° 7° 2° £Lohdrarl*(f^^ w»~y»Beriin ^ ParisjTS* J Lemngrad Loidra Madr.d Mt'ano Montrea! Moskova MUST4FA EKMEKÇt Çelenk ile Erdost Olayı 3 ANKARANOTLARI SHP'liler Bastırıyor... Y 7° B 12° B 9° 3°Yozgal Y 14° 8° Zonguidak Y B Y B Y Y 15° 10° 12° 6 10° 4° 10° 4° 6° 3° 10° 6° C A aC>B tHDuO'J Ktart'S İSIıY «gr Kahire • OLAYLARIN AHKARA'dan YAIÇIM O fA Oi N ARDINDAKI (Bofiorafı 1. Sayfada) Konseyi Insan Haklanm ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi"nin 10. maddesi şöyle yazar "Herkesin anlattm özgürlüğii vardır. Bu hak, görüş edinme ve restni makamlarca karışılmaksmn ve ülke sınırlanna bakılmaksııın bilgi ve düşüncelerin aiınıp verilmesi özgürlüğünü de içerir." Üikemizde fıkir özgürlüğunün bütün boyutlanyla benimsenmesi, çağdaşlık için kaçımlmaz bir gerek oluşturuyor. Komünist partisinin demokrasi için gereği de bu nedenle gündeme girmektedir. Komünist partisinin Türkiyede kurulması konusunda bir referanduma gidilmesi de yantıştır; demokratik değildir. Böyle bir referandum yapılamazEğer halkoylaması sonunda "komünist partisine hayır" oyları daha çok çıkarsa bu sonuç demokratik olmaz. halkın çoğunluğunun çağdaş demokrasinin fıkir özgürlüğü kavramından uzak bir düzeyde yaşadığım gösterir Bu toplumda insan haklarma ilişkin referandum yapılması, geriliği ve çağdışılığı simgeler. Cumhurbaşkant Evren'in, komünist partisi sorununda bugün vardığı noktaya er geç hcrkes ulasmak zorundadır. Uygarlık dünyasmda bilinçle yer alabilmenin baska yolu yok. • * * GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) nel Başkan Başyardımcılığı'na" resi uzatılsın mı uzatılmasın mı" Başbakan Yardımcısı Kaya Ertüründe bir referanduma gi dem'i atayacak. Böyle bir atama için genel başkanlık vetkisini her dilecek. an kullanabilir. Kendisi genel İkinci senaryoya göre, "Başba başkanhktan istifa edecek, ama kan Özal, Cumhurbaşkanı seçil bu arada genel başkanlığa ister mek isterse..." O zaman işler bi istemez Kaya Erdem vekâlet ederaz karışık. Kanşıklığın temelin cek. Bu vekâlet bir süre devam de de "iktidar partisi ne olacak, edecek. Özal Başbakanlıktan da ANAP'ın başına kim seçilecek" istifa ettiğinde, Cumhurbaşkansorusu yatıyor. İşte, hem Özal'ı lığı görevine devam eden Kenan Cumhurbaşkanlığına taşıyan Evren, Kaya Erdem'i ve genel hem de ANAP'ın genel başkan başkana vekâlet ettiği için Başlığı ve Başbakanlık makamının bakan oiarak atayacak. Özal, bir başkası tarafından doldurul Cumhurbaşkanı seçildikten sonmasını içeren bu senaryo kendi ra, ANAP kongresine gidilecek. Kaya Erdem'in genel başkanlığı içinde üç olasılıktan geçiyor. belki de kongre tarafından onay1) Cumhurbaşkanlığı seçimle lanacak. rinden yaklaşık üç ay önce Özal hem Başbakanlıktan hem genel Şu anda siyasal kulislerdeki başkanhktan ayrılacak. Üç ay sü Cumhurbaşkanlığı senaryoları reyle "tarafsız" kalarak, bunlar. Ne var ki, bu senaryola"tarafsız" görüntüsünü işleyecek nn işlemesi için her şeyden önve ekim ayı başında Cumhurbaş ce yerel seçimlerin geride kalmakanlığına adaylığını koyarak se sı gerekiyor. çilme şansı arayacak. Ama, bu arada ANAP'tan birisini "genel Bunun anlamı şu: Cumhurbaşkanlığa önerecek". ANAP başkanlığına dönük senaryolar çevreleri Özal'ın önereceği kişi yerel seçimlerin yapılacağı mart nin kongreyi kazanacağına ayı sonuna dek buzdolabında. "kesin' gnzüyle bakıyor. Belki bu senaryolara başkaları 2) Özal, g<?nel başkanlığı ve da eklenebilir mart sonrasında. Başbakanlığı bırakmadan ANAP Ama, bunları görmek için mutlakongresini toplayacak. Kongrede ka ve mutlaka mart sonu, nisan genel başkanhktan istıfa edecek, başını yaşamak gerek. ama Başbakanlık görevinl sürdürecek. tongrede yine kendi önereceği bir ısmin genel başkan seçılmesini sağlayacak. Bellı bir süre sonra da Başbakanlığı bırakarak, Cumhurbaşkanlığına adayMBKSAIAT CAUMSI lığını koyacak. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dun Istanbul'da hayırsever vatandaşlar tarafından yaptınlan üç okulu hızmete açtı. Evren. Arnavutköy'de Rahmı Kınşçioğlu tarafından yaptınlan 12 dersliklı ilkokul ıle Acıbadem'de General Ali Rıza Lisesı ve Hereke'deki Nuh Çimento Endüstrı Meslek Lısesi'nın açılışlarında yaptığı konuşmalarda buyük şehirlerde okul sayılarının yetersiz olduğunu belirterek. özel dershanelerin okullann yerine geçmeye başladığını, bunun önlenmesı gerektiğini bildirdı Evren bu konuda "özel dershaneleri kaldırabilnsek, hem aılelerin maddi külfettnı kaldırınz" dedi. Evren şöyle konuştu "80100 kışılik sınıflarda çocuk yetışmez. Istanbul eskıden bir kültür şehriydi. Şimdi en kötü duruma düştu, köylerde okul sıkıntısı azalırken. buyuk şehırlerimızde çoğaldı." Eskiden çocukların sanat okuluna gitmelennın ailelerince hoş karşılanmadığını belirten Evren, "Fakat şimdi kafalar değişti, aıleler artık çocuklarının kabiliyetlerine göre, onları meslek okullarına verıyorlar" dedi. Milli Eğıtım Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel deTurkçe dışında smıfta kalmayı kaldırmayı dusündüklerım bıldırd ı'F^)ğr3f:MehmetDemırkaya) Evren özel dershanelere çattı Halit Çelenk ile Muzaffer İlhan Erdost, geçen hafta salıyı, çarşambaya bağlayan gece, kâğıda özgeçmişlerini döktükleri sırada, Emniyet Sarayı'nın ana binasının alt katında, bir başka olay yaşanıyordu. SHP'li dört Ankara milletvekili Kâmil Ateşoğulları, Rıza Yılmaz, Tevfik Koçak'la Ömer Çiftçi, Emniyet Sarayı'nın ana kapısından girmişler, nöbetçi müdürünün odasına dalmışlardı. Saat 02.00 idi. Onlarla bırlikte, Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyelerinden Raif Çakır, Yusuf Alataş, Reşat Kadayıfçılar, İnsan Hakları Derneği Başkanı Nevzat Helvacı, savunmanlardan Nezahat Gündoğmuş, Hasan Ürel, AhmetToptan, Uğur Söyiemezoğlu da oradaydılar. Ben de oradaydım. Olayları, bir bir yaşadım nöbetçi müdürünün odasında. Odada iki komıser, birkaç polis memuru vardı. Ömer Çiftçi, onlara: "Biz dört kişi mitletvekiliyiz, Halit Çelenk'le, Muzafler İlhan Erdost'un durumlarıyla ilgili oiarak, İçişleri Bakanı'yla konuştuk. Yetkili kimse onunla konuşacağız" dedi. Masalardan birinin üzerinde, yarım ekmeğin arasına kaşar peyniri konmuş, duruyordu. Ömer Çiftçi, ekmekten bir lokma aldı: "Köylerden geldim. karnım aç!" dedi. "Bize oturacak sandalyeniz yok mu?" diye sordu. Sivil görevli polisler ayağa kalktılar, "Buyurun oturun!" dediler. Ömer Çiftçi: Mustafa Abi, otur! dedi. Yok, teşekkür ederim, ben oturmam. Ayaktaduracağım... Nöbetçi müdürlüğündekiler, olaydan bilgileri olmadığını söylediler. Nöbetçi müdürü de öldürülen Suudi Arabistanlı diplomat olayı ile ilgili oiarak dışarıdaydı. Milletvekilleri, oradaki telefona sarıldılar. İçişleri Bakanı'yla, Ankara Valisi'yle, DGM Savcısıyla en az iki üç kez görüştüler. Kâmil Ateşoğulları, Mustafa Kalemli'yle, oraya gelmeden önce görüşmüştü. Bakan: Ben konuyu bilmiyorum, ancak gerekli şeyi yapmaları için arkadaşlarla, Ankara Valisi'yle bir konuşurum demişti. Ateşoğulları, daha sonra Uğur Mumcu'yu aramış, "Bakanla bir de siz konuşursanız iyi olur!" demişti. Ankara Barosu Başkanı Erzan Erzurumluoğlu da Kalemli'yi aramış, eski numarasından aradığı için bulamamıştı. Ateşoğullan ona bakanın yeni numarasını verdi... Gözlemim, herkes topu bir başkasına atıyordu. Kâmil Ateşoğulları, DGM Savcısı Nusret Demiral'la da görüştü. Demiral tedirgindi. Önce, "Telefonumu nereden buldunuz?" diye sordu. Sonra da kendisinin olaydan bilgisi olmadığını, bir savcı yardımcısının yazıyı yazmış olabıleceğini söyledi. Öyle de olsa, yapacak bir şeyi yoktu. (Sonradan "yakalama" yazısının altında, Demiral'ın imzasınm olduğu anlaşılacaktı.) DGM Savcısı Nusret Demiral, çarşamba sabahı Erdost'la, Çelenk'in DGM'ye gönderilmesini isteyeceğini bildirdi. Ömer Çiftçi'yle, Ankara Valisi Saffet Arıkan Bedük'ün konuşmalan ilginçti. Valinin dediklerini duymuyorduk, ama Çiftçi şöyle konuşuyordu: Sayın Vali, Çelenk'le, Erdost salıverilinceye dek, buradan ayrılmayacağım. Gerekirse, burada çadır kuracağım! Ne yapacaksınız bize, coplatarak dışarı mı attıracaksınız? Çiftçi, sonra anlattı; Vali Bedük, "Olur mu öyle şey?" demiş. Milletvekilleriyle savunmanlar Emniyet Sarayı'ndan ayrıldıklarmda saat 04.00'ü buluyordu. Ömer Çiftçi'yte, Tevfik Koçak, beni Çankaya'da bıraktılar, Oran'a geçtiler... Halit Çelenk'le, Erdost sabah 0730'da uyandılar. Saat 09.00'da, emniyette sorguları başlamıştı. Yazdıkları yazılara baktılar, okudular. İbrahim Dedeoğlu: "Size bazı sorular soracağız" dedi. Bunlar şöyleydi: "Burada yazınızda 'dikta' kelimesi geçiyor, ne demek istiyorsunuz?", ''Bu, Pişmanlık Yasası'nı niçin eleştiriyorsunuz? Bunlar, gerçekleri ortaya çıkarmak için kabul edilmiş yasalardır", "Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni niçin eleştiriyor sunuz?", "Yazınızda, insan hak ve özgürlükleri kabaca çiğneniyor diyorsunuz, bu "kabaca çiğneme" sözünden neyi kastediyorsunuz?" vb. Halit Bey, soruları yanıtladı, bunlar tutanağa geçiyordu... Muzaffer İlhan Erdost, ifadesinde, kardeşi İlhan Erdost'un nasıl öldürüldüğünü de anlatmıştı. Ona yöneltilen sorular arasında, "Ayrıntılarıyla geçmişiniz?" "Daha önce Birinci Şube'ye geldiyseniz, niçin geldiniz? Sonuçları ne oldu?", "Şu anda hakkınızda açılmış dava varsa, bunların mahiyeti?", "Abece Dergisi'yle ilginiz var mı? Yazıyı niye oraya verdiniz?" gibi sorular da vardı. Erdost, onları yanıtladı. Erdost, sürekli oiarak kardeşi ilhan Erdost'un, Mamak'ta dövülerek öldürüldüğünü yineüyordu İfadeyi yazan memur, durdu, kâğıda bir şey yazmadı; "öldü" diyelim, dedi. Erdost: Öldürüldü! Herkes biliyor bunu. Olabilir de biz bunun hesabını veremeyiz! Muzaffer Erdost, "Şemdinli Röportajı"na ilk, Ulus Gazetesi'nden gitmişti 19631965'te. Onun üzerindeduruyorlardı. Erdost: Giderken. gazetenin genel yayın müdürü, orada bir röportaj yapmamı istemişti dedi. Genel yayın müdürünün adı neydi? Seyfettin Turhan'dı. Erdost'un Abece'deki yazısından bazı paragrafları sordular. Erdost: Geceyarısı evimden aiınıp buraya getiriliyorsam, beni buraya getirenler. <3emokratik düzeni korumak ve kollamak amacıyla getirdiklerini '"ri sürüyorlarsa, burada bir çelişki var, demokrasi anlayışiı :\r çelişki var. Orada, (Abece'deki yazımda) onu belirtiyorum dedi. GAL£Rİ •ATÖLYE PERA 146 97 3 8 1 3 2 64 26 Maçlta Spor C<d 130 , T « : 160 44 2» Galeri P tetl d.Jıntt. 12 0018.00 araıı a«ıktır. GAIERİSİ AEDPA SALİH ZEKİ ÇOPERA) SANAT 3) Özal halen boş tuttuğu "Ge 'Babaîar' 80 yaşında (Baftarafı 1. Sayfada) levizyon komedi programı uzun yıllar en sevilen dizilerden biri olmuştu. Bu nedenle "Teritoryııl Ordu">a zaman zaman "Babalar Ordusu" dendiği de oluyor. yine Batı Almanya'daki büyük NATO tatbikatına tngiliz Teritoryal Ordusu'ndan 35 bin kişilik bir kuvvet katılmıştı. Ordunun 67 bin kişilik bölumü NATO içinde daha genel görevlerde, 1415 bin kişilik bölümü de İngiltere'de görevli. Gönüllüler yılda 40 gün askerlik yapıyor, buna karşıhk bütün bir yıl boyunca düzenli, ama düşük bir maaş alıyor. tngiltere'deki büyuk işsizliğin, askere gönüllü yazılma oranını arttırmadığı görülüyor. Ayrıca faşist eğilımli, ya da şiddet ve otorite düşkünü kişilerin de seçme ve yerleştirme testlerine rağmen Teritoryal Ordu'ya sızmalan, zaman zaman tatsız durumlara yol açıyor. Geçen yıl bir grup askerin tamamen gayri resmi ve izinsiz oiarak bir "askeri tatbikat'a girişmeleri "skandal" oiarak nitelenmiş, muhalefet sözcüleri, "İngiltere kırlarında kızılderilikovboy oyunları istemiyonız" diyerek, "özel ordu" gibi davranma eğilimlerine dikkat çekmişti. Resim Sergisi 2 Kasım21 Kasım Hüsrev Gerede Cad 126 ' Tevviklye M«ydanlstanbul Tel: 141 27 11 TURGUT, MİNEZ SaŞlık Sok OperaHan 436Tıks)tn (Etap Marmara OlcU Yam) Tel 149 92 02 "JEvVAr* SOMJNCUOĞLU 17 Ekim5 Kasım Resim Sergisi RESİM EVİ D14C22ATAK0Y9.Kısım Tel 5599750 Y1LBAŞI hedlyesi LOGOKLıPS Rrmanıan özel BAŞAR Resim Sergisi 27 Ekim 15 Kasım || Reto Boyten ladm Toialm | Ekspres Cdor Etief. Fenervolu I Dur>ya Gençlik. Korum Nçantaşı anö Aîaköv Gc*oclo M7 64 »4 576 04 25 "Teritoryal Ordu", gönüllüleri, caddelerdeki ilan panolan ya da televizyona verdiği reklamlarla anyor. "Gelin, heyecanlı bir hayata katılın" türünden çağrılar olağan. Sivillere askerliği cazip kılmak için başvurulan bir yaklaşım da orta düzey yöneticilerin 'liderlik yetenekkrini arttırmak" amaayla, onlara "askeri disiplini" tattırmak. Banka memurlan, sigortacılar, hayatları ofis ve dairede geçenierin Teritor>'al Ordu'da "hayaba gerçekleri ile karşı karşıya gelecelüeri ve güç durumlanU ani ve doğru karar vermeyi ögrenecekleri" vurgulanıyor. Teritoryal Ordu, NATO içinde de görevli tngiltere'nin Batı Almanya'dakı "Ren Odusu"nun büyük bölilmü Teritoryal Ordu tarafından takviye ediliyor. Geçen yıl HUSEYIN BİLİŞİK Resim Sergisi 4 Kasım25 Kasım H. VECtH BEREKETOĞLU GALERI LEBRİZ Vakko Sanat Galerileri Sunar: 130 Kasım 1988 Vakko/Ankara Vakko/İzmir Hayati Misman Süteyman Saim Tekcan Ozaufi Baskı Seraısı Resım ve Ozgun Baskı Sergisi (18951971) Resim Sergisi 20 Ekim12 Kasım 1988 N Eytam Cad 16 Acknava apt 0 2* Tel 140 22 82 141 09 M GORBON SANAT GALERISİ RESİM SERCİSI RAMKO SANAT MERKEZİ Atiye Sok. Yuva Apt. 8/2 Teşvikiye Tel: 141 77 09 SANAT GALERISİ Vakko/Beyoğlu Mehmet Güler I Kasım 28 Kasım 1988 Ik Karsılasma Resım Sercısı Teritoryal gerillalar (Baftarafı 1. Sayfada) layıcı harekâtı yürüteceklerdir." Aynı bilgi notunda teritoryal sa\runma sisteminin tanımı ise şöyle yapıldı: "Teritoryal savunma; Türk Silahb Kuvvetleri ile bölge savunma unsurlanndan (jandarma, polis, sivil savunma unsurlan, özel güvenlik teşkilleri, gayri nizami harp mahalli kuvvetleri ve mahalli savunma biıiikleri) oluşan bir savunma knvveti teşkil etmek suretiyle. Döşmanın ülkemize tecavüz etmeklen caydırılması, Tecavüz vuku bulduğu takdirde düşmamn taarruz güciınün kırılması ve imhasının sağlanması, Muharebe sahası derinliklerinde ve yurtiçi bölgelerindeki kritik sınai, ekonomik, ulaştırma, haberieşme ve askeri önemi haiz nubal veva tesisierin düşman hava indirme, atma, kıyılardan çıkarma ve sızdırmalanna ve her türlü sabotajlara karşı savunulması, sivil savunma hizmetlerinin yıınittilmesi dahil geri bölgede eraniyel ve asayişin sağlanmasıdır." etmesi gereklidir." Tümgeneral Akyol 'un yazısının polis harekâtı bölümünde ise, şöyle bir tanımlama yer alıyor: "Polis harekâtı ise, gayri nizami harple gizli mukavemet yapan düşman yeraltı ve kurtarmama birlikleri ve ordu birliklerinkaçınna kuvvetleri ile yardımcı kuvvetleri hedef alan ve bölge balkının kontrolünü saglayan emniyet kuvvetleri (her türlü polis, jandarma birlikleri, avcı ve koruce) yapılan harekâttır." Yazının, "Gayri nizami kuvvetlere karşı harekât prensipleri" bolümunde ise, gayri nizami harbin mahalli koşullara ve olanaklara göre gelişerek etkili olduğunun bilinmesi halinde, gayri nizami kuvvetlere karşı harekâtm çok değişik şekilde oluşacağı kaydedildi. Yazıda, "Bu harekâtın bütün bu şekillerine ait kurallarını ifade etmek elbetteki zordur. Ancak tatbikatta mahalli şartlara uydurulması gerektigini kaydetmek suretiyle prensipleri tespit etmek konumuzu aydınlatacaktır" denildi. Konu ile ilgili oiarak görüşlerine başvurduğumuz askeri yetkililer ise, teritoryal savunmanın, MSB'nin açıklamasında yer aldıgı şekliyle özel harpten bir farkının olmadığını söylediler. Buyukdere Caa (AdabankİS Bankası arssı) MecidıyeköyİST Tel 175 09 1020 HAT Resim Sergisi 26 Ekim 19 Kasım NUR ÖZALP Güngönnedik TÜRK RESMİNDEN BİR KESİT 524 Kasım Şeker Atmet Pasa Nazmı Zıya Avni Lifij Hoca Ali Rıza Ibrahim Callı Halil Pasa Hikmet Onat Muallım Şevket Suleyman SeyyH Turgut Zaim Vecih Bereketoğlu Mehmet Ali Laga Naci Kalmukoğlu Hamit Görele Fikret Mualla Eşrel Üren Seret Akdik Bedri Rahmı Eyyuboğlu Neıat llhami Demircı Orhan Peker Mustaia Esırkus Mahmui Cuda Edip Hakkı Koseoğlu Ceval Dereli Ali Celebi Selik Bursalı Nuri lyem Nedim Gunsur Tulan Erol Cihat Burak Avni Arbaş Adnan Varınca Yasar Yeniceli Burhan Uygur Gülseren Siıdor Teoman Südor Devrim 'Viyana'da Yeni Konut Yapımı" 18 KASIM 1988 yapı endüstri merkezi Cumhunyet Cad 329 HarbıyeISTANBUL Telefon: (1) 147 41 85 (5 Hatl SERGl ŞBEDRİ O RAHMI M 1 2 OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) EVET/HAYIR "...Döneminde eğitimde, sanatta, çevre konularında acı sonuçlar ve bir gerileme yaşadık. Tabii zengin bir sanayici olsam bu yıllar benim için zafer yılları olurdu; kabaran borç dağları ile giderek üreticilikten çıkıp bir tüketim toplumuna dönüşmemiz beni korkutuyor. Ülkede bütün olup bitenlere karşı bir tepki yok. İnsanlar görmek istediklerini görüyor, büyük kentlerde bile yaşanan sefalet gündemde değil. İsyan da yok. Liberal kelimesi küfür gibi oldu; kuruluşlar sağcı aydınları destekliyor. Çok değerli aydınlar yetiştirdik, ama onları yönetimden uzak tuttuk. Saygı gördüler, ama milletin yöneticileri olmaları istenmedi. Onun yerine can sıkıcı, aptal ve uygun olmayan kışıler art arda seçildi." Zamlar üst üste geliyor. Bakın tozşekerin kilosu da yüzde yirmi oranda arttı. Her ay yeni bir zam geliyor! Böylesi bir durum altmış beş yıllık cumhuriyet tarihinde görülmemiştir. Ortadireği kurtarmak, enflasyonu düşurmek, işsizliği ortadan kaldırmak sloganlarıyla iktidara gelen Özal ve takımı beş yılda halkımızı en koyu bir yoksulluğa düşürmüşlerdir. Kazandıkları tek başarı, yoksulluğu, yoksunluğu kat kat arttırmaktadır! Bu gerçekleri 55 milyonluk ulusumuz yaşıyor; emekliler, memurlar, işçiler yüz iki yüz bin lira gelirle yaşamaya çalışıyor. Dağlanmızda, caddelerimizde, hatta evlerimizde eşkıyalar hepimizi tehdit ediyorlar Yani 8C öncesinden çok daha beter bir duruma düşmüşüz, ama halkımız yine de bir koyun sürüsü gibi sessiz... "Ülkede tepki yok" demiş ABD'li yazar... Ya biz ne diyelim? Halk başkaldırsın, haklanm arasın, nedır bu kötü gidiş' diye sokaklara dökülsün, dedik mi bılmem hangi yasanın çeşitli maddeleri karşımıza dikilır. Halkı isyana kışkırtma diye suçlanırsınız. Oysa kötü gidişe dur demek yurttaşın doğal hakkı değil mi? Ama hiç korkmasıniar, bizim halkımız boynu eğik bir yığın, sırtına istediğin kadar yük bindir, ses çıkarmaz! Bir fırsattı son halkoylaması... Bütün bu korkunç gerçeklere karştn halkımızın yüzde otuz beşi Özal'ın isteklerıne "evet" demedi mi? Oysa Türkiye'de rahat bir yaşam süren, geçim sıkıntısı çekmeyenlerin oranı olsa olsa yüzde beş, yüzde on! Öyleyse bu yüzde otuz beş nasıl oluyor da ANAP yönetimine "evet" diyebiliyor? Michener güzel söylemiş, tam bizim için söylemiş: "Kendimizi kandırma dönemi yaşıyoruz. Sanki kendi verdiğimiz bir narkozda gibiyiz. Gerçeği görmek istemiyoruz." Dağlarca bir şiirinde şöyle demişti: "Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna Uyandırmazsan uyanacak değil..." Kim uyandıracak bu koca devi? Aydınlar mı, ilerici partiler mi, halkın bilinçli kesimi mi? Ama oniar da türlü yasaların korkutması altındalar. Geceyarılan evlerden aiınıp götürülme, mahkemelere çağrılıp hesap verme, daha neler neler hep onlar için... İnsan sormadan duramıyor. Bu gidışin sonu nereye varacak? Hiç kuşkusuz bir boşluğa, bir uçurumal... Bir an önce bu uyuyan devi uyandıramazsak... Resimleri Sergisi N * TunelNarmanh ^ uı b 340/3 l!e\0£İu rğ\ 14? 59 07 ^.ıfilıktı \.isam ıçın "7'tlen 70e herkese bir fırsat i ALLEGRIA BÜNYAMİNOĞLU ı Resim Sergisi 1 Kasım15 Kasım Cevdet Pasa Cad 384 Bebek 165 74 96 Buz Pateni ve Tenis Kursları dn efiıimenler denetımırKİe her \a= ıcın her Cuın«ır tnız 60 000 Tl. Bu hafla sonu ne >dpacagım deme>ın KORl KKNTegelın' EL SANATLARI PAZARI Resim, Heykel, Ebru, Cam, Seramik Takı, Batik, Eski plak. Kitap | HerCum<ırtcsı. Pazor Ortahty Kultur Afa;kczıPasajmda TEM SHNİTGHLERİSİ Gayri nizami harekât 1971 yılında Özel Harp Dairesi BaşkanLğı yapan Tütngeneral Cihat Akyol tarafından hazırlanan "Gayri Nizami Kuvvetlere Karşı Harekât" başlıklı yazıda, savunma halinde bulunan kuvvetlerin oephe gerisindeki düşman faaliyetlerini önceden önlemesi gerektiğine işaret edilerek, gayri nizami kuvvetlere karşı harekâtın çeşiüeri ve hedefleri konusunda şu bilgilere yer verildi: Yagmursuz, ç a m u r s u z PAZAR.stand kiralamak isteyenler Atölye Negül Tel: 161 85 99 15 Ekim 5 Kasım 1988 *ud o v^sı/a ton • m 17 3C Pczcdtsındc terg«n' 1 00 19 00 Kuyulubostop Sok. 44/2, Nışantaşı 1 Kayıtlar de\am edivor kıınjkcnt Rılrrj^<m \lrriı > ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ Dereboyu Cad No 110 ORTAKOV Demirel: Biz başlatmadık Te M70899 1479^56 Demirel, DYP Genel İdare Kurulu toplantısından sonra bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Tonımtay ile emekli Orgeneral Necdet Ünığ'un teritoryal savunma çalışmala"Savunan cepbe kuvvetleri mu nnın 1979 yılı sonlarında başladıtaamz kuvvetleri daha kendi ğını açıkladıklannı hatırlatarak memleketlerinde veya en geç işgal sorduğu, " O zaman sız hükümetettiği bölgelerde tanzim etmiş ola teydimz, haberiniz yok muydu?" ca g ı gayri nizami harekât kuvvet şeklindeki soruya, "Hayır" cevaleri ile karşısına alacak, bı vererek şöyle dedi: ilprlemesine engel oltnaya, işgal etüen bölgenin kurtanlmasına ça "Bir hükümet, devletin yüzlerce lışacaktır. Bu durumda ise muta dairesinin bir masasındaki olayarrız kuvvetlerin işgal ettiği lard° haberdar olmaz, hükümet bölşeler dahil, cephe gerisi ve de seviyesine, is olustuktan sonra gerinliklerinde düşman kuvvetleri lir. Kaldı ki o güıtden bugüne 8 nin yürütecegi gayri nizami yıl geçmiş, siz neyi anyorsunuz harekil faaJiyetleriyle mücadele anlamadım? " ÇOCUKLARLA SANAT AGALERİfkarmasergil Erer. EYÛBOĞLD Uustafa ASLIER Meiek BATDAE. NurBDLDM Baha Hıürkı ÇAVDŞGİL Tlmvc ÇBLIK Beytıan GÖii^£L Ö Kasırr. KOÇAK UjHsm KÜT CananŞENDUR Yazmaiar ve Gravurler »1.10.1»8»^1».11 1B88 Ebüzziya Cad Marmara Çtf^t No 113114 BAKIRKÖV CumarlesiHafta Sonu GENÇLERLE SANAT (ortaokul ve lise çağı) CumartesiHafta Sonu B GALERİ İlkokul öncesi ve ilkokul çağı çocuklar için güzel sanatlarla dolu bir cumartesi, resim seramik, heykelle başlayacak çizgi fılm, tiyatro çalışmalarıyla bütünlesecek... Ortaokul ve lise çağı gençlerle resim ve sanat çalışmaları. Güzel Sanatlar Fakültelerine uzun dönem hazırlık çalışmalan. istasyon sanat evi istasyon sanat evi Ttl: 570 35 83 Maçka Cad. 41/6 Teşviki>e 140 56 50130 66 ! 7 I Maçka Cad. 41/6 Teşviki>c 140 56 50130 66 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle