Katalog

ariamentodan • SHP milletvekili önder Kırlı 'nın Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği zırhlı araç alımı ile ilgili soru önergesi metninde Vuralhan'ın adı silinerek yerine Başbakanın adıyazıldı. TBMMKanunlar Dairesi Müdürlüğu değişikliğin Kırlı 'nın onayıyla yapıldığını ileri sürerken Önder Kırlı böyle bir onayı olmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP'li Önder Kırlı'nın Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği Dışişleri BakanlığTnın zırhlı araç alımı ile ilgili "soru önergesi metninde değlşiklik yapılması" ve önergeyi "Başbakan adına Dışlsleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yanıllamak istemesl", Meclistc olay yarattı. Olay, muhalefet tarafından "skandal" biçiminde nitelendirilirken, SHP'lilerin itirazı nedeniyle Mesut Yılmaz, soruları yanıtlayamadan kürsilden indi. Yılmaz, Cumhuriyet muhabirine yaptığı açıklamada, Kırlı'nın önergesinin Başbakanlığa gittiğini, orada kendisinin cevaplandırması gerektiği yorumu yapıldığını belirterek, bu yorumun iç tüzüğe uygun olduğunu savundu. önerge sahibi Kırlı, kendisinden "sorulann Vuralhan larafından yamllanamayacağı, bu nedenle önergenin Başbakanın yanıtlaması biçlminde dUzeltilmesi"nin istendiğini, ancak bıımı kabul etmediğini anlaltı. SHP Grup Başkanvekili Deniz Baykal da önergede Vuralhan'ın isminin daktilo silgisi ile silinip, yerine Başbakan özal'ın adının yazıldığını söyledi. Oturumu yöneten ANAP'lı Başkanvekili tlyu Aktaş, önerge sahibi Kırlı ile Kanunlar Müdürlüğü'nün mutabakata vardıklarını önc sürdU. Kanunlar MUdürlUğU yetkilileri, her önergenin ilgili bakanhkla birlikte Başbakanlığa da gönderildiğini belirttiler ve "tekıdk bakımdan kendisiyle ilgili sorulara bir baakannın yanıt vermesi gerektiglni" söylediler. SHP'li önder Kırlı'nın Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkındaki iddiaları içeren ve önccki hafta TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesi, düne kadar Milli Savunma Bakanı TBMM Genel Kurulu'nda bulunmadığı gerekçesiyle yamtlanmamış ve önergenin görüşülnıesi engellenmişti. Ancak dün Genel Kurul'da Kırlı'nın 14 sorudan oluşan önergesi, bir eksik soruyla 13 soru olarak divandan okundu ve önergedeki soruları Başbakan adına yanıtlaması için Dışişleri Bakanı Mcsut Yılmaz'a söz verildi. Yılmaz'ın kürsüye çıkışıyla birlikte önerge sa CUMHURtYET/7 BetülUncular •HakkıErdem •CananGedik •FarukBildirici Vuralhan önergesinde tahrifat Önergeyi Başbakan adına yanıtlamak isteyen Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz v> muhalefetin itirazı üzerine konuşma yapamadı. Dahasonra konuyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirine bir açıklama yapan Yılmaz, "Ben durumu incelettim. Önergedeki muhatabın değiştihlmesi konusunda Önder Kırlı haklı" şeklinde konuştu. hibi Kırlı ve SHP grup başkan vekilleri ayağa kalkarak, ANAP'lı Başkan Vekiti tlyas Aktaş'a itirazda bulundular. SHP'liler, soru önergesindeki sorulann Başbakan değil, Milli Savunma Bakanı tarafından yanıtlanmasını istediklerini söylediler. Kırlı, düne kadar gündemdeki önergesinde Milli Savunma Bakam'nın adının yer aldığına, ellerindeki basılı gündem kâğıdında Vuralhan'ın yerine Başbakan'ın yazılı olduğuna dikkat çekerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istedi. Başkanvekili Aktaş, "Ortada bir yanlıslık varsa düzeltllecek" dedi ve önergenin as lını bulduracağını söyledi. Bu sırada divandaki Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanı Orhan Dülgerier, elinde önergeyle SHP'lilerin yanına geldi ve konuyu bir süre tartıştı. Tartışma sonunda Başkanvekili Aktaş, çalışmasının tamamlanmak Uzere olduğunu, konunun aydınlığa çıkmasına kadar önergeyi işlcmdcn kaldıracağını bildirerek, Yılmaz'ı kürsüden indirdi. Genel Kurul'da bu tartışmalar sUrerken, soru önergesinin muhatabı Ercan Vuralhan gelişmeleri Genel Kurul'un giriş kapısının yan tarafında bulunan camlı bölmcden izlcmeyi yeğledi. Toplanlının başlangıcında Genel Kurul salonunda bulunan Vuralhan, kcndisiylc ilgi öncrgeye sıra geldiğinde, salondan çıktı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, daha sonra Meclis Genel Kurulu'ndan kahkahalarla gülerek ayrıldı. Yılmaz, Cumhuriyet muhabirinin Genel Kurul'daki tartışmaya ilişkin sorusu Uzerine "Ben araşürdım. ünder Kırlı haklı. O önergeyi Milli Savunma Bakanı'na yöneltmlş" dedi ve yapılan uygulamayı şöyle anlattı: "Kırlı'nın önergesi Başbakanlığa ıgitmis. Orada yorum yapılmış. Ve bu yorumda soru önergesinin bir devlet memurutıun baska memurlarla birlikte yaptıgı bir işlem konusunda olduğu anlaşıldıgı için, bakanın cevap veremeyeceginc knnır vermisler. Bu nedenle Başbakana, dnlayısıyla benim cevaplandıracagım yonımu yapılmış. Bu yorum dogru. Ve içtuıük kurallanna uygun. Yalnız yapılan bu yorumun Meclis Başkanlıgı'na bildirilmesi gerckirdi. Bu unıılıılmuş." SHP'nin zırhlı araçla ilgili önergesinde Vuralhan'ın adı silinerekyerine Başbakan ÖzaVın adıyazılnnş Mecliste Mustafa Kalemli gösterisi İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, dün üç kez art arda kürsüye çıkarak çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Kalemli, öğrencilere baskıyı "polisin görev yapması" olarak niteledi. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, TBMM Genel Kurulu'nun dünkü toplantısında arka arkaya Uç kez kilrsUye çıkarak çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Kalemli, bazı Türk vatandaşlarının Hıristiyanlaştıklarını bildirdi ve Universite gençliğine baskıları, "polisin görevini yapması" olarak niteledi. TBMM Genel Kurulu'nda dün gündem dışı bir konuşma yapan SHP lzmir Milletvekili Veli Aksoy, F.ge Üniversitesi'ndeki bazı fakultelerde idare ve polisin işbirliği içinde olduğunu, polisin üniversite içinde kamp kurduğunu bildirdi. Aksoy, polisin öğrencilere işbirliği için baskı yaptığım, bu durumdaki Murat Demir adındaki bir öğrencinin inıihara kalkıştığını belirterek, öğrenci dernekleri yönetici lerinin gözaltına alındığını söyledi. Aksoy, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü'nUn dernek kurmak için başvuran öğrencilere, "Her onııne gelen, dernek kuramaz. Dernegin kurulması tipik komünisl örgül şeklinde. Bu iş reklörlere bırakılmalı. Buna karşı çıkmak anarşistliklir" dediğini anımsatarak, "Kafalan örümcek aglan ile orulmuş, çagdışı bir anlayışı sergileyen böyle reklörlerle üniversiteler yönelilemez" diye konuştu. Aksoy, hoşa gitmeyen sözler soylcndiğındc Meclis'in ayağa kaldırıldığını da belirterek, "Ama gençler hoşlanna gilmeyen uygulamalar karşısında lepkilerini çok daha yumuşak gösterseler bile anarşist damgasını yiyoriar" dedi. Aksoy'un konuşmasını yanıtlayan İçişleri Bakanı Kalemli ise, öğrencilere baskımn söz konusu olmadığını bildirerek, "Gözaltına alınma baskı degil, polis kanunlar içinde görevini yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir" dedi. Kalemli, 8 öğrenci derneği hakkında amaçları dışında faaliyet nedeni ile soruşturma açıldığını, ancak savcılığın adli takibata gerek olmadığı kararı verdiğini açıkladı. ANAP lzmir Milletvekili Işılay Saygın ise, bazı TUrk vatandaşlarının Hıristiyanlığa geçtiği yolundaki haberlerle ilgili bir konuşma yaptı. üençliğin dini eğitimine ağırlık verilerek, okullard.iki din ve ahlak derslerinin arltırılmasını istedi. Bakan Kalemli, Saygın'ın sözlerini yanıtlarken de Hıristiyanlık propagandasının bazı şahısların mensup olduğu cemaat ve kiliseler aracılığı ile yürütüldUğUnü bildirerek, bazı TUrk vatandaşlarının kiliselerdeki törenlere katıldıklarını ve mahkemeye başvurarak nüfus kağıtlarına Hıristiyan yazdırdıklarını gözlediklerini anlattı. DYP Hatay Milletvekili Murat Sökmenoglu ise, sUregelen anarşik olayları Meclis gündemine getirdi. Sökmenoglu, terör olaylarının önlenemediğini belirterek, iktidarın bu konuda Meclise bilgi vermemesini eleştirdi. Sökmenoglu, "8 sene sonra TİKKO'dan, Acilciler'den bahsediliyorsa, huzur ve güven saglanamamıştır. Yılanın başı ezilememişlir. Teşhis ve tedavlde hata vardır" diye konuştu. Kalemli, Sökmenoğlu'nu yanıtlarken de, güvenlik güçlerinin etkin biçimde faaliyet gösterdiğini öne sürürek, bir gazetede yer alan güvenlikle ilgili haberleri "senaryo" olarak niteledi. Kalemli, "Güvenlik güçlerini ve Meclisi senaryolarla oyalamamak gerekir. GUvenllk güçleri kenllerde etkin faaliyet sürdürmese idi, Kandıra olayının bUtün failleri yakalanamazdı" dedi. 3 milletvekilinden soru yağmuru Muhalefet önerge atağında ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) SHP milletvekilleri Günes Gürseller, Kflmer Genç ile DYP'li Mehmet Gölhan, Başbakan Turgul Özal larafından yanıtlanmasını istediklerisoru önergelerini dün TBMM Başkanlığı'na vcrdiler. Edirne milletvekili Gürseller, "Plyasaya süriilen radyasyonlu çay mlktanm" sorduğu önergesinde aynca, "çaylann piyasaya sürülmesinde hangi kişi ve kuruluslann sonıınlu oldugunun" da açıklığa kavuşturulmasını istedi. önergede, radyasyonlu çay içen vatandaşlarda ileride ortaya çıkabilecek sağlık sorunları nedeniyle önlem alınmasının dUşünUlUp düşünUlmediği sorusuna yanıt istedi. Tunceli milletvekili Kamer Genç de Başbakanın alınan dış borç miklarını açıklamasını istedi. Genç, önergesinde 6 Kasım 1983 ile 31 Aralık 1987 tarihleri arasında Merkez Bankası, Hazine ve Dış Ticaret Müstpjarjjğı^belediye vj öz,ej şirketlerce hangi ülkelerden ne miktarda dış borç alındığını ve alınan bu borçların nereye harcandığını, ayrıca özel şirkctlerin aldığı dış borçlar içinde ANAP iktidarına yakınlığı bilenen ENKA Holding'in payının ne olduğunu sordu. DYP Sakarya Milletvekili Mehmet Gölhan, özal'ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, 29 Kasım seçimlerine katılmak için görevlerinden ayrılan dcvlet memurlarının ve bunlardan seçimi kazanamayıp tekrar göreve atananların sayısını sordu. Önergesinde muhalefet partilerinden aday olan memurların yeniden göreve atanmalarının geciktirildiğini ve eski görevlerinden çok daha duşük görevlere atandığımn söylendiğini belirten Gölhan, "Bu durumu sadece iktidar mensuplannın degil, milletin hükümeti olma düşüncesiylo bagdaştırmak milmkün müdür?" diyc sordu. DVP'nm Güneydoğu Anadolu Projesi için Meclis araştırması istemiyle verdiği önerge, ANAP'lıların oylanyla reddedildi. DYP'li Esat Kırailıoğlu 'nun ANAP'lılara hitaben, 'Her yerde boynuna deve çanı asılmış develer gibi dolaşacaksımz" demesi üzerine genel kurulda tartışma çıktı. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) TBMM Genel Kurulu'nda DYP'nin GAP için Meclis araştırması önergesireddedilirken,"deve" tartışması çıktı. DYP Niğde Milletvekili Esal Kırathoglu, ANAP'lılara "Her yerde boynuna deve çanı asılmış develer gibi dolasacaksuuz" deyince genel kurul karıştı. DYP'nin GAP için Meclis araştırma önergesi TBMM'de ANAP'lıların oyları ile reddedildi. Bayındırlık ve tsİcân Bakanı Safa Giray, araştırınaya karşı çıkarken, GAP'ııı zamanında bitirilmesi ve bölge gelişiminin uyum içinde yürütülmesi için DPT uzmanlarından meydana gelen bir grup oluşturulduğunu açıkladı. Giray, GAP'ın enerjiye dönük bölUmünün yüzde 63'ünun ANAP iktidarında bitirildiğini öne sürerek, AtatUrk Barajı'nın yıl sonunda su tutmaya başlayacağını belirtti. GAP araştırması reddedildi PöRTRE Kılıç, DemireVin altematifiydi "Barajlar kralı" Sttleyman Drmirel'e alternatif olarak CHP'nin politika sahnesine çıkarttığı Selahaltin Kılıç, GAP'a omuz verenler arasında olmakla tanınıyor. tsmet Inönü. 1965 seçimlerinde CHP'den parlamentoya gelmeden önce DSİ'de Barajlar Dairesi başkanlığında bulunan Kılıç'ın bir süre sonra AP'ye geçeceğini bilseydi, Demirel'e belki de alternatif aramaya kalkışmazdı. Kılıç, CHP'den Meclise girmesine rağmen, kısa sUrede Demirel'in dikkatini çekmiş, sonra da 1969'da kurulan Demirel hukUmetinde Mehmet Turgul'tan sonra Sanayi Bakanı olarak görev almıştı. 12 Mart engelini Demirel ile birlikte aştıktan sonra 1975 12 nisanında güvenoyu alan birinci SHP Grup Başkanvekili Hlkmet Çetln, GAP'ın ülkerıin önemli bir konusu olduğunu belirterek, "Araştırma açalım ve bu projeyi Meclisin ve milletin malı haline getirelim" dedi. Çetin, projenin enerji kısmında ilerleme olmasına karşın sulama bölumünde büyUk aksama olduğunu belirterek, yöredeki toprak dağılımı sorunu çözümlenmediği takdirde GAP MC hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini Ustlendi. Son Demirel hükümetinde Kılıç, Bayındırlık Bakam'ydı. Ancak, bu kez önlerine 12 Eylül duvarı çıktı. Politik yaşamı da zorunlu olarak sona erdi. Askeri yönetim, Ayaş Tüneli projesinde bakanlığı döneminde yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Kılıç hakkında soruşturma açtı. Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nde yargılandı ve aklandı. Olaydan sonra "kanser" teşhisiyle gittiği yurtdışından "mantar" leşhisiyle döndü. 12 Eylül'den sonra da Demirel'in yakın çevresinden ayrılmayan Kılıç'ın en çok eleştirilen yönü, fazla hoşgörUlü olması. 29 kasım seçimleriyle Adana'dan DYP milletvekili olarak parlamentoya gelen Kılıç'ın Meclis gündemine getirdiği ilk konu, yine GAP oldu. Kılıç, GAP'la ilgili anılarını anlatırken, Karakaya Barajı temeli atılırken Demirel'in gözyaşlarını tutamayarak ağlamasını hiç unutamadığını belirtiyor. na Milletvekili Selahattin Kılıç ise, bu gidişlc projcnin 50 yılda tanıamlanamayacağını bildirdi. Kılıç, GAP için DPT'de bir çalışma grubu oluşturulmasının yetmeyeceğini bildirerek, bu amaçla siyasi otoritesi olan bir kunıluş gerektiğini söyledi. Kılıç, çeşitli Ulkelerdeki GAP benzeri projelerden de örnekler verdi ve "Arastırmaya açalım, uyumsuzluklan orladan kaldıralım" dedi. ANAP Grup Başkanvekili Ahmet Karaevli ise, GAP'ın özal iktidarında hızla ilerlediğini öne sürerek, •ANAP iktidannda AlalUrk Barajı^ nda Keban Barajı'nın iki misli kadar iş yapılmıjtır" diye konuştu. Genel kurulda tartışmalar ise DYP Niğde Milletvekili Esat Kıratlıoğlunun konuşması ile başladı. Bir süre önce Başbakan özal'ın GAP konusundaki sözlerine, oturduğu yerden "yalan söylüyorsun" diye müdahale eden Kıratlıoğlu, bu kez özal ve Karaevli'yi ima ederek. "Nedense ANAP Genel Başkanı ve eski bakan, kredi hadiselerini hep ters göstererek millete yutturabileceklerini zannediyoriar." dedi. Kıratlıoğlu'nun bu sözlerine ANAP'lılar sert tepki gösterirlerken, toplantıyı yöneten ANAP'lı Başkanvekili tlyas Aktaş, "Bu Meclis adabına uygun hareket edin. Genç arkadaşlara örnek olun. Hilabınızı dttzeltin" diye uyarıda bulundu. Kıratlıoğlu, hicap duyduğu için bu şekilde konuştuğunu bildirerek, özal'dan eski planlama mUşteşarı diye söz etti. Tartışmalar sürerken, Başkan Aktaş, bu durumu görüntUleyen fotomuhabirlerini, "Fotograrçılar dışan! Içeriye glrmenize izin verilmedl" diye ikaz etti. Kıratlıoğlu, "Eski planlama miiştesan özal'ın" AtatUrk Barajı konusundaki konuşmasını ayıpladığını bildirerek Süleyman Demirel'in yakında yine Başbakan olacağını savundu. ENEL KURUL Kuüs özal 9 ın odası Gemalmaz'a TBMM Halkla tlişkiler Binası'na başkan Yıldınm Akbulut'un getirdiği kurallar işlerlik kazanamıyor. Milletvekillerinin odalarındaki hoparlörlerden her gün saat 14.00'te, "Sayın ziyaretçUer milletvekilleri ile göriişme saati sona ermistir" anonsu yükselmesine rağmen, seçmenler parlamenterlerin yakasını bırakmıyor. Hatta artık seçmenler, milletvekillerinin verdikleri imzalı kartvizitlerle de yetinmeyerek bizzat ilgili daireye telefon ettirmek istiyorlar. Seçmenlere göre, "Artık kartvlzitin devri geçtl." Bu arada Erzurum milletvekili Togay Gemalmaz, binanın 2. katındaki odası seçmenlerine dar gelince, bitişikteki odayı da kullanmaya başladı. Böylece Başbakan Turgut özal'ın kullanmadığı odası, Gemalmaz'a yar oldu. Kimbilir, belki de Gemalmaz, özal'ın koltuğunda otururken büyük düşler görüyordu... bittiğinde yöredeki gelir dağıbmının daha da bozulacağını belirterek gerekli düzenlemeler yapılmazsa yöre insanının kendi topraklarında tarım işçisi olarak çalışmak zorunda kalacağını bildirdi. Çetin, "Bu ikliclann projeyi zamamnda bitirecegine inanmıyoruz. ÇUnkü gerekll kaynak •ynlmamıstır" diye konuştu. DYP grubu adına konuşan Ada Anadolhyupmadığı geziden borç ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siz, hiç mahkeme kararıyla Fransa'yı gördünüz mü? SHP lzmir Milletvekili Kemal Anadol da Fransa'yı hiç görmedi. Ancak Anadol, Fransa'yı görmediği için mahkeme tarafından cezalandırıldı ve Fransa'yı görmüş gibi "harcırah" ödemeye mahkum oldu. Anadol, şimdi elinde mahkeme kararı kapı kapı dolaşarak, Fransa'yı gerçekten görmediğini anlatmaya çalışıyor... 29 Kasım seçimlerinde tzmir'den SHP milletvekili olarak parlamentoya giren Anadol, 12 Eylül sabahına kadar Zonguldak CHP milletvekili olarak görev yaptı. Anadol, bu dönemde TBMM AT Komisyonu üyesi de oldu. Şubat 1980'de komisyonun, Strasbourg'da bir toplantıya kalılması gerekiyordu. Ancak dönemin TBMM Başkanı Cahit Karakaş, bu toplantıya gidecek parlamenterlere, "harcırah vermem" diye tutturmuştu. Karakaş'ın bu tavrı, o zamanlar, daha önce Uyesi olduğu AT Komis Geniş kabbıe tasarısı geri çekîldî ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) HUkümel, Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan devlet bakanlıkları sayısını 10'dan IS'e çıkaran tasarıyı geri çekti. Hükümetin, bakanlıklaıa 15 gün içinde atama yapılması zorunluluğunun kaldırılmasının anayasaya aykırı olduğu yolundaki iddiaları dikkate alarak tasarıyı geri çektiği öğrenildi. TBMM Anayasa Komisyonu, devlet bakanlıkları sayısını arttıran tasarıyı göruşmek Uzere dün toplandı. Komisyon Başkanı Kamil Tugrul Coşkunoglu, görüşmelere geçilmeden önce, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem imzası ile Meclis Baskanlığı'na gönderilen geri çekme isteğini okuttu. Coşkunoğlu, hükümetin geri çekme isteğinde olduğu tasarının komisyonda görüşülmesine gerek olmadığını bildirdi ve tasarıyı hükümete iade etti. Kaya Krdem imzasıyla Meclis Başkanlığı'na gönderilen yazıda, hükünıelin içtüzUğün 76. maddesi uyarınca tasarıyı geri çekme kararında olduğu belirtildi. Yazıda gerekçe gösterilmemesine rağmen, hUkümetin tasarıyı geri çekerken iki gerekçeye dayandığı öğrenildi: Edinilen bilgiye göre, hüküınette devlet bakanlıklarına 15 gün içinde atama yapılması zorunluluğunun kaldırılmasının anayasaya aykırı olduğu görüşü ağırlık kazandı. ANAP çevreleri, SHP'nin de bu gerekçe ile Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açabileceğini belirterek, "Bu aşamada bakanlık konusunu gündeme getirmek ve bir tartışma açmak gerekslz" dediler. Ayrıca, tasarı yasalaşsa bile Başbakan özal'ın oluşturulacak 5 yeni devlet bakanlığına kısa sürede atama yapmayacağı kaydedildi. SHP milletvekili Kemal Anadol, gitmediği Fransa gezisinin 42 bin liralık harcırahım ödemeye mahkum edildi. Kendisini borçlu çıkaran Dışişleri Bakanlığı 'nın peşine düşen Anadol, "Fransa'ya hayatım boyunca gitmediğime artık kimseyi inandıramam. Çünkü mahkeme kararı ortada" diyor. yonu'na yeniden seçilemedig'i için, "intikam alıyor" diye yorumlanmıştı... Toplantıya önem veren Dışişleri Bakanlığı, parlamenterlere harcırah verdi. Fakat, Anadol bu toplantıya gitmedi ve harcırah da altnadı. Kemal Anadol, 12 Eylül'den son rvBarış Derneği davasında yargılandı. Dava nedeniyle hapiste yattığı sırada Dışişleri Bakanlığı'ndan cezaevine gelen bir yazı Anadol'u şaşkına çevirdi. Yazıda, "Anadol'un Paris ve Slrasbourg gezisine katıldıgı, bunun için "geçici görev yollugu faslından 18 bin 870 Ura para aldığı" önc sü rülerek, "parann geri odenmesl" isteniyordu. Anadol, sonraki gelişmeleri şöyle anlattı: "12 Eylül'un zor kosullannda birçok borcumu ödedim. Cezaevlne girinceye kadar Uışişleri Bakanlığı'ndan hiç ses seda çıkmadı. Yazı üzerine, 'Ben hiçbir yere gitmedim. Borcum yok' diye cevap verdlm. Buna cevap bile gönderilmedi. Olay askeri rejime şlrin gözükmek isteyen kamu görevlilerinin işgüzarlığından kaynaklanıyordu. Bu işlemleri baslatanlar politikaayı kölüleyen askeri rejime yaranmayı amaçlıyorlardı..." Anadol, Dışişleri Bakanlığı'nın, kendisine yanıt vermezken, daha sonra gitmediği gezinin harcırahım geri almak için gıyabında mahkemeye başvurduğunu aktardı bize. "Nerede oldugumun bilindigi, adım adım izlendigim bir dönemde devlet nedense beni bulamıyor, Resmi Gazete yoluyla ilanen lebligal yapıyor, gıvapta dava açıyor. Cezaevinden çıkbktan sonra nerede ise hemen hergun polis eve gelip konlrol ediyor du. Amaç hem nerede oldugumu öğrenmek hem de rahalsız elmekti. Ama 6le yanda, gıyabımda açılan dava aleyhime sonuçlamyor. Beni bıılsalar, laraf olacagım. Harcırahımı almadıgımı anlalacagım. Ama isgüzarlık almıs gidiyor.." Anadol, gitmediği yurtdışı gezinin 18 bin liralık harcırahım faiz ve cezaiarla birlikte 42 bin lira olarak ödemeye mahkum olduğunu, yeniden milletvekili seçildiğinde öğrencbildi. Ama artık yapılacak bir şcy kalıııamış, mahkeme kararı kesinleşmişti. Yapılacak tek şey parayı kimin aldığını öğrenmekli... "rVansa'yı hayatımda görmedigime artık kimseyi inandıramam. ÇUnkü mahkeme karan kesin, Fransa'ya gitmlsim. Hukuki deylml ile bu, muhkem kaziye'" diye konuşan Anadol, doğruca Dışişleri Bakanlığı'na giderek harcırah almak için hangi belgeye imza attığını soruyor. Bakanhktakiler boynu bükük, Anadol'a imzası bulunan hiçbir belge gösteremiyorlar... TBMM'nin ilk ve tek bayan komisyon başkanı olan Işılay Saygın bugün, "Bayındırlık, Imar, Ulaıtırma ve Turlzm Komisyonu" Uyelerine bir yemek verecek. Saygın'ın öğlc yemeği çağrısında amacını "geçen dönem kanunlasan lasan vc teklifler hakkında bilgi vermek ve daha yakınen tanışmak" biçiminde açıklaması dikkati çekti. Bayan başkanın daveti Erdem ne bilir? Başbakan Turgul özal'ın yurtdışında bulundugu gUnlerde Kaya Erdem, Başbakan'a vekillik işini Ustlenince, gazetecileri bir sıkıntıdır ahyor. Erdem, sorulann büyük çoğunluğuna, "Ben bllmlyorum" yanıtı verdiğinden gazetecileri sıkıntıya sokuyor. Bakanlık sayısının arttırılmasına ilişkin yasa tasarısı, dün TBMM Anayasa Komisyonu'ndan Kaya Erdem imzalı bir yazıyla geri çekildi. Ama, bir gazeteci Meclis kulisinde Erdem'e yaklaşarak, tasarının geri çekimi nedenini sorunca, Erdem, "Ben bllmlyorum" yanıtını verdi. Mecliste araba saltanatı Milletvekillerinin çocukları, eşleri; okula, günlere ve pazarlara, 237 sayılı Taşıt Yasası'na karşın, resmi araçlarla taşımyor. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Mecliste araba saltanatı tüm şiddetiyle sürUyor. Resmi araçlar milletvekillerinin çocuklarını okula, hanımlannı günlere ve pazarlara taşıyor. Hatta tatile bile resmi araçla giden milletvekillerine az da olsa rastlanıyor. 237 sayılı Taşıt Yasası, resmi araçların kimlere tahsis edileceğine ilişkin hükümler taşıyor. Yasada, "Emhlerine araç lalısis edilenler" ile "makam hizmeline araç tahsis edilenler"e ilişkin iki ayn liste bulunuyor. Listelere bakılırsa, TBMM'de, yalnızca bakanın emrine araç tahsisi yapılması gerekiyor. Makam tahsisli araçlar da yasa uyarınca yalnızca görev için kullanılabiliyor. Ancak TBMM Başkanı'nın onayı ile Mecliste araba saltanatı sürüyor. TBMM'deki tüm siyasi partilerin grup başkan vckilleri 15 komisyonun başkanı, 15 başkanlık divanı Uyesi, genel sekreter ve iki yardımcısının makam otoları bulunuyor. Hizmet arabalarıyla birlikte, TBMM'nin topIam araç sayısı 72. Yalnızca geçen yasama döneminde yaklaşık yarım milyar lira bu araçların benzin parası olarak harcandı. Yasaya uygun olmayarak verilen bu araçların da görev sırasında kullanılmaları gerekiyor. Ne yazık ki, parlamenterlerin çocuklarını okula, hanımlarını kabul günlerine, alışverişe, pazara taşıyan da gene bu araçlar. Hatta geçen yasama döneminde Anayasa Komisyonu Başkanı Kamil Tugrul Coşkunoğlu ile Dışişleri Komisyonu Başkanı Fethi Çelikbas resmi araçlarla tatile bile gitmişler ve olayın yankılan uzun sUrmüştü. Geçen yasama döneminde TBMM Başkanlık Divam'nda katip Uye olarak makam arabasına sahip olan ANAP'lı Yavuz Köymen'in çocuğunu okula götürUrken makam şoförU kaza yapmış ve araç 2.5 milyon liraya tamir edilmişti. 2.5 milyon lira yakında şoförUn aylığından kesilmeye başlanacak. Bazı milletvekilleri "araba saltanatı" Uzerine eğilmişlcr, bu konuda Meclis araştırması açılmasını istcmişler, ancak bu konu birçok konuda olduğu gibi sonuçsuz bırakılmıştı. Bu yasama döneminde de muhalefet partilerinin konunun Uzerine gitmesi bekleniyor. Binici dosyası Mecliste SHP Bingöl milletvekili, dokunulmazlığının kaldırtlması istenen ikinci milletvekili oldu. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Kooperalif yolsuzluğu ile suçlanan ve nasıl liste başı yapıldığı SHP içinde tartışmalara yol açan SHP Bingöl Milletvekili llhami Binici'nin dokunulmazlığının kaldırılması istendi. BtMEYKO adh kooperatif yöneticisi iken, yolsuzluk yaptığı iddiasıyla yargılanan Binici'nin dosyası TBMM'ye gönderildi. İlgili mahkemece dosyası Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık aracılığıyla TBMM'ye ilctilcn Binici'nin dokunulmazlığının kaldırılması konusu, TBMM Adalet ve Anayasa Karma Komisyonu'nda görüşülecek. Binici, dokunulmazlığının kaldırılmasını kendisinin de talep edip etmeyeceği sorulınası Uzerine "günü geldiğinde karar vereceglnl" söyledi. Şimdi de 83. madde gündemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kabul edildiği 7 Kasım 1982 gününden bugüne kadar sUrekli olarak tartışılan 1982 Anayasası, Meclisteki gündem dışı bir konuşma nedeniyle 83. maddesi Uzerinde yeni bir tartışmaya yol açtı. Milletvekillerinin Meclisteki sözlerini dışarıda lekrarlamamalan için karar alınması hükmUnün anayasaya Milli GUvenlik Konseyi tarafından eklendiği saptandı.SHP Istanbul Milletvekili Mehmet Ali Eren'in "Kıirf'lerle ilgili olarak Meclis'te yaptığı gUndem dışı konuşma Uzerine, konuşmanın yapıldığı oturumun başkanlık divanı tarafından "bazı sözler sakıncalı bulundugu" gerekçesiyle konuşmanın Meclis dışında tekrarlanmaması ve açığa vurulmaması önerisi 83. maddeye göre genel kurulda kabul edilmişti. 1982 Anayasası'nı hazırlayan Danışma Meclisi "yasama dokunulmazlıgı" başlığını taşıyan maddeyi 1961 Anayasası'ndaki hükümleri aynen koruyarak kabul cımişti. Maddenin birinci fıkrası "TBMM üyelerl, Medis çalısmalanndaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunlan Meclis dışında lekrarlamak ve açıga vurmaklan sorumlu tutulamazlar" biçiminde benimsenmişti. Danışma Meclisi'nin kabul ettiği metin Milli GUvenlik Konseyi'nde görUşülürken dcğiştirilmiş ilgili fıkra şöyle düzenlenmişti: "TBMM Uyeleri, Meclis çalışmalanndakl oy ve sözlerinden Mecliste ileri sürdükleri düşünrelerden, o olurumdaki başkanlık divanımn lekliri üzerine Medisçe başka bir karar alınmadıkça bunlan Meclis dışında tekrarlamak ve açıga vurmaklan sorumlu tululamazlar." Milli GUvenlik Konseyi anayasa komisyonunun değişiklik gerekçesinde de şöyle denilmişti: "1BMM Uyelerinin Meclis çalışmalanndaki oy ve sözlerinden Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden sorumlu tutulamayacaklan kabul edilmistir. Ancak, Meclis çalışmalanndaki sözlerini ve ileri sürdükleri düsüncelerini o oturumdaki başkanlık divanımn teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmaması halinde Meclis dışında fekrariumak vc açıga vurmaktan sorumlu lutulamayacaklan da belirtilmislir. Buna göre olurumdaki başkanlık divanımn teklifi üzerine bir kısım sözler ve ileri sürülcn düşüncelerin dışanda lekrarlanmasına Meclis karanyla engel olundugu takdirde, hu karara rağmen bunlan dışanda tekrarlayanlar sorumlu olacaklardır." 83. maddenin ilgili fıkrasının Milli GUvenlik Konseyi'ndeki tartışmaıı tutanaklarda şöyle yer aldı: OrgeneralNecdel Urug (MGK Genel Sekreteri): "Ieklir* kelimesinden önceki "ve o oturumdaki başkaahk divanımn" cümlcsini çıkarmak lazım. O, ilave bir şey değil efendim. Başkan Kenan Evren: TUrkiyc BUyuk MJllel Meclisi Uyeleri Medb calışmalanndaki oy ve sözlerindca, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden..." Orgeneral Necdet Ürug: . Ot«nımdaki başkanlık divanının tekHfİ uzerine Mecnsçe baska bir karar abamadıkca... Başkan Kenan Evren: laınam, "ve"si yok artık. Hakim Kıdemli Albay Ismet Omw (Anayasa Komisyonu Uyesi): Bu konu ikiye ayrılıyor Sayın Başkanım. Birincisi, "Meclis'te söyledigi söı vc düşüncelerden" dolayı hiçbir şekilde sorumlu değil; Ikincisi: "Başkanlık divanımn lcklifl Uzerine, Meclis genel kurulu«4a aksine karar alınmadıkca dışarHİa bunlan açıga vurmaktan sorumhl degil" anlamındadır. Başkan Kenan Evren: tyi, olsun "ve" onu karşılamıyor ki... Orgeneral Necdet Ürug: Oraya bir "virgül" koyalım. Başkan Kenan Evren: "VirgU" olur; "vc" koymayalım. ARTIŞMA ÇGD'den Akbuluth ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çağdaş Gazeteciler Derneği yöneticileri, dün TBMM Başkanı Yıldınm Akbulul ile görüştüler. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, basının yasal kısıtlamalar altında olduğunu bildirirkcn, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, "Basuıa hep beraber sahlp çıkacagız" dedi. ÇGD Başkanı Abakay, TBMM Başkanı Akbulut'a Türk basınının cumhuriyet tarihinin en bunalımlı dönemini yaşadığını belirterek, tartışmaya açılan yalan haber yasa taslağının doğrudan halkın haber alma hakkını engeller ııitelikte olduğunu söyledi. Abakay, Akbulut'tan bu konuda gelecek teklif ve tasarılar görüşülürken basına destek olmasım istedi. TBMM Başkanı Akbulut da basının demokratik yaşamdaki yerinin tartışılmaz olduğunu bildirerek, "Basının problemleri olduğunu biliyoruz. Ama ben problemleri öncelikie kendi camianızda halledecegini/e inamyonım. Bazı düzenlemelerin kısıllayıcı olacagı endişesi içinde olabilirsiniz. Ben her şeyin bu çatı altında ve meşru platformiar İçinde halledilecegi inancındayım" diyc konuştu. GüNDEM Meclis genel kurulunda bugün sözlü sorularla tahsil edilemeyen Hazine alacaklannın silinmesi hakkındayasa tasarısı görüşülecek.