Katalog

24 HAZİRAN 1987 CUMHURtYET/13. Gülhane Parkı'nda şenlik tSTANBUL ( M . ) 1950"li yıllarda bahar ve çiçek bayramı adı altında Gulhane Parkı'nda yapılan ve büyük ilgi gören şerüikler, bu yüdan itibaren geleneksel Gülhane Şenliği'ne dönüşecek. tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Gülhane Parkı'nda düzenlediği geleneksel Gülhane Şenliği, 1 ağustosta başlayacak. 116 ağustos tarihleri arasında Gülhane Parkı'nda kutlanacak geleneksel Gülhane Şenliği süresince, Gülhane Parkı'nda hazırlanan standlarda, çeşitli firmalann ürettiği mallann tanıtım ve satışı da yapılacak. Şenlikte, lstanbul Belediyesi Konservatuvan Topluluğu, Belediye Tiyatroları ve folklor ekipleri gösteri yapacaklar. IstanbuTda su kesintLsi tSTANBUL (a.a.) Ömerli Tesisleri'nde yapılacak, "Kapasite arttırımı" çalışmalan nedeniyle Istanbul'un bazı semtlerine, bugün saat 00.01'den itibaren, 25 haziran perşembe günü saat 07.00'ye kadar, 30 saat süreyle su verilemeyecek. lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nd<.n verüen bilgiye göre, çahşmalar nedeniyle su alamayacak semtler şunlar: Anadolu Yakası: Gebze, Danca, Kartal, Pendik, Tuzla, Maltepe, Kadıköy, Bostancı, Erenköy, Suadiye, Göztepe, Yenisahra, Küçükbakkalköy, Çiçekçi, Eski Belediye Civan, Zeynep Kâmil, Bagiarbaşı. Avrupa yakası: Sirked, Eminönü, Fener, Balat, Aksaray, Fındıkzade, Laleli, Beyazıt, Kocamustafapaşa, Zeytinburnu, Bakırköy, Kocasinan, Yenibosna, Küçükçekmece, Avcüar. IstanbulPekin havayolu • Devlet YönetimiveBürokmsipaneli Anfide tamdıklarım çaldı Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel, "Hedeflediğimiz modem btr idareye doğru gidiyoruz" dedi Cenç Yönetici Işadamlan DemeğTnin düzenlediği "Devlet Yönetimi ve Bürokrasi" konulu panelde konuşan Güzel, hükümetin işbaşına geldikten hemen sonra idari reform paketini uygulamaya koyduğunu bildirdi. tki bin yılına kadar kamu hizmetinde çahşan iki müyonun üzerindeki personelin sayısım bir müyonun altına indirmeyi planladıklannı kaydeden Güzel, kamu sektöründe çalışaniann daha fazla ücret almalanm ve daha verimli çahşmasım sağlayacak tedbirlerin ahndığını kaydetti. tSTANBUL («.».) Faik Kahraman adlı sabıkalı bir hırsızın, bugüne kadar basına ne geldiyse, dişçilik ve dişlerden geldi. Dişçilik Yüksek Okulu'nun ikinci sımfından atılan Kahraman, daha sonra geçimini yine bu alanda, ancak dişçilik malzemesi çalarak sağladı. Kahraman en son, çeşitli semtlerdeki diş depolanndan, yaklaşık 30 milyon lira değerinde protez malzemesi yapırnında kullanılan diş ve alet çaldıktan sonra yakaİandı. Fatih, Eminönü ve Şişli'de son zamanlarda diş depolan soygunlannı, sabıkalı hırsız Faik Kahraman'ın (42) gerçekleşıirdiğiru belirten polis, sanığı, çaldığı malzemeleri Ege Bölgesi'nde satmak isterken yakaladı. Aurora Express87 Tatbikatı Erzurum'un Fasinler Horasan, Karshn Sankamış ilçesinde haziran ayı başuıda başlayan ve bugüne kadar devam eden Aurora Expmss87NATO Tatbikaa>un muharebesafhası, dün 9. Kolordu ve müttefik çevik kuvvetin birlikte gerçekleştirdikleri karşı taarruzla sona erdu Tatbikat, 30 hazirana dek sürecek. Tatbikat alanına gelmekte olan ABD'ye ait bir helikopter düştü, 3 asker yaralandL Yarah askerler, Erzurum Mareşal Çakmak Hastanesi'nde tedavi altına almdılar. tSTANBUL (a.a.) Çin Havayollan Türkiye Temsilcisi Li Jiıilin, Türkiye Çin arasındaki hava köprüsünün iki ülke arasındaki gelişmeleri hızlandır1 dığını söyledi. Çin Havayollan nın dün akşam verdiği davette konuşan Li Jinlin, bugüne kadar Tüıkiye'den Çin'e aktarmasız uçuşu, yalnız Çin Havayollan'nın başlattığını belirtti. Li Jinlin, nisan ayında lstanbul Pekin arasında açılan "Hava tpek Yo4u"nun iki ülke arasındaki mesafeyi kısalttığını belirtti. Konuşmasında kısa adı CAAC olan Çin HavjyoUan'nın, 5 kıtada 25 ülkeye sefer düzenlediğini kaydeden Jinlin, şirketinin uçak sayısı bakımından dünyada altıncı sırada yer aldığını da bildirdi. HABERLERİN DEVAMI Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in 'NATO'yu gözden geçirebiliriz'sözlerine tepkiler Brüksel tepkisiz Evren'in sözleri ittifak merkezinde "özel tepkisizlikle" karşılandı. Genel Sekretere yakın kaynaklar, Carrington'ın, "Türkiye'nin böyle bir tutuma gireceğine inanmadığını" söylediler. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin olarak söylediği sözler NATO merkezinde herhangi resmi bir tepkiye yol açmazken, NATO Genel Sekreteri Lord Carrington'ın, "tttifakın en degerti üyelerinden biri olan Türkiye'nin, bu üyeliği gözden geçirmeye yol açacak bir tutum içine gireceğine inanmak istemedi&i" şeklinde konuştuğu ifade edildı. "Yüksek diizeyli bir kaynak" tarafından ve ikinci elden iletilen bu acıklamanın aslında hiçbir şekilde ittifakı bağlamadığını belirten gözlemciler, Türkiye Cumhurbaşkanının sözlerine "özellikle" bir tepki gelmeyeceğini vurguluyorlar. Yine aynı gözlemcilere göre, bu "özel tepkisizliğin" nedenini de, ittifakın bu aşamada konuya ilişkin herhangi bir "yorum" getirerek bir "tırmanmaya" yol açmak istememesi oluşturuyor. Güvenilir NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Evren'in Sıvas konuşması ittifak merkezine yalnız Türkiye mahreçli yabancı ajans haberleriyle ulaşmış bulunuyor. Yani, Türk delegasyonunun bu konuda yapmış olduğu herhangi bir girişim yok. Diğer taraftan, ajans haberlerinin genel sekreterliğe ulaşmasından ve Türk gazetecilerinin NATO sözcüsünü "sıkıştırması" nın ardından "zoraki sızdınlan" tepki, Lord Carrington'ın "söylediği söylenen" yukandaki sözlerle sınırlı. Ote yandan, konuya ilişkin olarak Brüksel'deki diğer üye ülke delegasyonlanndan gelen bir resmi ya da yanresmi tepki mevcut değil. Bunun nedeni de, yine bir "yorumlama yaparak" Ankara'run ikinci tepkisine meydan vermek istenmemesi. Buna karşıhk, NATO koridorlarındaki diplomatlann "tamamen kişisel ve gayri resmi" yorumu, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından ifade edilen sözlerin bu aşamada ittifak için "önemli bir sorun oluştunnayacağı" şeklinde. Bu diplomatgözlemcilere göre, Türk Cumhurbaşkanının tepkisi hem iç kamuoyuna yönelik hem de diğer Batı ülkelerine "gözdağı" vermeyi amaçlayan bir çıkış. Bu koridor konuşmalanna göre, "Ne eldeki ipuçları ne de mevcut objektif şartlar, Ankara'nın kısa vadede NATO'ya karşı bir tutum alacağını, öraegin ittifakın askeri kanadından çıkmayı düşünecegini ortaya koyacak belirtiler taşımıyor." Ancak, bu kulis tahminlerine göre, Cumhurbaşkanı Evren'in çtkışından sonra ittifak uyesi ülkelerin "biraz daha ihtiyatlı davranması" ve Ankara'yı gocunduracak yeni girişimleri önlemeye cahşması muhtemel bir olasılık. Bu "olasılıklann" başında da, ABD Kongresi'ndeki "Ermeni tasarısının" "hasır altı" edilmesi geliyor. Diğer taraftan, dün Belçika başkentinde yayımlanmış olan gazetelerin hiçbirinde de, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in NATO'ya ilişkin sözleri birinci planda yer almıyor. Bu gazetelerin hemen hepsi, esas olarak, Evren'in "tedhişçilerden er veya gec hesap sorulacaktır" cürnlesini ön plana çıkartıyor ve Türk askeri birliklerinin Doğu Anadolu bölgesinde geniş çaplı operasyonlara girişüğini ajans haberlerine atfen iletiyorlar. Yorum yapan tek gazeteyi ise, ülkenin en büyük Fransızca yayın organı "Le Soir" oluşturuyor. Abed Attar imzasuu taşıyan bu yorumda. "Türklerin ne Osmanlı imparatorluğu dönemindeki Ermeni soykırımını ne de cumhuriyet iktidarlannın siirdürdügii Kürtlere baskı politikasını kabul etmek istemediği" vurgulanıyor ve Ankara'nın Avrupa Parlamentosu'nun karanyla Mardin baskını arasında ilişki kurduğu ifade ediliyor. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Evren'in Pınarcık baskınıyla Avrupa Parlamentosu'nun "soykınm" kararı arasında ilişki kurması, bu parlamentoya üye milletvekilleri tarafından "gerçekçi" bulunmuyor. örneğin, "Ermeni raporunun" hazırlayıcısı Belçikalı parlamenter Jaak VanDemeulebroucke'ye göre, Ermeni sorunu tarihe, Kürt sorunu da güncelliğe ait iki ayrı olgu. Her türlü şiddete, dolayısıyla da Mardin'deki katliama da karşı olduğunu özellikle vurgulayan Van Demeulebroucke'ye göre, "Avrupa Parlamentosu ayrı, NATO da ayn iki değişik mekân ve bunlar arasında bir ilişki kurmanoı anlamı yok.' Aynı şekilde, Brüksel'de mevcut Avrupalı parlamenterlerin pek çoğuna göre, "yumurtayla tavuğu kanştırmamak" gerekiyor. Bu milletvekillerine göre, Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu "soykınm" karan hiçbir şekilde bugünkü Türkiye'yi sorumlu tutmuyor ve tedhiş olaylarını da desteklemiyor. Avrupa dikkatü Haber Merkea Cumhurbaşkanı Ken«n Evren'in önceki gün Sıvas konuşmasında "NATO ittifakının yeniden gözden geçirilmesinde yarar vardır" biçimindeki sözleri diş ülkelerde, basında ve ittifak çevrelerinde farklı değerlendirraelerle karşılandı. Federal Almanya Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Klaus Wundcrlich, "Türkiye'nin NATO'dan aynlması bizi iizer" dedi. Vv'underlich, a.a.'ya yaptığı açıklamada Evren'in konuşmasının tam metnini Ankara büytikelçiliklerinden istediklerini belirterek, sflzlerini şöyle sürdürdü: Evren'in demecine tepkiler Demirel: Hükümet açıklama yapsın kfsin kesinlikle bilmesi gerekir" dedi. Ingiliz basını a^lnın haberine göre Ingiliz Reuters Ajansı'nın Brüksel'deki resmi NATO kaynaklarından edindiği bilgilere dayanarak verdiği haberde Ankara'nın bu tehdidini uygulamaya koymak için hiçbir resmi girişımde bulunmadığı hatırlatıldı. Ajans, NATO'daki diplomatık kaynakların Evren'in sözlerini Pınarcık katliamından sonra iç politikaya yönelik sözler olarak değerlendirdiklerini belirtti. Ajansa göre bir NATO diplomatı Evren'in sözleri için, "Bu sözler, buralarda telaşa kapılmadan degeriendiriliyor" dedi. Ingiliz yayın kurumu BBC de Cumhurbaşkaru Kenan Evren ile ordu mensuplarırun Türkiye'nin NATO'dan çıkmasını ciddi biçimde düşünmedikleri yorumunda bulundu. Evren'in Sıvas konuşmasına haber bültenlerinde geniş biçimde yer veren BBC, 24 Saal adlı programında da Ankara muhabiri Dvnid Bamford'la bir söyleşiyi yayımladı. Bamford, Evren'in NATO ile ilgili sözlerini şöyle yorumladı: "Kenan Evren, NATO üyelerinin Türkiye'yi ve toprak bütunlügunü yeterince desleklemediklerini soyleyerek ittifakın yalnızca Türkiye'nin stratejik konumuyla Ugilendiğini belirtti. Evren coşkun tezahürat yapan kalaballk karşısjnda yaptığı du>gusal konuşma sırasında bu yönde açıklamada bulundu. Ancak bu sözlerin Türk yonetiminin gerçek politikasını yansıttığını zannetmiyorum. Bu, Türkiye'nin NATO'dan aynimayı ciddi biçimde dıîşündüğu bir gelişme değil. Evren ve ordudan gelen herkes bunu gayet iyi biliyor. Evren, bir kurum olarak NATO'yu eleştirmedi. Ancak Evren ittifakın bazı üyelerinin Avrupa forumiana:. Avrupa Parlamenlosu'nu. Ermeni ve Kürtlerie ilgili olarak Ankara hükümetinin politikası hakkında şikâyette bulunmak için kullanmalarından yakındı. ANKARA (UBA) Cumhurbaşkanı Kenan Ev " N A T O ittlfakında Türkiye'nin üyeli|imia gözden gtVhlhueai" göruşüne ilişkin olarak, eski başbakaniardan Süleymsa Deakci, hükümetin NATO konusunda açıklama yapmasını istedi. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Yaknp Kepenek "Bu tür bireysel çıkışter yertne tophunua demokntik orttmda çok »esİHsi öaemttdir" dedi. Konuya ilişkin olarak UBA muhabirinin sorulanru cevaplayan Süleyman Demirel, NATO'yla üişkilerin yeniden gözden geçirilmesiyle ne anlaülmak istendiğjnin açık olduğunu vurgulayarak, "NATO'raa nedai gozdes geçireim, yanl NATO'dan çtkabm mı?" diye sordu. Süleyman Demirel, bu konunun önce hükümete soruhnası ve hükümetin görüslerini ortaya koyması gerektigini savunarak, hükümetin açıklamasından sonra ancak görüş bildirebüeceğini kaydetti. Bireysel çduş SHP Genel Sekreter Yardımcısı Yakup Kepenek ise, Cumhurbaşkaru Evren'in, NATO'yla ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesine ilişkin açıklamast hakkinda, "NATO savBnma sistemi Türkiye'ye katkıda bulundnSu oranda bizinı »ÇIB değeriMk, geçcrtidir, ama y&*r4a bnnnn böyfc Ijkmf dH> iaygılan var. Deviet başkaaımu son geBşmelerden rahfttsız göriınayor, oysa ilkealzde deaoknui olsaydı, her halde Ermcal soykınm karmn ^fc««»Jı Üikemizdc demokrastoin işkmemesinin yararbgı süuatjimrdır bonlar. öğrencier, ^çflcr, kdyiülef sonınJanns saklp çtkamadıkca, büyük nlusal sonnlan, koansn ve yeri ae olursa ot§un bir lc^inin görüşayk tartısmak çok da anlamlı degildir" dedi. "Türkiye, NATO içindc önemli yeri olan bir ülkedir. NATO'dan ayrtlma gibi bir karar bizi üzer. Türkiye ile Federal Almanya NATO içinde de en yakın işbirtiğine sahip iki ülkedir. Sayın Evren'in Sıvas konuşmasının tam melnini görmediğimiz için bu konuda fazla bir şey söylemek dognı olmaz". VVunderlich, Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen Ermeni Tasarısı konusunda da, "Bu kona politikaalann deiil, tarihçilerin tşidir. Ancak biz demokratik yolla seçilmiş Avrupa Pariamentosu'nun karanna ne iyidir, ne de kötüdür, diyebiliriz. Aynca böyle karariann iki ulke arasındaki dostluk baglannı degiştirmeyeceğini her Avrupa'ya toplu uyarı (Baştarafı l. Sayfada) 'Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Kandemir, Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin Ankara büyükelçilerini dün saat 11.00'de bakanlığa davet etti. Kandemir, yabancı büyükelçilere Türkiye'nin Avrupa Parlamentosu karanna tepkisini sözlü olarak bildirdi. Büyükelçilere aynca yazılı bir metin verilmedi. Kandemir'in açıklamaları 15 dakika kadar sürdü. Kandemir'in açıklamalarında AT hükümetlerinin kendilerini karardan soyutlamaları ve bu yönde somut örnekler vermelerini istemesi dikkati çekti. Türkiye'nin tepkisinde kullanılan bu "esnek" ifade, Dışişleri kaynaklarınca "gerçekçi bir beklenti" olarak değerlendirildi. Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin girişiminin her ülke nezdinde aym sonucu yaratmasının mümkün olamayacağını belîrterek, "Bu nedenle katı bir tutum yerine esnek bir yaklaşım benimsendi. Girişimin Fransa'daki. Almanya1 daki sonucu Yunanistan'dakinden farklı olacaktır" diye konuştular. Kandemir'in AT büyükelçilerine ilettiği mesajın, önümüzdeki günlerde topluluk ülkelerindeki Türk büyükelçilerince de yineleceği bildirildi. Türkiye bu "diplomatik atak"la, ülkelere göre değişen farklı sonuçlar almayı amaçhyor. Dışişleri çevreleri konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptılar: "AT hükiimetleri Avrupa Parlamentosu'nun bu karannı kınayabilirier. Bu tepkinin hemen altında kararla ilgilerinin bulunmadığını açıklamaları gelir. Hükümetler, kararın istişari bir niteliği olduğunu ve bunun uygulayıcısı olmayacaklarını da açıklayabilirler." Kandemir'in açıklamalarında, Avrupa Parlamentosu ile aynhkçı unsurlann geçen hafta sonu Mardin'de giriştikleri katliam arasında doğrudan bir "nedensonuç" ilişkisi kurulmaması da dikkati çekti. Ancak, Kandemir1 in "Avrupa Parlamentosu'nun teröre yeşil ışık yaktığı ve bunun sorumluluğundan kaçmamavacağı" yolundaki sözleri ile birlikte büyükelçilere dağıtılan Mardin katuamı fotoğraflan ile birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye, AT hükümetlerine bir mesaj vermiş oldu. Büyükelçi Kandemir'in açıklamalarında NATO konusuna hiç değinilmemesi de, Türkiye'nin AT ile sorunlarını NATO ittifakı çerçevesine taşımama niyetine bağlandı. Dışişleri kaynakları, sorunun AT'den kaynaklandığını ve bu nedenle NATO çerçevesinde bir girişimin düşünülmedigini bildirdiler. Dışişleri Müsteşarı Kandemir, dün Dışişleri Bakanlığı'na davet ettiği yabancı büyükelçilere, Türkler ve Ermeniler arasında asırlardır süren dostane ilişkileri anlattı. Bugün Ermenilerce "soykınm" olarak tanıtılmak istenen "Tehcir Yasası" konusunda bilgi aktaran Kandemir, bunun soykınm olarak kabul edilmesinin "vahim bir tarihi hata" olacağını vurguladı. Konunun siyasi değil, tarihi bir nitelik taşıdığını belirten Kandemir, bu nedenle konunun tartışma yeriniıi Avrupa Parlamentosu olmadığını ifade etti. Müsteşar Kandemir, "Avrupa Parlamentosu'nun bir tarihçuer heyeti gibi hareket edip. tarihçilerin dahi senelerce üzerinde tartıştıklan ve karara bağtayamadıkları bir konuyu tek bir celsede ve belli görüşleri temsil eden azınhk oylan ile karar» bağladığına" dikkat çekti. Kandemir, bunun parlamentonun ne denli bir ön yargı ile hareket ettiğine bariz bir örnek oluşturduğuna işaret ederek, Türkiye'nin kararı "esefle karşıladıgını ve reddettiğini" bildirdi. Ermenilerin geçmiş olaylardan dolayı Türkleri sorumlu tutmak, tazminat ve toprak talebinde bulunmak amacı taşıdığını belirten Kandemir, Avrupa Parlamentosu kararının da Ermeni amaçlanna bir destek oluşturacağını vurguladı. Büyükelçi Kandemir, "Avrupa Parlamentosu'nun boylece teröre yeşil ışık yakmış oldngunu ve bunun sonımlulugundan da kaçınamayacagını" bildirdi. Avrupa Parlamentosu karannda, Kıbns, TürkYunan sonınları.Türk demokrasisi ve azınhklar gibi konulara da değinildiğine işaret eden Kandemir, bütün bunların Türkiye aleyhine tezgâhlanan oyunları ve bunlann arkasında kimlerin bulunduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Türk hükümetinin ve kamuoyunun böyle bir kararın Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilmesi halinde göstereceği tepkinin peşinen bilinmesine karşın, "karann bile bile çıkanldığma ve kararda anılan konulara deginildiğine" işaret eden Kandemir, böylece karar ile Türkiyetopluluk ilişkilerinin sabote edilmek istendiği niyetinin degözler önüne serildiğini bildirdi. Kandemir, son olarak "utanç verid" diye nitelediği kararın TürkiyeAT ilişkilerine yapacağı olumsuz etkinin giderilmesinin sağlanması için "topluluk üyesi hükümetlerin kendilerini alenen bu karardan soyutlamalannı ve bunun somut örnekkrini vennelerini beklendiğini" iletti. Kandemir'in bakanlığa davet ettiği yabancı diplomatlar şunlar: Federal Almanya Büyükelçihk Maslahatgüzan Reirhenbaum, Belçika Büyükelçisi Burny, Danimarka Büyükelçilik Maslahatgüzan Wigotski, Hollanda Büyükelçilik Maslahatgüzan Cristofoli, Yunanistan Büyükelçisi Konstantopoulos, Fransa Büyükelçisi Louet, İngiltere Büyükelçilik Maslahatgüzan Bacbe, tspanya Büyükelçisi VillanuevaEtcheverria, Portekiz Büyükelçisi Fernandes ve AT Temsilcisi Jan Van Rij. AT üyesi lrlanda ve Lüksemburg'un Ankara'da temsikilikleri bulunmuyor. Evren, NATO konusunda hakl Cumhurbaşkanı Evren'in Sıvas'ta NATO ittifakına ilişkin yaptığı eleştiriler Batı basınında yankılamrken, NATO başkentlerinde, "dikkatlerin uyanldığı, ancak bir korkuya yol açmadığı" belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in önceki gün Sıvas'ta yaptığı konuşma sırasında kullandığı "NATO'nun gözden gecirilmesinde yarar var, böyle ittifak olmaz" biçimindeki sözleri olumlu karşdandı. Dışişleri ve Savunma eski Bakanlanndan Hasan Esat ışık, "Cumhurbaşkanı, 'Bu davranış ittifakla bağdaşmaz' derken çok haldıdır" dedi. Kapaulan SDP ve TlP'in eski genel başkanlanndan Mehmet Ali Aybar, Evren'in NATO'ya karşı çıkmasını "Çok geç, ancak hiç karşı çıkılmamasından iyidir" diye değerlendirdi. Aybar, "Ayaklar suya degdi mi dersiniz?" diye sordu. Işık, dün Cumhuriyet'e bir demeç vererek, "Hiçbir ulus, hukuk ve izanı bir tarafa bırakıp, iftiralann peşine taküıp kendini soykınm ile suçlayabilenlere 'müttefik' gözüyle bakamaz" dedi. Işık, "Parlamento karan hükümetleri bağlamaz" sözünün de demokrasilerde pek ciddiye alınabilecek bir söz olmadığını kaydetti. "Cumhurbaşkanı 'Bu davranış ittifakla bağdaşmaz' demekle çok haklıdır" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha Amerikan Kongresi'nde böyle kararlar alınması siirecine girildiginde, iktidar, 'Seçim sırasında olur böyle şeyler' diyeceğine, bu gerçeği kararlılıkla ortaya koymuş olsaydı, çok daha iyi olurdu. Müttefik hükümetler, ülkelerinde tiim gerçek soykınm iddialannın bir tarafa itilip sadece Tiirkiye'ye yönelik bir soykınm iftirası iizerinde durulmasını önleyemezlerse, gerçekten Türkiye1 nin müttefıkleriyle ilişkilerini yeniden değerlendirmesi kaçınılmaz olur. Türkiye'nin güvenliği, parlamentosunda Türkiye'yi tam bir hafiflik içinde soykınm ile suçlayan, topraklanmızın bir bölümünden '2 bin 500 yıllık Ermeni vatanı' diye söz eden kararlar çıkabilen ülkelerle işbirliğine emanet edilemez." Işık, ittifak içinde böyle bir duruma gelinmesinin nedenini Hıristiyanlıkta, îslamlıkta aramanın değil, Türkiye'de iktidann ulusal çıkar ve itiban korumadaki beceriksizliğinde aramanın daha gerçekçi olacağını savundu. Aybar, dün Cumhuriyet'e konuyla ilgili bir demeç verdi. Cumhurbaşkanı Evren'in sözleriyle ilgili olarak bir Frenk atasözünü örnek veren Aybar, "'Bir işin geç olması, hiç olmamasından iyidir' derler. Cumhurbaşkanı Sayın Evren'in NATO'ya karşı çıkması da öyle: Çok geç! Gene de hiç karşı çıkılmamasından iyi..." diye konuştu. Her geç kalışın olumsuz sonuçları oiacağına dikkat çeken Aybar, "Geç kalan, ister istemez bunlara katlanır. Bugün Türkiye bu durumda" dedi. nekleri başkanlarına birer mektup göndererek söz konusu kararın Türk kamuoyunda derin bir infialle karşılandığını belirtti. Mektupta, Türk ulusunun bu kararın kaldırılması için müttefiklerinin girişimlerde bulunmasmı beklediği kaydedildi. Parlamentosu'nun Ermenilerle ilgili karanna verilecek cevap, dışardaki Türk varlığının bu adaletsizlik karşısında demokratik yoldan isyan etmesidir. Yüz binlerce Türk, Avrupa'da sokaklara dökülmelidir" önerisini getirdi. Kırca ve Giiriin Emekli büyükelçiler Coşkun Kırca ve Kâmuran Gürün, Cumhurbaşkanı Evren'in yurtdışındaki Türk varlığının harekete geçmesi önerisinin gerçekçi ve uygulanabilir nitelikte olduğunu söyledi. Coşkun Kırca, a.a. muhabirine şunları söyledi: "Eğer yurtdışında çahşan vatandaşlanmız Avrupa Pariamentosu'nu Ermeni kararı nedeniyle protesto etmiş olsalardı, karar bu şekilde çıkmayabilirdi. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda hakh." Kâmuran Gürün de, "Sayın Evren'in NATO ile ilgili sözleri isabetli olmuştur. Her şey çift taraflı işler. Bizde ise tek taraflı işlemeye başlamıştı. Zannederim Sayın Evren bunu belirtmek istedi" diye konuştu. ANAP Bitlis Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Kâmran İnan, "Avrupa İş çevreleri Odalar Birliği Başkanı Ali Coşkun, Cumhurbaşkanı Evren'in tepkisine yol açan Ermeni kararını "nefretle kınadıklanm" belirterek, TOBB Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan bir "kınama mesajı"mn Avrupa Parlamentosu Dönem Başkanı Henry Plumb, lslam Odası, BM Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO), Milletlerarası Ticaret Odası, çeşitli ülke büyükelçilikleri, OECD, Akdeniz Ülkeleri Ticaret Odaları Asamblesi iie Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği'ne gönderildiğini söyledi. Yunan basını Slelyo Berberakis'in Atina'dan bildirdiğine göre Yunan hükümet sözcüsü Yannis Rubaltis Evren'in Sıvas konuşmasıyla ilgili olarak hiçbir yorum yapmayacağını söyledi. Sözcü Yannis Rubattis, Kenan Evren'in Sıvas konuşması ile ilgili gazetecilerin sorulanru yanıtLarken şöyle dedi: "Yunanistan'ın hiçbir ülkenin loprağında gözü yoktur. Başbakan Papandreu'nun da sık ak yinelediği gibi Yunanislan ne kimseden bir şey istemektedir ne de kendi egemenlik haklanndan ne karada. ne denizde ne de hava sahasından kimseye tek kanş ödün vermeye niyetlidir." Rubattis, bu arada, Başbakan Turgut Özal'ın yine hafta sonunda Lahey'le ilgili açıklamasım yanıtlarken, "Türkiye ile Ege kıta sahanlığından kaynaklanan sonınun çözümü için Ankara'ya Lluslararası Lahey Adalet Drvanı'na başvurmamızı önerdik" dedi. Gazetecilerin sorusunu yanıtlarken Kıbrıs konusuna da değinen Rubattis, "Kıbns sorununun adil bir biçimde çözümü için adadaki Türk askeri birliklerinin uzaklaştınlması gerekiyor" yolundaki Yunan goruşünü yineledi. Yunan basını, Kenan Evren'in ve Başbakan Turgut Özal'ın hafta sonunda yapmış olduklan konuşmalan, "Yunanistana yönelik tahrik ve tehdit" biçiminde yorumladılar. Iktidar yanlısı Ethos gazetesi, "Evren tehdit ediyor" başlığı altında Kenan Evren'in özellikle NATO ve Yunanistan ile ilgili söylediklerini eleştirdi. Bayülken Türk Atlantik Derneği Başkanı ve Antalya bağımsız milletvekili Ümit Haluk Bayülken, Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen Ermeni kararı nedeniyle NATO Genel Sekreteri Lord Carrington ve NATO uyesi ülkelerdeki Atlantik Anlaşması Der Üniversiteler Anadolu Üniversitesi Senatosu ile Akdeniz Üniversitesi Senatosu'nca yayımlanan bildirilerde kararın Ermeni terörüne prim vermek anlamına geldiğ^ belirtildi. Anadolu Üniversitesi Senatosu, Mardin'in Pınarcık köyü katliamını da nefretle kınadı. IstanbuTun ^Tiıfanzede'leri (Baştarafı 1. Sayfada) rinde. Bir dolap, karyola, iki adet şilte, çadın doldurmaya yetiyor. Çadınn yanıbaşında yere çöken Fatma Konukçu, ailesinin 10 nüfuslu olduğunu, çadınn da bütün aileyi almadığını anlatıyor. "Çocukların bir kısmını komşulara verdik. Bizim buralan daha önce 34 defa sel basü. Bize bir yer versekr ya da yardun etseler de selden, sndan kurtulsak." Burada yüksehnek, sokak düzeyinden yaklaşık iki metre aşağıda olan evlerin sokakla aynı düzeye getirilmesi anlamına geliyor. Biraz ötede bütün aile üyeleriyle birlikte evini temizleyen Nedim Hascan ise perşembe gününden beri içeriye giremediğini belirterek, "Bir de susuzluk çıktı başunıza" diyor. Zincirlidere sakinleri, belediyenin ilgisizliğinden de şikâyetçi olduklarını söylüyorlar. Belediyenin "sadaka gibi bir kahvaltı verdiğini" söyleyen tbrahim Çolak, bunun 6 nüfusa yetmediğini, evini basan sulan da kendisinin boşalttığını anlatıyor ve zarar gören buzdolabı ile eşyalarını göstererek ekliyor: "Biz bn evi 20 senede bu hale getirdik, bir günde her şey mahvoldu. Bize yardım etsinler." Bir deprem sonrası göruntülerini andıran Zincirlidere sokağına yığılan binlerce parça eşya arasında küçük bir çocuk kurutmaya çalıştığı bir Türk bayrağını sallayarak dolaşıyor. Gültepe mahallesi Keçideresi'ndeki selzedelerin durumu ise Zincirlidere sokağını aratıyor. Burada oturanların sel baskımndan sonra kurutulacak bir şeyleri kahnamış. Evlere bir duvardan giren sular, öbür duvarı yıkarak ve bütün eşyaları sürükleyerek çıkmış. Üç kişilik ailesiyle sel bastığı zaman yüksek yerlere kaçan Mustafa Aldağ, geriye döndüğünde evde hiçbir eşya kalmadığını görmüş. Aldağ, "Her şey selle gitti, şimdi belediyenin aile başına verdiği 5 bin lirahk yardımı aldık, bekliyonız" diyor. Yaklaşık 180 evin su baskınına uğradığı Keçideresi mahallesinde kanaüzasyon açıkta akıyor. Ailesi Tınaztepe İlkokulu'na yerleştirilen Yahya Çelebi, "Evde hiçbir şey kalmadı, belki de belediye ya da Kızüay yardım eder diye bekliyonız. Açıkta akan lağım sularının içinde dolaşan çocuklara bakan bir Keçidereli, yamaçtaki mezarlığı göstererek, "AUah'a şükür bu mahallenin bir iyi yanı var, o da mezariığın yakın olması" diyor. Basın ^ ^ Emeklilik telaşına doğru (Baştarafı 1. Sayfada) aldatmaca" olarak niteledi. Yasanın geçici 5. maddesiyle öngörülen prim borçlanmasıyla süper emekli maaşı bağlanması uygulamasının büyük adaletsizliklere yol açabileceği kaydedildi. Geçici 5. madde, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce gösterge tablosunun en üst göstergeden emekli aylığı almakta olanlarla, emeklilik talebinde bulunmuş olup da henüz işlemleri tamamlanmamış olanlardan gösterge tablosunun en üst göstergesinden aylık bağlanmaya hak kazananların prim borçlanması yoluyla süp>er emekli maaşından yararlanabilmelerini öngörüyor. Ancak, üst göstergeden emekliye ayrılmaya hak kazanmış olmakla birlikte henüz emeklilik başvurusunu çeşitli nedenlerle yapamamış olanlar ise, bu olanaktan yararlanamayacaklar. Bu durumda olan hak sahiplerine, prim ödedikİeri derece ortalaması üzerinden emekli aylığı bağlanması öngörülüyor. Yasanın, bazı kazanılmış hakları da geriye göturdüğü öne sürülüyor. Buna göre, emekliliğine 5 yıldan fazla süre olan çalışanlann Emekli Aylığı Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonraki tüm yılların ortalaması dikkate alınarak belirlenecek. Eski uygulamada ise, son beş yüın ortalaması esas alınıyordu. Türkİş Genel Eğitim Sekreteri, yasanın pek çok yönden adaletsizlikler getirdiğini ifade ederek, "Süper emeklilik diye sunulan yasa, süper aldatmacadan başka bir şey değil " dedi. Başoğlu, yasanın daha önce kazanılmış haklann pek çoğunu geriye aldığı kaydetti. Gazeteciler Cemiyeti ile Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti, Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği Ermeni karar tasarısına sert tepki gösterdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin açıklamasında kararın Türkiye'nin ve halkının geleceğini ipotek altına aldığı ve kabul edilebilir bir niteliği bulunmadığı belirtildi. Gazeteciler Cemiyeti de Başkan Nezih Demirkent imzası ile Avrupa Parlamentosu Başkanı Lord Henry Plumb'a bir telgraf çekildiğini bildirdi. Telgrafta aradan 70 yıl geçtikten sonra Ermeni soykırımına siyasi çareler aramanın Avrupa Parlamentosu1 nun temel ilkelerini inkâr etmek anlamına geldiğine işaret edildikten sonra şu ifade kullanılıyor: "Türkiye Avrupa Konseyi'nde aynı idealleri paylaştığı, NATOda kader birliği yaptığı ülkelerin temsilcilerinden kurulu Avrupa Parlamentosu'nun kararı karşısında ihanete uğrayan bir dost ve müttefiğin kızgınlığı içerisindedir. Avrupa Parlamentosu bu karar tasansı ile kısa bir süre önce lanetiediği teröre de yeşil ışık yakmıştır." Alman parlamenterin sözleri Kuzey Atlantik Asamblesi üyesi olan F. Alman milletvekili Klaus Franche de şunlan söyledi: "Bana verilen bilgilerin ışığında üsllendiğim yetki, Alman parlamentosu adına tatbikatı izlemektir. Hiçbir NATO iilkesi >e parlamentosu bu kararın peşinden gitmeyecektir. Bu gönışe rağmen Türkiye'nin NATO ile birlikte olmasının bizim için kaçınılmaz olduğunu duşunüyoruz. Yine aynı şeyi lekrarlıyoruz, hükümet, pariamentomuz bu karan takip etmeyecektir." 1727 yaşlarında bayanlar, İngiltere'de çocuğa bak, karşıhğında İngilizce öğren. 158 53 42