19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER hey'de bulundukları yıllarda Sayın Halefoğlu, Hollanda'nın unlu devlet adamı Luns ile öteki buyükelçileri kıskandıracak bir dostluk kurmayı başarmıştı. Almanya'dakı başanlarında kuşkusuz hem kendisinin hem de Sayın Zehra Halefoğlu'nun rahatça Almanca konuşmalarının da katkısı vardır. (Almanya'da bulunmuş olan Dışişleri Bakanlığı memurlan, Almanlann kendı dillen konusundaki duygusallıklarını bılırler. Alman resmı makamlarına kendi dillerinde seslenildiği zaman birden tutumlarının değiştiği ve sıcak bir havanın doğduğu fark edilir.) Sayın Halefoğlu, yapısı gereği, en resmi toplantılan bile kolaylıkla samimi bir soyleşi havasına döndürebilmekteydi. 1974yılındaBremen'de, Bremen Ticaret ve Sanayi Odası ileri gelenleriyle yapılan bir toplantıyı nasıl tath bir havaya soktuğuna yakından tanık olmuştum. bunların arasında idi. Kısa bir süre sonra Sayın Halefoğlu'ndan bir nıektup aldım: "Broşiiriınti aldun. Sana sonnadan bemen dağıblmak uzere Hollandaca>a çevirtmeje başladım. Herhalde bu broşiiriı hazıriamaktan amacın tanıtma olduğuna gore bir itirazın olmaz" dıyordu. Bunu, Sayın Halefoğlu'nun, daha önce de tanık olduğum dinamik ve etkın yonunun bir örneği olarak belirtiyorum. Halefoğlularının Bonn'da Buyukelçi olarak bulundukları sure içinde Sayın Zehra Halefoğlu, önderlik ettiği etkinliklerle Bonn'da Turk işçi çocukları için bir yuva açılmasını, doğu illerimizde de iki ilkokul yapılmasını sağlamıştır. Bunlardan Elazığ iline bağlı Akçakiraz köyunde açılmış olanını, geçen yıl yaptıkları bir doğu gezisi esnasında Ankara'da bulunan yabana diplomat eşleri de ziyaret etmiştir. Halefoğlular Türkiye'ye döndükten sonra da Sayın Zehra Halefoğlu etkinliklerini, Dışişlen Bakanlığı Memurlan Eşleri Dayanışma Derneği'nin doğal başkanı olarak surdürmüş, Erzurum Atatürk Universitesı Kampusu'nda bir kız öğrenci yurdu kurulmasını, Dışişleri Bakanlığı dar gelirli memurlarmın çocukları için de bir çocuk yuvaM yapılmasını sağlamıştır. Sayın Halefoğlu'nun resmi görevle Strasbourg'a yaptığı son gezilerden birisi, "İnsan Haklanna Aykın îşlemlerin Denetlenmesi"ne ilişkin "sözleşme"nin imzaya açılması dolayısıyla olmuştu. Kendisinin bu sözleşmeyi imzalayarak Türkiye'ye dönmesi, geride bıraktığı parlak kariyere ve kişiliğine sanıyorum daha uygun düşecekti. Sayın Halefoğluların dışişleri çevresinde unutulmalan kolay olmayacaktır. 9 OCAK 1988 Gftle Göle Halefoglu Sayın Halefoğlu 'nun resmi görevle Strasbourg 'ayaptığı son gezilerden birisi, "Insan Haklanna Aykın îşlemlerin DenetlenmesV'ne ilişkin "sözleşme"nin imzaya açılması dolayısıyla olmuştu. Kendisinin bu sözleşmeyi imzalayarak Türkiye 'ye dönmesi, geride bıraktığı parlak kariyere ve kişiliğine sanıyorum daha uygun düşecekti. Sayın Vahit Halefoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı görevinden çekilmek istediği bir sureden beri bilinmekte idi. Söylendiğine göre, ülkemizin dış politikasını ilgilendiren birçok konularda Sayın özal'ın Dışişleri Bakanlığı'mızın göruşlerini almaya gerek duymaması veya davranışlannın alınan göruşlerden esaslı aykırılıklar göstermesi çekilme karannda etken olmuştur. Bu suretle Sayın Özal, kendisıne isabetli öğuder verebilecek deneyimli bir danışmanından ve ıyi bir temsilcisinden yoksun kalmaktadır. Sayın Vahit Halefoğlu ve eşi Zehra Halefoğlu, ülkemizi dışarıda yıllarca övunmeye değer bir tutumla temsil etmişlerdir. Halefoğlulannı Bonn'da büyükelçi olarak bulundukları yıllarda ben de Düsseldorrta başkonsolos olarak görev yapmaktaydım. O yıllardaydı, bir gun bir yerde elime Vorwaerts gazetesi geçti. Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) organı olan Vorvvaerts Bonn'da yayımlanır, bu nedenle de Federal Almanya başkentindeki diplomatik yaşamın dikkat çekici olaylannı özet olarak bildirir. Gazetenin sayfala PENCERE Gözdağı ve Gözalt?.. 29 Kasım 1987'de Türkiye'de genel seçim yapıldı. "Demokrasiye doğru bir adım daha atidf diye herkes seviniyordu; ama gerçeğin bir başka yüzü yok muydu? Otomobiliş Sendikası'nın basın bikjirisinde gerçeğin öteki yüzü açıklanıyor: "30 Kasım 1987 gecesisabana karşı evindon ahnan genel aek reterimiz 21 gün sonra yenlden aramızda. Biz genel sekreterimiz Celal özdoğariı yotduğunda her an yanımtzda duyduk. Hlçbir geçerii neden gösterilmeden, 60 bin uyeli sendikanm genel sekreteri sabahm 02.00'sinde evlnden, eşi ve çocukiannm guzu önünde apar topar kaçınlıyorsa, bu ülkenln siradan bir yurttaşı sırf bir şuphe nedenlyle ne tur uygulamaya maruz kahr? öyle sanıyoruz ki, bu sadece bizlm değil, tum demokrat Insanlann gectkmeden ustune gitmeleri gereken çok tvedi bir sorun..." Demek ki 29 kasım günü genel seçimler yapılıyor, 30 kasımda 60 bin uyeli Otomobillş Sendikası'ntr. Genel Sekreteri evirv den alınıyor; bir anlamda "apar topar kaçınlıyor"; çünkü bu tür gözaltının koşullannı bilmeyen kalmadı. • Sanayi devrimi yeni bir sınrf yarattı. Adına işçi sınıfı denen kesim, endustrileşme gerçekleştikçe her ulkede oluşacak, büyüyecek; demokratik haklannı isteyecek; hak verilmediğinde direnecek. Sermaye ile işçi sınrfı arasındaki çelişki, ya demokratik yollardan uzlaşmalara bağtanacak ya da devrim ve karşıdevrim stcaklığına dönüşecek. Türkiye'nin de bu süreçlerin dışında yaşaması duşünülemez... Ama dünyanın geleceğine donuk başka oianaklar gundeme girer mi? Robotlar işçilerin yerini tutar mı? Bugün tam robot nitetiğinde Japonya'da 14 bin, Amerika'da 4500 aygrt endustri üretiminde kullanılıyor. Kuşkusuz bilimsel teknoJojik devrim sürecinin getirdiği yeni tartışmalarda, bu robotların mülkiyetinin kimde olacağı ve kimler hesabına üretim yapacakları sorusu da var. 60 bin uyeli Otomobiliş Sendikası'nın Genel Sekreteri Celal Ozdoğan robot oteaydı, polis kendisini geceieyin sabaha karşı gözaltına almazdı. Peki, özdogan neden gözaltına alındı? Niçin bırakıldı? • Emekçiyi "depolitizasyon"\a robotlaştınp, demokrasiyi işadamlannın örtülü baskı rejimryle anlamdaş düzeye indirgemek isteyen ANAP iktidan, 12 Eylüi faşizminin mirasını hırsla korumaya çalışmaktadır. Bu zoriama surecinde bağımsız sendikalara gözdağı vermek doğal sayılmalı... Siyasal iktidar, Otomobiliş Genei Sekreterini gözaltına aldınrken bir taşla birkaç kuş vurmayı amaçlıyor. Sermaye kurmaylan, bu tür zulümlerin işçi kesiminde ürkeklik yaratacağ1 nı ve sendikanm gelişmesini engelleyeceğini hesaplryoriar; am daha arkada da bir tasarı gözleniyor. Nedir o tasarı? 12 Eyiül'ün düzenlediği yasalara g&re bir sendika yönettcisi komünistlik ya da benzeri bir suçtan mahkum olduğunda, örgütün kapatılması oianağı doğuyor; bir tek kişinin mahkum edilmesiyle koskoca işçi örgütünun kapısına kilit vurulabiliyor; mallanna da el konabiliyor. ANAP iktkJarı anlaşılan böyte bir hevese kapıldı; ama hevesi kursağında kaldı. • Otomobillş'in basın açıklamasında yazıyor: "Biz günlerce genel sekreterimizin bulunduğu yeri dahi öğrenemedik." Bir soru: • Sendikacılığın bu durumda olduğu bir ülkede demokrasi var denebilir mi? * SACİTSOMEL EmekliElçi rını çevirirken birden gozüme"Turk Büyükelçiligi'nde miizik şöleni" başlıklı bir yazı ilişti. Hemen ilgiyle okumaya başladım. Yanda "Alıştığımız eşsiz miizik akşamlanndan birini daha dün akşant Tttrk Büyiikelçiliği'nde yaşadık" denildıkten sonra bir piyanistimizin o sıralarda Bonn Büyükelçiliğimizde vermış olduğu bir konserin aynntılarına giriliyor, bu vesile ile de Büyukelçimiz ve eşinden övgu ile söz ediliyordu. Buyukelçiliğimiz hakkındaki bu izlenimi taşıyanlar kuşkusuz Vorwaerts gazetesinin yazarlarından ibaret değildi. Dinamik ve etkin Kıbrıs sorununun Turkiye ile Yunanistan arasında gerginlik yaratmasından sonra bütün dünyada bu bölgeye duyulan ilgi artrnış ve Batı ulkelerinde, öğrencilerin sık sık bilgi içinbüyukelçiliklerimize başvurduklan görulmeye başlanmıştı. O sıralarda elimizde İstanbul'un camilerini gösteren turistik broşurlerden başka broşür yoktu. Bu nedenle, bu gereksinimin kısa zamanda iyi kötu karşılanabilmesi için tarihimiz, dış politikamız ve Kıbrıs sorunlannı kapsayan, İngilizce küçük bir broşür hazırlamış, sonra bakanlığm onayından da geçirdiğim bu broşurün birer örneğini bazı buyiıkelçiliklerimize gondermiştim. Sayın Halefoğlu'nun o sıralarda bulunduğu Lahey Buyukelçiliği de İyi ilişkiler Büyukelçimiz ve eşinin Bonn'da çok sevıldikleri biliniyordu. Onların yapmacıksız, tabii halleri, içtenlikleri, alçakgonullulukleri, nezaketlerı, yardımseverlilderi kendilerını Bonn'daki hukumet ve diplomat çevrelerinin en çok sevilen insanları durumuna getirmışti. Zaten kendilerinın daha once bulundukları obür postlarda da ne kadar başarılı oldukları uzaktan biliniyordu. örneğin La EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL KİT4P/YAYEV 6 S "Hastalığın derinlerindeki tümörü ilk gören Sayın özal olmuştur"diyor o sayın yazar... Atanmışlar oligarşisiyie bu oligarşinin biçimtendirdiği kısır ekonomik mekanizmalara, peşpei radikal önlemler alarak karşı çıkmış ilk başbakan Sayın zal'mış! O tümör atanmışların olkjarşisi imişl "Arbk yeni bir dönemin hem başında hem içinde" imişiz! "Atanmışların halk üstündeki vesayeti, devlet üstündeki ipoteki yavaş yavaş kaJdınlıyor"muş\ "Ekonomi kendi doğal rayları üstune" oturtuluyormuşl "Demokrasi ilk kez demokrasi olma yotuna" giriyormuşl Bu tür saviarı ilk kez duymuyoruz o sayın yazardan, birkaç yıldır Ozalcıltğın açık açık övgüsünü yapmaktadır. Atanmışlar ve seçilmişler! Kim atamış o 'atanmışlar'ı? önce bunu düşünsek iyi olur. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, bu ulusu iç ve dış düşmandan kurtaranlar, birbiri ardına devrimci atılımlar yaparak halkımızı uygar bir toplumda yaşatmak isteyenler, yani Mustafa Kemal Atatürk'le birlikte çaba harcayan ilericiler, devrimciler... Bunları kimse atamadı, bir savasın öncülüğünü yaptıklan için geldfler önemli gorevtere... Evet, seçilmediler. Çünkü 1920'lerde boyle bir seçim yapılsa acaba toplumu temelinden değiştirme istekleri çoğunluğu kazanabilir miydi? Atatürk işi rastlantıya bırakmadı. öncü bir kadroyla ülkeyi çıkmazlardan kurtararak tam bağımsız bir Türkiye yarattı. Bir süre sonra da ülke yönetimini seçimle iş başına gelebileceklere bırakmak istedi. Demokrasiyi yetieştirmek işi arkadaşı inönü'ye katdı. 1945'ten bu yana bizi 'atanmışlar' değil 'seçilmişler' yönetiyor. Ama gerçekten 'öyfe miT Bugünkü iktidar, yani özal'ın lideri olduğu ANAP iktidannın Meclisteki temsilcileri 'seçilmiş' kişiler midir? Meclisteki muhalefet temsilcileri kendi partilerinin önseçim deneyiminden geçmiş kişilerdir. Oysa ANAP'ın 292 milletvekili Sayın özal'ın atadığı insanlardır! özal, oturmuş ön yertere güvendiği kişileri 'atamtşiır. Sonra da bu atanmrşlan halka seçtirtmiştir, üstelik seçmenlerin ücte birine... TBMM'deki çoğunluk partisinin temsilcileri Sayın Ozaf'ın atadıklandır. Halkın, partililerin özgür istençteriyie sectiklen değil... Oysa o sayın yazar "Halk kitiehri kendi çıkarlan doğrultusundaki bir gelişmeyi kendi seçtitderiyle biçimlendirecekler'' diyor. Bu ANAP grubunu belirtmek istiyorsa, 'halkın seçtHderi' demek yanlış, özai'm atadıklan diye tanımlamak çok daha doğru... Bu kadarta da kalmamış, şunu da eklemiş: "Geriyi tutan sahte bir ilericMk sönüp gidecek, ileriyi tutan gerçek bir ilericiliğin şarkılan başiayacak..." Seçilmişler bu ülkeyi yönetmelidir. Benim de katıldığım bir görüstür bu. Halkın özgürcesine seçtikleri yurt yönetimini üsltenmelidir. Ama bir de gerçeği gorelim: Bay Turgut özal 1983'te başbakanlık görevine seçilerek mi yoksa atanarak mı gelmiştir? Milli Güvenlik Konseyi'nin atadığı Başbakan Ulusu'nun yardımcılığına da Bay özal atanarak gelmedi mi? 83 seçimine katılabilen partiler Oç taneydi, ama katılamayanlar da vardı. Aday olarak gösterilen kişilerin pek çoğu Konsey'in vetosuyla yarış dışı bırakılmadı mı? özal, karşısında denk rakip olmayan bir yarışta tek başına koşarak şampiyon olmuş bir atlete benzemiyor mu? önce kendisi atanmış bir kişi!.. 83'te Meclise gönderdiği kişileri de yine kendisi atamış! 87 seçiminde de aynı işi yapmışl.. ANAP'ın bütün temsilcileri özal'ın atamasıyla listeye girmişler. Türtü seçim oyunları, yasalan kendi yararına düzenleme becerileri ile seçmenin üçte bir oyuyla iktidar olmuş... Nerde kakjı 'atanmışlar oltgarşisinin' ortadan kakjınldığı savtan? Özal da, ANAP grubu da seçilmiş değil, atanmış kişilerdir desek hic de yanlış bir şey söylemiş olmayız... insanlar değişir elbet. Yazarlar da değişir. Bu kadarmı anlamak güçtür, ama gerçek, gerçektir. Geçenlerde şöyle yazıyordu o yazar: "Japonya'da etin kitosu elli bin liradır." Bizde de et on bine doğru tırmanryor? öyleyse Japonya düzeyine erişmiş mi olacağız şimdi? Japonya'da en az ücret nedir, bizdeki nedir? Bunu belirtmeden konuşmak kolay!.. Özal'a Övgü benzersiz bir SIYASI roman attilâ ilhan'ın son eseri T o karanlıkta biz, TKP"nın 'gızlı' tarihı ve ıçındekı BİRLİKTE KİTAP DİZİSİ 2/OCAK'88 OKURLARIMIZA Soron "SEÇİM" YAPILDI MEMLEKET NASIL DUZE ÇIKACAK Sornn CEZAEVİNDEKI INSANLARIMIZIN YÜREĞI NASIL ÇARPIYOR Recep Maraşlı Hakkı Akın Nazmi ŞaşmaztinA. Rıza Erdoğan Nasrertin AdalıMustafa Kadir Gül Süleyman GülerAhmet Erhan 1 SAYI ÜZERİNE YAPILAN ELEŞTİRILERİN CEVAPLARI Sorun ULUSLARARASI TERORIZM VE ÖLÜM MANGALARI Talat Turhan TEORİNIN ONEMI VE AYDINLAR Veli Alkan DİYALEKTIK UZERİNE Aytunç Altuıdal BİRLİK SORUNU, SIYASI TERBİYE, DİPLOMASİ, MEŞRULUK VE YASALLIĞIN GÜVENCESI Sırn Öztürk KABA GÜCE BAŞVURMADAN EGEMENLIK Veysel Atayman HABERLERKITAPLARŞIİRLER (Tek ıstekler posta pulu ile) Dagltım BIRLrKTE YAYINLIL1K 527 45 38 526 55 13 Babıalı C<td Bozkurt Han No 6 2 K 1 Cagalaglu Ist ETKIN DAGITIM 513 77 10 527 60 11 EMEK DAGITIM 511 35 81 hesaplaşmalar ' 'Spartakıst' Ahmel Ziva Bey. "Moskova'nın Adamı' mıdn? * 'Vedel şantoz' Marlene Auch'un tartışmalı kımliğı. * 2. Dunya Savaşı Istanbul'unda, 'casuslar savaşı' * Paula Slavıçek'ın anlaşılmaz cınsellığı * 'Mıllı Şefın dıktaıorluğu' vc Nazılerle tehlıkelı flortu aynanın içindekiler'in öbür romanları: 1. Bıçağın Ucu (2. basım) 2. Sırtlan Payı (2. basım) 3. Yaraya Tuz Basmak (2. basım) 4. Dersaadet'te Sabah Ezanları O. basımı hazırlanıyor) Meşrutıyet Cad 46/A YenışehırAnkara 131812213116 65 BİLGİ DAĞITIM Babıalı Cad 19/2 CağaloğluIST Tel 522 52 01 HİKMET CETİNKAYA KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 2 BASIM Boyut Yayınevi Bütün kitapçılarda Fiyatı :2.940TL (KDVdahil) Oğlumuz MEHMET DENİZ'in dünyaya gelişini tüm dostlarımıza duyururuz V SorunYayınları 5.1.1988 MELİKEORHAN DERELİ AÇJKOGRETIM ÖGRENCİLERİ KAMU \ T ÖZEL KURULUŞLARDA ÇALIŞAN ÖĞRENCİLER Derslerde başarılı olabilmeniz için yardım elimi/i uzatıyoruz. Yardımcı kitaplarımız ve soru yanıt test kitapçıklarımızla hizmetinizdeyiz. Derslcrle ilgili hcr türlü sorunlarınızın çözümü için bize yazınız. CÖZÜM BAGIMSIZLIK VE DEMOKRASİ MUCADELEStNDE ÖYKÜ DALINDA İŞ BANKASI Tank DURSUN K. TknkDursunK. omrum, omrum. (Ömriim Ömriim) Tank Dursurt K nın diğer kitapları 1 Kurşun Ata Ata Bıter 1750 2 ınsan Kurdu 1200 îOna sevdıgımı sovle 1500 4 Denızın Kanı 2500 5 lyı ceceier Dunya 2100 6 Omrum Ömrum 1500 • S O TL aen 32 sıcarışıennız ıçın OC nnız • Odeme ı siDanjıer nızae costa ma^ r afa oaemeit Deaelıre ekle nır BÜYÜK ÖDÜLÜ • Gerçekler Soyut Değil Somut Veriler Uzerine Oturtulmalıdır. Seçim Manevraları ile Süren 12 Eylül Açlığa, Sefalete, Zama, Zulme Hayır Devrimci Gençlik Hareketinin Somnları1 AntiML Sapmalar ve Stalin Düşmanlığı 9. Yılında K.Maraş Katlıamı Yorumlarıyla İç ve Dış Haberler Yönetim yeri: Çatalçeşme Sk. Yucer Han No: 46/9 Cağaloğluistanbul Tel: 512 89 49 Bürolar: Ankara, İzmir, Kars, Uşak, Malatya, Edirne, Paris Dağıtım: Hürriyet Holding Milliyet Gazetesinde yayınlanan "Mehmet Ali Aybar'ın Anıları" yazı dizisinin Tümü çıktı. İLK LMLT YAYINLARI Cihan Sk. No: 13/3 Sıhhije/ANKARA Tel: 229 90 53 231 29 14 OCAK 88 BAYİLERDE haval€ va aa aamoa oulu gonae ferınıze OOCCTL LZe'ınaekrsıparı; 20 ındırırr üvgulanır' ÖNEMLİ DUYURU Dr. EMİN DERMAN'IN (Ruh ve Sinir Hastalıklan Mütehassısı) Edinebileceğiniz en büyük ansiklopedi BİLGİ YAYINEVİ: Meşrutıyet Cad 46/A Yenışehır Ankara 131 81 22131 16 65 BİLGİ DAGITIM Babıalı Cad. 19/2 CağaloğluIST Tel 522 52 01 AÇIKÖĞRETİM ÖGRENCİLERİ! ^ r d ı m c ı Kitaplannıız, Soru \anıt Te>t Kitapçıklarımızla Hiznıetinizde\iz. Bizi ara>ınız. Adresinıizi Not ediniz. (ierekebilir. Cenel Dağıtım TUMDA Cağaloğlu Yokuşu Evren Han 29/30 İST. 511 79 16 İLK IMIT YAVINLARI C ihan Sk. No: 13 3 Sıhhive ANKARA Tel: 231 29 14 229 90 53 "Biz bu jşi biliyoruz." SEKS SAĞLIĞI ve CİNSEL EĞİTİM KİTAPLARI MEYDAN LAROUSSE 1Erken Boşalma ve Tedavisi 1500 TL. 2Küçük Penıs ve Tedavisi .' 1500 TL 3Cinsel Başansızlıuın Nedenleri ve Çareieri. .1500 TL. 4Şehvetı Artıran Bhktler, Yemektor ve llâçlar1500 TL. 5Erkeklenn Cinsel Sofunları 1500 TL. 6 Gençlerın Sormaktan Çekindikteri Cinsel Sorunlann Bilimset Cevapları 1500 TL. 7Gerdek Gecesı ve Başansı 1500 TL. 8Seks Zevki ve Masturbasyon 1500 TL. 9Seks Mektuplan 1500 TL. 10Çocuklarda Cınse< Eğıtim 1500 TL. 11Kadınlarm Cinset Sorunlan 1500 TL. 12Kadında Cınse) Soflukluk (Fıngıte) 1500 TL. 13Kadın ve Erkekie. 60 Yaşından Sonra Seks Yasami 1500 TL. 14Cınse< Birleşme Pozısyonlan 1500 TL. 15Aıle Planlaması, Doğum Kontrof Yöntemteri1500 TL ödcmell Istem* Adraal: Dr. EMİN OERMAN P.K. 72SİZMİR Muayvnatan* AdrasJ: 1. Bcytor Sokak No: 40/3İZMİR TEL: 13 99 23 NOT Sıparıslerınızı 600 TL. posta pulu ile yaptnız. KHaplannız poşet içinde gonderilecektir. Kıtapların tümu cıltlı halde 15.000 TL YİNE ZAMSIZ 20.1.1988 gününe kadar (KDV dahil) tam takım 14 cilt, 216.000 TL Yayın Dağıtım Pazarlama A.ş. . (Yeni basım) Son fırsat Prof. Kazım Ismail Gurkan Cad. 3/5 (Sağlık Md. yani) CağaloğluIstanbul Tel: 522 55 04 511 27 27 NURDAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle