19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1987 CUMHURİYET/15 Auva* ' / Kandıra» /Kaynarca Sapanca Gölü kirlenîyor tZMtT (CamhBriyet) Kocaeli ve Sakarya il sınırlan içinde bulunan ve çok sayıdaki yerle$im merkezinin içme suyu ile arazi sularna ihtiyacım karşıiayan Sapanca Gölü, kirlenme tehdidi üe karşı karşıya bulunuyor. Ejsiz tabiat güzelliklerine sahip Sapanca Golü'nün çevresinde kurulu bulunan tavuk çiftliklerinden göle akıtılan atıklar, gölun doğal dengesini bozmaya başladı. MGK bııgün toplanıyor ANKARA (a.a.) Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanlığında bugun Çankaya Koşkü'nde toplanacak. Kurul toplantısına Başbakan Turgut Özal, Genelkurmay Başkan Vekili Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necip Torumtay. kurul uyesi bakanlar, kuv\et komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri katılacak. Toplantıda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki son olaylar ile iç ve dış olaylardaki gelişmeler ele ahnacak. Bodrıınra ilk özel havaalam BODRUM (Cumhuri)el Ege Büroso) istanbullu işadamı Fu»( lmsik, Bodrum'un Mumcular Köyu'ndeki 200 dönumlük arazisinde Tür' kiye'nin ilk özel havaalamnı açtı. Dün özel havaalanına 6 kişilik uçak, larla turist kafileleri gelmeye başladı. Ankara'dan Menekşe HavayoK ları, Islanbul'dan Airİnka şirkettyetkilileri, yaz aylarında havadan mavi tur seferlerinin başlayacağını belintiler. Yaklaşık bir saatlik uçuş.. kişi başına 30 bin lirayı bulacak. özeliıile sııak yaz gttnlcrinde göl çevresinı çok kesif bir koku kapladığını bdinen yöre halkı.ilgililer soruna hemen mtidahale eune» dikleri takdirde geç kaJınabüeccguü belintiler. Mugla'da orman yangını MUGLA (».«.) Muğlarun Yerkesik kasabası yakınlannda çıkan orman yangınında 50 dekar alan yandı. önceki gece geç saatlerde meydana gelen yangmın çıkış nedeni henuz belirlenemedi. Turguttepe mevkiini etkisi altına alan yangın, orman ekipleri ve yurttaşlar tarafından dun sabah sönduruldu. Japonya 'mn Kyoto Şehri Belediye Başkanı Masahiko Imagava, Kyoto 'da kasım aytnda düzenlenecek '' Tarihi Şehirler Konferansı' 'na davet etmek uzere dün Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ı ziyaret etti. Beraberinde Kyoto Parlamentosu Başkanı Akıra Kıtanaga ile Belediye Sarayı'na gelen Imagawa, tstanbul'da gezdikleri siıre içinde Siıleymaniye Camii'nehayran kaldıklannı soylediler. Imagawa, Kyoto da 182] kasım tarihleri arasında duzenlenecek "Tarihi Şehirler Konferansı' 'na Dalan 'ın mutlaka katılması gerekriğini kaydederek, Kyoto'nun eski Japon geleneklerini yansıtan bir şehir olduğunu söyledi. 23 buyıik tarihi şehrin katılacağı Kyoto Tarihi Şehirler Konferansı 'nda Turk el sanatlan ile ilgili ozel bir sergi de duzenlenecek. (Foıofrof SERPİL GL.\DUZj ' Dalan, Japonya'ya davet edildi Aşık Veysel * Kültür Festivali Galler Prensesi Diana, 26. yaş gününü dün tngiltere 'nin Wimbledon şehrinde devam eden tenis turnuvasını seyrederek kutladı. Fransız Herri Lecante ve Çekoslovak tvan Lendl arasındaki maçı izleyen Prenses Diana 'ya seyircUer "iyi ki doğdun" şarkısım soylediler. 'Iyi ki doğdun' SIVAS (UBA) Gefcneksel Aşıfc VeyseJ Kültür Festivali, 1819 Temrauz 1987 tanhinde Şarkışla'da ya' pılacak festival komitesinin açıkladığı program taslağına göre, açtlış 18 Temmuz 1987 cumartesi saat 10'da yapılacak. Festival süresince el sanatlan sergisi, folklor gösterileri duzenlenecek. ~" HABERLERİN DEVAMI Öztorun: Askeri görev, siyasetten (Baştarafı 1. Sayfada) general Necdet Öztonın'un veda törenine, Devlet Bakanları Ali Bozer, Kâzım Oksay, Vehbi Dinçerler, Ahmet Karaevli, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Tiirel, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Cahit Aral, îçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz ile Bayındırhk ve Iskân Bakanı Safa Giray da katıldılar. Törende aynca, Cumhuıbaşkanlığı Konseyi uyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya. Sedat Celasun ve Nejat Tiimer ile sabah emekliye aynlan Orgeneral Necdet Ünığ da hazır bulundu. ÖZTORUN'UN KONUŞMASI Kara Kuvvetleri Komutanlığı devir teslim töreninde, lstiklal Marşı'nın okunmasından sonra Orgeneral Necdet Öztonın veda konuşmasını yapmak uzere kürsüye davet edildi. Orgeneral öztorun konuşmasında, "Atatnrkçnlük" üzerinde durarak, "Bizter Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Atatürkçiilugü benimsemek ve uygulamak ile Türkiye Cumhuriyeti'ni iç ve dış düşmanlanna karşı koruyacak en buyük ve en etkili milli gttcü meydana getirdigine inanıyoruz" dedi. Orgeneral Öztorun konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi: "Kara Kuvvetleri'ndeki gelişme ve gıiçlenmenin. şimdi görevi benden sonra devralan kı>meüi arkadaşım Sa>ın Orgeneral Necip Torumtay'ın birkaç gun içinde bu görevi devredeceğini bildiginıden müteakip Kara Kuvvetleri komutanlannın üstun liderlikkrinde de devam edeceğine inannorum. Muharebeyi gerçekleştirecek teşkiller, birlikler madde değildir. tnsanlardan ve insanlar arasında Uişkilerden meydana gelmektedir. Ordu makinesini harekete geçiren motorlar değil, askerlerin, liderlerin zihinleridir. Zihinlerin saglam, güçlu olması, hasta fikirierle dolu olmaması gerekir. Politik düşiincelerden ve kişisd endişelerden uzak olması laamdır. Bütün askerier, bilhassa her düzeydeki liderier, banş ve seferde vazifelcrini tam yapabilmek icin bilim ve teknolojinin rehberliğinde barp sanatını uygulamalı, övünmeli, çok çalışmalı ve guvenmelidirler. Askerier için, iç politika ve anlaşmazlıklann dışında ve ustunde olmak ve askerlerin sa>gınlığını konımak askeri degendir. Bu degere, askerlerin sahip olması yanında. butün dst sorumlulann saygı duyması gerekir. Askerier, askeri vazifelerinin gereklerini düşunürken zihinlerini siyasi duşüncelerin etkisi altında bulundurmaktan korumalıdırlar. Sonuç olarak bizler, Tiırk Silahlı Kuvvetleri'nin, Atatürkçülüğü benimsenıek ve uygulamak ile Türkiye Cumhuriyeti'ni iç ve dış düşmanlanna karşı korayacak en biiyiik ve etkili milli gucü meydana getirdigine inanıyoruz." Orgeneral Necdet Öztorun, ani olarak emekliye aynlması nedeniyle Kara Kuvvetleri'ne gonderdiği veda mesajında ise şöyle dedi: "Çok sevdigim, takdir ettigim arkadaşlanma, bulunduklan birliklere giderek veda imkânı bulamadığımdan otüru çok üzıintülüyum. Sizlere her konuda görüşlerimi surekli olarak açıkladım, bu benim son konuşmamdır. 1937 yılında ortaokulda başlayan askertigimin ani bir kararia son buldugu şu sıralarda, hatıralarunda geri giderek, bir anda askeri hayatımuı tumunü yeniden yaşadım. Buruk, hüzunlu bir sevinç, ama çok guçliı bir gurur içindeyim. Bilmenizi isterim ki, hatıralanmda daima sizlerle beraber olacağım ve benim fani hayatımda son şuurlu düşüncem turk Silahlı Kuvvetleri, Ataturkçülük ve Atatiırkçü liderlik göriiş açısı olacaktır. AJIahaısmarladîk." Orgeneral Oztorun'un konuşmasmdan sonra Kara Kuvvetleri amblemi Orgeneral Öztonın tarafından Orgeneral Necip Torumtay'a takıldı. Daha sonra her iki komutan arasında Kara Kuvvetleri Komutanlık Forsu'nun devir teslimi yapıldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanan Orgeneral Necip TorumUy ise konuşmasında, devraldığı sorumluluğun kutsal bir hizmet nişanesi olarak çalışma gücü, şevk ve dinamizm vereceğini bildirdi ve "Kara Kuvvetleri en iyi şekilde hizmet yanşına devam edecektir" dedi. Orgeneral Torumtay, Orgeneral Öztorun'a ise, "Sayın Komulanım, bundan sonraki yaşamınızda size ve eşinize saglık, afiyet, uzun omurler diler ve sajgılarımı sunanm" şeklinde seslendi. Orgeneral Torumtay'ın konuşmasından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri altın şeref madalyasının beratı okundu. Daha sonra bu berat Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Orgeneral Öztorun'a verildi. Orgeneral Oztorun'a ayrıca Orgeneral Necdet Ürug tarafından Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk tarafından Milli Savunma Bakanhğı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necip Torumtay tarafından Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemil Çuha tarafından Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Emin Göksan tarafından Deniz Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Adnan Dogu tarafından da Jandarma Genel Komutanlığı şiltleri verildi. Törenin tamamlanmasından sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren "A" tipi, Kara Kuvvetleri KomutanlığVndan emekliye aynlan Orgeneral Necdet Öztorun da " B " tipi özel törenle uğurlandılar. Kara Kuvvetleri Komutanlığı1 na atanan Orgeneral Necip Torumtay daha sonra saat löJO'da Aıtkabre giderek saygı duruşunda bulundu ve kabre çelenk koydu. AHKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafi 1. Sayfada) mesi çeşitli kesimlerde "Ozal'a verilen puanlann nitelik ünitelerinin icraatlannın düzel değişimine" yol açıyor. Çok iltilmesi için zatı devletlerine ve gisiz bir konuda bir nitelik de* Sayın Başbakana defaatle yap ğişimi. tığım müracaatlanm herhalde özal, öztorun yerine Torumhatırlanacaktır." tay'ı getirdi diyerek, çok kişi Üruğ'un bu sözleri kendisini "referandumda hayır oyu dinleyen bakanlar arasında fta vereceğini" söyluyor. Özal'a bu fifbir kıpırdanmaya yol açıyor. konuda sağladığı desteğin bir ölBakanlar, "Kimden söz ediyor, çüsu olarak, referandumda hakimi kastediyor, hangi bakanh yır oyu vermeye kalkmak, değı ima ediyor?" der gıbılermden mokrasiyi ya hançerlemek ya da birbirlehne bakıyor. Hatta, yan demokrasi kultünine uzak kalyana oturanlar birbirlerine mış olmak demek... "Herhalde seni kastediyor" Türk halkı ne kadar da duydiyor! Türk siyasal yaşamında çesiı gusal!.. özal iyi bir işyaptı. Herli yankılar uyandıran Genelkur kes de onu destekledi. Desteğin may Başkanlığı 'na yapılan ata nedeni de ortada. Türkiye'de inl ma beklenmeyen bir tartışmayı sanlar demokrasiye hasret. ' As~ keri bürokrasinin kendi içindeda gündeme getıriyor: "Özal'ın demokrat kişiliği ya da ne ölçü ki ozerkliğinin dışma çıkıtması '* de demokrat olduğu" tartış bile bu hasretm bir şelaleye dönüşmesine yetiyor. Çunku, inmasını... sanlar açık ve özgür bir topluma Aslında tartışılması gereken bir başka soru var: özal'ın sivil hasret duyuyor. Böyle bir hasretin dile gelmeleşme yolunda attığı bu adımm hiç de demokratik olmayan ba si kimseyi rahatsız etmemeli. Hiç, kimseye "Bakın haa, 12 Eylül zı kararlann uygulanmasına" öncesine döneriz" tehditlerini yol açıp açmayacağı?.. özal'ın başardığı. nedir?.. yeniden vurgulamak hakkını "Askeri bürokrasideki vermemeli. Hiç kimse sivilleşme özerkliği" kırmış olmak... Bu yolunda atılan bu adımla refe"demokrasiye bir katkı"dır. Si randumda vereceği oyu birbirivilleşme yolunda bir donemeçtir. ne karıştırmamalı. Ancak, tümuyle demokratikleşHele hele bizzat özal'ın ken^ me midir? disi, kendisine verilen bu olumörneğin, 1982 Anayasası' lu puanlan "demokrasi dışı bir ndan kaynaklanan duzenleme referandumda, demokrasi dışı ler, çalışma yasaları, YÖK sefa bir sonuç için" kullanmamah. leti, demokratikleşme yolunda Hatta ve hatta, özal şimdi te~b(r engel değil midir? levizyona çıkıp "demokrasiye özal demokrasiyle bağdaşma inancuu ve demokrasi yolunda yan bu yasaları değiştirmek için atılan adımlan pekiştirmek ne zaman girişimde bulunacak üzere" referandumda halkı tır?.. Değiştirme için girişimde "evet" oyu vermeye çuğırmalı!.. bulunmadığı gibi, Polis Yasası, Muztr Yasası gibi düzenlemelerle "demokratik olmayan öğelere" yenilerini eklemekte midir?.. Şu uygulamalara bakın siz: Poliste zaman zaman işkence sürdüğu yolunda, işkenceye maruz kalanlar açıklamalarda bulunuyor. özal Batı ulkelerinden A vrupa'daki Turk işçileri için "serbest dolaşım" hakkı istiyor. Oysa, şu anda "yurtdısında serbest To Nea gazetesinin çe dolaşma hakkı bulunmayan'' haberine göre Yunan Deniz yaklaşık uçyuz bin vatandaş paTicaret Bakanhğı, Türk saport alamıyor. bandrah gemilerin Yunan , Bazı doktorlar Ankara'da limanlarmda kurallara "Nükleer Savaşa Karşı" örgütlenıyor. Başka ulkelerde "Nobel uymadığına dair rapor ödülüne" layık görülecek bu hazırladı davranış, savcılıkça soruşturma konusu ediliyor. STELYO BERBERAKİS ~~ Kitaplar toplatıhyor... KitapATtNA Yunan Deniz Ticalar yakılıyor... Uygulama listesini uzatmak ret Bakanlığı'nın, ülke limanlamiimkün. Bu uygulama listesi nna giren Turk bandıralı yuk gedışında, asıl şu sıralarda gözle milerinin uluslararası deniz taşınen bir başka olgu var. Özto macılığı kurallanna uygun olmarun 'un yerine Torumtay 'ın Ge yan davranışlarından şikâyet nelkurmay Başkanlığı'na getiril eden bir rapor hazırladığı bildirildi. EVREN, BASINA ÇATTI Cumhurbaşkanı Kenan Evren, kendi isteği ile emekliye aynlan Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Üruğ'un veda törenindeyaptığı konuşmada basını eleştirerek "Eğer basmımız. sorumluluğunun idraki içinde olmaısa bugüne kadar yapılan tüm iyi niyetli çabşmalar kötü neticeler doğurabilir" dedi. (Fotoğraf: a.a.) Evren'e göre basın suçlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ'un emekliye aynlışı nedeniyle duzenlenen emeklilik töreninde, yeni Genelkurmay Başkanlığı seçimi ile ilgili gelişmeler üzerinde duruldu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yeni atama karşısında basının tavnnı eleştirerek "Eger basınımız sorumluluğunun idraki içinde olmazsa, bugüne kadar yapılan tüm i>i niyetli çalışmalar kötü neticeler doğurabilir" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, basının tavnnın çok üzucu olduğunu da bildirerek "Sanki demokrasi ancak bu şekilde yerleşecek, başka biri tayin edilirse demokrasi ortadan kalkacak gibi bir hava yaranlmıştır. Demokrasi ortadan mı kalkmıştır ki, şimdi demokrasi zafer kazanmıştır?" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Kenan Eyren'in şilt beratı, Genelkurmay Genel Sekreteri Tuğgeneral Güven Ergenç tarafından okundu ve şilt, Cumhurbaşkanı Evren tarafından Orgeneral Üruğ'a verildi. Cumhurbaşkanı Evren, konuşmasında 50 yıl asker üniformasını üzerinde taşıyan bir kimsenin üniformayı üzerinden çıkarmasının "çok güç" olduğunu bildirerek Orgeneral Üruğ'a daha sonraki yaşantısında başan ve mutluluklar temenni ettiğini söyledi. Evren, daha sonra Genelkurmay Başkanlığı için yapılan atama kararına değinerek bu konuda basının takındığı tavn eleştirdi. Evren, Genelkurmay Baş kanlığı seçimlerinin bugüne kadar daima sorun teşkil ettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bugüne kadar Genelkurmay başkanlannın tayini. hep bir mesele olmuştur. Bu mesele oluşla hem kamuoyunu, hem Silahlı Kuvvetieri hem de hükümetleri daima rahatsız etmiştir. Bunun sebeplerinin birazı da basındadır. Bu sefer de aynı şey oldu. Hiçbir sebep yokk'en, bütün islemler normal anayasal çerçeveler içerisinde kanunda öngöriilen usullere göre yapılmışken, büyük bir mesele yapılmıştır. Zira anayasanın 117. maddesi, Bakanlar Kurulu'na Genelkurmay Başkam'nı seçme, teklif etme yetkisini vermiştir. Bu sefer de bu prosedür uygulanmış, aynı isimlerle Genelkurmay Başkanımız tayin edilmiştir. Ama bu yapılan normal usuller karşısında basınımızın takındığı tavır, çok üzucu olmuştur. Sanki demokrasi ancak bu şekilde yerleşecek, başka biri tayin edilirse demokrasi or.adan kalkacak gibi bir hav? yaratılmıştır. 'Sivil darbe', 'dcmokrasinin zaferi...' Eğer bunlan anlayan varsa. lütfen bana da izah etsin. demokrasi ortadan mı kalknuşto ki, şimdi demokrasi zafer kazanmıştır? Demokrasinin zaferi şimdi mi yerine oturmuştur? Her zaman söylüvorum, burada bir defa daha soyleyeyim, basının da sonımluluğu vardır. Eğer basınımız bu sorumluluğunun idraki içerisinde olmazsa, bugüne kadar butun iyi niyetle yapılan çalışmalar çok kötu neticeler doğurabilir. Biz sivilasker ayrımını ortadan kaldırmak için elimizden gelen bütün gayreti gösterdik başta Genelkurmay Başkanımız olmak uzere. Ne demek sivil kesim, asker kesim? Hepimiz bu memleketin, bu vatanın evlatlanyız. Birimiz üniforma giymiş asker olmuş, birisi başka bir üniforma giymiş polis olmuş, birisi de sivil elbise ile devtetin çeşitli kademelerinde vazife yapmış. Neden bu ayrılık gaynlıgı yapıyoruz, ben bir türiu anlayamadım. Eğer bunun sebebi geçmişte yaşanan askeri darbeler ise, bunun sebeplerini burada izah edecek degilim. Silahlı Kuvvetler durdugu yerde darbe yapnıaz. Milletin çağnsı ile, 12 Eylül'de millet istemiş, millet zorlamıştır. Eğer öyle olmamış olsaydı, 12 Eylullere kadar gelmezdik. Lutfen bu sivil \e asker ayrımını ortadan kaldıralım. Başbakanla Cumhurbaşkanı anlaşmış, mutabık kalmış ve bir arkadaşımızın da bu makama getirilmesi için karar vererek gerekli işlemleri yapmışlardır. Sevgili arkadaşlanm, orgeneraliige kadar yukselmiş, kuv>et komutanlığına kadar yükselmiş bir arkadaşımız karşısında ajTim yapmak o kadar zordur ki, düşününüz, bine yakın bir sınıftan iki tane orgeneral.. Binde iki. O kadar seçUerek, böyle elenerek gelmiş. Şimdi bu iki arkadaş arasında elbetteki nitelikler bakımından birinin ötekisine. üstün olduğıı taraf vardır. Bunu da 22 ayar altın ile 24 ayar altın arasındaki farka benzetiyonım. Bunu biz fark edemeyiz, ama bir kuyumcu fark edebilir. 22 ayar mı, yoksa 24 ayar mıdır? Bu kadar zordur ve insan ölçüsü kadar da zor hiçbir ölçü yok, tartısı yoktur. Her insana göre deger başka türlüdür. Bunu biz şura toplantılanndaki terfilerde yakinen yaşadık. O kadar zordur. Bu meseleyi bu kadar bü>ütme de memlekete yarar saglamamıştır. Kanaalim, kamuoyunda üzüntu yaratnuştır. Ve daha garibi benim Başbakanla pazarlığa geçerek Cumhurbaşkanlıgımın tekrar uzatılması karşılığında bu tayine razı olduğum haberleri yine basında yer aldı. Mutemadiyen işleniyor. Ben bunun hakkında muhtelif zamanlarda beyanlarda bulundum. Ama mutemadiyen işliyorlar. Bu kadar yakışıksız bir yakıştırma olamaz. Ben böyle bir pazarlık uğruna bu tayine razı olacak insan değilim. Ben gününü bekleyen ve o gün geldikten sonra kösesine çekilip oturmak isteyen bir kişiyim. Böyle bir konuşma yapmak istemezdira. Ama birkaç gündur, yapılan spekülasyonlar, beni böyle bir konuşma yapmaya mecbur etti. Yeni gelecek arkadaşlanmız da hakikaten çeşitli kademelerde hizmet vermis, uslun başan sağlanuş arkadaşlanmızdır. Aynlan arkadaşlanmız da oyle. Demin de soyledigira gibi, aralannda kıl payı fark vardır. Bu yapılan işİemin memlekete, Silahlı Kuvvetlere bayırlı olmasını temenni ederim ve bir defa daha a\nlan arkadaşlannuza bundan sonraki yaşantılannda mutluluklar dilerim." Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Orgeneral Necdet Üruğ kadar alkışianmadığı gözlendi. Yıınanistan, Türk gemilerinden şikâyetçi ÖZAL, ÖZTORUN İLE Kara Kuvvetleri Komutanlığı 'nda düzenlenen devir teslim töreninde, Özal'ı öztorun karşıladı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Tarık Akan'a pasaport verilmedi Halkalı Köle fılmiyle XV. Moskova Film Festivali'ne katılması istenen sanatçıya, Banş Derneği davasmın gerekçeli kararı yazılmadığı için pasaport verilmedi. İstanbul Haber Servisi "XV. Moskova Film Festivali"ne davet edilen sinema sanatçısı Tank Akan'a yurtdışına çıkabilmesi için pasaport verilmedi. Edinilen bilgiye gore, Kultür ve Turizm Bakanlığı'nın pasaport verilmesi yolundaki yazısına karşın, sanatçımn yargılanıp beraat ettiği Barış Derneği davasmın gerekçeli kararı açıklanmadığı için pasaport alamadığı öğrenildi. Bir süre önce Venedik Film Festivali'ne katılmak için ozel izinle yurtdışına çıkış yapabilen Tank Akan'a bu kez pasaport verilmedi. XV. Moskova Film Festivali'nin yarışmalı filmler bölümüne "Halkalı Köle" filmiyle katılacak olan Akan, Kültür ve Turizm BakanhğVna başvurdu. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Aytuğ tzat'ın imzasıyla başvuruya gelen yanıtta, gerek• li evrakların tamamlanması durumunda pasaport verileceği bildirildi. Ancak Akan, başvunı yapmasına karşın pasaport alamadı. Akan, konuyla ilgili olarak, "Pasaport şubesindeki dosyamda Barış davası neticelenmediği için tahdit oldugu gözukıhor. Venedik Film Festivali'ne giderken Başbakan Turgut Özal'ın özel izniyle çıktım. Banş davası gerekçeli karan yazılmadığı için, dava bitmiş sayılmıyor. Festival 617 temmuz tarihleri arasında olacaktı. Herhangi bir başka girişimde de bulunraayacağım. Şimdi Bodrum'a tatile gidiyorum. Aslında bu festivaiin >anşmalı filmler bölümünde ilk kez bir Türk filmi yanşıyordu" dedi. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, konunun kendileriyle bir ilgisinin olmadığını, pasaport verilmesinde sakınca olmayan veya bir tahdidi bulunmayan herkese normal işlem uygulandığını belintiler. pılan aramada, bandrolsuz ve işletme belgesiz video kasetleri ele geçirilmiş, savcılık bu kasetler arasında bulunan Kan filmi kasetini 3 kişilik bilirkişiye inceletmişti. Bilirkişi, başrollerini Tarık Akan, Hakan Balamir ve Serpil Çakmaklı'mn paylaştığı Kan filmini müstehcen bulması üzerine İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi toplatma karan vermişti. Şerif Gören'in yönettiği Kan filminin video kasetlerini piyasaya suren Estet Eğitim ve Sanat Ürunleri Ticaret Limited Şirketi, istanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne itiraz ederek toplatma karannın kaldınlmasım istedi. Itirazı kabul eden İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, müstehcen yaymlar hakkında resmi bilirkişinin Küçukleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu olduğunu belirterek, savcıhğın bilirkişi inceletmesinin geçersiz sayılacağı gerekçesiyle toplatma kararını kaldırdı. Mahkemenin toplatma kararında, Kan filminin 24 Aralık 1986 yılında gösterim izni aldığı da belirtilerek, "Böyle bir filmin bandrolsuz filmleıie toplatılması yasaya aykındır. Toplatma karan uygulamada hatalara neden olacaktır" denildi. Toplatma karan kaldırıldı Öte yandan Tank Akan'ın başrolünu oynadığı Kan filmi hakkında İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen toplatma karan kaldırıldı. Varhk Video A.Ş.'nin şikâyeti üzerine Cam Video A.Ş.'de ya (Baştarafı 1. Sayfada) SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Ankara'da bulunan hukümet üyeleri, yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necip Torumtay, Kara Kuvvetleri Komutanlığfndan dün emekliye aynlan Orgeneral Necdet Öztorun, Hava Kuvvetleri Komutanı Cemil Çuha, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Emin Göksan, münfesih MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Ankara'daki buyukelçilik temsilcileri ve çok sayıda ust düzeyde askeri yetkili katıldı. Kokteyle ilk olarak Başbakan Turgut Ozal geldi. Özal'dan birkaç dakika sonra da Cumhurbaşkanı Kenan Evren gelerek bir sure Başbakan Özal ve Orgeneral Necdet Ünığ ile sohbet etti. Evren, Özal ve Üruğ arasındaki sohbet surerken yanlarına SHP Genel Başkanı Erdal tnönü geldi. Cumhurbaşkanı Evren ile Inonü el sıkışırken foto muhabirlerinin resim çekmesi üzerine Evren, "Yahu el sıkışmak ntühün bir hadise mi? Sanki kuskünuz de birbirimize. Hadi bir daha el sıkışalım" dedi. Bu arada Başbakan Özal araya girerek, "Onlar bol bol fotoğraf çekiyorlar, ondan sonra da işlerine geleni gazetelerine veriyorlar" dıye konuştu. Kokteyle bıraz geç gelen Orgeneral Necdet Öztonın ise kokteyl boyunca Başbakan Özal iie kar^ılaşmamaya özen gosterdi. Aynı özeni Başbakan Turgut Özal da göstererek, kendisine Orgeneral Öztorun ile ilgili ola Ozal'ın sus işareti rak sorulmak istenen bir soruya eüni dudağına göturerek, "sus" işareti yaparak yanıt verdi. Orgeneral Öztorun bir ara SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile de sohbet etti. İnonu'nun, ajansların geçtiğı haberlere değinerek "Bugün basına epeyce yüklenmişsiniz?" şeklindeki yaklaşımı üzerine Orgeneral Öztorun, . "Ben bas>nı suçlamıyorura" dedi. öztorun"un, SHP Genel Başkanı Erdal İnönu'ye bundan sonraki yaşantısında İstanbul Üniversitesı Iktisat Fakültesi'nde ders vererek devam edeceğini soylemesi uzerıne, Inönu, "Boğaziçi daha iyi değil mi?" diye sordu. Öztorun bunun üzerine "Belki daha iyi, ama ben İktisat Fakültesi'ni istiyorum" diye konuştu. Konunun Genelkurmay Başkanlığı'na yapılan son atamalara gelmesi üzerine SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, "Basından izlediğimiz kadanyla Başbakan sizin (elefonda verdiğiniz sert yanıtlardan alınmış. Ama bunu da basına sızdıran Başbakanlık kaynaklandır" dedi. Orgeneral Öztorun ise Başbakan Ozal ile arasında. basında yer aldığı bıçimde herhangi bir konuşma geçmediğini yineledi. Orgeneral Oztorun daha sonra Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, Ali Bozer ve Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanı Sudi Turel'ın yanına gıtti. <~umhurbaşkanı Kenan Evren ve Orgeneral Necdet Üruğ da daha sonra bu dortluye katılarak sohbet etmeye başladılar. Cumhurbaşkanı E\ ren burada da basının tavnndan yakındı. Evren, "Ama basın burada. şifreli konuşun. Eskiden kuş dili diye bir şey varmış. Ben bilmiyorum ama biliyorsanız siz öyle konuşun" dedi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı dün devralan ve çok yakında Genelkurmay Başkanlığı'na atanacak olan Orgeneral Necip Torumtay da bir süre gazetecilerle sohbet etti. Orgeneral Torumtay basını çok sevdiklerini söyledi. Ancak asker olmalan nedeniyle basında çok fazla gözukmemeleri gerektiğini de ekledi. Verilen bilgilere göre, Yunan limanlanna yanaşan Türk bandıralı gemilerde yapılan denetlemelerde bunların gerekli belgeleri bulundurmadıklan, kılavuzluk kayıtlan tutmadıkları, deniz ve çevre koruma kurallanna uymadıklan, akaryakıt artıklarını nereye döktüklerini belirtmedikleri, dolayısıyla da uluslararası deniz taşımacılığı sozleşmelerine uymadıkları saptandı. "Ta Nea" gazetesinde konuyla ilgili olarak çıkan habere gore Yunan Deniz Ticaret Bakanlığı'nın Türk gemileriyle ilgili olarak hazırladığı raporda Türk gemilerinde bulunan belgelerin sadece Turkçe yazıldığı da tespit edildi. Raporda uluslararası kurallar uyarınca gemilerin kayıtlarının îngilizce ya da Fransızca yazılmasının şart olduğu vurgulanıyor. Yunan Liman Müdür lüklerı'nden ahnan bilgıler doğrultusunda hazırlanan raporun bir kopyasmın Türk makamlarına, bir kopyasının da merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Deniz Taşımacılığı Örgütü'ne iletileceği de haber veriliyor. Öte yandan Türkiye'nin Ege kıyıları ile Ege'deki Yunan adaları arasında çalışan Turk feribotlannın da telsiz bulundurmadıklan gerekçesiyle Yunan Liman Müdurlukleri'nce sık sık uyanldıklan, ancak feribotlann kaptanlanndan, "Çalıştığımız şirketler yakın mesafe olduğu gerekçesiyle gemilere telsiz taktırtnıyor" yanıtını aldıkları da öğrenildi Halikarnas Balıkçm'nın agaçları kesiliyvr BODRUM (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bodrum Belediyesi, yeni belediye hizmet binastnı yaparken, 50 yıllık tescilli agaçları kathdiyor. 50 yıl önce Bodrum 'da sıirgündeyken Halikarnas Balıkçısı'mn dıktiği palmiye ve çam ağaçlarının bir bölümü, geçen gunlerde inşaatı üstiine alan müteahhil tarafından kesilmeye başlandı. Cevat Şakir'i sevenler, Turgut Cansever gibi bir mimarın bu kaüiama neden olmasını yadırgadılar ve tepkilerini dile getırdıler. Adtnt Halikarnas Balıkçısı'ndan alan Belediye Başkanı Cevat Bilkiç'in de olaya sessiz kalması, eleştirilere neden oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle