28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/9 ÂYDAN AXA EKONOMİ DÜN1ÂSI Ekonomide sıcak temmuz Sıcak temmuzun ekonomi dünyasına getirdiği en önemli olay, kuşkusuz "serbest faiz" oldu. Özellikle şubat ayındaki operasyondan sonra reel olmaktan çıkan mevduat faizterini yukarıya çekmek için bir model arayışına giren hükümet, bu işi "enflasyonun tırmanışa geçtiğlni" de resmen kabul etmeden "halletmlş ' oldu. Temmuz ayı, 1980 yılını anımsatan bu geiişmeyle başlayıp Merkez Bankası başkanlığına yapılan surpriz atamayla noktalandı. Tabii ay içinde bir IMF heyetinin Ankara ziyareti, Anadolu Endüstri Holding'in alacaklı bankalar tarafından kurtanlması ve Seydişehir grevinin ekonomi dünyasında yaratbğı yankılar da temmuz ayının gelişmeleri arasında yer aldı. Haziran ayının son günlerinde ekonominin zirvesinde başiayan faiz ve zam pazartıklan, geçen ayın ilk günlerınde su yüzüne çıktı. Temmuzun ilk günü, elektriğe yüzde 1012, telefon görüşmeierine yüzde 2023, uçak biletlerine yüzde 2530 ve Sümerbank'ın bazı ürünlerine yüzde 1015 zam yapıldığı ilan edildi. Aynı gün Istanbul Ticaret Odası'nın "yasakh" geçinme endeksi, fiyatJarın yüzde 2.7 iie haziranda da "tırmanış" egilimini sürdürdüğünü ortaya koyarken, Devlet İstatistik Enstitüsü, aynı süre içinde "hayatın yüzde 0.1 ucuzladığım" ilan ediyordu. KİT zamları ayın içinde demıryolları ve demır çelik gibi alanlarda sürerken, özel sektör de kamuyu "yalnız btrakmamak" için etinden geleni yapmaya çalıştı. 1950yılından buyana ancak birkaçyıl reelfaiz verildi Faizin oykusu FAİZ VE ENFLASYONUN 40 YILI Yıttar SARACOĞLU Prens, koltuğu kaptu kurtulmuş oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahrt Aral'ın temmuz sıcağırv da yaptığı bir açıklama da ortalığı karıştırdı. Aral, Seydişehir alüminyum tesislerindeki grevcilere, "Tutumunuzu sürdürürseniz fabrikayı kapatırım" deyince önce işçi sendikası ayağa kalktı. Ardından sıyasal partilerden yanıt geldi. Hatta Türkiye İşveren Sendıkaları Konfederasyonu Başkanı Halit Narin bile işçilerden yana bir tavır koyarak, çözümün fabrika kapatmaktan gecmediğini vurguladı. Odalar Birliği Başkanı All Coşkun da "Hükümettn toplusözteşmelerde bu kadar muhatap olmaması lazım. Hükümetin zaten bir tane işveren temsilcisi var" uyarısında bulun sonraki günleri, bankacıların birbirine "casus" göndermeleri ve tasarruf sahibinin de "kapı kapı" banka dolaşmasıyla geçti. Ve en büyük banka Ziraat Bankası'nın, "centilmenligi" bozduğu anlaşıhnca ortalık bir anda karıştı. Neyse kı Iş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Necdet Şardağ hemen İstanbul'a gelerek ortalığı yatıştırdı ve centilmenlik sınırı bu kez yüzde 5O'ye çıktı. Ancak, her ne kadar bir centilmenlik sınırı beliriendiyse de bankacıların kendileri dahil bunun bu şekilde uygulandığına pek kımse ınanmıyor. Hemen her bankacı "serbest faizin günün koşullarına göre" değışken faiz anlamına geldiğinı telaffuz ederek aslında faızi. tasarruf sahıbinın pazarlık gücu ve parasının miktannın belirlediğinı çağrıştırdı. Bu arada Merkez Bankası da yayımladığı teblığ ile 10 milyon liradan büyük kupürlü mevduat sertifikalarını 28 ve 365 gün ile sınırladı. Ekonomi dünyası da serbest faizi, tartışmalarıyla canlı tuttu. Serbest faiz kimine göre "yerinde karar", kimine göre de "çılgınlık" anlamına geliyordu. Zaman zaman politik partilerin de katıldığı bu tartışmalar sürerken, Ankara'nın "dört gözle" beklediği Uluslararası Para Fonu (IMF) de kapıyı çalıyordu. Türkiye masası şefi Geoffrey Tyler başkanlığında Türkiye'ye "avdet eden" IMF heyetine, gelir gelmez Ankara'daki uzmanlar tarafından çeşitli brifingler verildi. IMF temsilcılerı de iç talepteki aşırı genişlemeyi, bütçe açığını ve Dütçe dışı fonlardan yapılan harcamalardakı artışı tehlikeli bukjuklannı "vurgulayarak" geriye döndüler. f i yalnızca 6O'lı yıllarda tasarruf sahibini kayba uğratmadı. Ancak bir gelir de getirmedi Türkiye'de faizlerin gelişimini değerlendiren Doç. Dr. Selçuk Abaç, faiz politikalanyla sanayicinin ödüllendirildiğini, tasarruf sahibinin de cezalandırıldığını söyledi. Ekonomi Servisi Halkın tasarruf egilimini büyük ölçüde etkileyen faiz oranlan geçmiş 40 yıllık dönemde, birkaç yıl hariç, sürekli enflasyonun altında kaldı ve negatif olmaktan kurtulamadı. Türkiye'de çok duşük olan tasarruf eğilımi de bu yüzden bir türlü yükselmedi. Halk elindeki tasarrufu büyuk ölçüde, bankalar yerine ekonomi için ölü yatınm sayılan altına, gayri menkule yatırdı. Yandalci tabloya bir göz atıldığında tasarrufların bankalara neden yönelmediği gayet net bir şekilde ortaya çıkıyor. 4 Haziran 1980 tarihine kadar karamamelerle beürlenen faiz oranlannın bazı yıllarda enflasyonun çok altına düştüğü görulüyor. 195O'de enflasyonun üzerinde bir getiri sağlayan faiz, bir sonraki yıl hemen fîyat artışlarının gerisinde kaldı. O dönemde faiz oranlan tek rakamlı ve 1960 yılına kadar yüzde 4'te kahrken, enflasyon yüzde 20"lere yaklaştı. Parasım bankaya yatıran tasarruf sahibi önemli kayıplara uğradı. 1960'tan 1970'e kadar yüzde 6.5'e çıkartılan mevduat faizleri karşısında enflasyon ise daha duşük düzeylerde gerçekleşti. Bu dönemde tasarrufçu kaybetmedi, ama kazanamadı da. 1970'den 197Tye kadar yüzde 9*a çıkartılan faiz karşısında ise enflasyon giderek hızlandı ve tasarrufçunun kaybı da arttı. 4 haziranda 1980'de serbest bıraküan, fakat bankalann centilmenlik anlaşması sonucu ancak yüzde 33'e yükseltüen faizler enflasyon karşısında en ağır yenilgisini aldı. Faizler, enflasyonun 3 0 1950 1951 6.2 1952 1.0 1953 2.9 1954 10.3 1955 7.6 16.5 1956 1957 18.2 15.4 1958 ı 1959 19.8 1960 5.4 1961 2.7 1962 5.7 1963 4.3 1964 1.0 1965 7.9 1966 5.5 1967 7.0 1968 3.2 j (x) 1987 değerieri ilk 6 aybk yüzde 61.7 gerisinde kaldı. ı *) Wzl(%) 6.5 40 40 4.0 4.0 4.0 4.0 40 4.0 40 6.5 6.5 65 65 6.5 6.5 6.5 6.5 65 enflasyoıı İMfMz 2.2 1.1 6.3 3.6 12.5 14.2 11.4 15.8 Yritor 7.2 6.7 MvraMi falzl ( H ) RMffab •0.3 9.5 3.0 1.4 0.5 1.1 3.8 0.8 2.2 5.5 1.0 oranı 3.3 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 ve yılhk yüzde 43 250 21 5 35 M faizin vans olarak alınmıştır. sarruflann ancak bankalara yönelebileceğine işaret etti. 15.9 18.0 20.5 29.9 10.1 19.1 36.1 48.8 81.4 94.7 25.6 24.8 40.9 48.4 40.3 26.7 22 0 26 0 65 90 90 90 90 90 90 90 90 330 500 500 480 550 480 45 0 6.9 9.0 11.5 20.9 1.1 10.1 271 26.8 55.4 61.7 24.4 25.2 0.4 14.7 21.3 2.3 ' , i 4.1 j ' i Mevduat faizleri ilk kez 1981'de yüzde 50 barajını aşü ve 1970'den sonra düştüğü negatif durumundan kurtularak reel faize dönüştü. Faizler 1987'ye gelinceye kadar reel oldu. 1987'de ise, mevduat faizleri asağı indirilirken, enflasyonun hızla tırmanması karşısında yine negatif duruma düştu. Türkiye'de faizin geçmişini değerlendiren bankacılık uzmanı Doç. Dr. Sdçuk Abaç, faizin 1980'e kadar negatif bir şekilde güdümlü olarak uygulandığını belirtti. Bu kadar uzun bir sürede dünyanın hiçbir yerinde negatif faiz uygulandığının görülmediğini anlatan Doç. Dr. Selçuk Abaç şöyle dedi: "Bu sanayinin kurulması için bedava kaynak, ödüllü kaynak sağlanmıştır. Dünyada çok az ülkede sanayi sektörü böyle bir imtiyazdan yararlanamamıştır. Bu nygnlama sonunda Türkiye]de sanayi knruldu, ama Tbrkiye'nin bir numaralı sorunu olan gönüUiı tasarruf eğilimi zayıfladı. Bu, tasarruf sahibinin 1980'e kadar cezafaundınlmasnıdan kaynaklandı. Faizler mutlaka enflasyonun üzerinde olmalıdır." Doç. Dr. Sdçnk Abaç, faiz oranlannın ekonomideki değişmelere ayak uydurması, enflasyona göre inip çıkması ve mutlaka reel olması gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Abaç, faizde bu asağı ve yukan esnekliğin saglanması, büyük bankalann enflasyonun üzerinde beklenen denge faizini vermeleri durumunda ta Dünyadaki uygulama Türkiye'de hemen yanm asırdır kararnameyle belirlenen ve negatif olarak uygulanan mevduat faizlerinin dünyadaki uygulaması ise şöyle oluyor: Batı Avnıpa ülkelerinde ve ABD'de merkez bankalan reeskont faizlerinde yaptıklan değişikliklerle büyük bankalara "sinyal" gönderi^ yor. Büyük bankalar da kendi aralarında temel faiz (prime rate) belirleyip ilan ediyorlar. Küçük bankalar da bu temel faiz oranının çok kuçük oranlarda ustüne veya altına inerek ya da aynen uyarak kendi faiz oranlannı açıklıyorlar. Faizler enflasyona ve ekonomideki gelişmelere göre değiştiriliyor. Faiz tartışmasında 'serbestçiler', 'devletçiler'i yendi Ecel gelmiş cihane, serbest faiz bahane kan Vekili Zekeriya Yddınm gibi isimlerin başı çektiği bu ekip, Başbakan özal'ın uzun bayram tatilini fırsat bilerek bir "vücnt çaiınu"na yeltendiler. Gerçi serbest faize ilişkin çalışmalar bir süredir Hazine ve Merkez Bankası'nda yürütülüyordu, ama gerek Canevi gerekse Yıldınm, "altyapı tamamen hazırianmadan uygulamayı başlatmaktan yana değillerdi." Kaya Erdemin de onayını alan bu bürokratlar, faizleri serbest bırakmak yerine, yükselten bir planı Merkez Bankası Banka Meclisi'nden geçirdiler. ALIINDOVIZ CEPHESİ Altın ve dolar içte tırmandı Altın ve döviz dış borsalarmda geçen ay büyük hareketler yaşanmadı. Zaman zaman Körfez savaşımn etkisiyle altın fıyatları ons başına 450460 dolar arasında gidip geldi. Dolar da 1.84 1.85 mark ve 148150 yen düzeyinde değerlerden işlem gördü. Dış borsalardaki bu "siit liman" duruma karşılık, iç piyasada özellikle altın buyük ataklar yaptı. Cumhuriyet Altım, tarihinde ilk kez 90 bin Hrayt geçti. Ata Lira dün tam 93 bin liradan alıcı buldu. Reşat Altım da yine tarihind? ilk kez dün 108 bin liradan satıldı. 24 ayar külçe altının dünkü satış fıyatı da 13 bin 92 500 J I ENtS BERBEROGLU IMF ŞEFİ GieUşatı beğenmedL duğu gün, alüminyumun da karaborsaya düştüğü haberi yayıldı. ANKARA "Serbest faiz" dönemi ile kopan toz fırtınası, bcizı bürokratların sa^lığma yaramadı. "Serbestçiler" üe "devletçiler" arasında bir süredir kapaİı kapılar ardında yürütülen yetki kavgasında "serbestçiler" galebe çalınca, "devletçiler" ilk kurbanı Merkez Bankası Başkan Vekili Zekeriya Yddınm'ın şahsında verdiler. Ekonomi kurmaylanna göre, "Bir biçimde sonuçlandınlması" gereken bu kavgaya "serbest faiz bahane" oldu. Gelişmeleri biraz "espri katarak" yorumlayan bir ekonomi bürokratı, "Ecel gelmiş cihane, başagnsı bahane" deyimini anımsatarak sözlerini şöyle sürdurdü: "Zaten serbest faize geçişte sancılar olacağı baştan bellivdi. Başbakan serbest faize geçileceği karannı kamuoyuna açıkladığı gün ekonomik birimler arasında son yıllann en büyuk yetki kavgasını başlatmış oldu." Başbakan Özal'ın açıklaması, başka bir deyişle "gongu çalması" ile başiayan ilk rauntta puan toplayan, Kaya Erdem yonetimindeki "bürokratlar ekibi" oldu. Hazine Müsteşarı Yavuz Canevi ile Merkez Bankası Baş kez de Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kanved devreye girdi. Kahveci katılmadığı faiz karan toplantısını bir anlamda, telefonla uzaktan kumanda yöntemi ile etkileyerek son karan değiştirdi. 1 Temmuz günü, üpkı 7 yıl önce olduğu gibi, serbest faiz uygulamasına geçilen tarih olarak geçildi. Ama sistemin ağabeyliğini kim yürütecekti? Üzerinde anlaşılan isim, hem Özai hem de Erdem'e yakınlığı ile tanınan Iş Bankası Genel Müdürü Burhan Karagöz oldu. Karagöz, Anadolu Endüstri Holding kurtarma operasyonu toplantılannı fırsat bilerek, bir araya geldiği bankacı lar la yüzde 48 oramnda tavan çizilen bir serbest faiz sistemi üzerinde anlaşma sağladı. Ne var ki, bu anlaşma hiç umulmayan bir banka, Ziraat Bankası tarafından bozulunca, akıllara, "Acaba faizlerin yükseltilraesinden yana olan bürokratlar ekibi Ziraat Bankası'na anlaşmayı detane yönünde bir ışık mı yakü" sorusu takıldı. Merkez Bankası Başkanlığı'na Özal'ın Saracoğlu'nu atamasıyla, taraflar durum değerlendirmesi için yetki kavgasına ara verdiler. ŞENVER 561b* fifaf. Temmuzun ilk günleri ekonomi dünyası açısından oldukça hareketli geçti. Bir yandan zam, enflasyon derken, bir yandan da 3 temmuz günü fiılen başiayan serbest faizin tartışmaları sürdü. Serbest faiz döneminin ilk günlerini "birbirini kollama" ile geçiren bankalar arasında ilk çıkışı, Pamukbank'ın yeni Genel Müdürü Bülent Şenver, yüzde 56 ile yaptı. Ancak Pamukbank'ın bu "iyi falzl" uzun süre tutunamadı ve "büyükler" kendisini yüzde 48'lik centilmenliğe "ikna" ettiier. Serbest faiz uygulamasının Ekonomi dünyası, "serbest faiz şokuyla" başladığı temmuzu "Merkez Bankası şokuyla" noktaladı. Yaklaşık 8 ay başkanlığı "vekâleten" yürüten Zekeriya Yıldmm'ın "asaleten" atanmasına kesin gözüyle bakılırken, genç prens Saracoğlu, "kralın tercihiyle" koltuğa oturuverdi. Her Bu arada haziran ayında dış ne kadar Saracoğlu, yemin basına da yansıyan bir ettiği gün Yıldırım için "A"kurtarma" sorunu, temmu ramız i y i " dediyse de, ya^ zun ortalarında çözüldü. Ana yılan haberler, ekonominin zirdolu Endüstri Holding'ten top vesinde Başbakan Özal'ın bir lam 150 milyar lira dolayında "devir teslim" operasyonu alacağı buiunan 9 bankanın başlattığını ortaya koyuyordu. genel müdürteriyle holding yö Merkez Bankası operasyonuneticileri, İstanbul'da bir ara nun yapıldığı ilk günlerde, Hayagelerek "alacaklannı, hol zine ve Dış Ticaret Müsteşarı dingin atıl durumdaki variık Yavuz Canevi ve Devlet Bakalannın ve gayri menkulleri nı ve Başbakan Yardımcısı Kanin satılmasıyla oluşturula ya Erdem'in de "yıldızlannın cak olan havuzdan tahsil sönmekte" olduğu, Ankara etmeyi" öngören bir sıstem kulislerinde en çok konuşulan üzerinde anlaştılar. Böylece, konulardan biri durumuna geekonomi dünyası bir sıkıntıdan liifnrrli Ama hesaplamadıklan bir gelişme, "prenslerin" girişimi ile ortaya çıku. Bir süredir Kaya Erdem'in başkanlığındaki toplantılara katılmaktan kaçınan DPT Müsteşarı Yusuf Bozkurt Özal ile Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Riışdü Saracoğlu, serbest faize geçilmesinden yana ağırlık koydular. Sonuç, Özal'ın tatil yatından çektiği teleks emri ile Erdem'in onayladığı faiz kararının yurürluğe girmesini engellemesi oldu. Yetki kavgasında üstünlüğü ele geçiren prenslerin istediği yönde bir serbest faiz karan ekonomi yönetiminden geçerken, bu 700 lira olarak belirlendi. İç piyasa döviz cephesinde ise Merkez Bankası kurlan alışümış artış egilimini surdürürken, Tahtakale, yurtdışmdaki işçilerin ve turist dövizin'm bollaşması nedeniyle hareketsizdi. Merkez Bankası dolann döviz alış kurunu bir ayda 851.70 liradan 877.85 liraya yukseltti. Dolar serbest piyasada dün 890 liraya, mark da aynı piyasada 479 liraya çıktı. Altım 86.500 Töbanlc sağkım kozanc aHernatHleri sunar: **Tasarrufa sürekli yüksek gelir, kaynakların, sağlamlığı kanıtlanmış güvenilir kurumlara yöneltilmesi ile sağlanabilir.,, Töbank, gücünü Devletten alan sağlam ortak yapısı ve 75 milyar sermayesiyle sağlam bankadır, sağlam alternatiftir. Tasarruflarınıza sürekli yüksek gelir sağlamak için TÖBANK şubelerinin size sunacağı sağlam faiz altematiflerini inceleyin. Tasarruflarınızı TÖBANK'ta sağlama alın, sürekli kazanın. 4 RKİYE ÖORETMENIER BANKASI BANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle