19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 iann kayırmkflm 23 HAZİRAN 1987 olmasıgüç Akbulut ANKARA (UBA) İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, ülkenin şartlarının kadınlann kaymakam olmalan için elverişli olmadığını söyledi. Yıldınm Akbulut, kaymakam açığımn kadın kaymakamlarla giderilmesinin düşünüJüp diışünülmediğine ilişkin bir soruyu, "Kadınlann kaymakam olmalannı ben de gönulden arzu ederim, ama Danıştay'dan bu konuda çıkmış bir karar var" dedi. Kızılay'dan burs İSTANBUL (UBA) Kızılay, sağlık çalışmalarının yanı sıra, bu yıl gerçekleştirdiği eğitim hizmetleriyle de 5 bin 437 çocuğa karşılıksız burs sağladı. Kızılay, yeterli gelire sahip olmayan ailelerin başarılı çocuklannın eğitimlerinde yardımcı olmak amacıyla, her yıl eğitim kamplan açıyor ve karşılıksız burslar veriyor. 198687 öğretim yılmda Kızılay, 73 tanesi KKTC'den olmak üzere toplam 5 bin 437 çocuğa karşılıksız burs verdi. 6 bin 591 öğrenciye de Kızılay kamplarında tatil ve eğitim olanağı sağlandı. Kızılay tarafından Girne ve Mudanya'da açılan uluslararası kamplara da bu yıl 15 değişik ülkeden 167 kişi katıldı. Türkiye*den de 158 öğrenci yurtdışı kamplanna gönderildi. \angınlara karşı lıava filosu tZMİR (a.a.) Ege bölgesindeki orman yangınlannda kullanılacak 11 uçaktan oluşan hava filosu göreve başladı. Orman Bölge Müdiirü Mustafa Aydemir, uçaklardan ikisinin sürekli olarak uçacağını ve keşif görevi yapacağını bildirdi. Aydemir, en küçük bir yangın başlangıcının yerdeki diğer ekiplere duyurulacağını söyleyerek, "5 söndürme, bir keşif uçağı Izmir, 3 söndürme bir keşif uçağı da Çanakkale bölgesinde hizmet verecek. Bir uçak da yedek bekleyecek. Kritik merkezlerde bu uçakların inebileceği 10 havaalanı bulunuyor. Havaalanlannuı birbirinden uzaklığı 50 kilometredir. Uçaklar su ve personel taşıyabilmektedir" şeklinde konuştu. Eski güzel günler Geçen pazar gtinü Puris, birkaç saat için de olsa geçmişe döndü. Bir zamanlarm atlı arabaları, Avenue Foch'ta bir geçit resmi düzenleyerek nostaljik rüzgârlar estirdi. Geri planda ünlü Zafer Takı göriilüyor. (Fotoğraf: AP) Beledîyede gizli kâmera denetimî BLRSA (Cumhuriyet Bürosu) Bursa Belediyesi birimlerinin hizmetlerindeki aksaklık ve eksikleri belirlemek üzere "gizli kamera" çalışmalarına başladı. Basın ve Halkla llişkiler Müdürlüğü'ne bağlı ekip, kentin çeşitli; mahalle ve sokaklarında video kamerasıyla "gizli" çekimler yapıyor. Çalışma saatleri ve tatil günlerinde belirlenen görüntüler, yazılı bir raporla birlikte Belediye Başkanı Ekrem Banşık'a ulaştınlıyor. Türkiye'de ilk kez Bursa Belediyesi'nce gerçekleştirilen gizli kamera denetiminin kişilere yönelik olmadığını belirten Basın ve Halkla îlişkiİer Müdürü Veysel Er, "Biz belediye hizmetlerinin halka ulaştıniması sırasında meydana gelen aksaklık ve cksikleri saptıyonız» Ifeni otomatik telefon merkezleri ANKARA (a.a.) Türkiye genelinde, şehirler ve milletlerarası tam otomatik telefon görüşmelerine açık merkez sayısı 614'e yükseliyor. Hizmete girecek merkezlerin adlan ve kod numaralan şöyle: "Dogrndz (Konya) 3465, Doganbey (Konya) 3416, Maden (Elazığ) 8161, Alacakaya (Elazıg) 8166, Dgaz (Çankan) 4676 ve Hizafl (Bitlis) 8499." Roma devrine ait mezarlar SAPANCA (a.a.) Sapanca'nın Güldibi mevkiinde devam eden yol insaatı sırasında, Roma devrine ait mezarlar bulundu. Izmit Müzesi arkeologlan tarafından yapıan incelemede, mezarlann Roma devrine ait olduklan anlaşıldı. Arkeologlar, içi boş mezarların bazı bölümlerinin, yol inşaatındaki dolgu altında kalmış olabileceğini belirttiler. Yaklaşık 4 metre derinlikteki mezarlar, Izmit Müzesi'ne götürüldü. HABERLERİN DEVAMI Evreıfin Uyarısı... dahil olacak, Avrupa Konseyi'nin bir üyesidir, parlamenterlerimiz gidecek... lomatik dille ifade edilmişti. Böyle şey olmaz, böyle ittifak olmaz. NAAma bu defa aynı görüş, bir başka vesiTO ittifakının da oturulup bir gözden geçirilleyle ve diplomalik dilin incelikleri de bir yamesinde yarar vardır." na bırakılarak, en açık ve sert biçimde Sayın Cumhurbaşkanının genel olarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından dün haklı ve yerinde uyarısının adresleri bellidir. Sıvas'ta belirtilmiştir. Avrupa ParlamentosuBaşta Amerika olmak üzere Batılı müttefiknun "Ermeni soykınmı" kararını ve aynı kalerimizin, NATO'ya bağlılığıyla bilinen Sayın rarda Türkiye'nin AT'ye tam üyeliğine dönük Evren'in ağzından yapılan bu uyarıyı özenle birtakım önkoşullarını eleştirirken, Sayın değerlendirmelerinde yarar vardır. "Türkiye Cumhurbaşkanı, şöyte demiştir: nasıl olsa bir şey yapmaz, yapamaz" mantı"Yunanistan ile ilgili meselelerimizi Adalet ğının ilelebet geçerti olabileceğini sanıvorlarDivanı'na götürmeli, Kıbns'taki kuvvetlerimisa aldanıyorlar. zi geri çekmeli, oradaki soydaşlarımızın geEn başta, Yunanistan'a karşı "afacan leceğini oradaki Rumlara emanet etmeli ve bir çocuk" muamelesi yapmaktan artık vazgeçdevletin vartığını kabul etmelrymişiz... melidirler. Zira bu tutumları bugüne değin iki Bu karan alanlar 30 kişinin ölümune sevinülke arasındaki sorunlann çözümünü güçleşsinlar. tirmekten ve Yunanistan'ı ittifak içinde şımartNATO ittifakının üyesiyiz. ittifak, NATÜ'ya maktan başka bir sonuç vermiş değildir. dahil ülkelerin toprak bütunlüğünü korumak Türkiye, AT'ye tam üye olmak için siyasal için kuruldu. Bu ittifaka üye ülkeler, kendi topiradesini belli etmiş bulunuyor. Ancak bu üyeraklannın butünlüğünü korurken, üye Türkiye^ liğin Türkiye'nin ulusal hak ve çıkarları panin topraklanmn bir kısmını alıp başkalanna hasına gerçekleşeceği gibi bir düşünce vermek istiyor Varşova Paktı bile böyle bir tavarsa, akıllardan çıkanlmalıdır. Türkiye, ATlepte bulunmuyor. Yunanistan'dan geliyor, ye tam üye olabilmek için, Kıbrıs ve Ege'debaşka ittifak ülkelerinden geliyor. ki hak ve çıkarlarından da vazgeçmez, ülke NATO'ya dahil olacağız, ATye olmayacağız. bütünlüğü ile ulusal birliğine ve haysiyetine Bunun altında yatan dini aynlıktır, Hıristiyande toz kondurtmaz. Aksini düşünebilmek bülıktır. yük bir yanılgı olur. Biz bu ittifaka bunun için mi girdik? Bu talepler, bizim içinde bulunduğumuz ittifaktan Entegrasyon, ekonomik, siyasal ve askeri geliyor. Avrupa'nın savunmasına gelince boyutlarıyla bir bütündür. Türkiye günün biTürtayefden, Turk arkerinden başka kahraman rinde "ya hep, ya hiçf diyebilecek bir ülkedir. yok. Türkiye NATO'ya dahil olacak, OECD'ye Yanlış hesap yapılmasın! (Bajtara/ı 1. Sayfada) Evren'in tepkisi çokağır Cumhurbaşkanı Evren'in konuşmasım değerlendiren NATO Genel Sekreteri Carrington, 'Türkiye'nin NATO üyeliğini gözden geçirme lüzumunu hissetmeyeceğini umarım' dedi. Haber Merkezi NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in dün sabahki konuşmasıyla ilgili olarak "Türkiye'nin. NATO uyeliginı gözden geçirmesi lüzumunu hissetmeyeceğini umanm" dedi. Ankara'da ise Evren'in açıklaması diplomatik gözlemcilerce "çok agır bir lepki" olarak nitelendi. a.a.'nın Bruksel kaynaklı haberine göre, bir NATO yelkilisi, Genel Sekreter Lord Canington'la göniştükten sonra şu açıklamayı yaptı: "NATO Genel Sekreteri Lord Carrington. Türkiye'nin, NATO üyeliğini gözden geçirme lüzumunu hissetmeveceğini umdugunu ifade etmişlerdir. Turkive'nin, NATO'nun en değerii üyelerinden olduğunu belirten genel sekreter, Türkiye'nin böyle bir yola başvurmasından büyük üzüntu duyacağını da kaydetmişlir." NATO nezdindeki Türk delegasyonu da Cumhurbaşkanı Evren'in söz konusu açıklamasından sonra henüz kendilerine konuyla ilgili olarak herhangi bir talimat ulaşmadığını belirltiler. Ankara'daki diplomatik kaynakların Evren'in açıklaması karşısındaki değerlendirmelerı de iki başlıkta toplanıyor: 1. Itidal tavsjyesi: Adının açıklanmasını istemeyen bir yabancı diplomat, Avrupa Pariamentosu karannı, "aktif bir azınhğın. pasif çoğunluğa karşın gerçekleştirdiği bir eyiem" diye niteledi. Aynı kaynak, karar lasarısının Avrupa hükümetlerinin görüşünü yansıttığı inancında olmadığını vurgulayarak, sözierini şöyle sürdürdü: "Buna karst Türkiye tavnnı itidal içinde saptamalıdır. NATO ittifakını konu eden agır tepkiltr gostermek, Avrupa Pariamentosu'ndaki söz konusu »Tinhgın işine yarar. Türkiye ugradığı haksızlıgı ve bundan duydugu teessurii Avrupalı dost ve müttefiklerine duyurmalıdır. Ermeni lasansı Avrupa Pariamentosu'ndaki azınlık grup için bir amaç degil, araçtır. TürkiyeAvrupa Uişkilerini zayıflalmak isteyenler vardır. Türkiye ba oyuna gelmemelidir." 2. NATO ile Qgi kurulmamah: Diğer bir Batılı kaynak da, Türkiye'nin Avrupa Pariamentosu ile NATO ittifakı arasmda bir ilinti kurmasının "tehlikeli bir yanhs" olacağını söyledi. Aynı kaynak, Kanada, Amerika, Norveç gibi NATO içinde temsil edilen bazı ülkelerin Avrupa Pariamentosu ile bir ilişkilerinin bulunmadığım anımsatarak, "Türkiye NATO'ya ilişkin ani çıkışını bu ülkeiere anlatraakta güçiük çeker" dedi. a.a.'nın haberinegöre, Ingiliz Reuters Ajansı, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bugun Sivas'ta yaptığı, "NATO ittifakının da oturulup gözden geçirilmesinde yarar var" şeklindeki konuşmasım, dünyaya "flaş haber" olarak duyurdu. Reuters, 16.19'dageçtiği haberde, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Avrupa Parlamentosu'nun, Ermenilerin I. Dünya Savası sırasında katliama uğradıklan yolundaki iddialarını kabul eden karan üzerine, "Türkiye NATO'ya üyeliğini yeniden gözden geçirebilir" dediğini kaydetti. Bu arada, Amerikan Associated Press Ajansı da, Pmarcık köyundc 30 kişinin bölücü eşkıya tarafından katledilmesiyle ilgili haberinde, "Türkiye, Avrupa Pariamentosu kararının, bölücü hareketi teşvik ettiğini savunuyor" başlığını kullandı. Ajans, Türk liderinin yanı sıra basının da Avrupa Parlamentosu'nun Ermenilerle ilgili kararına büyük tepki gösterdiğini vurguladı. Federal Alman Hafher Ajansı DPA da, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bugün Sıvas'ta Pınarcık katliamı konusunda yaptığı konuşmaya, Almanya bülteninde geniş yer verdi. "Cumhurbaşkanı Evren'den Pınarcık katliamından sonra sert tepki" başlığını kullanan DPA Ajansı, Kenen Evren'in NATO konusunda, "Böyle ittifak olmaz. NATO ittifakını da oturup bir gözden geçirmemizde yarar var" şeklindeki sözierini, üzerinde önemle durulması gereken bir konu olarak yayımladı. Batılı diplomaîlar: Hamburg Merkez Bankası temsikiligi kundaklandı HAMBURG (a.a.) Merkez Bankasf nın Harnburg'daki temsilciliği, dün sabah erken saatlerde bir grup bölücü tarafından kundaklandı. Temsilcüiğin bulunduğu katın kapısıru kırarak içeri benzin döken ve daha sonra atese veren bölücüler, oiay yerinden kaçtılar. Temsilcilikte başlayan yangın, genişlemeden, itfaiye ekiplerince kısa sttrede kontrol aJtına ahndı. Polis, yangın sonucu meydana gelen hasann 5 bin mark (yaklaşık 2.5 milyon lira) olduğunu bildirdi. Öteyandan Yunanistan1 da. Lavriyon Mülteci Kampı'ndaki Türk kaçakları ve bölücüler arasında çatışma çtktı. Cumartesi gecesi kampta yaşayan PKK yanlıları ile Halkın Kurtuhışu örgütü yanlüan arasmda çatışma çıktı. PKK'cılar, Halkın Kurtuluşu örgütü yanlısı kaçaklarm bulunduklan lojmanian basarak, 4 kaçağı feci şekilde dövdüler. Daha sonra kampta TKP yanlısı kaçaklann kaldığı bölümü işgal eden PKK'cılar, polisin müdahalesi ile geç saatlerde dağıktılar. ^Militarizıııiıı iddiası 9 doğru çıkmadı Inönâ: Iktidar partisinin bir milletvekili, "Olayları önlemek için gerekirse BM Barış Gücü'nü çağırabiliriz" diyor. Ülke sorunlarına bu kadar hafıf ve gayri ciddi yaklaşılabilir. Haber Merkezi Mardin'de bölücüler tarafından cumartesi gecesi gerçekleştirilen katliama çeşitli siyasal parti, üniversite yönetimleri ile diğer kuruluşların tepkileri sürüyor. DYP Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk, "Istihbarat organlannın, giiçlerini olayların meydana geldigi yörelere çevirmesini" isterken, SHP Genel Başkanı Erdal Inönii de, ANAP iktidarının olaylar karşısında kararsızhk ve şaşkınlık içinde olduğunu söyledi. tstanbul, Dicle ve Selçuk üniversiteleri ile, İnsan Hakları E>erneği de birer bildiriyle olayı şiddetle kınadılar. Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinin ANAP'h Belediye Başkanı Süleyman Arif Ünal ile ANAP'h 3 belediye meclisi üyesinin DYP'ye katılma töreninde konuşan Hiisamettin Cindoruk, »Mardin'de meydana gelen olaylardan ıstırap duyduklannı yineledi. Militarizmin anarşi ve terörü durdurduğu iddiasının doğru çıkmadığını kaydeden Cindoruk, "İstihbarat organlan bizim telefonlan dinleyeceklerine, arkamıza diişeceklerine, güçlerini o yöreye yöneltsinler" dedi. Cindoruk, anarşi ve terörün kentlerden kırsal alana kaydığını, ancak terörü önlemek için demokrasiden caymaya gerek bulunmadığını bildirdi. Türkiye'den toprak almak isteyen bir tez olduğunu, Türkiye'nin antitezi ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Cindoruk, şöyle devam etti: "Demokratik yapı içinde bölücültik olayına önce fikir diizeyinde karşı çıkmalı, yöre halkına şefkatle yaklaşdmalıdır. Başbakanın (erör ve anarşiyi referanduma hayır nedeni sayması büyük bir tatihsizlik olmuştur. Tüm partilere çağnda bulunuyonım. Olaylara milli birlik içinde karşı çıkalım. Meclis toplanmalı, gorüşmeler yapdmaiı, önlemier saptanmalıydı. Içişleri Bakanı 1.5 aydır hangi kasabanın ilçe vapılacağı konusuyla ilgileniyor. Mardin Valisi ile Başbakanın eşinin karşılama töreni ile uğraşıyor. Blucinler giyerek 7 saat güneş altında Bayan Özal'ı bekliyor. Eşkıya köy basıyor, 30 kişiyi katlediyor. Ciddi bir iktidar boşlugu vardır, yeni bir seçime ihliyaç vardır." DYP Genel Başkanı, Avrupa Pariamentosu karan konusunda da, onlara kızarak değil, bu durumdan nasıl çıkacağımızı düşünmemiz gerektiğini sözlerine ekledi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, ANAP iktidarının, Mardin'de 30 kişinin öldürülmesi olaymda büyük kararsızlık, vurdumduymazlık ve şaşkmlık içinde olduğunu kaydederek, "Bir iktidar partisi milletvekili, kiirsiiye çıkıp 'olaylan önlemek için gerekirse BM Barış Gücü'nü çağırabiliriz' diyor. İİlke sorunlarına bu kadar hafif ve gayri ciddi yaklaşılabilir" dedi. Istanbul Üniversitesi Yönetim Kurultı da Mardin'de meydana gelen olayın Avrupa Parlamentosu'nda alınan Ermeniler'le ilgili kararın bir sonucu olduğunu savundu. İ.Ü. Yönetim Kurulu tarafından dün yayımlanan bildiride, "İnsan haklarmdan, banştan, özgtirittkten, demokrasiden söz eden çevreler, söz konusu kavramları hiçe sayıyor ve kanlı terör örgütleri, son 15 yılın soykırımcı seriivencilerinin oyununa gelmiş bulunuyorlar. Türk ulusunun, Atatürk'ün ilkeleri dışında ilke tanımadan her tiirlü bölücü, yıkıcı. haince girişimi yok edecek güçte olduğunu duyurmayı görev biliriz" denildi. Dicle Üniversitesi Senatosu, yaptığı olağanüstü toplantıda Avrupa Parlamentosu'nun Ermenjler'le ilgili karannı kınadı. Dicle Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Aydın ZevklUer baskanhğında toplanan senato kararında, sözde Ermeni katliamı ile ilgili iftira ve yalan iddialara dayanarak Avrupa Parlamentosu'nun aldığı tek yanlı ve haksız karann, Türk kamuoyunu büyük üzüntüye sevkettiği belirtilerek, özetle şöyle denildi: "Dicle Üniversitesi Senatosu, Avrupa Parlamentosu'nda sagduyunun egemen olacagına ve yapılacak geniş çaplı tarafsız araşünnalar sonucu batadan döniileceğine inanmayı arzu etmektedir. Aksi halde Avrupa Pariamentosu, bugüne kadar kan döken terör odaklannın giristiği tüm eylemleri onaylamış sayılacaktır." İÇ TEPKİLEH Evren'den NATO'ya sert çıkış (Baştarafi 1. Sayfada) diai aynlıkür, Hıristiyanlıktır. Biz bu ittifaka bunun rçin mi girdik? Bu taiepler, bizım içinde bııiundufumnz ittîfakun geüyor. A'rupanın savunmasına gelince, Türkiye'den, Türk askerinden başka kahramaa yok. Türkiye NATO'ya dahU olacak, OECD'ye dabii olacak, Avrupa Konseyi'nin bir üyesidir, parhunenterierimiz gidecek... Böyie şey olmaz. Böyle ittifak olmaz. NATO ittifakının da oturulup bir gözden gecirilmesind* yarar vardır. Bunun alünda başka sey yatıyor. Bizde komüDİsI partisi yoktur. Bizde yesiller parttsi yoktur. Bütun çabalan Törkiye'de komünist, yesiller partilerİBİ kurdurmaktır." lç politikaya değinmediğini ve deginmek istemediğini vurgulayan Curahurbaşkanı "Yüksek tansiyon i n s u a da millele de zararlı. Bunu asagıya çekmek lazım. Benim tansiTOBnın duşnktür, milletin de düşük obaa istiyorum" dedi ve "Beni iç politikaya çekmeye çalışıvorlar, bana satasıyoriar. Hatta istifaya davet ediyorlar, hiç aldıns elmiyorum. SöyJesiıı, boşalan, hiç öoenüi d e p " biçiminde bir ifade kullandı. Dün saat 10.30'da "Avrnpa Parlameatosu karanu kabul etmiyornz", "Prim verdi Avrupa ASALA'ya, davetiye çıkardı beiaya" biçiminde valilikçe yazdırılmış bez pankartlann asılı olduğu meydanda loplanan halka hitap eden Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e konuşmasından önce mikrofondan kendisi için yazümış şiirler okundu. Valilik binasırun balkonundan halka hitap eden Cumhurbaşkanı Evren, 16 haziranda Sıvas'a geldiginde büyük sevinç duyduğunu, ancak şimdi döndüğü için üzuntü içinde olduğunu söyledi. Birlik ve beraberliğe çok önem vermek gerektiğini sürekli işaret ettiğini vurgulayan Evren, "Bütiin feiaketler buradan başlıyor. Dıs güçler bunu bildikJerinden milli biriigi, beraberiigi yok etmeye cabşjyorlar'1 dedi ve şöyle devam etti: "Bunun başında mezbep aynlıklaruu ItnHflmrlar Dindmiz, tarikat ve mezbep yüzünden birbirimize düşmemeyi icap ettirir. Herkesin din, vkdan ve düsÜDCtsinde bür olması gereldr. Herkes kendi tarikaü. mezbebi nasıl icap ettirirse öyle ibadetini yapar. Bizim dinimiz sekilperest değfldir. Vicdsn temizligi ister. Kimse kimseyi mezhebi ve larikâO yuzıinden suçlayamaz ve lanayamaz. Peygambeıimiz de Allahım» da birdir. Herkes kendinden ınesuldür. Kimse kinueye kanşamaz. Bunu böyle kabol edersek bir şey olmaz. Niye aramızda aynlık gayrrfık olsun. Peygamber isteseydi kendine vekil tayin ederdi. Ama tayin etmedi. Bu tarikat ve mezbepler peygambenien sonra <ıktı. Ama bir kere olmuş. Artık Italdıramayız. Öyleyse berkes kendine göre ibadetini yapar. Kimse kanşamaz. Ynce Atatürk bonun için bikliti eetirmiîtir." Evren, laikliğin devletin temel ilkesi olduğunu ve bunun için üzerinde önemle durduğunu söyleyerek dinin devlet işine karışması halinde o memleketin geriye gidecegini ifade etti. Osmanlı dönemınde dinin devlet işlerine karışması nedeniyle çok geri kaldığımızı vurgulayan Cumhurbaşkanı Evren, bu konuda çeşitli öınekler verdi. Ve "Bue kanşmasınlar. Egcr devlet işine kansmasalardı o u Avnıpa'yı çoktan geçmiştik" biçiminde konuştu. Konuşmasmda milliyetçüiğin önemine de deginen Cumhurbaşkanj Evren, Osmanlı döneminde ağırlık Türklerde olmasına karşın Türklerin çok ezildiğinı, onun için Türkler geri kalırken Osmanlılardan aynlan milletlerin geliştiğini söyledi. Atatürk'an milliyetçilikle ilgili görüşlerini de anlatan Evren, "Ama Atatürk "ün milliyetçilik anlayışı kafatasçıiık degildir. Kafataslanna göre insanlan ayırmaz. Bizim için dil, din, ırk farkı yoktur. Biz insaniann rengine de bakmayiz. Zencilere de aynı muameleyi yapanz, fark gozelmeyiz" dedi. Türkiye'deki olayların benzerinin Italya, Ispanya, Portekiz, Fransa, lngiltere'de de olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, "Bunun nedeni, savaşiar artık ortadan kaiktı, icerden çökertme savaşhui başladı. Şimdi biliyorsnnuz 510 eşkıya geceyansı Mardin'in bir köyitne giriyor eve bombalarla, silahlaria zavallı suçsuz çoluk, çocuk, kadın berkesi öldiinıyor. Bu, karakol olmayan her köyde yapüabilir. Bu insanlık degil, canilik, vahşettir. Bonlar bu gücü nereden alıyor? Maalesef bizim bazı dostlanmız ve mnttefikierimizden ahyorlar" diye konuştu. Konuşmasında Ermeni meselesine de değinen Cumhurbaşkanı Evren, konunun 1894'te başladığım ifade ederek şöyle dedi: " 1 . Dün)a Savaşı'nda bu konu doruk noktasına ulaştı. S«vr Anlaşması ile Ermenilere bagımsızuk tanındı. Ancak biz bu anlaşmayı lanımadık yırtıp attık. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı kazanmasaydı bir Ermeni devleti kurulacaktı. Ancak Lozaa Anlasması'nda böyle bir şey yoktur. Türkler bu toprakJan Ermeailerden degii, Bizanslüardan aldj. Biz asırlardır Ermeoilerle kucak kucağa yaşadık, ayniık gaynok japmadık. Onlar bize ihaaet ettiler. 191415'te biz savaşırken arkamızdan vurdular, katliaıniar yapülar. Osmanlı hükümeti bu bölge savaş bölgesi oldugu için Ermenileri o zaman bizim topragımız olan Suriye ve Irak'a goç ettirdi. O dönem hastahk var, Ermenilerin bir bölümü yollarda tifüs vs. zaviat verdiler. Şimdi Ermeni katliamı diye bize yıluyorlar. Arkasında ne var ben size soyleyeyim. AT'ye muracat ettik ya ondan sonra başladı bunlar. Girmeyeüm diye. Bu olaylar patlak verdi. Veşülerle. komünistler engeUemeye çalıştılar. Ama başaramayınca Avrupa Parlamentosu'nda böyle karar aldırdılar. tş bu karaıia bitmeyecek. Daha sonra Ermenilere topraklan geri verin diyecekler." Daha sonra Avrupa Parlamentosu'nda Ermeni tasarısryla ilgili kararları madde madde okuyarak açıklayan Evren'e yurttaşlar uzun süre tezahürat yaptılar ve "Katil ASALA" diye bağırdılar. Evren bunun üzerine "Saaki Türkiye'nin mevcudiyeti AT'ye girmekie mümkün olacak. Türkiye bugüne kadar vardı, bundan sonra da olacak" diye konuştu. söyledi ve şoyle devam etti: "Yunanistan ile ilgili mesetderimizi Adalet Divanı'na götürmeli, Kıbns'taki kuvvetlerimizi geri çekmeli, oradaki soydaşlanmızın gelecegini oradaki Rumlara emanet etmeli ve bir devletin variığını kabul etmetiymişiz. Bu karan alanlar dün de söyledigim gibi 30 Idşinin öKuniine sevinsinler. Selçuk Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Sehatosui' sözde Ermeni iddialan konusunda aldığı karar dolayısıyla Avrupa Pariamentosu Başkanlığı'na bir kınama telgrafı gönderdi. Telgrafta, üniversite senatosunun Avrupa Pariamentosu tarafından bir avuç Ermeni teröristin, sözde Ermeni katliamı iddialan ile Türkiye'nin Kıbrıs ve Ege gibi haklı davalanna ilişkin karannı büyük üzuntü ve nefret]e karşıladığı belirtildi. Telgrafta, "Avrupa Pariamentosu, bir avuç Ermeni militanın ve onlan destekleyen bazı güçlerin tarihi saptırarak uydurdukları soykınm masalına maalesef alet olmuştur. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, devietlererası hukuka, tarihi gerçeklere ve dünya banşına tamamen ters düşen bu karannı şiddetle kınıyoruz. Bu karann son derece kanlı sonucu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 21 Haziran 1987 giinii, çogunluğunu çocuk, kadın ve yaşlı insaniann teşkil ettigi 30 kişinin, Ermeni destekli terörist gruplarca, eşi görülmemiş bir vahşetk katledümiş olmalandır" denildi. DIŞ BAStNDA KATLİAM "Varşova Paktı bile'~ NATO ittifakının uyesiviz. İltifak, NATO'ya dahil ülkelerin loprak bütünlüğünü korumak için kuruldu. Bu ittifaka uye ulkeler, kendi topraklanmn bütunlügünü korurken, üye Türkiye'nin topraklanmn bir kısmını alıp başkalanna vermek istiyor. Varşova Paktı bile böyle bir taleple bulunmuvor. Yunanistan'dan geliyor, başka ittifak ülkelerinden geliyor. NATO'ya dahU olacağız, AT'ye olmayacağız. Bunun altında yalan dini aynlıktır, Hıristiyanlıklır. Biz bu ittifaka bunun için mi girdik? Bu (aJepler. bizim içinde bulunduğumuz iltifaktan geliyor. Avrupa'nın savunmasına gelince: Türkive'den. Türk askerinden başka kahraman yok. Türkiye NATO'ya dahil olacak. OECD'ye dahil olacak, Avrupa Konseyi'nin bir üyesidir, parlamenterierimiz gidecek... Böyle şey olmaz, böyle ittifak olmaz. NATO ittifakının da oturulup bir gözden geçirilmesinde varar vardır. Bunun aitında başka şey yatıyor. Bizde komünist partisi yoktur. Bizde yeşitler partisi yoktur. Butün çabalan Türkiye'de komünist, yesiller partjlerini kurdurmaktır." Bu kararın alınmasında Türkiye'nin de kabahati olduğunu, karann alınmasından önce 3 bin Ermeni'nin Strasbourg'a gidip gosteri yaptıklannı, Turkiye"den kaçan "vatansız hainlerin" de aralarına katıldıklarını, tek tek Avrupa Parlamentosu'ndaki parlamenterlerle konuşup, onları "şişirdiklerini" anlatan Evren, "Bizim Avrupa'da 2.5 milvon insanımız var. 10 bin kişi oraya gidip gosteri yapsalardı, teker teker parlamenterlerle konuşsalardı ne olurdu? Ama Türk milleti temizdir, böyle şeyler bilmez. Böyle şarlatanlıkJan biz bilmiyonız, zaman zaman şarlatanlık yapmak gerekiyor. Onlar nasıl yapıyorsa biz de yapalım." Avrupa Parlamentosu'nda alınan karann bir tavsiye karan olduğunu Bakanlar Konseyi'nde kabul edilmesini tahmin etmediğini söyleyen Evren, "Biz biliriz. 12 Eylül'den sonra ne kararlar aldıiar. ama Turkiye'yi Avrupa Parlamentosu'ndan atamadılar. Demoklesin kılıcı gibi iki de bir Ermeni, Kurt meselesi diye mütemadiyen başımızda tutmalan bizi üzüyor." Konuşmalarında iç politikaya değinmediğini ve değinmek istemediğini, tansiyonu yükseltmek istemediğini anlatan EvTen, yüksek tansiyonun insana olduğu kadar millete de zararlı olduğunu, bunun için tansiyonu aşağıya çekmek gerektiğine işaret ederek, •Benim tansiyonum diişüktür. Milletin de düşuk olsun istiyorum, ama beni iç politikaya çekmeye çalışıyorlar, bana satasıyoriar, hatta istifaya davet ediyorlar, buniara hiç aldınş etmiyonım. Söyiesin, boşalsın, hiç önemli degil" dedi. Cumhurbaşkanj Evren, daha sonra askeri bir uçakla Sıvas'tan Elanğ'a hareket etti. 'Tüyler 9 ürpertici vahşet Haber Merkezi Mardin'in Pınarcık Köyü'nde teröristler tarafından cumartesi gecesi gerçekleştirilen saldın, dün Avrupa'nın çeşitli ülkelerinin basın ve yayın organlannda da yer aldı. Liberal eğilimli The Gnardian gazetesi, birinci sayfadan ve dört sütun uzerinden verdiği geniş haberinde, bölücü çete mensuplannın işledikleri cinayetten sonra Suriye'ye kaçmış olabileceklerıni öne sürdü. The Guardian gazetesi, Türk güvenlik makamlarının, PKK teröristlerinin Suriye'nin Lazkiye kenti yakınlarındaki Vasat kampında eğitildiklerini ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgütünün eylemlerini Şam'dan yönettiğinde ısrar ettiklerini kaydediyor. • Gazete, yeralündaki bölücü Marksist grupların, PKK'yi "anarşist" bir grup olarak tanımladıklanna da dikkati çekerek, gözlemcilerin, 1980 öncesinde anarşik olayların yoğun olduğu Türkiye'de eylemlere başlayan PKK'nin Do|u Anadolu'da hiçbir zaman "kurtanlmış bir bölgeye" sahip olamayacağına inandıklan yolundaki görüşlerine de yer verivor. Roma muhabirimiz Nilgün Cerraboğlu'nun bildirdiğine göre, İıalyanın etkili gazetelerinden Corriere Della Sera da olaya geniş yer verdi. "Türkije'nin Kurt yörelerinde savaş rüzgârlan esiyor" şeklinde başlayan haberde, Pınarcık Köyü'ndeki katliamı gerçekleştiren Kürtlerin, "3 yıldan beri özerklik için mücadele verdikieri" ve "Türk hükümetiyle çaUşmayı tırmandırma sürecine girdikleri" kaydediliyor. Katliamın ardından, Kürt eylemcilerin yakın dağlara kaçtığını yazan Corriere Della Sera. "eylemcilerin büyük bir olasılıkla korunduklan ve desteklendikleri Suriye topraklanndaki yuvalanna sığındıklanm" ekliyor. Sabetay Varol'un Paris'ten bildirdiğine göre dünkü sabah gazetelerinin göreceli suskunluğuna karşılık, öğleden sonra yayımlanan ciddi "Le Monde" gazetesi katliama çok geniş bir yer ayırdı. Gazete ilk sayfasından "Kürdistan'da katliam" başlığı altında yayımladığı başyazı ile olayı analiz etmeye çalışırken iç sayfadan da Türkiye muhabirinin imzasım taşıyan Hakkâri yöresinden geniş bir röportaja yer verdi. Mardin'in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyünde gerçekleştirilen katliamın, Türk yöneticileri ve kamuoyu nezdinde şiddetli öfke uyandırdığım belirterek başlayan başyazıda, "Avrupa Parlamentosu'nun 1915 Ermeni soykınmını kınayan ve aynı zamanda Kurt halkının tanınmasını talep eden karanndan birkaç güa sonra Türk basını ve siyasal çevrekri bu karar» infial göstermede görüş biriigi içinde" denmekte ve Türk gazetelerinden manşet örnekleri bulunmakta... "Büyük Giiçler tarafından geçmişte Türkiye'nin içişlerine vgpılan mudahalelerin belleklerde çok kotu birer anı olarak kaldığım" vurgulayan Le Monde başyazısı, "Ama Türklerin aynı zamanda Sevr Anlaşması'nı ortadan kaldırmak için Atatiirk'ün 1920lerde Kürtlere bagımsızlık vaat ertigini, ancak 1923'ten sonra bu vaatlerin yerine gelirilmediğini, unuttuklanm" da ileri sürüyor. Yazı, "Hiçbir halk en az kendileri gibi elleri lemiz olmayan başka halklar tarafından larihleki kusuriannın anımsatılmasından hoşnut olmaz" diyor. Başyazı bu bağlamda Türkiye'nin 1970'li yıllar içinde beş bin kurban veren terörist eylemlerin Batılıiarca unutulduğunu ve Türklerin değerlendirmelerdeki çifte standart kullandığı duygusuna kapıldıklanna dikkat çskiyor. Yazı şöyle sona eriyor: "PKK'nın eylemlerindeki artış, Türkiye'deki Kürtler arasında çok sınırlı bir destek gördüğü gerçeğini gizlememelidir. Bu insanlar halen milliyetçi projelere fazla ilgi duymuvorlar. PKK iki tip dış deslekten \ararlanıyor. Bir yanda Suriye gibi ülkelerin desteği, öbür yanda insan haklanna duyarlı batılı kamuoyu. Bu koşullarda PKK 12 Eylül 1980'den beri devletin güçlenmesiyle izab edilen aynhkçı fikirierin geriletilmesi olgusunu ters yüz etmeyi umuyor. Bununla birlikte Batı karşısında kamuoyunda sabırsızlığın egemen olması ve bölge dengesi için endişe verici bir husus olan İslamcı güçlerin oyununa alet olunması asıl sorunu teşkile devam ediyor." AJTU gazetede yayımlanan Hakkâri röportajı da başyazıda ifade edildiği gibi bölgede yaşayan halkın ayrılıkçı güçlere karşı bir tavır içinde olduğu konusunu işliyor. Pınarak'ta gerçefcleşen kaıliam, dün sabahki Paris gazetelerinden yalnızca Le Figaro'da yer aldı. Sol eğilimli Liberation ,ıazetesi, haberi fotoğraf ve resim altı birkaç cümleyle verirken, 30 kişinin bağımsızlık yanlısı Kürtlerce öldürüldüğunü kaydetti. Haberde, yarı resmi Anadolu Ajansı'nın, isyancıların köyluleri meydanda topladıktan sonra üzerlerine ateş açtıklannı ifade ettiğini belirtmekle yetinılirken, saldında bulunan komando ekibi hakkuıda açıklama yapılmad ğı vurgulanıyor. Sağ eğilimli Le Figa J gazetesi ise, Türkiye'ye özel olarpk gönderdiği Claude Lorieux'ın, "Türkiye: Kürt isyancılann saldınsı sonucu 30 ölü" başhklı genişçe bir haberine dış haber sayfasında yer ver Jı. İnsan Hakları Derneği İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Avukat Nevzat Helvacı da, Mardin'in Pınarcık köyünde 30 yurttaşın ölümüyle sonuçlanan saldın eylemini kınarken, "İnsan Haklan Derneği, yaşama bakkını en önde tutan anlayışıyla bu hakka saldınnın gerek kişilerden, gerekse devletten gelmesine karşıdır" dedi. Helvacı, dün yaptığı yazılı açıklamasında, Güneydoğu Anadolu'da yaşanan durumun, bir yandan yöreye girişilen eylemler, öbür yandan da yöre için uygulanan politikalar yönünden düşündürücü boyutlarda sürdürüldüğünü belirterek, "Bu bölge için öteden beri öngörülen yanlış ekonomik ve toplumsal politikalar olumsuz sonuçlarını vermiş ve yaşam hakkına saldırı biçiminde, onaylanması olanaksız olaylann dogmasına yol acmıştır" dedi. 33 işyerinde yarmgrevvar NATO ittifakı gözden geçmeli Cumhurbaşkanı Kenan Evren, konuşmasında NATO üyesi olduğumuzu, NATO'nun, üyelerinin toprak bütünlüğünü korumak için kurulduğunu anımsatarak, NATO'yu eleştirdi ve NATO ittifakının yeniden gözden geçirilmesinde yarar olduğunu İşSendika Ser\'isi Deriİş Sendikası 3 bin 500 üyesinin çalıştığı 124 işyeri için aldığı grev kararlarından 33 işyerindekini yarın başlatacak. Grevleri "kademeli" olarak başlatmayı uygun gördüklerini belirten Derilş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, yarınki grevlere 1500 işçinin katı|acağını bildirdi. Yener Kaya, toplusözleşme görüşmelerinde taraf olan Deri îşverenleri Sendikası'nın da 3 bin 200 işçinin çalıştığı 117 işyeri için 30 haziranda lokavt uygulama karan aldığını açıkladı. Yener Kaya, dün yaptığı yazjlı açıklamada loka\t kararını eleştirerek, "Lokavtın bir hak degit, bir insanlık suçu oldugunun işveren sendikası yöneticileri tarafından da anlaşılması ve sonuçlanndan kendilerinin sorumlu olacaklannın bilinmesi gerekir" dedi. Grevi bir "nefsi müdafaa aracı" olarak gördüklerini belirten Yener Kaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Greve çıkmaya Deri tşverenleri Sendikası tarafından mecbur edildik. İşveren sendikası katı dayatmacı tavnnı r'eğiştirmedikçe, işçilerin haklanna karşı saygılı ve anlayışlı yaklaşmadıkça uyuşmazlığı çözmek kolay olmayacaktır." Hakİş Hakİş Genel Başkanı Necati Çelik, 30 vatandaşın katledilmesi olayıyla ilgili olarak, "Siyasal çıkar gayesiyle yonımlar yapmak yerine milli birliği sağlayarak konunun üzerine gidilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir" dedi. Çelik, çoğu çocuk ve kadın, 30 kişinin gözü dönmüş canilerce, hunharca katledilmesinden derin üzuntü duyduklannı belirterek, "Bu zamana kadar zaman zaman karşılaşılan benzer olaylann bitmesi beklenirken, katliam boyutunda böyle bir olayın cereyan etmesi, meselenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle