19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EYLÜL 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 ABD'H general Pendlatorv UFUK GÜLDEMİR Türkiye bölgede anahtar ülke ton'da subay kulübünde buluştuğumuzda Pendlaton'a bu cümleyi sarf ettiren olguyu tahlile çalıştık: Bölgede geçen hizmet süreniz sadece Türkiye açısından degil, tüm bölge açısından çok ilginç bir dönemdi. tran'da yönetim degişikligi, Afganistan'ın işgali, Körfez savası; siz bu yogun günleri nasıl degerlendiriyordunuz? PENDLATONŞimdi bölgeden bahsedince aklıma hemen Amerikalıların Türkiye'nin bölgede oynadığı topyekün rolden ne kadar habersiz olduğu geliyor. Amerikalılar, çoğu zaman Türkiye'yi Yunanistan kapsamında hatırlar. Ben ise onlara Türklerin Amerikalüann bildiğı sonınlardan çok daha farklı sorunlarla karşı karşıya olduğunu söylüyorum. örneğin benim Türkiye'de bulunduğum yıllarda en çok dikkatimi çeken şey, komşularımn Türkiye'nin üzerinde ne kadar fazla etkili olduğu idi. Tabii bunun tersi de sözkonusu. Ama genel olarak biz Türkiye'yi bölge isıikrarınm yastıklarından birisi olarak görür, bu şanlara sahip bir bölgede özgür olmayan, istikrarsız bir Türkive'nin hepimiz için kâbus olacağını dilşünürdük hiçbir neden bulunmayan bir ülkenin gidişatını izlemek çerçevesindeydi. tran önemli ve büyük bir ülkedir ve orada neler olup bittiğıni Amerikalılann bilmek istemesi doğaldır. Ben tran'da 1950'lerde görev yaptım. O dönemlerin tran'ı bugünkü lran'dan elbette çok farklıydı. Hele şimdi uzaktan bakınca hem tran'ın iki dönemi arasındaki fark büyük görünüyor, hem de tran ile Türkiye arasındaki fark büyük görünüyor. örneğin Türkiye hep Batıya bakmış, modernizmi Batı ile tanımlamış bir ülke. TUrkiye sanayileşmek istiyor, yaşam, eğitim standartlarım yükseltip, Batı dünyaıının bir parçası olmak istiyor. Buna karşılık tran'ın gündeminde bunlar daha farklı bir biçimde yer alıyordu. Türkiye bunu elde etmek işin çok çaba sarf ediyordu ve dikkatini bu amaçtan çevirmesine yol açabilecek her türlü harekete şiddetle tepki gösteriyordu. Peki Türkiye'de görev yaplıgınız sürt içinde. Işte bu halayı Şah da yapmıştı' diyebileceginiz olaylar gördünüz mü? PENDLATONTürkiye gibi büyük bir Ulkede her sorundan bir parça olması doğal. Bu yüzden Türkiye'de tslami tehdit bulunmadığını söylemek yanhş olur. Fakat aynı zamanda Türkiye'deki Batıya yönelik momentum da çok kuvvetli. Ama eğer Iran Ortadoğu'daki etkisini, Türkiye'nin diğer komşulanm da istediği gibi yönetebileceği kadar genişletirse, bu, sizi de etki alanına alır, çünkü daha önce de söylediğim gibi komşulannızın sizin politikalarınız üzerinde etkisi gayet fazla. Fakat Türkiye, öteden beri hasmane komşularla yaşamaya da alışık. Ne yazık ki, Türkiye'nin istikrarsızlığa düşmesi, komşulannın menfaatine oluyor. Bu bakımdan, onlar bölgede istikrarlı bir Türkiye istemiyor. Türkler, dış kaynaklı sorunları çözmek için çok çaba harcıyor, ama yapacağı şeyler de sınırlı. 1950'lerde Sovyeller, Suriye ile işbirliği yapmaya başladığından, yani Güneydoğu sınınnızda aniden Sovyet destekli bir komşu belirdiğinden ve 1958'de Irak'ta hükümet değiştiğinden bu yana siz de değiştiniz. lran'daki tslam devriminden sonra da tarkında olmadan değiştiniz. Dış politikanız, lran'daki tslam devrimi ışığında şekillenmeye başladı ve dış politikanızın bir faktörü oldu tran. Bu bakımdan tran önümüzdeki günlerde bölgedeki birkaç ülkeyi kontrol etmeye başlarsa, bu sizi de etkileyecektir. tşte bu yüzden ne zaman Amerikalılara bir konferans versem, Türkiye'nin bütün zamanını Yunanistan'ı düşünerek geçirmediğini anlatmaya çalışıyonım. Amerikalılara Doğudaki meşguliyetinizin sizin Yunanistan'a konsantre olmanızı önlediğini anlatıyorum. Seksenlerin başlannda Amerikan kanadında Türkiye'nin dogusunda bir savunma boslugu bulundugu göriişü yaygındı. Sizce TSK bu boşlugu doldurabilir mi? PENDLATONSovyetler asker ve malzeme açısından çok ilerde. Oradaki Sovyet birlikleri çeşitli senaryolarda rol alabilir, Türkiye'ye saldırıda, Ortadoğu'ya köprü kurmakıa ya da Iran'a saldırıda. Eğer orada Türkler olmasa Sovyetler tamamen hareket serbestisine sahip olur. Gerçi karşılanndaki Türk birlikleri modern değil, ama caydırıcıhk gücüne sahip. Sovyetler, bu bakımdan, o bölgedeki her harekât öncesinde Türk unsurunu göz önüne almak zorunda. WASHINGTON Eksi 35 derecedeki ilk gecemizi, kalorifer boruları üzerinde dolasan iri farelerin, dalarsak kulaklarımızı yiyeceği korkusuyla yan uyanık geçirdikten sonra, sabah Rıza Ezer'Ie birlikte orduevine gittiğimizde General Pendlaton henüz uyanmıştı. Pendlaton, "Memduh Tagmac '84" kış tatbikaıım izlemek üzere geldiği Sovyet sınırındaki Göle kasabasında, tıpkı bizim gibi, tıpkı dönemin güçlü Genelkurmay Başkatu Necdet Ürug gibi, ilk gecesini o da huzursuz geçirmiş, ama bu, sabah mütevazı orduevinde şömine karşısında kahvaltı yaparkçn, Türk meslektaşlannı şaşırtan espriler yapmasını engellememişti. 12 Eylürün etkisi henüz atılamadığından, Türk subaylar, "Pendlaton Paşa'nın", başta kendisi olmak üzere topyekün askerlik kurumu ile dalga geçmesini şaşkıniık dolu ifadelerle izlemişler, durumu biraz da "Göle'de havılann çok K>(nk olmasına" bağlamışlardı. Pendlaton kendisi ile dalga geçebüme erdetnini eksi 35 dereceye borçlu olabilirdi. Fakat 30 yıllık askerlik hayatının neredeyse yansının cephede geçmiş olroasının bu esnekliği kazanmış olmastnda hiç mi payı yoktu? Beş yıl Kore, beş yıl Vielnam: geride binlerce acı ve sevinç; binlerce emir ve emre itaatsızlik; bin çift boyasız postal ve düzensizçekmece ve 12 Eylül dönemı gibi, TürkAmerikan iiişkilerinin askerlerarası yürütüldüğü bir dönemde, JUSMMAT komutanının bir diplomat sabn ve esnekliği ile iş yapması gereken bir dönemde Ankara'ya gönderilmiş olmasına bakılırsa, Pentagon, kendisiyle dalga geçebilen bu generalde bir eksiklik görmemıştı. Nitekim ABD'nin eski Ankara Buyükelçisi James SpaIn'e göre ABD 12 Eylül harekâtının yapılacağını JUSMMAT aracılığı ile öğrenmiş ve Washington'a bildirmişti. "Joint United Slates Military Mission for Aid to Turkey" sözcüklerinin ilk harflerinden oluşan JUSMMAT, ABD'nin Türkiye'ye yaptığı askeri yardımı koordine eden kurulun adıydı. Bu kurul, askeri bir karargâhtan oluşuyor, komutaru olan general aynı zamanda Türkiye'deki ABD askeri varhğımn birinci derecede komutanı sayılıyordu. Askeri yardımı koordine etmesinin bu kurula sağladığı en büyük avantaj, Türk genelkurmayına hiçbir Amerikalı veya Batılı diplomatın düşünemeyeceği çapta "erişim olanagı" vermesiydi. Nitekim Genelkurmay eski Başkanı Necdet Üruğ'un Moskova ziyareti ertesinde Ankara'daki ABD Buyükelçisi Robert Slrausz Hupe'nin randevu talebini nazik gerekçelerle geri çevirdiği dönemde, general Pendlaton, istediği zaman istediği Türk general, ile görüşebüiyordu. Bu bakımdan JUSMMAT komutanının seçimi, Washington açısından en nazik diplomatik misyona yapılacak hassas bir tayin kadar önem taşıyordu. Bu bakımdan General Pendlaton, 19811986 yılları arasında kesimisiz olarak bu görevde kaldı ve 12 Eylül'ün en ilginç günlerine tanık oldu. 1984 Göle'sinin orduevinde smokinli, ama saçlan üç numara tıraşh askeri orkestranın çaldığı "ÇUe Bülbülüm Çile" sarkısını alkışiadıktan sonra, şömine karşısında Pendlaton ile sohbet etmiştik. General Doğu Anadolu'nun "bür diinya icin önemini" vurguladıktan sonra, Türk askerinin bölgeye yönelik bir tehdit karşısında demirden bir duvar oluşturacağını söylemişti. Aradan üç yıl geçip VVashing Etkileme giicü Komsulannın Türkiye üzerindeki etkisinden söz ederfcen ne tnr bir etki kastediyorcunuz? PENDLATONTabii Türkiye'nin çabalarından bir tanesi etkiyi olumlu yöne kanalize etmek, fakat bu her zaman olmuyor. Türkiye'ninki gibi komşularla çevrili bir ülke için bu çok güç. Örneğin IranIrak savaşında siyasi tarafsızlık Türkiye'nin ekonomik açıdan her ikisinin de üzerinde etkili olabilme olanağını arttırdı. Tüm ilişkilerdeki gibi pozitif olmanın yolu, çerçeveyi geniş tutmaktan geçiyor. Fakat bu her zaman işlemiyor tabii. örneğin Türkiye bugün baş edemeyeceği, ya da çözümü Türkiye'ye pahalıya mal olacak sorunlara doğru çekilmek isteniyor. Fakat Türkiye, benim orada bulunduğum yıllarda iyice farkına vardım ki, kısa vadeli politikalara önem vermekle birlikte, asıl dış politika önceliklerini ve stratejisini uzun vadeli bir gündemle oluşturuyor. örneğin Iran ve Sovyetler'le her türlü soruna karşın onlann bu ilişkiyi baltalamak için her şeyi yapmalarına karşın, uzun vadeli bir ilişki tesis edebilmişsiniz. Fakat tabii ba$ka çareniz de yok. Iran sizin komşunuz ve beğenseniz de beğenmeseniz de onunla birlikte yaşamak zorundasıruz. Oysa ömeğin biz böyle bir zorunluluk hissetmiyoruz. Sabah uyandığınızda o ülkeler hâlâ orada olacak. Bölgede görev yaptığım süre içinde en çok dikkatimi çeken işte bu oldu: Komşularımn Türkiye'yi ne kadar etkileyebileceği ve tabii umut ederim bunun tersi de. Siz Şah dönemi tranı'oda Tahran'da görev vaptınız. lslam devriminden sonra ise Amerika'nın tranla ilgili tüm istihbaratı kesildi ve bu sizi dogudan gelecek istihbaratlarda Türkiye'ye bagımlı kıldı. Türkiye'ye tayininizdeki amaçlardan bir tanesi de iran'ı Tiirkiye'den daha iyi izleyebilmek kaygısı taşıyor olabilir mi? PENDLATONTürkiye'de bulunduğum yıllar içinde Iran resmen ilgi ve sorumluluk alanım içinde değildi. Bunu yapmakla görevli başkalan vardı. Fakat kişisel açıdan ilgim devam ediyordu, bu ilgi tabii istihbarat açısından değil de bir zamanlar Amerika'nın dostu olan ve tekrar dostu olmaması için TSK'nın modernizasyonu tamamlansa dahi, Türklerin yioe de Batı adına bir savaşa lutuşmakla isuksiz davranabilecekleri konusunda hiç kafanızda soru işaretleri oldu mu? PENDLATON Ben kendime hiç bu soruyu sormadım. Hep Türklere bir güven beslemişimdir. Zaten onlar da NATO görevlerini yerine getirecekleri konusunda gayet kararlıdırlar. Ama Amerika, Türkiye'nin NATO dışı bir göreve katılmasını isterse bu ayrı bir konudur. Bu Türkiye ile Amerika arasında bir konudur. Ama NATO görevleri konusunda benim hiç tereddütüm yok. Hatta kanatta olması dolayısıyla topraklarında cephe kurulacak ilk ülkeler arasında olacaktır. Ancak Türkiye'nin çok iyi bir NATO üyesi olması, her Amerikan politikasına evet demesi anlamma da gelmez. Tabii Amerika da Türklerin her görüşünü paylasmak zorunda değil, paylaşmıyor da; ama bu, dostluğumuza gölge düşürmüyor. örneğin bazı Amerikalılar, Kıbns sorununu anlayamaz. Buna karşılık Türkler de Kıbrıs konusunda çok hassastır. Amerika Kıbns sorununun çözülmesini ister, çünkü birbiriyle iyi geçinmesi gereken iki müttefiki mcşgul eden bir unsur olarak görür, NATO'ya olan taahhütlerinizi azaltacağım düşünür. Ama Türkler buna katılmayabilir. Nitekim Kıbns konusunda Türkiye ile Amerika ayrı düşflnür, ama bu, dostluğu gölgelemez, umanm gölgelemez. Bu bakımdan tekrar Türkiye'nin doğudaki savunma bosluğuna dönünce Türkiye'nin NATO içindeki görevlerini lereddütsüz yerine getirebileceğini söyleyebilirim, bunu hep söyledim, ama ikili bir misyon konusunda şüphelerim var, çünkü bu konu açık, yani kimsenin kimseye yazılı bir taahhüdü yok. Gücendirmemek gerek General Pendlaton, Türkiye'nin sıradan bir Amerikalının gözünde ne çağnşımlar yapacağı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: "Türkiye deyince Amerikalılann aldına acak bir iklim, çöl ierorizmi, katı tslami kurallar ve Yunanistan ile olan geleneksd düşmanlık gelir. Amerikalılar ne Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu bilir, ne de NATO içinde Amerika'dan sonra ikinci büyük orduyu beslediginizi, aynca Türkiye'nin önümüzdeki 10 sene içinde Avrupa'nın nüfus bakımından en büyük ülkesi haline geleceğini de bilmez. Ben Amerikalılara Türkiye'yi anlatırken Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda bugunkunden çok daha fazla anahlar bir ülke olacagını söylüyorum ve bu bakımdan Türkiye'yi küçük politik soruolaria, Erroeni sonınu gibi, gücendirmemek gerektigine inanıyorum." General Pendlaton Türkiye'de hizmet etmenin çok zevkli bir duygu olduğunu vurguladıktan sonra bu konudaki düşüncelerini şu cümlelerle noktahyor: "Türkler fakir olabilir, ama şerefli insanlar, bele askerier direkt olarak gözlerinizin icint bakar, gözlerini kaçıımaz. Ben ne zaman bir kongre komitesinde Türkleri savunsam derim ki Türkiye'ye yardım etme fırsatını kaçırmayalım, bu bir fırsaltır, çünkü bugün alacagımız adımlar önümüzdeki yüzyıl üzerinde kritik etkiler yapacaktır." hgnımlar sizin Icinü! StRECEK TEŞEKKÜR Ailemizin en değerli varlığı eşim, babamız Hüseyin UYSAL'ın ameliyatını başarı ile gerçekleştiren lstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. BEDRETTİN GÖRGÜN'e, ameliyatında bulunan Dr. Bülent Türkyılmaz, Dr. Cengiz Ersezen, Dr. Nazım Çerkeş ve anestezi uzmanına, ameliyat sonrası özel ilgilerini esirgemeyen Dr. Selma Sönmez, Dr. Ufuk Emekli, Dr. Tamer Koldaş ve Dr. Ragıp Hasan Ali'ye, Plastik Cerrahi Servis Hemşiresi Selma Şafak ve tüm personeline, Ayrıca ameliyat öncesi ve sonrası bizleri yalnız bırakmayan, büyük yardımlarını gördüğümüz değerli kardeşlerimiz, Dr. ALt OĞUZ, Dr. HARİKA OĞUZ, Dr. VELtTTtN OGUZ, Dr. OYA GÖVER'e minnet ve şükran duygulanmızla tesekkürü borç biliriz. GÖVERUYSALİNAL AİLELERİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Seçkin Etek 4.Leventve Mecidiyeköy Mağazaları, Seçkin Etek kreasyonlarının yanı sıra konfeksiyondan parfümeriye seçkin firmalann seçkin ürünleriyle 1987/88 Sonbahar Kış sezonunu açıyor. * Şişli Seçkin Etek, 1 Ekim Perşembe günü yeni sezonu açacaktır. 28 eylul pazartesı seçkin etek YÜKSEK ÖĞRENİM KREDİ VE YURTLAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİNA SATIN ALINACAKTIR 1 İstanbul 11 Merkezinde Öğrenci Yurdu olarak kullanılmak üzere bina satın alınacaktır. 2 SATIN ALINACAK BİNANIN: a) Yüksek Öğrenim Kurumlarına yakın mesafede veya kolay ulaşım imkânına sahip bulunması, b) Her öğrenci için 4 m ! alan üzerinden en az 1000 öğrenci barındıracak kapasitede ve toplam 4000 m' yatak alanına sahip bulunması, c) Lokanta, kantin ve mutfak olarak değerlendirilecek en az 6000 m : ayrı bir alanın bulunması, d) Ayrıca 500 nr'lik okuma salonu olarak kullanılacak mahallerin bulunması, e) Idari bölüm ve depo için her biri 20 m!'lik 6 oda veya 120 m"lik ayn bir bölumün bulunması, f) 10 öğrenci için 1 lavabo. 15 öğrenci için I WC. 25 öğrenci için 1 duş lıesabıyla yeterli sayıda mahallerin bulunması veya tadilatla yapılmaya müsait yerlerin ve tesisatın bulunması, g) Binanın iskân izninin alınmış ve tapuda cins tashihinin yapılmış olması jıerckmekîedir. Belirtilen bu nitelikleri taşıyan veya bu niteliklere en yakın özelliklere sahip binası bulunanların ilan tarihini takip eden 30 gün içerisinde, "Kıbrıs Cad. No: 4 Kurtuluş ANKARA" adresindeki Genel Müdürlüğümüze i'^ya ait imari projeyi de ekleyerek dilekçe ile müracaatlan ilan oiunur. MECİDİYEKÖY, Büyükdere Cad. No. 52 • 4. LEVENT, Büyükdere Cad. Yeniçeri Sok. No. 2 • ŞİŞLİ, Abidei Hürriyet Cad. Arzu pasajı No. 14 Jtii İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE ENCÜMEINİ ^ BAŞKANLIĞI'NDAN 1Darülaceze Müdürlüğü ihtiyâcı 60 adet çocuk karyolası (numunesi ve şartnamesi gibi); 9.000.000 TL. + KDV tahmin bedelle satm alınacaktır. Ğeçici teminatı 270.000 TL'dir. (Şartnamesi 11.200 TL. bedelle levazım Müdlden satın alınabilir) 2EminönüMercan Yaruk Saraylar Mevkii; Katotoparkı üstü LokantaKafeterya; aylık 1.000.000 TL muhammen bedelle 1 yıl süre ile kiraya verilecektir. Geçici teminatı 360.000 TL ihale iştirak teminatı 3.000.000r TL'dır. 3KadıköyBağdat Cad. Göztepe alt geçidi 8 nolu dükkân; aylık 350.000 TL muhammen bedelle 1 yıl süre ile kiraya verilecektir. Geçici teminatı 126.000 TL ihale iştirak teminatı 840.000 TL'dir. 4Kadıköy Bağdat Cad. Göztepe alt geçidi 3 nolu dükkân; aylık 250.000 TL muhammen bedelle 1 yıl süre ile kiraya verilecektir. Geçici teminatı 90.000 TL ihale iştirak teminatı 750.000 TL'dir. 5EminönüKumkapı Su Ürünleri Hal Kompleksi dahilinde bulunan 33 93 nolu banka yeri; aylık 250.000 TL muhammen bedelle 1 yıl süre ile kiraya verilecektir. Geçici teminatı 90.000 TL, ihale iştirak teminatı 500.000 TL'dir. Yukarıda yazıh işler 13 Ekim 1987 günü saat 11.00'de Istanbul Büyük Şehir Belediye Encümeninde 2886/45'inci maddesine göre 1. iş açık eksiltme, diğer işler açık arttırma usulü ile şartnameleri veçhile ayrı ayrı ihale olacaktır. Kiralamaların şartnamesi Emlak Müd!den görülebilir. lhalelere katılmak isteyenlerin, geçici teminat mektup veya makbuzları ile: 1. iş için şartnamesinde yazılı belgeler, Diğer işler için iştirak teminatları, emlak müdürlüğünden başvuru sonucu ahnacak ihaleye iştirak belgeleri ve şartnamelerinde yazılı diğer belgelerle birlikte yukarıda yazıh gün ve saatte lstanbul büyük şehir belediye encümeninde hazır bulunmaları lazımdır. Basın: 30560 Üniversitemizin çeşitli bilim alanlarında öğretim üyesi yetiştirilmek üzere yabancı ülkelerde lisansüstü (Yüksek Lisans ve Doktora) eğitimi yapmak için aşağıda belirtilen lisans diplomasını almış ve yabancı ülkelerde tanınmış yüksek öğretim ve araştırma kurumlarında öğrenim yapmalan kabul edilenler tercihli olmak üzere gönderilecektir. Bu elemanlann yolluk ve yövmiyeleri gittikleri yerlerde lisansüstü eğitim programı için lüzumlu ödemeleri üniversitemizce karşı lanacaktır. lsteklilerin en geç 13 Ekim 1987 mesai bitimine kadar ilgili fakülte dekanlıklanna başvuruları gerekmektedir. DUYURULUR EDEBtYAT FAKÜLTESİ: tngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Amerikan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dah Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ: Anesteziyoloji Anabilim Dah VETERİNER FAKÜLTESİ: Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ECZACILIK FAKÜLTESİ: Analitik Kimya Anabilim Dalı Farmasötik Kimya Anabilim Dalı • Farmasötik Teknolojisi Anabilim Dalı MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ: Temel Işlem ve Termodinamik Anabilim Dalı Anorganik Kimya Anabilim Dalı Organik Kimya Anabilim Dalı Analitik Kimya Anabilim Dalı Fiziko Kimya Anabilim Dalı Biokimya Anabilim Dah Genel Jeoloji Anabilim Dalı Uygulamah Jeoloji Anabilim Dalı MinerolojiPetrografi Anabilim Dalı Maden Yat. Jeokimya Anabilim Dalı FEN FAKÜLTESİ: Matematik Tem. Mat. Loj. Anabilim Dab Uygulamah Matematik Anabilim Dab Genel Fizik Anabilim Dalı Atom ve Molekül Anabilim Dalı Nükleer Fizik Anabilim Dah İŞLETME FAKÜLTESİ: Finans Anabilim Dalı tşl. Yön. Organizasyon Anabilim Dalı Personel Yönetimi Anabilim Dalı İKTİSAT FAKÜLJESt: Çahşma Ekonomisı Anabilim Dalı Basın: 30488 İLAN T.C. KADIKÖY 2. İCRÂ TETKİK MERCİİ Esas No: 1987/591 Hukuk Davacı Nuran Ocakçı tarafından davalı Sevim Ülker (Üler) aleyhine açılan imza inkân davasının yapılan yargılaması sırasında: Davalı borçlunun tüm aramalara rağmen duruşma günü tebliğ edilemediğinden adı geçenin imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere 4.11.1987 günü saat 10.30'da bizzat hazır bulunması veya kendisini tam yetkili bir vekille temsil ettirmesi bizzat hazır bulunmadığı takdirde imzanın kendisine sadır olacağı hususunda gjyabında karar verileceği veya tam yetkili bir vekille de temsil ettirmedigi takdirde aynen IİY'nin 68/A25 maddeleri ile HUMK'nun 509 ve 510'ncu maddeleri gereğince gıyabında karar verileceği ilanen tebliğ oiunur. 22.9.1987 Basın: 9502 T.C BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 987/193 Davacı lstanbul Üniversitesi tarafından davalı Tahsin ö n ge aleyhine açılan 17. maddeye göre tescil davasında: Davalı Tahsin Önge'ye çıkartılan tebligat bila tebliğ iade edilmiş ve adresi de zabıta kanalı ile de tesbit edilemediğinden, adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalı Tahsin önge'nin mahkememizce tayin olunan 30/10/1987 günü saat 11.20'de mahkemede belli edilen günde hazır bulunmadığınız takdirde tahkikata ve yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği bildirilir, bu husus davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ oiunur. Basın: 9699 İLAN ŞİŞLİ 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1985/764 Davacılar Erhan Yomralıoğlu vs vekili tarafından davalılar Fevzi Çakmakkurt, Ali Kalfa aleyhlerine açılan alacak davasında: Gebze Dil tskelesi No 186'da oturduğu bildirilen Fevzi Çakmakkurt'a işbu adresinde tebligat yapılamadığından, adı geçen davalı Fevzi Çakmakkurt'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olduğundan, davalının duruşmanın atılı bulunduğu 16.6.1987 günü saat 12.00'de mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekıl ile temsil ettirmesi davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ oiunur. 30.4.1987 Basın: 11993 SÜMERBANK BAKIRKÖY KONFEKSİYON SANAYİİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN İHTİYAÇ FAZLASI MALZEMEPARÇA BEZ VE HURDA MALZEME SATILACAKTIR 1. Müessesemizde mevcut hurda, parça ve hatalı bez 14.10.1987 Çarşamba günü saat 13.00'de açık pazarlık suretiyle ihale edilecektir. 2. Mezkur emtialar müessesemiz sahasında olup, arzu edildiği takdirde ibale saatinden önce görülebilir. 3. Bu ihaleye ait şartname ve mütemmim bilgi ticaret müdürlüğünden temin edilebilir. 4. Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta tamamen serbesttir. Basın: 30160 BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 987/192 Davacı tstanbul Üniversitesi tarafından davalı Cevriye Alaman aleyhine açılan 17. maddeye göre tescil davasında; Davalı Cevriye Alaman'a çıkartılan tebligat bila tebliğ iadezedilmiş ve adresinde zabıta kanalı ile de tesbit edilemediğinden, adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalı Cevriye Alamanın mahkememizce tayin olunan 30/10/1987 saat 11,20'de, belli edilen günde mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde tahkikata ve yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği bildirir hususu davetiye yerine kaim olmak üzere İLANEN tebliğ oiunur. 18/9/1987
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle