22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/8 HABERLERİN DEVAMI AVRUPA PARLAMENTOSU 10 TEMMUZ 1987 ÇOCVK VEAHMET Taslardan birinin üzeriıu büyücek harflerie "Ahmet"yazılmıs. Ahmet, Pınarcık katliammda öldürülenlerden biri. 5 klşiyle birlikte payütftığı mezannm önunde oturan kız çocuğu Ahmet'ten geri kalan.,. (Fotoğraf: RIZA EZER) STRASBOURG (a.a.) Pınarcık katliamını kınayan \e liberal grup adına Belçikalı Luc Beyer de Rvke tarafından verilen acil karar tasarısı, yeni içtüzüğun kurbanı olarak zaman yetersizliği nedeniyle oylanamadı ve kadük oldu. Tasarının düşmesine sert biçimde tepki gösteren Luc Beyer de Ryke ve Liberal Grup Başkanı SimoBe Veil, oturumu yöneten Ispanyol başkan sosyalisı Baron Crespo'nun, laraflı ve kotü niyetli davranarak tasarının insan hakları maddesinin ilk sırasında oylanmasına izin vermediğinı belirttiler. Simone Veil, bu durumu Parlamenlo Başkanı Loıd Plumb'a bir mektup yazarak protesto edeceğini bildirdi. Luc Beyer, 3ja. muhabirine bilgi verirken, Pınarcık'la. ilgilı tasarının ilk sırada oylanması konusunda liberaller, Hıristiyan demokrallar ve muhafazakârlâr arasında gorııs birliği sağlandığını, hatta tasarının kadük olmasının onüne geçilebilmesi amacıyla sosyalistlerin alerji duydukları 3. maddenin çıkarılmasına dahı razı olduklarını ıfade etti. 3. madde, Turk hukumetinin Doğu Anadolu'da sıkıyönetimi kaldırma karanndan memnunluk duyulduğunu ifade ediyordu. Luc Beyer, bu durumu, Pınarcık katliamıyla yaralanmış bulunan Türk Pınarcık kınanamadi Yeni içtüzük ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Asker Dostlarım Kırk yıla dönük gazetecıliğimde hayli asker tanıdım. Özellikle 27 Mayıs Devrimi'nden sonra. Genç yüzbaşılar, binbaşılar, albaylar, komutanlar, genelkurmay başkanlarıyla dost dağarcığımda hayli asker var. Kimiyle dostluğumuz sürüyor hâlâ. Onlart çok sever, büyük saygı duyanm. Kimi öldu ama yıllar geçse de unutamam, ansızın aklıma geliverir. Örneğin, Bınbaşı Fethı Gürcan. Eylemini bir serüven gibi düşünsem de yüreğim saygıyla anarım. Öte yandan yaşarken ölenler de var, sudan çıkmış balık türü şaşıranlar. Ağustos ayı sancılı geçer başkentimizde, gazeteciler de bu sancıl, rı ilgiyle izler, doğumu bekler, doğal mı yapay mı, nasıl bir doğum diye merak ederler. Ben de yaşarım o sancıları, kimi asker dostlarımla ağustos sıcağını duyarım iliklerıme kadar, kimiyle konuşurken de ıliklerime kadar donarım, sıcak başlarına çok vurur belkı de... Bir ağustos ayını özellikle unutamam. Sayın Alı Fethi Esener'in kuvvet komutanlığıyla ilgili kararname beni çok tedirgin etti. Esener'i yakından tanımadım, ama Erzincan dolaylarında bir gezide dinlediğim öykülerden, Adalet Partisi'yle ilişkılerinden etkilenmiş olacağım. Cumhurbaşkanı Korutürk'ün vetosuna çok sevinmiştım. O dönem Sadettın Bılgiç Milli Savunma Bakanı. Koca reis uçlü kararnameyı Florya'ya götürüyor, imzaya sunuyor, sonra da bastırıyor: Imzalamazsanız hükümet bvnalımı olabilir. Korutürk de bastırıyor: Cumhurbaşkanı bunalımı da olabilir... Bugünkü Cumhurbaşkanımız Sayın Evren'in Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Korutürk'ün direnişiyle gerçekleşti. Ben de Sayın Evren'i o dönemde tanıdım yakından. Bugün hâlâ düşünürüm, Sayın Esener'in kararnamesı imzalansaydı gelişmeler hangı boyutlara vanrdı acaba? Kestırmek kolay değıl. Her kuruluşun darboğazları var. Yine o yıllarda harp okullanndaki asker ve sivil konuşmacılaıia ilgili öyküler tüylerimizi ürpertirdi.. Yakın geçmişte de benzer olaylar yaşamadık mı? Sayın Necdet Üruğ'un, Ipekçı cinayetinın sanığı Ağca, cezaevinden kaçttğı zaman acı ama gerçek bir açıklaması var, saygı duyarım her zaman. Toplumun tüm sancıları, hasta ve çarpık yanları silahlı kuvvetlere de yansıyor elbet. Belli komutanlara, eğilimlenne karsı duyarlığımız buradan kaynaklanryor belkı de Kuşkusuz sevgımız, saygımız da... Rahmetlı Cemal Gürsel. bu nedenle sevdığım, unutamadığım bir komutan. 27 Mayıs Devrimi'nin lıderliği otesınde bir kişilıği var Cemal Ağa'nın, konuşurken sağduyunun ağırlığını hıssettirir. Doğrular karşısında yanlışını duzeltmekten gerı kalmaz, eziklik duymaz. Hastalığını hüzünte düşünürüm her zaman. Hüzünle düşündüğum bir başka komutan, Orgeneral Faruk Gürler. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde masalsı kişilıği var, mesleğinın doruğuna çıkıyor, bir subay ıçin en onurlu görevı ustienıyor. Ama sonra cumhurbaşkanlığı adaylığı ilginç bir serüvene dönüşüyor. O serüvenı de yakından ızledim ben Bir genelkurmay başkanının politika sahnesinde yenık ve yalnız kalıvermesi beni çok hüzünlendirir. Olayın yorumunu yapamam bir türlü. Sıyasal kulisin karanlığını, ancak zaman deler değil mi? Orgeneral Necdet Üruğ, Gürler olayınm yakın tanıklanndan biri. O serüven, hatta dram, aile çevresinde yaşandı. Sayın Üruğ, bu acı deneyle belli yorumlara vardı elbet. O yorumlar doğrurtusunda Sayın Üruğ'a yönelik söylentıler ve yakıştırmacalar da çok ters gelir bana. Baştan sona kadar. Kımı kışıler, hatta dostlarım beni aşırı iyimser buldular. Belki de çevremızdeki yozlaşmadan kaynaklanan bir kuşku bu. Her olayın otesınde bir hesap, bir çıkar, kışısel bir amaç aranıyor. Ters örnekler inandırtct olamıyor Oysa, Genelkurmay Başkanlığı bir subay için en onurlu görev değıl mi? Mesleğınin doruğuna çıkmış bir komutan için Çankaya'nın çekici yanı var mı? Sayın Evren de görev süresinin bitmesinı beklemiyor mu? Bayan Korutürk'ün bir sözüne sevgiyle gülümserım her zaman. Köşkten aynlacağımız günü terhis tezkeresıni bekieyen Mehmetçığın özlemıyle düşünüyorum, diyordu... Çankaya'da oturmak çok mutlu bir olay değil bence. Meslek çizgisini başarıyla, onurla noktalamış bir komutan, koşesinde daha mutlu olabilir. Orgeneral Üruğ, eşının çok önemli hastalıklarında bile yanında bulunamadı, görevinden aynlamadı. Özel yaşamında ne tur özlemleri var kimbilir... Sayın Üruğ'u yıllardır tanıyorum, özüne ters bir sözüne, davranışına rastlamadım hiç. Genelkurmay Başkanlığı'na aday olduğu dönemde 12 Eylül yönetiminın genel sekreterlığıne gelmesıne üzülmüştüm. Bir karşılaşmada üzüntümü açıkladım Bir komutan olarak siyasal sahnenin dışında kalmaya büyük özen gösterıyor, eski dostlarım aramaktan bıle kaçınıyor. Oysa genel sekreterlik siyasal bir görev, iki görevi nasıl bağdaştıracak. dıye sordum. Gülümsedi, başlıca görevinın askeri. siyasal sahneden çekmek olduğunu söyledi. Bu g j ç gorevı de başardı doğrusu. Demokrasıye geçış sürecınde olumlu katkıları var One çıkmadan. çarpıcı demeçler vermeden, TV ekranında bile gorünmeden büyük yol aldı. Türk Silahlı Kuvvetlerı, belli konulardaki duyariığını yalnız Milli Güvenlik Konseyi'nde belirtti hükümete. Anayasal çizgisi içinde. Gerıci akımların gelişmesi bile çizgiyi taşırmadı. Bu sağlıklı bir olay bence. Görmezlıkten gelemeyiz. Yönetimin sivilleşmesi kişilerie değil, kurumlaria gerçekleşebilir ancak. Başbakan'm, Öztorun sorununa yakJaşma biçımıni bu nedenle hayli yadırgadım ben Ancak Özal da ne yapsın, devlet yönetiminde belli bir birikim olmadan konuşmasını bıle kolay biçımlendiremıyor başbakanlar. Kalemin ucuna geldığı ıçın yazmadan geçemeyeceğim, eski başbakanlar bile bu birikimden yoksun görünüyor kimi zaman. Sayın Demtrel'in referandum nedeniyle ANAP'tan söz edert<en "onları doğduklanna pişman edeceğiz" demesine ne buyrulur? Demokratik şavaşta belli bir birikimden kaynaklanmış olabilir mi bu sözler? Sayın Özal'ın sözlerine kaynak bulmak da kolay değil. Orgeneral Öztorun'a karsı davranış alırken, Orgeneral Torumtay'a da ters düştü, onu da incitti bence. Çünkü Sayın Torumtay da çizgisi belli bir komutan, Atatürkçülük, özellikle laıklik ilkesindekı duyariığmı her zaman belirten bir asker. öztorun olayı böyle tatsız biçimde gelişınce, Orgeneral Torumtay da görevinde onurlu bir aşamanın tadına varamadı. Bu durumda kim mutluluk duyabilir, oluşan tablo hayli üzücü sözün kısası... •* kamuoyuna anlatmanııı çok güç olacağına da işaret etti. Avrupa Parlamentosu'nda yaklaşık 6 aydır uygulanmakta olan yeni içtüzük. belli bir konuda tek bir karar tasansının kabulüne imkân veriyor. Oylanmayan öteki tasarılar ise, otomatik olarak kadük oluyor. Pınarcık katliamıyla ilgili tasarı, dun parlamentoya "Terörizm" başlığı altında getirildi. Ancak bu konuda, Barcelona'daki bombalı saldırıyla ilgili tasarı birinci sırada yer aldığından, Pınarcık katliamını kınayan tasarının görüşülme şansı kalmadı. Bu husus, Irlandalı parlamenter Taylor tarafından genel kurulda dile getirildi. Taylor, aa. muhabirine bu konudaki goruşlerini açıklarken, liberallerin, sosyalist ve gökkuşağı grubunun hazırladığı tuzağa düştuklerini ve birinci sırayı sosyalistler tarafından hazırlanan tasanya vermeyi kabul ettiklerini ifade etti. "TCTörizm" başlığı altında oylanamayacağının anlaşılması uzerine, "İnsan hakları" başlığı altına aktarılan Pınarcık karar tasarısından once, 15 tasarı bulunuyordu. TSİ 14.00'te tamamlanması gereken oylama, TSt 13.45'te başladı ve Pınarcık tasansına sıra gelmeden sure doldu. "Zordur BeyimF' (Başlarafı 1. Sayfada) gelmış, ellerındetutekleriyle korucular.. Köylüler.. Gazeteciler, foto muhabirterı, TV kameramanları... Başbakanhk özel korumanın elemanları. . Herkes, Başbakanın helıkopterine doğru koşarak yürüyor. * Bir taş yığını Genç bir kadın, başında sıyah yemenısı, o taş yığınına dayanmış, hiç kıpırdamadan heykel gibi duruyor. Gurültüyle ılerleyen hareketli kalabalığın farkında bıle değıl sankı. Dalıp gitmiş Bakışları sabıt bir noktaya takılmış Sımsiyah gözlerinin içine hüzünden çok, acı oturmuş. Koca taş yığınına dayanmış, öylece duruyor, hıç kıpırdamadan. Taş yığının önünde de bir kız çocuğu, şaşkın şaşkın bakınıyor etrafına. Taşlardan birinin üstüne büyücek hartlerle "Ahmet" yazjmış. Soruyorum: "Ahmet kim?" Siyah yemeniti kadın, oralı bile olmuybr; başını şöyle bir benden yana çeviriyor hepsi o kadar Sonra yine dalıp gidıyor. Bu kez kuçük kıza soruyorum: "Ahmet kim?" Ondan da yanıt yok. Bir erkek çocuğu geliyor yanıma: "Ahmet benim amcam." "Burası onun mezarı mı?" "Evet." "Sadece o mu?" "Hayır, beş kişi daha." Siyah yemenılı genç kadını işaret edıyorum "Ya o kim?" "O, karısı" diyor, "Bu da kızı " Taş yıgınının önündekı küçük kız çocuğunu işaret ediyor. Ahmet'in karısı, kocasının mezarına dayanmış, dalıp gitmiş... * Yanıp yıkılmış bir ev Duvar dibinde taşiar ve beyaz kıreçle çevresı işaretlenmiş mezarlar. "Şu siyah izler onların kam" dıyor ihtıyar adam. Saçı sakalı bırbirine kanşmış; yüz çizgileri o kadar kalın ve derin ki. Üstü başı ne kadar da yoksul! "Kim onlar, kimin kan izleri?" "Biri kızım. Damadım. Beş de torun. Gitti bütün aile" diyor, insanı hayrete duşüren bir tevekkülle Yanı başımızda belıren bir başka ihtiyar, "Islam işi değil bu, gâvur işı" dıye konuşuyor; öteki ise suskun, boş boş bakıyor. • Başbakan Özal, elinde iki mikrofon, yanında eşi Semra Özal, yüksekçe bir yerden konuşuyor: "Yaralan saracağız Devletten güçlü olamaz kimse. Talımat verdım, burasını örnek köy yapacağız. Yolu asfaltlanacak, evleri yeniden yapılacak; telsiz teleton konacak Yetımlere devlet yardım elini uzatacak. İki buçuk eşkıyadan kımsenin korkusu olmasın." Bu anı görüntüleyebilmek ıçin foto muhabirleri, televizyon kameramanları birbirini yemekte. Kargaşalıkta mezarların üstunde dolaşanlar da oluyor. Acısı henüz taze olan bir ihtiyar ana, çığlık çığItğa kendini orta yere atıp bağnşıyor mezaıiara basmasınlar diye... * Orta yaşlı; çevredeki bir köyden gelmiş Pınarcık'a. "Köy koruculan, bekçileri işe yarıyor mu?" Önce "Bilmem ki" diyor. Üsteliyorum. "Zordur beyim" diyor, "Ne zaman, nereden gelecekleri belli değil ki. Gece vakti hangi köye, nastl gelirler, bilemeyiz ki..." Korku ve tedirginlik okunuyor gözlerinde Yanından uzaklaşırkan yineliyor: "Zordur beyim, zor." Tam bir curcuna . bitmış sayılırdı On yedi hanelık Pınarcık. bu dağ başındaki dünyadan kopuk bu küçucük meztâ. bırazdan alacakaranlığa gömülecek ve bir avuc sakini için çok uzun bir gece daha başlayacaktı Helikopterler. ortalığı tozu dumana katarak "paia pata" sesleriyte Diyarbakır'a doğru kalkısa gecerken, o üç sözcuk kulaklarımda uğulduyordu "Zordur beyim, zor!" * Gerçekten zordu! Başbakan ve bakanlarla birlikte 7 helikopterle Diyarbakır'a daha yeni varmıştık ki. bölucü teröristler, Mardin ılinin bir köyü ile bir mezrasında daha vurdular. İki ayrı yerde aynı anda gerçekleştırdiklen katliamlarla adeta devlete meydan okumuşlardı. Devletin gücuyie baş etmeleri kuşkusuz olanaksızdı; ama ışın pek öyle kuçümsenecek yanı olmadığı da her geçen gün belırginleşiyordu Cunv huriyet devletı silahlı kuvvetlerı ile, güvenlik güçleri ile ulusun birlığini ve ülkenin bütünluğünu koruyacak güçteydı. Ama ne var kı, bu soruna son derece ciddi ve planlı biçimde eğilmek gittıkçe daha çok ıvedilik kazanıyordu * Teröristler, 2025 kışilık gruplar halinde iki yerde aynı anda vurmuşlardı. Sırtlarında askerı üniforma vardı. Bir yetkıli. "Sınır ötesınden gelenler olduğu gibi. onlara ıçerıden katılanlar da olabilir" diyordu. Yöredekı bazı köylerden destek aldıkları kesindı. Bu destekte en başta korkunun rol oynadıgı belırtiliyordu. Kanlı eylemlerın yarattığı korku ve tedırgınlik ıster istemez bölücu terörıstlere istenılen desteğı sağlıyordu Ancak çok sınırlı da olsa, bu desteğın verilmesınde yer yer başka faktörlerin de rol oynadıgı pek yadsınmıyordu Sıkıyönetim, yerını olağanüstü hale bırakırken ne yapılacaktı? Bu soruya, yörede dolaşırken üç gün boyunca edindiğimız izlenimlere dayanarak değişik karşılıklar verilebilır: 1. Bir kere güvenlik kuvvetlerinin, her türlü teçhizat açısından en iyi biçimde donatılmaları ve madd: olanaklarının arttırılması gerekmektedır Bu bölgede görev yapan bütün asker ve sivil devlet görevlıleri, parasal açıdan takvıye edilmelidırler Devletin bu alanda her türlü özveriyi göze alması şarttır; zira bugüne kadar yapılabılenler, yeteıii olmaktan uzaktır. 2 İstihbarat açığının kapatılması ve yöreyi çok daha iyi bılebilecek özel bırliklerin kurulup yetıştirilmesı bir başka ihtıyaç olarak dikkatı çekmektedir Özellıkle istihbarat alanında yeni bir anlayışa, örgütlenmeye ve bu alanda maddi olanakların genışletilmesıne kesin olarak gerek vardır. 3. Güvenlik kuvvetlerinin, operasyonlarda yöre halkının devletten soğumasına, yabancılaşmasına yol açabilecek davranışlardan uzak telmaya özen göstermeleri, bir başka önemli noktayı oluşturmaktadır. Aksi doğrultudakı yönelişler, bölücü teröristlerın değirmenine su taşımaktadır. 4. Üç gün boyunca Adıyaman, Şanlıurfa ve Mardin yörelerinde tanık olduğumuz yoksulluk, yürek parçalayıcıdır. Devlet bunun üstüne hızla ve planlı biçimde bir an önce gıtmelidir. Yoksulluğun ve işsizliğin bu denli kol gezdiği bir yörede, ınsanları kendi yazgılarıyla baş başa bırakırsanız, kaybedecekleri bir şeylerı olmadığından, her yöne kayabılirler. 5. Bölgede yeheşim alabiidiğine dağınıktır. Mardin ılinde 500600 köy, 1700 mezra vardır. Devletin yapacağı planlamayta, zora dayanmayan biçimde, köylerin toptulaştınlmasına bir an önce başlanmalıdır. Devlet çiftlıklerinı, büyük kooperatifleri içeren üretim planıamasını düzenleyici, toplumsal yanı da ağır basan yöresel bir kalkınma planının devlet eliyte hazırianmasında büyük yarar vardır. Evet, GAP büyük bir projedir. Ancak mutlaka toplumsal bir planlamayla kol kola gotürülmelıdır. 6. Bölgede işler, ne sadece askehmizin, ne de sivil güvenlik kuvvetlerimizin sırtına bırakılabilir. Sorun, sıyasal, ekonomik ve kulturel boyutlanyla bir bütün olarak kapsamlı bir devlet politikası çerçevesinde ele aiınmalıdır. ve Ankara'da hükümet, bu soruna çok daha fazla emek ve zamanı ciddi biçimde ayırmalıd». Çünkü, Pınarcık'taki yaşlı köylunün dedıği gibi "Zordur beyim, zor!" KOMKAR'CV İDDİASI: Palme'yi PKK'd Bayık öldürdü HADİ ULUENGİN BRLKSLI. F. Almanya Kurdistan Işçi Derneklerı Federasjunu (KOMKAR) tarafından yapılan bir açıklamada, Isveç Başbakanı Olof Palme'yı PKK militanı Cemil Ba>ıkın öldurmüş olduğu ima edildi ve Apocu kuruluşun Suriye istihbarat orgutu ile sıkı işbirliği içinde bulunduğu belirtildı. Açıklamada. ayrıca, "psikopal" olarak nitelenen PKK liderı Abdullah Öcalan'ın kendisine potansiyal muhalıf olarak görduğü bütun pani sorumlulannı kasten ölume yolladığı, Suriye'de lüks ve sefahat içinde yaşadığı ve "kendisine hizroel sunması için" Almanya'dan Suriye"ye kadın gonderildiğı ifade edildi. Almanya'daki Kürt unsurlann oluşturduğu ve PKK'nin yöntem \e hedeflerini benimseyemeyen KOMKAR'ın. lsveç Başbakanı Olof Palme'nın oldurulmesine ilişkin olarak Apoculara getirdiği sutlama aynen şöyle: "Duydugumuz derin sorumlulıık gereği soğukkanlılığımızı komduk ve Apocular'ın tiım karalamalanna rağmen susmayı tercih ettik. Örnek mi? tşte Olof Palme'nin oldüriilmesi olayı. Apo'nun Avrupa'daki ejlemlerinin planlayıcısı Ali Çetiner'in Palme1 nin öldüriılmesinden sonra sö>ledigi "Helal olsun, Cemil (Bayık) göravini iyi yaptı' sözlerini de unultuk. Ancak saldmlar ve halkımızı kamuoyunda zor duruma dusuren e>lemler bizi konuşma.va zorlamaktadır." KOMKAR'ın açıklamasmda belirtilen diğer bir nokta ise, PKK'nin Suriye istihbarat örgütü ile yakın ilişki içinde olduğu. Bu konudaki.bilgi de şu biçimde: "Son zamanlarda Apo'nun Kl'K liderieri ile pazarlığa girişip Suriye1 nin yonetim vc denetimindeki bu iki gnıbun ortak hareket edeceklerinı ve Suriye islihbaratı emrinde çalışacaklannı ögrenmiş bulunuyoruz." "Apo'nun çok jakın arkadaşlanna" atıfta bulunarak verilen diğer bılgiier arasında ise, Abdullah Öcalan'ın Avrupa'da toplanan paralarla Suriye'de sefahat içinde yaşadığı, "kendisine hizmet sunmak için" Almanya'dan Suriye'ye kadın yollandığı, Apo'nun oldurulmekten korktuğu için koruma görevlilerini yalnız yakın akrabalarından ve aşiret mensuplanndan seçtiği ve muhalif unsurlan tasfiye etmek için onları ölüme yolladığı var. • •* MLStBÜSE TUZAK Aynlıkçı teröristlerin iki köyde girişükleri katUamdan sonra Yuvah mezrası çıkışındaki yolu dinamitlemeleri, olay yerinden geçen bir minibüsteki 4 kişinin daha ölümüne yol açtu CUNEYT ARCAYUREK yazıyor larsa hemen her konuda gözunıi (Baştarafı 1. Sayfada) kırpmadan kararname çıkaran Özal vahşet olayı yaratmıştı. için beş dakıkalık bir işlemle yerine 19 temmuzda bölgedeki sıkıyönegetırilebilir, sınır boyuna çelık teller lım lumuyle katdırılıyor, olağanüstü hal yasası gereği sivilyonelıcilerin di gerilmesi ıçin herhalde sıkıyonetimin kaikması beklenmeyebilirdi. reksiyonda olacağı yeni düzenleme Basına Onleınler diye yansıyan bilıçın gerekli lıazırlıklaryapılıyor. Son gıler alınırken eşkıya dağda bayırda olaylar karşısında sıkıyonetimin yekanlı ışlevıni yertne getiriyordu. Doğnıden ele alınıp uzatılması olanağırusu geç kalındığmda, haber alma yem araştırdığmuzda, Başbakanhk çevrelerı "hayır" yanılını veriyorlar. Za tersıztiğiyle eşkıyanın dağlarda cirıt atmasma olanak tanmdığında hiç len guneydoğudan gelen haberlere kımsenin kuşkusu olamazdı. koşul buradaki bilgıler eşkıyaya karsı Başbakanıyla bölgede bulunan savaşm olağanüslu hal yasasıyla sivıltçışleri Bakanı Akbulut, daha birkaç asker karısımı duzeniemelerle surdügun once gazetecilere, Pınarcık olarüleceğini gbsteriyor. yını yaratanların bölgede Tabii buradan başkenl boş Mar"saklandıklannı" soylemışti. Bılgı dın'de geceyansına doğru yapılan iki aynı kişilerin Mardin'de iki yoreye baskın olayınm Diyarbakırda bulusaldtrmasıyla doğrulanıyordu. Pınarnan Başbakan 'a saal kaçta bildirıldicık 'a iki saatlık mesafeye dağdan ineğinı saptayamıyorduk. Pınarcık basbilen eşkıyanın "Başbakana çok yakının geç haber verilmesinden yakıkın yerterde üsknipfırsat beklediği" 1 nan, ozel soruşlurmalar acan Özal anlaşılıyordu. ın burnunun dibındeki olayı saal Cumhurbaşkanı Evren, yaz çalışkaçta öğrenıp neler yaptığmı bilemimalan ıçın giıtıği Elazığ ve Sıvas'ta }ordıık. Olayların uzerınden ancak mezraların korunmasız olduğunu. bu on ıkı saaı geçtikten sonra mezralanedenle buralarda yaşayanlarm koyra ya da koylere uçan Başbakan lere gelmesı gerektiğinı birkaç kez Özal'm bolgedeyken katliamı dakivurgulamıştı. İçışlerı Bakanı Akbukası dakıkasına oğrenmediğı \arsa1 lut ise, son açıklamalarında mezrayılamazdı. Kaba bir hesapla Mardın larda yaşayanlarm köylerde, daha dekı iki olay yeri Diyarbakır'a ellı dabuyuk yerleşım btrıtıılerınde toplankıka uzaklıklaydı, toplam 28 olüniın masına yanlı olmadığım açıklamışyatlığı lopraklaru doksan dakıka tı. Guneydoğu sorunu hemen her içinde varılabılırdı. onemli toplantıda, hele Milli GüvenBaşbakan Özal, helıkoptere aılalik Kurulu goruşmelerınde ele alınyıp gıderken yörede operasyonların dığınagöre, devleti yöneten çevrelersurduğunu soyiuyordu. Özal'ın parde bu ve benzeri ikılıkler dikkatlerı ü propagandası yapan son konuşmaçekıyordu. ları arasında, Dıyarbakır'da yetkilılerle gece yarısı toplantılar duzenleCumhurbaşkanı Evren'le 1985 yıdiği yansıyordu. Alınacak onletnler lında doğuya gittığımizde eşkıyaya şoyle: Bölgede sıkıyönetim kalkınca karşı duzenlenen birliklerde daha çok bir "koordinatör vali" alanacak, ozel Ege bolgesi doğumlu komando asharekât tımlerı ve geniş yetkıli valı kerlerın getirildığını oğrennıtştık. Ne İçışlerı Bakanı'na bağlanacak, 15yebölgeyi tanıyor, ne yoresel gelenekni helikopter alınacak, ek mali olalere alışık, ne de doğasıyla dılini bınaklar sağlanacak, sınır boyuna çelenlerın verdıkleri savaş, çoğu kez balık teller gerılecek, erken uyan sisıeşansızlığa uğruyordu. Bu bilgileri bımı ve kuleler kurulacak. • ze. o sırada kanlı olayların yaşandığı kesimlerde görevlı olan mbaylar "Koordinatör vali" dışında öteki aktarmışıı. onletnler bugune dek neden almmumıştı?.. Özel harekâ! tımleıı çok onŞ/muı. • itgeye gotıırülecek ozel ceden gonderi/ebilir, 15 helikopter ve polis ıhulennde, güvenlik kuvvetleotekı araçlar Başbakana iki ozel uçak rınde yoreyi bilen veyöre halkmdan alabılecek dıizeye gelen bir ulkede bir olanlann görev yapacağı açıklamyor. gunde sağlanabilır, ek maddı olanak Üç yıla yakın sure geçmiş, Başbakan Hava kararıyordu. Güneşin battığı yer kızıllaşmaya yüz tutmuştu. Helikopterlerimıze bindik; bizim "işimiz" artık üıbancı basm, olayı nasıl duyurdu? Haber Merkezi Mardin'in Midyat ve İdil ilçelerine bağlı iki koye bolucü teröristlerin duzenledikleri kanlı baskınlar dış dünyada geniş yankılar uyandırdı. Baskın, çeşitli ülkelerin radyo, televizyon ve yazılı basınında şöyle yer aldı: İNGtLTERE: BBC Radyosu, katliam haberini sabah 8.00'deki haber bülteninde ilk sırada duyurdu. Yabancı ajanslar arasında lngiliz Reuter Ajansı haberi duyurmakta başı çekti. Reuter. "Bölücü eşkıva. Başbakan Özal'ın utvnsuıı goz ardı ederek 20 kişiyi öldıirdü" başhklı haberinde katliamın Başbakan'ın bölgeyi ziyaretinden birkaç saat spnra meydana geldiğini belirterek Özal'ın daha önce bolücülere "Teslim ol" çağrısmda bulunduğuna dcğindi. Ajans, Özal'ın konuşmasına geniş yer ayırdı. FRANSA: Fransız haber ajansı AFP de katliam haberini a.a'ya dayanarak saat 11.00 sıralannda yayımladı. BELÇtK.\: Belçika Radvosu, sabahki haber programında son terorist baskımyla ilgili yorumsuz bir yayın yaptı. Radyonun haben, yabancı ajanslann haberlerinden derlenmiş olarak verildi. F. ALMANYA: Mardin'in İdil \e Midyat ilçelerine ba|h iki Woyde katliam yapıldığı haberiniıı F. Almanvaya ulaşmasmı izleyen saatlerde ola>, radyoların haber bultenlerinıie kamuoyuna duyurulduğu gibi, yorumlara da neden oldu. Alman yorumcular, yaptıkları ilk değerlendirmelerde, kanh ola>ın Başbakan Özal'ın Pınarcık ziyaretinden birkaç saat soııra gerçekleşmesıne dikkat çekerek Başbakanın ayrılıkçı Kun militanla nna yönelik çağnsının, PKK'nın acımasız kararlılığı karşısında etkisiz bir girişim olarak kaldığını belirtiyorlar. Doğudakı teror olaylannı, Türkiye'de sivil demokrasınin gelişmesine bir engel olarak da goren ilk değerlendirmelere bakıhrsa. 19 temmuzdan itıbaren hükumetin sıkıyonetime son verme planları suya düşebilir; hatıa WDR radyo yorumculanndan Klein'a gore Özal'ın işı, doğudaki terör yuzunden ıvıce guçleşmekıe. Kleın, "Türk basınında sivil guçlerin asker üzerinde zaferi. di\e tanıoılanan Genelkurma> Ba^kanlıgı la.tini>le Özal'ın sa^ladıgı rta>an kısa sureli oldu: şidcM ola>lan durdurulamazsa, teni bir a«keri darbenin Tiırki>e gundeminr uirmesi beklenebilir" dedi. YLNANIsTAN: Vunan televizyonunun haber bülteninde katliam goruntulerle verildi. Birinci kanaldan a.a.'va danayınlarak veıilen haberden sopra, so/ konusu katliamın BaşbaKun 1 urgut Özal'ın bölgede kı gezisi sırasında gerçekleştirilmiş olmasına dikkat çekildi. zaman zaman olayları kuçumser bir davranış sergı.'emiş, bu arada eşkıya giderek guçlenmiş, yüzlerce insan oldurulmüş. Sıkıyönetim sonrası gelecek yeni önlemlerın ne ölçüde başarılı olacağını hep birlikte göreceğiz. 1985'te Cumhurbaşkamyla bizlerı laşıyan helikopterler Semdinlı'den havalandıktan biriki saat sonra, bu ılçenin 25 kilometre otesınde askerlere yapılan saldırıyla subaylar oldurulmüştü. Diın de Pınarcık'ta ölenlerin nıhuna fatiha okuyan Başbakanın Diyarbakır'a helikopterle dönMilli Pıyango'nun dun Akşehir'mesınden hemen sonra Pınarcık'a iki de yapılan çekilişinde ikramiye kaadımlık uzaklıktaki iki yere baskın zanan numaralar şöyle: duzenleniyordu. 200 MİLYON LİRA: 717957 Onyedı gün arayla altmış kişinin 50 MİLYON LİRA: 458906 katledilmesinden sonra, şimdi muha30 MİLYON LİRA: 228455 lefet Millet Meclisi'ni olağanüstü 20 MİLYON LİRA: 400722 toplantıya çağırma önerisinde bulun10 MİLYON LİRA: 153632 sa, Başbakan Özal bu isteğı elmin ter8 MİLYON LİRA siyle geriye çevirebilir. "En akıttı 503933 Özal", "Her şeyi en iyi bilen Özal" ıçın Millet Meclisi'nde yapılacak gö6 MİLYON LİRA rüşmelerin kıymeti harbıyesi yok! 260907 ' Dublin'de, Korsıka'da, Bask böl4 MİLYON LİRA gesinde benzeri saldınlarm sürup gıt119000 tığinı soyleyerek güneydoğudaki ge2 MİLYON LİRA Uşmelerı "dünyanın her yerinde görülen olayiardan" diye niteleyerek, 002242 950451 sorunun aldığı boyutu küçülıemeyiz. 1 MİLYON Guneydoğu, insanının durumu 148370 325308 368738 421084 açısından bütun ilkelliği sergilerken, 577720 yeraltı, yerustü kaynaklarıyla Turk500 BİN LİRA ıve için onemi giderek artan bölge 136781 226146 349904 352194 durumuna geldı. Üç mılyon ton pet385164 400868 408043 444992 rol üretimi, bereketli toprakları, da527945 553676 6597U 684219 ha önemlısi Türkiye'nin enerji potan737251 747077 908760 sıyelinin buyük kesimi burada. 1979 400 BİN LİRA nisanmda Batman 'da konuştuğumuz 123964 213208 226593 271898 PKK'ciler, bu servetlerı sıralıyor, 371819 414970 517724 571363 "'Petrolümüz, bereketli toprakları584993 639235 65OI7O 660896 mız, enerji kaynakUmmız, yoOannuz 783411 802533 815134 874200 hazır" diyorlardı. Bu bılgılerı o sırada 902444 983751 994093 997303 yazdığımızda "devlet otoritesindeki 300 BİN LİRA bosluk" bir gerekçe olarak hemen 008230 013684 023398 040895 onumuze çıkıyordu. 052776 074989 096836 106534 1979'a dayalt bu gerekçeyi bugun 166350 173663 188933 192058 de kabul edelim. 235468 245928 249832 260008 Edelim, ama 1987 yılmda devlet 262737 272508 278663 330698 otoritesı Özal'ın iki dudaiı arasında. 412587 447571 491918 54658"» Olaylar ise boyutlanıyor. 593681 609424 792069 835885 Devlel otorıtesinin guçlü olduğu 901361,915122 1987'de, terörun giderek artmasını 200 BİN LİRA nasıl açıklarsınız?~ 086668 104134 CHP Hukümeti'nde Hasan Esat Işık Milli Savunma Bakanı, Orgeneral Evren Genelkurmay Başkanı, Org. HaydarSaltuk İkinci Başkan, komısyonda savunma bütçesi görüşulüyor. Subay lojmanlarıyla ilgili bir tartışma oldu, sonunda ödenek onaylandı. Alt kata yemeğe inerten Org. Saltuk telefonla Genelkurmay Başkanı'nı aradı haberi verdi. Ben de Sayın Saltuk'a tepkimı belirttim. O lojmanlarda hep birlikte oturalım, bir bilim adamı. bir gazeteci, bir diplomat komşu olsunlar, bir dryalog kurulsun, yoksa giderek ayrılıyoruz, dedım. Saltuk Paşa, bu tepkiyi çok yadırgadı. Tüm uygar görünüşüne karşın o asker kesimın kapalı yaşamasını yeğleyen bir komutandı galiba. Öysa ben de kopukluğu yadırgadım her zaman. Çünkü benim belli komutanlara sevgım, saygım, dogru yargılarım bir dıyalogdan kaynaklanıyor Kışlanın penceresını sokağa açmaktan, kapalı kapıları bıraz aralamaktan... Bu diyalog zorunluğunu durmadan vurgularım asker dostlarıma. Kuşkusuz basın ile de iyi bir diyalog gerekır. Sayın Üruğ, bu diyaloğu başlatmış bulunuyor Ama bir diyaloğun iyi işlemesi gerekir. Birbirimize korkuyla değil sevgiyle bakmayı öğrenmeliyiz. Darboğazları daha kolay aşarız o zaman Saplantılardan kurtuluruz, önyargılarla yorumlar yapmayız. Çirkın yakıştırmalara güler geçeriz en azından. . Orgeneral Torumtay'a görevinde başarılar dilerken bu önerimi de tekrarlamak istiyorum. . VBBî Piyango çekildi 104549 142646 216625 229091 234285 241682 316447 350561 361877 376021 390773 461571 473494 481411 505873 505992 517684 529749 576666 593847 659988 669731 713066 727428 733832 770224 792281 802479 818930 837811 863296 918898 945738 975242 990684 994906 100 BİN LİRA 001975 019990 074671 094893 110866 139870 165034 229128 234462 239751 246742 259793 270169 272554 302397 360134 394116 406019 496231 510482 514379 558257 601951 610314 618244 623703 624214 627003 655727 663516 672084 674884 706062 714195 723232 735438 735475 736115 736886 777233 805833 852705 875488 911800 923381 945486 983803 986816 994438 995613 50 BİN LİRA 02844 05310 08274 08498 17335 18533 19035 22393 24054 27595 34864 36374 40713 43419 44411 47423 52847 55750 61714 61782 63142 64345 66617 71343 7219 73490 80391 81601 87704 95337 95766 98512 20 BİN LİRA 0069 0528 0976 2386 2469 2681 3535 3708 4117 55206576 6776 8455 8609 9464 9591 6 BtN LİRA 046 055 250 272 707 745 877 915 4 BİN LİRA 18 65 78 99 0278/U 0286.^4 AMORTİ 49
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle