Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beslenme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Fikret Biyal: Salubı Cumhunytl Maıbaaolık \« Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nadır "Nadı • Genel >avin Muduru Has»n Cemal, Mvlessese Mudüru Emıne LşakJıgd, Yazı lşlen Mudüru Okaj Gonensın, # Hab«' Merkezı Muduru Yalçm B»v«r, Sa>fa Düzenı Yönetmenı \U \c»r, • Temsılcıler ANKARA Yalçın Dogan, İZMIR Hikmel Çtunkaya. \D<\NA Olal Başlangıç lııannul Haberlen Erban ikyıMız. Dış Haberler Ergıın Balcı, Ekonomı O>man Llagay. Kılltur Olal Lsttt, Spor Danıjmanı AMıükadır Yucthnan. Düıeltme Refik Durbaş, Bılım I:tıt:m Şahın AJpay, Iş Sendıka. Şukran KettDcı, Yurt Haberlerı Necdtt Dogan, Dızı \azılar kcrem Çalışkan, Ernınım Mthmet Gullekın, Bursa Levtnl GençeUı. • K.oordınatör Ahroel Koralsan, # Malı l^ler Erol Erkul, • Reklam \>Ş* Tonın Ek Yavınlar Hulva Akjol • Idart Huseyın Gıırtr, Işletme Onder Çtiık. Bılgı Işlem Nul Inai Basan ve Yayan. Cumhunycl Matbaacıhk ve Ga2eıecılık TA Ş. Türk Ocagı Cad 39 41 Ca&alo£lu 34334 tsı PK 246lstanbul, Tel 512 05 05 (20 haı), Teta 22246 • Burnlar Ankant Zıva GökaJp Bulvan Inkılap Sokak No 19'4. Tel 133 II «W> Telex 42344 • bmır H Z»* Bulvan, 1352 Sok 2/3, Tel 13 12 30 Telex 52359 • Adana InOnu Cad 119 Sok No 1 Kat 1. Tel 1455019131 Telex 62155 TAKVÎM 17 TEMMUZ 1987 lmsak 3 46 Guneş 5 39 öğle. 13 15 Ilandı: 17.13 Akşam 20 41 Yatsı: 22 25 Kötii beslenme^ zekâ geritiğine neden oluyor dengesiz beslenmenin kurbanı en çok çocuklar oluyor. Bebek ve çocuk ölüm hızının yüksekliği, büyüme ve gelişme geriliği, beslenme hastalıkları, zekâ donukluğu, enfeksiyonlara dirençsizlik, hep yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkıyor. VURAL AHI Yetersiz beslenme, çocuk ölumlerıne neden olurken, zekâ gelışımını de olumsuz yönde etkıhyor Yapılan araştırmalara gore, hızlı buyume evresınde yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklar arasında zekâ geriliği gösterenlerın oranı, yeterlı ve dengelı beslenen gruplardan daha yuksek bulundu Jstanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakuhesı Beslenme \e Dıyetetık Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Fikret Biyal, beslenme, çevre, beyın ve davranış etkıleşımlerı ıle kötu beslenmenin çocuk ölumlerı uzerınde etkılerını Cumhurıyet'e anlattı. Dengelı bır beslenmenin beyın nucrelerının çoğalması ve bıçımlenmesı, dolayısıyla beyın gehşımı ıçın gereklı olduğunu söyleyen Biyal, "Yetersiz ve dengesiz beslenmenin olumsuz etkileri en çok bebekler uzerinde gorulu>or" dedı Biyal, bu konuda şu bılgılerı verdı "Yetersiz beslenmenin kurbanı en çok çocuklar oluyor. Bebek ve çocuk olum hızının vuksekligi, buyume ve gelişme geriliği, beslenme hastalıkları, zekâ donuklugu, enfeksiyonlara dirençsizlik, kronik dejeneratif hastalıklar, yetersiz beslenmenin bir sonucu olarak geüşiyor. Ulkemizde bu yuzden bebek olum hın . 1000 canlı doğumda ortalama 154'tur. Bu oran kırsal bolgede 250'>e >ukselmektedir. Bu>ume çağında çocuklann bo> ve agırlık olçutlerinin altında olanlann oranı, >uzde 2045 arasında değişmektedir." Doğumdan sonra yetersiz bır dıyetle beslenen farelerın buyumelennın yavaşladığını ve sağlıklannın bozulduğunu söyleyen Bıval, "Bu gibi araştırmaların sonuçlan, sağlıklı ve duzgun çalısan bir vucut yapısının beslenme>e baglı olduğunu gosterir" dedı. Bıyal, beslenme ıle ış kazalannın ılışkısını şöyle açıklıyor "Beslenme ile iş verimi arasındaki ilişkiler, dunyanın birçok yerinde yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu araştırmalarda beslenme durumu duzeltilmiş işçılerin, beslenmesi duzeltilmemiş olanlara gore birkaç kat daha fazla urelim j'aptıklan gozlenmiştir." Dengesiz beslenmeyı bır ornekle tanımlayan Biyal, konuşmasını şoyle surdurdu "Dengesiz beslenme, vucudun gereksinmesi olan enerji sağlandığı halde saghgı için gerekli protein, vitamin ve minerallerin bazılanndan yeteri kadar alınmaması durumudur. İhtivaçtan çok fazla besin alarak vucut agırlıgını normalin ustune çıkarmak da >ucui saglığına zararlı olacağından, dengesiz bir beslenme orneğidir. Toplumun vetersız ve dengesiz beslenmesıne neden olan etkenlerın başında toplumun ekonomık guçsuzluğu ıle beslenme konusundakı bılgısızlığının başta geldığıne değınen Biyal, sozlerını şoyle tamamladı "Ekonomik gucu \eterli olan ailelerde bile, dengesiz beslenme sorunlarına sık sık rastlamakta>ız. Kişi, bilgisiztiği nedenijle hangi grup viyecekleri, ne miktarda tuketmesi gerektiğini bilemedigi için, >eterli kaloriyi aldığı halde. dengesiz beslendiginden birçok hastalıklara >^kalanmaktan kurtulamıvor." "Yavuz" firkateyni Haber Merkezi Denız Kuvvetlerı ıçın Federal Almanya'da yapılan "Yavuz" firkateyni, bugun Hamburg'da duzenlenecek torenle Turkiye'ye teslım edılecek. 110.5 metre uzunluğunda ve yaklaşık L metre genışlığındekı "Yavuz'' firkateyni, 2 bın 700 ton ağıHığında ve saatte 27 denızmılı hız yapabılıyor. "Yavuz" fırkateynınde, yuzeyden havaya gudumlu mermıler, çeşıtlı toplar, denızaltı savunma sılahları ıle denızaltı savunma helıkopterlerı bulunuyor "Yavuz" fırkateynının, ağustos ayı sonlarına doğru Turkiye'ye gelmesı beklenıyor. Prof. Biyal: Yetersiz ve F16'lar bugün teslim alınıyor TARTISILAS HEYKELLER Son aylarda Istanbufun çeşitU semtlerine yerleştirilen anıt heykelUr, gertk yaptınlış biçimleri, gerek tafidıklan estetik değerler açısından tartışma konusu oldu. Prof. Huseyin Gezertn Fetih Anıtı (solda) ve Prof. Haluk Tezonarin TUrgut Reis heykett (sağda) tartışnuuara yol açan yapular arasmdaydu ANKARA (ANKA) Turkıye ıle ABD'lı General Dynamıcs fırması, arasında "F16" projesı ıle ılgıh olarak 1984'te yapılan anlaşma uyarınca "hazır" olarak sağlanacak 8 uçaktan ılkı bugun General Dynamıcs'ın Fort Worth tesıslerınde Turk Hava Kuvvetlerı'ne teslım edılıyor Söz konusu tesıslerde uretılen uçak, teslım alınmasına karşm gereklı eğıtım uçuşlarının yapılabılmesı amacıyla hemen Turkiye'ye getırılmeyecek Anlaşmada "hazır" sağlanması ongörulen 8 uçaktan ılk dordu ekım ayında Turkıye 'ye gonderüecek. Heykelleıi jüri seçmeli Müridoğlu: Anıt yapmak güçtür. Dünyanın birçok yerinde anıtheykellerin pek azı doyurucudur. Son zamanlarda herkes kavuğa doğru gidiyor. Neredeyse herkese "kavuk" giydirecekler. Eh, bunun nedenleri de az çok ortada. Kultur Servisi Son avlarda Istanbul kentı hızla "hevkelli" bır kente donuştu Şımdı Fatıh'e gıdenler Prof Huseyin Gezer'ın "Fetih" anıtıvla. Bebek parkından geçenler Prot, Haluk Tezonar'ın "Fuzuli"sıyle, Hahv parkında oturmak ıstevenler "MimarSinan" hevkehvie, Kasımpaşa'>a uzananlar "Cezayirli Hasan Paşa" anıtıyla, Sarayburnu'nda gezantiye çıkanlar "Turgu! Reis'Me karşılaşıyorlar. Söz konusu arutheykeller berabennde yoğun bır tartışmayı da getırdı. Acaba, ulkemızde hevkel sanatıvla uğraşan ınsanlar bu konuda ne duşunuvorlar 1 Sanatçılarımız, Istanbul'u bır anda kap layan bu hevkellere ılışkın goruşlerını açıklarken, gunumuzde "anıthe>kel" konusunu da gundeme getırdıler Mımar Sınan Lnı\ersıtesı Guzel Sanatlar Fakultesı Heykel Bolumu Başkanı Prof Tamer Başoglu, soz konusu he% keller va da he>keltıraşlara ılışkın somut bır >e> sovlemekten kaçınıvor Ancak Başoğlu. topluma m<ıl edılen bu tur sanat vapıtlarının. hevkel \a da anıtların mutlaka mesleğının ehlı ınsanlar taratından yapılması gerektiğini vurgulamadan edemnor Başoğlu. heykel ve hevkeltıraş ^eçımınde uzmanlardan oluşan bır jurıden yararlanılması eerektığı kanısında. Mımar Sınan Lnıversıtesı emeklı oğretım uselerınden, heykeltıraş Zuhtu Muridoğlu, once anıt vapmanın guçluğune değını>or Dünyanın bırçok yerındekı anıthevkellerın pek azının doyurucu olduğunu söyleyen Muridoğlu, bızde son zamanlarda herkesın "kavuga" doğru gıtme>e başladığını behrt\\or "Neredevse herkese 'kavuk' gıydirecekler. Eh, bunun nedenleri de az çok ortada!" Yıne Mımar Sinan UnıversıteM oğretım uvelerınden \\\ Teoman Germaner, "Anıt, her toplumda anılmava değer kışılerı kuşaklara aktarmanın bir >ontemi" dıvor "Olavlar, ulusal kahramanlar sanatın \ardimciligı>la simgelenivor. Sule>mani\e de bir anıttır, A\asof>a da. Zamanla anıt konusundaki duşunceler de degişebilir. Rumelihisarı artık bir hisar değil, ama >ine anıt. Başka bir anlam taşı\or." Germaner, yenı yapüan Fetih anıtı>la ılgıh olarak şu açıklama\ıgetın>or "Fetih Anıtı Yaptırma ve Vaşatma Dernegi'nin duzenlediği bir yarışma vardı 1972'de. Bu konuda ne duşunduğumu, birincilik kazanan projemde belirttım sanıvorum. Sonra kaldı. uvgulanmadı. O projede anıtın yanı sıra bir kultur merkezi de v^rdı. Anıt bu kultur merkeziyle bir butun oluşturu>ordu. Bugun bo>le bir kultur merkezi >ok, sadece Fatih var. Ben divorum ki, her meslekte bir uzmanlık, uzmana saygı vardır. Maalesef. ulkemızde olmayan da, uzmana saygı. Her kuçuk burokrat kendi zevkinc. daha doğrusu zevksizliğine o kadar inanıvor ki, bu konuda her şeve müdahale etme hakkını kendinde bulabilivor." Heykeltıraş Kenan Yontunç, bır zamanların Anıtlar Jurısı ortadan kalkınca, anıtların bır tıcarı meta gıbı kazanç kapısı olarak gorulmeve başladığından >akınıvor Yontunç, onune gelenın hevkel yapıp bunları Anadolu 1 >a pazarladıgını belırtıyor Hu seyın Gezer ve Haluk Tezonar' istanbuVda anıtheykellerle başlayan tartışmaya Prof. Tamer Başoğlu'ndan bir öneri: Gertnaner: Her meslekte bir uzmanlık, uzmana saygı vardır. Maalesef ülkemizde olmayan da, uzmana saygı. Her küçük bürokrat kendi zeykine, daha doğrusu zevksizliğine o kadar inanıyor ki, müdahale hakkını kendinde görüyor. heykel sanatı. belırli bir sanat politikası olmayan ulkemiz açısından. ustelik heykel sanatına çok yabancı bir toplum oldugumuzdan, uzerinde onemli durulması gereken bir konudur" dıvor "Bu heykeller, ıcra edildiklen donemın somut gostergeleridir. Bu yuzden, içerik >e estetik açısından ya^adıgımı/ çağın yansısını taşıyacagından, ıcra eden sanatçı ilerki donemlere iyi ornekler vermenin sorumlulugunu da taşıyabilmelidir." Yıne Mımar Sınan Unıversıtesı Hevkel Bolumu araştırma gorevlılerınden Meriç Hızal, "He>kel sanatı açısından Ronesans'ı yaşayamamış, henuz gorsel este Htzal: Estetik hazlar dünyasını zenginleştirme görevini yüklenmiş bu anıtlar için bir jüri oluşturulmuş mudur? Söz konusu yapıtlar, plastik, estetik değerler açısından yeterli midir? Bizden sonraki nesillere layık mıdır? Çağdaş sanatı temsil ediyor mu? Handan Boruteçene, her çağm duşunce evrımının, teknolojık gehşimının sanatta oluşturduğu kendıne ozgu bır gorsel dıl olduğu kanısında Konu anıt da olsa, yaşadığımtz çağın dılının kullanılması gerektığını savunan Boruteçene, Istanbul'un yenı heykellerı ıçın şunları soyluyor: "Heykel sanatından pek nasibini almamış bir kente, hiç değilse sanatın klasik diliyle birkaç heykel konulması istenmiş olabilir. Eh, o zaman, Istanbul'un bu yeni heykellerinde ve aicak kabartmalannda klasik sanatın kurallarını ve bu kuralların temelinden hareketle oluşmuş ozgun bir sanat dilinı gorebilseydik bari..." Emekliye yatak hakkı ANKARA (a.a.) Emeklıler, sağlık kurulu raporu ıle sıhhı ve ortopedık yataklar alabılecekler. Ahmez Zekı Akıncı adlı bır emeklının sağlık raporuyla Emeklı Sandığı'na başvuruda bulunması uzerme yapüan değerlendırmede, sıhhı ve ortopedık yatağın da lyıleştırme aracı kabul edılerek, uygulama kapsamına alındığı oğrenıldi. HANGİ BESİ1NDE NE VAR? Protein, yağ, kalsiyum ve B, vitamini: Sut, yoğurt, peymr Baslıca protein kaynakları: Tavuk, balık, sığır, koyun eılerı, yumurta Bitkisel protein: Kurufasulye, soya fasulyest. Bu gruptakı besınler aynı zamanda magnezyum fosfor, demır, B, vıtamını, B# PP ve Bl: vıtamını taşırlar. Karbonhidrat, C vitamini, A vitamini ve magnezyum: Taze sebzeler ve meyveler. Karbonhidrat, kalori B,, PP vitamini: Lnlu maddeler ve tahıl grubu Talhlar ve yağlan Ağır ışlerde çahşanlar, enerjı gereksmmesını karşılamak ıçın tatlılara başv urabılırler. ın heykellerını çok başarılı bul duğunu vurgulayan \ontuç. Gezer'ın ılk kez "ok gibi atlayan" bır at vaptığını, bunun "cagdas" bır kompozısyon olduğunu belırtı\or Yontunç'un asıl şıkâvetı, ehlıyetsız kışılerın yaptığı çırkın şesler "Orneğin, bir fabrikada son derece çirkin Ataturk busıleri yapılıp Anadolu'va pazarlanıyor. Bu, çok kotu bir şe>." Mımar Sınan Unıversıtesı Guzel Sanatlar Fakultesı Heykel Bolumu Araştırma gorevhsı Rahmi Aksungur, bu tur anıtla rın varışma açılarak yapılması gerektığı goruşunde Bu konuda en ıvı yargıcın "zaman" olduğunu belırten Aksungur, "Anıt ve tik hazlar açısından aç olan ulkemizin anıtlarla benezmesı doğaldır" dıyor Bu bağlamda, tartışılması gereken şeyın, estetik hazlar dünyasını zenginleştirme gorevını yuklenmış bu anıtların vaptırılışındakı sorumluluklar olduğunu vurgulayan Hızal, şu soruları soruyor "Bu uygulamalar ıçın juri oluşturulmuş mudur? Juri kimlerden oluşmuştur? Soz konusu yapıtlar plastik, estetik değerler açısından yeterli midir? Çağdaş sanatı temsil edebilir mi? Ozetle, bu yapıtlar bizden sonraki nesillere layık mıdır?.." Son aylarda heykellerını uç buyuk kentımızde sergıleyen D. Anadolu'da yaygın ishal ERZİNCAN (Cumhuriyet) Ataturk Unıversıtesı'nce yapılan araştırmada, Doğu Anadolu Bölgesı'nde eğıtım yetersızlığı ve çevre kırlılığınden kaynaklanan ıshal olaylannın yaz aylarında artış gösterdığı belırlendı Araştırma sonunda Erzurum, Kars, Ağrı, Muş, Bıngol ve Tuncelı'de 01 yaş grubu her yuz çocuktan 56'sınm ıshale vakalandığı saptandı Ortaya çıkan bu rakamların oldukça urkutucu olduğu vurgulanan araştırmada, "Alınacak basıt onlemlerle ıshalden olen çocuk sayısı onemlı olçude duşurulebıhr" denıldı. 2500 tavuk yundı JSTANBUL (a.a.) Pendık, Aydınlı Koyu'ndekı Hurnyet Holdıng'e aıt tavuk çıftlığınde yangın çıktı 3 saatte sondurulebılen yangında 2500 dolayında tavuk telef oldu. Çıftlığm tamamen yanmasına neden olan yangımn çıkıs sebebımn belırlenmesıne çalışılıyor. YARISIE V KİRASI Bekçi Osman Kan ayda 35 bin lira aldığım ve bunun yansını ev kirasına verdiğini btürtıyor. 'Antik' bekçiye Kanada maaşı Mersin'deki Anamuryum antik kentinin 23 yılhk bekçisi, 8 çocuklu Osman Kan'ın maaşı Kanada'nın British Columbia Üniversitesi tarafından ödeniyor. MEHMET BÜYUKARI AINAMUR Anamuryum antık kentmın 23 yılhk bekeısı Osman Kan'ın maaşının Kanada'dan geldığı oğrenıldı. Anadolu'dakı onemlı antık kentler arasında >er alan Anamuryum'da arkeolog Elizabeth Alfoldi Rosenbaum tarafından 1%3 yılında arkeolojik kazıların başlatılmasından bır yıl sonra bekçılığe başlayan Osman Kan, 8 çocuguyla bırlikte bınncı derecede SIT alanı olarak kabul edılen antık kenttekı eskı evde kalıyor Anamur'un ANAP'lı Beledıye Başkanı Enis Turga>'ın babasına aıt 80 metre karelık evın alt katını ahır olarak kullanan Osman Kan, bahçede de sebze ve meyve tarımı yapıyor. Urunun Vansını ev kırası olarak verdığını belırten Osman Kan bekçılık maaşı olarak 35 bın 90 lıra alnor Arkeolog Rosenbaum'dan sonra Kanada'nın Bntısh Columbia Unıversıtesı'nden Prof Dr James Russell tarafından yurutulen kazı çahşmalannda bekçılık gorevını vuruten Osman Kan tatıl vapmadan çalıştığını söylüyor. Kan, maaşının Kanada'dan gelmesini yadırgamıyor. Anamur Vluzesı Muduru Arkeolog Ali Ekinci, 2863 sa\ıh Kultur ve Tabıatı Koruma Yasası'nın 35 maddesı gereğınce Prof Dr. James Russell'ın Kanada'nın Bntısh Columbia Unı\ersıte^ı adma kaz> yapmaya vetkılendırıldığını belırterek, soz konusu >asa\la çıkarılan vonetmelıkler uyarınca da Osman Kan'ın maaşının odendığını, bunda da yasalara avkırı bır durumun olmadığını soyledı Arkeolog .Alı Ekıncı, Kanadalı ekıbın >ımdıye değın bır çok tarıhı eser çıkardığını, bunlann tamamını muzeve teslım ettığını belırterek, "Prof. Dr. James Russell'e bu çalışması karşılıgında çıkarılan eserlerle ilgili kitap yazma hakkı tanınmıştır" dedı Prof Dr Russell başkanlığındakı ekıp temmuzda 45 hatta surevle gele^eklerı Anamuryumda bu vıl da kazı yapacaklar uyıuouiLiu uııuı^y^ıı nuıun gunu Karadeniz'de bir şenlik yaşanır: " 0 r Şenliği. " Artık tarlalar ekilmiş, bağ ve bahçe duzenlenmiş, yeşeren otlar biçilmiş ve kurutulmustur. Her yıl urunun biçilmesine, fmdıklann toplanmasma kadarki ara gunlerde Karadeniz insanı, dinlenmek için Kadırga 'da buluşvr. Zigana Dağları'nuı batısında, Gumuşhane'nin Torul, Trabzon'un Akçaabat, Tonya ve Maçka ilçelerinin ortak smvlannın merkezindeki Kadırga Yaylası 'nda kemençeler çalınır, horonlar tepilir. Yayla goçu başlamıştır. Karadeniz 'de ot, mısır ve buğday kadar değerlidir. Birim insanları, diğerini hayvanları yer. Bu ytizden Kadırga şenliklerinin adı halk arasında "otçular haftası"dır. Son yıllarda Trabzon ve Gumuşhane illerinin valileri, jandarma komutanlan ve bazt kamu kuruluşlannın temsilcilerinin de katıldıklan şenliklere her yıl, on binlerce insan gelir. Dunyada bir eşi daha bulunmayan bu şenliği yaratan, Karadeniz insammn gelenekleridir. Horon, koylerden yola çıkıldığı an başlar. Kemençeler çalınır, hem yururler hem oynarlar. Nakıslı çoraplar, hemayiller, heybeler sanki bir sergi, bir odullu yansma için seçılmiştir. Renklerinden anlasıhr koyler. Karadeniz 'de kadınlar gozlerine kadar orterler peştemailannı, ama şenlik gunu horonuvda erkekkadm, kol koiadır. O gun gençlerle arkadaşhk serbesttir. Insanlar durur, horon durmaz. (Fotoğraflar \1 RAŞH SVMERKANj ayın ufuncu cumasl Hertemmuzun uçuncucuma Trabzon Gümüşhane transit karayrtlu TRABZOS (a.a.) Doğu Karadeniz lımanlarını, Doğu Anadolu ve transit mal sevkıyatının yapıldığı îran ve Irak'a bağlayan en elverıslı guzergâh durumunda bulunan Trabzon Gumuşhane karayolunda, yapım çahşmaian aralıkstz surduruluyor Yapımma 1974 yılında başlanan yolun Trabzon Maçka arasındaki 26 ktlometrehk kısmı, 1982 yılında ulaşıma açılmıştı Karayolları 10. Bolge Muduru Erkan Ömerbeyoğlu'nun verdığı bılgıye göre, yolun MaçkaGumuşhane arasında kalan 72 km'lık kısmının da 1990 yılında tamamlanması planlanıyor. Böcek ve ev haşerelerine karşı 'zehirli ilaçlaf dikkatli kullanılmalı Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Niyazi Lodos "Tarım ilacı belki böceklere karşı daha olumlu sonuç verir, ama insan saglığına zararlı. Midede ödeme, ciltte bozukluklara yol açabilir" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Ilaçlara karşı bağışıkhk kazanmaları nedenıyle ev haşerelerıyle mucadelede başarısız olunurken, bu ama v la kurulan ev ılaçlama şırketlennın sayısı da her geçen gun artıyor. Bu şırketlenn yonetıcılerı, "N \TO kanalıyla 50'li yıllarda Turkiye'ye giren" haşerelerle kolektıf mucadele edılmesı gerektiğini vurgularken, bazı şırketlerın malıyetı duşurmek ıçın zehırlı tarım ıİaçları kullanmasından yakındılar Ege UnıverMtesı Zıraat Fakultesı'nden Prol Dr Niyazi Lodos da zıraı ılaçların hepsının zehırlı olduğunu belırterek "Kullanması bilinmezse çok tehlikeli olur" dedı Ozellıkle sıcak yaz aylarında hamamboceğı, karatatma gıbı bocekler. ınsanların başına dert oluyor Bu boceklerle mucadelede tek tek konutlann ılaelanmaM veterlı olmadığından, ev ılaçlama şırketlerı butun apartmanlann ılaçlanması yoluna gıdıyorlar Boceklerın hızla çoğalmasına koşut olarak "bir pompa, biraz sulandırılmış tarım ilacı" ıle ışe başlayan "iiaçlamacılar"ın sayı Tarım îlaçları tehlîkeli sı da arttı. lzmır'dekı bır ılaçlama şırketının yonetıcısı Rıza AyNen, yakınarak şunları soyledı "Son gunlerde badanacılar da, kapıcüar da bu işe başladı. İnsan saghgı ile ilgili bir konuda hiç bilinçli olmayanlar çahşıyor. Yazın 3 ay bu işi yapıyorlar, vurgun >urup gidiyorlar. tlaçlamada toplum sağlığı için kaçınılmaz olan ilacı kullanırsanız, bunun kilosu 4050 bin lira, tarım ilacı kullanırsanız 5 bin lira. Tarım ilacı belki daha olumlu sonuç verir, ama insan saglığına zararlı. insanın mıdesınde odem yapar, ciltte bozukluklar olabilir. Maliyet duşunce bizden çok daha ucuza ılaçlama yapıyorlar." Rıza Aysen "Blatta" dı\e ad İandinlan böcek türlerinın Turkiye'ye 1950'h yıllardan sonra gırdığıııı belırterek sozlerını şoyle surdurdu "Bunlann kokeni Afrika. Bize N \TO kanalıyla ABD'den ve işçılerle Almanya'dan geldi. Biz 1973'te bu işe girdik. O zaman ilaçladıktan sonra 6 ay garanti verıyorduk, şimdi vermiyoruz. Bu işte garanti olmaz. Siz koca aparttnanda bir daireyi ilaçlamışsanız neye >arar? Bu bocekler sıcak ortam istiyor. Kalorifer çıkınca, kışın da onlar için uygun bir ortam doğdu. Bunlarla toplu mucadele etmek gerek. Eskiden yılda bır kere ilaçlanmasını oneriyorduk. Şimdi ozellikle kaloriferii evlerde yılda iki kez ilaçlanmasını oneriyoruz." Pıvasada bm lıradan 6 bın hraya dek e\ ılaçlayan kuruluş bulmak olası. Ders kitapları yvtişmez İSTANBUL (UBA) Der. kıtabı basan ozel yayınevlerı, kâğıt darlığı yuzunden kitapları ders yılı başına yetıştıremeyeceklerını açıklarken, kâğıt darlığının Mıllı Eğıtım Basımeıı'nı etkılemedığı belırtıldı. Mıllı Eğıtım Basıme\ı'nın basmak ıçın aldığı ve yenı oğretım yılına yetıştıreceğı 137 kıtaptan 90'ının basım ışlerı tamamlandı, 16 tanesının basımı da devam ediyor.