19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 4 EKİM 1988 Özaly İstanbul Üniversitesi'nin açılışında "Problemlerdüzeltilebilir" dedi YÖK değişîkliğî için yeşil ışık "YÖK'ün, üzerinde münakaşa edilmesi gereken bir sistem olduğunu belirten özal, "Bukonuda hiçbir önyargımızyoktur" dedi. Haber Merkezi 29 universiteden 12'si dışındakiler yeni öğretim yılına dün başladı. İstanbul Üniversitesi'nin açılışına katılan Başbakan Turgnt Özal, "YÖK1ün, üzerinde münakaşa edilmesi gereken bir sistem olduğunu belirterek, "Bu konuda hiçbir önyargımız yoktur. Eksikleri de olsa bir müddet uygulanıp yanlışlan gönildüklen sonra köklu değişikliklere gidilmesi daha uygun olur" dedi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Giizd, bu öğretim yılında 29 üniversitede 200 fakülte, 152 yüksekokul ve 7 konservatuvarda 543 bin 508 öğrencinin (360 bini orgun) eğitim göreceğini söyledi. Üniversitelerin açıuşlarına bazı bakanlar da katıldı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bugün Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nin açılışına katılacak. 198889 öğretim yılı dolayısıyla 1Ü Fen Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen açılış töreni, Devlet Konservatuvan'mn konseriyle başladı. Sıkı güvenlik önlemleri altında yapüan törene, öğrencilerin fazla ilgi göstermediği gözlendi. tÜ Edebiyaî Fakültesi'nde "Cniversitede polis istemiyoruz", "Özerk üniversite istiyoruz", yazılı pankartlar asan ve slogan atan bir grup öğrenci polis tarafından dağıtıldı. Karauran Beyhan ve lsmail Topka)a adlı öğrenciler gözaltına ahndı. Başbakan Özal törende konuşma sırası geldiğinde elektriklerin kesilmesi üzerine, "Beş daldka elektrikler kesildi, tahammiil edemedik. Oysa 1015 yıl önce her gün 34 saat elektrik kesilirdi" diye konustu. özal, üniversitelere karşı "derin bir sevgi ve köklü bir bitirdiğinde asistan olmak istediğini, ancak iyi para verilmediği için olamadığını da anlattı. Özal, daha sonra 197080'li yılları "kayıp yınat" olarak nitelendirdi. "Yeraltı ekonomisi"nin kayda geçirilmesinde, enflasyonun frenlenmesinde rolü olduğunu bildiklerini belirtti ve "Biitün toplumdan gerekli fedakârhğı istemekten çekinmeyeceğiz. Çünkü bu Türkiye'nin meselesi. Biz neticede direksiyonda bulunuyoruz. Enflasyonu 23 senede indirmeyi isliyoruz" diye konuştu. İTÜ'nün Maçka Maden Fakültesi'nde düzenlenen açılış törenine Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray katıldı. Rektör Prof. tlhan Kayan, universitenin sorunlanna değinirken, "Öğretim üyesi sayımıza ve fiziksd mekânlanmıza göre öğrenci sayısındaki fazlalık öğretim standardımızı yükseltmede bizleri zorlayan en önemli hususlardan biridir. Laboratuvar eksikliğimi/ eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bütçemizde yabancı kitap ve dergi alımları ile ilgili fasıllar da ihliyacın çok altındadır" dedi. Boğaziçi Üniversitesi'nin açılışına katılan Devlet Bakanı Adnan Kahveci, universitelerde asıl sorunun ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilmeleri olduğunu ve elemanlanna yeterli maddi desteği sağlayabilmeleri olduğunu belirtti. Kahveci, "Üniversitelerin bilimi üreten, yaratan ve satan bir yapıya sahip olmalan gerektiğini" söyledi. Ankara Üniversitesi açıhşmda konuşan Rektör Prof. Necdet Serin, üniversitelerin çağdaş bir düzeye erişmesinin en önemli amaçları olduğunu vurgulayarak, "Bu araaca ulaşmak için yapılacak ilk iş, öğrencilerin saflıklannı bozan çağdışı unsurlardan arınmalarını sağlamaktır" dedi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, Gaziafntep; Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yüriir, Saınsun 19 Mayıs; Devlet Bakanı Yusuf "Jozkurt Özal, Diyarbakır Dicle; Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, Çukurova; Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Eskişehir Anadolu; Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı Erzurum Atatürk, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem tzmir Ege ve 9 Eylul'üıı, Maliye ve Gumrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ODTÜ'nün açılışmda bulundular. Harp Akademileri ve Deniz Harp Okulu ile Polis Akademisi'nde 198889 öğretim yılı da dün törenlerle açıldı. Merter'de zincirleme kaza İstanbul Haber Servisi Merter Köprüaltı'nda dün sabaha karşı meydana gelen kazalarda, ikisi polis memuru, üç kişi yaralandı. Saat 04.00 sıralarında, Çanakkale'den domates getiren Mehmet Eker'in kullandığı 17 DK 520 plakalı kamyon E5 karayolu Merter Köprüaltı'nda ihtiyaç giJermek için duran 34 TAE 55 plakalı taksiye çarparak üzerine devrildi. Taksi şoförü Orhan Güler araba dışında olduğundan kurtulurken, arabanm yanında bulunan yolcu Sabri Karslıgil yaralanarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada kazayla ilgili soruşturmayı yürütmek üzere olay yerinde bulunan 34 A 0756 polis otosuna Selahattin Kılıç'm kullandığı 19 DE 479 plakalı bir başka kamyon çarparak otoda bulunan bir komiser ve bir polis memurunun yaralanmasına neden oldu. Kazada yaralanan, Osmaniye Karakolu 'nda görevli komiser Erdoğan Topaç ile polis memuru Ibrahim Tüysüz Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Pasaport engeline kınama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü 'nün duzenlediği bilimsel toplantıya katılacak olan bilim adamları Yıldırım Koç ve Halil Berktay 'a pasaport verilmeyişi kınandı. Hollanda Bilimler Akademisi'nin desteğiyle 27 eylül2 ekim tarihleri arasında Amsterdam'da düzenlenen "19. ve 20. Yüzyıl Türkiye Sosyal Tarihi tle tlgilı Araştırma ve Dokümantasyon Çalışmalarmda Sorunlar ve Perspektifler" konulu bilimsel toplantıya katılan "Stefanos Yerasimos, llhan Tekeli, Alpaslan Işıktı, M. Sehmuz Güzel, Korkut Boratav, Mete Tuncay, Mesut Gulmez, Murat Belge, Fikret Adanır, Sadun Aren, Cahit Talas, Orhan Silier, Hakkı Keskin, Oya Baydar, Rasih Nuri İleri, Kemal Sulker" pasaport engellemesini şiddetle kınadıklarını açıkladılar. KATILIM AZ 29 üniversiteden birçoğu dün 19881989 eğıtımöğretim yılına başladı Universitelerde yenı ders yılının ilk gunü oldukça sakin geçerken. acılıs törenlerinde de öğrenci katılımının azlığı dikkat cektı. (Fotoğraf Uğur Saner) saygılan" olduğunu belinti, 2. Dünya Savaşı'ndan yeni çıkan Almanya ve Japonya'nın bu durumdan yetişmiş insan gücüyle kurtularak, dünyamn en önde gelen güçleri haline ulastıklarını anlaıtı. Özal, YÖK konusuna değinirken şöyle konuştu: "YÖK, üzerinde münakaşa edilmesi gereken bir sistemdir. Bu konuda hiçbir onyargımız yoktur. Memleketirjizde sistemler sadece universitelerde değil, başka dallarda da çok çabuk değişmiştir. Bir uygulamayı beili bir lecriibeden geçirmeden, hemen bir başka birine geçmenin bize zarar verdiği kanaalindeyim. Yanlış da olsa, eksiklikleri de olsa, bir müddet uygulamp, hakikaten tamamiyle nerede problemleri var, bunlann çıkanlması, ondan sonra da birtakım köklü degisikliklere gidilmesi daha dogru olur kanaatindeyim. Gerçi YÖK sisterai kunılduğundan bu yana, çok köklü değil, ufaktefek değişikliklere gidilmişlir. Bundan sonraki değişikliklerin yapılabilmesi de, daha çok anayasal bazı değişiklikleri icap ettirebilir. Çekinmeden iyi bir tartışmadan geçirildikten sonra, kavgaya gitmeden, bir hoşgöni anlayışı içinde düzeltebilmemiz lazım." Üniversitelerin bugün "parasız" olduğunu söyleyen Ozal, öğrenci harçlarının ciddi miktarlarda olmadığını da belirterek, "Sosyalist ülkeler hariç, diğer biitün ülkelerde üniversiteler belli ücretleri alırlar. Bu ücretler bizimle mukayese edildiği zamaıı, onların oldukça yüksek olduğu gözükür. Benim gordüğüm, herhangi bir organizasyona iyi bir finans imkânı verilirse, orası büyür ve gelişir" dedi. Özal, ünhersiteyi Sağlar'dan ÖzaVa boykot ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP tçel Milletvekilı Fikri Sağlar, Başbakan Turgut özal'ın 5 ekim tarihinde Italya'ya yapacağı geziyi boykot ettiğini açıkladı.Sağlar, dün yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de milyonlarca insan aç dolaşırken, devlet kesesinden milyonlar harcanarak yapılan gezilerin ülkeye büyük zarar verdiğini belirtti ve şu görüşlere yer verdi: "Başbakanlığı askıda olan bir kişinin Türkiye 'yi yeterince temsil edemeyeceğine inanmaktayım. Ekonomik çöküntüyü hızlandırarak dışa bağımhlığı sağlamlaştırmaya çalışan bir Başbakamn heyetinde bulunmamm benim için onur kırıcı bir olay olacağı düşüncesi ile grubum adıma geziye katılamayacağımı üzülerek bildiririm." 'En büyük sıkıntımız yurt ve yemekler' İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi'nin giriş kapısında dün öğrencilerle sonınları üzerine konuştuk. öğrenciler öncelikü olarak yurt ve yemek sorunlan olduğunu söylediler. Hukuk fakültesi öğrencilerinin hemen hepsi anfilerin büyuklüğü ve kalabalıklığından yakınırken, bir bölümü de okullarda sosyal faaliyetlerin yokluğundan şikâyet ettiler. öğrencilerin yakmdıklan bir başka konu ise öğrenci hoca iletişimsizliği vederslerde tartışamamaktı. öğrenciler, hocaların kendilerine yaklaşmadığını ve bundan korktuklarını söylüyorlardı. "Okullarda korkunç bir bürokrasi var" diyen öğrenciler, uzun kuyruklarda bekletilmekten ve her şeyin kannakanşık olraasından son derece huzursuzluk duyduklarım söylediler. Sadlye C a v e r • Kerlm Şahin (tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakiiltesi 4. sınıf öğrencileri): "Hukuk Fakültesi'nde en büyük sorun temizlik. özeUikle tuvaletler kullanılacak gibi değil. KültürlU ve aydın bir insanın boyle bir ortamda yaşaması çok kötü. Anfiler çok kalabalık. Öğrencilerin ders notu sorunu fazla. Sosyal yaşama dönük hiçbir şey yapılmıyor. Biz 4 yılda çok geriledik. Jleriye dönük hiçbir şey yok. 3 ayımız sınavla geçiyor. £ay içilen bir kantinimiz bile yok. Oğrenciöğretmen diyaloğu hiç yok. 4 yıllık öğrenciyim, hiçbir hocayla seiamlaşmıyoruz. Öğrenciye yaklaşmaktan korkuyorlar." Nevin Derebaşı • Adnan Ozk a a (tsianbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencileri): "öğrencilerin genel sorunlan Türkiye insanının yaşadığı sorunlardan pek farklı değil. Kitaplarımız çok pahalı. Yurt sorunumuz var. Okulda 5. yılımız. Ancak yurtlarda 4 yıldan fazla kalmmıyor. Ev kiraları çok pahalı, kalacak yerimiz yok. tstanbul üniversitesi'nin 40 bine yakın öğrencisi var. Bizden harç alıyoriar. Hiçbir sosyal faaliyet yok. Bizler saz çalıp folklor oynamak, spor yapmak istiyoruz. Ancak bunlann hiçbirisini okulda bulma olanağınuz yok. Okullarda öğrencilerle ilgilenmek yerine atmayı tercih ediyorlar. öğretmen ve öğrenci arasında hiçbir iletişim yok. Derslerde tartışamıyoruz. Bize tek taraflı bilgi veriliyor. Bir de arkadaş bulmakta zorluk çekiyoruz. O kadar çok sivil polis var ki kim öğrenci, kim polis bilmiyoruz." >aaıık Ş İ M Levent Ç«lebi • Biilenl Akdo> şek (İstanbul Ünigan • Murat Akyüz (tstanbul Üniverversitesi Hukuk Fasitesi Veteriner Fakültesi 3. sınıf öğrenkültesi 2. sınıf öğcileri): "Atatürk Öğrenci Sitesi'nde karencisi): "Sorunlalıyoruz. 100 150 bin lira arasında geçirın hangi birini saniyoruz. Yurtlar çok kalabalık. Yemekyayım. Ev sorunu ler kötü ve pahalı." başta. 600 bin lira Alper Btiktel • Erdal Y a z m a o ev kirası veriyoruz. (Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisi 2. sınıf öğrencileri): "Hiçbir sorunumuz i • l a V M VI Öğrencilerin ancak yok. Maksat muhabbet olsun. Biraz son yuzde 20'si yurtlara girebiliyor. Kitaplar ra yemeğimizi yiyeceğiz. Yemeğimiz öğ 150 bin lira civarında tutuyor. Okul içinrenci kebabı (simit). Okulun ilk günü biz de öğrenci danışma bürosu yok. öğrenciler okul içinde kayboluyorlar. Anfi soneşeli oluruz." runumuz var. Hocaların seslerini duyaMelunetKanı mıyoruz. Okulun 5 kapısı var, sadece bir (Siyasal Bilgiler Fakapısmdan giriş yapıyoruz. Orası da kakültesi son sınıf öğrakol gibi." rencisi): "Üç arkadaş ile bir evde kaBlBBur (jnal • Ipek T a l a y a ı a o hp 200 bin lira kira (İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yükveriyoruz. Harçlar sek Okulu 1. sınıf öğrencileri): "Ne tür çok geliyor. Ulaşım sorunlarla karşılasacağımızı bilmiyoruz. sorunumuz var. Ancak liseden farklı olacağı kesin. SaOkullarda kontennıyorum hocalarımızla ilişkilenmizde janlar yüksek tutulduğu için eğitim dü zorluk çekeceğiz." zeyi çok düşük." Ajda Çakırj Merlh Kılıçarslaa (İstanbul Üni (Eczacılık Fakültesi \ versitesi tktisat Fakültesi 4. sınıf öğren 3. sınıf öğrencisi): Melike Terzicisi): "Bugün okula ekonometri notları "125 bin lira kira ile i •gla (Bursa Humı öğrenmeye giltim. Okul başladı, ge üç arkadaşım bir evi kuk I. sınıf öğrenciçip geçmediğimizi bile bilmiyoruz. Aca paylaşıyoruz. Şimsi'): "Yurt için başyip bürokrasi var bu okulda. Hocaya ben dilik hiç sorunum vurdum, bekliyoçalışıyorum, her zaman gelemiyorum, yok." rum. Sınıfımı bile lütfen notumu söyleyin dedim. Siz çalıbulamadım. Okul AIi K«ç (tktisat Fakültesi 3. sınıf öğşamazsınız, öğrencisiniz dedi." çok karışık." rencisi): "Edirnekapı Yurdu'nda kalıyoOsmaa Erayda (İstanbul Üniversi rum. 80'lerden sonra okullann kalitesinArif T a h r a a (Tıp Fakültesi 4. sınıj tesi Basın Yayın Yüksek Okulu 4. sınıf de düşme oldu. Sadece diploma için okuöğrencisi): "Evimde kalıyorum. Üniver öğrencisi): "Okulda bürokrasi berbat. la geliniyor. Turkiye'nin bu dönemde yesiteden memnunum. Hiçbir sorunum Her şeyi uzun kuyruklardan sonra bulu tişmiş insana ihtiyacı olmasına rağmen yok." yoruz. Bekletiliyoruz." okullarda iyi eğitim verilmiyor." İstanbul Üniversitesi öğrencileri sorunlarını anlattılar: Güzel "saçbaş" için konuştu H3ğrencinin gîyimine kanşmak yanlıştır' MEHMET YAPICI ADANA Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, universitelerde yeni öğretim yılı başlarken, üniversite gençliğinin saçına başına ve kıyafetine müdahale edilmesinin karşısında olduğunu söyledi. Bakan Güzel, ilk kez bu yıl 24 kasımda " 1 . Gençlik Şurası"nı toplayarak tüm gençliğin içerisinde bulunduğu sorunlan ele aiacaklanm da bildirdi. Önceki akşam Adana'ya gelen Bakan Güzel, gazetecilerin çeşitli sorularını yamtladı. Hiçbir zaman okul yönetimlerine "ille de saçı şu şekilde kestireceksiniz" yolunda bir talimatları olmadığını vurgulayan Güzel, "ttiraf etmek lazım ki, birçok bakımdan imkânsızlıklan olan bir ülkeyiz. 7 milyon ilkokul öğrencimiz vardır. Bunlann sağlık sartlarına dikkat etmezsek o zaman geçmişte olduğu gibi birçok baska problemimiz çıkar" dedi. tlkokullarda siyah önlüğün kaldınlıp kaldırılmaması tartışmalarının yapıldığını arumsatan Hasan Celal Güzel şunları söyledi: "Siyah önlüğün bir üniforma şeklinde olması. bir olorite ve disiplin kokusu vermesi gibi mahsurları ileri süriilmektedir. Ama yakından baköğımızda, siyah önluğün en ucuz bir giysi olduğu, hatta öğrencilerin büyük kısmımn önlükten başka giyeceği olmadığı ve okuldan gelince bile bunu üzerinden çıkarmadığım göriiyonız." Yükseköğretimde de saç baş ile giyim ve kuşama dönük eleştiriler yapıldığını anlatan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, "Her zaman söylüyorum, yükseköğretimde saça başa ve kıyafete kanşmanın karşısındayım" dedi. Hasan Celal Güzel, üniversite öğrencileri için türbanın da, uzun eteğin de, kısa eteğin de, uzun saçın da serbest olmasından yana olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: "Yükseköğretim, üniversite seviyesine gelmiş insanın saçına başına ve giyimine müdahale etmek vanlıstır. Kısa eiek, uzun etek, bası türbanlı türbansız, saçı taranmış taranmamış, saçı omzuna dökülmüş erkek öğrenci olsun nıu olmasın mı gibi tartışmalar yersizdir. Bunlar aruk 18 yaşını geçmiş, kendi kendilerine karar verecek kimselerdir." TGS, grev karan ahyor İSTANBUL (AA) Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu 'nun, 5 ekim çarşamba günü toplanarak Milliyet, Tercüman ve Cumhuriyet Gazeteleri'nde grev karan alacağı bildirildi. TGS'den yapılan açıklamada, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası 'yla Milliyet, Tercüman ve Cumhuriyet Gazeteleri işyerleri için sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine uyuşmazlığa gidildiği, tarafsız arabulucu t. Ü. öğretim üyelerinden Prof. Toker Dereli'nin de girişimlerinden netice alınamadıSı hatırlattldı. lsmail Ertan yarın anılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dört yıl önce ölen DPT'de Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, DDY Genel Müdürlüğü, Gelirler, TPAO ve Tariş Genel Müdürlüklerini yapan tsmail Ertan, çarşamba günü Ankara'da Cebeci Mezarlığı'nda törenle anılıyor. Anma töreninde konuşmalar yapılacak. Özal 30'lar Grubu üyeleriyie tanıştı İstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut özal, dün akşam İstanbul'da Yıldız Sarayı Malta Köşkü'nde Merkez Bankası'nın duzenlediği yemeğe katıldı. Özal, burada dün İstanbul'da çalışmalarına başlayan ve dünya ekonomistleriyle merkez bankaları eski başkanlanmn üye oldukları (30'lar Grubu) üyeleriyle tanıştı. Basına kapalı tutulan yemekte dünyadaki ekonomik gelişmelerin ele alındığı bildirildi. Ortak savunmaya ek süre talebi İstanbul Haber Servisi Yaklaşık 7 yıldır sürmekte olan ve 180 sanığın idamı istenen tstanbul DevSol davasında 68'i tutuklu 1243 sanığın yargıianmalanna devam edildi. Savunma aşamasına gelen davada, ortak savunmalannı hazırlayamadıklarını bildiren sanıklar mahkemeden ek süre istediler. Sanık avukatlan ise askeri mahkemelerin savaş ve sıkıyönetim durumlannda yetkili olduklannı savunarak mahkemece görevsizlik karan verilmesi yolundaki eski isteklerini yinelediler. 1. Ordu Komutanlığı Isıanoul 2 Numaralı Askeri Mahkeınesi'nin Baştabya'daki duruşma salonunda görülen davada, sanıklann savunmalannı hazırlayamadıklanm bıldirmeleri üzerine savunmalara başlanamadı. Mahkemece kendisine suçlamaiara üişkin son sözü sorulan davanın 1 numarah samğı Dursun Karataş, tutuklu sanıklar adına yapacakları ortak savunmanın tamamlanma aşamasında olduğunu belirterek kendilerine en az 15 gün daha ek süre tanınmasını istedi. İstanbul DevSol Davası sanıklan uzaktan da olsa yakınlarıyta göruşme fırsatı buldular. (Fotoğraf Alı Tevfık Berber) Uaha sonra söz alan bazı sanıklann vekili Avukat Ergin Cinmen, mahkemeye, "Her anayasaya aykın bulunan yasanın, Anayasa Mahkemesi'ne gonderilmesine gerek olmadığını, anayasanın 177. maddesinin E fıkrasınca mahkemelerin zımmi ilga kurallanna uyarak anayasaya aykın buldukları nukmii uygulayabileceklerini" belirten Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 28.3.1988 tarihli 1988'e 135 sayılı karann dikkate alınarak, mahkemenin görevsizliği yolundaki düşüncelerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Cinmen, askeri mahkemelerin sıkıyönetimin kalkmasına karşın anayasaya aykırı olarak hâlâ görevlerini sürdürdüklerini söyledi. Anayasaya aykırı olduğu saptanan bir yasanın uygulanmasının büyük hukuki hata olacağıru, askeri mahkemelerin yalnızca savaş ve sıkıyönetim durumlarmda görev yapabileceklerini belirten Avukat Cinmen, sonuç olarak mahkemenin görevsizhk karan vermesi yolundaki isteklerini yineledi. Cinmen, böyle bir karann verilmesi durumunda sanıklann yargılanmaları açısından bir boşluk da doğmayacağını, sanıklann genel mahkemelerde ya da devlet güvenlik mahkemelerinde yargılanabilecekierini kaydetti. Savunmalann görevli mahkemeler önünde yapılması açısından bu konudaki karann, savunmalann baslamasından önce verilmesinde büyük yararlar bulunduğunu bildiren Cinmen, "Bugün kamuoyunu en fazla meşgul eden konulardan biri de sıkıyönetimin bulunmadığı bir duzende mahkemelerimizin halen görevde bulunmasıdır. Yargıtay Birinci Başkanı Ahmet Coşar'ın da belirttiği gibi, iki başlı yargı çağdaş hukuk düzenine yabancıdır. Kaldı ki 1402 sayüı yasa DGM'lerde ve genel yargıda bulunmayan savunma aleyhine bir dolu hükümler içermektedir. Bir kere mahkemenizin adı 1. Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'dir. Yani idari bir makama doğrudan bağhdır." dedi. Cinmen, mahkemenin görevsizlik karan vermesiyle, iki kez atıldıklan için duruşmalara alınmayanlann da son savunmalannı yargıç huzurunda yapabileceklerini, sanıklara sırf askeri mahkemelerde yargılandıklarından dolayı ek ceza öngören 1402 sayüı yasanın 17. maddesinin uygulanmayacağım, karann tümünün yargıçlarca verileceğini anlattı. Diğer sanık avukatlannın da bu görüşlere katıldığını bildirdikleri ve tutuksuz sanıklann kendilerine bildirunde bulunulmadığını belirterek savunmalannı yapamayacaklarını ifade ettikleri duruşma, savunma için ileri bir tarihe bırakıldı. DevSol davasında 68'i tutuklu 1243 sanığın yargılanmasına devam edildi Süleymanoğlu için özel çekiliş İstanbul Haber Servisi Milli Piyango Genel Müdürlüğü "Naim Süleymanoğlu" özel çekilişi düzenliyor. Milli Piyanyo Genel Müdürü Oğuz Tezmen, 7 Avrupa ülkesi milli piyango idareleri tarafından 8 Kasım 1988'de ortaklaşa düzenlenecek çekim konusunda bilgi verdi. Tezmen, bu arada Naim Süleymanoğlu özel çekilişinin kasım ayı içinde yapılacağını belirtti. Gurbetcilerin ruhsal sorunlan İstanbul Haber Servisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'yle Federal Alman Giessen Üniversitesi'nin ortaklaşa duzenlediği sempozyumda, Federal Almanya'da yaşayan Türk işçilerinin ruhsal sorunlan tartışıldı. Sempozyumun dünkü bölümünde konuşan Giessen Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Emmanuela Leyer, Türk işçilerinin çeşitli sorunlarmdan doğan ruhsal sıkıntılannı bedensel yakınma olarak ortaya koyduğunu belirterek "Böylelikle aslında ağnmaması gereken bir kol uygulanan tüm tedavilere karşın ağrımaya devam ediyor" dedi. DÜZELTME "" • Kalemli İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, gazetemizde 2.9.1988 günü yayımlanan "Kaçakçı yakalatan polislere sürgünEskl eser mafyası atakta" başlıklı haberle ilgili gönderdiği açıklamada şöyle dedi: "Haberde ismi geçen emniyet görevlilerinin, ya hizmet gereği bulundukları yerde, başka görevlerde değerlendirildikleri veya görev yaptıkları ilde hizmet sürelerini tamamladıklarından 'Emniyet Hizmetleri Sınrfı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği' esaslarına uygun bir şekilde atama ve yer değiştirmelerinin yapıldığı, haberde verilmeye çalışılan mesaj dogrultusunda herhangi bir maksatlı işlemin yapılmadığı anlaşılmıştır." • Boğaz kapış kapış 2 Eylül 1988 tarihli gazetemizde "Boğaz Kapış Kapış Gitti" başlıklı haber içinde yer alan "Kimler villa sahibi oldu" başlığı ile verilen haritada, Çengelkoy semtindeki 4 parselden birinde yer alan 4 villa, Dinç Bilgin adına kayıtlı olarak yer almıştır. Bu 4 villanın sadece biri Dinç Bilgin'e aittir. Öteki 3 villa ise Tayfun Uzunova, A. Pekin ve Şevki Omağ adına kayıtlıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle