19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU Mgfct obı YOTun * * ı M m M k Mv mn « M K m M paçat çtt tuMu OoM I a n MMnm ) HflBBlM H jv aU»Me*. HMSCNdJâ: B* MfefcJkiktttlMl M n Mf n an ork lunm mu*. OtntM. H n n a l M M I ı BBB a b•aan MH dnuMnuaı yaaz m taıa«l *n24' " • " •fcarmartı V3ton.dokynli ha> ÖUHJ*/ HABERLERİN DEVAMI DUNYADA BUGUN 7» Uflngm1 K r> nımroı B 12» Lmdri Y r AlfHBHlfarn Y immm , 18 OCAK 1988 POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL A*« BAU a,ıı Bwl sr Bom Cmn » a * M t / U n d e I I M çok bututkı v« lortı kwqık >^fnutu gsçKak. W ^ » u a M < k « « M M f a i t k k « B 8* Y «• Y O» Y «• Y Y B B Msdrtd MLv» II.. j 1 r r * *'" 8 OuMu K ort S *st v Kahlre, 7» B r B «• Caajtr VV CMk A 2T Outayl A 20» FraMırt Y Snıa Av HtUnU K f Uin Bw KatMhıg Y Y ram UİOM A BrfliMl BudHMfli 0* Umtoa MIMı N«>\brt Pvta Png $m fkam Sofyt VAvt» Vkr»M Vviidk M»S) «m ZMı B Y Y gnB Y B 1» B 8" Y 12» B 14» r K r Y T Y •r A JSP Y M° Y B Y tr Y tr Bw K 3» 3° Hesap Arttıkça... Bakmayın siz ortalığı kasıp kavuran soğuğa, yılbaşının haftasında ortalık bahar gibi, güntük güneşlikti. 'Neden bfyle otuyor?' diye düşünürken, bizim büyük kız, biraz denizci sayılır, "Mehtapte böyle olur" diye yorumladı. Dediği çıktı, mehtap döndü, hava da bozuldu. Haftanın günlük güneşliğinde geldiler. Vakit öğleyi geçiyordu. Ben sabahleyin bir şeyler atıştırmıştım. Hanım, "Ysmedim" dedi. Kadın kısmı geç hazırlanır. Havalar aldatıcı, ben de sıkı giyineyim istedim. Kazağın üstüne bir hırka geçirdim. Kaban da var, yeter. Günlerden cumartesiydi. Hava, deniz kıyısında biraz ısınyordu. Kahvenin dışına iskemleler atmışlar, meyhanenin önünde de birkaç masa var. Hanımlar, "Dışan..." dediler. İki masa çektiler, dört de sandalye... Sofra kuruldu. Birkaç sokak köpeği geçen baloncuya haviıyordu. Çocuklar da köpekleri kızdırıyor. Bir şamatadır, gırla. tiep böyle balon, baloncu, köpek, çocuklar olacaksa vallahi duramam, kalkar giderim. Tedirginliğimizi lokantacı anlamış olacak ki, baloncuyu, itleri ve çocuklan uzaklaştırdı. Üçümüz lüfer ızgara söyiedik, hanım çinakop istedi. Bir salata, çöplenecek ufak tefek mezeler... Beyazpeynir eksik değil. Mevsimi olmadığı halde gözümüze bir de bakla ilişti. Börekle bakla da geldi. Hanımlar beyaz şarap içiyor. Biz bir küçük rakı istedik. Yılbaşı gecesi, bizim yeşillerden birkaç yüzü burada dumanı tüten kurufasulye, fokur fokur kaynayan şarapia bir şölen vermişler. Ortaköy alanı bunca kalabalığı zor almış. Vur patlasın, çal oynasın; sanlmalar. kucaklaşmalar derken... Oranın gençleri saldırıya geçmişler. Mahallelerinde böyle gavur eğlenceleri isternıyonarmış... Neyse kargaşa yitiksiz sonuçlanmış... Oysa valilikten izinli imiş şölen... Ortaköy'ün yeni gençleri buralara sonradan gelme oiacaklar... Eski olsalar bilirlerdı. Şimdiki Dereboyu'nun bulundugu yerde bir dere akardı. Derenin kıyısında meyhaneler, kahveler, lokantalar vardı. Burada oturanlar Müslümanlardan çok Yahudiler, Ermeniler, Rumlardı. Kiliselere bakarsanız, öyle olduğu da anlaşılır. Kapalı bir toplum değildi Ortaköy. Bazı ev sanipleri de evlerıni öğrencilerle payiaşırdı. Kaçgöç yoktu. Akademinin ilerde ressam olacak öğrenciierinin çoğu burada pansiyonlarda otururlardı. Bugün ne oluyor? Anadolu'nun birçok yerlerinden göçüp gelmeler bu evlere doluşmuşlar, bağnazlık taslıyorlar. Asmalımescit'in gülü Bay Rober'le bir gün burada demleniyorduk. Söz döndü dolaştı, Ortaköy'ün sokaklanna takıldı. Bieksiği gediği ile çıkardılar. Öteki, "Portakal Ybkuşu nerde" diye sordu. Portakal, Çırağan'dan gelip, Dereboyu'nasapınca, sağda TFrT'ye doğru tırmanan yokuş oluyor. Evet orası, yok değil!.. Gittiler, sokağın tabelasını okuyup döndüler. Portakal Yokuşu oraymış, bilmeyenler de öğrendi. Zaten yokuşu tırmanıp Ulus mahallesine doğru geldiniz mi, karşınıza Yahudi maşatlığı çıkar. Birkaç tane maşatlık var sanıyorum. Biri dönenlerin, öteki kalanların mezarlan... Boğaz Köprüsünü geçince bir yamacın başında üst üste kapanmış taşlardan oluşan mezarlan görürsünüz. Böyte mezarlan bir de Bağlarbaşı'nda görüyorum. Hangi cemaatindir acaba? Ortaköy'dek;bu küçük meyhaneye daha böylesi ünlü değilken gelirdik. Hesaplı, uygun bir yerdi. Bir gün bahşiş vermeyi seven bir arkadaşı da getirmiştik. Yolda, 'bahşişi bize bırak' diye öğötlemiştik. Dinlemedi, hesap gelince yansı kadar bahşişi bastırdı. O günden sonra da hesaplar bozuldu. Tarifeyi bizim bahşişçiye göre yazmaya başladılar. Biz de eli ayağı kesmek zorunda kaldık. Şimdi baktım, hesap pek bastırmryor. Belli olmaz, rağbet arttıkça hesap da kabarır. Enteller bölgesi diye adı çıkmış, bundan yarariananlar çıkabilir. Ucuz yer kaldı mı zaten! ri, "Doreboyu'nda hangi kahveler vardı?" diye sordu. Saydılar, "Ne yiyeceğiz?" "Balıklardan lüfer, çinakop var." "Nereye oturalım?" "Hadi gidelim." "Hadi sizi Ortakö/e götürelim" dediler. "Yemek yediniz mi?" «° r •e 8° Hiskiler ziııoiri •(Baştarafı 1. Sayfada) fak katıldı. • Çekiç, haberimizi, "gerçek dışı ve talihsiz bir Ukım açıklamaiar" olarak niteledi ^Gözleri doldu Orhan Çekiç konuşmasında şeref ve haysiyelinden söz ederken, biraz duraladı. Çckıç'in sarardığı ve gözlerinin dolduğu gözlendi. Garsonu yanına çağırarak bir bardak su isteyen Çekiç, ağlamamak için kendini güç tuttu. Çekiç bastn toplantısı metnini okuduktan sonra gazetecilerin sorulannı yamtlayabUeceğini söyledi. Bu^•nun üzerine yazarımız Ugur Mumcu ile Orhan Çekiç'in arasında geçen konuşma şöyle: gazetesinin cumartesi günkü nüshaîinda yayunlandı, ben tesadüfen Ankara'da bulunurken bu olaya vâkıf aldum. Bugün pazar. Genel cevap vereceğim onun için sizden rica ediyorurn. Yanlışlık otmasın. Çünkü basın toplantısını nasıl olsa yarın (bugün) tstanbul'da da yapacağıra. Arsanın elden çıkışını mı kastediyorsunuz? MUMCU Evel. ÇEKİÇ 1987 yılının mart ayı civannda. MUMCU Pfki, bonolan ne aoun inzaiadınız? ÇEKİÇ 1986 >ıh ortalarında. MUMCU Kaç milyon lirahk bono imzaiadııuz? ÇEKİÇ Bir 25 milyon, bir 50 milyon lira diye bahsettiğinız. Bunann dışında banka bonolan da var. MUMCU 1 numaralı 25 müyoa, Bd numaralı 50 müyoıı, dört numaralı 50 milyon. Arsaaın değeri ne Itadar? ÇEKİÇ Arsanın dejenni ben degerlendirecek dununda degıiım, ıma buna rağmen o arsa için bu bonolan verdım. Çünkü, bu arsanın salibi için arsanın değerinden çok aria önemiidir. Yanı adam eiinden ariasıru çıkartmak istemiyor. MUMCU Peld, Gebeloglu Ue ae zaman karsıla^tınız? ÇEKİÇ Efendim, Kâmil Gebe ioglu Bey'le ben IBM'de çalıştığım vıllarda taruşıyorum. MUMCU Ne zanan? ÇEKİÇ 1974'ler, 75'ler olabilir. MUMCU Erkan Vuralhan'la ıbskisini biliyor muydnnuz? ÇEKİÇ Zaten yoktu o tarihlerde. MUMCU Ne zanan ögrendiniz? ÇEKİÇ Erkan Vuralhan'la Kâmil Gebeloğlu'nun ilışkisini mi? 1985'lerde olsa gerek. MUMCU O utskiyi biliyor muyduGuz? ÇEKİÇ Hayır. MUMCU Yeni mi ögrendiniz? ÇEKİÇ 19&5'lerde öğrendim. Yeni degil. MUMCU 1985lerde bUiyordunuz yaai. ÇEKİÇ Tabü. MUMCU Enaıo Varalban'la yakın görüşmeleriniz oluyor mn? ÇEKİÇ Evet. MUMCU Sık sık gönişüyor ÇEKİÇ \ani buraya geldiğim zaman açanm, konuşurum. MUMCU Arsanın derrabmiı• ı veya bu bonolar imzabiBdıgı zaJ man görüştünüz rau? ÇEKİÇ Hayır, hayır. Bundan naberi daha maalesef olmadı. Son Mumcu'nun sorulanna yanıt MUMCU Afikfauulanuz KIH lcşekkiir ediyorum. ber satın L gur . Mamcu'nun yazdıkiannı do^ruluyor. Kâmil Gcbdotia'Bdan Konya'dakj " tnaamluı söz ettiniz. Bu »rsa ile ilgili işJtmter ne zaman ympddı? ÇEKtÇ fzin verirseniz belgelerimle konu$ayun. MUMCU Basm lopiantısi diizenliyorsuauz. ÇEKİÇ Bu olay Cumhuriyet radan olmuş olabilir. Ama yani şu imzalan atarken onu ilgılendiren bir tarafı yoktu. MUMCU Peki, Prime bilgisararianoiD Dtşişieri Bakanugı'Dda saUlması için bir ihale açüdı mı? ÇEKİÇ Evet MUMCU Komisyon kuruldu mu? ÇEKİÇ Ortadoğu üniversitelerinden.. MUMCU Onlar uzman. Bakanlık içinde komisyon kurulmadı mı? ÇEKİÇ Bilmiyorum. MUMCU Nasıl bilmezsiniz. Saüş müdürü oldugunuz şirketin sattıgı Prime bUgisayartannı alan komisyoa kimlerden oiuşuyor? ÇEKİÇ Benim sözleşmeyi değerlendiren komisyon olarak tanıdıgım olarak komisyon ODTÜ'nün bilgisayar bolüm başkanhğından kurulan bir komisyondur. Yarın hatırlayabilirim kimler olduğunu. MUMCU Saklıyor musunuz? Onu sonıyorum. ÇEKİÇ lânn verebilirim size MUMCU Şisli İcra Memurluğu'oda iki sirketle ilgili yukiu hacizler var. Kim bu aiacaklüar. ÇEKİÇ Çoğu, bunların tefeciler. MUMCU Kim bunlar? ÇEKtÇ Isim mi istiyorsunuz? Teşhir etmera doğru degildir. Tefecı dahi olsa... Dosyasını açıp görürsünüz efendim. Bunlar hep benim rakiplerimdir. Hatta imkân verirseniz, imkânım olsa üzerlerine gitmek isterim. MUMCU Onu da açacagız merak etmeyin. Arkadaşlanmız dosya nzerinde çalışıyoriar. Ajlan Akina'yı Umyor musunuz? ÇEKİÇ Tanıyorum. MUMCU Nereden tanıyor »nuz? ÇEKİÇ Ankara'dan. MUMCU BorçHdacak Uişkiniz oldu mu? ÇEKİÇ Borç alacak değU daha yakın. MUMCU Ne Uişkiniz oldu? ÇEKİÇ Borç alacaktan ziyade, destek diyelim. Para aldığım kişUerden bir tanesi. MUMCU Ne kadar para aktımz? ÇEKİÇ 10 milyon dolaylannda. MUMCU Ne zaman aldınız? ÇEKİÇ Bu şirketin işlerini devretmeden önce, yani Kâmil Gebeloğlu'ndan borç akrken, yani diğer tefecilerden borç para alırken ... Ama Ajlan Akıncı... MUMCU Tefeci miydi? ÇEKİÇ Hayır değildi. Karşıhğında faiz de almamıştı hatta sonradan... MUMCU Parayı nakit olarak mı verdi? Yoksa bankadan mı göndcrdi? ÇEKİÇ Cevap vereyim. Ajlan Akıncı tefeci olmadığı ve faiz almadığı gibi. Ama sonunda.. MUMCU Niye alnuyor? ÇEKİÇ Arkadaşım, MUMCU Niye faiz almıyor ÇEKtÇ Arkadaşım, arkadaşım Gebeloğlu da almarmştır. O Ajlan Akıncı, benim kendisiyle yakın Uişkiler kurmaya çahştığım Ajlan Akmcı, benim aleyhimde dava açmıştır. MUMCU O davalann da niteligini biz Urtışıyoruz. ÇEKİÇ Aman efendim. Çok iyi ediyorsunuz. Ceza davasından döndüm. Çok iyi ediyorsunuz. Benimle Ajlan.. MUMCU Banka hesabuuza mı para yatınldı? Yoksa şahseo mi ödeadi? ÇEKİÇ Keşke muhasebe müdürüm burada olsa. MUMCU Peki bangi şirket adına verdi bu parayı? Şahsı adına mı, çek olarak mı ödedi. ÇEKİÇ Cevap vereyim Uğur Bey. Çek fılan degil. JVHJMCL Hangi bankadan ödedi? ÇEKİÇ Bütün bu bUgileri ister misiniz? İstanbul'a beraber gidelim. Ve yann (bugün) böyle bir basın toplantısı yapahm. lzin verin, gerekli dosyayı önüme koyup açayım. Yani ben burada bir engızisyon mahkemesinde yargılamyor gibi hissediyorum kendimi.. MUMCU Hayır, basın toplanüsı olunca soru sorulur. tnşallah, nmuyoruz ki Sayın Bakan da bu cesareti gösterir, gelir, karşunızda sonüanmıza yanıt verir. ÇEKİÇ Inşallah efendim. MUMCU Sevgüi Ercan arkadaşınıza tavsiye edin. ÇEKİÇ BUge Erol da benim sevgüi arkadaşım. Ben bu basın toplantısında cevabım veremediğim hiçbir soru bırakmak istemiyorum. MUMCU Veremediniz ama. Hangi şirketten aldımz diye sonıyorum. Bakın Akbânk Şişli Şnbesi 5561 numaralı besap kimin? ÇEKİÇ Şirketin hesabı. MUMCU Hangi şirketin? ÇEKİÇ Efendim yani? MUMCU Demek bfliyorsıınuz. Şirketin nesabuu buiyonunuz soylemiyorsunnz. ÇEKtÇ Uğur Mumcu Bey. Buna yann cevap verebUir miyim? MUMCU Madem, basın toplantısı dözenliyorsunuz, toplantıda sonı sorulur. ÇEKtÇ Güzel, ben buna hayır demiyorum. MUMCU Peki sornyornm, keş olarak mı, banka hav»lesi olarak mı, hangi şirket, şahsen mi, niye faiz almadı? Sorular cayet açık. ÇEKİÇ Aman çok açık. Bence son derece kapalı. Siz kapalı birtakım şey ler söylemeye çalışıyorsunuz. MUMCU Bizim işimiz bulmaca çözmektir. Çok açık. ÇEKİÇ Eğer orada bir kaşe varsa okuyun yardımcı olun bana. Eğer olamazsaruz, gelin İstanbul'a gidelim beraber açayım dosyarnı, göreyim haa. 5561 ya Datakor Limited Şirketi'nin ya da Datakom A.Ş'nindir. Ikisinden birinin hesabıdır ama şu anda sunamıyorum. Bu zulse bunu kabul ediyorum. Ama bunun cevabım yann sunacağım. MUMCU Ajlan Akıncı Ue ne zaman tanıştıaız? Kim Unıştırdı? ÇEKİÇ (Gülerek) O kadar böyle... MUMCU Basın topiandsi böytc olur. Demokrasi budur ve ögreneceksiniz. ÇEKİÇ Çok iyi, hep beraber öğreneceğiz Uğur Bey. MUMCU Hep beraber. ÇEKtÇ Bu nasıl demokrasidir onu anlamadım. Siz bana çok yükleniyorsunuz. MUMCU Siz beni, gercek dışı yazı yazmakla itham ediyorsunuz. Ben de size sonı sonıyorum. Benim görevim gazetecüik. Basın toplantısı düzenliyorsunuz. Gece evime telefon ediyorsunuz. Ben de gazetecirun geliyorum. San basın kartımı ister misiniz? ÇEKİÇ Yok hayır. Sizi tanıyoruz efendim. MUMCU O zamaa ben sonı soranm, siz de cevap vereceksiniz. Soruyonım; Akıncı'yı ne zaman tanHhnız? ÇEKİÇ Onu düşünmeye çalışayım. lzin verin... Akıncı'yı ne zaman tanıdığım tarihi bilmemenin nereye getinleceğini de... MUMCU Kim tanıştırdı? ÇEKİÇ Ajlan Akıncı'yı mı? MUMCU Evet ÇEKİÇ Ercan Bey vasıtasıyla tanıdım. MUMCU Tesekkur ederim. Bu parayı size şirket adına mı veriyor? Şahsen mi veriyor? ÇEKİÇ Para bana şahsen verilmiştir. MUMCU Keş olarak mı verildi, havale olarak mı verildi? ÇEKİÇ Bunu çok net bUemiyorum. MUMCU Hangi tarihlerde? ÇEKİÇ Bunu da hatuiayamıyorum. Gelirsiniz dosyalara bakarız. MUMCU Peki Tufan Ünsal kimdir? Yakın arkadaşınız mı? ÇEKİÇ Tufan Ünsal Beyi yakmdan tanımam. T.C. vatandaşı. MUMCU HerhaJde Alman vatandaşı demedim. Tufan Ünsal kim, ne iş yapıyor? ÇEKİÇ Tufan Ünsal zannediyorum, alüminyurn pencere çerçevesi Ue ilgili bir konuda... Ama siyasi yanını bilmiyorum MUMCU MDP mi, MHP nyesi mi? ÇEKlÇ O kadar yakmdan tanımıyorum, ama MDP olabilir. Bir partinin genel idare kurulunda olduğunu duvmuştum. MUMCU Onn gecelim 350 84 26 özel tdefonunuz mn? ÇEKlÇ özel demekle benim evimın telefonunu kastediyorsunuz, evet. MUMCU Erkan Vuralhan'la Almanya'dan çok uzun görüşmeleriniz tesbil edUmiş. ÇEKİÇ Hıh.. Neden tespit edilsin ki? Bana sorulsaydı keşke. MUMCU Yani konuşuyor muydnnuz? Erkan Vuralhania sık sık? ÇEKİÇ Erkan Vuralhan bu sözü edilen bu maden konusunda bir miktar sıkıntı yaratu. MUMCU Ne gflrf?.. ÇEKİÇ Arz edeyim. Kâmil Gebeloğlu yardımıyla tanıştım. Çünkü Erkan Vuralhan, Gebeloğlu'nun diğer iki ortağıyla beraber maden ocağım devralmak için çaba gösterirken, benim Kâmil Gebeloğlu'nu yakmdan tanıyor olmam nedeniyle süresinde gelmedikleri için bu kaporayı yakma şansına sahipken ben rica ettim. tşte bu bir sıkıntıdır. MUMCU Buna aracdık denebilir mi? ÇEKlÇ Evet denebilir. Ama bunun sonucu başarıya ulaşamamıştır. MUMCU Erkan Vuralhan Ue en son ne zaman görüştiinüz? Otd parasını niye ödediniz? ÇEKlÇ En son iki yıl önce görüştüm. Bu madenle ilgili söylüyorsanız şu sözlesmeler imzalanırken ben yoktum. Kaporanın yanması safhasında Erkan'ınricasıylaben Kâmil Gebeloğlu'nu bir süre daha bu kaporayı yakmaması içinricaederken, Erkan Vuralhan Ue sık sık telefonla görüştüm. Ya bir an evvel gelin beni töhmet altında bırakmayın demişimdir. Sonunda Erkan Türkiye'ye gelrrüş, ama Almanlar geiemernişler. Erkan Vuralhan geldiğınde Maçka Oteli'nde kalmıştır. Otel parasını ben ödemişimdir. Ve Erkan Vuralhan amacına ulaşamadan, benim ricalanm da bir yerde başarıya ulaşamadan bu kapora yanmıştır. Sözünü ettiğiniz telefon görüşmelerinin sebebi budur. MUMCU 80 bin liraiık bir telefon faturası var, onu da siz mi ödediniz? ÇEKİÇ Çıkan fatura neyse onu ödedim. MUMCU 126 50 66 Ankara. ÇEKlÇ Birazcık ipucu verir misiniz? Cümlenın baş riarfi gibi. MUMCU EdinM'nin E'si. ÇEKlÇ Bulamadım. MUMCU Bir numara daha. 125 77 39. Buralara telefon ettiniz mi? ÇEKlÇ Kimindir bunlar, söylesenize. MUMCU Ercan Vuraİhan'ın telefonlan. Biri evinin. biri bakanhgımn telefonu. ÇEKtÇ Efendim bunu bana böyle telefon numarası şekünde soracağımza, şu kişiyi aradıruz mı diye sorsaydınız. Evet ettim. Ama kaç defa ettiniz derseniz büemem. MUMCU Hangi Urihlerde ettiniz? ÇEKlÇ En son mu? Dün telefon ettim. MUMCU Maden satışı sırasında Erkan'la arabuluculuk.. ÇEKlÇ Hayır hayır. Üstelik, bunu çok açıklıkla söylüyorum. Bunun alunı çizmek istiyonım. Ercan'la Erkan aynı anadan doğmadır, ama eskiden beri çok uzaktırlar, küstürler, Erkan'ın otel faturasını benim ağabeyi yerine ödememin sebebi budur. Erkan bu parayı Ödeyeceğini söyleyerek gitmiştir. Ama ödememiştir. MUMCU Ajlan Akıncı ile aranızda dava olmasına ragmen, dostlugunuz devam ediyor mu? ÇEKlÇ Evet, Ajlan 10 mUyon liraiık çekle ilgili dava actı, ama yine dostuz. MUMCU Bu toplantı benim için çok yararh oldu. Sorulanma gerekli yanıtı aldım. Umanm bakan kardeşinizi de sorulanmıza cevap verme ctsaretini gösterir. Mumcu'dan sonra BUge Erol da Çekıç'e "Schutte Ue tstanbul'da göriişüp görüşmedigini" sordu. Çekiç bu soruya, "Schutte üe bir kez Istanbul'daki biiromda kendisinin sahibi bulundugu bir bilgisayar şirketinin temsilciligini almak için göriiştiim. Ama bu iş görüşmesinin sonucunda anlaşamadık, kendisini tanımam bundaa ibarettir" yanıtını verdi. Çekiç, önümüzdeki günlerde gazetemizde yer alan haberle ilgili olarak yasal haklannı da kullanacağını ve adli mercilere başvuracağım da sözlerine ekledi Orhan Çekiç'in basın toplantısının tam nıetni Sayın Basın mensuplan, Sayın Cumhuriyet Gazetesinin 16 Ocak 1988 tarih ve '"22772 sayıh nüshasında "VURALHAN OLAY1NDA • • E İ HALKA" baslıklı ve Sayın Uğur Mumcu imzalı •YN •bir haber yayımlanmıştır. Bu haberde, şahsım hedef ahnarak "Orhan Çekiç Kim?" diye bir soruya muhatap i bırakıldıgım ve gerek bu haberde ve gerekse gene Sayın , Mumcu'nun ayru günkü "Göriem" başhklı sütununda yapüğj yorumda, ortagı bulunduğum sirketlerle ve şahsırnla ilgiti, gercek dışı ve talihsiz birtalam açıklamalara muhatap bırakıldıgım için siz sayın basın mensuplan ' aracılığı ile sayın kamuoyunu aydınlatmayı vicdani bir " borç telakki ettım, bu nedenle geç de olsa huzunınuzdayım. Sayın Mumcu, söz konusu haberini 4 ana baslık altında toplamıs ve bu baskklann altına da sözom ona kendiıiaJ dognüayan birtakım belgeier de koymuşlur. Ben ' de cevaplanmı aynı mizanpaj sırasında vereceğim. " 1 . Kardtş devrede: Bu haşlığın altındaki açıklama' da Sayın Mumcu "Ercan Vuraİhan'ın kardeşi Erkan Vuralhan ve iki Alman ortağı, Çanakkale'de bir kömür ma> deninin işletme hakkını devraldılar' demektedir. Cevap veriyorum. Sayın Mumcu yanılıyorlar, dolayısıyla kamuoyunu da yanıltıyorlar. Çünkü böyle bir devir hiçbir zaman gerçeklesmemiştir. Bu başlık altında, kanıt olarak sunulan belgenin ash şudur: Söz konusu madenin ruhsat sahibi olan Sayın Kâmil • Cebeloğlu ile esasen bir maden muhendisi olan Sayın Er2kan Vuralhan ve gene madenci iki Alman, bu maden ocag ^ m n işletme hakkının devrini amaçlayan bir protokol { f v e sözleşme imzalarruşlar, aynca Sayın Mumcu'nun sö*;zünü ettiği gıbı 29.500.000.TL. (YirmidokBZ milyon beş yüz bin lira) meblağında bir kaporoyu da 19.9.1985 tarıhinde Sayın Gebeloğlu'na ödemışler ve aynı sözleşmenin amir hükmü uyarınca en geç 1985 yüı sonuna kadar gelip bu ocağj işletraeye başlayacaklannı taahhüt ede*rek gerekli hazırlıkları yapmak üzere Almanya'ya dönmüşlerdir. Ancak Alman onaklar bir daha Türkiye'ye rgelememişler. Sebeplerini ben bunlan bilmiyorum. Sayın Erkan Vuraİhan'ın bu konu Ue ilgili olarak Türkiye'ye gelmesi ve birtakım girişimleri de bir sonuç vermemiş, söz konusu maden ocağımn işletmesine taahhüt ettikleri süre içinde başlayamadıklan için yatırdıklaıı yukandaki kapora da yanmıştır. Bu nedenle Sayın Gebeloğlu kendilerini önce hukuki yoldan protesto etrmş, aka' binde de sözleşmenin amir hükmüne dayanarak bu bela ge diye sunulan sözleşmeyi fesh etmiştir. Dolayısıyla bu " devir gerçeklesmemiştir. O tarihten bu yana bu ocak iş; letilememistir. Şu anda da atıl dunımdadır. Sayın Mum• cu'nun yazdığı haberin birinci başlığuun gerçek yönü işte . budur. 2. tkinci başlıkta ise "Maden ocagı derri" denilmekte ve altında da şu açıklama yapılmaktadır: : "Maden ocaguun devri Ue UgUi senetkı tstanbuüu isa• damı Orhan Çekiç adına diizenlendi ve borca Datakor Şirketi kefîl oidu." Cevap veriyorum: Bu haber ve yorum da tümüyle yanhştır. Ve anlayabildiğim kadarıyla bir yakıştırma gayreti ve zorlamasmdan ibarettir. Çünkü yukarıda arz ettiğim gibi ne böyle bir devir olmuştur, ne de ben bu devirden rcüteveUit doğan borç için berhangi bir bono ünzalamış değilim. Peki o halde bu baslık altında ve bu konunun kanıtı olarak fotokopisi sunulan belge neyin nesidir? O belgenin ash şudur: Sahibi oldugum ve sadeee benim ve cşimin ortak olduğu Datakor Ltd. Şti. dünyanın başta gelen bilgisayar şirketlerinden biri olan PerkinElmer bilgisayarlannın Tiirkiye temsilcisi idi. Türkiye'de temsilcilik vermek isteyen bu firma Ticaret Odamıza ve tngiliz Konsolosluğu'na müracaat ederek, bu konuda aday olabilecek şirketlerin tesbitini istemiş, ' 6 sirket aday olarak saptannus ve fırma yetkilileri Türkiye'ye gelerek Datakor dahil bu sirketlerle 3 ay boyunca temas kurmuşlar ve sonunda benim şirketim Datakor'u temsilcileri olarak seçmişlerdir. Bunun üzerine, ben, PerkinElmer Ue imzaJadığım sözleşme hükümleri uyannca, mevcut kadroma ilaveten yeterli sayıda bir uzman kadro kurdum, bu kadroyu Ingütere'de egitime gönderdim, kendim seminerlere katüdım, Türkiye'de seminerler, fuarlar düzenledim ve bu nedenle bir hayli yatınm yaptım, hatta borca gırdim. Tam bu yatınmlanmın semeresini alacafcmı umduğum bir sırada, PerkinElmer Amerika'daki bir krizden etkilenerek kapandı ve ben tüm yaptığım zorunlu harcamalarla başbaşa orta yerde kahverdim. Kendilerini, hiç değilse masraflanmı ödemelerini saglamak üzere mahkemeye vermeye de teşebbüs ettim ancak, maddi gücüm elvermediği için gereken mücadeleyi gösteremedim. Oysa, acü birtakım ödemelerim yaklaşmaku idi. Bu nedenle yakın dostum olan Sayın Kamil Gebeloğlu'ndan borç istedim. Bana, nakti olmadığını, yardımcı olamayacağını, ama Konya'da bir arsası olduğunu, istersem bana bir vekaletname vererek, bu arsayı ipotek etmeme ve oradan sağlayacağım kredi ile konumu çözmeme yardımcı olabileceğini söyledi. İşte belge diye sunulan bonolar, ipotek etmek üzere aldığım arsa karşUığmda, teminat olarak Sayın Gebeloğlu'na verdiğim bonolardır, yoksa ne madenle ve ne de Sayın Erkan Vuralhan ile hiçbir ilişkisi yoktur. 1 zor gunler yaşayan iki şirketin hissedanyım. öylesine zor günlerki sonuçta benim birtakım tefecilerden bile para almama neden olmuştur. Hatta yukarıda sözünü ettiğim ve Sayın Gebeloğlu'na ait olan arsa dahi ipotekten kurtarüamamış, icra marifetiyie sadlmıştır. Bunu arka arkaya diğer icralar takip ettiğinden ve mecburen işyerimi içindeki tüm eşyalanyla birlikte satmak zorunda kaldım ve aldıgım paranın tümünü de borçlanma dağıttım. Ama ne bu borçlardan kısmen de olsa kurtulma gayreti içinde ne konkordato talep ettim ve ne de iflas yollanna başvurdum. Şu anda iki arkadaşıma toplam 4 milyon lira borcum kaİmıştır. Bunlardan birine her ay maasımın 1/4'ünü icra marifetiyie ödemekteyim. Diğer arkadasıma ise maalesef henilz bir ödeme yapamadım, ama mutlaka onu da odeyeceğim. İşte Orhan Çekiç ve büyük hissedar olduğu şirketlerinin durumu budur. 4. Dördüncü başlıkta Uğurtan Akına'dan bahsedilmektedir. İşte Sayın Mumcu'nun imzasını tasıyan bu haberin tek doğru olan yanı burasıdır, yanı Sayın Ayla Akıncı Saym Uğurtan Akıncı'nın gerçekten de eşidir. Bu doğrudur. Sayın Ayla Akıncı üçdört ay gibi kısa bir süre benim ortağım da olmuştur. Bu da doğrudur. Ancak buradan hareketle sözü döndürup dolaştınp, Sayın Milli Savunma Bakarumız Ercan Vuralhan'a getirmeye çabalamak son derece yanlıştır ve haksızdır. Sayın Mumcu nereye gelme>re çabalıyor ve bugün sadece bUgi olarak arz ettiğim ama İstanbul'a döner dönmez belgelerini sunacağun bu konularla Milli Savunma Bakarumız Ercan Vuralhan arasında nasU bir bağlantı kurabUiyor bunu bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var. Onu anlatayım. Zira zannediyorum Saym Mumcu'nun bu yazısında konuyu getirip yamamaya çalıştığı husus şimdi açıklayacağım noktadan kaynaklanıyor olabilir. Efendim, ben A.Ü.Siyasal Bilgiler Fak. rnezunuyum. Ve 19611965 dönemi öğrenciierinin tümünün, dolayısıyla da Sayın Ercan Vuraİhan'ın sınıf arkadaşıyım. Tıpkı Saym Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müd. Sayın Hasan Cemal'in de sınıf arkadaşı olduğum gibi. Bütün arkadaşlarımın bugün gelmiş olduklan yerler için de sadece gurur duyanm. Ben, fakülteden sonra 13 yıl kadar Ulkemizin belli başlı bilgisayar şırketlerinde bana göre başanlı bir kariyer yaptım, önemli görevlerde bulundum. Bundan cesaretle artık kendi başıma bir şirket kurup bu bügi birikimimi kendim için değerlendirmek istedim. Bu amaçla Datakom AŞ'yi kurmak üzere teşebbüse geçtim ve ben ve eşim dışında üç ortak daha bulmam gerekiyordu. O esnada diğer bir sınıf arkadaşım Sayın Şefik Onat, Dışişleri Bakanlığı'ndan istifa etmisti, projemi kendisine anlattım, kabul etti, güvenebileceği ve tanıdığı iki kişi daha bulmasını söyledim ve bunun Üzerine beni Sayın Erkan Mermercioğlu ile tanıştırdı ve sonuçta Sayın Mermerdoglu da beşinci kişi olarak kuVardeşi Sayın Ayla Akıncı'yı leklif etti, böylece Datakom AŞ, 29 Mart 1984 tarihinde knruldu. Sayın Ayla Akma'nın eşi Sayın Uğurtan Akıncı'yı da bu vesUe Ue tanıdım. Ancak Genel Müdürlüğünü üstlendiğim bu şirketin yönetün biçimi, projeleri vs. konularda diğer onaklanmla çok kısa bir süre sonra görüş aynlıklarımız çıktı ve de kendileri hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldılar. Üstelik de bu tarihlerde Sayın Uğurtan Akıncı, yurtdışı göreve atandığı için eşi sayın Ayla Akıncı, Türkiye'de büe degillerdi. tşte sayın Ayla Akıncı Ue sözü edilen ortaklığım sadece bu kadar sürmuştür ve tüm olay bundan ibarettir. Şimdi Sayın Uğur Mnmcu'ya ben sormak istiyonım. 1. Datakor Ltd. veya Datakom AŞ'nin berhangi birisi Dtşişleri Bakaniıgına veya Milli Savunma Bakanhgı'na bngüBe kadar berhangi bir şey satmıs mıdır? Ben hayır diyorum. Tüm meslek yasamımda ve sadece çalıştığım bir iş; erinde ve sadece bir tane Prime bügisayan Dıştşleri Bakaohgı'na satılmıştır, ihaleye Türkiye'deki tam bügisayar firmalan katümtş. teknik deteriendinneyi ODTÜ bilgisayar böiiim başkanhgı yapmışttr. B« bflgiyi de kendileriııe ben vermiş otayıın. O dönemde Sayın Ercan Vnralhan, Bakanlıkta Daire Başkan Yardımcısıdır ve kendUnin mitbiş pazarbk yetenek ve gayretleriyie adeta hiç kir etmekaizin bu sistem bakanbga kurulmuşlur. Benzeri sistemkr başka özel kuruluşlara da satılmıstır. Fiyatlan kıyaslandıgında bu sistemin Dışişleri Bakanhgı'na ne biiyük indirimlerie verildiği gözlenecektir. 2. En baştan beri anlattıgım butün bu olaylarla sınıf arkadaşım olmasından ancak gurur duyabilecegim Sayın Ercan Vuraİhan'ın ne ilgisi vardır? 3. Ve nihayet bütun bu anlattıklanm nasıl ve bangi «•ntılrta "Vnralhan olayında yeni bir halka" teşkil edebilmektedir? Bunun vicdani muhasebesini sayın kamuoyunun takdirlerine bırakırken, şikrettiğim tek bir nokta var: Ben şu dönemde yurtdışında olabiürdim. Bu haberi göremeyebilirdim ve bu kadar çabuk cevaplayamıyabOirdim. O zaman kimbilir kamuoyunda ne denli yanuş deferlendinneler oluşabilecekti. Bunu sadece Sayın Bakan Vuralhan veya Sayın Uğurtan Akıncı açısından söylemiyorum. Mutlaka onların da işgal ettikleri mevkiler nedeniyle belli itibar ve otoriteleri vardır. Bunlann ötesinde şeref ve haysiyetleri tabü ki vardır. Ama Orhan Çekiç olarak benim şeref ve baysiyetim ne Sayın Bakan VuraJhan'ınkinden ne de hatta Sayın Ugur Mumcu'nankinden bir santim geride degildir. Tüm acıklamalanm bu nedenledir ve haksız yere teşhir edilerek zedelenetı onnnımun iadesini saglamak bakımından yanndan itibaren adli mercilcre başvuracagun tabüdir. Kamuoyuna saygı ile arz eder ilginize teşekkür ederim. Vuralhan'a karşı SHPveDYPatağı ANKARA (Ounhnriyet Burosu) TBMM'nin, bu haftaki gündemi de "Vuralhan agırUkh" olacak. SHP ve DYP, Vuralhan olayını bu hafta Mecuste tırmandırmayı sürdürme kararında. SHP Milli Savunma Bakaru Ercan Vuralhan'ı, Meclis kürsüsüne çıkarmayı amaçhyor. Bakan kürsüye çıktığı lakdirde, muhalefet partUerine söz hakkı doğacağı için anamuhalefet partisinin amacı, Vuralhan'ı, kürsü için zorlamak. SHP bu nedenle Uk hareketi yann genel kurulda gerçekleştirmeyi düşünüyor. Vuralhan hakkında araştırma yapmak ve bügi toplamakla göreviendiriJen Balıkesir MilletvekUi Önder Kırlı genel kurulda gündem dışı bir konuşma yaparak, bakan hakkındaki iddialan bu kez kürsüden dile getirecek. Bakamn, Kırlı'nın öne süreceği iddialara karşı kendisini savunmasını bekleyen SHP ve DYP, daha sonra da olayın üzerine gitmeye devam edecek. Bu arada, SHP grubunca Cevdet Selvi ile birlikte görevlendirilen önder Kırlı'nın geçen hafta Milli Savunma Bakanı'na yönelttiği 14 adet soruya bakamn bu hafta Meclis kürsusünde yanıt vermesi bekleniyor. SHPTiler bu hafta Mecüsi kendi partilerinden olan BaşkanvekUi Hadai Oral'ın yöneteceğine dikkat çekerek, Halfan Aras'ın yönetmediği bir Mecliste daha verimli sonuçlar alabUeceklerini düşünüyorlar. Bilindiği gibi Milli Savunma Bakanı Vuralhan hakkında gazetemizde yer alan haberler, SHP tarafından soru önergesi ile TBMM'ye getirilmişti. Financial and Accounting Manager Our client, one of the largest British textiles groups has just embarked on a significant investment in Istanbul to market its products in Turkey. This appointment represents an excellent opportunity to a young candidate ready to make his/her first move into this senior position. The candidate vvill be responsible for all finance and accounting including financial and budgetary planning, credit control. collecting systems and reporting to England. Knovvledge of Turkish corporation/income taxation and social security lavvs and import procedures are essential. The person to be appointed vvill be involved in using computers in the future. Fluency in English is essential and a knovvledge of German is preferable. Equally important are the personal qualities being maturity interpersonal skills, enthusiasm and drive. The right candidate vvill be offered a competitive salary and a progressive position in an expanding operation. Please send a detailed CV. including a photograph and a daytime telephone number in strict confidence to Gülçin Otaran, Human Resources Division Güven ve Coopers & Lybrand Denetim ve Danışmanlık A.Ş Büyükdere Cad. 111/2 80300 Gayrettepe Istanbul 3. Üçüncü başhk "Orhan Çekiç kim?" diye sormaktadır. Efendim cevaplıyayım: Orhan Çekiç, benim. Sayın Mumcu'nun vermeye çalıştığı imajdaki gibi, birtakım kişilerle ilişkisi, yalunuğı olan, bunun sonucu olarak da belli bir varlığa sahip olması muhtemel birisi degilim, tam tersi yukarıda belintiğim sebeplerden ötürü Güvenve Coopers & Lybrand For business committed to grovvth.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle