25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 2 bin 294 kişiye bir doktor düşüyor Sağlıkta lıasta tablo Yapılan araştırmalar, 50 milyon nüfuslu Türkiye'de, yalnızca 22 bin doktor ile sağlık memurunun görev yaptığını ve bunun çok yetersiz olduğunu, aynca 642 kişiye bir polis memuru, 140 kişiye de bir öğretmen düştüğünü ortaya çıkardı. AlNKAR^dan YALÇIN DOĞAN Wallraffa suçlama onn (OJL) Federal Almanya'daki Türk ifçilerinin içinde bulunduğu sorunlan yansıtan "En Alttakiler" adlı kitabın yazan Gunter Wallraffla kitabın hazırlanması içın işbirliği yapan iki Türk, Alman yazann kendilerini sömürdüğunü açıkladılar. Levent Sınirlioğlu, Der Spiegel dergisinde yer alan açıklamasında, Wallraff kadar çalışma arkadaşlanna bu derece hoksız ve demokrat olmayan davranışlarda bulunan kişiye rastlamadığını söyledi. Wallraffa kitabım hazırlarken yardımcı olan ve Yabancılarla Dayanışma Bürosu'nun başkanlığını yürüten Taner Aday ise, kitabın çıktığı günlerde bu büronun biiyük reklam yaptığını, ancak Wallraffın büroya hiçbir zaman uğramadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'de 2 bin 294 kişiye bir doktor, 642 kişiye ise bir polis memuru düşüyor. Türkiye'de 1577 kişiye bir ebe, 1402 kişiye bir hemşire, 140 kişiye de bir öğretmen d ü ş t ü p belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde emniyet müdürü, emniyet amiri, komiser, komiser muavini ve polis memuru olarak toplam 78 bin 946 kişinin görev yaptıgı bildirildi. Bunların 66 bin 666'sının polis memuru kadrosunda, diğerlerinin de amir kadrosunda görev yaptıgı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, son 7 yıl içerisinde emniyet örgütündeki görevlilerin sıyısında yüzde 62.5 oranında bir artış oldu. Bu artış içerisinde en yüksek oran yuzde 92.5 ile Emniyet Müdürlüğü kadrosunda meydana geldi. 1981 yılında sayılan 41 bin 985 olan polis memuru sayısı ise bugün 66 bin 666'ya yükseldi. Emniyet örgütünde aynca, teknik ve benzeri hizmet kadrolannda 1004, çarşı ve mahalle bekçisi kadrolannda 21 bin 496, yardımcı teknisyen kadrolannda 5 bin 760, sözleşmeli personel kadrolannda 77 ve işçi hizmet kadrolannda ise 1720 görevlinin bulunduğu öğrenildi. Türkiye'de toplam 358 bin 751 öğretme nin görev yaptıgı belirtilirken, her 140 kişiye bir öğretmen düştüğü saptandı. Bunlar dan 219 bin 934'ü ilk, 42 bin 320'si ortaokul ve 50 bin 448'i ise liselerde görev yapan öğretmenlerin branşlanna göre dağılımlan şöyle: Anadoiu liselerinde 2 bin 587, fen liselerinde 108, endüstri meslek, teknik ve Anadoiu teknik liselerinde 12 bin 411, kız meslek, kız teknik, Anadoiu meslek, pratik kız sanat okulu ve olgunlaşma enstitülerinde 12 bin 4, ticaret, Anadoiu ticaret, meslek, otelcilik ve turizm meslek ile sekreterlik meslek liselerinde 6 bin 380, imarn hatip liselerinde 11 bin 573 ve öğretmen liselerinde ise 968. Yapılan belirlemelere göre, Türkiye'de her 2 bin 294 kişiye bir doktor düşüyor. Türkiye'de halen 22 bin doktor ile sağhk memurunun, 32 bin ebenin ve 36 bin hemşirenin görev yaptıgı öğrenildi. Türk Usulü Yeşilleıi Özel şapkaların boyanmasına, bir başka grup gitar çalarak eşlik ediyor. Getirdikleri sandviçleri birbirterine ikram ederken, belki hafif bir öpücük çalmayı da ihmal etmiyorlar. Beton yığınlarının arasında kaybolan şu "küçük insanlara" acımayıp da ne yapsınlar!.. Tepkilerini sürekli içinde saklayan, saklamasa bile kendisiyle benzer düşünceyi taşıyanlarla bir araya gelemeyen, düşüncelerini açıklamada ikircikli davranan şu "küçük insanlara" yardım, ama mutlaka yardım etmek gerektiğini kendi aralarında hararetle tartışıyorlar... Her hafta sonu Ankara'da Kızılay'ın göbeginde bir cümbüş var. "Güvenpark'ta Piknik" adı attında her hafta sonu düzenli bir biçimde gelişen bir eylemin, belki de kısa süre sonra "politik bir partiye" dönüşmesi kimseyi şaşırtmamalı. Istanbul'da, İzmir'de, Ankara'da yaklaşık bir yılı aşkın süredir "topluma tepki gösterenlerin çevre koruması" adı altında bir araya gelmelerine tanık olunuyor. Çeşitli tartışmalar, zaman zaman yurtdışın fCısa bir süre daki eylemlerin mera sonra gelen sivil "Ne oluyor kıyia bütünleşiyor. Kaplumbağalar onlar burada" diye için "ilk malzemeyi" soruyor. oluşturuyor. Kaplumba"Ağaçlann ğaların korunması Baş kesilmesini bakan Özal'a istemiyoruz" gönderilen bir mektupkarşıhğını la birlikte, hareket, "ilk tdyasal içeriğini" kaza ahnca, "Hangi miş bir çift yaklaşıyor. İmzalar mısınız? Nedir o? Ağaçlann kesilmesini İstemiyoruz biz. Ağaç kesilmesini siz de istemiyorsanız, imzalar mısınız? Erkek atıyor imzayı. Yanındaki hanıma da uzatılıyor dilekçe. Erkekten sert bir tepki: Onun imzalamasına gerek yok. Ben Inv zaladım. Yedisekiz yaşındaki kızıyla yaklaşan bir bayana uzatılıyor dilekçe. Bayan, "Hayır, imzalamam" derken, küçük kız "Ben ağaçlann kesilmesini Istemiyorum ama anne" diye tutturunca, anne büyük bir özveri gösteriyor, kızına imzalatıyor. Çevre korumacılıgı... Doğanın dengesinin sağlanarak ınsanların uzun ve huzurlu bir yaşam sürmeleri... Çevre kirliliğinin önlenmesi... Nükleer santrallara son... Nükleer silahlanmaya son... Gürültüye, kimyevi gazlara, artıklara son... Nükleer teknoiojiden uzaklaşma... Sanayileşmenin kentlerın dışına taşınmasından yana olma... İnsan mutluluğunun ve refahının ancak çevre koşullannın düzeltilmesiyte mümkün olacağına inanma... Çevreyi öylesine kr> ruma ki, sonuçta dogayı kirfetmeden, katletmeden insanı mutluluğa götüren yolları tek tek açabilme... Evet, evet, huzurlannızda "Türk Yeşltleri"!.. Güvenpark'ta imza toplama kampanyasına şapka boyama ve gitar çalma da eklenince, "olayı anlamaya çalısanlann başında" Türk polisi geliyor. Once resmi polisler parka giriyorlar. İmza toplandığını ve imzanın amacını öğrenince "Biraz dağımk durun bari" diyerek uyarıda bulunuyorlar. Resmi giysili polisler uzaklaşıyorlar. Kısa bir süre sonra, "slvil polisler" bunlar belli, yaklaşıyorlar "Ne oluyor burada" diye soruyorlar. "Biz parkı sevenlerdeniz, ağaçlann kesilmesini istemiyoruz" karşıltgını alınca, "Hangi dernektensiniz, başınız kim sizin" diye sorulannı sürdürüyorlar. "Dernek filan yok, biz ağaçlan korumak İstiyoruz o kadar" yanıtıyla birlikte iki sıvil polis başlannı "Allah Allah" diye sallayarak gidiyor. Biraz ötede telsizini açıyor: "Amirim, bunların slyasi amacı yokmuş, bunlar ağaçlann kesilmesini istemiyorlarmış". Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da son yılların büyük eylemı siyasal partiye dönüşüyor. Hatta, Almanya'da "Yeşiller" sosyal demokratları tehdit eden en önemli "sol eğillm" olarak Alman parlamentosuna giriyorlar. Insanların tek tek topluma duydukları tepki, çevre korumacılıgı ile bütünleşiyor ve siyasal bir partiye dönüşüyor Avrupa da. Şimdi de benzer bir akım Türkiye'de ilk tohumlarını veriyor. Ancak, "Yeşil olmanın ve yesillerin" felsefesini sergileyen, henüz ne gazetelerde, ne dergilerde herhangi bir yazı yok. Birkaç dergidekı yazı da yesillerin felsefesini anlatmaktan uzak. Şu anda "ağaç kesmeye karşı olmak" ya da en genel anlamıyta "çevreyi korumak" olarak özetlenen görüşlerin ötesinde Türkiye'de henüz "Yeşil felsefe ve yesillerin amacına" rastlamak güç. Güvenpark'tan aktardığımız sahrveler de zaten hem nalkın hem de devletin otaya nasıl yabancı bulunduğunu netleştiriyor. Buna rağmen, "ağaçlann kesilmeslne karşı" olmakla başlayan eylem türü, eger Ankara Belediyesi otoparkta ısrar ederse, başka boyutlara uzanabilir. İş bir anda siyasal içerik kazanabilir. Hele de eğer bu ayın sonunda planlanan İstanbul'daki "Yeşil Yürüyüş" gerçekleşirse, belki ışin özüne dönük tartışmalar daha yoğunlaşabilir. GAP, enflasyonu azdırck Atalannın yüzyülardır işlediği toprakları ellerinden alındıktan sonra okuma yazma belgesi getiremedikleri için yerlerinden yurtlarından olan köylüler, bağlannı bahçelerini elden çıkanp Şanlıurfa'da daire, dükkân satın alıyor. Köylülerin kente hızlı göçünü fark eden ve takas yoluyla bağ bahçeleri alan açıkgöz müteahhitler "Ilerde oraları milyarlara alamayız. Bizim yaptığımız, bir anlamda yatınmdır" diye konuşuyorlar. ÖMER KAPAKLI ŞANLIURFATarıtn Refortnu Ya&ası'na göre Hazine'ye an 110 bin dekar arazinin köylülere kiralaraa yttntemiyle dagmlrnası için çalışmalar sürdürühlrken, "okuna yuona bibnedikleri" gıbi gerekçekrte toprak alamayacaklan beJiruTen Harraniı köylüler de kente göç etrneye başladılar Harranlıknn arazi edinme dıişleri suya dtljtüğü için "GAP'a kâıetck" kente göç «mesiyle apartman yapımının hızla arttıgı Şarüıurfa'da daire fiyatlannın 40 milyon iiraya kadar vükselmesine yol açtıklan büduilToprak almak için başvurdugu hatde, okuryazar olmadığı için bu haklum yitiren Gökhan köyüfiden Übeytt AJtıa, atalannın yüzyülardır işkdigi topra ğrn kendi etine geçtigı gfin, şanssızkklann basladıgını anlatarak, "EMndeki toprek. Jwtarff M M na, tabsMtea «Jı bua gtçti. Htktaet, ıMrtıılııı •Mı, jrnü lckrartopnkdstttBtya tafMriar. OtabatighM ç HN pj g z o m d a U t a i . Toprak d* oalanB obaa. GAP da" dedi. Atalannın yüzyıllardır işledigı toprakian elleridcn alındıktan sonra, okuma vazma belgesi getiremedikleri için lopraklanndan uzakla^tınlanlardan Kı£ünce köyünden UmMÜ Koç da bağ, babçe ve hayvanlannı satarak kente göç ettigini belirterek şöyle konuştu: "V«B»kâ bea ba işten Mr «ey ı ı h n t e . GAP to* B loyrak TertmedikGd*pjdürdt(HikkAa •et». \%m tkmreâ y«po«ym (MfMaa. GitsMer ıof>raUan scktepSere 4a#tariu." öte yandan, kövttlierin kente göç ettigini fark eden bazı açıkgOz müıeahhitler de hükümete küserek tanmdan vazgeçen köylülere lüks apanman dairelerini Harran'daki bağ, bahçe ve bayvanlarla takas etmeye başladılar. Şanburfa'mn Autttrk Bulvan üzerinde daire fiyatları 50 milyon tirayı bulurken, bazı müteahhitler, daire fiyatlarının yükselmesinin topraga küsen köylünün lükse yönelmesuıden kaynaklandıgını öne sürdüler. Köylerindckı bağ, bahçe ve hayvanlarını s;tarak kenttekı i$kk merkezlerde daire alma yarışına giren Harranlılar yüzünden, daire ve işyeri sattj fıyaüannın 100 milyona kadar yilkseMigrai belirten mttteahhit Şukrö Şcokocak,' 'Şetee fden koy\a, M2dc« f» v« işyeri istiyor. Ç o t u n p«r«M bfle Ç yok. Mecbaren köydeki btg ve tMbcestee kaıybk, oolan daire »triyonu. Ikride oralan mâyariara al»m«yu, Şn andk biztm jraptıtn»! talun t*i. bâr aaı yattniBdHr" biçiminde konuştu. Şanlıurfa'ya göç hızlanınca, daire fiyatları da arttı Uzman doktorluk cep boşaltıyor kitap Belli bir branşta uzmanlaşmak isteyen doktorlar için yayımlanan bilimsel kitaplann fiyatları 30 bin ile 8 milyon lira arasında değişiyor. Doğuya eski makine gani (Cumhuriyet) /Dcğu ve Güneydoğu Anadoiu Bölgesi'nde fotokopi pazarlamacılan tarafından eski makinelerin satılması, kırtasiyeciler arasında tepki uyandırdı. Son aylarda Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ne gelen pazarlamacüann yeni tiir makineleri satmak istememelerine tepki gösteren kırtasiyeciler, son iki yıldan bu yana Japonlann fotokopi makinesi üretimini azaltması yüzünden Türkiye'deki pazarlamacılann ortada kaldığım ve bunun sonucu olarak da elkrinde kalan ve hiçbir kesim tarafından ilgi görmeyen eski fotokopi makinelerini, gelişmemiş yörelere satmaya çalıştıklanm belirtiyorlar. Kaçak Türklere ıınıvıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Îçişleri Bakanı Y'üdınm Akbulut, "kaçak Türklerin" yurda dönüşlerini kolaylaştıncı yasal çalışmalar yapıldığını bildirdi. Akbulut, bu çalışmaların mevcut yasalann esprisine aykın olamayacağını da belirtirken, "Biz vatandaşlannuz gelmesin, bep dışanda kalsınlar diye bir diişunce tasımıyoruz" dedi. Hükumetin, vatandaşlığı kaybettirilen sanatçı Cem Karaca'mn bu ay sonuna kadar Türkiye'ye geleceğini açıklamasıyla birlikte gündeme gelen "kaçak Tiirkler" soranu üzerinde durduğu bildirildi. tçişlen Bakanı Yıldırım Akbulut, konuya ilişkin calışmalann mevcut yasalar çerçevesinde ne yapılabileceğini içerdiğini söyledi. Bakan Akbu AkbuluU Dönüşlerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz Hâkim kazada öldü Ç» oma (Cumhuriyet Ege * 3 Bürosu) Soma'da meydana gelen trafik kazastnda bir kişi yaşamını yitirdi, iki kişi de yaralandı. Olay dün sabaha karşı Turgutalp mevkünde meydana geldl Osman özdemir yönetimindeki 10 HH 907 plakah özel otomobil asın hız nedeniyle şarampole yuvarlandı. Kaza sırasmda Dikili'de eğlenceden gelen ve otomobil içinde bulunan Savaştepe Sulh Ceza Hâkimi Mehmet Ürün, olay yerinde yaşamını yitirdi. Yasalara göre kaçakların yurda gelmelerine engel bulunmadığını belirten îçişleri Bakanı, "Burada bir takibata uğramışlarsa o sürecektir. Haklarında bir takibat varsa ondan kurtulamazlar. Yurttaşlıktan çıkarılanlarm geri dönüşleri mümkün değil" dedi. Çobanı yıldırım çarptı Tf astamonu (uba) A Tosya ilçesinin Ortalıca köytinde çobanlık yapan Hasan Yeşil'i yıldırım çarptı. Çorum iline kayıtlı olan ve geçimini sağlamak için bir süreden beri Tosya'nm Ortalıca köyünde koyun çobanlığı yapan Hasan Yeşil, ormanlık alanda aniden başlayan sağanak yağıstan korunmak için ağaç dibine saklandı. Gök gürlemesi sonucu düşen yıldınma ağaç dibinde yakalanan Yeşil öldü. Ctrn Karaca 15 gün sonra dönecek. Trafik polisi, şoför hilelerine karşı eğitiliyor Sürücüye gözaltı na bir direnç teli (resinstans) eklenmesi olduğu öğrenildi. Eklenen bu direnç teli takografa gerekli elektnğin gelmesini engelliyor, böylece cihaz oldugundan daha az yazım yapıyor. Yetkililer, herhangi bir ihbann olmaması halinde saptanmasının çok güç olduğunu bdirttikleri bu hile ile 130 kilometrelik bir suratin cihazın yazım kartında 80 kilometre olarak işaret edildiğini söylediler. Yetkililer, trafik polislerinin eğitimi sırasında yapılan bu hilelere karşı uyanık olmalanna da yer verildiğini bildirdiler. Ote yandan, takograflardaki bu hileler çeşitli şekillerde denetlenmeye başlandı. Yetkililer, karayoluna çıkan ve hüeli bir takograf cihazına sahip aracuı bütün yol boyunca hemen hemen aynı kilometrede yol aldığının gözlendiğini, bunun mümkün olamayacağı içın de bu tür araçlara gerekli cezai işlemin yapıldığını sözlerine eklediler. EMNtYET KEMERİİÇİN UYARI YAZILARI öte yandan, yapılan trafik kontrollerinde emniyet kemeri takma zorunluluğuna önemlı ölçüde uyulmadığının saptandığı bildirildi. 1500 lira bir cezası bulunan bu kuralın işlerlik kazanamaması üzerine, Emniyet Genel Müdürlüğü, KarayoUarı Gsnel Müdürlüğü ile yapacağı ortaklaşa bir çalışmayla kentlerın çıkışlarına uyarı levhaları koymayı kararlaştırdı. tlk etapta 500 adet hazırlanacak olan bu emniyet kemeri takılmasına ilişkin uyan levhalarının, kilometre gösterge levhalarının hemen altına konulacaklan öğrenildi. Çay sempozyumu "n ize (anka) J\. Uluslararası Çay Sempozyumu, 26 haziranda Rize'de başlayacak. Çay üretimi ve tüketiminin ele ahnacağı sempozyuma 31'i yabancı olmak üzere 68 bi/im adamı ve uzman katılacak. 3 gün sürecek olan sempozyumda 30 bildiri sunulacak. Bu arada, ÇayKur'un "Filiz" adında yeni bir çayı önümüzdeki ay piyasaya süreceği bildirildi. Karpuz bol olacak A dana (OM.) Adana Jrm. Ziraat Odası Başkam Nedim Girmen, bu yıl karpuz rekoltesinin 670 bin ton dolayında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini belirterek, "Vatandaş bu yıl karpuza doyacak" dedi ANKARA (Cumbariyel Burosu) Trafiğe çıkan araçlann arkalarına yazılan argo sözcükler siliniyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, trafik polislerini, baa surücü hilelerine karşı "uyamk" olnıalan için eğitiyor. Araçların özellikle arkalanna yanlan argo sözcük ve deyimlerin silinmesi çalışmalarına başlandığı bildirildi. Başlatılan bu çalışma çerçevesinde araçlann arkasına yapıştırılan ya da çizilen resimler de kaldırtılıyor. Kullanılmalanrun zaten yasak olduğu behrtilen bu yazı ve resimleri silmeyenler hakkında cezai islem yapüacağı bildirildi. Emniyet Genel Müdüriüğü, trafik polislerini sürücu hilelerine karşı da uyanık olmalan yönunden eğitiyor. Yetkililer, bu hilelerin özellikle otobüslerde kullanımına ba^lanan ve hız kontrolünu amaçlayan takograf cihazlannda yapüdıgıru bildirdiler. Bazı sürücülerin, takometreler üzerinde oynayarak cihazın yapılan asü hıa saptamasını engelledikleri öğrenildi. Yapılan hıleler şöyle sıralanıyor: • Takografın yaam yapan böliimüne sılaşbnlaa bir sigara jetatini ile yapılan fazla suratin yazım karUnda göriUraesinin öBüne geçiliyor. • Takografın yazım yapan kolu mıknatıs, lastik ya da bal mumu ile sabıüeniyor, böylece kolun yapılan fazla sürati yazım kartına geçirmesine engel olunuyor. • Baa sunıcüler ise, takograflannın eiektrik doııanıınına ^TtHtaf bir parça ekliyorlar. Lmaiyet yetkililerince "Avnıpai bir hik" olarak nitelenen bu hilemn eiektrik donanımı lut, Cumhuriyet'in "Kaçak Türklerin Türkiye'ye dönüşleri yönunden teşvik edilmesi diışünuluyor mu?" sorusuna, "Yasalara gore bunların Türkiye'ye gdmeterine mani bir durum yok. Beiki donmek isteyenler hakkında yapacagımız bir takibat kanun geregidir, ama biz hükümet olarak bu konuda pek katı davranmıyoruz. Ancak onlann gelmek isteyişleri hakikaten ciddi midir, onu bilemiyoruz. Şu bakımdan soylüyonım, burada bir takibata uğramışlarsa o sürecektir. Haklannda bir takibat varsa ondan kurtulamazlar. Onu göze almalılar. Ama hayır efendim, hiç takibata uğramayacağız, elimizi kolumuzu sallayarak geleceğiz diyorlarsa o mümkün defil işte" yanıtıru verdi. Yurttaşlıktan çıkanlanların geri dönüşlerinin mümkün olmadığmı, ancak vatandaşhkları kaybettirilenlerin bu haklannı yeniden kazanabileceklerini anımsatan Akbulut, konuya ilişkin başlatılan çalışmalar hakkında da şu bilgiyi verdi: "Başlatılan çalışmada detay olarak bazı şeyler var, ama ön / ce bir sonuçlansın. Bunlar, kanunlann esprisine uygun düştngü takdirde elbette kolaylaştınSttRT/B/TLlS (Cumhuriyet) Güneydoğu cı önlemler getirilir. Biz vatangezisini Mardin, Siırt ve Bitlıs'te sıkı daşlanmız gelmesin, hep dışangüvenlik önlemleri altında surdüren, Türk Kadınım da kalsınlar diye bir düşünce taGüçlendirme ve Tanıtma Vakfı Genel Başkam Semra şımıyoruz. Ama memleketin OZÜI, "Kimse kufku duymasın, halka hizmet edeni menfaati için konulmuş kaideleAUah korur, Allah benim kalbimi biliyor" dedi. rin ihlalini de goze abunayız. Ne önceki gun Şanlıurfa'dan Mardin'e geçen Semra isteniyor, kanunlar çerçevesinde özal ve beraberindeki iki kilometrelik konvoydan ne yapabiliriz, bu yönden bir çaoluşan ekibi, il sınınnda Mardin Valisi Alaaddin lışma yapıyonız." Turhan ve Beledıye Başkam A.thsan Ensari ile eşlen İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) Branşlannda uzmanlaşmak isteyen tıp doktorlan için temel kaynak niteliğındekı bilimsel kitaplann fıyatları 30 bin ile 8 milyon lira arasında değişiyor. Bilimsel kitap satışlannın iyice duştugunü belirten on yıllık kitap satıcısı Adil Karamustafaoglu, "Fiyatlan dnyan muşteriler bize araba mı satıyorsunuı, yoksa kitap BU, diye sonıyorlar" diyor. Fryatlann yüksekliği yüzünden birçok bilimsel kitabı ithal edemediklerini de vurgulayan Adil Karamustafaoğlu, şunları söylüyor: "Tjp fakiiltcsİDe yeni başlayan ögrenci, zaten kitap fiyatlannı gorunce şaşınyor. Çunku en ucuzu 15 bin liradan başlıyor. Örnegin İnsan Ansiklopedisi 75 bin lira. Derken okulu bittriyor ve kendi alanında uzmanlaşmak istiyor. tşte o zaman ikioci bir şoV gtçiriyor. Çunkü uzmanlar için çogu yabancı olan ve ithal edilen biUmsd kitaplann fiyatian 34 bin liradan bajlıyor ve 8 mlyona kadar çıkıyor. Örnegin VVinken'in Norolojik Hasuhklar adlı 40 ciknk kiUbı 8 milyon lira. Doktor maaşıyla bu kitapİan almak mumkun degil." Bazen 14 doktorun, bir kitabı ortaklaşa aldıklanm bdirten Karamustafaoğlu, "Sonra da bunun fotokopilcrini cektiriyortar" dıyor. Devlet hastanesınden Doktor tbrahim Türkmenoğlu ise, "Orijinal kitap, bizim için artık lüks oldu" diyor ve ekliyor: "Kendi bilim adamlanmızın yazdıgı kitaplar yettrsiz kaldıgından. yabana kitaplan almak zorundayız. Ancak fiyatlar astrooomik. Tek care fotokopilerini ele gecirmek." "Bngün ogretim uyesi, maaşıyla kitap alamaz" dıyen Ege Üniversitesi Rektörü Sermet Akgün ise, üniversitenin 1987 bütçesinde kitap ahnu için 120 milyon lira ayrıldığıru belirterek, bu yıl kitap alımına hız verileceğini söyledi,' nıyor. Ardından Ankara'da kentin göbeğindeki "Güvenpark"ın otopark haline getirilme projesi karşısında "ilk eylemlerini" sergili yorlar. "Otopark degil, Güvenpark" . Yeşiie boyanmış dallı budaklı bir ağacı görüntüleyen rozet, günün her saatinde, nereye giderlerse gitsinler, göğüslerinden düşmüyor. Rozetin çevresındeki yazı hemen okunuyor: "Otopark değil, Güvenpark". Ankara Belediyesi kentin ortasında bir otopark yapmak istiyor. Ancak, bunun için Güvenpark'taki ağaçların kesilmesi gerekiyor. İşte, eytem bu noktada başlıyor. Ağaçların kesilmesini önlemek için önce kendi çapında başlayan eylem, giderek büyüyor. Beledıye Başkanı'na verilen dilekçe ağaç resimleriyle süslü: " Güvenpark'ı bugünkü ağacı, çalısı, brtkisi, yeşilliği İle istiyoruz. Güvenpark'ın tartta perdelerle kapatılmasını Istemiyoruz. Güvenpark'ın saksı içinde bir çatı bahçesine dönüşmesini, Ankara'dan tek bir yeşil dalın bile kesilmesini istemiyoruz. Güvenpark'ın bakımlı, temlz, güzel bir park olarak kentin merkezlnde küçük bir koru gibi kalmasını istiyoruz". Dilekçe böyle devam ederken, dilekçeyi imzalayanların sayısı tam on bine ulaşıyor. Güvenpark'ta ellerinde dilekçeyle sokaktan geçen insanlara yaklaşan "eylemciler" ağaçlann korunması için imza topluyor. İşte, kol kola gir dernektensiniz, başınız kim sizin" diye sürdürüyorlar sorulannı. • Dernek filan yok, biz ağaçları korumak istiyoruz, o kadar" yanıtıyla birlikte başlannı "Allah Allah" diye sallayarak gidiyorlar. Az ötede telsizlerini açıp "Amlrlm, slyasi amaç yokmuş" diye bilgi veriyorlar. Bakan Doğan girmedik çiftlik bırakmadı UFUKTEKİN ADANA Tanmt Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan, Hasat Balosu, Şeftali Şenliği ve Tarla Günü'ne katılmak üzere geldiği Adana'da, buğdayüreticilerine bir milyon 200 bin ton kapasiteli depo yapma hazırlığı içinde oiduklannı müjdeledi. Bir gece ve bir gündüze sığdırdtğı Çukurova gezisinde, neredeyse girmedik tarla, uğramadık çiftlik bırakmayan Doğan'ın, çiftçilerden gelen bazı yakınmaları, bürokratlanna sürekli not aldırdığı gözlenirken, ya "Koruıyu biliyoruz, incelemeUrüniz sürüyor" ya da "Hele bir inceUytlim, ona göre bir şeyler yapanz'' şeklinde yamtlar verdi. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Doğan'ı, "Adtnı Türk tanm tarihine altın harflerle yazdvacağız" diye karsılayan Çtftçiler Birliği Başkam İzzettin Ozgiray'ın dışında en çok mutlu eden şey, bizzat üretici köylülerin, özellikle buğday, mısır ve soya konusunda sağladıklan yüksek verim artışını, kendisinin tohum konusundaki çalışmalarına bağlamasıydı. Şeftali Şenliği için Imamoğlu'na gittikten sonra buradan Hacı Ali Çiftliği ile İzzettin Ozgiray'ın çiftliğine de uğrayan Bakan, gtizergâh üzerinde sık sık arabasından inerek, eline aldığı buğday basağı ve karpuz hakkında üreticilerden ve teknisyenlerden bilgi aldı. 'BakanDoğan'ı sohbet toplantısında üzen tek şey ise, Adanalı ünlu çiftçitüccar Aü MBti'nin kütlü pamukta KDVStopaj Vergisi vurgunu ve dürüst tüccarlar üzerinde estirildiğini ileri sürdüğü "maliye terörü" açıklamasıydı. Bakan, toplam 50 milyar liralık bir vergi kaybı anlamına gelen vurgun için 'Konuyu daha önce de duymustuk, ciddi olarak araftıracağız' dedU Semra Özalsıkı korumada karşıladı. Semra özal'ı ızleyen konvoyun, rahat bir yolculuk yapabilmesmi sağlamak amaayla ViranşehırŞanlıurfa arasında, yol trafiğe kapatıldı. Burada ıkı saat kadar güneş altında bekletilen kamyon ve TIR şoförleri, yolun kapatılmasına büyük tepki gösterdiler. Mardin 'den Once Kızıltepe'ye uğrayan Semra özal, burada yaklaşık üç bin kişi tarafından "Başlık paraa kalksm, başhk parası yüzünden tvlenemiyoruz" yazılı pankartlarla karşıkmdı. (Fotoğraf: HANtFE ARAS) B^L\\n teri göz nuru tasarruflannızı gelecek için aeğerlendirirken bankanız, size kârlı ve sağlam seçenekler yaratabiliyor mu?.. •••şimdi sağlam bir alternafliff var!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle