Katalog

CUMHURtYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER enflasyon ıse daha 1988 > ılı başında vuzde 70 oranını tutmuştur önumuzde bır de yerel seçımler bulunmaktadır Değınılmesı gereken bir başka nokta da Özal ıktıdarının artık her seçıme başka bır "Seçım KanuOzal ıktıdarmın ıktısat politikasının "ekonomik nu"yla gıtmeyı tuhaf bır alışkanlık halıne getırmış ıstıkrar" amacına yönelık yönunun daha ayrıntılı olmasıdır Tuhaf bır alışkanhktır, çunku demokbır tartışmasını, bu konuda önumuzdekı gunlerde ratık bır siyasal yapı ve sureç ıçınde asıl olanın ço>ayımla>acağımız ıkıncı bır yazıya bırakıyoruz ğunluğun eğılımı olarak gerektığı bazen hatırlanŞımdılık, söz konusu ıktısat politikasının sonuçla makta, duruma göre, bazen de unutulmaktadır. rı ıtıbanyla demokratık olmadığını belırtmekle ye Sankı esas olan şu >a da bu bıçımde Meclıste bır tınelım. Kaldı kı kullanılan polıtıka araçlan, do çoğunluk elde etmek, buna dayanarak çeşıtlı vız gelırlennı arttınrken, aynı zamanda enflasyo "teknık" duzenlemelerle, bır şekılde, Meclıstekı nu da körüklemektedır. , sandalyelenn onemlı bır çoğunluğuna sahıp olmak, Iktıdann "sıyasal ıstıkrar" politikası ıse 1982 sonra da bu çoğunluğu siyasal ıktıdann amaçlan yenı "Mechs Anayasası'nın sağladığı olanakların, özellıkle ka doğrultusunda kullanarak nun ku\vetınde kararname çıkarma yetkısının kul çoğunlukları" sağlamak davranışı ıçinde hareket lanılması yoluyla ıktıdarını guçlendırmek olmuş etmektır Bıçımsel açıdan haklı, hatta "ışbıtıncı" tur Bu çerçevede dıkkatı çeken bır başka nokta da, olarak görulebılecek bu davraruş, özü itıbanyla deÖzal ıktıdarmın "ozel" ve "kendıne ozgu" bır de mokratık değıldır, ustelık bellı koşullarda 'azınlımokrasi, sıyaset ve hukuk anlayışının bulun ğın çoğunluk uzennde egemenlık kunnasına kadar esnetıhp sundurulebılecek, dolayısıyla 'dıktatörce' masıdır Söz konusu anlayış, sıvaset surecıne, yasalann, sayılabılecek bır demokrasi anlayışıdır siyasal iktıdann amacına yonelık bır bıcımde yoEkonomik suça ekonomik ceza anlayışına gelinrumlanması, uygulanması, olmazsa degıştırılmesı ce, bu yaklaşımın mantıksal sonucu, "satın alma olarak yansunaktadır Aynca demokrasi, hukukun gucu olan herkes, ekonomik suç ışleyebılır, yakaustunluğü, fırsat eşıtlığı, çoğunluk karannın de lanmazsa sorun yok, yakalandığı takdırde ıse ekomokrasıdekı yerı ve önemı gıbı konular ekonomik nomik bır ceza odeverek kurtarır, ısledığı ekonoamaçlardan sonra gelmekte ve "ekonomının mik suç da yanına kâr kalır" bıçımınde özetlenegereklenne" bağlanarak tanımlanmaktadır Bu ko bılır "Hayah ıhracat" konusunu ele alırsak, bu nuda venlecek ıkı örnek, konunun açıklanması açı sureç sırasında "devlet" herhalde dövız kazancı sından >eterlı olabılecektır. llk örnek erken seçım sağlayacak, suç belırlendığı ve kesınleştığı takdırsürecı, ıktncısı ıse "ekonomik suça, ekonomik de ıse aynca ek bır "kamu gelın" elde edecek ceza" anlayı^ıyla ılgılı llkın erken seçım surecını ele alacak olursak, Sonuç 1983 yılında vapılan seçımlerden once uygulanan Elbette demokrasıvı berumsemış olan hiçkımse, "ortadırekçı" polıtıkalar sonucunda tuketım ve do siyasal ıstıkrarın karşısında değıldır, olamaz da anlayısıyla enflasyon hızı yuzde 40'a ulaşmış, ertesı cak bu çerçevede tartışma konusu bıle yapılmaması yıl da yukselmesını surdurmuştur Sonrakı "sıkı" gereken tek ılke, 'demokrasi ıçın, demokratık yönpara politikasının özal ıktıdarına seçmen desteğı temlerle sağlanabıleeek ve çoğulcu bır demokratık nın azalmasına yol açtığı anlasılmca, önce genel se yapının gerçekleştınlmesıru ve korunmasını amaççımlenn öne aunması gundeme gelmış, sonra da av layan bır siyasal ıktıdar anlayışı' olmak gerekır m sureç yerel seçunlenn öne alınması gınşımıyle yı Tersı yöndekı her amaç ve her siyasal davraruş, topnelenmek ıstenmıştır. Yerel seçımlerle ılgılı gırışım lumu demokrasıden uzaklaştıracak, yetkecı (otoanayasa "engeü"ne takıhnca da bır referandum su nter), keyfi ve hatta bütünselcı (totalıter) bır sıyarea yaratıhnış ve yaşatılmıştır Bu çerçevede bu set, siyasal ıktıdar ve gıderek, devlet anlayışına göyük ölçude, 1987 yılındakı seçım ekonomısı uygu turecektır Göz önüne alınması gereken temel solamasına bağlı olarak, kamu kesımırun borç gerek ru ya da sorular da ışte bu noktada toplanmakta, sınmesı GSMH'nın yüzde 8 3'üne kadar çıkmış, odaklaşmaktadır lık, serma>e gelırlerı denetlenmemekte, çok duşuk oranda vergılendırılmekte, ustelık bır de "dışsatım"ın özendırılmesı politikası çerçevesmde aynca desteklenmektedır 31 EKIM 1988 Demokrasi, İktisat Politikası ve Özal tktfdan Özal, demokrasiye yeniden geçiş döneminin ozel koşullarında siyasal iktidar oldu. Politikasının gerek ekonomik gerekse siyasal boyutunun odak noktasının "istikrar" olduğu görulmektedir. Ancak Ozal iktidarı siyasal istikrarı demokrasi pahasma sağlamaktadır, ekonomik istikrarı ise bir türlü sağlayamamaktadır. Kaldı ki uyguladığı iktisat politikası enflasyonu önlemek bir yana, tersine kamçılamaktadır. CUMHURÎYET'TE/V OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Habersiz Kalmak a / Doç. Dr. KEMÂLİ SAYBAŞILI ekonomik büyumeyadadurgunluk vb gıbıherseçmenı ılgılendıren konulardır Demokrasi kavramı siyasal ve ekonomik olmak üzere ıkı boyutuyla bırhkte ele alınmadığı takdırde eksık kalacaktır Demokrasının siyasal açıdan en ıyi tanımını 'klasık demokrasi' anlayışı vermektedır: Yasal ve kurumsal güvencelere bağlanmış olan demokratık hak ve özgurluklenn kullanımı surecıdir Hak ve özgurluklenn kullanımı ıse demokratik bir 'ıküdar mücadelesı' sürecı ıçınde, seçımlerle, ötekı çoğulcu demokratık faalıyetler yardımıyla, siyasal ıktıdann oluşumunu ve polıtıkasını etkılemektır Demokrasi kavramının ekonomik boyutunun en ıyı tanımı da 'refah devletı' ya da 'sosyal devlet' anlayışı ıçınde ele alınabılecek olan çalışma hakkı, ış güvenlığı, grev hakkı vb sıyasalekonomık hak ve özgurlüklerdır Söz konusu hak ve özgürlükler de yıne demokratik bir böluşum sürecı ıçınde duşunulmelıdır Çunku, 'ne uretüecegıne, nasıl üreüleceğıne ve nasıl böluşuleceğıne ılışkın kararlar' pıyasadakı fiyat hareketlerı dısında, bır de devletın çızdığı yasal çerceve ıle butçe ve malıye, vergı, para vb polıtıkalann etkılenyle yönlendınlebılmektedır Bu çerçevede, siyasal ıktıdann ıktısat polıtıkası, yalnızca siyasal ya da ekonomik bir karar değıldır, uygulama hıç değıldır Tam ıstıhdam ya da bellı bır ışsızlık oranı, daha haktanır (adıl) bır gelır dağıhmı ya da mevcut eşıtsızlığın belkı de gıderek daha yüksek mıktarlara varacak süreklılığı, Özal iktidarı ve iktisat politikası Özal, demokrasiye yenıden geçış döneminin özel koşullarında siyasal ıktıdar oldu Politikasının gerek ekonomik gerekse sıvasal boyutunun odak nok tasının "ıstıkrar" olduğu görulmektedir Ancak Özal ıktıdan siyasal ıstıkrarı demokrasi pahasına sağlamaktadır, ekonomik ıstıkran ıse bır turlu sağlayamamaktadır Kaldı kı uvguladığı ıktısat polıtıkası enflasyonu onlemek bır vana, tersine kamçüamaktadır Ayrıca ulusal gelınn boluşumu de sermaye gelırlerı lehıne, dar gelırlı kesımlenn ıse aleyhıne değıştınlmektedu Bır başka deyışle, siyasal ıktıdar, devletın olanaklannı kullanarak yarattığı kaynaklan, özel kesıme aktarmaktadır Kaynaklann yetersız kaldığı yerde de bır yandan butçe açıklanna, öte yandan da ıç ve dış borçlara başvurmaktadır Böylehkle, enflasyon onleneceğıne koruklenmekte, faturası ıse ıkı açıdan dar gehrlı kesımlere yüklenmektedır tlk olarak, vergj gelırlen ıçınde emek ve ücretten alınan vergıler çok yıiksektır; aynca kamu gelirlerı ıçınde dolaylı vergılenn payı gıderek arttınlarak dar gelırlı kesım yenıden vergılendınlmektedır Ikıncı olarak da maaş ve ücret artışlan, enflasyon hızının oldukça gerısınde tutularak, fiyat yıikselmelennın çok altında bırakılmakta ve satın alma güçlen erıtılmektedır Buna karşı EVET/HAYIR OKTAYAKBAL OKURLARDAN Haksız sisteme son Sorunumuzu yuzbinlerce genç adına değerh gazetenize iletip sesimizi duyurmak istiyoruz. Eğitim duzeyimizin duşmesinın başhca nedenlerinden biri de Bildiğmiz gibı bu yıl budur. Bize yapüan bu ortaoğretim başan puanı haksızhğı ve bu sınavın bir Bunca adaletsızliğin olduğu çarpıldığı katsayılar başan sınavı olmayıp, sıralama değtftinlerek ÖSS ve ÖYS ulkemızde not kavramı, okul stnavı olduğunu Ugilerinize GÖKNUR sunuyoruz. Biz eğitimcileri puanlanna direkt etkisi basarısı ve OÖBP niye bu arttınldı. 89 haziranında sınav yapmanız gerekli isj eşit kadar onemlı oluyor? Notu liselerinden mezun olan koşullar altında yanşabilmek duşuk olan bir öğrencinin daha oğrencıler bu uygulamayla 20 için doktorlann uzmanhk az şey bildiğinı, oğrendığını ile 30 arasında bir puan sınavlannda olduğu gıbi ÖSYM kesin olarak soyleyemeyiz. Bızler oğretmen yetiştiren avantajma sahıp oldular. Ben öğrenci Seçme ve Yerleştirme Eğitim Fakultesi mezunlanyız. ÖSYS; bilgi ve beceriyi, ve benım gtbi S8 ÖYS'de Merkezi tarafından yapıtmasını duşunme ve kavrama Üniversite sınavlannda pek çok istiyoruz. Bakanükça sınava başansız olmuş yuzbinlerce yeteneğinı kesın olarak adaytn içinden elenerek iyi bir genç ise sınava girmeden once katıbnayan veya kazanamayan olçen merkezi ve oğretmenlik formasyonu alarak oğretmenlerin dershane ve 15 ile 24 puan arasında bir ıyi hazırlanmış bır sınavdır, oğrenimimizı tamamladık. dezavantaja sahıp olduk. Bu diğer ozel eğitim kurumlannda kohne eğitim sistemimizin uygulamayla 88 ve 89 ihtiyaç olmasına karşın Amacımız bir an önce adaletsiz değerlendirmeleri mezunları arasında çok büyuk çalıştırılmamtz ıçın bir de eğitimciler ordusuna sınavsız değiL Bizce ÖSYS gibi bir bir adaletsizlik yaratılmıyor genelge yayımlanmıştır. Bizlerin olarak katılabilmek ve ulke mu? OÖBP'nm yarattığı uygulamanın içinde OOBPnin eğitimine hizmet vermekti. Ne suçu eğitimci olmak mıdır? adaletsizlik sadece bizim Amaç her turlü iş ortamanız oneminin artttrıbnası ve 89 yazık ki, oğretmen başvnızı yakmıyor. Turkiye'dekı haziran mezunlanna bizden elimizden almarak aç yetiştirmeyen oğrenim amacı okullar arasında buyuk btrakılmak mıdır? fazla puan verilmesi bizce farklı, çeşıtli fakulte ve farkuhklar var. Bir Fen haksnlıktır. tkincı sene tekrar yuksekokul mezunları ile bizler Lisesini bitirmek, bir koleji YASEMİN ANTEPLÎGİL sınava girerken üniversiteyi aynı koşullar altında yeterlik bitirmek Hakkâri LisesTni sınavına tabi tutulduk. Bu kazanma şansunız azaltılıyor, Ankara bıtırmekten zordur. Bu uygulamayla Hakkâri Lisesi'ni bitıren bir oğrenci koleji bitıren oğrenciden daha avantajlı olacaktır. Bırakın il ve statu farkını Istanbul'daki liseler arasında bile çok buyuk farklar vardır. geleceğımızı garantiye alma hakkımız tehtikeye atıhyor. Bizim gıbi duştüğu durumdan kaygı duyan yuzbinlerce arkadaştmız var. Hepimız yenı sınav sisteminın değiştirilmesmi istiyoruz. Uğur Dershanesı oirencılen adına fakulte mezunları eğitim dersUri alsalar bile mesleki alanlan farklı olup, eğitimci ozelüğini taşımamaktadırlar. Değişen Bir Şey Yok! Prof Bahrı Savcı şöyl© yazmıştı "Halıt Çelenk'ı bır gün sağlığını da göğusleyerek bır mahkeme salonunun savunman yerınde gorursunüz Ertesı gün bır başka kenrte, hukuk ve araçlan uzerınde bılımsel saptamaları, çözum yollarını arayan bır panelın konuşmacılan arasında bulursunuz Halıt Çelenk her zaman düşün uretenler arasındadır" Halıt Çelenk'le Muzaffer llhan Erdost'u gece yarısı evlerınden alıp götürdüler Ertesı gün serbest bıraktılar, ama sorun yıne de değışmez, demokratık kurallara aykın zorbaca bır davranıştır bu Ulkenın ünlü bır hukuk adamına, bır yazara karşı gerçekleştırılen gece yansı eylemı bu toplumda hıç kımsemn kendını güvencede duyamayacağının yenı bır kanıtıdır Evınızde otururken ya da uykudayken herhangı bır ust gorevlının uç satırlık yazısıyla yakapaça gözaltına alınabılırsınız Ertesı gun ya da bılmem kaç gun sonra gerçek anlaşılır, ama sız bellı bır sure özgurlüğunuzden yoksun kalırsınız yıne de 83 yılının mayıs ayının sonlarındaydık Sabaha karşı kapı çalındı Dört sıvıl göreviıyı karşımızda bulduk Ellerı arka ceplerındeydı Yan durmuşlardı, herhangı bır saldırıyı ya da karşı koymayı bekler gıbıydıler Ellerındekı deftere baktılar, adımı buldular, 'Gıyınsenız ıyı olur' dedıler Nedenını sorduğumda alıp götureceklerını, tutuklama emrı olduğunu soyledı ıçlerınden bırı Ne benı bılıyorlardı, ne de neden buraya geldıklennı' Aynı semtten bır genç kızı da almışlar, onun suçunu da bılmıyorlarmış, benımkını de Bırkaç gün once savcılıktan dört aylık bır mehıl almıştım, kâğıdı gosterdım "Geçkaldık" dedıler Çekıp gıttıler Evcek sabahlamıştık Neydı bu korkutma gınşımı? llle de gece yarısından sonra mı eve gelınırdı, gundüz bu ışı yapsalar olmaz mıydı? Hepımız ıçınde yaşadığımız çağın tanıklarıyız Bahn Savcı da Halıt Çelenk'ın "On Ikı Eylül ve Hukuk" kıtabına yazdığı önsozu şöyle bıtırmış "Işte bu yapıt bu yönü ıle çağımızın bır tanığı olmaktadır, yenılmeyenlerın tanığı" Muzaffer llhan Erdost ve Halıt Çelenk gıbı 'yenılmeyenler' bır kez daha ınsan haklarını, çağdaşlığı, hukukun ustunlüğünu, düşunce ozgurluğunu savunmanın acısını çekmek zorunda kalmışlardır ABECE' Dergısı'nde yazdıklan bır yazı mıydı Bassavcı Bay Demıral'ın onları gece yansı apar topar gözaltına aldırmasının nedenı 7 Yoksa bugune dek Sürdürduklerı ınsan hak ve özgurluklerı savaşımı mı'' 12 Eylül olağanustü bır durumdu dıyeceksınız Acıları, ışkencelerı, demokrasiye aykın davranışları ıle uç yıllık bır baskı dönemı Sonra demokrasiye mı gectık? Oyie dedıler, seçımler yaptık, yenı partıler kurduk, AT'ye gırmeye kalkıştık, ınsan haklarını koruma sozlerı verdık Sonuç nedır? Hıçi Ulkede çoğulcu demokrasi, anayasal duzen, ınsan haklarına saygı var dıyoruz, ama yıne toplantılarda oğrencıler dayaktan geçırılıyor, muzır yasalarıyla dergıler, gazeteler adalete goturuluyor gece yarıları ulkemızın en tanınmış ınsanları yataklarından kaldırılıp emnıyetlere süruklenebılıyori 12 Eylül'ün getırdıklerı olduğu gıbı yerlı yerındedır 12 Eylul olayının goturdukleri ıse bır daha gerıye donmemıştır' Halıt Çelenk şöyle yazıyor "12 Eylül dönemınde oluşturulan yasa! duzenlemeler ve uygulamalar baskı hukukunun nıtelığım açıkça ortaya koymaktadır Bu kurallar yurürlukte kaldıkça ulkemızde demokrasıden, demokratıkleşmeden ve çağ atlamadan soz etmek olanaksızdır Gerek anayasada gerek ötekı yasalarda bulunan antıdemokratık, toplumsal haklara ve ınsan haklarına aykırı duzenlemeler kaldırılmalı, bu yasalar demokratık ılkelere uygun bır duruma getırılmehdır" Böyle düşünen, böyle yazan bır hukukçu, ınsan hakları uğruna yaşam boyu savaşım vermış bır yayıncıyazar, gece yansı evınden alınıp sabaha kadar hucrelere, koğuşlara kapatılırsa değişen hıçbır şey yok demektır SHP'lı mılletvekıllerıne suçlayıcı sözlerle çıkışan genç jandarma gorevlısı olayı da baskıcı korkutmacı, sındırmecı anlayışın eskısı gıbı sürduğunü gostermektedır Unlu hukukçulara, yazarlara, mılletvekıllerıne bıle saygı gosterılmezse, boyle kışıler gece yarıları evlerınden alınabılıyorsa halka, köylüye karşı gırışılen davranışların neler olabıleceğını düşunmek zor olmaz Demokratık bır toplumda hukukun ustunluğü ılkesıne saygı gosterılır Bızde boyle bır saygının ızı bıle yok1 Her türlu guvenceden yoksun bır ortamda yaşıyoruz 12 Eylul dönemınde de boyle, Ozal dönemınde de boyle Gerısı aldatmaca, kandırmaca uyutmaca! nsanlar ıçınde yaşadıklan toplumda neler olup bıttığını olağan kanallardan oğrenemedıklen zamar devreye olağandışı kanallar gırer Habersiz kalmanın yarattığı toplumsal paranoya lyıce boyutlanır Bunun çeşıtlı orneklerını özellıkle 12 Eylul dönemınde yoğun bıçımde yaşamadık mı? Her yanı bır soylentı ağı kaplamıştı, fısıltı gazetesı en hızlı bıçımde çalışıyordu, bazı söylentıler öyle yaygınlık kazanıyordu kı dönemin Devlet Başkanı Evren bıle bazılarına kursüden yanıt vermek, yalanlamak ıhtıyacı duymuştu Basının haber verme gorevıne getırılen kısıtlamalar da bılındığınden, basın genel olarak halkın gozunde ınandıncılığını yıtırmeye başlamıştı Demokrasiye donuş sürecı ıçınde basının temel ışlevınde gen kalmasının zararını butun toplumun çeküğını gorebılen sıyasetçı sayısı hâlâ fazla değil + Habersiz kalan bir toplumun ne kadar zarara uğradığının bır örneğı de geçen haftalarda Cezayır'dekı olaylar sırasında goruldü Ulusal Kurtuluş Cephesı'nın doğrudan ya da dolaylı denetımı altındakı tüm yayın organları, olayları ya hıç yansıtmadılar ya da tyıce kuçulterek aktardılar Bu habersiz kalma durumu, anında Cezayırlıler ustünde etkısını gosterdı, olaylar daha da abartılarak kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Olayları ızleyen Batılı gazetecılenn aktardıklanna gore fısıltı gazetesının bu denlı hızlı yayılması zaten gosterılerm daha da büyumesıne yol açtı Bu arada tek partı yönetımıne karşın Cezayırlı gazetecılenn sansure buyuk tepkı gösterdıklerını ve meslek onurlarını korumada bırçok ulkenın basınına örnek olacak gırışımlerde bulunduklarını belırtmek gerek * Cezayırlı yazar Katıp Yasın, bır toplumun habersiz kalmasının ağırlığını çok net anlatıyor "Bızımkı gıbı bır toplumda haber alma ıhtıyacı ekmek kadar acıldır Basının suskunluğu, ağır bır yalan gıbı görulmektedir Yurttaşları yaralamakta, guvenı yok etmektedır Her şey kuşkulu olmaktadır Işte o zaman ınsanlar umutsuzluk, kendını yok etme ve nıhılızme uygun ınsanlar olmaktadır Işte bu yuzden gençlığımız donem donem patlamaktadır Halk her seye dayanır, ama yalan ıçınde yaşamaya dayanamaz Cezayırlıler ülkelerınde olan bıteni yabancı radyo ve televızyonlardan oğrendıklerı ıçın kendılerını aşağılanmış hıssetmektedırter " MEGSB ilgililerine Başarılı bır amehyatla benı venıden sağlığıma kavuşturan Vatan Hastanesı Başhekımı Sayın TEŞEKKUR ıle hastane doktorlarından OpıDoç.Dr. METİN T4NKER Op.Dr. MEHMET ERENER, Dr. İNCİ TURANTAN ıle servıs hemşırelerı SERVET AYTAR, SEVGİ Tl/NALl, CULDEN HAYDAROCLU, ASLIHAN KUTUK, SEVAL DEMtRBAŞ ve NURÎEN Hanım'a, hastane personelınden ADEM GOLBAŞI'na teşekkurü bır borç bılırım MLSA AK METtN DtZER ÇAĞRI Insanlık onurunu yok etmeye yönelık işkenceyi, baskıyı ve zulmu meşrulaştıran 1 AĞUSTOS GENELGESl'nı kmıyoruz lnsanük onurunu korumak yolunda açlık grevıne gıden NAZİLLİ BURSA ESKlŞEHlR CEYHAN Özel Tip Ceraevleri'ndekı sese kulak verılmesını dılıyor, demokrasiye ınanan tüm kışı, kurum ve kuruluşlan duyarhlığa çağırıyoruz. DENİZLİ'DEN BİR GRUP ELEKTRİK MÜHENDİSİ ADINA ABDULLAH ŞAVKLI BÜTÜN ÖĞRETMENLER Ingiliz, Deneyimli ve Profesyonel 19881989 Türk HavaYolIan'nda, 30 Ekim'den ıtıbaren kış tarıfesı başladı. Bu kış tarifesinı, sızı en uvgun saatlerde, en u\2un gunlerde sevahat ettırebılmek amacıvla hazırladık. Kış Tanfesı konusunda bılgı almak ıçın acente \e burolanmıza başvurmanızı nca edıvoruz. Kursların başlama tarıhlen Hafta sonu 5 Kasım 88 Akşam 31 Ekım 88 Gunduz 31 Ekım 88 C. Mıllı Eğitim Gençlık ve Spor Bakanlığı ZEL EMSA DIL EĞİTİM MERKEZİ KURSU Tel ISTANBUL ANKARA 147 09 83152 82 71 72 Tel 135 30 94135 23 97 Se arwk Cad No 8 Kat 5 K z lav ANKARA Rumel. Cad No 92 4 Zefcı Bey Apt Osmanbey ISTANBUL ELÇİN DİKMENER BÜLENT SAYIN nışanlandılar BUYUK TRUVA OTEU ÇANAKKALE 30101988 İŞİNİZ İNGİLİZCE BİLMENİZİ GEREKTİRİYORSA ENGUSH LANGUAGE SERVICES Mesleki Ingılızce ve ıs Ingılızcesı üzerıne eğitim programları duzenlemekte uzmanlasmıstır Ana dılı ıngılızce olan oğretmenlerımız ve danısmanlarımız Ingılızce ıle ılgılı her konuda sıze yardımcı olabılırler •Sırketınız bunyesınde Ingılızce eğitim programları • Yazılı ış Ingılızcesı ıcın semınerler • Her yasta oğrencıler ıcın Ingılterede kurslar ENGUSH LANGUAGE SERVICES Telefon 151 39 39 2. Basım Çıktı Osmanlı Dönemı Sonu ve Cumhunyet'ın Başlangıcı tstanbullu bır aıleye etkılen KIZILTOPRAK ANILARI Nezih H. Neyzi Akademı, Sander, Gençlık, Acar, Elıf, Eren ve Say kıtabevlerınde arayınız ve Bılgı DağıtımBabıah Cad 19/1, Istanbul PEVA Bcyoglu, tmam Sok. No: 1 ISTANBUL TURK HAVA YOLLARI " Sızınk bırhkte. ddinu JJ/?J \ukscklcrc ." 10 yaşındakı kız çocuğuna ablalık, annesıne arkadaşlık yapacak unıversıtelı bayanlar, arayın goruşelım Çahşma saatlerınde 175 48 42 43 i