20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ER CUMHURİYET/7 Meclis hemen toplansın Güneydoğuda süren eylemler nedeniyle muhalefet, yoğun bir gün yaşadı. SHP, DYP ve DSP grup başkan vekilleri sabah bir araya gelerek, olağanüstü Meclis toplantısı için görüş alışverişinde bulundular. Muhalefet, ANAP Grup Başkan Vekili Haydar özalp'i de toplantıya çağırdı. Ancak özalp toplantıya katılmadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP, DYP ve DSP yöneticileri dün yaptıkları üç ayn görüşme sonunda güneydoğu olayları için Meclisin hafta başmda olağanüstü toplantıya çağnlmasını ve Meclis araştırması açılması için ortak bir önerge verilmesini kararlaştırdılar. SHP grubu konuyla ilgili ayn bir Meclis araştırma önergesi verirken, DSP ise hükümetin çekümesini ve ulusal bir koalisyon önerisini getirdi. Güneydoğu'daki son olaylar nedeniyle grubu bulunan partiler kapalı olan Mecliste faaliyetlerini yoğunlaştırdılar. Muhalefet panilerinin Meclisin olağanüstü toplantıya çağnlabilmesi amacıyla harekete geçmesi üzerine dün TBMM'de yoğun bir gün yaşandı. SHP Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay. DYP Grup Başkan Vekili Ahmel Sarp ve DSP Grup Başkan Vekili Sunıri Baykal dün üç kez bir araya gelirken, SHP hazırladığı Meclis araşıırma önergesini dün verdi, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Ankara'da bulunan milletvekilleriyle bir grup toplantısı yaptı. Meclisteki gelişmeler dün şöyle cldu: DSP Grup Başkan Vekili Sururi Baykal'ı dün sabah telefonla arayan DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevil, DSP'li milletvekillerinin imzalarını istediğinı söyledi. Baykal, tüm DSP'li milletvekillerine çağn çıkararak imza toplamaya başladı. Baykal, hemen hemen tüm milletvekillerinin imzalannın bugün tamamlanabileceğini, uzakta bulunan üyelerden ise posta ile imza istendiğini söyledi. SHP Meclis Gnıp Başkan Vekili Seyfi Oktay ise, TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesi yetkilileriyle olağanüstü toplantı konusunu görüştü. öte yandan Meclis olağanüstü toplantıya çağnldığı takdirde, DSP Grubu, hükümetin çekilerek yerine ulusal bir koalisyon hükümeti kuruiması önerisini getirecek. DSP'li yetkililer, güneydoğuda giderek büyüyen olaylann ve sorunlann bu hükümet tarafından kesinlikle çözülemeyeceği görüşünü dile getiriyorlar. Cindoruk, üzücü olaylann sürdüğünü, dün de Diyarbakır'da acı bir olayın yaşandığını belirterek Türk devletinin bu olayları aşacak güç ve kudrette olduğunu söyledi. 19 temmuzda bu yörede sıkıyönetimin sona ereceğine işaret eden Cindoruk, "tlk kez sıkıyönelimle çözülemeyen bir terör olayı ortaya çıkmışlır. Türk devleti bu olayı olağan şartlar içinde çözecektir" dedi. Meclisin toplantıya çağrılmasında zaruretle gerek gördüklerini, bu toplantıda hükümetin tedbirleri açıklayabileceğini ve Meclisin gerekli gördüğü takdirde yeni yasal tedbırler alabileceğıni belirten Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir Meclis araştırması açılması karan da verilebilir. Mesele sıkıyönetimsiz ve Meclis denelimi allında olaylann sıvil hükümet tarafından bastınlmasını temin etmektir. Tüm partiler konu üzerinde anlasmaya varmalıdır. Oemokrasi içinde ve sivil yönelimlerde Türkiye bu meseleyi aşabilmelidir. Bu demokrasinin geleceğinin önemli bir basamağını teşkil elmektedir." lantısında Grup Başkan Vekili Ahmel Sarp'ın başkanlığında 7 kişilik bir komisyon oluşturdu. Dün öğleden sonra ilk toplantısını yapan komisyon, Meclisin olağanüstü toplantısı için yapılacak hazırlıkları görüştü. Musa Ögün, Tiirkan Ankan, Haluk Bayülken, Mahmut Altunakar, Namık Kemal Şentürk ve Vecihi Akın'dan oluşan komisyon, Meclis toplantısına getirilecek konu üzerinde araştırma ve incelemeler yaparak gruba somut bilgiler sunacak. ve halkı böleceğini söyledi. Minibüsün infilak etmesine neden olan mayınlann, kimler tarafından döşendiğini soran Karakaş, "Bir mayın en az 78 saatte doşenir. Bunlar yapılırken güvenlik güçleri neredcymiş" biçiminde konuştu. Başbakanın 5 bin kişilik büyük bir koruma ekibiyle çıktığı Güneydoğu Anadolu gezisinde, ülkeyi bölmek isteyenlere karşı ortak bir tavır takınmaya her za mankinden çok muhtaç olduğumuz bir sırada siyasi hırs yüzünden partilere çattığını kaydetti. SHP, DYP ve DSP ortak önerge veriyorlar Karakaş'ın basın toplantısı DSP Grup Başkam Cahit Karakaş, saat 12.00'de Mecliste düzenlediği basın toplantısında TBMM'nin mutlaka toplanması gerektiğini belinti ve Başbakanın önümüzdeki hafta Suriye'ye yapmayı planladığı geziye grup olarak karşı çıktıklarını söyledi. Karakaş, "Suriye gezisi fevkalade sakıncalar doguracak ve zamanlaması yanlış bir gezidir. Terörisllere açıkça arka çıkan ve PKK liderinin üstlendigi Suriye yi ziyaret, ölenleri de azap içinde bırakacakür" dedi. TBMM'nin toplanması için imzaya hazır olduklarını belirten Karakaş, hükümetin kuruculuk olayında ve partizanhkta çok ileri gitmesinin olaylarda payı bulunduğunu, bu konuda hükümeti uyardıklannı söyledi. Başbakanın, ölenlerin PKK ile işbirliği yaptığı yolundaki beyanım da eleştiren DSP Grup Başkanı, bu beyanın yeni olaylara neden olacağını Refah Partisi'nin açıklaması Refah Partisi Genel Merkezi'nce yapılan açıklamada da şu görüşlere yer verildi: "Bölücji eslayanın insanlık dısı eylemlerine devam ederek çoluk çocuk demeden yine birçok vatandaşımızı katletmesi karşısında duydugumuz üzüntuyü ifade elmek mümkön deEşkıyanın Başbakanın bcyanab üzerine devleti hiçe sayarcasına yapügı bu katiiam, birtaJum laflarla meselelerin hallolamayacagını apaçık göstennektedir. Devlelimizin bekası ile ilgili olan bu meselede şimdive kadar alınan tedbirlerin yeterli olmadığı meydandadır. Bu bakımdan, dunımun yeniden ve müstaceliyetle ele alınarak meseJeyi kökten halledecek tedbirlerin alınmasını bekliyonız. Bu vahşice eyiemlerin sona ermesini temenni ediyor ve milletiraize baş saglıgı diliyoruz." DYP komisyon kurdu DYP grubunun dün sabahki top r'ın Hani ilçedne bafh Kerman mevasına düzenledikleri saldın sırasında bir evde aynı atteden 4 kişi öldü. (Fotoğraflar: RJZA EZER) ombanın patladığı an... CELAL BAŞLANG1Ç MARDİN Toprak yola döşenen bombalı tuzağın patlamaması... Aynı yoldan yeniden geçmeye kalktığında, aracının anzalanması... Arkadan gelip seni sollayan minibüsün birden bire havaya uçması... Anlatılması ve yaşanması güç bir duygu. Yuvalı mezrasında öldürülenler, yaşayan yakınlanyla birlikte, iki askeri araca bindirilmiş, üst üste mezarlığa taşınıyorlardı. Ardından yeşil bir minibüs, 15 yolcusuyla, hemen önünde bozulan aracımızı sollarken, biz elimizde karbüratör parçalarıyla Anıtlı Köyü Karakolu'na giden 6.5 km'lik toprak yolu nasıl aşacağımızı düşünüyorduk. Birkaç dakika geçmemişti, beklenmedik bir gürültüyle sarsıldık. Az önümüzde toprak bazı karartılarla birlikte, sanki uçurtma olmuş göğe savruluyordu. Tüm güvenlik önlemlerinden uzak koşuşturduk. 9 kişinin öldürüldüğü köye geceden gelen jandarmalar, önde komutanlanyjajhavaya uçuşan kara toprağa doğru^yiiruyorlardı. Mermiler, namluya sürülmttşvjetiklerin "emuiyet"leri düşüriılmüştü. Adeta bir savaşın içinde kalmış gibiydik lüler "helikopler getirin" diye yalvarırken, gazeteciler ve askerler şaşkın biçimde kaç ölü, kaç yaralı olduğunu saptamaya çalışıyorlaraı. Kadınlar, yaralı erkeklerle havaya uçan minibüsün önüne uzatılmış ölüye pek bakmıyorlardı. Patlayan bomba, yolun ortasına bir metre eninde dört metre genişliğinde derin bir çukur açmışü. 2 metre gerisinde beürlenen bir bomba yeri daha vardı, 3 metre gerisinde de bir tane daha... Yolun ortasına bombayı yerlestiren teröristlerce konduğu sarulan büyükçe bir taş vardı. Bununla büyiik olasılık araçları bombalı tuzaklara yöneltmek amacı güdülmüştü. Olaydaki sorulardan biri, bomba, daha önceki geceden beri askeri araçlar, gazeteciler ve savcılann arabalan geçtiği halde neden patlamamıştı? Bir güvenlik uzmanı anlattı: "Palla)am önce mayıo sandık. Ama degilmiş. YaUaşık S kiloluk dinamite, iki pille elektrik devresi baglamışlar. Yalılkan bir cisimle iizerine çivili bir lahta bağlamışlar. Çivi, yalıtkan cisme degince devre tamamlanır ve bomba»ı pallaıır. Ancak bu basit bir düzenek oldugu için, tam üzerine basmak gerekir. Bunda bir kayma olmuş. Ama topragın üstünden araçlar gece geçe öyle bir hale gelmiş ki, dokunsan patlayacak. tşte o anda minibüsrastlanuş.Herkese rastlayabilirdi o andan sonra." Tarladan yeni bir yol açıldı. Yaralılar, köylülerce buradan ilerdeki alanda bekleyen araçlara taşmdı. Herkes ölü sayısırun artacağından emindi. Yaralılar gitn', geriye mayınlı alanı saran askerler, gazeteciler, koylüler kaldı. Tam bu sırada teröristleri arayan helikopter üzerimizde şöyle bir döndü ve mayınlı alana doğru alçalmaya başladı. Yeniden hareketlendi toprak köy yolu. Herkes "inme inme" diye ellerini ve kollarını sallayarak bağırıştı. Helikopter son anda yeniden havalandı. Binbaşı, köyün erkeklerini toplayarak sordu: "Bunu tanıyor musunuz?" İlk anda ölen yolcunun yüzü tanınmayacak haldeydi. "Hayır" dedi köylüler. Sonra biri ölünün gömlek cebinden bir nüfus kâğıdı çıkardı. Ardından da "Lan Halil bu, Haiil, Halii" diye bağırmaya başladı. Kadmlardan biri çığlık çığlığa yığddı cesetin üzerine. Deminden beri yatan, kocası Halilmiş. İki kadın daha çöktü Halil'in kana Ayşe'nin yanına. Bir ağıt tutturdular. SHP'nin önergesi SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Genel Sekreter Fıkri Saglar ve dokuz SHP'li milletvekilinin imzasını taşıyan Meclis araştırma önergesi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Güneydoğu olaylarının nedenleri. boyutlan ve alınan önlemlerin değerlendirilmesi, noksanlıklann, yanlışlıkların araştınlması ve bu suretle çözilm yollarının sapıanması için .Meclis araştırması açılmasının istendiği belirtildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndc ulusal birliğe, vatan bütünlüğüne, bölgede yaşayan halkın can ve mal güvenliğine yönelik olaylann tırmanarak sürdüğüne dikkat çekilen önergede, "İşinönemli yönü. hükümelİD bu konudaki aczinin giderek ve haksız bir şekilde devlelin başansızlıgı görüntiisünü almasıdır. Buna hükümetin hakkı yoktur" denildi. ACININ FO7VGRAFI Mardin'de meydana gelen ve29 kişinin ölümüyU sonuçlanan yeni PKK katliamuun ardutda yine toplu meıarlar ve acı kaldı. CUHEYT AHCAYUREK yamor î |j ^ f Başkan vekilleri toplandı SHP Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, TBMM Başkanhğı'na sunduklan Meclis araştırması önergesini bir basın toplantısıyla açıkladı. Oktay, Meclisin olağanüstü toplanması için SHP milletvekilerinden 30 kadannın imzasını toplayabileceklerini bildırdı. Oktay, '"emrivaki olmastn diye" önceden imza toplamadıklarını da söyledi. SHP, DYP ve DSP grup başkan vekillerinin toplantısında, tek gundemle olağanüstü toplantıya çağrılacak olan Mecliste görüşülecek konu tanışıldı. SHP Grup Başkan Vekili Oktay, bu konuda bir Meclis araştırması önergesi hazırladıklarını belirtirken, DSP grup başkan vekilleri Sunıri Baykal ve Ömer Kuşhan, gündeme hükümet hakkında Meclis soruşturması ıstenmesinin konulmasım önerdiler. Toplantıda daha sonra Meclisin birlik ve bütünlük içinde bulunduğunun gösterilmesi bakımından ANAP Başkan Vekili Haydar Özalp'ın da toplantıya çağrılması kararlaştırıldı. Özalp, telefonla aranarak toplantıya davet edildi. Bu nedenle saat 12.00'de toplantıya ara verildi. TBMM'de grubu bulunan partilerin grup yöneticileri, öğleden sonra yeniden bir araya geldiler. Ancak bu toplantıya daha önce telefonla davet edilen ANAP grup yöneticileri katılmadılar. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, toplantıya katılmayacaklarını öteki grup yöneticilerine telefonla bildirdi. DSP grup odasında yapılan ve SHP, DYP, DSP grup yöneticilerinin katıldıâ bu toplantıda da bir sonuca ulaşılamadı. Üçüncü kez yapılan toplantıda TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılması ve toplantı gündeminin de Meclis araştırma önergesinden oluşması kararlaştırıldı. DYP'li Sarp, Meclisin olağanüstü toplantıya çağrılması için hazırlanacak önergenin pazartesi günü imzaya açılacağıru bildirdi. Ortak önergenin DSP Grup Başkan Vekili Sururi Baykal tarafından hazırlanması ve pazartesi günü üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonra imzaya açılması karara bağlandı. Yeıerli imzanın bulunup önergenin pazartesi günü veriİmesi halinde Meclis, çarşamba günü olağanüstü toplanacak. Bu arada SHP'nin Meclise verdiği önergenin de ayn mütalaa edilmesi kararlaşıırıldı. Bu Kafayla Elbet Zon ANKARA Yelkililerin hemen yadsıyacaklan, yanıt "Aldıklan ücreı bu bölge için gayet iyi. Belki daha iyi larında devletin büyüktüğüaden söz edecekleri bir sav para verebiUriz," dır, ama ozel söyleşilerden çıkan sonuç ortada. YöneıiOysa SO'ayakm ölü veren son iki köyde, korucuyok, ci kadrolar şaşkınlık içinde. Içlerinden birinin söylediği halk istememiş. Can derdinde para ne yazar?.. Ama gibi, "operasyon inisiyatifi" bugün devletin değil, gü özal'a göre, ücreti arttırdın mı, paranın kokusunu salıneydoğuda dilediği gibi at koşturan, silah konuşturan verdin mi, mal candan latlı oluyormuş demek. eşkıyanın elinde. Muhalefet abartması gibigörmesin Başbakan, DYP, olay patlaymca Midyat 'a Baki Tuğ 'la Mardin MilletveNitekim eşkıya, bu kez Diyarbakır'da vurdu. tlk bilkiliSüleyman Çelebi'yigöndermiş. Eğer olağanüstü topgilere göre dört ölü, yedi yaralı. tki üç gün içinde ölü lantı yapılabilirse, DYP, bu iki temsilcisinin Mardin'sayısı 35. de, Midyat 'ta neler gördüklerini, hatta iki geceyi hangı GAP nedeniyle üç gün süren böbürlenmelerden sonöntemlerle geçirdiklerini Meclis kürsüsünden dile getirra Başbakan Özal'm, eşkıyadanyediğidarbenin etkisinde meli. Olaytarı beylik, üstten atan cümlelerle değil, içekaldığt gözleniyor. Diyarbakır'daki açıklamaları "iniriğindeki küçük büyük aynntıları vererek irdelemenin siyatifi elinden kaçırmıs" bir devlet adamı izlenimi zamanı geldi, geçiyor bile. veriyor. Yerliyersiz devletin gücünü sürekli vurgulamak, olayÖzal, bu kez güneydoğu olaylarını küçültmeye yöne lar sürerse, günü gelecek devletin güçsüzlüğünün kanıtı len cümlelerden kaçımyor, ne çare kaş yapayım derken olacak. Bu nedenle Mecliste yapılacak gönişmelerde, sigöz çıkanyor. Eşkıyanın saklandtğı yerleri bulamayan yasal yaklaşımlar kadar, herkesin şapkayı önüne koyadevlet, Başbakanın eline kimi rakamlar tutuşturmuş. Mirak gerçekleri, ama bütün gerçekleri dile getirmesinin lilan sayısı !15S'mis, silahlısı ise 609. Kısacası Başba zamanıdır. kan demek istiyor ki, eşkıyayı gözünüzde büyütmeyin, Gelişmeler karşısında kimi siyaset adamlarımn gössayıları 609, devlet bunların hakkmdan gelir. terdiği davranışlar, insanı hayretler içinede bırakıyor. Ama devlet, üç buçuk yıldır 609 kişiyi temizleyeme SHP lideri İnönü, Millet Meclisi'ni hemen olağanüstü di. Varsayalım ki Başbakanın verdiği rakam doğru, mitoplantıya çağırması için Başkan Necmettin Karadulitanlann sayısı artmadı, fakat yaratnklan olaylar giderekman 'a ricada bulunuyor. Anayasa gereği iki yol var, ya boyullandı. Bir terslik var işin içinde. Militan sayısı art Meclis Başkanı yetkisini kullanıp çağn yapabilir ya da mıyor, devletin etkinliği, eşkıyayı temizleme gücü geri 80 milletvekilinin imzalayacağı istemi ışleme koyabilir. liyor. Kolordu gücünde asker, özel limler, araçlar, ge Mardin 'dekison olaylardan büyük üzüntü duyduğureçler 609 kişiyi yok edemiyor. Başbakan çıkmış ekra nu söyleyen Meclis Başkam ise, işlevini unutmuş, olana, artık sonuç isteyen kamuoyunu rakamsal açıkiama ğanüstü toplantı için Erdal İnönü 'ye ikinci yolu salık velarla susıurmak istiyor. Galiba işimiz duaya kaldı; bak riyor. İnönü laf ebeliğinde herkesin ıstırap duyduğunu, sanıza Semra Özal hammefendi, Başbakanın koluna gi ama göreve gelince kaytarmanm yollarını aradığım görerek geldiği olay köylerinde, teröristlere "Ailah bela rerek parlisine dönüyor. larım versin" diye beddua okuyor; eşi ise çıkmış kürsliMuhalefet panilerinin Meclisin olağanüstü toplantıye "AUahsızlardan"' söz ediyor. ya çağnlmasını istemelcrinde siyasal bir manevra araBaşbakan, sıkıyönetim sonrası düzenlemelerde büyük yanlar, ulusal soruna dönüşen güneydoğu olaylarının boyetkilerle donanacak koordinatör valinin, MİT'le işbirliği yuılarım hâlâ gerek tiği ölçüde anlamamış olanlar. Uluyapmasının sağlanacağını bildiriyor. sal birlik ve beraberliğin sürdürülmesini sürekli dile geAllah Allah çekmenin sırası bizde. MİTgibi bir dev tiren Çumhurbaşkanı ve onunla aynı koşuttaki Başbalet kuruluşu, bugüne dek valilerimizle gereken işbirliği kan özal, bu ilkenin büıün etkinliği ile kanıtlanabileceniyapmadt mı acaba, diye birsoru akla geliyor. Yoksa ği bir istem karşısında, Meclis Başkanı Karaduman 'm MİT düne kadar telefonları dinlemekten, günlük yaşa belkide böyle konuşmasından memnun oluyorlar. Çummımızı izlemekten fırsal bulup teröristlerle fazla ilgilen hurbaşkanı Evren 'in anayasa göre, Meclisi olağanüstü medimi ? Asıl soruşturulması gereken konu bu. toplantıya çağırma yetkisi, nedense hiç gözetilmiyor. Siyasal sorumluluğa gelince, Özal'dan harika açıkla Bir rastlantı, muhalefetin 80 imzayı bulmasına olamalar. 12 Eylül, terörizmi temizlemek ana gerekçesiyle nak tanıdı. Önceki gün öğle yemeğine A nadolu Ktubü 'ne işbaşma geidi, ama güneydoğuda olaylar sürüyor, 15 eygelen Erdal İnönü ile orada bulunan DYP lideri Hüsalemde 467 kişi öimüş; bu sonuç, bir açıdan "1980felse mettin Cindoruk karşılaşttlar, bir odaya çekilip durufesininiflası"değilmidir?.. Başbakan, soğukkanlılıkla mu gözden geçirdiler. Cindoruk, grubunu toplayarak 12 Eylül öncesinde şehir gerillacılığtnm yürüdüğünü, oysa SHP'den gelen öneriye partisinin milletvekilteriden imgüneydoğu olaylarının kırsal gerilla olayları olduğunu za aımasını isteyeceğini dün sabah söylüyordu. DSP'nin söyleyebiliyor. de aynı düşüncede olduğu biliniyor, muhalefetin KaraÖzal'm bu açıklamasından çıkacak anlam, siyasal an duman'm koşulunu karşılayacak 80 imzayı toplaması layışına çok uygun: Büyük kentlerde olaylar olmadık olasılığı artmış görünüyor. ça, güneydoğudaki eylemleri terör diye kabul etmek olaBir yandan sorunlann kamuoyunda basın aracılığıynaksız. Türkiye'de terörün hâlâ varlığını sürdürdüğü la konuşulmasına yanlı olmayacaksın, öte yandan Meclis nü söyleyebilmek için Başbakanın mantığına göre bu gibi ülkenin tek tartışma kurumunun toplanmasında naztür eylemlerin kentlerde görülmesi gerekiyor. Sanki gü lanucaksm. Özal'daki bu çelişkilerle ulusal sorunlann neydoğuda masum insanlar kendilerini bir amaca ada "birlik ve beraberlik " içinde çözümüne olanak yok. Elimış kişilerce öldürülmüyormuş gibi. Son olaylar karşı mizi aleşe fazla sokmayalım. Özal, dünkü gazetelere, sisında sorumluluğunu lemize çıkarmak için kırsal alan yasal eğilimlere bakarak, muhalefetin bir adım önüne şehir gerillacılığı gibi ayrımlar yapyor. geçebilmek için Meclisi toplantıya A.\AP':n çağıracaİnsanı dehşete sürukleyen olaylann önlenmesinde köy ğını, bakarsımz açıklayıverir. Çok gördük örneklerini. korucularımn konumunu, "aklı fıkriparada" olan bir Enflasyon desen düşmüyor. Terör ise sürüyor. 198083 başbakan, ancak Özal gibi açıklayabilirdi. Korucular göarası dinlemekten usandığımız "bir felsefe" nerede?.. revi neden bırakmıyorlarmts, şimdi Özal'dan dinleyelim: Seytan aldı götürdü, satamadan getirdi mi? J Çok kısa sürdü bu yürüyüş. Köyün Ç hemen çıkışında bozulan aracımızın tv önüne geçen az önceki yeşil minibüs, İ| kutusu ezilmiş insan konservesine %• d ö n m ü ş t ü . Yolcular, kanlar içinde, * camın ve kaportanın patlayan yerle* t rinden dışan sarkıyorlardı. Minibüs^J. tekiler Midyat'tan "başsaglığı" dile^ meye gelmişlerdi Yuvalı köyüne. Geri %. dönerken, gece köyü basanlann kurp duklan bomba tuzağının üzerine bas,* mışlardı. İlk önce, camlardan dışan sarkan yaralılar çıkarıldı. Araçta, iki kişi patlamanın etkisiyle oturdukları döşemeyle birlikte minibüsün tavanma yapışmıştı. Havaya toprakla birlikte uçan karaltı ise aracın motoruydu ve 25 metre uzağa savrulmuştu. Patlatnada, yerden gelen şiddetli baskı ile ölenlerin boylan kısalırken, enleri ge• nişlemişti. Yüzleri dümdüzdü. Hava• ya uçuşan kol ve bacak parçalan çevreye dağılmıştı. Güneydoğuda yaşanan teröre gazeteciler ilk kez bu denli yakın oluyor, ölüm burunlarının dibine dek geliyordu. Terörün bir başka boyutunu, "iş bittikten" sonra değil, anında yaşıyorduk. Köyden kadınlı erkekli kalabalık da patlamanın olduğu yere yetişmişti. Minibüsün açılmayan kapı camından kiminin kolu, kiminin bacağı sarkan yaralılar çekip çıkanlıyordu. Midyat ,. yönüne giden minibüs, patlamanın * etkisiyle 35 metre havaya fırlayıp tam ters yöne dönmüştü. Ortalık karmakanşıktı. Yaralılar köyden gelen araçlara bindirildi. Ortalık kan içindeydi. Şoförün yanında oturan yolcu anında ölmüştü. Kolu ve bacaklan kopan şotör Mehmet Ali Bilgiç'in yüzüne bakan herkes, "Bu da öldii" dedi. Ancak elini şoförün göğsüne dayayan bir köylü, umutla bağırdı: "Ölnıemiş, nefesleniyor." Şoför, öldüğü kesin olan ve minibüsün önüne boylu boyunca uzatılan yolcunun yanına koyulacakken, yaşadığının anlaşılması üzerine hemen bir araca bindiriliyor. Yaralılar, yaklaşık 13 km toprak yoldan sonra as( 'falta çıkacak, 17.5 km aşıldığında da Midyat'a ulaşacaktı. Tam yola çıkacaklan anda bir binbaşı kendini yo%•' lun ortasına attı. Ve "Dunın, geçmeV ) in. başka bombalı tuzaklar da var" diye bağırdı. Askerler hemen yolun çevresini sardılar. Yaralılar köy taraşr, fında kalmış, Midyat'a geçemiyorlar•jf dı. Şiddetin getirdiği telaşa bir yenisi eklendi. Yaralılar araçların içinde bekleşiyor, kadmlar arabalann başında ağlaşıyordu. Köylülerle binbaşı 9* arasında bir tartışma başladı. Köy.* Cindoruk DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, saat 12.30'da grup toplantısı bitince basına yaptığı açıklamada, "Sıkıvönelimsiz bu derdin içinden çıkmalıyız. Tüm partiler konu üzerinde anlasmaya varmalıdır" dedi. ÛLÜME KOŞAN MÎNtBÜS Kim derdi ki önundeki aracı sollayan minibüs, bu acelesiyle tekerleklerinin altma uzatum bombanın, ölümün üstüne koşacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle