Katalog

Cumhuriyet ErdemirVle 1988üretim hedefi: 3 milyon ton KOZ. EREĞLt (CamhDriyct) Erdemir'in dünyadaki demirçelik sektörilnde var olan krize karşın basanlı olduğu ve kurulduğu günden bu yana çalışmalannın hep kapasiteyi arttıracak düzeyde bulunduğu bildirildi. Yıl sonu nedeniyle basın toplantıa düzenleyen Ereğli Fatin Rüştü Zorlu DemirÇelik Tesisleri Genel Müdürü Tümer özenc "Erdemir, tarihİBde en başanlı bir yılı geride buaktı" dedi. özenç konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şunlan söyledi: "SOB Bd yıkür çanşmalar kaihe w kapadteyi artormak dogrultusunda yapdauktadır. Bu ^ahylar nedemiyle US yâ kçtooe 90 «iyar lira harCMfak. MaUyetierimizi bo yıl da dülünneye çahftık. Vıptıfımı» üriio • feUmdeolmmftmı. MaHyeti kapataak IÇİIMÜT. Bafiu <Nuja fratiaraun altıada y«sa namül ürtdyoruz ve satıyonız. Dinyadald demirçeUk sektöründe göriüen krize rafmeu biz basarüıydüc Ba yıl bedefledigiınlz üretimini•u (erçeklcştJreıek 1 milyoB 802 b n ton yaraı mamül iirettik. ÜrettiiİBiizdea Ma too fazia mikunbı da yam mamilü Inrac ettlk. Kânmu kse rergi önced 100 raflyar TU'dir. t b n o t geörinfa be 100 milyoö dolardır. 19STdeld üretimimizi 3 milyoıı tona çıkannak için çahşmabuimız tamanlaniMfbr. Moderaizasyoa çahşnuüanmız için Diinya Baakas'ndan talep ettigimiz kretter mflBeyebiHr. Diiny» BanIUM deaıirçciik saaarUMe kndüeri •ercnt lesfalerde daha ucuz tesisat çalışmalanna verijor." Sahıbı Cumhume! Matbaacihk \c Gazeıecılık Turk Anor.ım Şırketı adına Nadir \»di # Genel Ya>ın Muduru Hasın Cemal, Muessese Muduru Emine Lşaklıgil. Yaz! Işlen Muduru Ok») Gonensin. £ Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba>er. Sa>fa Duzenı Yoneımem Ali Acar, 0 Temsıkı/er ANKARA Yalcın Dogan. İZMIR Hikmn Çelinkaja. ADAVA Celal Başlangif. Ntanbul Haberleri Erhan Ak>ıldız, Dış Haberler Ergun Bakı, Ekonomı Osman Ulaga>, Kulıur Celal L'sitr, Spor Danışmam Abdulkadir \ucelman, Duzelıme Refik Durbaş, BılımEğınm Şahin Alpa), IşSendıka Şukran Kelenci. V urı Haberlen Necdct Dogan. Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, Bursa Levent Gcnçelli, # Koordınator Ahmel Konılsan, 0 Malı tşler Erol Erkut, # Reklam A>ş« Torun. Ek Ya>ınlar. Hul>a Ak\ol # Idare Huvtin Curer, Işleıme Onder Çelik, Bılgılşlem Naıl Inal. Basan e Ya\an Cumhun>« Malbaacılık \c Guelecılık T A Ş Turk Ocajl Cad 39/41 Cajaloilu 34334 Isl PK 246hunbul Td 512 05 05 (20 haı), Tclex 22246 Fax (1) 526 60 72 # 1 Burolar Ankınl,.< Ookalp Blv lnkılap S No 19 4, Tel 133 II 414" . TeİM 42344 F u (4)133 82 64 # Ijmır: H 2ı>a BK ! 3 5 2 S 2 ' 3 . T e l 13 12 30. Telex 52359 ?tx: (51) 13 12 30 • t d a n : InOnu Cad 119 S No lKatl.Tci 114S5O119731. Tdn 362155. Fax (711)328056 TAKVİM 2 OCAK 1988 tmsak: 5.50 Günes: 7.22 Öğle: 12.13 Ikindi: 14.33 Aksam: 16.54 Yatsı: 18.20 Ifeni yılda uyanık olıın 1987'de ekonomik ve cinsel suçlarda rekor arîış gözlendi. Ankara Şoförler Derneği de üyelerini "serseri kıhklılara" karşı tlyardı. TURAN YILMAZ ANKARA Suç işleme oranının 1987 yıbnda rekor düzeye ulaşması üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü, vatandaşlardan yeni yılda daha "uyanık" olmalannı istedi. Başkentte 1986'da işlenen suçlarda, 1985'e göre yüzde lffluk bir artış kaydedildi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na, yetki alanı içine giren bölgelerden toplam 44 bin 498 suç dosyası geldi, bu dosyalardan 11 bin 396'sı için dava açıldı. 23 bin 224'ü için kovuşturmaya yer olmadığı ve yetkisizlik verilirken, geri kalanlar için soruşturmalar sürdürüldu. 43 savcı yardımcısı bu dos Emniyeften vatandaşlara uyan 'Papandreu 'nun Düşüşü' kitabı olay yurattı ATİNA (AA) Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yanis Kapsis, Yunan hükümetinin kandtrıldığı gerekcesiyle, ABD'de, yayımlanacak bir kitaptan kendi yazdığı bölümün çıkanlmasını istedi. ABD'de yayımlanacak '' Yunanistan 'da Sosyalizm, Papandreu'nun Yükselişi, Politikası ve Diişüşü" adlı kitapta, Yunanistan hükümetinin politikası eleştiriliyor, bir bölümünde de Yunan dış politikasının esasları Dışişleri Bakan Yardımcısı Kapsis larafmdan anlatılıyor. Hükümet suzcüsü Sotiris Kostopulos, Kapsis'in yazısını yazmadan önce Yunan Dışişleri Bakanlığı 'na gönderilen yazıda kitabın tarafsız olacağınm söylendiğini, ancak buna uyulmadığını belirtti. Kitabın yayımcısı Aris Karacas'ın da Washington'da Yunanistan hükümetinin kitabın içeriğinin değişmesi için kendisine baskı yaptığım söylemesi de Atina'da tepki ile karşılandı. TRT'de ihraç patlanıası ram saüşı yönünden çok başanlı geçtiğini vurguladı. örsel, 1984'te 4 ülkeye 5 bin 400, 1985'te 5 ülkeye 44 bin, 1986'da ise 9 ülkeye 271 bin dolarlık program satıldığmı soyledi. yalan inceledi, sava başına binin uzerinde dosya düştü. Başkentte en çok işlenen suçu 8 bin 149 olay ile tehlikeli biçimde araç kullanma oluşturdu. Ardından ekonomik kaynakh suçlar, 7 bin 836 olay ile hırsızhk, 3 bin 18 olay ile dolandıncılık, 2 bin 784 olayla Çek Yasası'na aykırılık sıralamasıyla geldi. Bunlara dilencilik (30), döviz suçlan (68), gasp (133), gümrük kaçakçıhğı (315), hileli irtas (6), ihtilasen zimmet (12), zimmet (111) 1987'de dış pazarlannı dört kat genişleten TRT, 36 ülkeye program sattı. Kesin satış yapılan 24 ülkeden toplam 313 bin dolar gelir elde edildi. ANKARA (Cumbnriyet Bürosu) TRT Dış Satımlar ve Ortak Yapımlar Müdürlüğü, 1987 yüını, program satışında bü>1lk bir patlama gerçekleştirerek kapattı. 1986 yılında yalıuzca 9 ülkeye program satabüen TRT I987'de bu pazannı dört kat genişletti. Cannes, Moskova ve Rio fîlm pazarlannda toplam 36 ülkeye program satıldı. TRT, bu yıl içinde kesin satış yaptığı 24 ülkeden toplam 313 bin dolar gelir elde ettı. 12 ulkeyle ise satış bağlantılan yapıldı. Bu bağlantüarla birlikte, TKT'nin 1987'de, program satısından elde edeceğı gelir 710 bin dolar olacak. Dış Satımlar ve Ortak Yapımlar Müdürü Sedat Örsel, 1987'nin prog Ktiçük Aga Küba'da TRT, Rio film pazarında, Küba'ya toplam 8 program sattı. Küba'nın TRT'den saün aldığı programlar arasında, "Kuçuk Ağa da yer aldı. Kuba'mn satın aldığı programlann adlan şöyle: "Kartallar Yüksek Uçar, KüçUk Ağa, Dördüncü Murat, Elif Ana Ayşe Kız, Karınca Ailesi, Deve Güreşi, Türkiye, Türk Lokumu". Rio pazarında, Güney Amerika ülkelerinden Brezilya'ya "Kannca tün paraJannı çekti ve hepsini aftına çevirtip boynuna ast. Artık paraJan dolann duşuşünden fazta etkilenmeyecek ustelik attndaki her deOer aröşı buldoöun kolyesJne pnm yapacakt. Ama kıskananlar çtkabilirdi. Onun için de öntemini aldı ve kara bir göziük taktı. Artık • onu kimse tanryamazdı.Yeni yıl, yeni kâriar demekti. Buldog, çağın felsefesini çabuk kavramıştı... y Akıllı hıılılfMi jnıştı. Birden karar verdi, bankadaki bub o r s a krizi o n u Ailesi" adlı çızgi fılm satıldı. Kanada da avnı çızgi filmi satın aldı. TRT, Rio'da, Polonya televizyonunun birınci ve ikinci kanalları ile Macaristan ve Fınlandiya televizyonlanna da program sattı. Polonya TV birinci kanalı "Türklerin Kökeni" ve "Türk El Sanatlan"nı satın alırken, ikinci kanala, "Kartallar Yüksek Uçar, 4. Murat, Yalancı Dünya, Üç tstanbul, Kuçuk Ağa Bay Alkolü Takdımimdir, Bugunün Saraylısı, Çalıkuşu, Türk Mimarisi, Kaıadeniz, Bogaziçi, Kannca Ailesi" satıldı. Macaristan Televizyonu ise "Türk Mimarisi, Hayat Ağaa, Deve Güreşi, Likya Uygarlığı, lslam Sanatlan, Pamukkale, Türkiye, Türk Lokumu" adlı programları aldı. Finlandiya televizyonu 2. kanalı ise "Deve Güreşi" ile "MFÖ"yu (MazharFuatÖzkan) secti. Rio'da Arjantin, Danimarka ve Finlandiya ile program satışı için de anlaşmaya varildı. Eğitim Vakfı'ndan okuüara 1 ınilyar lira ANKARA (AA) Türkiye'de faaliyet gösteren eğitim ve öğretime yönelik iki vakıftan biri, daha çok öğrencilere burs vermeyi, diğeri ise okul yapımını amaçlıyor. Merkezi Ankara'da bulunan Milli Eğitim Vakfı Genel Müdur Yardıması Hüseyin Y«ya, vakfın esas amacının okul yapmak olduğunu kaydetti. Devlet politikasına göre bazı bölgelere öncelik verdiklerini kaydeden Yaya, şöyle konuştu: "Aocak sadece o bölgelere degil, ihtivacı olan her yere okul veya derslik vapıyoroz. Doğuda okul ve ögretmen yoklugu çok sık gündeme geüyor. Ancak bize göre okulsuz şehirlerimiz var. Büyük şehirlerin ilçe ve köylerinde, hatta gecekondu bölgeierinde saglıklı eğitim yapdacak okuilar yok. Niifusa göre okol ihtiyacı duyup da, bımu karşıla.vamavan şehirlerimiz var." Hüseyin Yaya, 1981 yılında kurulan ve tüm il ve ilçelerde şubesi bulunan vakfın, şarth ve şartsız bağışlar aldığını, bağışlannı Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı okuilar için kullandıklannı anlattı. Yaya, vakfın MEGSB'ye eğitim ve öğretimin etkinliğini arttırma çalışmaları için bu yıl 1 milyar 141 milyon lira, kurulduğundan bugüne kadar da 5 milyar 320 milyon lira katkı sağladığını açıkladı. Her yıl 5 ilde 5 okulu hizmete soktuklarını ifade eden Yaya, bu hizmeti son 3 yıldu' aksatmadan gerçekleştirdiklerini söyledi. Yaya, vakfın aynca eğitim ve araç gereçlerini aldığını ve ortaöğretimdeki öğrencilere burs verdiğini, her ilden bir öğrenciyi de parasız yatılı okullarda okuttuğunu bildirdi. Vakıf senedi gereği her yıl gelirlerinin yüzde 80'ini eğitim ve öğretim hizmetine harcamak zorunda olduklarını açıklayan Hüseyin Yaya, bu yıl vakfın eğitim ve öğretim için yaptığı harcamalarla ilgili olarak şunlan söyledi: "1987 yılında okul yapımı için 810 milyon, okullann ders araç ve gereçlerini tamamlamak için 190 milyon, sosyal faali\etler için 32 milyon, öğrencilere verilen burs için 27 milyon, yatılı ögrenci okutmak için 16 milyon, okul onanmı için 20 milyon olmak üzere toplam 1 milyar 95 milyon lira harcandı. Aynca, Ankara'daki biitttn okullarda saglık taraması yapıldı, 3 milyon liralık ilaç dağıtıldı ve 6 ögrenci ameliyat ettirildi. Öğretmen evlerinin yapımına da katkıda bulunuldu." Merkezi Istanbul'da bulunan Türk Eğitim Vakfı'nın eğitime katkısı ise, daha çok yukseköğrenimdeki öğrencilere burs vererek oluyor. Vakıf yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu yıl 1.5 milyar bağış toplayan vakfın, aynca çelenk gelirleri, vasiyetlerden elde edilen geh'rleri, kira gelirleri, banka ve tahvil gelirleri bulunuyor. Vakıf şu anda yurtiçinde 4000, yurtdışında da 28 öğrenciye burs veriyor. Yurtiçinden burs alan ögrencilerin 1300'unü meslek lisesi, 25«>0'ını üniversite, 90'ını master ve 20'sini de doktora öğrenimi yapan öğrenciler oluşturuyor. Yüksekokul öğrencilerinin 20 bin lira olan burs miktarı, ocak ayından itibaren 30 bin liraya çıkanlacak. Lise öğrencileri ise 10 bin lira burs alıyor. 1988 yılında bir ilkokul ve iki öğrenci yurdu yapmayı programına alan vakıf, hsan kurslan için de, 1112 milyon lira ödenek ayırdı. Vakıf, Amerika'da öğrenimini sürdüren 28 öğrenciye, ayda 730 dolar burs veriyor. Vakıf yetkilileri, toplanan bağışlann hemen kullanılmadığını, bir sonraki yıl için de planlama yapıldığını söylediler. gibi suçlar da eklenince ekonomik kaynakh suçların sayısı 16 bin 119'u buldu. Ankara Adliyesi'nin resmi verilerine göre, cinsel suçlarda da tırmanma oldu. Aralarında fuhuş (55), ırza geçmek (118), ırza tasadi (69), kızkadın kaçırmak (173), kızhk bozmak (89), laf atmak (254), livata (41), röntgencilik (32) ve zina (171) gibi suçların yer aldığı cinsel suçların oraru da 831 olarak gerçekleşti. Başkentte 52 işkence suçu işlenirken, 95 adam öldürme, 59 adam öldürmeye teşebbüs, 62 dine ve kitaba hakaret, 282 telefon aracüığıyla rahatsız etme suçu işlendiği kaydedildi. Bunun dışında 198 kişi görevini kötüye kullandı, 312 kişi görevini ihmal etti, 218 kişi görevli memura hakaret, 220 kişi de mukavemet etti. 609 intihar, intihara teşebbüs ve zehuienme olayı yaşandı. 59 kişi rüşvet verdi ya da aldı. 82 kişi iftirada bulundu. 11 kişi yalan şahadette bulundu, 224 kişi de konut dokunulmazlığını ihlal etti. İşlenen suçların davalarını, yargıçlar bakmakla bitiremediler. 1986'da 54 bin yeni dava açıldı, 1985'den ayrıca 23 bin dava devretti. Bunlann 52 bini karara bağlandı, 25 bini öbür yıla kaldı. Son yıllarda, özellikle ekonomik ve cinsel kaynakh suç oranlannda görülen artışlar yeni yılın "pembe ufuklan" uzerine gölge düşürüyor. Emniyet yetkilileri, bu nedenle yeni yıla suçlar yönünden karamsar girdiklerini söylediler. Emniyet yetkilileri, Turkiye genelinde işlenen suçlar içinde ilk sıralan ekonomik ve cinsel kaynakh suçların aldığını belirtirken, vatandaşlardan yeni yılda daha "uyanık" olmalarını istediler. Kapkaççıhğın, hızla tırmanmasına da işaret eden yetkililer, vatandaşlardan, "saglanna, sollanna dikkat etmelerini, gözlerini açık tutmalanm" da istediler. Ankara Şoförler Derneği de üyelerini hızla tırmanan suç oranları karşısında dikkatli olmaya çağırdı. Demeğin üyelerine gönderdiği bir genelge ile, son günlerde meydana gelen öldürme olaylarına karşı "uyanık olunması" istenerek, özellikle geeeleri "serseri kılıklüann" araçlara alınmaması ıstendı. Türkiye ATnin coğrafi merkezini değiştirecek BRÜKSEL (ANKA) Türkiye 'nin tam üyeliğinin gerçekleştiği gün Avrupa Topluluğu (AT)'nın coğrafi merkezinin değiseceği bildirildi. AT'nın coğrafi merkezi, kısa bir süre önce saptandı. Fransız Coğrafya Enstitüsii tarafından yapılan çalışmalar sonucunda Avrupa Topluluğu'nun coğrafı merkezinin Fransa'nın Buyddedome bölgesindeki Saint Andrele Cog köyünün olduğu belirlendi. 300 nüfuslu köyün AET'nin yüzölçümü nirengi noktası olarak ilan edilmesi ile şansı açılacağı meraklı çok sayıda turistin beklenmeyen bir gelir kaynağı oluşturacağı belirtüdi. Sovyetler, BBC'yi engellemeyecek LONDRA (AA) Sovyetler Birliği'nin, Ingiliz yayın kuruluşu BBC'nin Polonya'ya yaptığı yayını engellemeye son verdiği bildirildi. BBC yetkilileri, engellemenin kalkmasıyla radyo yayınlannm bütün Doğu Avrupa ülkelerinde dinlenebileceğini kaydettiler. BBC Radyosu'nun Lehçe yayınlan, Polonya'da 1981 yılında sıkıyönetim ilamndan bu yana, Sovyetler Birlği tarafından engelleniyordu. KONUK YAZAR ReaganGorbaçov zirvesinde Ortadoğu Beyrut'taki gözlemdler ve yorumcular, zirvenin, özünde Gorbaçov ve Reagan için kazançh olarak kapandığı kanısındalar. Gerçekten de Sovyet lideri, politikasının inamlırhğını perçinledi. Amerikalı lider ise adını dünya çapında bir barış gerçekleştirmeyt yönelik tarihsel'bir kişilikle özdeşleştirmek şansını buldu. M1CHEL NAUFAL BEYRUT AmerikanSovyet zirvesi sadece 1987'nin büyük olayı olmakla kalmayacak, kaldınlan bütün bir kategori nükleer silahın önemi göz önünde tutulursa herhalde gelecekte de kalıcı etkileri olacak. İlgili başkentlerde zirvenin sonuçlanyla ilgili ne gibi değerlendirmeler yapüıyor? Washington, Moskova ye Londra bu konuyla doğnıdan ilgililer. Adı geçen başkentlerde, yetküiler, zirve sırasında başgösteren görüş ayrılıkları için ne gibi yargılarda bulunuyorlar? Beyrut'ta genellikle iyi haber alan diplomatik çevrelerden edinilen bügilere göre, Sovyetler Birhği lideri Mihail Gorbaçov ile Ingiltere Başbakanı arasındaki görüşmede Körfez Savaşı konusu ele aündı ve BM GüvenlikiConseyi'nin 598 sayıh karannı reddeden tarafa yaptınm uygulamanın gereği uzerinde duruldu. Gorbaçov, bu savaşı sona erdirmek için diplomatik yolların tercih edilmesini savundu. Aynı şekilde Gorbaçov ve Thatcher bu çevrelere göre Araplsrail çatışmasım da ele aldılar. Sovyet lideri en kısa zamanda uluslararası banş konferansının toplanmasını istedi. Moskova'ya göre böyle bir forum yalnızca lsrail ile doğnıdan görüşmelere bir örtü olmak işleviyle kalmamalı aynı zamanda görüş ayrılıkları uzerinde bir hakemlik yeri olmahydı. tngiliz tarafı ise Israil'i bu konferansa katılmaya ikna etmek bakımmdan ön hazırlıklann iyi yapılması gerektiği uzerinde durarak Sovyetler Birliği'ndeki Yahudilerin tsrail'e göçüne izin verümesi gerektiğine işaret etti. Aslında Sovyetlerin önerisi uluslararası konferansı önkoşulsuz olarak başlatmak ve gerekirse Sovyet Yahudilerinin tsrail'e göç etmesi ve Israil ile SSCB arasında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması gibi sorunlan görüşmelerin akışı içinde ele almak biçiminde. öte yandan, Sovyet vetkililer VVashington zirvesinin yeni bir Yalta olduğu biçimindeki yakıştırmalan da reddediyorlar. Krenüin'in niyeti öbür süper güç ile dünyanın yeni bir paylaşımına gitmek değil de küçük ve orta ülkelerin de çıkarlanru dikkate ahnak, bu ülkelere dışardan fikir ya da rejim dayatmaktan kacınmak. En azından iddialan bu. Washington zirvesinde tartışılan konular arasında Afganistan da vardı, ama bir anlaşma sağlanamadı. Sovyetler, askeri birliklerinin çekümesini mücahitlere Amerikan yardımınm eşanh olarak kesilmesine bağladılar. Körfez Savaşı'yla ilgili olarak ise, Amerikalılar Iran'a yaptınm uygulanması uzerinde ısrar ettiler. Tahran'la diplomatik görüşmelerin sürmesinden yana olan Sovyetler ABD önerisine "Niet" dedüer. Sovyet büyükelçiliklerinin Arap hükümetlerine ulaştırdıklan zirve tutanaklarına göre, Amerikalılar Araplsrail çatışması ve Lübnan sorunu konusunda her türlü tartışmayı reddettikr. Gerekçeleri bu konunun genel Ortadoğu sonınu çerçevesi içinde ele ahnacak olması. Bununla birhkte, diplomatik çevreler bölgesel sorunlann derinlemesine ele ahnacak kadar fırsat ohnadığıru vurguluyorlar. Ama her iki lider de gelecekte bu sorunlara daha çok yer ayırmak konusunda anlaşmış bulunuyorlar. Afgan sorunu ve Körfez Savaşı uzerindeki tartışmalarda beUi ölçülerde ilerleme kaydedilmiş olmakla birlikte iki lider arasındaki görüş aynhklan sürüyor. Beyrut'taki gözlemciler ve yorumcular Washington zirvesinin özünde Gorbaçov ve Reagan için kazançh olarak kapandığı kanısındalar. Gerçekten de Sovyet üderi politikasının inamlırhğını perçinledi. Uluslararası planda diyalog kurulabildiği ölçüde de içerdekireformlariçin gerekli ortamı bulacak. Amerikalı lider ise başkanhk döneminin sonuna doğru adını dünya çapında bir barış gerçekleştirrneye yönelik "tarihsel" bir kişilikle özdeşleştirmek şansını buldu. Izmir Eczacı Odası, prospektüsler için SSYB'nin dikkatini çekti İlaç tanıtuîiıııda denetim eksikliği İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) ilaç prospektüslerinin yanhş ve eksik bügilerle dolu olduğu belirtilerek, SSYB'nin etkili bir denetim mekanizması geliştirmesi istendi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cankut Tulunay, doktorlann bilgi kaynağının bu prospektüsler olduğuna işaret ederken, Izmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, "tlaç panayınnda ne olup bittigini sanayiciden başka bangi ilgili biliyor" diye sordu. Levent Kamacık formüllerde, prospektüslerde, ruhsatlarda, isimlerde bir karmaşa yaşandığım vurgulayarak şunlan söyledi: "tlaçtaki karmaşa, ülkemizdeki sagJık karmaşasının halka doğru yansıyan bir parçasıdır. Ancak usta metin yazarlannın kaleminden çıkan renkli metinlerie, ilanlarla tanıtılan Uaçlarda olan bitenden halkımızın hiçbir bilgisi olmadığı gibi, bu konudaki ilgililerin de tavn halkımızın konumundan farkJı değiidir. Turkiye'de son yıllarda ilaç konusunda yaşanan karmaşanın en ilginci formül değişUdikkrinde ve prospektiislerdeki örneklerdir." Bazı ilaç firmalarının formul değişikliklerine karşın, ne zorunlu formül değişikliğini, ne de prospektüs değişikliğini yapmadıklannı belirten Kamaaİc, "tlaç formülü, prospektüsü ile bir bütün olarak değerlendirilirse, bu bütünün fonnülünde, prospektüsünde görülen karmaşanın ilacın ruhsatına ve ismine de yansıması doğaldır" dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cankut Tulunay da, "prospektüs rezaleti" konusunda şu görüşlere yer verdi: "Prospektüsler yanhş ve eksik bügilerie dolu. Yeni Uaçlann Unıtım yöntemlerinde propagandistin etkili ohna oranı yüzde 50. Daç sanayü yüzde 60 kanasite ile çalışıyor. Tabii aradaki farkı başka yoDardmn çjkarryorlar. Sanayide çalışan insan sayısı da azalıyor. Fiyatlardaki artış korkunç. O kadar reklamı yapılan ilaçlann prospektüsieri ise rezalet. Doktorun bilgi kaynağının bu prospektüsler olduğu göz önıine alınırsa, durumun önemi ortaya çıkar." Piza kulesi tehlikede PİZA (AA) Italya'nın ünlü Piza kulesi, 1987'de 0.7 mm. daha eğildi. Kule Müdürü Giuseppe Toniolo, bu hızda eğilmesi durumunda, Piza kulesinin 100 yılda devrileceğini söyledi. Piza kulesi geçen yıl 1.26 mm. eğilmişti. 294 basamaklı ve 56 metre yüksekliğindeki, 800 yıllık kuleyi, bu yıl 800 bin turistin ziyaret ettiği kaydedildi. Kulenin devrilmesini önlemek için, önümüzdeki aylarda etüt çalışmaları yapılacak. Radvasyona suçlu aranıyor Hakkında soruşturma açılan Eski ÇayKur Genel Müdürü Yılmaz Telatar, "Bize satın dediler sattık, stokla dediler stokladık. Direktifleri uyguladık" dedi. MEHMET YAZICI RİZE (Curahuriyet) Radyasyonlu çayları piyasaya surerek halkın sağhğı ile oynadıklan gerekcesiyle hakkında soruşturma açılanlar arasında bulunan eski ÇayKur Genel Muduru Yılmaz Telatar, "Bize satma dediler satmadık, sat dediler satük, stokla dediler stokladık. Yani ben aldıgım direktifleri uyguladım" dedi. Eski CHP Milletvekiü Çağlayan Ege'nin suç duyurusunda bulunması üzerine eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, eski Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmel Yiiksel Özemre ile eski ÇayKur Genel Müdürü Yılmaz Telatar hakkında Ankara Cumhuriyet SavcılığVnca başlaulan soruşturma üzerine Cumhuriyet muhabirinin telefonla görüştüğu Telatar konunun uzaktan yakından kendisi ile ilgisi bulunmadığmı söyledi. Telatar şöyle dedi: "Bu konuda daha önce Van'da da mahkemeye verilmiştik. Zaten konunun uzaktan yakıodan benimle bir alakası yoktnr. Çünku ortada bir >asa var ve bu yasada bizun görevimizi beliriemiştir. Ben aldıgım direktifleri uygııladım. Yasa bu konuda kimin karar vereceginibeUrlemiştir. Blz denileni yaptıgımız icin konunun muhatabı da olama)"U. Çunkü bu konuda bize daha önce bir ayan gdmedi. Radjasyon konusunda kimin karar verecegi yasa ile belirienmiştir. Bu Atom Enerjisi Kurumu nun kuruluş yasasında da yazüıdır. Yasa kimi diyorsa, sorumlusu da odur ve o da beüidir. Zaten suçlu aramalanna da bir oeden yok. Çünku ben SHP'den millet>ekili adayı oldugum zaman seçun koDuşmalannda bu konuya sık sık deginmişrim. Gerçekleri ortaya çıkarmaja çaltşnm. Şimdi ise ben suçluymaşum gibi davranılıyor. Atom Enerjisi Kurumu yetkililerine biz yardımcı olduk. Onlar olçumlerini yaptılar. Kendilerine göre önlem akiılar. Satılmayacak çaylan beliriediler. Satılmayacak çav zaten bir yerde durmalıydı. Şimdi ise berkes işin bikfiye tarafuıda. Hükiunetin bu konudaki «plflamMana kimse deginmiyor. Çünku zamanında insan saglığiDa zararlı derecede radyasyon yoktur demişlerdi. Hatta bu konuda kiup bile yazdılar. Kitapta radyasyoann zararaz olduğunu fleri surdüler." Mısır'da dincipolis çatışması Dış Haberler Servisi Mısır'ın başkenti Kahire'de dinci gruplarla polis arasında çatışma çıktı. Dinci gruplann tsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filistinlileri desteklemek amacıyla düzenledikleri olaylarda 22 kişi gözaltına alındı. îçişleri Bakanlığı bir camiden çıkan halkı galeyana getirmeye çalışan göstericilerin planlı eylemlerine ulaşmadan dağıtıldığını bildirdi. Görgü tanıklan polisle göstericiler arasında çıkan çatışmada esnafın dükkânlarını kapadığım söylediler. TAEK BAŞKANI ANKARA (ANKA) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Doç. Dr. Atilla özmen, nükleer santralların dünyada enerji açığını kapayacak son çare olduğunu, ancak termik ve hidroelektrik enerji kaynaklarının sınırlı kapasiteye sahip bulunmalan nedeniyle, büyüyen enerji açığının nükleer santrallarla kapanabileceğini söyledi. özmen, "Tek bir nükleer santral bUe Türkiye'deki klasik endustriyi 10 yıl ileriye götüıür" dedi. I 9 O O I I I l l l \ I f U A C I I Ke n ı Fransızlar da hkp zaman kaybetmeden yeni yıl için yeni bir guzel seçtiler Paris'te yılbaşı gecesi düzenlenen guzellik yarışmasında 21 yaşındaki Sytvie Bertin (solda) 1988 Fransa güzeli seçilince yeni yıl ve kraliçelik heyecanlannı birlikte yaşadı Kraliçelik tacını 1987'nin "Miss France"ı Nathalie Marquet'nın elınden alan güzel Slyvie'nin yeni yılın ilk guzeli olma mutluluöu yuzunden okunuyordu. (Fotoğraf: AP) Nükleer santral. enerji açığını kapayacak sonçare Stres yaratan etmenler WASH1NGTON (ANKA) ABD'de yapılan araştırmalar, insanlarda en çok stres yaratan olayın eşlerden birinin ölümü olduğunu ortaya koydu. Seatleko Washington Üniversitesi'nde görevli Doktor Thomas Holmes ve Doktor R i chard Rahe tarafından gerçekleştirilen araştırma, insanlarda stres yaratarak, fıziksel rahatsızlıklara yol açabilecek "iyi veya kötü" getişmelerden en etkileyicisinin eşi kaybetmek olduğunu ortaya koydu. Işten kovulmanın ancak 8'inci sırada bulunması dikkati çekiyor. 1 Q f i f t ' İ n İIİT n î İ T O İ İ T u m dül? y a V6"' y'1 eğlenerek karşılar TAEK Başkanı büyüyen enerji açığmın uzun vadede kapatılması zorunluluğunun, nükleer santralları gündeme getireceğini belirterek, "Nikleer santrallar er veya geç bir ihtiyacur ve yapümak zonındadır" diye konuştu.