Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/10 HABERLER 3 TEMMUZ 1987 Mevduatta aslan payı Marmara'nın Bankalar Birliği'nin verilerine göre faizi "pazarlık usulüyle" belirlenecek olan mevduat sertifikalannın yüzde 62'si, Marmara Bölgesinde toplanmış durumda. Serbestfaizde en çokpazarlık hangi bölgede yaşanacak? MUŞERREF HEKİMOĞLU Kırık MavL. Ankara dışındaydım, Niyazi Ağırnaslı'nın cenaze törenine katılamadım. Cami avlusunda değil, Ören kıyılannda uğuriadım onu. Güzel bir savaşçıyı da yitirmenin üzüntüsünü duydum, dünyamızdan bir ses, bir soluk daha eksikji diye hüzünlendim derinden. Ağırnaslı ile yalnız cami avlularında buluşuyorduk son yıllarda. Yüzü giderek soluyordu, bastonuna dayanarak yurüyordu, ama yitik bir dosta sevgisını, saygısını belırtmekte geri kalmıyordu hiç. Ortak anılanmızdan söz ederken gözlen parlar, sevinçle gülümserdi. Ortak anılar 1960'larda başladı. Niyazi Ağırnaslı, eniştem Enver Kök'ün arkadaşı. Eniştem 1946 demokratlarından, Yusuf Kemal Tengirşenk, Suphı Batur ile Sinop'ta CHP kalesini yıkarak geldi parlamentoya. Ama çok geçmeden düş kırıklığına uğradı. Demokrat Parti'den ılk ayrılanlardan biri oldu. Siyasal sahnenin dışında kaldı bır dönem. 27 Mayıs'tan sonra Kurucu Meclise geldi, anayasa çalışmalarına katıldı. Ağırnaslı'yı o dönemde tanıdım işte. Türkiye Işçı Partisi'ne katılmasını sevinçle kutladık TİP'in parlamentoda bır sözcüye kavuşması önemli bir olaydı o dönem. Ağırnaslı, bu sözcülüğü güzel başardı. Senato kürsüsünde güzel konuşmaları var. Genç politikacıların tutanakları okumasını dilerim. 1960'larda senato kürsüsünde ınsan hak ve özgürlüklöri için neler söylenmış görsünler. Işçılerın siyasal örgütlenmesi, bir partı çatısında buluşmaları, seslerını yükseltmeleri, tutucu çevrelerde buyuk tepkı yaptı o dönem. TİP'in anayasanın güvencesınde bir partı olmasını da içlerine sindiremediler. Ağırnaslı kursüye çıkınca, "Moskova'ya" dıye bağıran AP'liler vardı. Ağırnaslı dimdik dururdu kürsüde O çığırtkanlara güzel bir ders verır, kalbtnın Ankara'da carptığını, gücünün cumhuriyetimizin temel ilkelerinden, 1961 Anayasası'ndan kaynaklandığını sergilerdi. Sonra partiden ayrıldı, nedeni beni hâlâ düşündürür. Yurtdışına gittiği zaman Budapeşte'ye de uğraması, partıde tepkiyle karşılandı sanırım. O dönemde tepkiler çok sertti Türkiye Işçi Partisı'nde. Anımsadıkça, bugünkü kimi partilerde yaşanan olaylara ad ve yorum bulmak çok güç gelır bana. Ağırnaslı TİP'ten ayrıldı, ama çızgısıne ters düşmedi hiç. Yaşamını o çızgıyı dennleştırerek noktaladı. O çızgi ve o onuriu nokta, bir ölümlüden en güzel armağan toplumumuza. Çok güç koşullara karşın çizgısinde dırenebilen kişilerin varlığı insana başka bır umut, başka bir soluk veriyor Ters örneklerin yozluğunda yaşamımıza başka bır boyut katıyor bu kışiler. Belki de haylı çelişık örnekler nedeniyle insanları yargılarken acele etmemek gereğine inanıyorum giderek. Yazar, çızer, bılim adamı, sanatçı ya da bürokrat, gerçek çizgisini tüm yaşamıyla belirtiyor. Bellı dönemlerde yargılarsak düş kırıklığına da uğrayabiliyoruz. Dün de yaşadık bu kırıklığı, bugün de yaşıyoruz. Kimi kışiler vantilatör türü, ne çabuk yon değistiriyorlar, ne kolay parti değiştiriyor, nasıl kimlık değistiriyorlar, nasıl sözlük değistiriyorlar. Insanın aklı duruyor. Çok usta ressamlar bıle portresını çızemez bu adamların, çizgilenn değışkenlığıne fırça bile dayanmaz. Örneğın son SHP kurultayını resimlemek olanağı var mı? Uzaktan izlerken kımi dostlanmı hiç tanımadığımı düşündum. Nereden nereye geldıler, üstelik kısa bir zaman diliminde... Dün kimin yanındaydılar, bugun kiminle birlikte? Acaba yann nerede olacaklar, gelecek kurultayta nerede, kestırmek kolay değil... • • • Geçen aksam Sudis Savcı telefon etti. Patlıcanlı pilav yemeye çağırdı. Patlıcanlı pilavı çok severim, çocukluğumu, anneciğimi anımsatır bana, Sudis Savcı bunu bılıyor Pilavı nefisti gerçekten O sofrada genış bır soluk aldım. Istanbul'dan Prof. Lutfü Duran ve eşi de gelmış o gün, Bahrıye Soysal da geldi, bır dost sofrası oluştu balkonda. Kaz Dağları'nın ucunda batan güneşi seyrederek söyleşıler yaptık, Niyazi Ağırnaslı'yı konuştuk, Ruhi Su'yu andık. Aynı dili konuşanların buluşması ne güzel. Elbet kavgalar, tartışmalar da oluyor, ama o tartışmalardan çok hoşlanıyorum ben. O balkon tartışmalarını banda alıp belli konularda coşkusunu, duyarlığını yitiren kişiiere dınletmek ısterdim. Çumhuriyet kuşağından gençlere bır çağrı, bir uyan gibi... Biraz öfke, biraz özlem dolu, elbet biraz da kırık... * • * ören'de insan eli değmeyen her şey çok güzel yıne, denizin mavisi, batan güneş, gökyüzünü gümuşleyen hilal ay, doğanın bir armağanı gibi. Ama yolda yürürken, kumda yanarken yerel yönetimin yokiuğu da göze çarpıyor. Geceleri kulakları yırtan arabesk müzik denizin şarkısını susturuyor. Oysa çok kişi o şarkıyı özieyerek geliyor buraya. Büyük kentlerin gürültüsünü, gerilimini unutmak için.Her zaman vurgularım, kıyı ilçetenndf; yerel yönetici olmak kolay değil. Başka bir bakış, başka bır birikim ıstıyor, doğaya sevgi, insana saygı olmadan, belli bir uygarlık çızgısıne ulaşmadan başarılamıyor bu görev. Kumda yapılan söyleşıler de hiç değişmiyor. Pahalılık, güneşten çok yakıyor insanları. Barış özlemi, geleceğe dönük umutlar hayli soluk görünüyor. Eskı CHP mılletvekıllerınden birini gördüm yolda. îutuklu oğluna serum vermışler sonunda, çok zayıflamış, annesi iki gozü ıki çeşme, oğlu beslenmiyor diye kahroluyor. Süt de reçeteyle verilirse delikanlılar nasıl beslenir? Baba acıyla gülümsüyor. Günde üçyüzonbeş lira ile ne yiyebilir, diyor. Bakkalda, manavda, kasapta bu bulmacayı cözmeye çalışıyorum kaç gündür. Üçyüzonbeş lirayla ne alınır, cezaevlerindeki delikanlılar. genç kızlar ne yiyebilir diye şaşınyorum. Bakkal eskı bır öğretmen, daha doğrusu mesleğini bırakmak zorunda kalanlardan .Bu gelişte onu da çok durgun gördüm. Hasta değil, ama yaşama sevincı solmuş gibi... Once hiç konuşmadı ama sonra dükkâna gelen çocukları gözieriyle okşarken açıkladı. Okulu özluyor, öğrencılerı özluyor, bakkallıktan para kazansa da çok mutsuz. SHP kurultayında üşüyenlere, coşkusuz diye eleştırenlere sormak gerekir, toplumda bu acı birikimler varken coşku olabilir mi insanlarda coşku kaldı mı? Coşkusuzluğun da bir mesajı yok mu acaba? Kimi zaman güneşte de üşüyor insan ve denizin mavisi de kırılıyor. MEVDUA1 HAN<Gl BÖ]LGELE:RDE/IL986 ( yüzde) Tatvraf MV. UVnZ UVHIa 16 115 16 23 3 Eaa *•• 17.6 14.7 12.3 12 5 Usman 40 7 Akdmılr VinılaaİT flrt>ıtıWkıı 62 38.3 40 7 Mtrtuttapia. Ekonomi Servisi Serbest faizde pazarlıklar en çok Marmara bölgesinde yaşanacak. Bankalar Birliği'nin verilerine göre, faizi "pazsriık usulü" belirlenecek olan mevduat sertifikalannın yuzde 62'si, Marmara bölgesinde bulunuyor. Tasarruf mevduatının 1 yıl vadeli olanlannın yüzde 14.4'ü de bankalann bugünlerde faizini serbestçe ilan edecekleri 1 yıl vadeli mevduatta toplanıyor. Bankalar Birliği verilerine göre tasamıf mevduatı, mevduat sertifîkası, döviz tevdiatına bakıldığında her üç bölümde de Marmara bölgesinin liderliği elinde bulundurduğu görülüyor. Marmara bölgesinde Bursa, Istanbul, Kocaeli, Sakarya gibi sanayi merkezlerinin bulunması ve nüfusun büyük ölçüde bu Ulerde yoğunlaşması, mevduatta aslan payını da bölgenin almasına yol açıyor. Baslıca Ankara, Bilecik, Eskişehir, Kütahya illerinin sıralanabileceği orta kuzey bölgesinin mev 84 73 5 7 16 01 1.7 1.2 12 01 04 09 7 2.7 10 55 3.1 0.7 3.7 23 vıugmif 4 •dmc Hrr Aft'aİM' Tnaiia 6.9 92 37 006 02 008 04 2.9 2.6 100 100 100 100 duattaki payı yüzde 23.3. Yani 15.8 trilyon liralık mevduatın yaklaşık 3.7 trilyonu bu bölgede toplanmış bulunuyor. Mevduatta bölge sıralamasında Ege bölgesi Uçüncü sırada yer alıyor. Ege bölgesinde başlıca lzmir, Manisa, Denizli, Aydm, Balıkesir illerini sayabilmek mümkün. lerinin toplam paylarına eşit olduğu ortaya çıkıyor. öte yandan, 1 yıl vadeli mevduatla birlikte limitli olarak faizi serbest bırakılan mevduat sertifikalannın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamına girmediği hatırlatıldı. Merkez Bankası yetkilileri, hamiline yazüı mevduat sertifikalannın para piyasası aracı olarak düşünüldüğunu belirterek, "Bu tür armçlar zaten dünyanın hiçbir yerinde sigorta kapsamına alınmaz" dediler. Serbest faiz uygulaması ile 1 yıl vadeli mevduat faizleri yükseleceği için üç ve altı ay vadeli hesapların önemli bir bölümü bir yıl vadeliye kayacak. Türkiye Bankalar Birliği'nin verilerine göre, 1986 sonu itibanyla tasarruf mevduatının sadece yüzde 14.46'hk bölümü, toplam mevduatın da yüzde 15.42'lik bölümü 1 yıl vadeli hesaplarda bulunuyor. 1986 sonunda 5 trilyon 752.6 milyar lira olan tasarruf mevduatının 889.5 milyar liralık kısmı vadesiz, 321.6 milyar liralık kısmı 1 ay vadeli, 2 trilyon 136.2 milyar liralık bölümü 3 ay vadeli, 1 trilyon 573.5 milyar liralık bölümü 6 ay vadeli hesaplarda tutulurken, bir yıl vadeli hesaplardaki tasarruf mevduatı tutan ise 831.7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Sertifikalar sigortasız Mevduatı en az bölgeler arasında ise güneydoğu, kuzey doğu bölgeleri başta geliyor. Diyarbakır, Van, Şanlıurfa illerinin yer aldığı Güneydoğu Anadolu bölgesinin mevduat toplamındaki payı yüzde 0.9. Erzincan, Erzurum, Ağn illerinm önemli illeri arasında sayılabileceği kuzeydoğu bölgesinin payı ise yüzde 1.2. Veriler incelendiğınde Marmara bölgesinin toplam mevduattakı payınm orta kuzey, Ege, kuzeydoğu ve güneydoğu bölge Mevduatın vade koropozisyonu Bu arada, bır yıl vadeli mevduat faizlerinin serbest bırakılmasının faizleri yükselteceği için toplam mevduatın vade kompozisyonunu da değiştirmesi bekleniyor. Kan Merkezi'nin araştırmasu Nevv York Her AIDS vîrüsü taşıyan hasta değil ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Nevv York Kan Merkezi'nce dün yapılan bır basın açıklamasında, uzun suredir AIDS virusunu taşımalarına rağmen bazı kimselerin hastalığı geliştirmedikleri ve hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam ettıklerinin saptandığı beürtildi. Açıklamada 13 homoseksüel erkeğin dokuz yıldan fazla bır suredır AIDS vırıisünu vücutlarında taşıdıklan ve hayatlannı buna rağmen son derece normal bir şekilde surdurdükleri kaydedildi. 1981'de belirlenen bu korkunç hastalığın virusunun kanda mevcut olduğunu gosteren test ancak 1985'te bulunmuştu. Çok onceleri dondurulan kanlann yeniden testen geçirilmesi sırasında sözu geçen 13 kişinin dokuz yıl once kan bankasına bağışladıkları kanlannda virusun mevcut^olduğu tespit edildi. Bu 13 kişi üzerinde yapılan araştırmalarda vucut dirençlerınin son derece normal olouğu, virtısün diğer vucutlarda yarattığı hasardan hiçbir eser olmadığı saptandı AİDS'in en fazla yaygın olduğu Nevv York ve Kaliforniya'da şimdiye değin yapılan . çahşmalarda, virusu taşıyanlann yüzde 2030'unda ilk beş yıldan sonra hastalığın kendini gösterdiği saptanmış, virusü taşıyan ', herkesin mutlaka ya hastalığır ya da hastalığın belirtilerini geliştireceği sonucuna varılmıştı. Bazı bankalar batmaya mahkum RAPORDAN Mali yapılan bozuk bankalann serbest faiz döneminde sonınlannı gizlemeleri daha zor olacak. Bu bankalar, yeni özkaynaklar bulamadıklan ve yönetimlerini değiştirmedikleri sürece, faiz politikaları ne olursa olsun batmaya mahkumdur. Sorumsuz faiz yanşı, bankalann zora girerlerse nasıl olsa devlet eliyle kurtanlacağı kanısının yerleşmiş olmasmdan kaynaklamyor. 19S2 yılında yaşanan bankacılık krizi, faizin serbest bırakılmasmdan kaynaklanmamıştır. 19112 yılında Hisarbank ve tstanbul Bankası gibi bankalar, zaten zor durumda olan yapılarını yarını düşünmeden ek kaynaklarla düzeltebileceklerini sandılar. BtLAL ÇETİN ANKARA Serbest faiz uygulamasının etkileri, devletin en üst makamlarında tartışılırken banka sistemindeki bekleyiş ve suskunluk, dün de devam etti. Serbest faiz uygulamasının etkileri ve muhtemel sonuçlan ile herhangi bir olumsuz gelişme karşısında alınabilecek önlemler tartışılıyor. Başbakan Turgut Özal'a sunulan bir raporda, bazı bankalann "faiz politikası ne olursa olsun, zaten batma>a mahkum oldukları" belirtiliyor. Ekonomi kurmaylannca hazırlanarak Başbakan Turgut Özal'a sunulan bankacılık ve faiz raporunda, bir yıl vadeli mevduat faizleri ile 10 milyon liranın uzerindeki mevduat sertifikası faizlerinin serbest bırakılmasının, alınan önlemler sonucu, banka sistemınde herhangi bir kriz yaratmasının söz konusu olmayacağı belirtildi. Denge duzeyine gelinceye kadar faiz oranianrun bir ölçüde yükseleceğinin tahmin edildıği belirtilen raporda, "Bu ortamda banka sisteminin yapısı yakından (akip edilip ortaya çıkabilecek sorunlann uzerine gecikilmeden gidilmesi gerekir" denildi. Serbest faiz ortanunda bankalan gözetim ve denetim mekanizmalarının aaha da önem kazandığına dikkat çekilerek, Haâne ve Merkez Bankası'mn gözetirrı,denetim ve yakın takip aygulamalanna ağırlık verilmesi gerektiği kaydedildi. "Aşın faiz rekabeti, ancak sonınısuzlann cezalandırılmadığı bir ortamda söz konusu olur" denilen raporda, özetle şu goruşler yer alıyor: • Bugün mali yapılan bozuk olan bankalar, yeni ozka>nak bulamadıklan ve yönetimlerini değiştirmedikleri sürece faiz politikası ne olursa olsun, batmaya mahkumdurlar. Banka sisteminin kendi sağlığı için bu tur kuruluşlardan bir an önce temizlenmesi gerekir. Aksi takdirde yanlış yere >eni faiz politikası sorumlu tutulabilir. Çiınkü bu tur bankalar, faizlerin arttığı dönemde, sorunlarım gizlemeleri daha zor olacağı için kısa siırede guçluğe duşecekler ve sorumluluğu kendi yonetimlerinde arayacaklan yerde, faiz politikasını suçlayacaklardır. • Kuçuk bankalann maliyetleri duşük olduğu için aşın rekabete girerek faizleri süratle tırmanmaya zorlayabilecekleri iddiası onaya atılmaktadır. Bu tur bir rekabet, ancak sorumsuzlann ve sorumsuzluklann cezalandırılmadığı bır ortamda söz konusu olabilir. Sorumlu bir banka, plase edemeyeceği kaynaklann ötesinde kaynak toplama yanşına girmeyecektir. • Bankalan sorumsuz varışa iten önemli bir neden de bankalann 'zora girerlerse nasıl olsa devlet eliyle kurtanlacaklan' kanısuun >erteşnuş olmasıdır. Böyle bir inanç, zor dunımdaki bir bankavı daha riskli vatırımlara ve davranışlara surukle>ebilir. Bunun için, problemli bankalara, gelecekteki kendi hatalanndan kendilerinin sorumlu olacağına ve kurtarma olmavacagına dair kesin bir mesaj verilmesi mali sistemin sağlığı için yararlı olacaktır. Bu mesajın en inandıncı şekli bugünden problemli bankalann uzerine gitmekle olacaktır. • Denetleyki kunıluşlann üstlerine duşen, bankalan, likidite sonınlannı Interbank kanaJı ile, portföy için gerekli kaynaklan da mevduat toplama yoluyla sağjamaya yöneltecek önlemleri getirmek olacaktır. lnterbank gibi likidite için çok kısa süreli kaynak bulma olanağı, bankalann kısa süreli likidite ihtiyaçları için mevduat faizlerini arttırmalarını önleyici bir emniyet supapı olacaktır. Başbakan'a sunulan faiz raporu: 1982'de bankalar niçin battı? Gerekli önlemlerin uygulandığı takdirde serbest faizin banka sisteminde herhangi bir sarsıntıya yol açmasının söz konusu olamayacağı belirtilen raporda, 1982 yılında yaşanan bankacılık krizinin nedenleriyle ilgili olarak da şu görüşlere yer verildi: "1982 vılında >aşanan kriz, temelde faizlerin serbest bırakılmasından kaynaklanmanuştır. O dönemde once bankalar kartel yaratmaya teşvik edilmiş ve doğrudan rekabet önlenmeye çalışılnuştır. Kartelden korkup mevduat faizlerini doğrudan yukseltenteyen birkaç banka, kaynak ihtiyacını aracı kuruluşlara mevduat sertifîkası satarak bulmaya çahşnuştır. Aracı kuruluşlar da sertifikaları halka kendi garantileri altında satarak bankalann gerçek durumlarının ve risklerinin görulmesini zorlaştırmıştır. Aşın yüksek faiz veren bankalar, bir olçiide aldıkları riskleri ve dolavlı olarak mali durumlannı ilan etmiş olacaklardır. Boylelikle yadrımcının ve>a tasarruf sahibinin kendi menfaatini en iyi koruyacak kişi, >ine kendisi olacaktır. 1982 yılında batan Hisarbank ve tstanbul Bankası aslında tkari bankacüıktan çok yatınm bankacılığı yapmaktaydılar. Verdikleri krediler, kendi kuruluşlanna ve niteliği kısa vadeli krediden çok sermaye riskine yakın nitelikteydi. Bu tur çataşan bankalar, faiz diizeyi ne olursa olsun, çıkmaza gireceklerdir. Nitekim faizler serbest bırakılınca kısa surede durumlannı duzeltebilir ümidiyle uzun döneme bakmaksızın maliyeti ne olursa olsun yeni kaynak aramaya yonelen bu bankalar, kısa surede çıkmaza girmişlerdir." FakFukFon'dan yardım alma kuyruğu Arizona ARIZONA (a.a.) Amerikalı tiyatro yönetmeni ve koreglaf Michael Bennett, AIDS'ten öldü. Ünlü komedi "A Chonıs LiBe"ın yaratıcısı Bennett, 44 yaşındaydı. Bennett'in AIDS olduğunu öğrendikten sonra 11 ay sonra Arızona'daki evinde oldu•ğu bildirildi. Broadvvay'deki yaşamına dansçı olarak başlayan Bennett, "Promise, Promise" ve "Dreamgirls" oyunlanyla bü,yük başarı sağlamıştı. Bennett AIDS'ten öldü Anavasa Mahkemesi'nden DSP'ye ihtar İl, ilçe yönetim ve disiplin kurullartnın, kurucular kurulu tarafından oluşturulacağını belirten Yüce Divan, DSP Genel Başkanlığı'na ihtar verilmesini kararlaştırdı. ANKARA (Cumnuriyet Burosu) Anayasa Mahkemesi, il ve ilçe orgütlerine yapılan atamalann kurucular kurulundan geçirilmediği gerekçesiyle Yargıtay Başsavcıhğı tarafından DSP hakkında açılan davada, DSP Genel Başkanhğı'nı haksız buldu. Anayasa Mahkemesi, il ve ilçe yonetim ve disiplin kurullarının ancak kurucular kurulunca oluşturulabüeceğini hukme bağlayarak, açılan dava konusu işleme ılişkin DSP Genel Başkanlığı'na ihtar verilmesini kararlaştırdı. Yargıtay Başsavcılığı'nın Anayasa Mahkemesi'nde açtığı dava dun sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi, dünku oturumunda aldığı kararında, il ve ilçe yönetim ve disiplin kurullannm, 2820 sayılı yasamn geçici 5. maddesinin (c) bendi hukmüne gore kurucular kurulu tarafından oluşturulması gerektiğini öngördu. Anayasa Mahkemesi kararında daha sonra, bu gerekçe ile dava konusu işlem r.edeniyle Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesi uyannca DSP Genel Başkanlığı'na ihtar verilmesini hukme bağladı. Mersin AIDS testi için aygıt var, eletnan yvk MERSİN (Cumburiyet) AIDShastalığının saptanmasında ku'anılmak uzere önceki gun hizmee girdiği belirtilen aygıtı kullaracak eleman bulunmadığı için kın merkezine başvuranlann geri çevrildiği bildirildi. Safık Bakanhğı tarafından gonderilen Eliza testi aygıtının kurulı bulunduğu kan merkezinde :alıştırılmaması yuzunden, gereki hizmetin verilemediğini doğruayan II Sağlık Mudürü Hasaı Karakaya aygıtı kullanacak br elemanın Mersin'e gonderilnesı konusunda bakanlığa başvirduklarını soyledi. Karakaya, Aıkara'dan gelecek elemanın bir sııe Mersin'de kalarak buradaki alışanları da aygıtın kullanımı .onusunda eğiteceğıni belirtti. Kaı merkezinde acil hastalar için aınan kanlarda başka yontemlele AIDS kontrolü yapılabüditnı de belirten Karakaya, Ankaa'dan gelecek elemanın eğitıciğı sonrasında Eliza testinın dha kolaylıkla uygulanaca|ım »vledi. Çagdaş Yaymlan 20 bin lira bekleyişi Beyoğlu Küçükparmakkapı, dün Jieyoğlu 'nda yaşayan "fakir vatandaşlann" oluşturduğu büyük bir kalabalığı ağırladı. Beyoğlu Yardımlaşma Vakfı'nın het ay verdiği 20 bin lira yardımı almak için vatandaşlar sabahın erken saatlerinde kuyruğa girdiler. Vakıf Başkanı Nafl Sayber'in ifadesine göre, Beyoğlu çevresinde yaşayan 800 kişi bu yardımdan yararlamyor. FakFukFon çtkttğuıdan bu yana Vakıf 92 milyon lira dağnmış. Çoğu "zor yürüyen" yardıma muhtaç ordusunun 20 bin lirayı alabilmek için yaptıklan mucadele izleyenleri duygulandırdı. (Fotoğraf: SÎNA KOLOGLU) Ahmet Rasim Osmanlı İmparatorluğu'nun Reform Cabaları İcinde Batıs Evreleri Günümuzün dilıyle ' basıma hazırlayan: Ord. Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu 1800 lira (KDV ıçınde) Çağdas Yaymlan " Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğluhianbul HATAY LOKANTASI'NDAJN DUYURU Havuzlu bahçemiz açılmıştır. Sayın adalılar Önce Hatay'a sonra adaya Tel.: 361 33 57 BOSTANCl