Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 11 EYLÜL 1987 'Birleşmeye evet, ama...' Naylon fatura şebekesi KONYA (AA) Konya'da yüzde 12 komisyon karşılığı naylon fatura veren 8 kişilik bir şebeke ortaya çıkarıldı. Bir ihban değerlendiren Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, şebekenin 8 mensubunu ve naylon faturalan ele geçirdiler. Şebeke mensuplannın, lstanbul, tzmir, Antalya, Konya ve diğer bazı illerde çeşitli kuruluş ve kişilere toplam 873 milyon liralık naylon fatura kestikleri belirlendi. Şebekenin elebaşısı Feyzi Coşkun ve yedi arkadaşımn gözaltma alındığı, soruşturmamn sürdürüldüğü bildirildi. Haber Merkezi Erken seçim öncesi SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün yaptığı son birleşme çağnsı ve hemen ardindan kapatılan CHP'nin Genel Başkanı Bülent Ecevit'in verdiği yanıt konusunda SHP ve DSP il başkanları görüşlerini açıkladı. Ahmet Ekinci (SHPGaziantep): "Zaman yok. Kısa siırede birleşmenin gerçekleşmesi lazım. Karşımızda nefes almadan yumnık atmaya çalısan Özal var. « JUğur Kanlı (DSPGaziantep): "Örgütsel birteşmeye taraftar değilim. Tabanda birieşmeye,taraftanm." Abdülkadir Adar (SHPEskişehir): "Sosyal demokratlan bölmeye kimsenin hakkı yoktur. Bizim örgutlenmemiz tamam. Barajı aşamayan oylar ANAP'a yarayacak." Fazıl Gençoğlu (DSPEskisehir): "Partilerin kapısını kapatma ile birleşme olmaz. CHP içinde huzursuzluk yaratanlar, aynı şeye devam edecektir. SHP ve DSP kalmalı, karan sosyal demokrat vatandaş vermelidir." Zeki Naci Tarhan (SHPKars): "Taban, koşulsuz birleşmeyi arzuluyor. En pratik yol budur. Çiinktt zaman yok." Tacetün Boy (DSPKars): "Tabanın arzusuna karşı değiliz. SHP'nin yöneticileri degisirse, birleşmeden yanayız." Erdal Koyuncu (SHPSiirt): "Sosyal demokratlann birleşmesi şart." Nedim Kayra (DSPSiirt): "Sosyal demokradann bir çatı altında birleşerek güç teşkil etmesinden yanayız. partimizin evet diyeeeğine inanıyoruz." Erdal Oranlı (SHPAdıyaman): "Ecevit'in yüzde 10'luk barajı aşamayacağı kesin. Ecevit, bu harekeüeri>le kendisini bitirdiginin farkında değil." İsmet Tanrıverdi (DSPAdı>aman): "Ecevit'in çalısı altında birleşmeden yanayız. Yeni bir partinin kunılmasından da yanayız." Timurçin Savaş(SHPAdana): "şu anda SHP yurt çapında daha düzenli örgutlü bir koşulsuz birleşmeden yanayız." Ahmet Küçukmustafa (DSPAdana): "SHP'nin teklifinin, propaganda malzemesi olarak kulanılmaktan başka antacının olduğuna inanmıyonım. Tabana Ecevit kuskünluğu aşılanmak isteniyor." Mehmet Kahraman (SHPDiyarbakır): "Halkını diişünen insanlar, mevkilerini düşunmeden özverili olmalıdır. Mehmet .Kaya (DSPDiyarbakır): "Öneri için İnonüye teşekkür ederiz. Tum sosyal demokratlar birleşmelidir. Ancak birleşme doğal lideruniz Ecevit'in başkanlığında ve DSP çatısı altında olmaiıdır." Dr. Ali Emiroğlu (SHPÇorum): "Taban birieşmek istiyor. Sürekli bizi buna zorlu>or. Ecevit'in önünde de "birleşin" SHP veDSP il başkanları soldaki gelişmeleri değerlendirdi A1NKARA...ANKA MUSERREF HEKİMOĞLU .. Mavi mı, turuncu mu tartışmaları geride kaldı artık, daha doğrusu ortada. Sonuçları, eski politikacıların da, yeni polıtikacılann da iyi yorumlaması gerekiyor. Şimdilik böyie bir eğilim yok. Başkalarını eleştirmekten, özeleştirıye vakit kalmıyor galiba. Oysa sonuçlar kanıtlamış bulunuyor. Özeleştiriden yoksun kişiler de, kuruluşlar da yaşam gücünü yitiriyorlar. Geçmişe dönük konuşmalar, duygusal davramşlar umulan sonucu vermiyor. Doğruları söyleyenler, gündemdeki sorunu çarpıtmayanlar da halkın gözunde büyük saygınlık kazanıyor. Somut örnek, SHP liderı Erdal inönü. Aslında deneysiz bir politikacı, ama deneyli politikacılardan daha başarılı bir savaş verdi. Onu izlerken, kimı politikacı ve gazetecı dostlarımı anımsadım. Bir süre önce buluştuğumuz bir akşam yemeğini.. Erdal İnönü'yeyonelen hayli saygısız eleştirilerı.. SHP liderinin de hoşgöruyle gülümsemesini.. Sayın İnönü, konuşması anlaşılmıyor, karizması yok, halkı coşturmuyor diye az eleştirilmedi değıl mi? Ama neoldu? Siyasal haklar konusunda baştan sona tutarlı ve yürekli davranışıyla halkı costuran lıderleri geri bırakmadı mı? Yanlışlarda direnenler, saplantıları aşamayanlar, halkı kolayca etkilemiyor artık. Toplumda başka bir beklenti var, başka bir özlem. Çağdaş düzeye ulaşmak özlemi. Kimi doştlarım soruyor bana: Erdal İnönü çok güzel konuşuyor, diksiyon dersi mi aldı acaba? Eskiden ne dediği anlaşılmazdı, oysa halkoylamasının amacını en iyi o anlattı, çarpıtmadan, saptırmadan... Güzei konuşması burdan kaynaklanıyor bence; rahatlığından, kararlı politikasından, ınancından, hiçbir hesaba gırmeden yolaçıkmasından.. Özü sözü bir olmadan inandırmak kolay mı? Orneğin Sayın Demirel "kusursuz demokrasi" özleminden söz ederken inanmak kolay mı? Ya da Sayın Ecevit "Halk eski partılerden hoşlanmıyor" derken, yeni bir partinin liderliğine aday görünüyor mu? DSP'nin çağdaş bir parti olduğuna kolayca inanılabilir mi? Kuruluşundan bu yana yaşadığı çelişkıler nasıl unutulur.. Sayın Rahşan Ecevit kötü bir varttrolog olmadı mı bugüne kadar? Yeni bir şey söyleyebikJiler mi, özlerini, öfkelerını aşabildiler mı? Halkoylaması sonuçları, kimi liderlerın dev aynasını bırakın, gerçek boyutlarını görmeleri için bir uyarı bence. Yitik çizgılerini nasıl onanrlar bilmem, ama onaramazlarsa yeni savaşlarda daha yenık duşebılirler. Referandum sonuçları Sayın Özal'a neler düşündürdü acaba? "Seçimlerde boylarının ölçüsünü alırlar!" sözü bana hayli ters geldi. Aslında Özal iktidarımn da boyunu posunu gerçekçi biçimde ölçmesi gerek. Başta laiklik, cumnuriyetimizin temel ilkelerinden verilen ödünlerle boy vermiş bir iktidar, sağlıklı olabilir mi hiç? Boy vermek için, toplumdakı beklentiler doğrultusunda bir yöntem gerekir. Halkın özlemlerini yanrtlayan bir politika üretmek.. Yapay polîtika, yapay önlemler ANAP'a kıl payı boy verebilir ancak, iğreti bir iktidar sağlar. Yerleşık bir iktidar için halkla karanlığın ötesinde, dinsel ödünleri, yapay Atatürkçülüğü aşarak bütünleşmek gerekir. Burada bir parantez açarak, Kozak yaylasında gördüğüm Atatürk büstlerinden, heykellerınden söz etmek istiyorum biraz. Mavi mi, turuncu mu tartışmalarının çok yozlaştığı bir gün, yeşili özleyerek Kozak yaylasına çıkttk. Yolda karayolları işçileri çalışıyor, Bergamalı köylüler taş kırıyorlar. İngilızce yazılı turuncu gömlekler, o gömleklere dönük nonoş edebiyatının çirkintiğı gerilerde kaldı onlarla konuşurken. Aşağıbey köyü, Yukarıbey köyü, yol kıyısında, yeşil çamlar arasında birçok köy dolaştık. Her köy alanında bir Atatürk büstü. Ama Atatürk'e hiç benzemiyor. Bu büstleri, heykelleri o alana koymanın anlamı nedir. Atatürk sevgisini vurguiamak, küçük ögrencilere Atatürk'ü tanıtmak değil mi? Üzüntü, hatta öfkeyle söylüyorum; köy çocukları ilk karşılaşmada Atatürk'ü görmüyorlar, gerçek bilgileriyie tanımıyorlar. aynca Kuran kursları, başörtülü küçük kızlar arasında o Atatürk çok yalnız kalıyor. Bu tutarsızlığa bir son vermek gerekir bence. Sanatçılarımız Atatürk'ün kişiliğini, uyarısını, çağrısını yansıtan bir heykelı yapmaktan mutluluk duyar. Bir yarışma açılabilir. Köyler, ilçeler. kent alanlan için degışik ölçülerde heykeller yapılabilir. Uniformalı değıl, sıvıl bir Atatürk tanımalı genç kuşaklar. Çünkü Atatürk'ün asker kışiliğı kadar sivil kişiliği de önemli. Türk toplumunu çağdaş düzeye vardırmak için açtığı savaşın, üniformanın ötesinde boyutlan, uygar çizgileri var! • • • Kozak yaylasında yaşlı köylülerle mini röportajlar yaptım. Çamfıstığının öyküsünü dinledim. Bu yayla CHP'lıydi, yıllarca yolu yapılmadı diye sızlandı bir köylü. Kurtuluş Savaşı'na ilk katılanlar yaşadı bu yaylada.. O savaşçılar Mustafa Kemal'i görmüşler miydı acaba? Gördülerse köy alanındakı heykele nasıl bakıyorlar şimdi? Yol yapılıyor artık. Bergama'ya kadar gıden bir asfalt geçecek Kozak ormanlarından. Belkı turistik bir yol olacak, belki de fıstık yolu. Fıstığı Arap ülkelerine satıyoruz. köylü göğüs geçıriyor: Kimi zaman da ispanya alıyor bizden, Arap ülkelerine dolaylı satılıyor. Kimbilir ne ince oyunlar oynanıyor çam kozalaklarıyla! Fıstık ağaları var mı? Kozaklı gülümsüyor: Fıstık gibi ağalar var. Kozak'ta bağbuzumu başlamadı henüz. Çamların altında yemyeşıl bağlar uzanıyor. Üzümü nefis, keçılerin memesınden süzülen pembe damlalar gibi. Pekmezi çok tatlı, o pekmezle • yapılan fıstık helvası da kudret helvası türü. Arap şeyhleri çok' seviyormuş galiba.. mini röportajlardan birini de Yukarıbey'de bir kahvede yap; tım. Biraz konuştuktan sonra yaşlı Kozaklı sordu bana: Sen öğretmen misin? Hayır gazeteci. Adın? Müşerref Hekimoğlu. Yabancım değil.. Sevinçle güldüm. Kozak yaylasında bir Cumhuriyet okuruna rastlamak güzel şey, dedim. Bir değil üç, diye parmaklarını kaldırdılar. Dönüşte bir çeşme başında konakladık, çay ictık. Sırtımı bir çam ağacına dayadım, yere yattım bir süre. Toprak en yumuşak yataktan daha dinlendirici. Bir çam ormanı görkemli bir olay, havada çam kokusu, bir kuş kanadını bile duyuran sessizlik, dallar arasında yeşil bir güneşle ormanın büyüsüne dalıyor insan. Sonra uyanıyor birden. Bu yol trafiğe açıhrsa ne olacak, diye düşünüyor. Bu orman da kirlenecek diyor. Belki de küllenecek diye bir yangın hissediyor yüreğinde. Ege'nin mavisini kirletenler, ormanın yeşilini nasıl koruyabilir diye efkârlanıyor. Mavi mi, turuncu mu tartışmalan sona ererken, yeşili vurguiamak istiyorum politikacı dostlarıma. Siyasal sözlüğe doğayı da alsınlar artık. Denizi, güneşi, ormanlan, çevreyi nasıl koruyacaklanm da söylesinler. Doğaya dönük bir politika üretsinler. Yoksa doğayı yitirecek, giderek solacağız. Biraz da Yeşil. diye bağınyor. Tek çatı altında toplanmamız zorunlu." Ahmet Şevki Göklevent (SHPtçel): "Tabanın ozlemi birleşme. tçel'de DSP örgutii bulunmadığı halde her turlü özveriye hazınm." Sadık Polat (DSPŞanlıurfa): "Ben Ecevit'in neferiyim. Solda ondan başka lider tanımam. Birleşme için Ecevit ne derse, o olmalı." Alihadi Emre (SHPElazığ): "Bugunkü siyasi atmosfer içinde koşul ileri surmek, birleşmeyi gonülden istememek anlamına gelir. Biz birlikten yanayız." Kemal Ergül Aslan (DSP Elazığ): "SHP içinde gizli liderler mevcut. Bu yuzden koşulsuz birleşme olmaz. Koşullu birleşmenin daha sağlıklı olacağına inanıyonım." Kızılay kazandı ANKARA (ANKA) Ankara'nın Kızılay semtinde bulunan ve daha önce Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu binanın yer aldığı boş alan, mahkeme kararıyla Kızılay'a verildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Ankara Metrosu"nun giriş yerlerinden biri olarak kullanmak istediği dava konusu alan, uzun süren mahkemelerden sonra eski hak sahibi Kızılay Derneği 'nce geri alındı. 7 bin metre kare genişlığindeki bu alana Kızılay, 12 katlı modern bir işham yaptıracak. Böylece Kızılay'daki GİMA, Yeni Karamürsel Mağazası ve Sosyal İşham 'ndan oluşan yüksek yapılar topluluğu "dördüncü köşe taşına" kavuşmuş olacak. İZMİR'DEH HtKMET ÇETİMKATÂ" Maden göçükleri: 2 ölü, 4 yaralı Haber Merkezi Zonguldak ve Nevşehir'de maden ocağı çökmesi sonucu biri işçi iki kişi Oldü, 4 kişi de yaralandı. Zonguldak'ta üretim yapan Üzülmez TTK Müessesesi Asma lşletme Müdürlüğü Maden Ocağı'mn 5. ocak 100170. katında meydana gelen göçükte, maden işçisi Hüseyin Susam göçük altında kalarak hayatını kaybetti. Kemalettin Gencer, Satılmış Tabakçı ve Hasan özdoğan adlı maden işçileri göçük altından kurtarma ekiplerinin 3 saatlik çabasından sonra yaralı olarak kurtarıldılar. Nevşehir'in Kavak Kasabası 'nın Dağ mevkiinde bulunan maden ocağına giren Salih Aslan (16) ve annesi Zahide Aslan da, ocağın bir süre sonra çökmesi nedeniyle göçük altında kaldılar. Olayda Saliha Aslan öldü, annesi yaralı olarak kurtanldı. Zor günler tZMİR Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, ANAP İl Başkanı Ramiz Sevinç'e, 6EylülHalkoylaması öncesi, "Sengörevini sürdür, önümüzdeki günler önemli gelişmeler olacak" dememiş mıydi? İl Başkanı Sevinç, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in bu sözleri üzerine, "Ama Sayın Bakarnm, ANAP içindeki dinci kadrolar il kongresinde bizi kapt önünde bırakacak" yanıtım vermemiş miydi? Şimdi ANAP cephesinde hesaplaşma değişik bir konuma dönüştü. llçe kongrelerini tek tek kazanan Burhan Ozfatura, erken seçimin gündeme gelmesiyle, gücünu yitirdi ve kara kara düştinmeye başladı. Ozfatura'mn karşısma şimdi de Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu çıkmaz mı? Çobanoğlu, özfatura'ya ateşpüsküniyor. Her yerde açık açık, "ANAP'ı dincileryönetemez"diyor. Çobanoğlu'na yakın olanlar, "Aman Başkan, şu Özfatura'ya fazlayuklenme"diye uyarıyorlar. Neden yüklenmeyeyim? Bizden söylemesi Baskan... Süha Baykal'ın başına gelenleri unutma. Ozfatura'mn hışmına uğradı çocuk. Ben Süha Baykal'ı severim. Eğerpartiden istifa etmeseydi hâlâ belediye başkanıydı... Çobanoğlu, köşeye adamakıllı kıstırdı özfatura'yı. 6 Eylül Halkoylaması sonuçları bahane elbet. Çobanoğlu, Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan'a Anakent Belediyesi'nin 'parasız olanaklan'ndan da söz ediyor. Büyük kanal projesi için bizden 100 milyon istiyor. Oysa Çeşme'ye asfaltı bedava veriyor. Genel seçim öncesi ANAP'taki bu karşılıklı suçlamalar nereye varacak? Kişı işadamları kokteylerde, özel yemeklerde kendi aralarında konuşuyorlar. Gündemde ANAP'ın "seçim tuzağı" var. lşadamlan, "Bu tuzak tzmir'desökmez" diyorlar. Çünkü ANAP tzmir'de eriyip gidiyor. Ya Burhan ozfatura olayı? Aman aman, ondan söz etmeyin. Niye? Biz ozfatura yüzunden ANAP'tan soğuduk. ANAP İl Başkanı Ramiz Sevinç, Burhan ozfatura'mn örgüt üzerindeki etkisini kırmak için yoğun bir çalısmaya girdi. Burhan Ozfatura, "ANAP il örgütünün işini benyapıyorum"diye konuşunca, Ramiz Sevinç, bir hayli sert çıktı. Burhan Bey, belediye başkanıdır. O, belediye hizmetlerini yerine getirsin. Parti işleriyle, ilçe başkanları ve biz ilgileniriz... ozfatura'da şimdi bir telaş, bir heyecan başladı. Kendi takımı yavaş yavaş kaçma hazıriıklarına girişti. Seçtirdiği kimi ilçe başkanları Ramiz Sevinç'in yanında yer alma hazırlıkları içinde... DYP'de ise şimdjlik bir suskunluk görulüyor. Herkesin gönlunden geçen soru, "Izmir'den aday olabüir miyiz?" öiçiminde. Ama hiçbiri bunu açıklamıyor şimdilik. DYP'liler, "Eğeryann seçim yapılsa, ANAP'ı ezer geçeriz Manisa'da" diyorlar. Gerçekten öyle görulüyor. Çtinku Manisa 'da A NA P yok gibi. SHP'de ise ilçe örgütleri ayakta. Ankara'ya mesaj üzerine mesaj veriyorlar... Parti içinde demokrasiyi en sıkışık dönemlerde bile çalıştırmanın bir yöntemi bulunmuştur. Bu, şu demek oluyor: Merkez yoklamasıyla saptanacak adaylan önce, il ve ilçe örgütleri seçmeli... Acaba olur mu? Bir de SHP'nin karşısında DSP var... DSP üçüncü bölgede Coşkun Karagözoğlu'nu koyarsa, SHP ne duruma düşer? Bir deAlev Coşkun var. O da DSP'nin tzmir'de kozu... SHP'yi tzmir'de zor günler bekliyor... "îşçinin El Kitabı" yayımlandı ANKARA (VBA) Yakın ve Ortadoğu Çalışma Eğitim Merkezi tarafından "tşçinin El Kitabı" yayımlandı. Kitapta lş, Sendikalar, Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ile Sosyal Sigortalar Kanunlan, sorucevap şeklinde ele alınıyor. Kitabın çeşitli işyerlerine ve ilgililere dağıtılmaya başlandığı bildirildi. Yakın ve Ortadoğu Çalışma Eğitim Merkezi tarafından aynca merkezin kuruluş ve faaliyetleriyle ilgili bir broşürün yayımlandığı da belirtildi. Trafik kazasmda 7 tranh öldü ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum Artvin karayolunda dün meydana gelen trafik kazasmda 7 tranlı öldü, 5 tranlı turist de ağır şekilde yaralandı. Artvin'den Erzurum'a gelmekte olan Iran uyruklu Ali Muhammed Zolor yönetimindeki TEH 72443 plakalı minibüs Tortum yakınlarında bulunan "ölüm virajlan"nda uçuruma yuvarlandı. Kaza sonucunda minibüste bulunan tranlı yolculardan Saral Resi (33), Ferazet Vakli (33), Davut Guoalemenzki (47), Atusa Mehmetzade (5), Sait Kıraç Guoalemenzki, Mehdi Guoalemenzki ve minibüs sürücüsü Ali Muhammed Zolor olay yerinde yaşamlannı yitirdiler. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı öldü GAZİANTEP (ANKA) Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mustafa Sabah, geçirdiği trafik kazası sonucu öldu. Kazada aynca, Sabah'ın eşi ağır, üç çocuğu da hafif biçimde yaralandı. Alkollu olduğu bildirilen Mustafa Sabah, önceki gece 01.30 sıralannda 27 ED 003 plakalı arabasıyla, başka bir araçla çarpıştı. Gaziantep SSK Hastanesi'ne kaldırılan Mustafa Sabah tüm tıbbi müdahalelere karşın kurtanlamadı. Kazada, Mustafa Sabah'ın eşi Serpil Sabah ağır, çocukları Işü, Meltem ve Hanefi de hafıf biçimde yaralandılar. Yaralıların Gaziantep Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındıkları bildirildi. Baraka çöktü: 3 ynralı lstanbul Haber Servisi Mecidiyeköy'de bir inşaatın işçilerinin kaldığı baraka çökünce içinde bulunan üç işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mecidiyeköy, Cemal Sururi sokakta bulunan bir inşaatın işçilerinin kaldığı baraka, sağlam yapılmadığı için sabaha karşı saat 05.00 sıralarında büyük bir gürültüyle çöktü. Yaklaşık 10 metre kadar bir derinliği bulunan inşaat alanına yıkılan barakada kalan Mehmet Fırtına, Menderes Bahçıvan ve Ramazan Kiremit yaralanarak Şışli Etfal Hastanesi'ne kaldırıldılar. (Fotoğraf: FAHRETTİN KERtM A VC1) Kozakçıoğlu: Oilanı dağrtılmadı Haber Merkezi Olağanustü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu kısa bir süre önce basında yer alan, "Olaganüstü Hal Bölge Valiliği 10 binlerce el ilanı dağıttı' yolundaki haberlerle ilgili olarak, "Böyle bir ilan dağıtma emri verilmemiş ve bu konuya yonelik herhangi bir işlem yapılmamıştır' dedi. Bir sure once çeşitli basın organlarında yer alan UBA'nm haberine göre, Olaganüstü Hal Bölge Valiliği, üzerinde PKK'nın saldınları sırasında katledilen çocukların resimleri ile, "Vatandaş. masum köylulerimizi katieden eşkıyanın ölü veya diri yakalanması için güvenlik kuvvetlerine yardımcı ol" şeklinde yazılann bulunduğu el ilanlarının dağıtıldığı bildirilmişti. 5 bin işçi grevde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Türkiye'de çeşitU işkoüannda çalısan yaklaşık 5 bin isçinin grevleri sürüyor. Türklş'e bağlı Basıntş Sendikası'mn 179 isçinin çahşUğı lstanbul Devlet Malzeme Ofisi Matbaası 'nda baslattığı grev dün 42. gününü doldurdu. Petrollş Sendikası'mn Gebze'de kurulu Big Plastik işyerinde 19 işçi için 22 temmuzda baslattığı grev sürüyor. Diğer süren grevler şöyle: Deritş Sendikası (Toplam 117 dert işyerinde çalısan 3 bin 500 işçi), Haklş'e bağlı özağaçtş (Kocaeli Mobilya işyerinde çaltşan 102 işçi, bu grev 13 marttan bu yana sürüyor), Tezkooptş Sendikası (Migros'a bağlı 33 işyerinde 870 işçi 20 ağustostan bu yana grevde). si.ırnurı ugrenL,ui£i y^utıu uu ^ lediyesinin davetlisi olarak Çorlu'ya gelen 31 Alman öğrenci halk ve belediye tarafından konuk edildi. Abnanyanın Köln, Bonn ve Aachen kentlerinden gelerek Çorlu'daki ailelerin konuğu olan univerüte ve kolej öğrencileri beUdiyece sağlanan otobüsle lstanbul ve Edirne'deki tarihi ve turistik yerleri de gezdiler. Çorlu Belediye Başkanı Seyfettin Meriçin de bulunduğu bir toplantıda Türkiye ile ilgili izlenimlerini anlatan öğrencüer, "Biz Türklere uygulanan vizenln kalkmasını candan istiyoruz. Aynca Türkiye'nin Ortak Puzar'a girmesi en büyük düeğimizdir. Çünkü Türkiye'nin Batı'ya daha yakın bir ülke olduğunu bu gezimizde gördük. Ülkemize döndüğümüzde bu durumu herkese anlatacağız" dedüer. külturanJaşmaslgereğince Çorlu "Kürt" yayını için ifade ahnacak İSTANBUL (UBA) Haftalık "2000'e Doğru" dergisinin sorumlu Yav tşleri Müdürü Fatma Yazıcı, lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yarın ifade verecek. DGM Savcüığı, Yazıcı hakkında 2000'e Doğru dergisinin mahkeme kararı ile dağıtımı engellenen 35'inci sayısında yer alan Atatürk'ün "Kürtlerle" ilgili sözleri nedeniyle soruşturma yürütüyor. tfadesini yann Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı'na verecek olan Fatma Yazıcı, soruşturma sonucunda suçlu bulunursa, hakkında TCK'nın 142/4 ve 313'ncü maddeleri gereğince dava açılabilecek. Genel af için kampanya İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal düzenlediği basın toplantısında, cezaevlerindeki kanayan yaranın ancak genel bir afla sarılabileceğini, zindanlara dönüşen cezaevlerinin boşaltılması yolunda her türlü etkinliğin gösterileceğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal, "19 eylülde genel af için kampanya başlatacağız, cezaevlerindeki kanayan yara ancak genel bir afla sarılabilecektir" dedi. Birdal, "cezaevlerindeki baskı ve uygulamalara karşı duyarsızlığın Didar Şensoy'un ölümü ile giderilemedigini" söyledi. Birdal, dün yaptığı açıklamada, 'Bartın Özel Tip Cezaevii nndeki 40 hükiimliıniin açlık grevinin 23. günü olduğunu, Eskişehir, Bursa, Metris ve Antalya'da açlık grevlerinin sürdüğiinü" bildirdi. Birdal, açıklamasını şöyle sürdurdü: "Hükümlü ve tutuklulan açlık grevine iten nedenleri bilmeyen, duymayan kalmadı. Sivil ve askeri cezaevlerinin kapılannın basın üyelerine açılması da durumu değişlirmedi. Kapılann açılması bildirimli olmasına karşılık, cezaevlerinin fiziki koşullan ve uvgulamaları gizlenemedi. En son, derneğimizin kuruculanndan ve insan haklarının yılmaz mücadelesi Didar Şensoy'un bu yolda yitirilişi de, cezaevlerindeki baskı ve uvgulamalara karşı duyarsız >önetim çevrelerinin ilgisini çekemedi." Birdal, "cezaevlerindeki insanlık onuruna aykın uygulamalann gerekçesinin yönetmelik ve tüzüklerde olmadığını, cezaevlerindeki direnişlerin birçoğunun cezaevi yönetimlerinin keyfi uygu l a m a l a r ı n d a n kaynaklandığını' söyledi. Açıklamasında, "Cezaevlerindeki insanca isteklerin birçoğunun bakanlık talimatıyla bir günde giderilebilecek istekler olduğunu" vurgulayan Birdal, "demokrasi insan haklanyla ve demokratik hukuk kurallanyla bir bütündür. Birinin eksikligi demokrasinin yerleştiği ve yerleşecegi savını inandırıcı kılmayacaktır" dedi. Birdal, açıklamasma şöyle devam etti: "Bartın Özel Tip Cezaevi'ndeki sorunlar da 3 yıldır gündemdedir. Bütün girişimler sonuçsuz kalmıştır. sağlığa aykın olan içme ve kullanma suyu değiştirilememiştir. Son iki ay içinde Bartın Cezaevi'ne nakli yapılan kadın hükümlülerden Gülay Kerimoğlu. Zeliha Zapçı ve Semire Rende zorla 'cinsel temas' kontrolüne gönderilmişlerdir. İnsan kişiliğine ve onuruna aykın bu uygulamalara karşı direnenler ya hücre cezasına çarptırılmakta ya da infazlan yakılmaktadır." Birdal, însan Hakları Derneği'nce "19 eylulde bir genel af kampanyasının başlatılacagını" açıklayarak, "kampanya süresince zindanlara dönüşen cezaevlerinin boşaltılması yolunda her türlü etkinlik gösterilecektir" dedi. Öte yandan, Adalet Bakanı Didar Şensoy'un ölümü, însan Hakları DerneğVni harekete geçirdi Sanayi esnafina işyeri YOZGAT (Cumhuriyet) Yozgat'ın merkez, Sorgun ve Şefaatli ilçelerinde geçen yıl temelleri atılan küçük sanayi sitelerinin yapım çalışmalarına hız verildi. Yaklaşık 3 milyar liralık harcama ile tamamlanacak olan sitelerden 600 sanayici yararlanacak. Yozgat'ın Sanhacılı mevkiinde inşa edilen siteden 300, Şefaatli ve Sorgun ilçelerindeki sitelerden de 150'şer sanayici esnafı isyerı sahıbı olacak. (Fotoğraf: SEYFİ ÇELİKKAYA) Oltan Sungurlu ile görüşmek uzere Bartın'dan gelen Bartın Özel Tip Kapalı Cezaevi hükümlü yakınlannın Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile görüşme istekleri geri çevrildi. Dün saat 10'da Adalet Bakanı'na vermek için hazırladıkları dilekçeyle birlikte bakanlığa gelen hükümlu yakınları bakanla görüşmek istediklerini söyleyince ilk olarak müracaat bürosundaki görevli ve polisler tarafından engellendiler. Bakanın makamında olmadığını söyleyen gorevliler, hükümlü yakınlannın dışanya çıkmasını istediler. Hükümlü yakınları ise bakanın özel kalem müdurüyle biraz önce görüştükierini ve bakanın yerinde olduğunu bildiklerini iddia ettiler. Bakanla görüşemeyen aileler, Müsteşar Arif Yüksel veya Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Abdülkadir Genelioğlu ile göruşebileceklerini kaydettiler. Görevlilerin bu isteğe yanıtları ise "kabul etmiyorlar" oldu. Hükümlü aileleri daha sonra Ceza ve Tevfik Evleri Genel MudUrü Abdülkadir Genelioğlu ile görüştüler. GAZt ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLFR ENŞTÎTÜSÜ BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ 1) PROGRAMCl olmak isteyenlere, 2) MESLEĞİNDE ilerlemek isteyenlere, 3) PROJE degerlendirme ve çözümunde destek isteyen kişi ve kuruluşlara, Oeniş imkân sunuyor. En alt düzeyden ileri düzeye, TEORİK ve UYGULAMALI olarak, BİLGİSAYAR SİSTEMİNE GtRlŞ BASIC FORTRAN IV, FORTRAN 77 İŞLETIM StSTEMLERl Eğitim programına başlayacakıır. Başarılı olanlara üniversitemizce onaylı "SERTIFİKA" verilecektir. 725 Eylul 1987 larihlerı arası ÖN KAYIT NOT: Kontenjanımız sınırlı olup, başvuru fazlası kabul edilmeyecekür. Kayıtlar şahsen başvuru uzerine yapılacaktır. Posta ile başvurular işleme konutmayacaktır. ADRES: G U. Sosyal Bılimler Enstıtüsü Tunus Cad. No: 35 Kavakhdere/ANKARA Tel: 125 76 75/39 Basın: 29140 COBOL