19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1987 CUMHURİYET/13 Kiraz Güzeli KONYA («.a.) 14. Uluslararası Nasreddm Hoca Şcnlikleri devam ediyor. Şenliklerde bu yıl ilk kez boroz dövflşleri de yapılıyor. Bu arada, şenliklerde yapüan Kiraz Güzeli yanşmasını Nazlı Melike Güngör lcazandı. Kiraz Güzeli seçilen Güngör'e Akşehir Belediyesi ve tertip komitesince çeşitli annağanlarla, "Kiraz Güzeli beratı" verildi. Kimsesiz kızlara yurt GtRESUN (%*.) Giresun'da kimsesiz ve bakıma muhtaç 712, 1318 yaş gruplan arasındaki genç kızlar için, yetiştirme yurdu yapımı çalışmalanna başlandı. Vali Behçet Güler'in verdiği bilgiye göre, Tanm Orman ve Köyişleri BaşkanlığYna ait Teyyaredüzü Mahallesi'ndeki arsa üzerine kurulacak yurt, 1100 kişilik olacak. Yaklaşık bir milyar liraya mal olacak binaya özel idare de maddi yardımda bulunacak. Yapımına gelecek ay başlanacak bina 2 yılda tamamlanacak. * Kalemli F. Almanya'ya ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mustafa Kalemli, uygulama çalışmalanna başlanılan yeni Sağlık Yasası ile ilgili olarak sağlık tesislerinde gözlem ve incelemelerde bulunmak üzere dün uçakla Almanya'ya gitti. Bakanlıkça yapılan açıklamaya göre, Kalemli, 14 temmuz tarihine kadar Almanya, Fransa ve Avusturya'da bulunan sağlık kuruluşları ile üniyersite hastanelerinde incelemelerde bulunacak. Türkiye'de kurulması konusunda anlaşmaya varılan aşı fabrikası ile ilgili Fransa'da incelemelerde bulunacak olan Kalemli, Avusturya'da da fızik tedavi ve rehabilitasyon merkezinde gözlemler yapacak. ANKARA (ajı.) TBMM Başkan Vekili İskender Cenap Ege, kulak rahatsızlığı ve duyma zorluğu nedeniyle Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Numune Hastanesi Kulak Bunın Boğaz Bölümü Başkanı Dr. Yıldınm Nalça, Ege"de işitme bozukluğu görüldüğünü ve bunun kulak zan arkasında su toplanmasından meydana geldiğini, tedavisinin 10 gün kadar sürebileceğini söyledi. I. Cenap Ege tedavi altında Bağdat Caddesi için imza kampanyası Bağdat Caddesi'nin ytniden çift yönlu olması için imza kampanyası açddı. htanbul Büyükşehir Belediye Baskanlığı'na veribnek üzere açılan imza kampanyasını yürüten esnaf, caddentn tek yönlü olmasıyla satıslannın yüzde 4050 oramnda aıaldığvu öne sürüyor. Semt sakinUri de islerine gitmekte güçlük çektiklerini ve araç bulamadıklamt büdiriyor. Bağdat Caddesi esnaf u tek yönlü gidisin rahathğt yönünden araçlann hız yaptığını, bunun da kazalara yol açtığını kaydederek konunun yeniden ele alınmasmı istedi. (Fotoğraf: a.a.) Şarbona karşı karantina ÇAYKARA (a.a.) Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı öksüz Yaylası, şap hastalığı görülmesi üzerine karantina altına alındı. Yaylada bir inekte şap hastalığı görülmesi üzerine, köyde 15 gün süreyle karantina tedbirleri uygulanmaya başlandı. 2 bine yakın hayvanın bulunduğu yaylaya yeteri kadar ilaç gönderildiği bildirildi. HABERLERİN DEVAMI GAP ve Referandum (Bastarafı 1. Sayfada) ise geçen yıl su tutmaya başlamıştı; önceki gün de ilk üniteler devreye girdi ve enerjı üretimine geçildi. Geçen yıl da buralara geldiğimiz zaman aynı duygu ve düşünceler içinde olmuştuk. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gerçekten heyecan verici. Her şeyden önce kendi insanımızın doğa ile mücadelesine. onu altederek kendi mutluluğu için kullanma savaşına tanık oluyorsunuz. Türk mühendisinin, teknisyen ve işçisinin vahşi doğa koşullarındaki bu kavgası, bu başarısı insana kıvanç veriyor. Başbakan özal'ın deyişiyle, Dogu ve Güneydoğunun "makus talihi" GAP'la yenilebilecektir. Bir yandan Türkiye'nin elektrik enerjisi üretimi katlanırken, öte yandan 200 milyon dönüm arazi sulanacak. Yani ÇukurovaA nın tam yedi katı büyüklükte bir toprak parçası suya kavuşacak. Urfa Tüneli aracılığıyla sulanacak Harran Ovası'ndan ise yılda birden çok ürün alınacağı hesaplanıyor. Bura insanının, toprağının suya olan özlemini anlamak zor değil. Nereye gitseniz bir pankart: "Su istiyoruz!" Helikopterle uçarken, altımızdan kayıp giden boz renkteki toprağın suya olan hasretini gidermenin yaşamsallığı hemen farkediliyor. Dağların arasından yılan gibi kıvnlarak akan zümrüt yeşili Fırat'ın suyunu, Keban1 la, Karakaya'yla, Atatürk Barajı'yta zapturapta almanın, enerjiye dönüştürmenin büyük önemi hemen ortaya çıkıyor. Yörede doganın dizginlerini ele geçirdikçe, insanımızın da yazgısı değişecek. "Modern, güçlü ve ileri bir ülke" hedefine daha çok yaklaşacağız. * Bu hedetln attını Başbakan özal konuşmalarında sürekli olarak çiziyor. Modern, güçlü ve ileri bir Türkiye, sağduyu sahibi herkesin ortak dileğidir. Ama bu üç sıfata eklenecek bir dördüncü boyut daha var; o da "demokratik Türkiye"dir. Ne yazık ki bu hedefe henüz tam anlamıyla ulaşabilmiş değiliz. Demokrasi kültürümüzün düzeyi arzu edilenden çok uzak. Geçen aksam ANAP'lı bir parti büyüğü ile çevresini saran partililer arasındaki bir sohbete kulak misafiri olduk: "ilçe olmak istiyoruz." "Hele bir referandum sonucunu görelim." "Beyim sizi mahcup etmeyeceğiz, göreceksiniz." ANAP'ı "ma/)cupefmemer»n"anlamı, referandumda "hayır" oyu kullanmaktır; başka bir şey değil. Nitekim Adıyaman'ın Tut nahiyesi de ilçe olmak istiyordu. Söylendiğine göre bütün partililer birleşmişler; "Siz bizi ilçe yapın, hepimiz hayır oyu vereceğiz" diyorlar. Bunu kendi kulağımızla dinledik. ANAP hükümeti 60 kasabayı daha ilçe yapacak, o yetkisi var, ama o yetkiyi hangi yerler için ve nasıl kullanacak, orası bilinmiyor şimdilik. Demokrasiyi bir bakıma hiçe sayan bu pazarlıkların hoş olduğu söylenebilir mi?.. Aslında demokrasi açısından en başta güzel olmayan siyasal haklar için referanduma gıdilebılmesidır; en temel bir demokratik hak için "evet mi hayır mı" diye halkın oyuna başvurulabilmesidir. "Hayır" oyu istenmesine gelince bu da işleri, demokrasi kültürümüzün içinde bulunduğu seviye açısından daha da vahim kılmaktadır. Sayın Özal'ın buradaki konuşmalarında referandum kampanyasını başlattığı söylenebilir. Kendine özgü üslubuyla, üstüne basa basa, "Aman ha, aman ha yanlışlık yapmayın, seksen öncesinin o günlerine dönmeyelim" derken, "hayır"\n propagandasına koyulmuştur. Demokrasinin en temel ilkelerinden biri yok sayılarak demokrasiye nasıl gidilir, doğrusu bilemiyoruz. Ülkeyi "evetçi"ve "hayırcı" kamplarına bölerek, "kavgasız" ve "barış içinde" bir Türkiye'ye nasıl varılabilir, doğrusu onu da bilemiyoruz. Tammuz'u öldtiren sıcak (Bastarafı 1. Sayfada) n Tammuz'u öldurtüp öldürtüp dirilten bir sıcak, hem de güneydoğunun yağmur sonrası sıcağı vardı. önceki akşam, özal'ın helikopteri Atatürk Barajı'nın şantiye alanına inmeden Cncc şiddetli bir rüzgâıla yağmur başlamıştı. En çok üzülen de DSİ görevlileriydi. Geçen yıl 15 haziranda Cumhurbaşkaru Kenan Evrcn'in gelişi sırasında kopan fırtına, yeni dikilen bayrak direklerinj, süslenen tören alanını yerle bir etmişti. Ancak DSİ yöneticilerinin korktuklan başlanna gelmedi. Özal'ın gelişinde Evren'inki kadar fırtına kopmadı ve yeni dikilen bayrak direkleri yerlerinde kaldı. Özal ve "çıkarma ekibi"nin bir bölümü 8 helikopterle havadan, diğer bir bölümü de karadan gelip Atatürk Barajı'nın "Hilton" una yerleştiler. Ata İnşaat, Vip Oteli'nde 130 kişiye yemek vermek durumunda kalmıştı. Servis gayet güzeldi. Barajcıların bu ağırlama işinin altından nasıl kalktığını araştırırken, şirketin bir yöneticisi durumu açıklayıverdi: Elbette elimizde bu kadar kişiye hizmet edecek garsonumuz yoktu. Ama burada gorduğünüz bazı kişilerin şantiyede elektrikçi, bazılannın da marangoz olduğunu düşünürseniz. çözümü kendiniz bulursunuz. Servis aksamadan sürerken, mönüde yer alan lagos balığı herkesi şaşırttı. Deniz kıyısından bu kadar uzakta verilen toplu yemeğe katılanları "lagos buğulama" ile ağırlama olayı, baraj yapımı dışında Ata İnşaat'ın başka hünerleri olduğunu da gösteriyordu. Yemeğin ortasında Vip'in restoranından fasıl heyetinin sesi duyuldu. Turgut Özal ve Semra Özal fasıla seslenyle ve tempo tuttukları elleriyle katılırlarken, hemen yanlannda oturan Çetin Altan'ın da fasıla eslik etmesi bu sıcak görünüme ayrı bir renk kattı. Atatürk Barajı kıyısındaki şantiyenin luks otelinde "Yağdır Mevlam S u " ile "lagos buğulama" yenirken, bahçe bölümünde de önemli bir kalabalık birikmişti. Bunlar çevre yerleşim birimlerinden gelen yolsuzlar ve susuzlardı. Dertlerini anlatabilmek için yemeğin bitmesini bekliyorlardı. En sonunda Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray'ı milletvekilleri aracılığıyla dışarı çıkarma>T başardılar. Havuzun başında amansız bir pazarlık başladı. Bir kolu alçıda olan Giray ile köylüler el sıkışarak pazarlık yapmıyorlardı, ama sorunlarının hükümet katında izlediği yolu öylesüıe yakından kovalamışlardı ki, "programa aldık" gibisinden klasik atlama yanıtları yemiyorlardı. Hep bir ağızdan, "Zaten programdan hiç çıkmadı ki, 86'da da programdaydı, 85'te de" yanıtını veriyorlardı. Bakan Giray'la köylüler^ arasındaki pazarlık o kadar uzadı ki Diyarbakır Valisi Hayri Kozakçıoglu, kaybolduğunu sanarak bakanı aratmaya başladı. Bu arada Başbakan Özal ise bir halk ozanının yazdığı 63 kıtalık "GAP Destanı"nı yüksek sesle çevresindekilere okuyordu. Susatma ÖZAL, URFA TÜNELtNlSATIYOR GAPgezisinin ikincigününde Atatürk Barajı ve Urfa Tüneli'nde inceleme yapan Başbakan özal, Urfa TünelVnde bir ara tünel makinelerine de binerek poz verdL Özal, burada yaptığı açıklamada, "Belki bir miktar daha tahvil çıkanp, Urfa TüneWni de halka satanz " dedi. (Fotoğraf: RIZA EZER) Ozal: Sayfada) hızlandırın kuGAP'ı da Harran Universitesi'nin (Bastarafı I. de devreye gireceği ifade edildi. Brifingden sonra Özal'ın çay ve meyve suyu içerek, bir süre daha dinlediği ve programı geciktirdiği de gözlendi. ** Ağalığımı kimseye (Bastarafı Spor'da) ça katılmadım. Bana içkJ içiyor, kumar oynuyor derler. Bu doğru. Hovvdatık da yapıyonım. Bu da erkekligin şanındaodır" dedi. tbrahim Çayla, Kırkpınar ağalığını kimseye vekâlet etmeyeceğini. bu sözlerinin Edirne'de yanlış anlaşıldıgını da savunarak, ağa seçilişini şöyle anlattı: "Baş güreşlere bir gün vardı. Gece otelde ırkadaşlanm Suat Turhan, Necati Aytıç ve eski güreşçilerden Kaplao Yapar i e birtikte içki içiyorduk. kaplan Yapar, 'tbrahim ağabey. agalık sana yakışır. Sabahleyin ihaleye gir. agalıgı al' dedi. Necati Faiz barajı (Bastarafı 1. Sayfada) Bu arada, uygulayacakları faizi dün belirleyen İklisal Bankası \e İmar Bankası, oranlarını yüzde 50 olarak açıkladılar. Uluslararası Bankası da centilmenlik anlaşmasına uyarak bir yıllık mevduata \iizde 48 faiz vermeye başladı. Centilmenlik anlaşması içindeki İş Bankası. Ziraat Bankası, Akbank. Vapı ve kredi Bankası, Garanti Bankası. Sümerbank. Emlak Kredi Bankası. Halk Bankası, Etibank, Vakıfiar Bankası, Töbank \e TiKırkpınar'ın yeni ağası Darmstat' tibank yüzde 48 faiz uygulamataki galeride otururken bazı eski yağ sını sürdürdüler. Töbank Genel Müdürü Çetin lı güreşçiler de yeni dönem ile ilgili yapüacakları söylüyorlardı. "Cazgır Hacaloğlu, kendilerinin verdik(Bastarafı Spor'da) Kocameslan" adıyla bilinen Mestan leri sözde duracaklarını ve yüzGençpehlivan, ağalığın parayia alın de 56 faizi rasyonel görmediklegünü beklerken, Beden Terbiyesi dığını, 60 milyon verecek babayiği rini belirterek, yüzde 56 faizin Istanbul ll Müdürü Sabri Sadıklar, şiddetli yağış nedeniyle zeminin bo din şimdiye kadar çıkmadığını öne verilmeye devam etmesi duruzulabileceğini gözönüne alarak, "Bu sürerek, Çayla'nın "Türkiye'nin en munda, kendilerinin de 1 yıllık büyük agası" olduğunu savundu. sahada sezon açtırmam" dedi. Galeride bulunanlar da Cazgır'ı des mevduata uygulayacakları faizi Lig şampiyonu Galatasaray, teklediler. Eski güreşçilerden Kaplan yeniden gözden geçirebilecekle19871988 sezonunu yarın Ali Samı Yapar da Bursa"nın İbrahim Çayla' rini söyledi. Yen Stadı'nda açmak için yoğun çaya sahip çıkması gerektiğini savunba sarf ediyor. Bugün Ali Sami Yen Titibank Genel Müdürü Medu. Yeni ağa ile ilgili söylentüer dünStadı'na gelen ve incelemelerde butin Boysan da bankalann birbirkü gazete haberleriyle daha da artlunan SanKırmızıli yöneticikr, "Ketı. Bursa'nın pavyoncular kralı ola lerini yoklamayı sürdürdüklerini, sinlikle sezonu yarın açacağız. Bankası'nın da rak bilinen Çayla'ya, Bursa'daki ge Merkez Ertelememiz söz konusu olamaz" derlerken, Beden Terbiyesi İl Müdü ce hayatının unlü isimlerinin her tür "yoklamada" devreye girdiğini lü yardımı yapabileceklerine ilişkin söyledi. Metin Boysan, "Merkez rü Sabri Sadıklar buna karşı çıktı. söz verdikleri de bildiriliyor. Bankası. bankalann vereceği faSadıklar, iki gündür süren yağışlann zemini olumsuz etküeyeeeğini saizleri gayet yakın bir takibe aldı. vunarak, "Böyie bir sahada sezon Sonıyorlar, yoklama yapıyorlar" açmak cinayettir. Hem saha ve zededi. mine hem de seyirciye yazık olur" diİktisat Bankası Yönetim Ku(Bastarafı Spor'da) ye konuştu. Sinan "yorgun ve bitap" bir şekilde rulu Başkanı Gürbüz Tümay da yarışı sonuncu olarak bitırdiler. Da faiz oranını yüzde 50 olarak beha sonra hafif kondisyon hareketlelirlediklerini bildirdi. Faiz oranıTAHMCV ri yapan futbolcular, son olarak otele nı tırmandırmak istemediklerini \. KOŞU: F: Rustiken, P: Su kadar koştular. Ancak temponun kaydeden Gürbüz Tümay, "Yaçok yüksek olması, önceden yorulan rış içinde değiliz. Niçin yüzde 56 perHorse. futbolcuların yakınmalarına neden 2. KOŞU: F: Hanımağa, P: veriyorlar? Bunu anlamak zor. oldu. Yaklaşık 2,5 saat süren çalışma Cemre, S: Onaknasip. Serbestlikten yanayız. ama yük3. KOŞU: F: Akçay 3, P: Or sonrasında takımdan sorumlu olan sek faiz verme yanlısı değiliz. Biz Bahattin Baydar. "Çocuklar çok jinal, P: Ezeratlı, S: Şırfıntı. satabileceğimiz parayı toplamak hırsiı ve azimli. Bu ilk calışmada on4. KOŞU: F: M.My Hawk, P: istiyoruz. Dikte edilmiş oranları lan yonnak istemedim. Milne'nin diPicaro, P: Dumlupınar, S: Vicda telat'fuz etmek istemiyoruz" rektiflcri doğmltusunda çalısmaları tor. şeklinde konuştu. yüriitüyoruz. Ancak bazı esneklikleri 5. KOŞU: F: Rezzan, P: Spe bana (anıdı. Örneğin çocuklann çok Uluslararası Bankası Genel cial, P: Perişanım, S: Gerçek. yonılduğu zaman çahştırmayı bırakMüdürü Vural Akışık da Türki6. KOŞU: F: Melisa, P: Güç tırabilirim. Yağan yvgmur çalışmalaye'nin serbest faiz uygulaması lü 2. S: Affanbey. nmızı bir ölçüde etkiliyor. Ancak bu deneyinden geçtiğini hatırlata7. KOŞU: F: Özgün, P: Erge zor şartlara karşın antrenmanlanmırak, "Doğru faiz mutlaka buluza devam edecegiz" dedi nekon, P: Başkan, S: K.Şimşek. nacaktır. Arayış dönemi olabilir. 8. KOŞU: F: Ceren 1, P: ŞefiSınıriı sayıdaki bankalar, aksak ka 17, P: Neşe 5, P: Altayım 3. rekabet teorisine göre, kısa süre S: Burcu. için yüksek faiz verebilirler. Ama (Bastarafı Spor'da) faizler sonunda bir düzeye G.S G6 Yugoslavya'ya giden 84 kişilik kafi oturacaktır" dedi. 1 i| 1Y 1 i 1 21 2, lede, 60 sporcunun yanı sıra, 2 yö2 3 | 3 [V 2 netici, 2 genel kurul üyesi, 7 hakem, Marmara Üniversitesi 4 8 antrenör ve 5 ekip şefi yer alıyor. îCa 4 Dişhekimliği kimliğimı Zagrep'te bugün başlayacak üniL o 6 6 kaybetıim. Hukumsüzdür. versite oyunları, 19 temmuzda sona 7 ~7\X 7 7 7 7jy HATİCE kEYHAS 8 8 erecek. 8| 8 8 9 9 9 9 91 Öte yandan BTSGM Şehap Sayın, 10 10 10 1Û Televizyon reklamlarda her 5° İ!JÜniversite Oyunları'na katılacak 11 11 11 11 11 yaştan bay bayan 12 sporculanmıza başan mesajı gönder12| 12 1 1? 141 04 66 ' 13 13 13 di. Aytıç ve Suat Turhan da beni arabalannı bile satarak deslekleyeceklerinj söyiediler. İhaleye girdim. Ağauğı kazandım. Türkiye boyle bir ağalık loreni görmemiştir. 40 bin kişi önunde konuşuyorsunuz. Tabi kii beyecanlanırsınız. DUiniz surçer. Ben de 'sevdiğim kardeşim eski aga Cemal Pulu'dan desıek göreceğim' diyecegime, Cemal Pulu'ya vekâlel veriyorum" demişim. Diyorum, ne söylediğimin ben de farkında degilirn. Agalığa, geleneklere göre talip oldum. Yüz kızartıcı suçum yok. Kimse elimden bu kutsal görevi alamaz. Agalık neyi gerektiriyorsa onu yapacağım." Urfa Tüneli Başbakan Turgut Özal. daha sonra Şanlıurfa tünel inşaatına geldi ve kendisine burada inşaat hakkında bir brifing verildi. Her biri 26.4 kilometrelik ve 7.62 metre çapında dünyanın en uzun tüneller sistemi olan Urfa Tüneli'nin toplanı 152 bin 725 hektar araziyi sulayacağı ifade edildi. GAP'ın bu bölümünde sulama projelerinin tamamlanmasıyla tarımsal net gelir artışının 1986 yılı fiyatlarıyla 240 milyar lira olacağı belirtildi ve bugüne kadar tünelin ortalama yüzde 35'inin tamamlandıgına işaret edildi. Son bir yıl içinde her iki inşaatta da büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirten Özal, şöyle konuştu: "Atatürk Barajı'nda su tutma işlemine önumüzdeki sene başlanacak. Urfa Tüneli'nde yüzde 50 nispetinde hafriyat yapılmış, tünel açma işlemi yüzde 53 oramnda tamamlanmıştır. Dünyanın en uzun tüneli olup 26 kilometredir. İki tane olduğu için tamamının uzunluğu 52 kilometre ediyor. Üç sene içinde bu tünelin tamamlanması icap ediyor. İşlerin biraz daha hızlandmİmasını arkadaşlardan rica ediyorum. Atatürk Barajı ve Urfa Tüneli için yılda 200 milyar lira para ayırmamız lazım. Türkiye ilk defa kendi imkânlarıyla bu capta bir projeyi, kendi muhendisi, kendi işçisi ile yapmaktadır. Türkiye'nin gücünü, kuvvetini, büyüklüğünü, yapılmakta olan bu eserler gösteriyor." Özal, inşaatta çalışan mühendis ve işçilerin bu eserleri meydana getirmenin gururunu yaşadığını belirterek. şöyle dedi: "Atatürk Barajı hem büyük çapta elektrik uretecek hem de Harran Ovası'nı dünyanın en belirgin ovası haline getirecektir. Belki bir miktar daha tahvil çıkarınz. Bu eserleri gören herkes buralardan gelir ortaklığı senedi almaya çok büyük gayret gösterecektir." Öğleden sonra Urfa 2. Kısım Sulama Tesisleri'nin temel atma törenine katılan Özal, saat 18.30'da Urfa'ya gelerek, ancak 4 bin kişinin toplandığı alanda Petek otobüsünün üzerinden halka hirap etti. Konuşmasında Urfa'ya yapılan yatırımlara geniş yer veren Özal, "Doğunun makus talihini Urfa'da yeneceğiz. Çünku devletin en büyük yatınmı burada yapılıyor" dedi. Urfa Havaalanı'nın bu yıl ya da gelecek yıl açılacağını, Urfa' Galatasaray Beşiktaş ne Universiad rulmasını amaçladıklarını bildiren Özal, "Geçen gelişimde bana 'burası Peygamberler şehri. İlahiyat Fakültesi istiyoruz' demiştiniz. Şimdi bunun kanununu çıkardık. İlahiyat Fakültesi açılacak, inşaat fakültesini de yanına ilave ettik" diye konuştu. "Eski günlere dönülmesine müsaade etmeyelim" dıyen Özal, ANAP'ın en önemli hizmetinin, memlekete kavga yerine sevgi ve kardeşlik getirmesi olduğunu ileri sürdü ve tum insanların yüzünü güldürmeye azmettiklerini ifade etti. Demokrat Parti'den sonra hiçbir güçlü iktidarın gelmediğini ifade eden Özal, bir tek ANAP'ın güçlü iktidarı sağladığını iddia etti. Özal, HP'nin eski Genel Başkanı Necdet Calp'i kastederek şunları söyledi: "Şimdi ismi bilinmeyen, kendi de ortada olmayan bir partinin lideri, televizyonda bana ' S a t t ı r m a m " dedi. Ben de 'Satarım' dedim. Ama o sonra yalanlamış 'Köprüyü sattırmam dedim ama görüyorsunuz köprüyü barajı satamadılar' diye konuşmuş. Biz bunları halka satıp halktan aldığımız parayia yeni köprüler barajlar yapıyoruz. İşte Boğaziçi'ne 2. köprii geliyor. Eskisinden daha büyük oluyor. Dört gidişi dört geuşi olacak. Biz bu memlekete hizmet edenleri unutmayız, hayırla anarız. 1960'larda Demokrat Parti'nin Başbakanı Adnan Vfenderes'i aranızda hatırlayınınız vardır. Hâlâ İmralı'da yaüyorlar. 26 senedir oradalar. Onların devamı olduğunu soyleyenler onları İmralı'dan alamadılar. Ama Allah bize nasip etti. Kanunu çıkardık ayrıca bir meydana birde havaalanına Adnan Menderes'in adını verdik." Türkiye'nin ne para ne de döviz konusunda hiçbir sıkıntısı olmadığını da söyleyen Başbakan, gelmiş iktidarlar döneminde her zaman elektrik sıkıntısı olduğunu ancak kendilerinin iktidara gelişiyle bu sıkıntının tümüyle kaldırıldığını belirtti. Özal, "Bulgarların elektriğine ihliyacımız yok. Tersine satacak duruma geldik" dedi. Ancak Özal konuşurken yurttaşların "Su, su istiyoruz, suyu söyle" biçiminde bağırmaları üzerine "Biliyorum, yakında o mesele çözülecek. Suya, yeter artık diyeceksiniz" karşıhğını verdi. eşkıya tarafından katledilen 30 kişinin ailelerine başsağlığı dileyecek. Ş. Urfa belediye başkanından protesto Başbakan Turgut Özal'ın GAP ağırlıklı Güneydoğu gezisinde karşılama protokolüne alınmayan Şanlıurfa Belediye Başkanı I. Halil Çelik, Bu davranışı protesto ederek Özai'ı karşılamaya gitmedi. RP'li Belediye Başkanı Çelik. olayın üzücü olduğu kadar politik vanının da bulunduğunu belirtirken, "Bir beldenin belediye başkanını protokolde görmek istemeyen zihniyetler neyi anlatmak isterlcr. Çok merak ediyorum. Ama buna rağmen bir beldenin reisi olmak sıfatıyla sehrimin sorunlannı ulkenin başbakanına iletmek için gerekirse bir vatandaş gibi hareket edecek ve hazıriamış olacağım" biçiminde konuştu. Başkan Çelik, "Sonuçta partizan düşüncelerden oluşan ve salt bu doğrultuda hareket eden zihniyetin en kısa zamanda iflas edeceğini" belirtirken, "Unululmamalıdır ki partiler ve hukümeller beldelere hizmet için vardır" dedi. (Bastarafı 1. Sayfada) diğını söyledi. Önceki gün dört gün sürecek GAP gezisini başlatan Başbakan Turgut Özal, Atatürk Barajı tesislerinde onuruna verilen yemekte Elektrik İşleri Etüt İdaresi ve çalışmaya başladığında 195O'li. yıllarda Ortadoğu'ya su taşıma projesiyle ilgili yaptıkları planlamayı anlattı. Başbakan Turgut Özal, Ortadoğu'ya içme suyu getirme projesinin hayalini yıllardır yaşadıklarını da vurgulayarak, su projesinin öyküsünü şöyle özetledi: "Hazar Gölü ile Keban'dan büyük bir pompaj yapılacaktı ve oradan su alınacaktı. Böylece akarsuyun akışı düzenli hale gelecekti. Bu hayalimiz 1950'li yıllardan beri sürüyor. O yıllarda Elektrik İşleri Etüt tdaresi'nde çalışırken bunu planlamıştık. Su, Ortadoğu için çok hayati önem taşıyor. Ürdün Başbakanı bana, "Bundan sonra Ortadoğu'da toprak değil, su kavgası olur' demişti. Bu gerçekten doğru. Aşağıya su verebiliriz. Barış yolu projesi dediğimiz Sey han ve Ceyhan'dan alınan su, Suudi Arabistan'a ulaştırılabilir. Melrekupünü bir dolardan versek, yılda bir milyar dolar eder. Kaldı ki içme suyunun metreküpü 10 dolardan aşağıya değil. Bu, on milyar dolar eder. Ayrıca Dicle'den, Gaziantep'ten başlayarak Irak ya da Suriye'den de geçebilir, Halep, Şam, Amman, Medine, Mekke, Cidde, Yangu şehirlerinin su ihtiyacı karşılanabilir. Katar, Kuveyt. Suudi Arabistan'ın doğusuna kadar inebilir. Buradan da bir milyar metreküp su basabiliriz. İki su kanalından yılda 20 milyar dolar gelebilir. Bu tür projeler cok kısa zamanda biter. " Özal, yapişletdevret modeliyle de bu projelerin gerçekleştirilebileceğini, onbeş yirmi yıl içinde bu projenin daha da önem kazanacağını söyledi. Bir gazetecinin "Önemli olan ülkeleri ikna etmek değil mi?" sorusuna, "Adamlar almak zorundalar. Başka yerden içme suyu bulamazlar. Su aşağıya doğru indikçe kirleniyor. Bir alternatifleri yok. Başka yerden su imkânlan da yok" yanıtını verdi. CERCEVE Temmuz sayısında; Özal Pınarcık'a gidiyor Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde incelemelerini sürdüren Başbakan Turgut Özal, bugün Diyarbakır'da bazı tesislerin temelini atacak. Özal, Diyarbakır'dan Mardin'e geçerek burada halka hitabedecek, daha sonra, Pınarcık köyüne gidecek olan Başbakan, bir süre önce bölücü Duru Göl'de duran, Zeki Coşkun» Çizgili Muhalefet.Burak Eldem* B.Traven için:Hikâye hayata tarih düştü, Gürsel Göncii • Selim Ileri'nin yeni romanı: Kafes • Simon and Garfunkel: Sessizliğin iki sesi, Çiğdem Öziier • Yazhkta kitap okunmaz mı? Melih Cevdet Anday • Ayla Kutlu ile 'Hoşçakal Umut' üstüne söyleşi, Günseli önal • Kim korkar korkudan, M. Ali Küıçbay • Vedat örfı Bengü'nün romaru: ökse, İbrahim Yıldınm • Eski yazı özleminin ardındaki gerçek, AtiUa Özkınmlı • Gerçek 68'liler dondurtılmuş balık yemez, Banu Gürsaler • Norveç'te düzyazı patlaması, Yavuz Baydar • Etek, bluz ve kitap, Merve Turgut • Federal Almanya'da bizden kitaplar, Güner Yüreklik • Vitrindeki Kitaplar • Insanlar öykü uydurdukça 'Fantazya' yaşamına devam eder, Ismet Berkan • Kütüphanenin başma gelen, Meral Alpay * Türk Masalları, Ermao Aslanoğlu • tki mizahçıdan çocuk öyküleri, Fatih Erdoğan • Kitap Kulübü'nden haberler • Kitap ödüllü bulmaca, Ercan AJtazlı • Çizgiler: Tan Oral, Metin Üstündağ, Nazan Erkmen, Saladin, Ferruh Doğan, BehiçAk.,~ ~ Ir w ¥ ; ÇERÇEVE bayilerde saîılmamakta, yalmz Cumhuriyet Kitap Kulübü üyelerine gönderilmektedir. ÇERÇEVE'yi edinmek isteyenlerin Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne üye olmaları gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle