27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 KASIM 1988 HABERLER CUMHURÎYET/9 Ifeni cumhurbaşkanı, yeni dönem EVSANLAR SHP Genel Sekreteri "Kendimizi anayasa kurallarını da zorlayarak geçmiş oluşumların içinde çare aramaya mahkum saymamalıyız. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı yapabilecek çok kişi vardır. Türkiye yeni cumhurbaşkam seçmelidir" dedi. ANKARA (Curahuriyet Burosu) SHP Genel Sekreteıi Deniz Baykal, 1989 kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için ANAP'a uzlaşma çağrısında bulundu. Baykal, cumhurbaşkanının TBMM'ce seçilmesi gerektiğini söyledi ve Kenan Evren'in yeniden cumhurbaşkam seçilmesi konusunda, "Kendimizi anayasa kurallarını da zorlayarak geçmiş oluşumların içinde çare aramaya mahkum saymamamız gerekir. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı yapacak çok sayıda kişi vardır" dedi. Deniz Baykal, dün düzenlediği basın toplantısında, DYP'nin, "Cumhurbaşkam'nı halk seçsin" tezine karşı, "Cumhurbaşkam TBMM"ce seçilmeli" eörüşunu dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda iktidar partisinin TBMM'de grubu bulunan öreki partilerle uzlaşmak zorunda olduğunu vurgulayan Baykal, şunları söyledi: "Siyasal gerilimin hızla yükselmesini kaygıyla izliyoruz. Öniimuzde yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi >ar. Bu seçimlerde iktidar lutumunu değiştirerek TBMM'deki oleki partilerle uzlaşmak zorundadır. Her secinıde yeni yasa çıkarma hastalığından vazgeçilmelidir." Türkiye'de yapılacak her seçimin öncesi değişik seçim sistemleri araştırılmasını yanlış bulduklanm, bunun bir temel hastalık olduğunu ileri süren Baykal, bu hastalığın Basbakan Özal tarafıııdan ülkeye yerleştirildiğini iddia etti. Baykal, cumhurbaşkanlığı seçiminin hangi kurallara gore yapılacağı arayışının yanlış olduğunu, bu kuralın anayasada belli olduğunu hatırlatarak şöyle dedi: "Ama bugiin parlamenloda bulunan çoğunluk, topıumdaki azınlıgın temsilcisidir. 1982 Anayasası'm hazırlayanlar, TBMM çoğunluğunu goz önünde bıılundurarak cumhurbaşkanını parlamento seçer diye madde koymuşlardır. Şimdi üçte birlik azınlıgın, üçte ikilik parlamento çoğunluğu vardır. Çare TBMM içinde uzlaşmadır. Ozal kemdisini ve>a kendisinin göstereceği adayı seçmekten vazgeçmelidir. Uzlaşmayla cumhurbaşkanlığı adayı bulunmalıdır. Ancak böyle, bunalımlardan kurtulunabilir. Türkiye, cumhurbaşkanını TBMM'de si>asi partiler arasındaki uzlaşınayla seçmelidir." Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağının anayasada belirtildiğine dikkati çekerek cumhurbaşkanının TBMM'ce seçilmesi hükmunün, o zamanki seçim sistemine göre konulduğunu bildirdi. Baykal, soııradan çıkarılan yasalarla seçim sisteminin altüst edildiğini de kaydederek, şöyle konuştu: "Bugün parlamento çoğunluğu >üzde 36 oy oranına dayanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı. Türk toplumunun genel uzlaşmasının simgelendiği bir makam olmak durumundadır. Cumhurbaşkanının, sert tartışmalann içinden üçte bire hapsolunmuş bir oy azınlığının tertibiyle, onun karanyla. tek taraflı seçilmesini kabul etmek doğru olmaz. Bunun çaresi parlamento içinde uzlaşmayla mümkündür. Sayın Özal, kendisinin uygun göreceği bir ANAP'lıyı ya da kendi kendine kararlaştıracağı bir ismi cumhurbaşkam seçme girişiminden vazgeçmeli, bir uzlaşmaya gerek olduğunu kabul etmelidir. Sayın Basbakan, bu uzlaşmayı sağlamak için esneklik gosterme gereğini benimsemeli, dig«?r partilerle, diğer gnıplarla bir ortak isim oluşturmak üzere ciddi girişimler yapmalıdır." Deniz Baykal, bir gazetecinin, Cumhurbaşkam Kenan Evren'in görev süresinin uzatılması konusundaki görüşlerini sorması üzerine de şoyle dedi: "Biz anayasanın bu konudaki temel kurallannın değiştirilmeden uygulanmasından yanayız. Bu konuda bir parti karanmız söz konusu değildir. Bireysel görüşüm ise şöyledir: ülkemiz, demokratikleşmenin simgesi olacak yeni bir cumhurbaşkanı ile yeni dönemlere geçme hazırlığındadır. Kendimizi anayasa kurallannı da zorlayarak geçmiş oluşumların içinde çare aramaya mahkum saymamamız gerekir. Türkiye'de cumhurbaşkanlıgı yapabilecek çok kişi vardır. Türkiye yeni cumhurbaşseçmelidir." Baykal, partilerin Mecliste anlaşması gerektiğini söyledi GÖRÜŞ Göriiş FÜSUN ÖZBİLGEN Ne gördüğümüz, esas olarak, ne görmek istediğimize bağlıdır. John Ltıbbock İngiiiz Astronom Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi'nin 215. kuruluş yıldönümleri, Heybeliadi da düzenlenen törenle kutlandı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Orhan Karabulut, törende yaptığı konuşmada, "Haklı olarak gurur duyduğumuz böylesine kuvvetji bu birlık, beraberlik ve dayanışmanın sonsuzJuğa kadar devam edeceğine yürekten inanıyorum" dedi Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamıral Atilla Kıyat da konuşmasında Deniz Harp Okulu'nun dünyada parmakla sayılacak derecede az ülkenin sahip olabildiği standartta modem tesislen bulunduğunu söyledi. Tören, geleneksel yemeğin yenmesi, spor ve sanat gösterileri ve kokteylle sona erdi. (Fotoğraf: AA/Metin Tokgöz) Deniz Lisesi ve Harp Okulu 215 yaşında Lioness Kulüpleri Genel Yönetmeni Prof. Orhan Göçer (solda) ve Lıoness Distrit Başkanı Nesrin Tunçbilek. Kabinede iki bakanımız Lion'dur Lioness kulüpleri Türkiye'de oldukça yaygın bir çalışma içinde. Erkeklerin Lion, bayanların Lioness, gençlerin de Leo olarak adlandırıldıklan bu kulüplerin tümüne Lions camiası deniiiyor. Bu camianın başkanı da her yıl, bir yıl için yapılan seçimle saptanıyor. Bu yılın Türkiye Lions Genel Yönetmeni Prof. Dr. Orhan Göçer, Lionsların niteliğini ve çalışmalannı anlattı: Sayın Göçer önce bize kısaca kendinizi ve ne kadar zamandır Lion olduğunuzu anlatır mısınız? 1936 yılında Ankara'da doğdum. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra üniversitede asistanlık, doçentlik yaptım ve 1982'de profesör oldum. Evli ve bir çocuk babasıyım. 1976 yılından beri Lions kulübe üyeyim. Bü yıl Libaksınlar. Bizim aramızda problemli insan yok denecek kadar azdır. Çok dikkat ederiz. Başvuru kabul edildi, ondan sonra hangi aşamalar geliyor? Eğer şartlar, müsaitse bu üye namzetini prensip itibarıyla kabul ederiz. Sonra seminerlerimiz başlar, bu seminerlerde Lions'un bütün kaideleri, bütün zorunlulukları kendisine anlatılır. Türk yasaları anlatılır, daha sonra kendisine üç ay süre tanınır. Şimdi düşündün, dinledin, araya vakit koyduk, hâlâ istiyor musun diye sorulur. Kabul ediyorum derse bizim bir üye giriş törenimiz vardır. Bu törenle her kulüp kendisi bu üyelerin göğsüne rozeti takar;üyenin neler yapması gerekiyor nelere dikkat etmesi gerekir, bunlar hakkında bilgi verilir. Genel Yönetmen Prof. Orhan Göçer Lions camiasının çalışmalannı anlattı: komite bu saydığımız hizmetlerden birini üstlenmiştir. Vatandaşlık komitemiz vardır. İyi hemşeri yetiştirmek isteriz. Çalışmalannız için gereken geliri nasıl sağlıyorsunuz! Lionlar bu işleri kendi ceplerinden harcamakla yapmıyorlar. Lionlar çevredeki atıl kalmış kaynatdarı harekete geçiriyorlar ve o suretle bir birikim sağhyorlar. Türk toplumu yardımı çok sevıyor. Muracaatçılarımız hiçbir kapıdan boş dönmüyor. Ayrıca 6 tane vakfımız var, bu yılki en büyük faaliyetimiz, kati maliyeti tahmin ederım 7 milyar dolayında olan Türk Böbrek Vakfı ve Böbrek Dializ Hastanesi. 8 tane böbrek dializ makinesi vardır. Bu hastane tamamlandı, ilk açılışı 8 ekim günü yapıldı, aralık ayında da Sayın Başbakan'ın katılacağı resmi açılışı yapılacak. Peki sizin Rotaryenlerle veya Masonlarla benzerlikleriniz veya farklarınız nelerdir? Her insanın özel hayatında katıldığı diğer kulüpler bizi ilgilendırmez, kimi futbol kulübünün üyesıdir, kimi Mason kulübünün üyesidır. Kuruluş olarak benzerliğiniz ya da farklarınız? Onu tam olarak bilmiyorum, yalnız Rotaryenlerle olan durumu izah edeyim. Rotaryler de bize benzeyen bir sosyal kuruluştur; benzer bir kuruluştur, ama bir farkımız var. Onlar işadamlannın buluşmak için meydana getirdikleri bir topluluktur. Bizde öyle bir amaç yok. Şahsi menfaatlerimizi katiyen söz konusu etmeyeceğimiz bir kuruluştur burası. Mesela adam bir yer açıyor, adresini yazıyor, altına da Lion damgasını vuruyor, biz onu derhal ihraç ediyoruz. Kamudan da gerekli anlayışı görüyor musunuz? Çok, şu esnada kabinede 2 bakanımız Lion'dur. Kamu bizi başka bir yere koyar. Sayın Tınaz Titiz'le C saat süren toplantılar yapıyoruz. Sayın Mükerrem Taşçıoğlu eski bakanlarımızdan, Safa Giray gelir, konuşma yapar. Biz hükümetin içinde başka bir yere sahibiz. Ayrıca bilir misiniz ki ABD Başkanı Ronald Reagan da Lion'dur. lükzarldan özel TVye yeşil ışık GÜNSELİ ÖNAL KAYSERİ Mehmel Yazar, özel TV'ye yeşil ışık yakarak hükümetın her konuda serbestliğe yakın bulunduğunu, TV konusundaki görüşünün de bu doğrultuda olduğunu bildirdi. Türkiye'de özel TV istasyonlan kurulmasının anayasaya göre mümkün olmadığına dikkat çeken Yazar, "Konu tamamen düşüncelerin dışında değil, ama otunıp çalışılıp fikir üretme safhasında da degil. Gundemde değil, ama zaman zaman konuşuluyor ubii" dedi. TRT Genel Müdürü'nün görevden alınması konusunun hükümette görüşülmediğini vurgulayan Yazar, Tunca Toskay'ın genel müdiuiüğü döneminde yapılan bir anketin, toplumun yuzde 70'inin muhafazakâr olduğunu gösterdiğine dikkat çekü. Yazar, "Bunu göz önüne almak lazım. Politikacının da göz önune aldıgı bu. O temayülü göz önüne alacaksın" diye konuştu. Hükümet içinden TRT konusunda gelen tepkilerin hükümet tarafından ele alınmadığını belirten Yazar, "Ama ilgili bakan arkadaşlanmızın kendi bakış açısı var. Sayın Başbakan'ın ilgili bakan arkadaşlanmın, benim bu bildiğimin ötesinde berhangi bir görüşleri var mı, bilmiyorum. Ama hükümet içerisinde konuşulmuş bir şey yok" diye konuştu. TRT'nin 24 saat sahnede olan bir kurum olduğunu ve toplumun genel temayülleri dışında olmasımn düşünulemeyeceğini vurgulayan Yazar "Bu gayet demokratik bir yaklaşım. Genel temayülün içinde toplumun dayandığı birtakım inançcalı olup olmayacağı biçimindeki di. Yazar, "Gelişen Türkiye" progsoruya Yazar, "Topluma çifte ramının da haber bültenlerinde sistandartlı bakmamak lazım, çok yasilerle ilgili haberlerin azaltılyanlış olur. Topluma inananacak ması ile paralel olarak kısıtlanmasın, yoksa demokratik olmaz, de sının söz konusu olup olmadığığil mi? Temayülleri alacaksın, nın sorulması üzerine, "O yasal ama o lemayüllerin ana hattı içe bir olay. Biz kanunlara saygılı olarisinde de vereceklerini vereceksin.rak kullanıyonız" diyerek güldü. Orada bir ustalık var. Ben onu geAnayasanın izin vermemesine nel söylüyorum. TRT bunu yapı rağmen dunyadakı gelişmelere payor, yapmıyor diye bir lafım yok" ralel olarak özel televizyon kurulmasının zaman zaman konuşulduğunu belirten Yazar, şunları Toskay döneminde yapılan bir söyledi: "Hükümetin genel olarak yakankette, Türkiye'deki insanların laşınu her konuda daha çok seryüzde 70'inin muhafazakâr bestlige yakındır. O halde TV koolduğunun belirlendiğini bildiren nusunda da genel hatlan ile göriişü buna yakındır. Şu anda zannetDevlet Bakanı Mehmet Yazar, miyorum, konu tamamen düşün"Bunu göz önüne almak lazım" celerin dışında değil. Ama otunıp, dedi. çalışılıp fikir üretme safhasında da değil. Gündemde değil, zaman lan, örf ve âdetleri de var. Tnnca karşılığını verdi. TRT'nin iktida zaman konuşuluyor tabii. Konu Bey'in zamanında yapünuş bir an rın borazanı olduğu biçimindeki gündeme gelmisse, konuşuluyorkette o tarihte insanlann inançla eleştirilerle de ilgili olarak Yazar, sa, demek ki bu konuşmalar dera, örf ve adetlere bağlılığı tespit "Haberler konusunda iktidar da, vam edecektir. Konu belki hızlı, edilmeye çalışılmış. Tunca Bey'in muhalefet de, herkes eleştiriyor. belki yavaş gelişir. Zamana bırasöylediği. Türkiye'de insanlann Hiçbiri tatmin olmuyor. Bu, işin kacaksın, kişisel olarak ben de reyüzde 6570'i muhafazakâr. De kaderidir. Herkesin kendine göre kabet taraftanyım. Olmayan şeymek ki bunu göz önüne almak muhteşem verilmesini arzu ettiği leri tarnşıyoruz, ama rekabet mutgerek" diye konuştu. TRT yayın haberler var. TRT'nin bütun bu laka her bakımdan iyileştirme gelarmın toplumun istekleri doğrul arzulan karşılamasında zorluk tirir. Tekrarlıyorum, şu ana kadar tusunda yönlendirilmesinin sakın vardır. Bu eleştiriler bitmez" de herhangi birşey yok." Tiirban eleştirisi Prof. Aksoy: İş peçeye, çarşafa kadar gider ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turban yasağını kaldıran yasaya eleştiriler ve tepkiler sürıiyor. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Muammer Aksoy, "İş peçe, çarşaf giymeye kadar gider" derken SHP Aydın Milletvekili Hilmi Ziya Postaa da Cumhurbaşkam Kenan Evren'e yazılı başvuruda bulunarak türbana izin veren yasayı veto etmesini istedi. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mehmet Yazar ise yasayla "Universiteleri huzursuzluk ortamına itmenin bir aracı haline getirilen kıyafet sorununun çözüldüğü" görüşünü savundü. SHP'li Hilmi Ziya Postacı, YÖK Yasası'na eklenen bir maddeyle 65 yülık cumhuriyet ve onun en önemli çağdaşlık temeline dinamit konulduğunu, toplumun yeniden birçok sıkıntıya ıtildiğini ileri sürdü. Postacı, Cumhurbaşkam Evren'e gönderdiği yazılı başvuru mesajında ek maddenin toplumu yeniden sıkıntılar içine iteceğinı ifade etti. Türk Hukuk Kurumu Başkpnı Prof. Aksoy da şu görüşlere yer verdi: "Türban takanlar, bir tür ideolojinin bayraktarlığını yapıyorlar. Yoksa 20. yüzyılda üniversitede okuyan bir kadının saçlannın görüldüğü zaman günah işlemiş sayılacağı yolunda bir düşüncesi olabilmesine imkân yok. Bunu yapmalanmn nedeni, 'Humeynivari bir düzen istiyoruz' diye ideolojik bir savaş açmaktır. Üniversiteye gitmenin de bir adabı vardır. Mayoyla, şortla gidilebiliyor mu? Üniversiteler de hiç olmazsa kanun gereği değil, arna yönetmelikle Atatürk ilkelerine bağlılığın laftan ibaret olmadığını gösterirler ve 'Medeni kıyafetle üniversiteye gelinir' derler. Yoksa iş peşe, çarşaf giymeye kadar gider." Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nin kunıluşunun 10. yıldönümü nedeniyle konuşan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mehmet Yazar, giyim sorununun; iklim koşullarının, kişisel inanç ve gereksinim, zevk ve maddi olanakların belirleyeceği bir konu olarak görüldüğünde, basit bir sorun olduğunu vurguladı. Yazar, "Dünyanın nelerle uğraştığı bir dönenıde bizim böyle şeylerle uğraşmak zorunda kalmamızı yadırgamamak mümkün değildir. Ne var ki olayı bu tabii kapsam ve anlamından çıkarıp siyasi ve ideolojik nifak ve zıtlaşmaları teşvike yarayan bir üniforma meselesi haline getirmek isteyenlerin tuzaklarına da düşmemeliyiz" görüşunu savundu. Üyelerımız elit kişiler arasından seçilir. Lions büyük bir disiplindir, Lions'ta müthiş bir hiyerarşi vardır. Çalışmalanmızda kamuya yardımcı oluyor ve kamudan destek görüyoruz. Bilir misiniz ki ABD Başkanı Reagan da bir Lion'dur. ons Kulüpleri Genel Yönetmeni seçildim. Lion veya Lioness olmak isteyen bir kişi nasıl başvuruyor? Sonra gelişimi nasıl oluyor? Bizim üye alırken iki yönde çalışmamız oluyor. Biri, adayın bizimle birlikte olmasında yarar var mı diye araştırırız. İkincisi de adayın kendi arzusuyla aramıza katılıp katılmadığını araştırırız. Başvurunca zaten herhalde bunu istiyor demektir değil mi? Biz mümkün olduğu kadar camiamızda elit bir tabaka isteriz. Yani elitten kastımz nedir? Topluma hizmet götürmek için kendilerini adamış kişilerdir. O kişilerin çok mükemmel karakterde olması lazım ki diğer insanlar onlara gıptayla Nelerdir bu yapması gereken!er? Mesuliyetlerimiz idari ve mali yönden olmak üzere iki türlüdür. Üye olarak mali yönden aidat ödeyecektir. İkincisi Lions büyük bir disiplindir. Hiçbir sosyal dernekte olmayan büyük bir disipline sahiptir, katıdır. Dolayısıyla bu katılıklara ayak uydurabilecekse bunu kendisine anlatmaya çalışırız. Lions'ta müthiş bir hiyerarşi vardır. biraz askerlikteki katılığa benzer. Bu disiplin içinde yapılan çalışmalarınız nelerdir! Bizde çalışan hizmet komiteleridir. Bu hizmetler çok çeşitlidir. Çevre sorunları var, eğitim var, sağlık sorunları var, göz nurunu koruma, beceri kazandırma, sıgaraya boykot, işitmeyi koruma var. Bızde pek çok faaliyet alanları var. 17 tane düzenli komitemiz var. Her GENCLER Bölümlerinde Dört Yıl Süreli Öğretim Yapan UÇAK, ELEKTRONİK, YÖNETİM LİSE VE DENGİ OKUL MEZUNU Lionessler'in Başkanı Nesrin Tunçbilek çalışmalannı anlattı: Lioness Distrit Başkanı Nesrin Tunçbilek, 24 yıl gazetecilik ve matbaacılık yapmış ve 4 yıl önce emekli olmuş. 1977 yılından bu yana Lioness olarak çalışmalannı sürdürüyor. Lioness'lerin çalışmaları konusundaki sorularımızı yanıtladı: Nesrin Hanım, Lioness olmak için mutlaka bir Lion'un eşi mi olmak lazım geliyor? Hayır, böyle bir kural yok, tamamen serbest. Lioness olarak neler yapıyorsunuz, ne zamandan HAVA HARP OKULU SİZLERİ BEKLİYOR! • • • • 21. Yüzyılın çağdaş mesleklerinden birini seçmek, Mavi göklerde uçmak, Uzay, Havacılık, Bilim ve Teknoloji içinde Yaşamak, Hava Subayı, Pilot, Komutan, Lider ve Yönetici olmak. 1989ÖSS'na girmeniz ve başarılı olmanız gerekmektedir. İSTİYORSANIZ Hava Harp Okulu Komutanlığı Kayıt Kabul Komisyon Başkanlığı Yeşilyurt İSTANBUL (34807) sı yaptıktan sonra bir araya gelirler, yani o bir sonuçtur. Bir ay okullarda. huzurevlerinde çeşitli yerlerde taramalar yapılmıştır. O yemek sırasında bütün kulup üyeleri bir araya gelir ve komitelerdeki çalışmalar herkese duyurulur. Bu toplantılar bir disiplin içinde belirli saatte başlar, beiirli saatte biter ve dünyanın her tarafından toplantıya gelecek kişiye kapısı her zaman açıktır. Bir konuk konuşmacısı vardır. O konuk mutlaka çevreyle ilgili ya bir doktordur. bir artisttir, yani Lioness'lere bilmediği, görmediği bir konuyu getirecek kisidir. Kendi sorunlarını Peki, bu sosyal çalışmahalletmiş, başkalannın larda badenen de çalışıyor sorunlarına çare bulmaya musunuz? Ne tür çalışmalar çalışan Lionessler yapıyor Lionessler? huzurevlerinde, Mesela Darülaceze ile ilokullarda. karakollarda gilenen komiteler vardır. Onlaçalışmalar yaparlar. Bir ra yiyecek götürürler, yaşlılarla ilgilenirler. En son biz Lioaylık çalışmalar bir ness haftası içinde görmezler yemekli toplantıda okuluna bir konuşan kütüphadeğerlendirilir. ne hediye ettik. Bu konuşan kütüphanenin kasetlerini haberi Türkiye'de faaliyet gös re destek gibi gruplar vardır. nımlar evlerinde dolduracaklar, teriyorsunuz? Bu gruplar halinde kulüplerde kitap okuyacak şiir okuyacak 1976 yılında Lionlar'ın bir ki çalışmaları yönlendiriyoruz. lar. Mesela karakol zıyaretleri programı olarak ele alınan Lı Bu başlıklar altındaki gruplar vardır. Onlaıın daktilo şeritİ3oness'lik 1977 yılından itibaren la huzurevlerinde, yuvalarda, rinden kâğıtlarına kadar onlarTürkiye'de başlamıştır. Aslında okullarda, değişik çevrelerde la ilgilenen hanımlar vardır. kadın derneği görünümünde hanımların boş zamanlarını biolmasına rağmen, doğrudan linçli olarak değerlendirmeleri Geliri nerden sağlıyordoğruya Lions kulüplerinin kur ne yardımcı oluyoruz. sunuz? duğu, çevreyle bütünleşen ve Bizim gelir arttırıcı aktivi Dikkat ediyorum büyük çevresine atıl kalmış kadın po otellerin programlarında ge telerimiz vardır. Lionesslerimiz tansiyeline yönelen kendi so nellikle Lionessler'in yemek bu konuda emsalsiz bir çalışrunlarını halletmiş, başkalannın faaliyetleri var. O toplantılar ma gösteriyorlar. Mesela konsorunlarına çare bulmaya ça da neler yapıyorsunuz? serleri satın alıyorlar, oradaki lışan, iyi insan olmayı amaçla Yemeklerde gördüğünüz biletleri bin liradan alıp, beş bin yan kişilerin oluşturduğu kulüp hanımlar, 1 ay komite çalışma liraya satıyorlar. 41 Lioness kulübümüz var lerdir bunlar. Kaç tane kulübünüz var, kaç üye hizmet veriyor? Ne gibi çalışmalarınız var? İstanbul ve çevresinde 41 tane Lioness kulübü var. 1505 kişi hizmet vermekte. Bunların amacı en iyi hizmeti vermektir. Çevre değerlerini koruma diye bir grubumuz, işitme konuşma özürlüleri grubu, uluslararası anlayış ve işbirliği grubu, göz nurunu koruma grubu. gençler arası iletişim grubu, vatandaşlık eğitimi ve bu yıl ilk defa kurulan diabet, kültür, görmezle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle