Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nu, kıtabın ıçınde Stefan Zweıg şöyle düe getırıyor "Erasmus'un mısyonunu ve yaşamımn anlamını oluşturan ana öğe, karşıthklann hümanızm anlayışı ıçınde bağdaştırüması ıdı O, ınsanlar arasında bırleştırıcı ya da her türlü aşınhğa karşı çıkması bakımından ona benzeyen Goethe'run bır de yışı ıle 'uzlaştmcı' bır ışlevı yenne getırmek ıçın doğmuştu Zor kullamlarak gerçekleştınlen her degışun, her kargaşa, onun gözünde bularuk suda balık avlamaktan ayrıhr yanı bulunmayan her kıtle çekışmesı, uğruna hızmet ettığı ve yeryüzünde egemen olması gereken usun aydınlığına ters düşmekte ıdı Hele savaş, karşıtlarm en zorba gıdenlış yolu olduğundan, Erasmus'a göre, ahlaklı bır ınsanlık kavramı ıle asla bağdaştınlamazdı Çekışmelen ıyı ruyetlı çabalarla yatıştırmak, bulamk olanı aydınlığa kavuşturmak, kargaşa>ı gıdermek Görünuşte genellık nıtehğınden yoksun olanı herkese ortak kılabılmek sanatı, Erasmus'un beklemesmı bılen dehasının güçlü yanı ıdı" Şımdı bu sözlerden bır şeyler çıkarmaya bakahm önce şu "beklemesını bılen" sözü üzennde ıster ıstemez bıraz duracağız Karşıtlann hümanızm anlayışı ıçınde bağdaşunlması, bu hıç de kolay olmayan mısyon, ona göre, belkı de yüzyıllar sonra gerçekleşebılecektır, ama Erasmus beklemesını bılır Ne zamana değın 1 Hümanızm anlayışı bütün ınsanlan ıçıne alıncaya değın öyle ıse burada Erasmus'un hümanızm anlayışma da kısaca değınmek zorundayız Erasmus, ırk, ulus, sınıf aynmı olmayan bır dunyada bütün msanlığı buleştırmek, buluşturmak ıstıyordu Gerçekte bu, dünya değü, Avrupa ıçm söz konusu ıdı Ayrıhklar ortadan kalkınca, her turlü anlaşmazlık, kargaşa, savaş da sona erecektı Yeter kı sanat ve bılımle beslenmış olan us, bu dün yanın temel ükesı sayılsın Beklemesını bılen Erasmus'un bu ılke uğruna verdığı savaşım ıse, Latınceden, Yunancadan çevınler yapmak, guzel yazın yapıtlan ("Delılığe övgü" gıbı) yaratmak, artık Avrupa'nın her yanında yavaş yavaş yayılmaya başlayan hümanıst anlayışı berumsemış aydın'ara mektuplar yazmak gıbı ışlerdır (Bu sözlenmden, saydığım bu ışlen küçümsedığım gıbı bır anlam çıkarılmasın Kım ıstemez o başyapıtın yazarı olmak' Uluslan ınsanlık anlayışı ıçınde buleştırmek, savaşlara son vermek her zaman ıçın büyük ülküler değjl mıdır'' Ona duyulan büyük hayranhk boşuna değıldı, boşuna değıldır) O bılmektedır kı, hümanıst, uluslarüstü bu ınsandır, ruhunu, ahlakını sanat ve bılımle eğıtır ve hıçbır anlaşmazhkta, kargaşada, savaşta yan tutmaz ("Erasmus est homo pro se") tkı yanı, aklın yolunu kullanarak uzlaştırmaya çalışu Bır bakıma onun öğretısınden geçerek yetışmış olan Luther'ı de suçlar, açıkça papayı da desteklemedığı ıçm, bırkaç eskı dost brr yana, yapayalnız kalır, evıne kapanır, çevmlennı yapmayi, mektuplannı yazmayı sürdürür, sankı kulaklannı tıkamışur dünyaya Çünkü ınsanlık daha onun ıstedığı düzeye gelmemıştır, bu düzey ıse, LatınceYunanca bılen, sanat ve bılım eğuımınden geçmış üstün aydınlann anstokrasısıdır Böylece kaİabahklar kuçümserur ve bırkaç aydınla baş başa kahnır Burada ınsan sevgısınden söz etmenın ar tık yen kalmamıştır, hatta msan yetenekleruun gelıştınlmesı ışı (bu özgürlük sorunu) uzadığına ve uzayacağına göre, ınsan saygısmdan da. Bıreycı hümamzmın hazın sonucudur bu Papaya karşı gelışmde köylülere ayaklanma fırsatı vermış olan Luther, onun gözünde nefret edılecek bır ınsandır Fakat ışm tuhaf yanı şudur kı, ta baştan ben Erasmus'tan yan tutmasını ısteyen Luther de, "Ben toplumda değıl, dmde değışıkhk yapmak ıstedım" dıyerek, ayaklanan köylüler karşısmda prenslen tutmuştur, köylülen yatıştırmaya, ıç savaşlan dur durmaya yönelmıştır Pekı Erasmus'a neden onca dış bılemıştı'' Erasmus'u odak yenne alan şu kısa değınmeden de anlaşılacağı üzere, ınsancı (hümanıst) görüşün "ınsan sevgısı" ıle hıçbır ıbntısı yoktur Bu görüş ancak "ınsana gelışme özgürluğü ve hakkı taruma" bıçımmde özetlenebıhr Içtenhkle uygulandığında, bu bır kültür devrımı olacaktır Ne ulu ne yüce bır görüştür bu 1 Erasmus'un gününde (VI yüzyü) gerçekleşemedı ıse, bır gün elbette gerçekleşecektır Yeter kı, başta aydın anstokrasısı olmak üzere, kırallar, papalar, prensler, "msan değen"run baş değer olduğu gerçeğını benımsesınler ve bu değenn bır gün toplumdakı yerını alacağına ınansınlar O gün, bütün ınsanlan sevmek romantızmı kendılığınden sıhnecektır, çünkü herkes saygın bır kışılığe kavuşacaktır Bana, "Edebıyatın en sağlam temelı nedır 1 '" dıye sorsalar, "lnsanın suçsuzluğuna ınanmaktır" derım tnsancılık mı tnsancdlık mı? MELtH CEVDET ANDAY 2 Temmıi2 1987 tanhlı Cumhunyet'te okudufum, dostum felsefecı Arslan Kaynardağ'ın "Sevgı Duygusundan Sevgj Düşüncesıne" başlıkh yazısı, "ınsan sevgısı" konusuna açıklık getıren çok önemlı bır sorunu ışbyor ve kımı yanılgılan ortaya koyuyordu Günümüz ınsan sevgısını yücelten ülküsel görüşlerle dopdoludur, ama bu sözjenn anlamı üzennde neredeyse hıç durnlmamaktadır Arslan Kaynardağ, sözünü ettığım yaasında şöylc dıyor "Içengı beursız bır sevgı kavTamı kadar aldatıcı bır şey az bulunur örneğın 'msanlan sevınız' denıldığını sık sık ışıtınz Kuşkusuz ınsanlan sevmek önemlıdır, sevgılenn başında ınsan sevgısı gelır Ancak kımı, neyı, nıçın, hatta nasıl sevecegımız de önemlıdır Bu sorulan sorup yanıtım dusünmezsek sevgı, ıçenğı behrsız, kapalı bır kavram olarak kalır" Demek değerlı dostum, "sevgı"nın, ıçengı belırsız, kapalı bır kavram olarak kalmaması ıçın, sevgı duygusundan sevgı düşüncesıne geçmemızı öğüüüyor, haklı olarak Bütün ınsanlan sevmege kalkmak başka, ınsana üstün bır değer bıçmek başkadır çünkü Ben Kaynardağ'dan bıraz daha üen gıderek, sadece soru sormakla yetınmeyeceğım, " B ü t ü n ınsanlan sevmek olanaksızdır" da dıyecegım Insanı sevmek, onu özgür ve gönençlı kılmakla karıştınldıkça, konu çckça sulandınlmış bır duygusallık nıteugı alacaktır elbet Türkçe yazırru ıle hümanızm (ınsancılık) kavramı, onca kullarulmasına karşın, bızde geregınce ışlenmemıştır Kanşıklığın bır nedenı budur Başka bır nedenı ıse, Osmanlıcada bu kavrama karşıhk olarak "Muhabbetı ınsanıye mezhebı" denmış olmasıdır belkı Aynca bız, Avrupa'nın hümanıst çağını da yaşamış, geçırmış olmadığımız ıçın bu konuda tam bır aydınlığa varamıyoruz bır türlü Arslan Kaynardağ, andığım yaasında bır ucundan olsun buna dokunmakla ıyı ettı lnsanalığı, msancılhkla kanştırmayalım Bılındığı gıbı, yemdendoğuş hümanıstlen, Yunanca, Latmce öğretmenlen ve çevınnenlen ıdıler, bu dülerden yapüklan çevVüerle yenı bu uısan değerlendırmesı görüşünü ortaya attılar Gerçekte YunanLatın kültürü, özellıkle geç ortaçağda, kendı değenru yıtırebılecek brr duruma gelmış olan ınsanı uyarmakta başlıca etken olmuştur Eskı metınlenn ıncelenmesı sonucu, yenı bır ınsan anlayışı ortaya çıkmıştvr, bu uısan, ırk, ulus, lonca, partı, aıle gıbı ıç ve dış etkılerden kurtulmuş, kendıne güvenı artmış bu yaratıktır artık, onun yurdu bütün dünyadır ve tümünden önemü olarak da bu yenı ınsan, yaşama bıçımı, görgü ve gelenek gıbı hıçbır baskıyı da dınlememektedır, bağımsızdır, kendı bıreyınc ınanmıştır Çünkü temel nıtebklerıyle ınsan, her türlü gelışmeyı, gelıştırılmeyı hak eden, değer sıralamasımn başında bulunmakta olan kısıdır Bu gelışme ıse antık yapıtlan okuyup anlayıp, onlardakı düşun ve ahlak zengınüğını edınmekle gerçekleşebıurdı ancak Başka bır deyışle, antık kültür, yemdendoğuş msanına bu dünya bırlığı üikilsünü aşılarmş, bu* dünya yurttaşı olma olanağını bağışlarmşür Dante. bu eskı kultürle beslenmış Hınstıyan bır hümanısttı Petrarca skolastık düşüncesını bır yana bırakmıştı, Homeros ve Platon'u metınlennden okuyabılmek ıçın Yunanca öğrendı Düzyazıda Cıcero, şurde Vergüıus, Horatıus örnek tutuluyordu Pckı ama değer olarak ne denlı yüceltüırse yuceltüsın, "ınsan"m (heT sınıftan ve her katmandan msanın) bu gelışmeyı başarması kolay mıdır1' Bu guzel geleceğı sağlayacak yasalar nelerdır 9 Konuyu, hümanıstlerın belkı de en tıpık örneklennden bırı olan Rotterdamh Erasmus'ta ıncelemek bu bakımdan çok yararlı olacak gıbı görünüyor Bunu gerçekleştırmek ıçın elımıze çok da güzel bır olanak geçmış bulunmaktadır Stefan Zweıg'ın "Rotterdamh Erasmus'un Zafen ve Trajedısı" adh yapıtın çevınsı bu günlerde satışa çıkanldı (Çevın Ahmet Cemal) Sıze bu kıtabın ılk sayfasından alınmış eskı bu (1515) konuşmayı aktarayun Rotterdamh Erasmus hangı yandadır 9 öğrenmek ıstedım Ama bır tacır şu karşıhğı verdı bana, Erasmus est homo pro se. (Erasmus kendınden yanadır) Bu "kendınden yana olma" tutumu PENCERE Rasgele. 10 TEMMUZ 1987 Avcılık msanın ılk mesleğı değıl mı? Fazıl Husnu Dağlarca'nın şıırınde "ılk mesleğın" gızemınden dızeler var "Avcılar doğuşumuzla eskı Daha erkenlenmız daha açlarımız gıden Ellen ağızlannca büyuk Avcılar yenıden yenıden Avcı ayağın hem uzun hem ın Ne çabuk ulaştın ölümden tez Patlar elındekı kara demır acıdan Patlar sever sevmez " Raıf Ertem ışte bu a\«:ılardan bırısıdır, ama yaptığı ışın anlamını kıtaplaştıran bır yazardır "Rasgele" Raıf Ertem'ın av uzerıne kıtabının adı "Av" derken kavramın boyutlarını daraltmaktan kaçınmalı Soğuk sıcak demeden yağmur güneş demeden avcılık tutkusunun ardında koşan çağımız ınsanının doğayla butünleşen bır yanı yok mu? Doğayı kırleten duzenlerın ınsanlığın başına belalar sardığı durryamızda avcı doğal bır sımgedır Kentsel gelışmenın yarattığı karmaşık düğumlerie bırlıkte kendı kendısıne yabancılaşmaya başlayan msanın doğaya dönuşunde avcılık bır yol ve yordamdır • Cemal Sureya, "Rasgele"ye yazdığı sunusta, Raıi Ertem'ın yazartığını anlatıyor "Raıf Ertem'ın sulan bataklıklan, ağaçlan, gunün değışık $aatienndokı doga görünümlennı, kuş sürülennı anlatöğı yerier btrer hankadır bence Bır şıır tadı Dıpte bır saır var Ilk gençlık gün\enyle orta yaş çağını her an ıç ıçe yaşayan, sevınçh hayıflanma duygusunu yan yana algılayan bır şaır" Pekı şaır, hayvanları nasıl vuruyor? Bu soruyu Cemal Süreya'nın da kurcaladığı göruluyor "Sosyolog Gaston Bouthoul, Toplumbılımın Tanhı adlı yapıtının bır yennde sözü ava getırır, ştyle der 'Aynı türler arasında savaş, ayn türfer arasında av durvnu söz konusuduf Rasgele'dekı son bırkaç yazıyı okunken bu söz geldı aklıma Bır avukat, arkadaşı Raıf Ertenie "Bu hayvanları bu kadar sevıyorsun da nasıl <5Wurüyorsun on/an?" dıye bır soru yönettmış Bır okuru da buna benzer şeyler yazmış Raıf Ertem şöyle yanıt venyor Besleyıp kesbğımız tavukları koyunlan, kuzulan, sığırian yerken de, acaba aynı sorular aklımıza gelmıyor mu? )/bksa beslenmış olmanın ayrıcalığı mı sayılıyor?" Olaya bu yandan bakarsak daha değışık yorumlara da kapılar açılabılır Besleyıp de buyuttuğumuz bır koyunu ya da tavuğu keserken hayvana hıçbır olanak tanımıyoruz, hüküm kesındır, yaratık ıdama mahkumdur Ama av sürecınde daha adaletiı bır yaklaşım yok m u ' Gökie uçan bır ördek, karada koşan bır tavşan, denızde yüzen bır uskumru hıç olmazsa kaçmak kurtulmak yolunda şansım deneyebılır Doga çeşıtlenmesınde ne olacağını kımbılır? Çalılann ardına gızlenmış bır yaban domuzu belkı de avcıyı hak layabılır • Raıf Ertem'ın "Rasge/e"sınde doğanın şıırı var Ertem'ın dılı, Turkçenın ne denlı doğallaşabıleceğını de gösterıyor Kısa tümceler, tek sözcukle vurgulamalar ve yalın bır anlatımın kusursuz aydınlığında yazar bıze avdan öte bır gerçeklığı tanıtıyor, kalemını sılahı gıbı kullanıyor, doldurup kurduğunda, nışan alıp tetığe bastığında amacına ulaşıyor Ne var kı doğada yaşanan bır olayın evrensel anlamına varamayan ve ınsancıl yorumunu yapamayan yazar, dılı ne denlı ustaca kullanırsa kullansın, yazı ıçerıksız kalır Raıf Ertem ıçerıkte derınleşıp kapsamlaşıyor Rasgele, tadla okunacak bır kıtap ARADA BIR BURHAN ÖZBEY SEKA Başmüfettişi "suç bizim,, T A Ü P Ş A H İ N lo s.slnden " PLAKÇILARDA S.S. ANKARA İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONL MENSUPLARI YAPI KOOPERATÎFİ BAŞKANLlClNDAN Dış Hekımı ORHAN TÜZÜN Meslekı tetkıkte bulunroak üzere hkandınavja'ya gıtmıştır Dost ve hastalarına duyurulur Doğruluk Kavramı ve Denetim Olgusu Günümüzüe doğruluk kavramı, toplumumuz bıreylerı arasında, değışık tanımlarda algılanmakta, aynı sosyal yapı ve konumdakı kışılerın doğruluk öğesıne bakış açıları çoğu zaman bırbınnden farklı duşüncelerden oluşmaktadır Doğruluğu, gerçekçı olmak, dürüst olmak toplumsal yaşamı dısıplıne eden bellı kurallar ıle tarafsız ve temız duygulardan oluşan vıcdanı değerlerden ayrılmamak şeklınde algılayarak, konu ıle ılgılı görüş ve savlarımızı belırtmeye çalışacağız Doğruluk, toplumsal yaşamın getırdığı bır kavramdır, ınsanların bır arada yaşamasının getırdığı davranış bıçımıdır Yalnız başına ormanda yaşayan ınsan ıçın, doğruluk öğesı söz konusu değıldır En az ıkı kışının beraberce yaşaması halınde, doğruluk, aranan bır ılke ve üzennde durulması gereken bır olgudur Insanların beraberce yaşadığı en küçük toplum aıledır Aılelerın doğruluk anlayışı ve yerleşık davranış bıçımlerı, en buyuk toplum olan ulusiann karaktennı oluşturur Anne baba arasındakı kökleşmış sevgı saygı ve temız ahlak, çocuklarda meyvesını verır Iyı aşılanmış meyve ağaçları gıbı temız duygularla beslenmış gençlerın temel taşını oluşturduğu toplumlar, uzun yıllar, sağlam yapılı, sarsılmaz ulus olmanın gururunu yaşarlar Devlet adına görev yapan kamu görevlılennın, doğruluk anlayışı ve davranış bıçımlenmn kışılere göre değışık ölçü ve duşuncelerde algılanması toplum duzenı ıçın konulmuş kesın kuralların, farklı şekıllerde uygulanması gıbı bır kargaşaya yol açması kaçınılmazdır Devlet memuru armağan alamaz ve kabul edemez Bunun anlamt çok açık ve nettır 'Ben görevımı kötuye kullanmadım kı, o kışıye haksız bır kazanç sağlamadım kı, bana, sadece ış bıttıkten sonra, ufak bır hedıye vermış, ben bunu yasadakı anlamda hedıye olarak kabul etmıyorum' bıçımındekı kaçamak duşunce ye sığınarak, doğruluk kavramını saptırmak, mandırıcı olmaz Ka nun koyucu, yasada, şu kadar değerden aşağısı armağan (hedıye) sayılmaz gıbı bır hüküm getırmemıştır Meslekte uzun yıllar çahşmış denetim elemanlannın karşılaştığı en büyük rahatsızlıklardan bırı, şahsa ve zamana göre, değışık tarzda algılanan, bu anlayış ve düşünce tarzının yarattığı sonuçlardır Süreklı eleştırı konulanndan bırı, denetım elemanlarmın ' Bu kadar az bır parayı zımmetıne geçırdı dıye, böyle ağır ceza verılır mı" btçımındekı katı yüreklılıkle suçlanmalarıdır Bır başka zaman bır başka düşünce Bugün bu kadar az para ıçın bunu yapan yarın ne yapmaz nasıl bu kadar az ceza teklıf edıyorsunuz sonra yasa, beş on bın lırayı zımmetıne geçırene zımmet suçu uygulanmaz dıye bır kural getırmış mı kı tarzında, bır öncekınden tamamen farklı değerlendırmeler Hukukta, ana ılke ve hukuksal düzenın aradığı bırıncı öğe, ıyı nıyet kuralıdır Eğer olayda, bu kural çığnenmışse ve kötu nıyet ortada ıse, verılecek karar, herkese göre tektır O da yasa hükmudür Denetim elemanı ıçın, haksız yere sahıp olunmuş, devlete aıt paranın azı çoğu yoktur Görevın gereğını yapmak gerısını adaİet organlarına bırakmaktır Bunu böyle duşunmedtğımız sürece namuslu ve dürüst ınsanlan cezalandırmış toplum düzenıne karşı çıkanlara pnm vermış oluruz Burada Vıctor Hugo'nun değerlı bır sözünü belırtmede yarar vardır "Iyı olmak kolay zor olan adıl olmaktır" Adalet çok çabuk bozulabılen bır dengedır Becerıklı ve ehıl ellerde kullanılması gereken hassas bır terazıdır Denge bır defa bozuldu mu, artık o terazının tartacağı, hıçbır hak ve hukuk ılkesıne ınanılamaz Devletın hak ve çıkarlarını korumakla yukumlu kamu yonetıcılerı, görev sahaları ıçınde ve kendılerıne bağlı olarak çalışan astlarının, görevlerı ıle ılgılı yaptıkları her türlü olumsuz davranışlarından sorumludur Yönetıcının, ben dürüst bır kımseyım çoluğuma çocuğuma haram yedırmedım dıyerek, astlarının ıçınde bulunduğu ve çok açık bıçımde bellı olan olumsuz davranışlarına, kendı rahatı bozulmaması ıçın göz yumması da, doğruluk anlayışının çelışkısıne bır ömektır Emnnde çalışan bır kımsenın, görevının avantajını kullanarak, kışılerden haksız çıkar sağladığı çeşıtlı yollardan kendısıne ulaşan ve yaşam bıçımı de bunu açıkça gosteren bır astı ıçın hıçbır araştırma külfetıne gırmeyerek, rahatı uğruna gerçeklerı görmekten kaçan yönetıcı de "Ben yemıyorum ıçmıyorum, dürüst bır ınsanım' dıyebılmek hakkına sahıp değıldır Zıra, bırımın veya kurumun, bu konuda karar vermeye yetkılı kışısı odur Çünkü bır başkası ıstese de, bu yetkıye sahıp değıldır Toplumda ve yönetımde, bıreyler arasındakı dayanışmayı ve bunun sonucu başanyı fertlerın bırbırıne duyduğu güven sağlar Guven ıse, doğru düşünce ve davranışla oluşur Insanlar yaradılışlan rtıbanyla her türlü zorluğa katlanırlar, ancak adaletsızlığe asla1 Bu nedenle, çalışanlar arasında, hak ve menfaatlerın dağılımında en ağır sorumluluk yönetıctlere düşmektedır Yönetımın gozü kulağı olarak nıtelenen denetim, verılecek kararlarda, yönetıcının güveneceğı en büyük dayanağıdır Tarafsız ve ıyı nıyet ılkelerıne bağlı olarak görev yapmakla yukümlü denetim elemanlarmın görevlerı ıle ılgılı her türlu çalışmada, kışısel zayıflıklardan arınmış meslek onurunu ön planda tutan, kalemını, doğruyu ve gerçeğı yazmakla özdeşleştırmış kışıler olması, toplum adına yürürtüklerı görevlerının gereğıdır Her şeyın salt denetim yolu ıle düzeltılebıleceğını söylemek ve böyle bır beklentı ıçınde olmak, gerçekçı olmaz Denetim elemanı da bır ınsandır O da, duygu ve davranışları ıle öbur ınsanların gösterdığı tepkı ve fonksıyonu gösterır Bu nedenle, yaptığı ışın ozellığı ıtıbarıyla her zaman, sevımsız adam, katı adam önyargısııle suçlanmaya mahkum ve hıçbır yasal güvenceye dayanmadan, mesleksel stresten ötürü, bırçoğu ülseriı bu ınsanların, kımın adına görev yaptıklarını ve nıçın var olduklarının sorusuna da, doğruluk kavramının, gerçek tanımı ıle cevap verıldığınde bugun ul kemızde sayılan sekız bıne yaklaşan, adına, mufettış, denetçı ve kontrolör denılen bu ınsanların da yaptıkları ışın anlamı herhalde gerçek şeklı ıle ortaya çıkar ÎMZA GUNU İLAN CAN YÜCEL Sosval Yayınlar Kıtap Sarayı nda 11 temmuz cumartesı günü saat 14 18 arası kıtap ve kasetlennı ımzaJıyor Sosval Yayınlar Kıtap Saravı Bâbı Âlı Cad No 14 Cagaloglu (Hurrıvet Gazetesı karşısında) GENEL KURUL'A ÇAĞRI Kooperatıfınuzın 1987 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 26 Tem muz 1987 Pazar gıinu saat 9 OO'da aşağıdakı gündemı görüşmek uzere Türk tş Toplantı Salonu Kızılay Ankara adresınde japılacaktır Çoğunluğun sağlanamaması halınde 2 Toplantı 16 Ağustos 1987 Pazar gunu ATATÜRK Spor Salonunda akdedılecektır YÖNETİMKLRLLU GLNDEM 1 Açılış \e >oklama 2 Dıvan'ın oluşumu 3 Sajgı duruşu 4 Yönetım \e Denetim Kurullan raporlarının okunması 5 Büanço gelır \e gıder hesaplarının okunması 6 Raporlann goruşulmesı \e onajlanması 7 ^\ önetım ".e Denetim Kurullarının aklanması g Tahmını buıçemn gürüşülmesı ve onanması 9 100 Yıl Snesı Yöneıım Planımn görüşülmesı 10 Usulsuz kur a bır kmm onakların kooperatıf alejhıne açtığı 4 AshyeTıcaret Mahkemesmın 1986/541 esas sajılı dava hakkında göruşme vapılması 11 Da\aların safhalan hakkında genel kuruia bılgı verılmesı 12 SEÇ1MLER (U v vıl surelı) a) Yönetım Kurulu 5 Asıl \e 5 Vedek U\e seçımı b) Deneıım Kurulu 3 Asıl ve 3 ^edek U\e seçımı 13 Dılek \e temennıler 14 kapamş LEVENT'TE VİLLALAR Daire fiyatına, luks kaloriferlı, garajlı, bahçelı evler. 168 01 49 164 66 06 TÜRKİYE ELEKTRİK KLRUMU 12 adet beton dırtk 2 adtt beton travers kapalı teklıf usulu ıle vıun atınaıakur 2 lhale\e katılmak ıvın iartnanıe almak meı.burıdır Şaıtname ler TEK sınırlı sorumlu Boğazıı,! Elektrık Dagıtım Muessesesı Is tanbul 11 Işletme Mudurluğu Taksım Abdulhakhamıt Caddesı ndekı il merkezımızın kaı 6 oda 623 Tel 150 83 2S 1SO83 87 adresınden 1000 TL (kDN hariı,) mukabıhnde alınabılır 3Teklıfler en ee^ 21 " 198" Salı gunu saal 1400e kadar a\nı adr<.>tt bulunan bınanın ztmın kat 3 nolu odadakı muhaberat servı Mm vtrılmelıdır 4Kıırumumu? 2^86 sa\ılı devlet ıhale kanununa tabı olmavıp ıhalevı \apmamakta veva dıledıgıne kısmen ve\a tamamen \ermek te ^ertH.st^ır Basın 24^00 TEŞEKKUR Değerlı buyuğumuz T.C. ELMADAĞ SULH CEZA MAHKEMESİ Esa^ No 198^ 11 Karar No 198' 11* HUKUM OZET1 Hakım Sulevman AlbavraV 13188 Kaııp Cemıle Kekın Sanık Hau Mehmeı Lıvılık Viukremın oilu Servet den olma 1341 doğumlu Kavscrı Vlerkez Venı^e ls maıl Mah Elmadag Hasanoğlan ko vunde Sulıan Marka sucukları ıma lathanesı mesul muduru Sut, Gıda maddeierî nızamnan\e sıne muhaletel etmek Su v lanhı 2! < 19ls^ Sanığın gıda maddelcrı nızamna me^ıne muhalefet etmek sut,undan XC\ nın 396 402 maddelerı uvarın a 3" 311 TL a|ır para v<. 3 av l< t gun meslek ve sanaunın tadılıne ve lakdıren yedı aun i5>ermın kapatıl masına hukum ozetının kapaıma su resı kadar goze varpan bır >erıne asıl masına karann kesınleşmesmı mute akıp hukum ozetının \nkara da tı raıı vuzbının uzerınde bulunan bır gazetede derhal ılan olunmasma lıra vargılama gıderının alınmaMna bamğın vuzune karşı ^ arkiıav volu açık olmak uzere karar verıldı 16 6 198" Basm 24710 MY4Zİ AĞIRNASU'nın Vefatı nedeniyle acımızı paylaşan, cenaze torenıne katılıp, onu son yolculuğuna uğurlayan, telefon, telgraf ve mektupla başsağlığı dıleyen, çelenk gonderen yurtiçi ve dışındakı tum kuruluşlara, basınyayın organlarına, sıyasi partılere ve can dostlarımıza teşekkuru borç bılırız. AİLESt Saba 4 System alanlar çamaşırları bugünden itibaren TAM OTOMATİK yıkamaya başladılar. PROFİLOyla! 2 ^ 3 198^ 114 1987îanlılen araNrdc Sobo 4 S.sten tele. : , o ı alonlar n> ısnda note^ huzjrunda ,apılan cekıîıste 20 t ı M P f lo Tn • Oto° uîk C< ın Cbr McKinesı kcuarmıstır > Şırkeunuan yıllık faız ödemelı brut r o 55 sabıt faızh 6 tertıp 2 sen tahvıllen 13 7 1987 tanhınden itibaren, Barbaros Bulvan No 125 Camhan, BalmumcuBeşıktaş/İSTANBUL adresındekı merkezımızde sunulacaktır lş bu uhvillenn halka arzı, sermaye pıyasası kurulunun 27 5 1987 tanh ve 87/44 sayılı ıznıne dayanmaktadır Ancak, bu ızın, tahvıllerunjzın ve ortaıclığınuzın kurul ya da kamuca tekeffulü anlamına gelmez Ortaklı|ın a) Tıcaret Unvanı Çayırova Cam Sanayu A Ş b) Merltez Adresı Barbaros Bulvan No 125 Camhan, Balmumcu Beşıktaş/ISTANBUL c) Esas sermayesı 4 500 000 000 TL ödenmış sermayesı 4 500 000 000 TL d) Faalıyet konusu Düzcam şışe ve züccacıye üe djğer cam eşya üreumj e) Süresı Süresızdır 2 Tahvülenn saüşından sa^lanacak fon, ışletme sermayesının fınans nnanj ıçın kullanılacaktır î lzahname 19 6 1970 tanh, 1790 sayıh Türkıye Tıcaret Sıcüı Gazetesı'nde vayunlanmış olup, şırketımızın yukanda b«hrulen rnerke zjnde ıncelemeye açık tutulacaktır 4 Çıkanlacak tahvülenn a) lüban kıvmetlen 1 000 000 000 TL 6 Tertıp 2 tutarı ve tertıbı sen b) Kupürlerın ıtıbarı kı>metlen ÇAYIROVA CAM SANAYÎ1 A.Ş. TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR KUPUR 25 000 100 000 500 000 1 000 000 c) Satış süresı Baslangıç tanhı Bıtış tanhı d) Erken ödemeye ılış kın esas \e şartlaı ADET 200 1950 400 600 3150 TUTAR (TL.) 5000 000 195 000 000 200 000 000 600 000 000 1 000 000 000 13 7 1987 22 7 1987 Erken paraya çevırme taahhüdü yoktur Tamamı hamılıne vaalı tahvıller "t 55 brüt sabıt faızlı olup, faızler her y\\ 22 temmuz tanhlennde odenecektır ILAN OSMANİYE ASLİYE HLKLK HÂKIMLİĞİ'NDE> 1986 494 Da\aı.ı Hatı>.e Ozdemır lara fından davalı \hmet Ozdemır aleyhıne açılan BOŞANMA da vasının mahkememızde yapılan vargılamasında Adana ılı Osmanıye llvesı Rı zaı\e Mahallesı 20 Sok No 31 de ıkamet eden Davalı Ahmet Ozdemır ın tum aramalara rağ men bulunamadığı ve gazete ıle ılanen dava dılekçesının teblığı vapıldığı duruşmava gelmedığı vegıvabındavapılan \argilama da Osmanıve Aslıve Hukuk Mahkemesının r 4 198~ tar.h 986 494 esav 98^ 2^^ karar sa vılı ılamı ıle taraflann MK'un 134'nm maddesı gereğınce bo şanmalanna, taraflann müşterek vocukları Ercan ın vela\etının da\alı baba>a venlmesıne \ atgı tay \olu avik olmak uzere karar Nenlmış olduğundan bu \lamı ılan tarıhınden itibaren 1^ gun ıversınde davalı Ahmeı Ozdemır tarafından temvız etmenız bu sure îverısınde temyız etmedığı nız takdırde huknun kesınle>tı rıleteğı hususu ılanın hukum ve nne kaım olmak uzere teblığ olu nur Basın 24224 e) Tahullenn yübk fa ız oraru ve faız ödeme tanhı Z Z D ^ D ~ " 3 ISTE PROFILO TAM OTOMATİK ÇAMASIR MAKINESI KAZANAN 2 0 TAUHU BERATI OZEN SAADETTIN SAGLIK ALI KAS TALAT YAZMAR HALISE ERBIL ZEKI SUTCU RANTI CAGLAYAN OSMAN G O N t N C MUAMMER KOC HALIL DUMAN BAKIRKOY ESKISEHIR ANTALYA SIVAS KOZLUK BEYSEHIR K MUSTAFAPASA MANISA ILGIN GOKCEADA ı " < ın K\l\ lıic m ırl l SEREFGULEC ISMETBICER DURMUS BUYUK MUHLIS DAG FAriRETTIN GOKGOZ ISMET 5ENTURK TEKIN ZAK VELI KESKIN UNAL KAYACAN MU5TAFA BUKEN Mll KUCUKKOY TORBALI KARAMAN ANKARA DERINCE KUMLUCA BEBEK SARIZ BULANIK KIRIKKALE Tahvıller satış süresı ıçınde asağıda behrtılen fıyatlarla satılacaktır Saüş tanhı Saüj fiyatı 13 7 1987 958 03 14 7 1987 958 65 15 7 1987 959 28 16 7 1987 959 91 17 7 1987 960 54 20 7 1987 962 47 21 7 1987 963 11 22 7 1987 963 76 h) Tahvıller 2 yıl vadelıdır tkıncı yılın sonunda bır defada ıtfa edılecektır ı) ödemesız dönem süresı 2 yıldır 5 Tahvıllenn ödeme planı T»rih Anapara (TL) F»iı (TL) Toplam (TL) 550 000 000 22 7 1988 550 000 000 1 000 000 000 550 000 000 1 550 000 000 22 7 1989 1000000000 1100 000000 2 100 000000 6 Anapara \e faız ödemelen vadelennde Camış Menkul Değerler A Ş 'nın merkezınde yapılacaktır 7 Tahvülenn anapara ve faız ödemelennı taahhüt eden kışı veya kurum yoktur 8 Tahvıller, şırketımızın Barbaros Bulvan No 125 Camhan, Beşık taş/lSTANBUL adresındekı merkezınde satışa sunulacaktır f) Tahvıllenn tamamı hanuhne yazılıdır g) Satış fıyatı