20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 1988 HABERLER TEKZİP tzmİT 2. Astiye Ceza Mahkemesi 1988/212 karar. Konu: CUMHURİYET GAZETESÎ YAZIIŞLERÎ MÜDÜRLÜGÜNE İSTANBUL 14 Ağustos 1988 tarih ve 22978 sayıh gazetenizin 7. sahifesinde 1, 2, 3, 4'ilncu sütunlarda Mehmet GÜLTEKİN imzalı yazı, tamamen hilafı hakikattır. Düzeltme talebimiz şöyledir: Söz konusu haber gerçek dışı ve yalan haber hususunda çarpıcı bir örnek durumundadır. Akyazılı Vakfı'nın Fethullah GÜLEN ve Mehmet KIRKINCI ile hiçbir alakâsı yoktur. Bunu basın olarak bilmeniz gerekir. Maalesef ciddi gazetecilikten uzak bir anlayış gazetelere hâkim olduğundan, söz konusu yazı misali ortaya çıkmaktadır. Erzurum özel Aziziye Erkek Lisesi Vakfımızın Türk Milli Eğitimine yapmış bulunduğu hizmetlerden sadece birisidir. Yine Vakfımızın Türk Milli Eğitimine yapmış bulunduğu hizmetlerden birisi de Erzurum'daki Özel Eğitim Etüt Merkezidir. Gerçek dışı kişi veva kurumlarla eğitim ocaklarımızın bağlantısı varmış gibi gösterilmesi ihmalin ötesinde Türk Milli Eğitimine ihanet etmektir. Vakfımız, nezih Türk milletine hizmet etmeyi kutsi bir vatanperverlik borcu olarak telakki etmektedir ve bunun idraki içindedir. Doğu Anadolu bölgemizin kalkınmasında buyük katkısı olacak yabancı dille eğitim yapan özel Aziziye Erkek Lisesi ilk modern lisenin, aynca Eğitim Etüt Merkezi'nin olması takdir ile karşılanması ve bu gibi tahriplerden kaçınması başta siz basın olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlara düşecek en ulvi bir görev telakki edilmelidir. Bu tekzip talebimizin olduğu gi bi yayınlanmasını ve bundan sonra Vakfımızla alakalı herhangi bir yazıda daha duyarlı olunmasını temenni ediyoruz. Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı Adına Mustafa AKPINAR BAŞKAN CUMHURİYET/9 Türktş ve DGB vizeye karşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkh ile Federal Almanya ışçi Sendikalan Konfederasyonu (DGB), yıllardır Türk vatandaşlarına Federal Almanya tarafından uygulanan vizenin kaldmlması konusunda görüş biriiğine vardılar. GUNLERIN KOPUGU AHMET TÂN 'Sansürlü' çok seslîlik t C C 3 ' z e vatandaş mua^ J m e l e s i yapıldı." Forum programında gazetecilerin durumunu özel üslubu ile en iyi Yavuz Donat özetledi. Gazeteciler TRT'den programın başında da Uğur Dündar'ın açıkladığı gibi gazeteleri adına ekrana çağrılmışlardı Üstelik yüz binin üzerinde tiraj diye bir de koşula bağlı olarak. Sonra da ancak parmak kaldırarak konuşan cici mektep çocuğu yerine konuldular. " Milli Eğitim Bakanı daha çok ekrana çıkmalıdır" " Oscar kazanan yerli filmler daha çok gösterilmelidir" diyen yurttaşlarla eşrt zaman içinde görüşterini açıklama olanağı verildiler. Meclîste ihtilal tartışması SRP'li Talay'ın ihtilalleri önleme yasa önerisinin görüşülmesi sırasında SHP İzmir Milletvekili Ersin, "Parlamentoyu kapatan, milletvekillerini içeri tıkan kişi bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştur. Türkiye bir ihtilalcinin gözetiminde demokrasiyi geliştirmeye çalışıyor" dedikten sonra Komisyon Başkam Ergun'a, "Siz de ih tilalcisiniz'' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bıiro»•) SHP Içel Milletvekili Istemihan Talay'ın "ihtilalleri önleme" yasa önerisinin TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında ANAP milletvekilleri ile muhalefet milletvekilleri arasında kavga çıktı. SHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, "Pariamentoyu kapatan, millervekUlerini içeri tıkan kişi bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştur. Türkiye bir ihtilalcinin gözetiminde demokrasiyi geUştirmeye çalışıyor" dedikten sonra Komisyon Başkam Recep Ergun'a da "Siz de bir ihtilaleisiniz' şeklinde hitap etti. Ersin'in bu sözlerine sinirlenen Ergun, "Şerefli bir görev yapılmıştır, şerefle bitmişlir" karşılığını verdi. "İhtilalleri önleme" yasa önerisi, tartışmalar arasında 12 Eylül döneminde Ankara Sıkıyönetım Komutanlığı yapan ANAP Kayseri Milletvekili Recep Ergun ve ANAP'lı komisyon üyelerinin oylarıyla reddedildi. lstemihan Talay'ın Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yasası'nın 35. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa önerisi dün sabah komisyonda görüşüldü. Görüşmenin başlangıcında kamuoyunda "ihtilalleri önleme" yasa önerisi olarak adlandırılan öneri metni okundu. Öneride yasanın 35. maddesinin, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi Türk yurdunu >e anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve anayasa ile bağlı olarak kollamak ve konımakür" hükmü öngörülüyor. Aynca Başbakan Turgul Özal'ın öneri hakkında komisyona gönderdiği yazılı yanıt da okundu. özal yanıtında, anayasanın bazı ilkelerini anımsatarak değiştirilmek istenen 35. maddenin hükümlerinin anayasada var olduğunu savundu. özal, böyle bir değişikliğe "gerek olmadıgım" öne surdu. önergesi hakkında konuşan Istemihan Talay, öncelikle önerinin "sansasyonel bir yaklaşım" olmadığını vurguladı. Önergeyi hazırlarken bütun milletvekillerinin ve siyasi parti gruplarının üzerinde fîkir biriiğine varacağını umduğunu belirten Talay, "Elbette hepimizin geçmişe vefa borcu vardır. Ama Sa>ın Başbakan 12 Eylül döneminde Başbakanlık yapmış olmasından gelen bir tavırla bu yasa önerisine karşı çıkmaktadır" dedi. Talay'ın bu sözlerine ANAP'lı komisyon üyesi Rüşdü Kâzım Yücelen, "Konnmuz Başbakanla ilgili degil" diyerek itiraz etti. Bunun uzerine Komisyon Başkam Ergun Talay'ın sözünü kesti. arlamentodan •Betul Uncular 'Hakkt Erdem Canan Gedık Faruk BHdirıa zim açımızdan 27 Mayıs, 12 M a t ve 12 Eylül de demokratik süreci kesen noktalardır. Hepsini aynı kefeye koyuyoruz" biçiminde konuştu. DYP grubu adına konuşan Samsun Milletvekili İrfan Demiralp de öneriyi savundu. Demiralp, "Türkiye'de üç darbenin yapılması bizi Avrupa'da sıkıntıya sokuyor. İkinci sınıf bir demokrasiye sahip oldugumuz için Avrupa'da aşağılanıyonız" dedi. Bundan sonra müdahale edeceklerin "daha öncekiler gibi cabuk gideceklerinin söylenemeyeceğini" savunan Demiralp, parlamentonun kapısına kilit asümaması için bu önergeyi desteklediklerini ifaTalay sözlerini, "Gecmîşteki as de etti. keri darbelerde gerekçe olarak, kıANAP Balıkesir Milletvekili tslıf olarak kullanılan bir konuya mail Dayı ise önergeye karşı çıkayeniden imkân verilmemesini rak, 27 Mayıs ile 12 Eylül müdaistiyornz" şeklinde surdürdü. Ta halelerinin karşılaştırılamayacağılay, "Biz sosyal demokratlar ola nı söyledi. Dayı, "Sivil idarelerin rak her tiir darbeye karşıyız. Bi devam edip etmemesinin mesuliyeti biraz da bizlerdedir, milletvekillerindedir" dedi. Dayı 27 Mayıs 1960 hareketini eleştirirken, 12 Eylül 1980 hareketini savundu. ANAP izmir Milletvekili Burhan Cahit Gündiiz de Türkiye'de ihtilal olmasıııı istemediklerini belirterek, "Darbe yapmak isteyen kanunu değişlirsek de yine yapar" dedi. Forum, "Türkiye'de çoksesli tartışma ortamını oluşturma amacına" yönelik olduğu söylenen programların ikincisi. Birincisi "açıkoturum" Idi. Onu da Ali Kırca sunmuştu. Kırca bu tür yayınların artık zorunlu olduğunu AT'ye dilekçe vermiş olmamıza bağlamıştı. AT istidasına borçlu olduğumuz bu tür programlar o ülkelerde canlı olarak yayınv lanıyor. Canlı yayın, programın dinamizmini sağlayan en önemli unsur. Geçen hafta yapılan program çekimi sırasında "Arıza oldu" denildi. Bir bölüm yeniden çekildi. Anzaya neden olan Teoman Erel'in 'TRT'ye sahibinin sesi, demesi, TRT'nin politizasyonu önlemek istediğini belirtmesi, oldu. Program yeniden çekildi. Dün gece yayımlandı. Teoman Erel 1/5 oranında sansür edilmişti. Bendenıze gelince Cumhuriyet'e saygılarından olacak bu pay 1/2'ye çıkmıstı. Kesilen, ekrana yansıtılmayan şu sözlere bakın, çok seslilikten yeni TRT'nin aldığı nasibi anlayın: "Her sey haberle başlar. Eğttimdeki eksiklikleri ortaya çıkarmak, iyi ve çağdaş habercilikle mümkündür Eğitim gereksinmesini başka kaynaklardan sağlayabilir halk, ama haber gereksinmesini karşılayacak TRT'den başka kaynak yoktur. Çünkü; 55 milyonluk kitlenin ancak 2.5 milyonuna gazete ulaşıyor. Geri kalan 525 milyon haber bekliyor." Genel değerlendirme bölümünde şu söz: "TRT Yasası tümden değiştirilmelidir." Bu cümleden sonrasını TRT kesip atmış: "TRT Yasası'nda sakatlık vardır. Bu sakatlık şurdadır, kurumun en sorumlu en yüksek organı olan Radyo TV Yüksek Kurulu'nun 12 üyesinin beşini Cumhurbaşkanı doğrudan veya dolaylı yoldan tayin ediyor. Kurum Cumhurbaşkanlığı'nın vesayeti altındadır. Once bu sakatlık değışmelidır." Bu sözleri söyledik. Ancak ekrana yansımadı. Yayının nıye canlı olmadığı anlaşıldı: Sansür. Fiş ajanları işbaşında MALİYE'nin yeni fiş ajanları, geçen hafta başında işe koyuldular. Damat tıraşı olan delikanlı, kahvaltı için poğaça arayan 12. dereceden memur, açıköğretim öğrencisi kılığına vs. girerek, piyasaları denetlemeye çıktılar. Fiş kesmeyen esnafın ensesine indiler. İlk hattanın zaferi iki pastane ve bir hamburgerci dükkânının kapatılması oldu. Bir taraftan köfteci ile çörekçilerden toplanacak ek vergiler ile öte yandan Özal'ın tasarruf genelgesi ile çocuğunu sabah okula bırakması engellenen genel müdürlerin tasarrufu sayesinde bütçenin deliği kapanacaktı. Bu arada Maliye'nin "fiş ajanı" memurian, iş üzerinde iken mutlu saatter yaşıyorlar. Örneğin Ankara Defterdarlığı'na tanınan 50 milyon liralık bütçeyi kullanan "fiş ajanları" bir günde bir aylık maaş harcayabiliyorlar. Bunun keyfini yaşıyorlar. Ancak topladıkları pirinci, peyniri evlerine değil, FakFukFon'a teslim etmek zorundalar. Görevlerinin en "buruk" yanı da bu. İhtilalci tartışması Öneri üzerinde konuşan SHP İzmir Milletvekili Neccar Türkcan da Ergun'a, "Paşam sıkıyöneüm komutanıyken 12 Eylül öncesinde her yerde bombalı pankartlar patlıyordu. Darbe darbedir, bunu önlemek için her turlu önlemi almak da bizlerin görevidir" diye konuştu. Görtışmeler bu şekilde sürerken ANAP lçel Milletvekili Rüşdü Yücelen, böyle bir yasa önerisine gerek olmadığını belirterek görüşmenin uzatılmamasını istedi. Yeniden söz alan Talay, önerinin "uzlaşma çağrısı" olduğu görüşünü yıneledi. SHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in öneri üzerinde görüşlerini açıklaması sırasında Recep Ergun ile aralarında tartışma çıktı. Ersin ve Ergun arasındaki karşılıklı konuşma şöyle gelişti: ERSİN Parlamentoyu kapatan, milletvekillerini içeri tıkan kişi, bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştur. Türkiye bir ihtilalcinin gözetiminde demokrasiyi geliştirmeye çalışıyor.. ERGUN Siz Cumhurbaşkanı'nı taciz edemezsiniz. Bu şekilde konuşmanıza izin veremem. Zaten söylediğiniz bayatlamış bir konu. ERSİN Bayatlamış değil. ERGUN Bayatlamış. Çünku anayasa yüzde 92 oyla kabul edildi. ERSİN Onun nasıl kabul edildiği ayrı bir konu. ERGUN Öyle konuşamazsınız. Sizin o zaman burada bulunuşunuzun hukuka uygun olmadığını mı duşünüyorsunuz? PERTEV AŞÇ1OGLU (ANAP Zonguldak milletvekili) Cunıhurbaşkanı için ihtilalci denilmesini üzüntüyle karşılıyorum. Komisyon başkam olarak bu konuşmaya izin vermemelisiniz. ERSİN Ihtilallerin yasalarla önleneceği kanaatinde değilim. Ama bunun gerekçesini ortadan kaldırmak zorundayız. ERGUN Mesele bal gibi sansasyona gidiyor. ERSİN Siz rahatsız oluyorsunuz diye ben duşüncelerimi ifade edemeyecek miyim? ERGUN Anayasa ortada. ERSİN 11 eylülde anayasa yok muydu? ERGUN Bombaiı pankartların önlenmesi kolay mı oldu sanıyorsunuz? ERSİN Bu önerinin bu komisyonda görüşülmesi talihsizliktir. Çünkü komisyon başkam olan siz de bir ihtilalcisiniz. ERGUN (Bağırarak) Siz nasıl geldiyseniz, ben de seçilerek geldim. Geçmişimi eleştiremezsiniz. Şerefli bir görev yapılmıştır, şerefle bitmiştir. Sizin benden hiçbir santim farkınız yoktur. ERSİN O şeref tartışılıyor hâlâ. Ersin ve Ergun yüksek sesle tartışırken, komisyonun ANAP'lı uyeleri duruma müdahale ettiler. Ergun, tartışmalar arasında oneriyi oya sundu ve yasa önerisi Ergun ve ANAP'lı üyelerin oylarıyla reddedildi. Ancak toplantının sona ermcsinden sonra da milletvekilleri arasında tartışmalar ayakta sürdü. ANAP'lı İsmail Dayı, Ersin'c "Parlamenterlik size yakışmıyor" deyince, Ersin de "12 Eylül sa\unuculan" yanıtını verdi. Komisyon üyekri arasındaki tartışma uzun sure sert şekilde devam etti. Çoksesli demokrasi korosu ^•erdalili kuşkonmaz yahnisi gibi demokrasinin de 42 türlü tarifi var. Tariflerden en çok yapılanı şu: Herkesin çekinmeden görüşünü ortaya koyduğu çoksesli tartışma ortamına olanak veren sistem. Bu tarif memleket sathında pek tutmuş değil. Ama Meclis'te "çokseslilik" egemen. Tenoriar. Baslar.. Hele de baritonlar. TRT oturumu"SaraydanKızKaçırma"operası kadar çoksesli oldu. Sesi her on yılda kısılan, ancak her seferinde ciğerlerinin gücü ile sesini yeniden kazanan Demirel bile çok seslilik içinde yer aldı. Buyurun çoksesli TBMM tutanaklarından demokrasi tarifine: İLHAMİ BİNİCİ (Bingöl) Yuh sana... ÖMER ÇİFTÇİ (Ankara) Yazıklar olsun sana! (SHP sıralarından "Yuh" sesleri, gürültüler) BİNİCİ Aklının erdiği konuda konuş sen. SALİH SÜMER (Diyarbakır) Sen bakan olamazsın ha! İBRAHİM GÜRDAL (Isparta) Ne hakla konuşturursun? ÖMER BARUTÇU (Zonguldak) Sataşma vardır, bakan konuşamaz. BAŞKAN İçtüzüğü oku Topçu. BAŞKAN Bir dakika Sayın Kahveci. YAŞAR TOPÇU (Sinop) Yok öyle şey. BAŞKAN Burasını miting meydanı zannetmeyin. NUH MEHMET KAŞIKÇI (Kayseri) Dışarı atin Sayın Başkan. NECAT TUNÇSİPER (Balıkesir) SALİH SÜMER (Diyarbakır) Sen bakan olamazsın ha! İBRAHİM GÜRDAL (Isparta) Ne hakla konuşturursun? ÖMER BARUTÇU (Zonguldak) Sataşma vardır, bakan konuşamaz. BAŞKAN İçtüzüğü oku Topçu. sen? Davulcu musun? ABDÜRREZAK CEYLAN (Siirt) Davulcu sensin. ERTEKİN DURUTÜRK (Isparta) Davulcu orada, damat. (DYP sıralarından gürültüler) GÜRDAL Yalan mı? GÜRDAL (Isparta) Halt etmişsin sen, halt etmişsin. ORHAN ŞENDAĞ (Adana) Sen konuşmak için Başbakandan izin aldın mı? GÜRDAL Ne fikriniz var sizin be! KAHVECİ Dost acı söyler. Bir dost olarak partinizin fikriyatını yenileyemediğimden dolayı dağılmaya mahkum olduğunu görüyorum. GÜRDAL Sen kendine bak kendine. GÜRDAL Kes ulan kes, in aşağı. BAŞKAN Buyurun Sayın Demiralp (ANAP sıralarından sürekli sıra kapaklarına vurmalar) Lürfen efendim... Lütfen... Efendim kötü emsale cevap verilmez.. BAŞKAN O çirkinliğe düşmeyiniz. MAHMUT ÖZTÜRK (Niğde) Milliyetçiler neredesiniz?... Bu ayıp size yeter (DYP sıralarmdan gürültüler) BAŞKAN Sayın milletvekili, zatı alinizin elini sayıyorum, ama dudaklarınızı sayamıyorum... (DYP sıralarından gürültüler. Lütfen «fendim... TALAT ZENGİN (Malatya) Sizin meseleniz Sayın Demirel'dir, bizim meselemize burnunuzu sokmayın.. (DYP sıralarından gürültüler) ZENGİN Bizim meselemize siz burnunuzu sokmay '), bunun sorumlusu Sayın Demirel ona sorun. BAŞKAN Sayın milletvekili, kendini miting meydanında zannetme, burası miting meydanı değil, lütfen. ş takside şoförlük yapmaya başlayan 25 yaşındakı Cevat Ofl dün kullandı adamların bir buçuk saatlik çalışması sonucu denizden çıkarıldı. Oflaz, ğı aracı Sarayburnu'nda denize sürerek yaşamına son verdi. Saraybumu'n (Fotoğrai: Mehmet Demirkaya) •I I O 9 Hİ3S UIHIIl filÜIH I | C I I I U I g(j e n (jahj sonrdl flfitilflİ Muh "Oflaz'ıntendilerine ase°eciyken bir süre önce iflas da balık tutan görgü tamkları,Evli olan Cevat Oflaz'ınel sallayarak arabasını başkasına ait bir denize sürdüğunü" söyledıler. cesedi ve taksi, balık İcra iflas yasa tasarısı alt komîsyonda nı anlatan bakan, iyi niyetli davAdalet Bakant: Borçlu ile alacaklı arasındaki ranmayanlara karşı kesin hükümdengeye dikkat ettik. Barolar Birliği Temsilcist Yasa yetersiz Büyük alacaklıları koruma amacı esas alınmış.ler yer aldığını söyledi. Komisyonda daha sonra çeşitli kuruluşların Bankalar Birliği Temsilcist Borçluları koruyacak temsilcileri dinlendi. Türkiye Başekilde düzenlenmiş. Ankara Barosu Temsilcisi: rolar Birliği Temsilcisi Soner KoAlaeaklarm tahsili için yasa dışı yollara gidiliyor. cabey yürurlükteki İcra iflas YaANKARA (Cumhuriyet Burosu) TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülen icra iflas yasa tasarısı için alt komisyon kurulması kararlastırıldı. Adalet Bakaru Mehmet Topaç, sistemi hızlandırmak gerektiğini belirterek, "Borçlu ile alacaklı arasındaki dengeye dikkat edUmişür" dedi. TBMM Adalet Komisyonu'nda İcra İflas Yasası'nda değişiklik yapan 62 maddelik tasarının görüşülmesine başlandı. Komisyonda Türkiye Barolar Birliği, Bankalar Birliği ve Odalar Birliği, Yargıtay temsilcilerinin görüşleri alındı. Adalet Bakaru Mehmet Topaç, İcra İflas Yasası'nın günün koşullarına uymadığını ve bu nedenle değişikliğe gidildiğini belirterek, uygulamada mağduriyete yol açan bazı maddelerin değiştirildiğini ve icra takiplerinin hızlı bir biçimde yapılması için düzenlemelere gidildiğini anlattı. Tasarının çok titiz bir şekilde hazırlandığısası'mn yetersiz kaldığını, ancak yeni düzenlemede borçluların kötü niyetli olduğu varsayımmdan hareket edildiğini ve büyük alacaklıları koruma amacının esas alındığını söyledi. Odalar Birliği adına görüşlerini açıklayan Mehmet Ünal, Odalar Birliği görüşlerinin büyük ölçüde tasarıda yer aldığını söylerken, Ankara Barosu Temsilcisi Şanal Görgün, alacakların tahsili için hukuk dışı yollara gidildiğini söyledi. Türkiye Bankalar Birliği adına konuşan Erdem Kuntalp ise, sistemin borçluları koruyacak şekilde düzenlendiğini bildirdi. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi üyelerinden Semih Öktemer ise, sık sık yasa değişıkliğı yapılmasından yana olmadıklarını belirterek, asıl hatanın yasadan değil, uygulamaılan kaynaklandığını söyledi. Tartışmalardan sonra tasarının maddelerine geçilmesi kabul edilirken, bir alt komisyonda tasarının incelenmesi kararlastırıldı. Alt komisyona ANAP'tan Gökhan Maraş, Ayhan Reyhan Sakallıoğlu, Mehmet Onur, SHP'den Alımet Ersin, DYP'den de Abdullah Ulutürk katıldılar. Alt komisyon pazartesi günü toplanarak tasanyı inceleyecek. Gürkan'a suçlama SHP grubıınu karıştırdı Parti meclisinin Baykalcı üyesi Beşer Baydar, parti meclisinin 12 Eylül'le bütünleştiği partinin sağa kaydığı iddialatını dile getirdi ve eski Genel Başkan Gürkan'ı "12 Eylül ürünü" diye suçlayınca, sol kanattan Kenan Sönmez, Mehmet Moğultay, Abdullah Baştürk, Turan Beyazıt ve Erol Ağagil tepki gösterdiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Referandum sonuçlarının değerlendirilmesi gündemiyle dün olağanustü toplanan SHP Meclis Grubunda Bsykal'cılarla sol kanat milletvekillerinin tartışmalan sergilendi. Baykal'cı olarak bilinen parti meclisi üyesi Beşer Baydar, "Parti meclisinin 12 Eylül ile bütünleştiği, partinin sağa kaydığı" iddialarını dile getirerek, eski genel başkan Aydın Güven Gürkan'ı, "12 Eylül'ün ürünü" olmakla suçlayınca grupta tartışma çıktı. Sol kanat milletvekillerinden Kenan Sönmez, Mehmet Mogullay, Abdullah Basturk ile Halkçı Parti kökenli Turan Baya/ıt ve Erol Ağagil de Baydar'a tepki gösterdiler. Baştürk, oturduğu yerden ayağa fırlayarak, "Bu konuşmayı Genel Başkan tnönü kınamalıdır" derken, Mehmet Moğultay, "Gürkan hakkında böyle konuşamazsın" diye bağırdı. Beşer Baydar partinin bir örgütü ve hiyerarşisi olduğunu, bunun demokratik kurultayda oluştuğunu belirterek, "Böyle kurultayda oluşmuş bir yapıyı, merkezi otoriteyi dışardan hiç kimse yönlendiremez. Ne Kenan Sönmezier, ne de Mehmet Ali Eren'ler. Doğu sorunu insanlık sorunudur. Sadece Doğulu milletvekillerinin tekelinde değildir" diye konuştu. Ismail Cem de konuşmasında, ANAP'ın haksız şekiide el attığı yenileşme ve çağdaşlaşma "havariliğine" son verilmesi gerektiğini, yenilik, yenileşme, değişimin solun özelliği olduğunu belirterek "lktidann yeniyi, bizim ise geçmişi temsil ettigimiz aldatmacasını boşa çıkarmalıyız. Bu aMalmacaya imkân vermemeliyiz" dedi. Cem, Türkiye'nin yakm siyasal geçmişine atıfta bulunmaktan kaçınmak ve ileriye dönuk olmak olduğunu, parti olarak Pinochetgereğine de işaret ederek "Türk nin halkoylamasında kaybetmesı siyasetinin belki en ana kronik, üzerine açıklama yaptıklarını, duyani zamanın en gerisinde kalmış rum böyle iken "Referandum ve cağdışı düşüncelerin ifadesi başansızlıktır" diyenlerin çelişki olan Sayın Demirel ile bazen aynı içinde olduklarını söyledi. Kırlı, yerde, aynı çizgide gözükebilmek sosyalist partilerin toplantılarında teyiz" diye konuştu. bile açılamayan pankartlann SHP toplantılannda açıldığını, buna Cem, yerel seçimde en büyük parti hoşgörü gösterildiğini soyiedi. olabilmek için sosyal demokrat öz ve sol kimliğin net biçimde öne çı Kırlı, sol kanadı kastederek, "Dakarılması gerektiğini, aynca yeni ha ne istiyorlar?" dedi. seçmen kitlelerine açılmak gerekAli Şahin de referandum sonuçtiğini de anlatarak partide ideolojinin önemine kayıtsız kalınma larının başarılı olduğunu belirterek, "Bu sonuçlann SHP'de değil, masını istedi. ANAP'ta lartışılması gerekirdi" İlhami Binici de konuşmasında diye konuştu. Şahin, genel göruşpartinin TRT konusundaki genso me isteyenlerin grupta gorulmeru görüşülürken hatalı bir tutum diklerini de vurguladı. Fuat Alatakındığını vurgulayarak, "Ya oy lay ise grup işleyişini eleştirerek lamaya girmeyecektik, ya da grup yönetiminin inisiyatif koyANAP ile birlikte oy masım istedi. Atalay, "Referankullanacaktık" dedi. Binici, gen dum sonuçlarının Parti Meclisisoruyu getiren DYP'li tsmail Kö nde de lartışıldığım" anımsattı. se'nin 12 Mart döneminde siyasi Grupta genel görüşme isteyen polis komiseri olduğunu da öne surerek, 12 Eylül'ün tartışmaya Sol Kanat milletvekillerinden Keaçılması gereğine ve partinin gun nan Sönmez, konunun başka yöndemi çizmesinin önemine dikkat lere çekilmesinden yakındı. Sönmez, yerel seçimlerden önce de yeçekti. rel seçim için neler yapılabileceğı SHP Milletvekili Önder Kıriı da konusunda grupta tartışma açılreferandum sonuçlarının başarılı masını istedi. BAŞKAN Bir dakika Sayın Kahveci. YAŞAR TOPÇU (Sinop) Yok öyle şey. BAŞKAN Burasını miting meydanı zannetmeyin. NUH MEHMET KAŞIKÇI (Kayseri) DıÖZTÜRK Yuh olsun sizlere, utanın, bu şarı atın Sayın Başkan. sizin ayıbınız olacak. NECAT TUNÇSİPER (Balıkesir) At dışarı şunu. SÜLEYMAN DEMİREL (Isparta) Yalan BAŞKAN Davul çalar gibi hareket eden söylüyorsun, yalancı! arkadaşa söylüyorum, ismini söylemekten hiGÜRDAL Kepaze, şarlatan herif. cap duyuyorum. Ayıp. (DYP sıralarından sıBAŞKAN Efendim oturahm, Mecliste ra kapaklarına vurmalar) Açıklarım ismini. oturarak dınlenilir. Oturunuz efendim. Lütfen (Devamla) Sayın Ceylan davulcu musun Sayın milletvekilleri oturunuz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle