Katalog

17 HAZÎRAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 Cindoruk'tan DYP'yi kaçakçıların desteklediği iddiasına sert tepki: Anayasa Mahkemesi yarın referandumu görüşecek A nkara (uba) / l Anayasa Mahkemesi DYP TBMM Grubu'nun yasaklar konusunda referandum yapılmaması konusundakı isteğıni yarın görüşmeye başlayacak. DYP TBMM Grubu'nun hazırladığı ve SHP ile DSP'h milletvekillerinm de imzaladığı başvuruda, siyasi yasakların TBMM'de alınan bir kararla kaldırıldığmı, bu nedenle de referanduma gerek olmadığı yolunda karar alınması istenmişti. Anayasa Mahkemesi başvuruyu yarın görüşmeye başlayacak. Başbakan ispat etmezse alçaktır Buşkanltğt kaçakçıdan tek bir kuruş aldığını ispat etmezse hem de Lut Gölu'nden, alçaktır. Eder'se parti genel başkanlığını bırakacağım. Mercedes'ini değiştiriyor. Bu Mercedes davulun içinden MANDA OLSA CtDERMİŞ Uçak kalktıktan sonra Aydemir herkesin dehşet dolu bakifları arasmda belinden 3540 santimlik bıçagım çıkanrak koriçıktı? ll başkanlanna, ilçe başkanlarına maden mı dorda ilerliyor ve tepsi tepsi kuıularm yanında duruyor. Şimdi arıık Aydemir'in bıçağı usta bir orkestra şefi gibi ritmik ve estetik bir şekilde kuzulann ocaklarım sorsun. üstune inip kaUuyor. Dunımdan şikâyetçi gazeteciler Demirei'e stkâyet etmek istiyorlar, ama Demirel'in su sözlerinden sonra vazgeçiyorlar, "Valtahi Kaçakçıltk suç d e ğ i l : Kaçakçılığı suç olmaktan kuzu kesin dedik, ama manda olsa gidermif. Çok Uzzetliymis doğrusu. " (Fotograf: RIZA EZER) çıkaran bu iktidar partisidir. Hayali ihracatı dış ticaret rejimi haline getiren bu Başbakan 'dır. btraktrım: Başbakan, DYP'nin bir Mercedes davuldon mt çtlett?: Saym damadı ANAP'lı belediye başkanı düşürüldü W\ uragan (anka) MJ Sinop'un Duragan üçesinin ANAP'lı Belediye Başkanı Ümit Demir, ANAP'h ve SHP'li belediye meclis uyelerınm gıivensîzlik oylanyla duşüruldu. Yolsuzluk ve usulsüzlük yapmakla suçlanan Duragan Belediye Başkanı Ümit Demir hakkında verilen güvensizhk önergesi, belediye meclisinin son toplantısmda 4'ü ANAP'lı, 2'si de SHP'li 6 uyenin oylanyla kabul edildi. 6 DYP'nin kumanyası, DemireVin uçağını kebapçıya döndürdü Size ikramdır kurbarf ellerı>le bıyıklarını sı\azladıktan sonra, "Bi s*> olmaz bacım. Gardaşlarımız için gazatacılar için yemaktır. Siz de yirsiniz, guzu eli, pilev" karşıltğını verince, zorlukla yağlı et ve pilav tepsilerınin arasından sıyrılan hostes kaptan pilotun kabinine koşuyor. Büyuk olasılıkla, hostes ıstıfasını vermeye gitti diye duşunurken, bir grup gazetecinin, tepsilerin uçağın içindekı bagaj raflarından indirilmesi savaşımına gırdığı gozleniyor Mikail Aydemir, kendılerı ıçın vaptıkları hizmeti anlayamamalannın şaşkınhğı ıçınde gazetecilere "Size ikramdır gurban" diyor, ama basın mensupları dıretıyor "Biz ikram mikram istemiyoruz. Goturun bunları kafamızın üslunden." HASAN UYSAL ERZURUM/ANKARA "Tannya şukur bize bu gıinleri de gosterdi. Buna dayandık ya artık hiçbir şey bizi etkilemez." THY'nın uçağının tekerlekleri Ankara Esenboğa Havaalanı'nın pistine değdiğınde bazı gazeteciter aralarında böyle konuşuyorlardı. Ortalık kesif bir yağlı et kokusu ile dolmuş, bazı koliuklann uzeri pilav taneleri ve et parçalan ile örtulmuştu adeta. Ne THY uçaklan ne THY personelı ne de biz gazetecilenn şimdiye kadar görmediğiırnz olaylarla karşılaşmamız Erzurum'da uçağa bindiğımizde gerçekleşti. Eskı Başbakanlardan Süleyman Derairel'ın uç gunluk ErzurumKarsAğrı seferını noktalamış ve Erzurum'da THY'den kiralanan F28 uçağı ile Ankara'ya hareket etmek için bekleme du rumuna gelmiştik ki, o ne? Binbirgece masallarında ya da kırkharamı öykusunden bildiğimiz benzer bir manzara ile burun buruna geldik. Demirel'in "raavi" gezisine (mavi referandumda yasakların kaldırılmasına evet anlamına geliyor) katıian eski AP milletvekillerinden Mikail Aydemir önde toplam 6 kişilık bir konvoy, ellerinde üstleri tepeleme kuzu etleri, pilav larla dolu buyuk tepsilerle, uçak koridorunda suzüle süzule yol alıyorlar. Gazetecilerin şaşkın bakışları arasmda, baş ustunde taşınan ve kısa surede uçağın içini uçuncu sınıf kebap salonuna çeviren tepsıler, uçağın en arkasına kadar getiriliyor. THY'nın ikramı olan kuçuk paketlerle meyve sulannı hazırlayan hosteslerin dilı tutuluyor. Tepsilerin bir bölumu hostesin en arkada oturacağı koltuğa ust uste yerleştirılince eski mılletvekıli Mikail Aydemir, "Ne yaptınız, etlerin tadı kaçar" diye uyanyor. Bunun uzerine elde kalan diğer tepsiler uçakta yolcuların eşya koymalarına yarayan gözlere yerleştirilıyor. Tepsıden damlayan yağlann hışmına uğrayan gazetecılerden biri panik halinde oturduğu yerden fırlarken, şok durumundan kurtulan ve en arkadakı bölmede tutsak kalan hostes yarı ağlayan yarı yalvaran ifadelerle bağınyor. "Ne yapıyorsunuz? Bunlann uçakta ne işi var. Aman Allahım ben ne >apacagım? Lutfen tepsileri oradan kaldınn. Ben nereye oluracağım?" Hostesi pek dinleyen olmuyor. Tepsıyi taşıyanlardan biri, bileklerine kadar yağlanmış Hostes kendi koltuğunun uzerine bırakılan tepsileri gönince yarı ağlayan, yarı yalvaran bir ifadeyle, "Aman Allahım bunlann uçakta ne işi var" dıyerek çığlığı basarken, tepsiyi taşıyanlardan biri bileklerine kadar yağlanmış elleriyle bıyıklannı stvazlaytp "Bir şey olmaz bacım" karşılığını verdi. Zoriukla yağlı et ve pilav tepsilerinin arasından sıyrılan hostes, pılot kabinine koştu. Kesıf yağ kokusu uçağın en ucra koşelerıne doğru saldırısını surdururken, gazetecilerin son umudu uçağın kaptan pilotu. Pilot gözlerı yuvalarından fırlamış gibi hırsla geliyor. Meriç kaptan "Kardeşim bunlar ne? Hostes nerede oturaeak? Tepsilerin bagajlarda ne işi var?" diye soruyor ama ıkramcı ekipten itirazlar başhyor, "Bi şey yok, dunıjorlar burda, biz başındayız merak etmeyin" diye. Meriç kaptan ışin vahametıni anlatıyor. Uçuş guvenliğinin bu durumda ortadan kalktığını, biraz daha geç kahnırsa uçağın gece karanlığında kalkamayacağını anlatıyor. Turk bu, uçuş guvenlığinden falan korkacak hali yok ya. "Tamam gardaş. şurda idare ediver de gidek" itirazı geliyor. Uçak pıstten uzaklaşıp burnunu henuz yukarıya doğru dıkmışken en arka sıraya yerleşen Mikail A>demır, herkesin "Yanlış mt goruyoruz?" bıçımlı bakışları arasından belinden 3540 santimlik uzun bıçağım çıkarıyor. Bir bölumurnuz "Adam cinnet getirdi. Orgeneral Üruğ Bodrum'da / ' zmir (a.a.) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Uruğ ıle Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemil Çuha, dün sabah Ankara'dan tzmir'e geldiler. Çiğh Askerı Havalanı'nda Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yamak tarafından törenle karşılanan Genelkurmay Başkanı, Çığlı'den Bodrum'a gitti. Bodrum'da bir sure dinlenecek olan Üruğ'un daha sonra veda ziyaretlerınde bulunacağı bildirildi. >a gazetecileri >a Demirel'i >a da kaptan pilotu" kesecek diye duşunurken, tehlıkevı basın mensupları atlatıyor önce.. Çunku Avdemır ağır ve vakur adımlarla, sağ elınde uzun kabzalı bıçağı ile basın mensuplannı geçerek onlere doğru kahramanca ilerlıvor Demirel'i de geçıyor Kaptan pilotun kabıni önunde "son durak" yapıyor Sonra tepsilere >önelı>or Demek ki bir cınnetlik durum yok... Usta bir orkestra şefi gibi, ritmik ve estetık hareketlerle bıçağı daldınp çıkarmava başlıyor Kuzu etlerinin uzerine. Kısa surede darmadağın ediyor kılolarca kuzu etını.. DYP'nin "hizraet ekibi" yedeklerine THY hostesi Guler Çalık'ı da alarak, dağıtılan etlere, pilav, ınce bir pıde olan lavaş ekmeklenni ekleyerek, yolculara sunmaya başlıyorlar Tabak yerine lavaş ekmeklerı kullanılı>or Çaial ve bıçak yenne ıse eller. Yağ ve et kokusu kesin zaferını ıyıden ıyiye kazanıyor ve uçağın heryeri artık yağ kokmaya başlıyor. Eski Muş Mılletvekıli Kasım Erare, sunulan ikramı, "En işlahlı >i>en" kışı seçılı>or basın mensupları arasında. Parmaklan ıle yağlı etleri ustaca, çeke çeke bolüyor. Yağlar bileklerine kadar akarken, gene usta bir hareketle kasık halıne getırdığı avucu ıle pılava dalıyor. Ustune de tabak olarak kullandığı lavaştan bir parça koparıp ağzına atıyor. Hemen onun arkasında bir başka eskı mılletvekili koltukta oturduğu verden namazını kılarken onun arkasında ayakta duran bir grup DYP'li ceplerine zula ettikleri viskileri yudumluyorlar Bu sırada Demirel "teşekkur gezisine" çıkıyor uçak içınde Uçağın kalkışından ben zaten "Kızılay Meydanı'na donmuş" koridor bu nedenle bıraz boşalıyor. Gazeteciler olan biteni Demirei'e şikâyet etmeyi kafalarından geçiriyorlar ama Demirel'in şu sözlerinden sonra vazgeçiyorlar: "Vallahi kuzu kesin dedik, manda olsa gidermiş. Lezzetltydi değil mi? Bu benim fikrim, A | n Dagı'nın ordan geçerken Mikail'e söyledim. 'Şöyle kuzuları kesin akşam ıkram olsun', dedim. Agn Dagı eteUerinde otlayan kuzular pek lezzetlidir." Uçağın yere inişi için herkes kemerlerinı bağlayıp oturduğunda hostesin kulağına eğılip, "Yasakların kalkmasından ymna mısınız?" diye soruvoruz. O ıse sadece bir kahkaha atıyor, sadece bir kahkaha.. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DYP Genel Başkanı Husamettin Cindonık, Başbakan Turgut OzalL ın DYP'yi kaçakçıların desteklediği iddialarma sert çıkış yaptı ve kaçakçılardan para alroası gerekenın ıktıdar partisi olduğunu söyledi Cindonık, Özal'ı iddialarını kanıtlamaya çağırarak, "Başbakan DYP'nin bir kaçakçıdan tek bir kuruş aldıgım ispat etmezse alçaktır. Hem de Lut golunden de alçaklır. Bizim bir tek kaçakçıdan beş kuruş aldtğımızı isbal ederse parti genel başkanlığını bırakaca£ını" dedı. Husamettin Cindoruk, dun DYP grubunda yaptığı konuşmada, Başbakanm asıl kızından, darnadından ve kardeşlerınden hesap sorması gerektiğını bildırdi. özal'ın tek korkusunun DYP oldugunu kaydeden Cindoruk, Başbakanın millet tarafından kurulmuş bir partıde hiç çahşmadı| ı için DYP'nin görkerali karşüamalannı anlayamadığını söyledi. DYP'nin karşılamalanna hiçbır genel merkez katkısı yapılmadığını, her zaman hesap vermeye hazır olduğunu bildiren Cindoruk, şöyle konuştu: "Blzim hesaplanmız Anayasa Mahkemesi'nin denetimı altındadır. Hatta kendisinden bir mali muşavit ata>«rak hesaplanmaı tetkik ettirmesini Lstı>orum. Ben Sayın Başbakana hesap soracak mubataplar gostermek isliyorum. Kızından sorsun, damadından sorsun, kardeşlerinden sorsun. Milyarlan, Jaguarian, Mercedeskıi, magazalan nereden buldunaz diye sorsun. Başbakanın gorevi ba. Beiediye başkanlanndao sorsun. Kendi partisinin baa milletvekillerinden sorsun, bakanlanndan sorsun. Onun hesap sorması gereken kişıler DYP defU çevresindeki \e aılesındeki insanlardır. Sa>ın damadı Mercedes'ini degişliriyor. Bu Mercedes davulun içinden mi çıkü? Sorsun da ogrensin. Bazı il başkanlannın kayınpederierinden sorsun. Bu acentelikleri nereden ve nasıl buldular? tlçe başluuüanna. ü başkanlanna sorsun, mu maden ocaklanm nereden bulmuşlar? Zannelmesin ki bunlar bilinraiyor. Sırası geldiginde larafımızdan sorulacaktır. Yıllarca avukatlık yaptım. Sanıgın davacıdan hesap sordugunu ilk defa goruyonım." Cindoruk, kaçakçılardan para alması gerekenin iktidar partisi olduğunu savunurken de şo\le dedı: "Çünku kaçakçılığı suç olmaktan çıkaran bu iktidar MrtUidir. Havali ihracatı dış ticaret rejimi haline getiren bu Başbakandır. 100 bin lira ile 1 milyariık doviz kaçakcılıgından kurtulraayı sağlayan bu Başbakandır. ManDk içinde kacakçılann desteklenmesi gereken bir parti varsa bu DYP degil, ANAP'ür." DYP Genel Başkanı Cindoruk, Özal'ı eleştirirken, tstanbul'un Haahösre> Maballesi'ni ornek gosterdi. Bu mahallede oturanlann ailece yankeskn olduklannı bildiren Cindoruk, "Turk siyasi hayalına Hacıhusrev ailesini getiren Başbakanın bizim partiden hesap sormaya ne hakkı vardır. Milletin sıkıntılannı başka yone çekmeye kalkmasıo. Bu ulkede bir partinin kadrolan 40 yıl iktidar olmuştur. Bu iklıdann besaplan kuruş kunış veriimiş. Her şey aklanmış ortaya çıkmışlır. Dilerim boyle bir aklanma bu Başbakanın kadrosuna ve ailesine nasip olur." Doğru Yol Partisi (DYP)'nın "Ekonomik Arastırma Komisyonu'nun hazırladığı "ANAPSHP ve DYP'nin Ekonomik >e SosysJ Gonışlerindeki Farklılıklar" konulu raporunda ANAP'ın "vahşi kapitalizm" uyguladığı, SHP ve DSP'nın devletçiliğı savundukları belırtılerek, "SHP'yi iktidar alternatifl olarak görmek hayalcilikten öte bir şey degildir" goruşune yer venlerek özetle şoyle denıldı. "ANAP iktidan, izledigi çarpık Uberal polilika ile 3.5 yıl içinde toplumdaki sosynl >e ekonomik dengeleri altust etmiştir. Bu donemde sosyal devlet ilkesi bir tarufa itilmiş, insan unsunı tamamen ihmal edilmiş, gelir dağılımındaki eşitsizlik cumhuriyet tarihinde gonılmemiş boyutlara ulaşmış, ekonomik olaylar bir avuç holdingin çıkarian dognıllusunda planlanmıştır. tktidann \urdumduymazlıgı sonucu: Vurgun, talan, ruşvet, hırsızlık, yolsuzluk, toplumu lemdden kemiren hastalıklar gunluk sıradan olaylar şekünde gorulmeye başlanmıştır. SHP ve aynı paralelde duşunen DSP halen slogan yanşı yapmaktadıriar. Bunlann tuzuk ve programlannda ekonomik kalkınmaya ilişkin bir maddeye rastlamak mumkun degildir. Sa\unduklan hususlar tamamen hayali ve ulke gerçeklerinin dıştndadır. Dolayısıyla bu partiler iktidar altematifi olarak gormek de, hayalcilikten öteye geçemeyecektir." Evren, anayasa oylamasında az oy çıkan illerle ilgili söylentileri yanıtladı Küskün değilim HAYDAR ALDIKAÇTI SIVAS Curahurbaşkanı Kenan Evren yaz dönemi çalışmalanndan bir bölümunu gerçekleştirmek için dün uçakla Ankara'dan Sı\as'a geldı. Evren, havaalanında Valı Lutfu Tuncel, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Sabri Yirmişbeşoglu. Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanı Mukerrem Taşçıoglu, >öre milletvekülen, belediye başkanı, Cumhuriyet Universıtesı Rekıoru, Yurtıçı Dogu Bölge Komutanı Turngeneral tsmet Avşar tarafından karşılandı. Cumhuriyet meydamm dolduran Sıvaslılar'a vılayet binasından hitap eden Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yaz donemı çalışmalannı geçen yıl ılk defa Erzurum'dan başlattıgını bıldirdi ve "Bu sene hangi ile gideyim diye çok duşundum >e Sıvas'ı seçlim" dedı. Esas konuşmasım Sıvas'tan a>rılacağı 22 haziran gunu yapacağını bildiren Cumhurbaşkanı Evren, Sıvas'ta bulunduğu sure ıçensinde, Sıvas ılı ve ilçelermde gördüklerini, muşahade ettiklerinı not alacağını bildırdi. Cumhurbaşkanı Evren, hemşehrilık beraünı alırken, anayasa oylamasından dolayı az evet oyu çıkan ıllere küskün olduğu yolunda soylentiler çıkanıldığuıı behrttı. Evren, "Boyle bir şey yok. Anayasa oylaması sırasında en az oy Bingol'den çıktı. Ben Bingol'e gittim. valandaşlara teşekkur ellim. Sıvas'ta da yuzde 90 oraoında evet oyu çıksaydı, herkes 'şıke vardır' diyecekti" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Orduevini zdyaret ederken, kent merkezının PTT arkasındakı ara bir caddede, üzerinde "Demokrasi aranıyor" ibareli bir araba ve bir noı göziendı. Cadde ortasına rasgele park edümış 34 YU 115 plakalı mavı Volkswagen marka aracın camına buyuk harflerle yazılıp asılan notta ozetle şöyle demlıyor: "Ataturk başını kaldır. Menfaatler için insanlann yasal haklan gasbcdiliyor. Olumumden sorumlo otanlardan da>aayım." Otomobilın bir bayan tarafından cadde ortasına bırakıldığı öğrenıhrken, notu gören guvenlık gorevlilerinın otoraobilin camlarım açarak yazıyı yok ettikleri gözlendi. Türk bankacılık sektöründe şimdi sağlam bir alternatif var: 30.7 milyardan 75 milyar liraya yükseltilmekte olan sermayesi, gücünü Devletten alan sağlam ortak yapısı, çeyrek yüzyılı aşan güvenilir tecrübesi, çağdaş ve dinamik bankacılık anlayışına sahip yeni yönetimi ve yurt sathına yayılmış 121 şubesiyle Töbank bugün, Türk bankacılığındaki asıl yerini almaktadır. Töbank simdi, sürekli yÜKsek gelir bekleyen tasarruf sahipleri için sağlam alternatiftir. Töbank şimdi, iç ve dış ticaretini ehil ellerde sürdürmek ve daha çok kazanmak isteyen işadamları için sağlam alternatiftir. Töbank şimdi, çağın gelişen koşullarına uygun, süratli ve dinamik bankacılık hizmeti bekleyen herkes için sağlam alternatiftir. Töbank sağlam bankadır, saglam alternatiftir. ,JRK!YE ÖGRETMENLER BANKAS1 BANK