19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'^CVMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Ne siyasal uygarlığın üreıtiği anayasal ilkeler; ne bunlara göre kurumlaşmalar, ne bu kurumların içinde uygulamalar ve denetimler!.. Yalnızca bu imgeleme sahibinin istenci! Burada kimseye bir ders halinde, anayasanın ne olduğunu anlatmaya kalkmayacağım. Yalnızca bir tek cümle söyleyeceğim: Anayasa bir ülkenin sosyal antlaşması, uzlaşmasıdır. Hiç bir kişinin, zümrenin grubun ve de doğal olarak yapay bir çoğunluğun istencine bağlanamaz. Tersine, bütün yönetici istençleri bir toplumsal gelişim yönünün felsefesi ile, onu ürünü olan denetim düzenekleri ile ve çağdaş demokrasi hukuku ile bağlar. tezi imgeliyor. öyleyse bir "OhJ" solugu alabiliriz. 8u iç ferahhğına ulaşınca, ben de onun bu fantezisini taknin etmek gerekseydi, nasıl bir formülasyon bulunurduyu imgeledim ve şöyle bir öneriye vardım: (Maneviyatçılığa, muhafazacılıga uygun bir üslup ile... Türkiye Devleti Anayasası (namı diğer kanunu özaliye) ö n Tasanssı: Esbabı mucibe: Mukeddem ve muahhar, bütün Kanunu Esasilerden nebean eden muhassala ve müessesat, "terakkiyatı içtimaiyyenin inkişafatı iktisadiyeyi mütecaviz ve hali hazır tdarei özaliyemizin teşrii ve icrai dinamizmini mevani teskil etmiş bulunmağla, işbu mehazirden muarra müceddet bir Kanunu Ozaliyye ihdası zaruri olmuştur. Bunda birbirlerinden munfasıl olup, mufassal bir şekilde tahrir küınan hakimiyeti milliye selahiyyetleri tadadı yerine, her hadise vukuunda, lazımül icra vel infaz evanürin ne idüğunü derhal tesbit ve neşrü ilan idüp, der'akeb mevki icraya koymada, hazreti özaİiyyenin kariha ve iradesi ile bağlı kalarak, Meclisi Mebusan ve Hcyeti Vükelanın selahiyeytli küınması derpiş edilmiştir. Metin: Madde 1: Türkiye devleti, maneviyatçı, mukaddesatçı, an'anetcı, Friedmana, bir hukumdarane cumhuriyettir. Madde 2: Türkiye devleti, ihtiyacat zuhurunda, başkanın tensibi dairesinde, Heveti Mebusanca veya Heyeti Vükelaca, kanunu Esas hükmünde müttehiz kavanin ve mukarrerat ile sevk ve idare olunur. Madde 3: Başkanın tensibi haricinde kalan bütün Teşrii, tcrai, Kazai müessesat ile mukarrerat ve icraat, 24 Ocak tarihinden muteber olmak üzere, mülga ve merfu' olup, keenlemyekundur. Madde 4: Isdar edilmiş ve edilecek kavanin ve mukarreratın hiçbir hükmü, hiçbir makamca, başkanın iradei zatiyesi haricinde tefsir ölunamaz. isdar ve ittihaz edilmiş ve edilecek olan bilcümle ahkam ve mukarreratdan hangisinin, hangi ahvalde, nasıl ve ne miktarda mevkıi tatbika konacağı ve mevkıi tfllika alınacağı Başkanın karihai icadiye ve iradei zatiyesine münhasır bir imtiyazı şahsiyedir. Madde 5: Türklerin tefekkür kelam tecemmu matbuat gibi başkanın iradei milliyeyi muakis olarak tebeai cumhuriyeye lütuf ve ihsan ettiği hukuku âmmesi vardır. Bunlar ihtiyacata evfak ve istikrar şe'niyetine mütevafık olarak taknin olunup, gereğinde talik olunur. Maddei nihaiye: Amin! 18 OCAK 1988 Şakadan Anav asacüık Anayasa bir ülkenin sosyal antlaşması, uzlaşmasıdır. Hiç bir kişinin, ~%ümrenin, grubun ve de doğal olarak yapay bit çoğunluğun istencine bağlanamaz. Tersine, bütün yönetici istençleri bir toplumsal gelişim yönünün felsefesi ile, onu ürünü olan denetim düzenekleri ile ve çağdaş Mİemokrasi hukuku ile bağlar. Prof. BAHRİ SAVCI nomik ve sosyal boyutlardaki "insan hakları mihengi" ile denetimini kurumlaştırıyor. Ve işte, böylesi bir sürecin getirdiği verilerin ve girdilerin motor gücü ile, şimdi 82 öncesi ve sonrası duraklama, gerilemeevrelerini aşarak, "Avrupa Topluluğu Ailesi"nin kapsamlı demokrasisine ulaşmaya soyunmuşken, başbakanın bir "ŞAKA"sı ile karşılaşıyoruz: Ne düşünüyormuş? Bu 82 bile, yasamanın yürütmenin dinamizmini kesiyormuş (yani kendi bireysel değerlendirmeler imgesinin gücü ile 300'lük bir parti zinciri ile kendisine bağladığı parlamentoda, ulusal istenç diye yaratacağı, gene kendisinin bireysel imgesinin ürünlerini, bu 82 bile önlüyormuş)... Çare?.. Basit, küçük, dar kapsamlı, zayıf içerikli, ufacık oylumlu, şöyle, ancak, kenarından köşesinden olmak üzere "insan hakcık"ından söz eden; • Ama Türkiye'nin elinde, anayasacılık demokra devlet yapısı ile devlet işlevlerinin bin yıllardır sürtikleşmecilik, çağdaş kurumlaşmacılık tarihimizren çatısı, işleme yöntem ve üslupları ile, bunlar >den gelen yadsınamaz "veriler" de var, "girdiler" karşısındaki güvence kurumları üzerinde istediği•de var. Onun için içinde yaşadığımız dönemde bu ni düzenleme salt yetkisini, ulusal istenç yansıması 82'ye karşın işte bu verilerin ve girdilerin gereklerine ve öz niteliklerine uygun bir demokrasiyi iş, saydırılacak parlamentonun (yani onun içindeki letme evresi, yeniden açılmış bulunuyor. Bunu n e ^ kendi 300'ünün) istencine (iradesine) bırakmak? Başbakanımız, işte, bunu düşünüyormuş?! parlamentodaki 300'Iük bir çoğunluk, ne de onun Doğrusu, dudaklarım çatladı, korkudan!.. Uyaaltında yatan kimi "mutabakat"lar önleyebilenık iken içine düştüğüm bir karabasanın üşünkücektir. sünden... En son böyle bir fantazi yaratan başba Neden? kanımızın imge gücünden... Ve "yapar mı, yapar'Şundan: Bir 1839'umuz var: İnsan hakları getiından.." riyor. Bir 1876'mızvar: Mutlakıyyet iktidanna. bir parlamento ortaklığı ve demokratik biçimlenmeDemek bunca birikimden sonra, ancak Türki"İerini getiriyor. Bir 1908'imiz var: Özgürlüklerin ye'nin bir cumhuriyet olduğunu; Türklerin birkaç .dışarılaşması ve kurumlaşmasını ve iktidar ortakhak ve özgurlüğünün bulunduğunu; geri kalan, r lığında, parlamento payının artışını getiriyor. Bir ulus egemenliğinin devletsel örgütlenmenin siya,,1919'umuz var: "Kuvayı milliyeyi âmil (yapıcı), sal gücün uygulanmasınm ve denetiminin, yani her Jiradei milliyeyi hakim kılma"cılık ilkesi ile "milşeyin her şeyin Başkan Özal'ın parlamentodaki ,|etin kaderini, gene bizzat, milletin tayin etmesi" 3(X)'lük çoğunluğunun hükümetteki 25,35'lik "state vilkesini getiriyor. Bir 1924'ümüz var: Sosyal bir secretary'sinin (sözde bakanlarının) ve en tepede renk üzerinde, halkın laik cumhuriyetini getiriyor. kendisinin bireysel kişisel istencine bağlandığınıBir 1961'imiz var: Çoğulcu siyasal toplum, demoksaptayan ve sağlayan bir "Anayasacık"a varasisini ve onun hem bircysel, siyasal, hem de ekoracağız!.. . Türkiye Cumhuriyeti'nin, Parlamento'da en •fcuvvetli çoğunluğu kazanmış bir başbakanı var. 83 iktidannın oluşumuna yakıştınlmış ciddi takazalar, bu dönem için artık ona yükletilemez. (•^036'larla °?o 64 sandalye elde etme yönteı.ıi, öteki panilerin ön itirazlarına, şu ya da bu üsluptaki ön dirençlerine, şu ya da bu yoldaki protestolarına uğiramamıştır. Bu nedenle, artık bu konuda başba'jcana yüklenecek bir takaza, daha çok bilimsel .;platıbrmda, kuramsal nitelikıe kalır). > Demek ki artık eksiksiz gediksiz olan geçit döı ;nemi bahanesine sığınmayan, tam olgun bir de."mokrasi yaşamı döneminin açılması gerekir. '•. Bir açıdan, hâlâ 82 altındayız. O anayasa ki, ^•kendi zatında, yani kendisinin özünde yöntemle"rinde eksiksiz gediksiz bir demokratik yaşamın çok "ötesindedir. CUMmjRtYETTEN OKURLARA... OKAY Yanlış Savaş B Bir 'muhayyele'nin de 'haddi'i vardır İşte anayasa Döyle bir sözleşmedir; ulusal beklentileri, umutları, özlemleri, demokratik ülkülerden kaynaklanan esinleri bu yeryüzünün somutluklarını deyimleyen, onlan "hal"in içinden"gelecek"e doğru geliştirerek götürecek olan ulusal egemenliğin yetki alanlarını belirleyip, örgütleyip, işleten bir motordur. Parlamentoyu, kabineyi, o belirler, o biçimlendirir, o işletir. Şimdi nasıl olur da bizzat onun yarattığı parlamento, kabine, yine ondan alacakları "Kurucu (müessesan)" gücü ve yöntemleri dışında, anayasanın içeriğini, boyutlarını, anlamlarını, basit yasamasal ve yönetimsel eylemler halinde belirlerler, çizerler, alanlaştırırlar? Evet, "imge (muhayyele)" dedik, "yaratıcı imge" de deriz. İmge ve yaratıcı imge denen şeyler vardır. Bunlar, politikada, devlet işlerinde çok gereklidir de: Mustafa Kemal'in imgesindeki "cumhuriyet" düşün'ü, ülküsü gibi... Ama hele boyutları mütevazi olan imgelerin, bir sınırları, bir hadleri de olmak gerekmez mi? Özal'ın imgesi; bir yaratıcı 'kariha' olarak ülkenin sosyal paktını değil, kendi "başkanhk düşü"nü "taknin'i (hukuk olarak düzenleme"yi amaçlıyor: Böyle bir taknine varabilirse, parlamentoya bir işareti, kabineye bir işmarı ile istediği bir durum, bir anayasal geçerlilik ve gerçeklilik kazanmış olacak! Bu sınır ve " h a d " dışılığın varacağı sonucu algılamaktan ötürü dehşete düşüyoruz. asın üstüne tartışmalar önümüzdeki günlerde durulmak bir yana daha da yoğunlaşacağa benziyor. Başbakan Turgut Özal'ın son günlerdeki açıklamaları "yalan haber" yasasında geri adım atmak ya da basınla bir uzlaşmaya varmak bir yana, kararlılık ifadeleri taşıyor. Basbakan'ın yasayı ekranda da enine boyuna tartıştırmaktan yana olması ilk bakışta olumlu görünuyor, ancak bu "tartıştırma"nın pratikte milyonların önünde bir "basını karalama" kampanyasına dönüşmesi de uzak bir oiasılık değil. Çünku çağnlacak kişileri seçecek olan tartışmada taraf. Aynca basını temsil eden örgutier var, temsil etme iddiasında örgütler var. Eğer bu konuda hilelere gidilmezse, basını gerçekten temsil edecek insanlar hükümet sözcüleriyle eşit düzeyde tartışabilirse, bundan hem hükümet, hem basın, kısacası Türkiye kârlı çıkar, aksine bir tutumda hükümet basını tek yanlı karalamanın yollarını ararsa, herkes zararlı çıkar. Basının görevi araştırmak, yazmak, insanlan bilgilendirmektir. Bunu önlemeye çalışmak, kendisini demokrasiden yana ilan eden hiç bir kurum ya da kişinin düşünebileceği iş değildir. Hele ki hakkındaki iddiaları yanıtlamak için çıktığı Meclis kürsüsünde basını hainlikle suçlayan Milli Savunma Bakanı'nın bu sözlennin kendi partisi içinde bile tepkiyle karşılanması beklenirdi; yine de Bakan, Gazeteciler Cemiyeti Gene/ Başkanı Nezih Demirkenften gereken yanıtı almıştır. Basına bu tür savaş açmak hiçbir ülkede hiç bir yönetime bir sey kazandırmamıştır, kazandırmayacaktır. * 198Tnin aralık ayında Cumhuriyet'in günlük ortalama net satışı az bir kayıpla 124.824 oldu. Bu rakam yaklaşık olarak 1987 yılının ortalama günlük net satışı düzeyinde. Aralık 198Tde gazetelerin satışlan şöyle oldu: 250 liralık gazete: Cumhuriyet 124.824 696.541 508.922 299.473 256.114 260.514 200.131 155.910 66.851 20.717 95.547 2.887 + 13.439 18.923 + 12.811 + 1.210 +28.210 + 185 + 11.113 5.547 41.778 +29.044 200 liralık gazeteler: Bu bir şakadır, herhalde Ama bir süre düşündükten sonra, bir teselliye ulaştık: Herhalde, Ozal, ara sıra yaptığı şakalardan birini yapıyor; anayasa konusunda, bir fan OKT4Y AKBAL EVET/HAYIR Nerde 0 Erdemli Kişiler? Yıl 1948. Haziran ayının ilk gunü TBMM'de ilginç bir toplantı var. Demokrat Parti, iktidarı yıpratmak için sürekli sorunlar yaratmaktadır. Muhalefeti tutan basın da Demokrat Parti'nin yanında yer almıştır. Hasan Saka hukümeti iktidardadır. Bir önceki Recep Peker kabinesinde Ticaret Bakanı olan Atıf İnan'la ilgili bir soruşturma söz konusudur. Atıf İnan ki artık eski bakan olmuştur birtakım suçlamaların hedefidir. Hükümetin müfettişleri raporiar hazırfamışlardır, Toprak Ofis1 le ilgili bu raporlarda Saka nükümetinin Milli Savunma Bakanı Münir Birsel'in de adı geçmektedir. 1 Haziran 1948 günkü toplanttda Milli Savunma Bakanı Münir Birsel kürsüye çıkar, önce Başbakana verdiği istifa mektubunu okur. 10 Eylül 1947'den beri Milli Savunma Bakanlığı görevini yapan Birsel bu istifa mektubunda şöyle demektedir: "Sayın Başbakan; müfetti$ler tarafından verilen raporda Top(Arhosı I:. Sayfada) NURAY ÖVÜNÇÜOĞLU'nu ÖÜ yitirdiğimiz haberini büyük üzüntüyle öğrendik. Tüm sevenlerinin aasını paylaşıyoruz. Malatya E Tipi Cezaevi'nden arkadaşlan adma MfldORÖZCÜN MÜZİK YAPIM SfLPA 8AÖCAM SUNAR DESTE CÜN AYDIN CANIMI YOLUNA KOYDUCUM Tüm Plakçılarda Srudyo Değısım Tonmeister SEZER BAĞCAN I M Ç 6 Blok 6506 Unkapanılst Tel 512 58 32 Müzlk Dunyasında Hürriyet Sabah Günaydın MHHyet Türkiye Güneş Tercüman yeni Asır Söz 175 liralık gazete: Bulvar 150 liralık gazete: ATTtLÂ AZRAK işte. Arşıviik Dır kaser dana AHMET ERDOGAN Sen yine aramızdasın Arkadaşlan adına YUSUFÇAKIR (19601982) Grafık ve fotoğrafa ilgi duyan, işletme iktisat veya guzel sanatlar öğrencisi bayan eleman. Randevu için: 556 04 43 (Fikret Bey) 1727 yaşlarında bayanlar Ingiltere'de çocuğa bak. karşılığında İngilizce öğren. 158 53 42 Ingiltere'de lngilizceyi ucuz öğrenme imkânını şirketimiz saglar. Derin Limited 158 53 42 ÖĞRENCİ Tan 174.257 23.791 1987 yılında Cumhuriyet'in günlük ortalama net satışı 124.415 oldu. Bir önceki yıla göre 6.387 günlük artısla 1988e geçmiş olduk. Cumhuriyet'in 1987 yılındaki günlük satışlarınt aylara göre alt alta sıraladığımızda ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. Bu arada anımsanması gereken 1987 yılına 120 liralık bir fiyatla girdiğimiz ve yılı 250 lira olarak kapatttğımız. Diğer tüm gazetelerin de yıllık fiyat artışları yüzde 100. Cumhuriyet'in 1987 yılı aylık satışlan: Ocak 116.808 Ağustos 119.086 Şubat 121.763 Eylül 139.897 Mart 131.777 Ekim 132.535 Nisan 125.601 Kasım 127.711 119.211 Mayıs Aralık 124.824 Haziran 119.999 Yıl ortalaması 124.415 Temmuz 113.762 Bu durumda Cumhuriyet, bir önceki yıla göre %5.4'lük (Arkosı n. Sayfada) ffânkamzdan alısılmışın dışında bankacılık hizmetleri bekliyorsanız! gebank'ın Türk Bankacılığına getirdiği yeni bir boyut olan Mali Butik ne demektir? Mali Butik, klasik bankacılık hizmetleri yanısıra dış ticaret.. sermaye piyasası ve özel finansman becerisi isteyen konularda yaratıcı... çözümleyici ve kazandırıcı hizmetler sunan bankacılığın Egebank'taki yeni adıdır. Egebank bir Mali Butik'tir. 60 yıllık deneyimi... güçlü bölgesel ve uluslararası ilişkileri ile Egebank mevduattan dış ticarete, proje etüd ve finansmanından portföy yönetimine kadar geniş bir alanda kişiye özel hizmetler sunan bankadır. Dünyadaki değişen ve sürekli gelişen bankacılığı yakından izleyen... Türkiye gerçeklerini iyi bilen güçlü ve dinamik kadrosu ile Egebank, zamanı paraya çeviren yaratıcı... kazandırıcı öneriler sunar. EGEBANK'A GELİN... MALİ BUTİK'LE TANISIN. Egebank/Finans, yatırım bankacıiığı ve özel finansman becerisi isteyen konularda... Egebank/lnvest menkul kıymetler alım satımı ve portföy yönetiminde hizmet verir. Paranızın daha çok kazanması sizi ilgilendiriyorsa... önünüzde hala çözüm bekleyen sorunlar varsa Egebanka gelin: Mali Butik le tanışın! IEGEBAMCMERKEZŞUBESİ • EGEBANK İSTANBUL ŞUBESİ « EGEBANK ANKAftA ŞUBESİ • EGEBAHK MVEST 'el ( 5 ı 250390 : 'TCftar Tete^a* "9 48 82 Ttx 43136 egbefrf . i 3J 41 76 ^ 2 8 0 ^ 6 ( 1 rt lr h t 36 i< fv • ANKARA İRTİBAT BOROSU Crnah CaC 7 2 M*otı!oereAf*ara Tel 128 66 05 . ; 2 9 6=. ıC Gaz BJiw$8 35210 Izmr *el |51| 25 03 90 (10 * % H) 1 X 9 6 17 T«e« 27678 egç tr Teteeax. 130 65 3ı DİĞER ŞUBELER Acana BA,«hsa • A • Anta^a • Bandrma • Bı^sa • Denzfc • EiazıÇ• Gazıantep alGa2] Sutvari I Hala> I Karsva<alKeneralti| t 1 • Kor>ya • a B Mersn p | GavTeRepe • Sahh* • Tjfgurtu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle