Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KAS1M 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Gorbaçoi' re tarırn sorıtıuı MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Devleı Başkanı Mihail Gorbaçov, Ulkedeki gıda maddesi açığını kapatınak için, tanmda genis kapsanılı reformlar yapılıııası gerek tiğiııi söyledi. Gorbaçov, Konıtinis; Parıi ve hukuınei yetkililerimıı kutıldığı, Oryol kentinde dilzenlenen roplantıda yaprtğı konuşnıada, gıda maddesi ııretiminin arttınlınasmın, luikiinıetiıı en oneınli konularından biri olduğunu kaydeııi. Moskova Radyosu'mm haberine göre, Gorbaçov, "kırsal bölgelerde, yeni ekonomik işletnıe yontemleri uygulannıası ihtiyacına" değinerek, bu yeni yönlemler arasında, köylülerin turım yapmak anıaayla toprak kiralaınalarmı ve aile işletmelerini de savdı. Sovyet TV'sinde Necibullah yönetimi ilk kez açık bir şekilde eleştirildi: Afganistan'ın başkentinden dönen Sovyet TV'sinin muhabiri, Necibullah yönetiminin halkın desteğine sahip olmadığını ve Afgan birliklerinin mücahitlehn saldırıları karşısında yetersiz kaldıklarını söyledi. Muhabir, Afganistan'da askeri durumun hızla bozulduğunu da sözlerine ekledi. l)ış Haberler Servisi Al'ganistan'da şiddelli çaıpışmalar sürerken, Sovyet televizyoıumda ilk kez Kabil'deki Necibullah voııetinıi açık biçimde eleştiıildi. BBC radyosunun habeıine göıe Sovyet TV'sinin muhabiri Kabil'deıı döndukten sonıa önceki gece televizyonda izlenimlerini anlattı. Muhabir, Afganistan'da askeri durumun hı/la bozulduğuna dikkat çcktiktcn sonra, Kabil'dc Nccibullah yönetiminin halkın desteğine sahip olmadığını, bu nedenle durumu kontrol altına alamadığtm ve rakip gruplann mücadelesinin yönetimi büsbutün güçten düşürdüğünü söyledi. Muhabir, Afgan birliklerinin birçck kenti mücahitlcre karşı savunmakta yetersız kaldıklannı ve Sovyetler'in çekilme işlemıni bu ncdenle askıya aldıklannı söyledikten sonra, ancak Sovyet birliklerinin Ccncvrc Antlaşması'nda öngörüldügü gibi, çekilme ışlemini 15 şubata kadar tamamlayacaklarını belirtti. Siyasal gözlemcilcr, Sovyet televizyonunda ilk kez Kabil hükümeti konusunda bu denli sert bir eleştirinin yapıldığına dikkat çekiyorlar. Moskova'nın özellikle Kabil yönetiminin halkın desteğine sahip olmadığını ilk keı açıkça kabul etmesi, ilginç bir gelişme olarak nitelendiriliyor. öte yandan ınucahitlerin, baş KabiFin tabanı yok kent Kabil'i SSCB sınırına bapl.ı yan ve Sovyet askeılerinin çekılu ken kullandıkları Salang yolıı bı> yunca, bu ay ba^ından heıi < , • >k sayıda saldırıda bulunduklaıı w bu saldırılar sırasında askeri aı.it, lara hasar vcrdikleri doğrulandı. Mücahit gruplann en önemlilerinden Ahmet Şah Massud komııtasındaki "Camiai tslami" harekctinin siyasi danışmanlarınılan Davud Mlr, cliln yaptığı açıklaın.ı da, harekel Uyesi mucahitlcıııı, Afganistan hükumetine ait karakollara ve askeri araçlara saldırdıklarını belirtti. Uavud, ayrıca ınucahitlerin 6 kasımda Baghlan bölgesindc 40 tankı vc çok sayıda aracı tahrip ettikleri ve yolları kapattıklarını öııc sıırdü. Afganistan'a ilişkin başka bir gelişme ise, Kabil yönetimi ilc mııcahitler arasındaki şiddetli çarpışmalardan kaçan 10 binden fazla sivilin Pakistan'a sığındığının bildirilmesi oldu. Pakistan'ın Pesaver kentindeki mücahit kaynaklarından alınan bilgiye göre, ö/ellikle Kabil yönetiminin SSCB'den aldığı SSI füzeleri yüzünden evlerini terk eden halk akııı akın Pakistan'a geçiyor. Pakistan sınırındaki gazeteciler de, bir hafta içinde 10 bin dolayında Afganlının Pakistan'a geç Afganistan'da başkent Kabll'le, kuşatma altındaki Celalabad kenti arasındaki yolun denetiml Içln şiddetli çarpışmatiğini doğruladılar. lar oluyor Bir mücahit çarpışmalarda ele geçirilen Afgan askerine ait bir ayakkabı ile roketi gösteriyor DUNYADA BUGUN AUSIRMEN Her Yerde Terör Var Kasım ya da aralık ayının soğuk bir günüydü. Sağmalcılar Cezaevı'nden alınan yirmi kadar profesör, sanatçı, yazar, hukukçu, ellerıne kelepçeler takılmış ve de kaçmasınlar diye zincırle birbirlerine bağlanmışlardı. Kaçmasınlar diye önlem alınan kişilerin ikisi bugün artık yaşamıyorlar, daha o sıralarda kimi 50'nin hatta 60'ın üstünde hepsi ülkenin tanınmıs kışileriydiler. Yabancı gözlemciler, yabancı basın sonradan bana anlatıldığına göre olayı dehşetle ızlemişlerdi. Ülkenin aydınlarına vurulan sevk zincırı, gerçek bir ortaçağ görüntüsü yaratıyordu ve bu o günün gerçeğinı yaratan görüntü, dünyanın dört bir yan:na ajanslar aracılığıyla dağıtılıyordu. Olayın sorumluları, televizyonlarda gerine gerine nutuk atıyorlard:. Olayı yaşarken, kişisel bir utanç duymuyordum, ama yirminci yüzyılın sonlarına doğru ortaçağı yaşamak zorunda bırakılan bir ulusun üyesi olarak duyduğum utancı anlatmak olanaksız. Dünkü Cumhurıyet'te "Cezaevindekiler ne istiyorlar?" başlıkh haberi okurken, o gün birlikte zincirlendiğimiz seçkin arkadaşlarımı ve benım için kişisel olarak şimdillk geçmişte kalan bu olayı anımsadım. Olay bizim için kişisel olarak geçmişte kalmışsa da ulus olarak hepimiz için bugün hâlâ yaşadığımız bir utanç olarak durmaktadır. isterseniz, cezaevlerındekilerın isteklerine bir göz atalım: Tek tip elbise uygulaması kaldırılsın. Sevk zinciri takılmasın. Keyfi infaz yakmalara son verilsin. iaşe bedelleri günün koşullarına uydurulsun. Her türlü dayak ve işkenceye son verilsin. Yayınlar ve haberleşmedeki kısıtlamalar kaldırılsın. Anadil ile konuşmak serbest bırakılsın. Sağlık sorunlarıyla ciddi olarak ilgılenilsın. Aramalarda talan ve yağma yapılmasın. Keyfi sevkler yapılmasın. Radyo, teyp ve daktiio yasağı kaldırılsın. Ailelerin getirdıği yiyecekler alınsın. Avukatlarla yüz yüze görüşme olanağı sağlansın ve görüşmeler dinlenmesin. Kantindeki fiyatlar piyasa seviyesıne indirılsin. Hemen belirtmek isterim. Yetkili ve etkililer bu istekler karşısında zaten işkence yapılmıyor ve insanca koşullar sağlanıyor yollu açıklamaların ardına sığınmamalıdırlar. Türkiye'nin hapisnanelerini bilenler ve oralarda yatmış olanları tanıyanlar, bu isteklere yol açacak uygulamaların yapıldığını da gayet iyi bilmektedirler. Ve unutmamak gerekir ki, değil bu isteklerin hemen yerine getirilmemesi, bu isteklerin ileri sürülebilmiş olması bile ülkemız için altmdan kalkılması büyük bir ayıptır. insanları içeri tıkan devlet, onlara işkence yapmamak, onları insanca yaşatmakla da yükümlüdür. Devlet bu yükümlülüğünü yerine getiremezse, içeri girenlerin hepsinin işlediğinden çok daha büyük bir suç işlemiş demektir. Devletin polisi, jandarması, güvenlik güçleri var. Devlet bu güçleriyle güvenliği sağlamakla yükümlüdiir. Bu yolu tutmaz da güvenlik gerekçesiyle insanların, ister tutuklu, ister hükümlü olsunlar, en doğal haklarını kısmaya kalkarsa, kendı görevini yerine getirmemiş ve teröre başvurmuş olur ki, bir toplum için en ciddi tehlike devlet terörüdür. Hapishanedeki insanlarımızın üstünde estirilen terör, dışarıda, sokakta, evde, işyerinde, öğrenim kurumlarında da estiriliyor. Sayın Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli, "Son günlerde polis teşkilatı haklı haksız eleştiriliyor. Sözlü saldırılarla nifak sokmak, karıştırılmak isteniyor" derken, kendi yönetimi altındaki örgütü savunmak istiyor. Bizim Sayın Kalemli'den ricamız; bir gerçeği ki iyi bildiklerine inanıyoruz bir kez daha anımsaması; bir ülkede yurttaş, polis için var olmaz, polis yurttaş için vardır. Eğer o ülkede insanlar, polisin kötü davranışıyla karşılaşırlarsa haklı olarak yakınırlar. Bazı polislerin kötü davranışlarıyla ilgili birçok olayın içinden ikisini örnek olarak Sayın Bakan'a anımsatmak isterim: Gençlik Şurası'nda Sayın Milli Eğitim Bakanı ile daha yakın bir zamana kadar polis örgütünün başında bulunmuş olan Ankara Valisinin uyarılarına karşın gençleri yerlerde sürükleyen, tartaklayan, döven polisler hakkında acaba ne gıbı işlemler yapılmıştır? Bundan altı ay kadar önce, bir yakınımın uğradığı saldırı ile ılgılı şıkâyette bulunmak üzere gittiğim Ortaköy Karakolu'nda yetkili bir kişinin sözlü saldırısına uğradım ve canımı kurtarmak için kendimi karakol binasından dışarı zor attım. Gazeteci arkadaşlarımın gözü önünde yaşadığım bu olayı yazdım ve yetkililere gerekli duyuruyu yaptım. Acaba Ortaköy'de görevlı bu kişi hakkında ne gibi bir işlem yapıldı? Sayın Kalemli bu sorulara yanıt verebilır mi? Evet, ülkemizde her yerde terör var. Ve tekele alınmış bu terör, terörlerin en korkuncu. İçeride ve dışarıda bu terör sürdükçe, Türkiye'nin çağ atlaması yirminci yüzyıldan ortaçağa doğru oluyor demektir Herkesin gördüğü bu gerçeği, resmi demeçlerle gözden kaçırmanın olanağı da yok. Prens Charles 40 yaşında LONDRA (AA) Ingiltere Galler Prensi Charles dün kırkmct yaş gilnünü kutladı. Charles'in yaş günU dolayısıyla Birmingham 'da 1500 gencin katıldığı bir "Sokak Partisi" verildi, daha sonra da Buckingham Sarayı'nda bir balo düzen/endi. Ingiltere'nin, Londra'dan sonra ikincl biiyük kenti olan Birmingham'daki partiye, Charles'in iş bularak yardım eltiği gençler katıldı. Hükümeti yine Şamir kuruyor Dış Haberler Servisi lsrailde 1 kasım tarihinde yapılan seçimlerin ardından hukümetin oluşturulabilmesi için sürdürülen pazarlık sonuçlandı. Dinci partilerin desteğini sağlamayı başaran Likud Partisi lideri tzak Şamirin, hükümeti, bu partilerle koalisyona giderek oluşturması bckleniyor. Seçimlerden birbirlerine karşı belirgin bir Ustünluk sağlayamadan çıkan iki büyük parti olan Likud ve tşçi partileri, haftalardır süren kulis ve pazarlık çabalarını önceki gün tamamladılar. Sonuçların belli olmasından bir gün sonra, "UltraOrtudoks" diye anılan dinci parti liderleriyle görüşmelere başlayan Likud lideri ve Başbakan izak Şamir, görüşmelerin ilk aşamasında bazı "aşırı" istekler karşısında duraksamış, ancak geçen hafta içinde anlasmanın ilk işaretleri belirmeye başlamıştı. tsrail Parlamentosu Knesset'te 6 sandalye ka/anan Şas ve 5 sandalyeye sahip Agudal tsrail adlı dinci partiler, Şamir'le yıırüttükleri pazarlığı önceki gun lamam tsraü'de Likud Partisi, dincilerle koalisyon için anlaştı GüRCÎSTAN Pakistari'da seçim yarın LAHOR (A A) Pakistan 'da muhalefetteki Pakistan Halk Partisi 'nin lideri Benazir Butto, yarın yapılacak genel seçimlerde mucadele edecekler arasında ulusul birliği sağlayabilecek tek liderin kendisi olduğunu söyledi. Seçimler yaklaşırken birbiri ardına gövde göslerileri düzenlemeye devam eden Benazir Butto, önceki gece de onbinlerce taraftarıyla birlikte mitingini yapacağı Lahor kentine yürüdü. izak Şamir Likud lideri layarak pazartesi günü (dun) Şamir'in hükümet kurma göıcvini resmen üstlenebileceğini açıkladılar. İzak Şamir de dün Cumhurbaşkanı Haim Herzog ile bir araya gelerek hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Görevin yeniden Şamir'e verilmesi bekleniyor. 1 kasım seçimlerinde Likud 40, tşçi Partisi 39 Uyelik kazanmıştı. lşçi Partisi lideri Şimon Peres de Cumhurbaşkanı Haim Herzog'un görevi, "en fazla sandalye Ovadia Yasef Aşırı sağcı Aşırı sağcı dinci partilerle sürdürülen koalisyon pazarlığı önceki gün sonuçlanırken, , v parlamentoda hükümeti kurmak için gereken çoğunluğu sağlayan Likud lideri tzak Şamir, dün Cumhurbaşkanı Haim Herzog'la görüştü. ğişiklik Likud'a da kabul ettirilerck koalisyonu sağlayan önemli maddclcrden biri oldu. Değişikliğc göre bundan böyle vatandaşlığa alınacaklarla ilgili karar Hahamlar tarafından verilecek. Şas Partısı sözcüsü Zakhi Nuga, AP'ye anlasmayla ilgili bilgi verırken koalüvonda kendilerıne biı başbakan yardımcılığı, Içişleri ve Inşaat Bakanlığı ilc Vatandaşlık Yasası'iRİakı dcğişikliğin gerçekleştirilrncsınin vaat cdildiğiııi doğıuladı. Bağımsızlık için büyük gösteri Tiflis'te yapılan gösteride ' Ruslaştırmaya son" ve "Bağımsız Gürcistan" yazılı pankartlar taşındı. MOSKOVA (Ajanslar) Sovyctleı Birliği'niu Gürcistan Cunıhuriyeti'nde un biıılerce kişi Moskova'nın "Ruslaslırma"ya son vcıilmesi ve bağıın.sulık ısteğı ilc önceki gün gostcri yaptı. AP'ye göre Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten telefon eden "Sergei Dondurov" adlı bir Gürcu, "Rundan önce, gösteridler çogunlukla ögrencilerden oluşuyordu. Pazar günkü g(i.steriye ise halkın her kesiıninden insanlar katıldı" dedi. Dondurov, yaklasık yüz bin kişınin cumartesi günü başkent Tiflıs'teki opera binasından başkentın anacaddesine, oradan da yarış pisline giderek dört saatlik gösteri yaptıklarını kaydetti. Ellerinde "Çok yasa bağımsız Cürcistan" ve "Ruslaşlırınayu son" yazılı pankartlar taşıyan göstericileri dağıtmak için polisin lıerhangi bir müdahalede bulunnıadığı bildirildi. Eylül ayında Gürcistan'da du/enlenen bir dizi gösteride Sovyet birliklerinin tarihi bir manastır yakınında tatbikat yapmalarına son verilmesi ve Gürcü lisanının gclişmcsi için daha fazla olanak tanınması istenmişti. Göstericilerin talcplcrindcn biri dc Gürcü lisanında ya/an daktılo ürctimi için yeni bir fabrika kurulması idi. Lısaıı sorunu Gurcülcrın en çok u/eııiKİc durdukları konu. 1978 yılıiKİa, Guıcistaıı'ın ıcsıııi lisanının Kusça olmasıııı oııgoren biı aııayasa laslağıııııı ha/ıılaıunası ıı/eıiiK' oğrcncileı sokağa dokulerek pro'esto gösterileri duzenlemişlerdi. Fransa'da grevler PARİS (AA) Fransa'mn başkenti Paris'te, posta merkezterini dün akşam işgal eden işçilerin hükümet emriyle boşaltılmasını protesto amaayla, grevlenn genelleşlirilmesi çağrısında bulunuldu. Komünist Partisi'ne yakın olarak bilinen ülkenin en biiyük sendikalanndan CGT tarafından yapılan çağrıda, bugün bir dizi gösteri düzenlenmesi istendi. Ülkede posta sektöründe, bazı isteklerin yerine getirilmesi amaayla 6 aydan bu yana yapılan eylemler sürerken, başkentte posta dağıtımının 15 gündür bloke olduğu, bu nedenle posta işçilerinin grevinin giin geçtikçe halk tarafından tutulmayan bir eylem durumuna geldiği kaydediliyor. desteğine sahip parti liderine" verebileceğini söyledi. Likud ile dinci partilerin anlaşmasında en büyük rolü, dünya çapında Yahudilcrc tsrail vatandaşlığı tanınma konusundaki yasadakı dcğişiklık vaadinın oynadığı bildirıldı. Sö/ konusu yasa halcıı tüm Yahudilcrin otomutık ularak tsrail vatandaşlığına .sahip olabılmesini öngörüyor. Sağcı partile rin ruhani lıderlığını olu^turaıı Hahumlaı kurulunda varılan karar uyarınca yasada öngöruluıı dc Dubçek: Karşıdevriınci değilim Çekoslovakya'nın eski lideri, Gorbaçov kadar komünist olduğunu söyledi ilgilenmeye çağıran kısımlarını son anda okumadan geçen Alexander Dubçek'in bu tutuROMA "OUulara ve başımızdan geçen rnu, gözlemcilerde Çek liderinin ttalya'daki lere rajmen, herşeye bıraktıfttmız ycrden ye kısa seyahaü süresince bile Prag hükümeti taolden seve seve baflayabUMıu." Kendisine ve rafından sıkı gözetim altında tutuldugu izlerilen onur doktorluğu unvanını almak Uzere nimini yarattı. ttalya'ya davet edilen "Pmg b«h«rı"nın li; Dubçek daha sonra ttalyan yazarı Umberderi Alexander Dubçek, Bologna Universite j to Eco'nun da sorularım yanıtladı. 1968 ağussi'nde yaptığı konuşmasında bu srtzlerle, hiç1 tosunda Sovyetler'in Prag'ı işgali sırasında bir pişmanlık duymadığını açıkladı. Çekoslovakya'da bulunan Umberlo Eco, siKonusmasının, '1968 baharından çıkarıla lahla mucadele edeceklerine, Sovyet tanklacak dersler ve hedefleri'ne ilişkin bölümleri. rırun yanına yaklaşarak Sovyet askerleriyle diSlc Çekoslovak "pereslroylu"sının değerleri yaloğa giren ve Sovyetler'e haksız olduklarıve Gorbaçov'u Çekoslovakya'nın yazgısıyla m anlatmaya çalışan Çek gençlerine çok şa Batı Avrupa Birliği toplantısı NtLGÜN CERRAHOĞIU Sri Lanka'da katliam: 27 ölü KOLOMBO (AA) Sri Lanka 'nın kuzeydoğusunda bir otobüsün pusuya düşürülmesi sonucu 27 Sinhalli Oldü. Kolombo askeri sözcusü, Tamil gerillalartnca dUzenlendiğirıi bildirdiği pusuda ölenler arasında bir askerle bir polisin butunduğunu belirtti. Polise göre, 15 kişiden oluştuğu sanılan saldırganlar Sri Lanka'da bağımstz bir Tamil devleti kurulmak isteyen ayrılıkçı Tamil Elam Kurtuluf Kaplanları grubuna mensup. şırdığını söyleyince, Dubçek, "Blzim tek gttcümüz buydn. O anda bir askeri zafer degil, ancak bir siyasi ve manevi zafer kazanmaya Valışabilirdik" dedi. Bu göruşme çerçevesinde kendisinin Sovyetler'e karşı olmadığını ve bir Kruçev ya da Oorbaçov denli komünist olduğunu açıklayan Prag baharının mimarı, kendisine "antisosyalist" ya da "karjıdevrimd" denildiği zaman üzüntü duyduğunu söyledi. Sovyetler'in Çckoslovakya'yı işgalinden bu yana ülkcnin siyasi yaşamından silinmiş olan Alexander Dubçek, bunun bir yenilgi değil, kendisi için manevi bir zafer olduğunu belirtti. Türkiye'nin BAB üyeligi gündemde KDtP EMİL ÖYMEN IJONDRA Türkiye'nin de £t lllimh Macaristan Başbakanı ile ekonomik ve siyasal reformlar konusunu görüştü Grosz: Çok partili düzene daha çok zaman var Oıs Haberler Servisi 1987'den berı Macaristan Başbakanı olan ve geçen mayıs ayında da Macarıslan Komünist Partısı Genel Sekreterlığı'ne gelırılen Karoly Grosz, Framız Le Monde guzetesıntn çesıtli \urulunm yanıtladı. Parti içinde "liberal" kunat ile "lutucu" kanat arasında orta yolcu bir yentlenme çizgisinı temsil eden 5 7 yasındaki Grosz'la yapılan söyleşınin genis bir özeli söyle: Başlattıgınız reformlar süreci, özellikle de Anayasa reformu ve yeni seçim yasası çok partili bir düzene yol açabillr mi? GROSZ Çok partili düzene yol açabilir mi? Evet diyorum, ama kişisel olarak böyle bir evrime taraftar değilim. Kanımca şu sıralarda ortaya çıkan komünist olmayan örgütlerin, özgül çıkarların savunulması için derneklcr şeklinde kurulmaları ve ülkenin siyasal yaşamına bu kimlikleriyle katılmaları çok daha etkili olur. Ama teorik olarak, sonunda çok partililiğe ulaşılması olasılık dışı değil. Sözgelimi Demokratik Forum'un talep etlifei gibi seçimlerde aday gostermesini islemiyorsunuz öyleyse? GROSZ Ben istemiyorum. Ama adaylar olabilir. Siyasal Biıro'nun bazı iiyelerinin bu çokpartililik konusunda birbiriyle çelisen avıklamalarda hulunmaları şaskınlık yaratıyor... GROSZ Tek parti sistemi bi/ım ıçın Dır ılke sorunu Uegıl. bosyalizmi tek partiyle de batırmak mümkündür, birçok partiyle de. Aynı şekilde tek partiylc de başarılı olunabilir, çok partiyle de. Nc olursa olsun 1990'daki, gelecek kongremize dck tek parti sistemi altında yaşayacağız ve daha önce bu konuda tartışma açmayacağız. Ama kongrc sırasında bu sorun ele alınıp bir karara bağlanacak. le saygı Koslermck mi? GROSZ Bu, sosyalist çoğulBir yandan, figuran rolü oynayacak partilerin varlığına taraftar culıığun tanımı değil, sadece aşıldeğilim. ö t e yandan şimdiki top maması gereken sımrlaııdır. Bu sılumsal ve uluslararası yükümlü nırın içinde her şey yapılabilir. lükleri değiştirmcyi isteyecek par Sosyalist çoğulculuk, toplumda tilerin var olmasını düşünemem var olan farklı çıkaı laı m aynı hakbile. Bu noktaya gelinceye kadar larla yü/eye çıkabilmeleri vc birdaha bırkaç on yıl geçmesi gere birlcrıyle carpışabilmelcridir. kir. Bu açıdan bakıldığında 1945 Ama biri kalkar da Varşova Paktı'ndan çıkmayı onerirsc, korkaddha yakın gözüküyor. Sosyalisl çogulculuk dedigi rım, bu, guncelliği olan bir tavır niı bu mıı sizin? Uluslararası yü alış olmaz. kumliilüldere ve toplumsal mode Sovyetler Birligi'nin bugun ABIVnin yeni hükümeti WASHINGTON (AA) A BD 'nin yeni Başkanı George Bush, yeni kabinede kimleri gö'revlendireceğine bu hafta içinde karar verecek. Bush'un, başkanlık görevini resmen devralacuğı 20 ocak tarihine kadar olan süre içindekı yardımalanndan Craıg Fuller ve Robert Teeter, Bush 'un yeni kadrosunu oluşturmasıyla ilgili olarak önceki giin televizyonda açıklamalarda butundular. "Gorbaçov, bana henüz buzdağının ancak tepedeki ucunu görebildiğini itiraf etmişti. Buzdağının ucunu bile göremeyen bazıları buzdağının olmadığını söylüyorlar." buzdağının ancak tepedeki ucunu görebildiğini itiraf etmişti. Buzdağının ucunu bile göremeyen hazıları buzdağının olmadığını söylüyorlar. Bu yüzden bazı sosyalist dostlar kendi ülkelerinde her şcyin tıkmnda olduğunu düşünüyorlar. Bu onların bilcccği iş. Bize gelincc, biz daha bu ülkede çok az şcy yaptık. tnsanların ülkelerinde kalmaları için gereken asgari insani koşulları bile yaratamamış bir sistem uzun boylu ayakta duramaz. bğcr sosyalizm böyle koşullar yaratmayı beceıcmıyorsa insanlık için bir seçene1'. nluşturamayacak demektir pek çok Doğu Avrupa ülkesinden Birtakuıı rı/ikolar aldık ve hiç daha relormisl gozükmesini nasıl pisınan değilim. Geçen 1 ocakta açıklıyorsunuz? sınırlanmızı daha da çok açtık. Tüm Macarlar ülke dışına gezmeGROSZ Çok sert mücadele ye gidebilirler, ii'ket'e kalmaya ya lerden sonra Sovyetler Birliği yö da temelli başka yere göç etmeye netimi sonunda değişiklik gereği karar verebilirler. Pasaport istckni kabul ettı. Sovyet yönetimi ha lerinin sadece yüzde 0.7'sı geri çevlen programlarını sonuna dek gö rıldı. Bunlar da haklarında soruştürecck, kararlı insanlardan olu turma açılmış ya da hükünı giyşuyor, ama bunlar ilk sıralarda gi mış olanlardı. Ülkcmizdc birçok riştiklcri ışin daha kolay olacağı matematikçi, ınühcııdis var. lsternı sanmışlardı. Yakın bir zaman lcrse hepsi de alıp başlarını gideonce bizzat Gorbaçov, bana hcnüz bilirler. uyelik için "ilgi" belirlliği Batı Avrupa Birligi'nin (BAB) dışişleri ve savunma bakanları toplantısında, Türkiye'nin başvunısıı da goruşııldu. Bakanlar Kon.scyı Doııenı Başkanı Ingiltcrc Dışişlcrı Bakanı Sir Geoffrcy Hovve, "BAB, I ürkiyc'nin basvurusunu ciddi bir şvkildf ineelemekle yiıkümludiir. . Verilei'ek resmi cevubı lıenuz olu>turmuş değili/" dcdı. Ispanya vc l'ortckı/'ın üyelıklcııııııı resııııleştığı, bakanlaı koııseyi toplantısııuı katılaıı Batı Al manya l)ışı>lcıi Bak.ıııı Hans l)ielrich Genscher dc I urkiye ile daha yakın bilgi alışverişinde bulunmak gercktiğini belirtti BAB kaynakları Türkiye'nin ıı>eliğinin u/un sure gündemde kalacağını, bu konuda hı/lı bir gclismc beklctncmck gcıcktiğini il'adc ediyorlar. lurkiyc, BAB uyelıği için ilk kez 1987'dc "ilgi" bclirtmiş, daha sonıa da gcçcıı tcuınıuz ayında, BAB'ın "anayasusı" sayılan karar vc bclgeleıı "kabul ettığım" bildııuıiştı. Yunanıstan cla lıııkiyc ilc aynı /aıııanda "ilgi" belırtnııs bııluıuıyoı. Pazarıe.si gunu yapılan bakanlar konseyi toplantısında Ispanya vc Porteki/'in ılyelikleri kesinleşti. Boylece, I948'dc tngiltere, Fransa, Bclçika, llollanda, Luksemburg arasında başlayan birlik, 1954'lc ltalya vc Batı Almanyanın kalılnıa:ıiyla 7 uycye yükscldi. Şiıııdi de uyc sayısı 9'a çıktı. BAB kaynaklaıı, ııyclığın yavaş bir sureç olduğunu, BAB'ın bunyesinin hı/lı uyeleşıneyi kaldıramayacağını beliıtiyoılar. Ote yaiKİ.nı, Ispanya'nm ııuklecr silalılara karşı lıılnm lakınıııası, kendi ıılkcsinde konumlandırmaya yanasma/ken başka ıılkelerdc bulunınasına "ilke olarak" karşı çıkınası, BAB' ııı nuklecr silahları bir scçcnck olarak gören yaklaşınıı ile bu aşamada lanı uyuşııuıyor. Ayrıca Yunanıstan'ın Balkaıılaı'ın nukk'cı sılahl.ııdan aıııınıasnıa yonclık ı.alışıııalan da BAB'ın şinuliki savuııına anlavışına tamamen lcıs duşııyoı. Ingilteıc Başbakanı Margaıcl Thatchcı'ın, "NAI'O içinde ayrıcalıklı hir kıılübe >ıı ıılnuıınalıılır" şok linde özetlcncbilecek tutumu da BAB uyeleri arasında orta vadedc BAB'ın aı.ıaçlanmn yeniden \c daha açık bir sckildc ortaya konması geıektiğını gostcııyor. TEŞEKKÜR Gazeteci yazar MEHMET SAİT ARİF TERZİOĞLÜ'nu 11.11.1988 günü kaybctmiş bulunuyoruz. Bu ucı günlerimizde bizi yalnız bırakmayan KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Dcnktaş'a, Kıbrıs T.C. Barış Kuvvetleri Komutanlığı'na, Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri'nc, T.C. Kıbrıs Büyükelçiliği'ne, Gazeteciler Cemiyeti'ne, basın mensupları ve cenazeye iştirak eden tüm askeri erkâna teşekkürü borç biliriz. EŞİ: SEDER ÖZER TERZİOĞLU KIZI: GÜLHANÜE TKKZtOGIAI