Katalog

Cumhuriyet Turizm '87 Sahıbi: Cunhurijret Matbaacıhk ve Gazeıeolik Ttiık Anonım Şirketı adına N«ttr N«M • Gcnel Yayın Mudurü Hasan Ccmal, Mücssese Müdürü: Eminc Uşakhgil. Yaa lşlen Müdürü: Ok«y GÂnensin, • Haber Merken Müdürü: Valçın B«yvr, Sayfa Düzetu Yöneımenr AB Aat, • Temsılcıler ANKARA: Y«lçuı D og u, İZMIR: Hikmet Çetink«y*, ADANA. OJal Ba^anjpç. tstanbul Haberleri: Erfcu Akrddız, Dış Haberler Ergafl Brnla, Ekonomı: O a u Ubrçıy. Kültür: Cetal tjsttr, Spor Damşmaıu: AbdilkMttr YoctimM, DüzeUme Reflk Dartnş, BıUmEğitim. Şahin Alp«y. IşSendıka: Şakna Ketnd, Yurt Haberleri: Necdet Dogu, Dızı Yazüar: Kcmn Çakşkan, Erzurum: Mehmet Gttllckin. Buısa: Lercat OnçtUi, • Kootdınatör. Abnet Koraban, # Mab tşler. Erol Erkut, • Rrklarrr Ayş* TonınEk Yayıruar HıUyı Akyol • tdarr: Hmeyta Gürer, tşleüne: Öndcr Çcfik, Bilgılşlem NaU tn«l. Saso/ı ve Kj.w7n. Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazcfcdlik TA^. Türk Ocagı Cad. 39'4I Cağalojlu, 34334 Ist, PK: 246tsanbul, Td: 512 05 05 (20 hat), Telm 22246 • Burolar Afllursu Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4, Td. 133 11 4M7, Telex 42344 • tzmir H Zıya Bulvan, 1352. Sok. 2'\ Tel: 13 12 30, Tetoc: 52359 • Ad»n«: Inönu Cad 119 5ok No: 1 Kat 1, Td: 1455019131, Tetoc 62155. TAKVtM 23 HAZİRAN 1987 Imsak: 3.25 Gttneş: 5.25 öğle: 13.11 Ikindi: 17.11 Aksanv. 20.46 Yatsr. 22.37 f Baş ve boyun kanserleri için seminer TÜRSAB Başkanı Yücel, bu yıl iç turizmin yarı yarıya düştüğünü söyledi lç turizme fiyat darbesi tstanbul Haber Servisi Bahattin Yücel: TÜRSAB Başkanı Bahattin Yüönemli bir potansiyeli cd, 87 turiznı sezonunda, geçmiş bulunan iç pazarın yüksek yıllara oranla görulen taşıma ve yatak kapasitesi artışının Türk fıyatlar nedeniyle turizm atılımının olumlu yönüturizmden kaçtığını nü oluşturduğunu söyledi. Yücel, planlanandan 2 yıl önce ulagözlüyoruz. 1986'ya şılan yatak sayısırun, turizmdeoranla iç pazarın organize ki olumlu gelişmelerin göstergesi olduğunu belirttikten sonra, turlara gösterdiği ilgide yanlış planlama ve yüksek fiyatyarı yarıya düşüş var. lar nedeniyle iç turizmde düşuş olduğunu, bu durumun turizm atılımlannm olumsuz yönünü taşıma kapasitesini büyuk ölçu ağırlıklı yatırımlar hız kazandı. de arttırdığına tanık olduk. Ger Antalya'nın Kemer ve Alanya oluşturduğunu vurguladı. TÜRSAB Başkanı Bahattin çekten beşinci beş yılhk plan dö bölumlerinde gördüğumüz bu Yücel'in 87 turizm sezonu hak neminde öngörülen yatak sayısı gelişmeyi Marmaris ve Bodrum iki yıl önce aşıldı. Özellikle Gü izliyor. özellikle iç turizmde de kındaki görüşlen şöyle: "lçinde bulunduğumuz tu ney Antalya Projesi çerçevesin bilinen bu iki yöre geçmişteki parizm sezonunda Türkiye'nin geç de Batı Avrupa pazarına hizmet zarlama alışkanhklannı tumüymiş yıllara oranla konaklama ve sunmayı amaçlayan tatil köyü le değiştiriyor gibi. Dalaman Havaalanı, başlangıçh turizm hareketinde yıldız. Ingiltere pazan da devreye girdi. Son iki yıldır tngiltere turizm pazarının Turkiye'yi konu edinmesi tngiltere'den Turkiye'ye yönelik önemli bir potansiyel doğmasına neden oldu. Ancak şu ana kadar İngilizlerin, gelir düzeyi açısından en ucuzu tercih eden kesimi Turkiye'ye gelen turistlerin arasındrağırlıklı bölümü oluşturuyor Genel olarak Turkiye'ye gelen yabancılar içinde ilk sırayı Batı Alman turistleri alıyor. Ağırlığını Antalya programlarının oluşturduğu Batı Alman tur operatörleri aynı zamanda dünyanın en buyük turizm toptancılan ve yatınmlann yönlenmesinde gözlenen o ki Türkiye giderek Batı Alman turistini ağırlayacak bir modeli pek bilinçli olmasa bile uygulamaya geçiyor. özellikle bu yaklaşımın uzun dönemde Türkiye turizmini pazarlama açısından az sayıda alternatife bağlayacağını görmek gerekir. Guneş ve deniz turizminin, Almanlardan sonraki en önemli alıcısı tskandinavlar da sessizce Türkiye pazannda kendilerine yer edinme çabası içindeler. Ancak, siyasal ve ekonomik ilişkileri açısından bolgede Yunanistan ve Guney Kıbns'a daha yakın ilişkileri bulunan Iskandinavlar'ın Turkiye konusundakı kesin kararlannı onumuzdeki iki yıl içinde vermelerinı bekliyonız. Bu arada Türkiye'nin tarihi ve arkeolojik değerlerini dikkate alan ve Akdeniz ulkelerinde Türkiye'yi diğer ulkelerden ayıracak özelliği de göz önünde bulundurmah. BUtün bu gelişmelere karşın 55 milyonluk nufus ile önemli bir potansiyeli bulunan iç pazarın yüksek fıyatlar nedeniyle turizmden kaçtığını gözlüyoruz. 1986'ya oranla içpazarın organize turlara gösterdiği ilgide yarı yarıya düşüş var. Bunun, tesis yöneticilerinin iç pazan ihmal etmeleri sonucu ortaya çıktığı gözleniyor. ünutulmamalı ki kendi iç pazarını dikkate almayan hiçbir ürün tam anlamıyla başarıya ulaşamaz." Kazı ve restorasyon için açık artttrma Arkeologlar, bütçedeki ödenek yeıersizliğinden dolayı birçok kazının gerçekleşemediğini belirterek, 'hangi yabancı kuruluş daha fazla ödenek ayıracaksa ona kazı verilmesini' öneriyorlar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiyede kazı ve araştırma çalışmalarına Kultur ve Turizm Bakanlığı'nın yeterli ödenek ayıramaması nedeniyle, kazı ve restorasyon için en fazla ödenek önerecek yabancı kuruluşlara kazı izni verilmesi önerildi. Kaş'ta Uluburun yöresindeki batık üzerinde çalışmalar yapan Amerikan Sualtı Arkeoloji Enstitüsü kazı ekibinin başkan yardımcısı Cemal Pulak, Türkiye'nin kıyılarında özellikle yat turizmine açık yerlerde çalışma yapılmadığı sürece eski eser tahribatmın her zaman olacağını vurgulayarak, "Madem liberal ekoaomiye geçildi, önce çalışma yapdacak yerierin listesi çıkanlsın. hangi yabaoa kuruluş kazı ve restorasyon için en fazla odenek ayınyorsa. üniversitelerle işbirligine giriyorsa kazı izni ona verilsia" biçiminde konuştu. Kültür ve TUrizm BakanUğYnın kazı va araştırmalara yeterli ödenek ayıramadığını anımsatan Pulak, sozlerini şöyle sürdürdü: "Eski eser tahribaunın önlenmesi için kazı ve İSTANBUL (a.a.) Marmara Üniversitesi Tıp Fakultesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen, "Baş ve Boyun Kanserlehnin Cerrahi Tedayisinde Son i Celismeler ve Odyolojiye Genel Bakış" konulu seminer, Eczacıbaşı Toplantı Salonu'nda başladı. Seminerin açılışmda konuşan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Oğuz, tıpta dunyadaki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini belirterek, bu konuda bilgi alışverişinin toplantılar ve mesleki ilgiyle sağlanabileceğim belirtti. Ingıltere'den tanınmış bilim adamlarının katıldığı seminerin ilk bölümünde, baş ve boynu ilgilendiren tumorol olaylar, bunlann oluşması, tedavi şekilleri ve cerrahi tedavilerinde öngörülen çözumler, ikinci bölümünde işitme ve dengeyle ilgili olarak yaşhlık ve herhangi bir aşamasında çıkabilecek sorunlarla, bunlann çözıim şekilleri ONUR OSKARISAHÎBt Fred Astaire, rolarkadaşı Ginger Rogers olunca, bir bafka oynardı. öftö tartışılacak. münden kısa bir süre önce de, iinlü gülümsemesini kaybetmemişti. (Fotoğraflar AP/a.a.) çalışma yapılması gerek, madem bakanlığın parası yetmiyor, yabancı kumluşlar kazı v^psın, yüzlerce çalışma olsun. israU'i örnek alırsak, devletin ödeneği bizimkinden çok daha az. Ama kazıların yüzde 90'ını yabancılar yapıyor. Kazı mevsiminde birçok Amerikan ve Hollanda kunıluşu, tsrail'e akın ediyor." TürkiyVde yabancı arkeologlara "hırsu gözüyle" baküdığmı savunan Cemal Pulak, "Oysa en fazla kontrol altmda bulunan kişiler arkeologlardır. Eski eserler konusunda, arkeologlar üzerinde bir zorlama var" dedi. Yabancı kuruluşların Türkiye'de kazı yapması sırasında üniversitelerle de işbirliğine gidildiğini, üniversitede okuyan arkeoloji öğrencilerinin yabancılarla kazıya katılmaları sırasında bilgi ve yabancı dillerini geliştirdiklerini vurgulayan Pulak, yabancı arkeologlara "eski eser kacakçısı gözüyle" bakılmasını eleştirdi. Eski eser tahribatmı Türkiye'de en fazla köylülerin ve sünger avolannın yaptığını söyleyen Pulak, "Özellikle batık gemOer üzerinde uygulanan dalış yasağının pek bir anlamı yok. Guney sahillerinde yasak "demir bir elle" uygulanırken, Karadeniz'deki batıklann hali bir facia. Eger büyük bir soygunculuk oluyorsa, bu turistlerin üç beş gunde yapacaklan bir şey degil. Çünkü dalışlar sunger dalgıçlarının tekelind& Marmara'da işadamlarının ozel yatlanyla gidip gelmesi sonucu bir batık tamamen tahrip olmuş" biçiminde konuştu. Ünlü Amerikah aktör, dansçı ve müzikal fılm yıldızı Fred Astaire, Los Angeles'te zatürTeeden öldü. 88 yaşında ölen "Hollywood'un Dans Kralı", bir süredir Los Angeles'teki Century City Hastanesi'nde tedavi görüyordu. Koreograf George Balanchine'in "Dünyanın en iyi dansçısı" olarak nitelediği Fred Astaire, Ginger Rogers ve Cyd Dans Kralı Fred Astaire öldü Uyuşturucu kaçakçısı Türk Charisse'm partneri olarak büyük ün yapmışu. Fred Astaire, Joan Crawford'la başrolünü paylaştığı ilk fılmi "Dans Eden Hanım Efendi"yi 1933 yıhnda çevirmişti. "Duvarlara Tınnanan Dansçı" Fred Astaire, dans stilindeki incelikle ün yapmıştı. Alcakgönüllülüğüyle de tanınan Astaire, 1949 yıhnda "Onur Oskan"na layık görülmüştü. ABD, gizlî yardımları S.Arabistan eliyle yapü ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Amerika Birleşik Devletleri'nin, 1970'li yıllardan bu yana Onadoğu'daki Müslüman ülkelere, çıkartan için Suudi Arabistan kanalıyla parasal yardım yaptığı belirtildi. New York Times gazetesinde yayımlanar. bir haberde, Suudi Arabistan'ın, ABD Kongresi'nin onaylamadığı veya karar veremedigi durumlarda, bazı ülkelere gizli fonlarla milyaılarca dolar ödediği One sürüldü. bazıları, başlangıçta ABD'nin inisiyatifı olmamasma rağmen 1973 savaşından sonra Suudi örne|inde olduğu gibi ABD'nin ışıne yanyor. Golan tepeleri için düzenlenen anlaşmada Kıssinger, Suriye ile ilışki kurmakta Suudi Arabistan'ı kullanıyor. Kissınger'a göre, Ortadogu'da her yerde Suudilerin ayak ızini bulmak mümkun. örneğin, Ürdün. 1970'lerin ortalannda Urdun bir uçaK savaş sistemi kurulmasında Sovyetler'den mali yardım istemeye niyetleniyor. O zaman ABD derhal, Suudi Arabistarı'ın rakip bir ginşimde bulunarak Urdun'ün Sovyetler'den mali yardım almasını engelleme1 sıni ıstiyor. Pakistan örneğinde ise, zamının Dışışleri Bakanı Alexander Haig, doğnıdan Suudi Arabistan'dan yardım ıstiyor. Haig, Afgan multecilerınin bir üssü olarak kullanılan Pakistan için Kongre'den yeterli para sağlamayacağını bıldiğinden Kongre'ye başvurmak yerine Suudi Arabıstan'a başvurmayT daha uygun buluyor. Slje Nttoflork ®imw 'm İddİdSi: ASCHAFFENBURG (a.0.) Federal Almanya'nın Aschaffenburg kentinde, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı belirlenen 25 yaşmdaki bir Türk kadın ölü bulundu. Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Bavyera eyalet polisi, kendisi de uyuşturucu kullanan kadının, 2 ay öncesine kadar 24 yaşmdaki bir Tu'rkle beraber uyuşturucu ticareti yaptığını belirledi. Polis yetkilileri, Türk gencinin yakalanmasmdan sonra, kadının uyuşturucu tıcaretini tek başına surdürduğünu kaydettıler. tzmii'e deniz otobüsü ÎZMİT (a.a.) Izmit Körfezi'ndeki deniz kirliliğiyle mücadele için bir çöp gemisi ve deniz ulaşımım hızlandırmak amaayla da bir deniz otobüsü alınacak. Izmit Belediye Başkanı Necati Gençoğlu, Marmara Belediyeler Birliği'nin katkısı ve dış krediyle ahnması planlanan gemiler için, temmuz ayında Norveç firmalarıyla görüşmeler yapacağını bildirdi. öncelikle çöp gemisinin alınmasının düşünüldüğunü belirten Gençoğlu, "Denizin üstundeki pislikleri temizleyen, aynca içindeki laboratuvarlarda anmda tahliller yaparak, denizi kirleten gemi ve kunıluşları belirleyen çöp gemisi, belediyemız için de kârlı bir yatırım olacaktır" dedi. Alkolsüz turizm I zmir (Cumhuriyet Ege Burosu) Çeşme'nin kapatılan MDP'den seçilen ve yatırımlar için ANAP'a transfer olan Belediye Başkanı Nuri Ertan, ayru zamanda turistik işletmecilik konusunda da iddialı. Çeşme'yi Ihca'yla yatırım açısından yanştırmaya azimJi olan Ertan, liman yakınında soyadlarıyla anılan bir otelin de sahibi. Turistik tarifeli olan otelin kapısından içeriye girildiğinde şöyle bir yazıyla karşılaşılıyor: "Bugun Ailah için ne yaptın". Dinsel kökenli bir aileden gelen Nuri Ertan, bu yazıya koşut olarak, otelinde alkol yasağı uygulayan turizm işletmecilerinden. Ancak, şikâyetierin artması ve Turizm Bakanlığı'na dek olayın duyurulmasından sonra geçen sezonun sonunda bu yasak delindi. İznik'e giden turist T znik (a.a.) Bursa'mn X tznik ilçesıne bu yıl gelen turist sayısmda yüzde 100 artış beklendiği oildirildi. Iznik Kaymakamı Umit Oltulu, ilçeyi tanıtmak için geçen yıl bir kampanya başlattıklannı, bunun etkisinin de görülmeye başladığım söyledi. llçeye bu yıl turist akını olduğunu belirten Oltulu, "îznik'in tarihi ve doğa güzelliklerini anlatan broşürleri tüm turizm bürolanna dağıttık. Bu çalışmamızm semeresini almaya başladık" dedi. Her bir'h ayaklarınâ künye takılıp sürekli izlenecek Giresun Adası kiraya verilmesin iresun Karadeniz'in tek adası G Giresun (Cumhuriyet) olan Adası'nın özel idare tarafından özel kişi veya kuruluşlara 49 yıllığına kiraya verilmek istenmesi tepki ile karşılandı. Yaz aylannda Giresun halkmm adeta bir piknik yeri olarak gidip denize girdikleri ada, binlerce yıllık tarihi de koruyor. Kral Kızı Manastırı'nın surlarının hâlâ ayakta durması, geçmişte amazonların (kadın savaşçılar) bu adada bannmış olması Giresun Adası'nın turistik önemini arttmyor. Me>rve ağaçları ile kaplı olan ada Giresunlulann bahk da avladıkları bir yer. MUSTAFA BALBAY İZMİR Dünvada nesli hızla azalan "tepeli pelikanların" korunması için Uluslararası Su ' Kuşları Koruma Derneği ile Uluslararası Kuşları Araştırma Bürosu ortak bir proje başlattı. En çok Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye, Romanya ve Aral Golü çevresinde bulunan tepeli pelikanların, hızla azalması ve bu azalış nedeninin de belirlenememesi nedeniyle başlatılan araştırmanın Türkiye bölümü Izmir Çamaltı Kuş Cenneti'nde gerçekleştirilecek. Türkiye'de 200 kadar kaldığı sanılan peUkanlann ayaklanna bilezik bağlanarak yaşantıları izlenecek. ABD Milli Güvenlik Konseyi görevlilerinden Ortadoğu uzmanı W0liam Quandt. New York Times'a, konuya üişkin göruşlerini açıklarken, "Kongre, en ufak bir fonu çıkannak için haftalarca, halta aylarca tartışıyor. Ama Kral Fahd, bir çeki 10 saniyede imzabyor" diye konuştu. Ortadoğu konulanyla ilgili bir başka ABD'li dıplomat da "Ne zaman bir yerde başımız sıkışsa ve para acilen gerekse Suudilere soranı. Hemeo yarduncı olttrlar. Bu nedenle Suudi Arabistan bizim için lan bir sağüacak inektir" seklinde bu yöntemı acıkladı. Suudi Arabıstan'ın, son 20 yıldır, ABD'nin isteklerine uygun olarak Alganisuuı, Yemen, Somali, Sudan, Pakbtan, Zaire ve Nikaragua'da ABD yanbsı yönetimlere ve hareketlere yardım da bulundugu kaydedılen 'haberde, ayncaOrtadoğu'dakı Körfez bunalımında ABD'ye hava korunması konusunda destek vermeyi vaat ettiği belirtildi. Haberde, baa ABDSuudi Arabıstan ortak operasyonları şöyle sıralaruyor: Afganistan'daki ayaklanmacılara yardını etmek uzere W ashinglon ve Riyad anlaştılar. Suudi Arabistan'ın bu konudaki yardımı 500 milyon dolan aştı. 1977'de Suudi Arabistan ABD'nin isteğı uzerine Zaire'de Cezâyır birliklerıne para yardıraı yaptı 1979'da yine ABD'nin ısteğiyie Yemen hukumeti iuudi parasıyla PELİKANLARA BİLEZİK Dünyada nesli hızla tükenmekte olan tepeli ptlikanlann niçin azaldığıGune> m beürlemek amactyla başlatılan uluslararası çahşmarun Türkiye halkası, Çamaltı Kuş Cenneti'nden Yemen'den gelen tehdıtîere karşı başlayacak. Türkiye'de 200 kadar kaldığı sanılan tepelipeUkanlann ayağına numaraa büezik takıla korundu. 1970'lerde Sovyet etkinUginin cak ve teleskopla izlenerek nerede, nasü yaşadığt belirlenecek. kınlması için Amerikan buyükelçisinin ricası ile Suudi Arabistan, Somali hukümeCine buyük miktarUrda par» yardımı yaptı. ABD Kongresı'ne haber verümek.sizin Suudi Arabistan'la yapılan bu gizlı işbırhğınin anlatıldığı haberde, Bir Amerikan yönetün yetkilisı, "Subulunacak" dedi. Nesli hızla azalan tepeli peUkanlann korunması udi Arabistan'la çok özel bir ilişkiPelikanlar ozel teleskoplarla için, uluslararası iki örgüt, ortak bir proje miz >ar. Aramızdaki anlaşma yazılı izlenecek, elde edilen bilgiler değildir. Karşüıklı çıkarianmız doğbaşlattı. Projenin Türkiye bölümü, Izmir ICBP ve IVVRB'ye bildirilecek, nıltusunda yardımlaşıjoruz. Biz onYugoslavya, Bulgaristan, RoÇamaltı Kuş Cennçti'nde gerçekleştirilecek. lara krallığın korunması için silah manya, Iran, ArnJrvutluk ve Aral yardımı yapıvoruz, tabii buna karTürkiye'de bu türün 200 örneği var. Gölü çevresinden toparlanacak şılık onlardan bekledigimiz şeyler var" dedi. bilgiler ışığında gerekli önlemler "Pelikan bir av hayvanı değil. Bu İZMİR ECZACI ODASI Kan ürünlerine AIDS testiyapdsm İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AIDS kuşkusu ile piyasadan toplatılan ve yxırtdışındakı laboratuvarlara "doğrulama testi" için gonderilen Gamma Globulin'in yarattığı panik, Türkiye'de bir referans laboratuvan olmadığı gerçeğini ortaya çıkardı. İzmir Eczacı Odası İkinci Başkanı Levent Kamacık, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağh çalışan AIDS Yüksek Kurulu'nun bilimsel kariyeri olan kişilerden oluştuğunu arumsatarak, "Yüksek kunıldaki kişiler, AIDS'e karşı önlem almayı tartışırken, cam enjektör AIDS yapıyor, turist rehberlerini uyaraUm dediler, ama kan üriınlerini duşünmediler" dedi. Kamacık, bakanhğa bağlı yetkili kurulun bu alanda yeterli çalışamadığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kan ürünlerine AIDS testi yapılmıyordu demek ki. Bu, zamanında yapılmalıydı. Gamma Globulin olayının ortaya çıkardıgı bir diğer gerçek Türkiye'de bir referans laboratuvan olmamasıdır. Bakanlık, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitusü'ydu. Bu sonuçlara güvenmeyen bakanlık, ilacı yurtdışına gönderdi. Demek ki Türkiye'de bir referans laboratuvan yok." Kamacık, yalnızca AIDS konusunda değil, bütün ilaçların etken maddeleri konusunda, sağlıkla ilgili tum araştırmalarda çalışabilecek bir laboratuvarın kurulmasının gerekli olduğunu savunarak, "Boylece, kamuoyunda gereksiz paniği ve sağlık elemanlarının saygınlıgının kaybolmasını önlemek mümkun olabüir" biçiminde konuştu. Kamacık, böyle bir laboratuvarın maliyetinin yüksek olduğunu, ancak insan sağlığı söz konusu olduğunda başka alanlara yapılan yatınmlann bu alana kaydırılarak, sorunun çözümlenebileceğini sozlerine ekledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakultesi Biyokimya Bölümü oğretim uyesi molekuler biyolog Doç. Orhan Terdoğlu, Türkiye'de en az 5,6 laboratuvarın genetik madde duzeyinde analiz yapma olanağı olduğunu savunarak, şunları söyledi: "Türkiye'de hangi ilaç test ediüyor da Gamma Globulin test edilecek. Üeri tekaolojinin ürunleri, o teknolojinin temetini oluşturan minimum laboratuvar olanaklan saglayan bir ulke tarafından kullandır. Bu yapümadıkça alıcı ülke zarar eder. 197880 yülanndan sonra molekuler düzeyde teknoloji gelişme sağlamıştır. Türkiye'de de bu düzeyde yetişmiş kişiler var. Bu kişilerin devreye sokulması gerek. Örnek termek gerekirse, 5 bin ksüorilik komür alınabilir, ama bu komürü yakacagınız sobanın saçının da bu kaloriye dayanması gerekir." Tepeli pelikana yakın koruma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, askeri vakıfların birleştirilerek tek vakıf haline geıirilmesine karşı çıktı. Engin Ural dün yaptığı yazılı açıklamada, askeri vakıfların birleştirilmesini "vakıf hukuku konusunda büyük hata" olarak nitelendirdi. Ural, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bu hatayı gidereceğine kesinlikle inandığını belirterek, açıklamasmda şu gorüşlere yer verdi: "Anlaşılmaktadır ki, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir arzusunu veya direktifıni yerine getirmek isteyen leknik kadrolar, bu işi yaparken hukuk açısından affedilmez bir haiaya düşmuşlerdir. Siyasi ve askeri amaçlarla bu vakıfların mutlaka birleştirilmesi gerekiyorsa, o takdirde once yeni bir vakıf kurulması gereklidir. Çevre Sorunları Vakfı Ege Üniversitesi Fen Fakultesı öğreüm uyelerinden Dr. Mehmet Sıkı Türkiye'de 56 yıl once iki binm üzerinde tepeli pelikan bulunduğuna dikkati çekerek. durum hızla yok olmaması için olumlu bir şey. Ne var ki henüz tam olarak belirlenemeyen bir nedenle sayıları olağanustü bir biçimde azalmaya başladı. Bu, merkezi Paris'te bulunan Uluslararası Su Kuşlan Koruma Derneği (ICBP) ile Uluslararası Kuşlan Araştırma Bürosu'nun da (I\VRB) dikkatini çekmiş ve geçen yıl bir proje hazırladılar. İlk etapta Bulgaristan ve Vunanistan'da başlatılan projede pelikanların ayağına üzerinde soz konusu ülkenin baş harfi ve üç rakamlı numara yazılı bilezikler bağlandı. Nitekim daha birinci yüın sonunda Vunanislan'daki bazı pelikanların kışı Türkiye'de geçirdiği saptandı. Şimdi aynı uygulamaya Türkiye'de başlıyonız. Bize beş yıllık bilezik verdiler. Önümuzdeki hafta bilezikleri takacağız. Bilezikte Türkiye'nin kodu " T " harfi ve üç rakam saptanacak. Tepeli pelikanların en önemli özelliği ortak yaşamalan. Çoğalırken ve yiyeceklerini elde ederken hep birlikte hareket ediyorlan Bu kuşlar çoğunlukla balıkla besleniyor. Gordukleri bir bahk sürusunü önce kıyıya çeken pelikanlar kıyıya yaklaştıkça balık sürüsünün çtrafında bir yay oluşturuyorlar. Boyece adım adım avlarını yakalayıp karınlarını doyuruyorlar. Devekuşlarından sonra en uzun kuş olarak bilınen pelikanların boyu 160 ile 180 cm'yı buluyor. Tepe ve enselerindeki tuyler nedeniyle bu adı alan tepeli pelikanların gaga altlarında bir kese bulunuyor. Nehir, göl ya da batakhk kenarında yaşayan pelikanlar, balık sürusu avlamak için bu keseyi suya batırıp adeta ağ gibi kullanıyor ve avını yakalamakta güçluk cekmiyor. New York Times'ın bu özel Suudi ArabistanAmerikan dostluğunun 1930'larda petrole bağlı olarak geliştiğı anlatılıyor O zamanki Amenkan petrol şirketlerı, petrolu keşfettikçe Suudi Arabistan'ın petrole bağımlılığı arttı. Petrol zenginliğinden öturu Suudi Arabistan'da bir güvensızlik hissi de geliştiği kaydediliyor. Daha önceleri Suudi Arabistan'da çalışmış olan bir Amerıkalı yetkili, New York Times'a bu konuda şunları söyledi. "Suudiler her zaman kendüerini son derece gıivensiz hissettirmişlerdir. Kraliyet ailesi dunyadaki tek guvencesinin ABD olduguna inanır. Onlara bir yıgın silah saüyoruz. Bo>lece giivence \eriyoruz." Suudılerın ABD'nin istekleri doğrultusunda bazı ülkelere gizli para akıtma polıtikası ise, 1960'Iann sonlarında gelişiyor. Zengin Arap ulkelerınce 1%7 savaşında topraklarmı tsrail'e kaptıran ülkelere para yardımı vapüması için kurulan ılişkilerden Helikopterle • kontrol İZMİR (a.a.) Ege'nin beş ana yolunda trafık, helikopterle denetlenmeye başlandı. Bölge Trafık Mudurü tsmet Türe, özellikle hafta sonlannda Çeşme, Denizli, Çanakkale, Ankara ve tstanbul yollarının havadan kontrol edildiğini, kurallara uymayan şoförlerîn yerdeki ekiplere bildirilerek cezalandırıldığım söyledi. Türe, bu şekilde denetimin daha etkilı olduğunu, kaza sayısınmda da önemli ölçüde azalma görülduğunu sozlerine ekledi. Bölge Trafık Mudürlüğü 'ne bağlı helikopterler, eylül ayı sonuna kadar görev yapacak..