19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nimsenmiştir. Oysa bu hak günumüz modern hukuk sisteminde çoktan aşılmıştır. İşverenin bu hakkını düzenleyen 1475 sayılı iş yasasının 13. maddesinin son fıkrası "işçinin sendikaya üye olması... genel olarak hizmet aktini fesih hakkımn kötüye kullanıldığını gösteren diğer duramlarda, işverene ihbar tazminatının üç katı tutannda tazminat ödeme" yaptırımını getirmiştir. Bu durumda sendika üyeliği nedeniyle işine son verildiğinin kanıtlanması yükümiülüğü işçiye verilmiştir ki, bunun kanıtlanmasının olanaksızlığı açıktır. Bu nedenle Milli Güvenlik Konseyinin bir kararnamesi ile bir süre, işçilerin nedensiz işten çıkanlmasında bir duraklama dönemi yaşanmış, 2821 ve 2822 sayılı yasaların yürürlüğe girmesi ile "nedensiz ve toptan işten çıkarmalar" süratle artmıştır. İşveren, yasanın, 13. maddesine göre, işçilerin kendi istediği sendikaya üye olmaması veya istemediği sendikaya üye olması nedeniyle, yasanın öngördüğü ölçüler içerisinde ihbar tazminatını ödeyerek, istediği günde, işçinin hemen işine son verme olanağına sahiptir. Bugünlerde bağımsız Otomobil lş'e üye 158 işçinin Netaş işverenince işlerine son verilmesi bunun en son ve çarpıcı örneğidir. İşlerine son verilen işçilerin son Netaş grevinde aktif görev alan sendikal bilinçleri gelişmiş işçiler olmaları, işverenin aktin feshini kötüye kullanmasının tipik bir örneğidir. Anayasanın 41. maddesinde, geleneksel anlamda eşitlik yanında sosyal adalet duşüncesine yönelen başka bir eşitlik daha öngörülmüştür. İş yasalannda duzenlenmiş bulunan hukümlerin, çoğu kez işçi lehine emredici nitelik taşıdığı, iş hukukunun işçiyi koruyucu bir hukuk olduğu görüşu yaygındır. Bu görüşe göre, iş hukukunun anılan, işçiyi koruyucu niteliği özel bir yorum şeklini zorunlu kılmaktadır. Oysa Yargıtay zaman zaman 13. madde konusunda işçi aleyhinde yommlar getirerek, sosyal adalet ilkesini ihlal eden kararlar vermiştir. Bu nedenlerle yasadaki kötü niyet tazminatı adı altındaki işveren müeyyidesi son derece yetersiz kalmıştır. Yasalanmızda öngörülen tek sendikaya üye olunması koşulu dikkate alındığında, 13. maddenin bugüne kadarki uygulamasının sendika özgürlüğünü ne derece ihlal ettiği açıktır. İş güvencesinin sağlanması sadece sendika özgürluğu ile ilgili olmayıp toplusozleşme duzeni ile de ilgilidir. tşçinin toplusözleşmenin sağladığı olanaklardan yararlanması ancak iş güvencesinin sağlanması ile olanaklı olabilir. İşçilerin iş güvencesini sağlamak yolundaki çalışmalar AT ülkeleri hukukunda yıllarca Önce başlamıştır. Bugün birçok topluluk ülkesi hukukunda ILO ilkeleri doğrultusunda yasal değişikliğe gidilmiş ve işçinin işinin devamlılığı konusunda belirli bir düzeye gelinmiştir. O kadar ki, AT üyesi baa ülkelerde işçinin feshe karşı korunmasını sağlamak için özel yasalar kabul edilmiştir. İŞ GÜVENCESt NASIL SAĞLANABİLİR? Türk hukukunda uygulanan sistemin AT Ulkelerindeki ilkeler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi ve güvence altına alınması iş yasalanndaki düzenlemelerin başında yer almalıdır. İş hukukunda yapılacak reformun en önemli ilkesini, iş güvencesinin sağlanması oluşturmalıdır. Çünku 13. maddenin verdiği hakka dayanarak, işverenlerin her gün yüzlerce işçinin işine son vermeleri ülkemizde çalışma barışının bozulmasına yol açacak boyutlara varmaktadır. Kanımızca işverene tek yanh fesih hakkı veren maddenin yasadan tamamen kaldırılması, AT ülkeleri ölçülerine yaklaşmanın ön koşulu olmalıdır. ILO'nun 1963 yılında kabul ettiği 119 sayılı tavsiye karan uyannca fesih hakkının "işletme yaran ölçütü" kullanılarak sınırlandırılması ilkesinin benimsenmesi halinde, işverenin yargı önünde kanıtlamak zorunda olacağı gerekli ve yeterli neden, işletmede rasyonelleşme ve modernleşme esasları olmalı ve bu esaslar yasada ayrıntılı olarak saptanmalıdır. Işletmenin yararı ile ilgisi bulunmayan tüm fesihler yasaya aykın ve geçersiz sayıhnalıdır. Böyle durumlarda işçinin iş akti devam ediyor kabul edilmeli, bu süreye ilişkin işçinin tüm özlük haklan saklı kalmalı ve yargı kararıyla işine dönebilmelidir. İş güvencesinin sağlanması için iş yasasının kıdem tazminatım düzenleyen hükümlerinde de değişiklik gerekmektedir. İşveren bir yıl dolmadan fesih yetkisinden yararlanmayı artırabilir. Çünkü yasanın 17. maddesinin 2. bendinde sayılan fesih nedenlerinin bir kısmı, işverene kolaylıkla fesih serbestliği sağlayan esnek ve geniş bir niteliktedir. 13. maddedeki hakkın kısıtlanması ya da ortadan kalkması halinde, işveren 17. maddenin 2. bendinden yararlanmak isteyecektir. Bu nedenlerden dolayıdır ki, iş güvencesini'sağlamak için iş yasası, hatta tüm çalışma yasaları bir bütün olarak değiştirilmelidir. İş hukukunun en önde gelen amacının, işçinin geleceginden güvenlik duymasının. surekli olarak işini kaybetme endişesinin dışında tutulabilmesinin sağlanması olduğu unutulmamaiıdır. Özal iktidarının, işçi haklannda ILO ilkelerine yaklaşmadığı sürece, Avrupa Topluluğu'na üyeliğin hayal edilmekten ileri gidüemeyeceğinin bilincinde olması gerekir. 75 HAZİRAN 1987 Çahşma Hakkı»Yaşam Hakkı İşçilerin iş güvencesini sağlamak yolundaki çalışmalar A T ülkeleri hukukunda yıllarca önce başlamıştır. Bugün birçok topluluk ülkesi hukukunda ILO ilkeleri doğrultusunda yasal değişikliğe gidilmiş ve işçinin işinin devamlılığı konusunda belirli bir düzeye gelinmiştir. O kadar ki, A T üyesi bazı ülkelerde işçinin feshe karşı korunmasını sağlamak için özel yasalar kabul edilmiştir. CUMHURIYETTKV OKURLARA^ OKAY GÖNENSİN Dr. SABİHA ÇAYCI Ankara Barosu Avukatlarından özaJ hükümeti, Avrupa Topluluğu'na (AT) üye olmak için başvurduğu bugünlerde, imzaladığı uluslararası sözleşmelerle Tiirk işçisine tanımak zorunda olduğu hakları ve bu haklann yasalardaki güvenceleri ile uygulamaları bir kez daha gözden geçirmek zorundadır. ILO'nun (Uluslararası Çalışma örgütü) pek çok sözleşmesini imzalamış olan Tiirk hükumetleri bu sözleşmelerin bazılannı TBMM'de onaylatmayarak, sözleşmedeki işçi haklannı ve sendikal hakları göz ardı etmek eğilimini göstermişlerdir. öncelikle çaiışma hakkı, tüm uluslararası insan hakları belgelerinde yer almaktadır, Batı demokrasilerinde çalışma hakkına saldın, özünde yaşam hakkına saldırı anlamını taşımaktadır. Türkiye devleti birçok uluslararası kuruluşların üyesidir. Bu kuruluşların insan hakları ihlallerine karşı duyarlıbkları, zaman zaman Türk hukümetine verdikleri raporlarla güncel önemini pekiştirmektedir. Türkiye'nin özellikle son yıllarda, demokratik haklara ters dttşen uygulamaları ile AT üyesi ülkelerle ilişkilerini sağlıkh olarak geliştirmesi olanaksızdır. AT'ye üye olmarun en önemli koşullarından birisi de, hiç kuşkusuz insan haklarına, bireysel işçi haklanna ve sendikal haklara saygı duyulması ve bu haklann uluslararası düzeyde, ulusal yasalarla güvenceye kavuşturulmasıdır. Türkiye bugünlerde olağan genel kunıl toplantısını yapan ILO karşısında çalışma hakkı bakımından bağlayıcı ve hukuksal yukümlulük altındadır. Türkiye^ nin imzalamış olmasına karşın onaylamadığı ILO'nun bazı sözleşmelerinden en önemlisi 'sendika ozgurluğu'ne ilişkin 87 sayılı sozleşmedir. Ülkemizde sendikal haklara kavuşabilmek ve hür sendikacılığı yerleştirebilmek için, TBMM'nin gündeminde otuz yılı aşkın süredir bekleyen 87 sayıh sözleşmenin öncelikle onaylanması gerekir. Türkiye devletince onaylanarak kabul edilen sözleşmelerin bazılannın da içerdiği haklann ihlallerinin her gün giderek arttığı, büyük boyutlara vardığı gözlenmektedir. ILO'nun "iş ve meslek bakımından ayırım"a ilişkin 111 sayılı sözleşmesi Türkiye tarafından 13 Aralık 1966 tarihinde kabul edilmiş ve böylece bu sözleşmenin ilkelerine uymak yükümlülüğü altına girilmiştir. ILO sözleşmesinde temel ilke, işe alma, işe devam etme ve işten çıkarma bakımından, siyasal görüş de dahil hiçbir ayırım yapılmamasıdır. Eğer yasalarda bir ayınm varsa, bunun giderilmesi için sözleşmede önlem alınması öngörülmüştür. Oysa ülkemizde bugün özal iktidarından beri çalışan binlerce vatandaş, salt siyasi düşüncelerinden dolayı işe alınmamakta ve yine binlercesi işlerinden uzaJdaştınlmaktadır. Türk hükümeti ayncı ILO'nun iş güvencesi (işten çıkarılmama) konusundaki sözleşmesinin temel ilkelerine 1982 yılında olumlu oy vermiştir. ILO'nun 119 sayıh "işveren tarafından hizmet sözleşmesinin feshedilmesine" ilişkin tavsiye karannın tartışılması konusunda Türk işveren temsilcisi dahi karşı oy kullanmayarak, işverenin tek yanh fesih hakkına kuşkuyla bakmış ve çekimser kalmayı yeğlemiştir. İş gttvencesindeki temel ilke, işçilerin fesih için yeterli neden olmadan işten çıkanlamayacaklandır. İşten çıkanlan işçinin yargıya başvurma hakkı olduğu gibi, "yeterli ve haklı sebebin varlığını kanıtlama" yükümiüluğünün işverene verilmesidir. İş aktinin feshinin yeterli nedene dayanmadığının, yani işçinin nedensiz olarak işten atılmasının saptanması halinde, işveren işçiyi işe almakla yükümlüdür. Batı demokrasilerinde çalışma hakkı ve iş güvencesi, yaşama hakkı ve özgurlüğü ile iç içe bir anlam taşımaktadır. O nedenle çalışma hakkı ve iş güvencesi bulunmayan işçilerin, yaşama haklanna kast edildiği anlaşılmaktadır. TÜRK İŞ HUKUKUNDA İŞ GÜVENCESİ Türk İş Hukukunda, yasal haklannı vermek suretiyle işçi çıkarmanın, hiçbir sorumluluğu olmaksızjn, işverenin doğal ve yasal hakkı olduğu görüşü be B asın dünyasında son günlerde yoğunlaşan hareketlenmenin esintileri doğal olarak bizi de etkiledi hem olumlu hem olumsuz yönleriyle. öncelikle artan maliyetlerin kaygısı okurumuzdan günde 25 lira daha fazla istememize yol açtı. Her zamanki gibi yine okurlarımızdan değişik tepkiler aldık, kimi 'Niçin 200 lira yapmadınız' derken kimi artık gazete almayacağını bildiriyor, kimisi kendi açısından tasarruf önerilerinde bulunuyordu. Ancak yaza girişin getirdiği yer değiştirmeleıinin etkisinin ötesinde tirajımızda önemli bir değişiklik görülmedi. Daha dolgun bir Cumhuriyet için eksiklerimizi, ihtiyaçlanmızı belirlerken örgütlenmemizde de yeni düzenlemeler yapıyoruz. Bu arada yıllardır yoğun katkılan bulunan kimi arkadaşlanmız aramızdan ayrıldılar. istanbuPda gerçekleşen bir nöbet değişimi iki arkadaşımızı daha geniş sorumluluklar altında daha çok terletecek. istanbul Haber Servisimizin ağır yükunü yıllardır taşıyan Reha öz arkadaşımız, Haber Merkezi Müdürü Yalçın Bayer'in yanında daha çok iş yüklenecek, artık yalnız istanbul haberlerinin değil, bütün Türkiye'de olan bitenlerin gazetemizin sayfalanna daha ryi yansıması için daha çok emek verecek. İstanbul Haber Servisinin şef olarak sorumluluğunu ise iki yıldır serbest muhabir olarak aramızda bulunan Erhan Akyıktız arkadaşımız üstieniyor. Erhan Akyıldız, henüz Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünde öğrenciyken 79717/9 Milliyefte gazeteciliğe başladı; muhabiriik, istihbarat şefliği yaptı. Nokta dergisinde bir yıl yayın kurulu uyellğl yaptıktan sonra aramıza katılan Erhan Akyıldız'ın "Taş Çağından Osmanlı'ya Anadolu" VB Abdi Ipekçi'nin yaşamını konu alan, Tufan Akyüdıı Türenç'le birlikte kaleme aldığı "Gazeteci" adlı iki kitabı bulunuyor. Erhan Akyıldız, istanbul haberlerinin sorumluluğunu alırken, istanbul örgütümüzde bazı değişiklikler de yürürlüğe girdi, Magazin ve Haber Araştırma servislerimiz kalkarken buralarda görevli arkadaşlanmız da İstanbul Haber Servisine katıldılar. Erhan Akyıldız arkadaşımız da gelişen sorumluluklanyla ağır bir yük üstieniyor, ama dinamik servis arkadaşları var, geniş deneyimi var. Kerem Çalışkan sanattan spora, geniş ilgi alanlanyla, dünya sorunlannı izlemesiyle 1983'te katıldığı Cumhuriyet ailesinde, yazı işlerinin hareketli 'liberdsuydu. Şu sıralar Batı Almarrya'da WAZ gazetesinde inceleme staj niteliğinde bir çalışma için de; döner dönmez 'libero'luğunu bırakacak ve Çalışkan a s ,/ g ^ ^ v olarak Dizi Yazıtar Servisinin şefi olarak sorumluluk üstlenecek. Cumhuriyeften önce Aydınlık, Ses ve Gelişim grubunda çalışmış olan Kerem Çalışkan'ın sanat merakının en dikkate değer ürünü Brecht çevirileri. Ufuk Güldemir, 1981'de THA'dan Cumhuriyet Ankara bürosuna katıldı ve kısa sürede her konuyu izleyebilen dinamik muhabir özellikleriyle dikkati çekti. Ufuk Güldemir, istanbul'a gelince de hem ilgi duyduğu, izlediği dış politika sorunlanndan kopmadı hem de yeni bir servis örgütledi, '• değişik haberlerin de işlenmesini Güldemir sağladı. Bu arada "Kanat Operasyonu" ve "Çevik Kuvvet Gölgesinde Türkiye" adlı iki kitap da yazdı. Ufuk Güldemir de artık genç yaşına karşın hareketli meslek yaşamında önemli bir aşama yapacak ve Washington'da Cumhuriyefi temsil etmeye başlayacak; ancak sorumlulukları haber izlemekle sınıriı değil. ABD'nin diğer kentlerinden ve Latin Amerika'dan gazetemize katkıda bulunacak muhabirierin yönetimi de Washington büromuzun sorumluluk alanına giriyor. Nilgün Cerrahoğlu, Madrid'den yazdığı haberler, röportajlar ve yazılarla kısa sürede dikkatle izlenen arkadaşlarımızdan olmuştu. Nilgün Cerrahoğlu gazetemize katkılannı artık kendisine merkez olarak Roma"yı edinerek sürdurecek, ama Ispanya ve Portekiz de eskisi gibi sorumluluk alanında kalacak. Kısacası onun da yükü artryor. Ankara'da yıllardır diplomatik muhabir denilince ilk akla gelen adlardan biri, gençliğine karşın Sedat Ergin'di. 1979'da SBF öğrencisiyken aramıza katılan Sedat Ergin çalışkanlığı, titizliği, konulara egemenliğiyle mesleğinde hızla gelişti. Sedat Ergin, geçen günlerde kendisine yapılan cazip bir öneriye hayır diyemedi ve Hürriyet gazetesinin Washington temsilciliği için aramızdan ayrıldı. Son günlerde aramızdan aynlan yainızca Sedat Ergin değil.. Her yeni gazete girişimi Cağaioğlu'nda bir dalgalanma yaratır, kadro çaiışmalan ikjiyle izlenir, yeni gazetenin tarzı, perspektifleri tartışılır. Gelişim ve Sabah Vfen/ Asır gruplannın bu sonbaharda yayına başlatacağı yeni gazete için öneri alan kimi arkadaşlanmız da aramızdan ayrıldı. Yıllardır yazı işlerinde sekreter olarak geniş katkılarda bulunan, daha sonra Magazin servisimizin şefliğini başarıyia yürüten Mehmet Yasin arkadaşımızla, iki yıldır Ekonomi servisimizin istihbarat sorumlusu olarak çalışan Erhan Key arkadaşımız, mesleklerinde aşama yapmak amacıyla yeni gazete girişiminin içinde yer aldılar. istanbul'dan kimi muhabir arkadaşlanmız da bu yeni heyecanı yaşamayı tercih ettiler. Aynlan tüm arkadaşlanmızın Cumhuriyefteki başarılannı yeni görevlerinde sürdüreceklerine inanıyoru Her yeni gazete yeni heyecandır, mesleğimizde yeni kandır, yeni okuyucu yaratmakta pek başansı görünmeyen basın sektörüne de katkıdır. Değişim OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Kıymetli aile büyüğümüz, Ressam, Gazeteci, Yazaı, Müzeci MEVLTT SİSTEMPLANLAMA Şırketler grubunda çalıştınlmak uzere. Çocuk Hükümlü ve mtuklular Konusu... "Sıbyan Koğuşlan" konusunda yazdığım yazı geniş bir ilgi uyandırdı. Pek çok okurdan konu ile ılgili mektuplar aldım. 6u arada Adalet Bakanı Sayın Oltan Sungurlu da telefonla arayarak bu soruna önemle eğitdiğini bildirdi. Bu arada Adalet Bakanı Sungurlu'nun 25 Mayıs 1987 günü bütün Cumhuriyet savcılıklanna bu sorunla ilgili bir genelge gönderdiğini de öğrendim. Sayın Bakan'a bu önemli soruna gerekli ilgiyi gösterdiği için teşekkür etmek isterim. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün Bakan Oltan Sungurlu'nun imzasını taşıyan genelgesini bir belge olarak kamuoyuna duyurmakta yarar görüyorum: "Ceza infaz kunımlarmda cezalannı intaz etmekte olan tutuklu ve hükümlülerin ceza sürelerince can, ırz ve mal emniyetlerinin sağlanması, cezalarının insan onurunu kırmayacak biçimde yerine getiıilmesi günümüz infaz anlayışının tabii gereği bulunduğundan; tutuklu ve hükümlülerin btrbineri üzerinde hâkimiyet kurmalan, herhangi bir menfaat temin veya haysiyet kırıcı fiillere tevessül etmelerine müsaade edilmeyecek ve bu tür davranış içerisinde bulunanlar adli açıdan kovuşturulurken, idari açıdan da şiddetle cezalandınlacaklardır. Ceza infaz kurumu personelinin çok duyarlı olması gereken bu konularda, ihmali hareketlerine asla müsamaha edilmeyecek ve sorumlu görülenler hakkında en ufak tereddüt ve tavize yer verilmeden kanuni işleme tevessül oiunacaktır. Ceza infaz kurumlannda bulunan çocuk tutuklu ve hükümlülerin bu açıdan yetişkin hükümlülere göre daha çok ihtimama ve nezarete muhtaç olduklan başkaca bir izahı gerektirmemektedir. Bu nedenle; çocuk tutuklu ve hükümlülerin yaşlannın küçüklüğü, hayat tecrübelerinin yetersiz bulunuşu, kolay ikna edilebUmeleri ve fiziki gücterinin zayıf oluşu dikkate alınarak her türiü gayri ahkâki harekgtlere, kumar ve uyuşturucu gibi fena aJıskanlıklara karşı korunmaları amacıyla; 1 Adalet komisyonian ve cumhuriyet savcılıklannca çocuk ceza ve infaz kurumlanna atanacak personelin seçiminde özen gösterilecek, kapalı cezaevlerinde, çocuk koğuşlannda görevlendirilecek infaz koruma memuıiannın olgun yaşta, evli, çocuk sahibi, objektif kıstaslar muvacehesinde müşfik ve ahlâken mazbut kişilerden seçilmesine önem verilecektir. 2 Kapalı cezaevlerinin çocuk koğuşlannda görev alacak personelin, cezaevi denetimindeki etkinliğinin sağlanması için kapalı infaz kurumlan çocuk koğuşlanndaki personel arasında üçlü vardiya sistemine geçilecek, personel kifayetsizliği halinde yeterti sayıda atama yapılmasını teminen noksan kadronun tamamlanması yönünden vakit geçirilmeden keyfiyet bakanlığa bildirilecektir. Bunun yanında çocuk ıslahevlerine bakanlıkça yeteri kadar kadro ilave edilecek ve bu kadrolara yapılacak seri atamalar sonucunda buralarda da üçlü vardiya usulü başlatılacaktır. 3 Ceza İnfaz Kurumları'nda 1115 yaş grubu çocukların bir koğuşta, 1518 yaş grubuna giren çocukların da bundan ayrı bir koğuşta toplanmaları suretiyle çocukların yaş seviyelerine uygun iki ayn koğuşun oluşturulması sağlanacaktır. 4 Çocuk tutuklu ve hükümlülerin beden ve ruh sağlığı açı(Arkosı 15. Sayfoda) EÜFNACrnin ebediyete intikalinin 40. gününe rastlayan 16 Haziran 1987 Salı günu, Göztepe Tütüncu Mehmet Efendi Camıi'nde (tren istasyonu yanı) öğle namazını muteakip aziz ruhu için Mevlidi Şerif okunacaktır. Kendisini sevenlerin, dost, akraba ve yakınlanmızla din kardeşlenmizın teşrifini rica ederiz. İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ŞANTİYE ŞEF MUAVİNİ ve SAHA MÜHENDİSİ: Antalya, Kütahya, Aliağa (İZVİR), Nazilli, Karacabey, pissu antma ve sanayıi tesisi santiyelerimizde göreviendirMmek uzere KONTROL M Ü H E N D İ S İ : olarak, lstanbul'da altyapı kontrolluk hızmetlerınde görevlendırılecek, ait yapı inşaatlannda deneyimlı, 45 yaşını aşmamış, AİLESİ Gerçekleştirdiği başanlı bir operasyonla eşim Sayra Girgin'i saghgma kavuşturan degerli bilım adamı, yazar Sayın TEŞEKKÜR MAKİNA MÜHENDİSİ Yukarıda adı geçen $antiyelerimizde çalıştınlmak Ozere MAKİMA MONTAJ ve BORULAMA konusunda deneyimli ELEKTRİK MÜHENDİSİ istanbul Merkez buromuzda göreviendirilmek üzere GÜÇ. AYDINLATMA ve OTOMATIK KONTROL projelendiriimesinde deneyimli Elemanlar aranmaktadtr. Frkek adaylann askerlığinı yapmış oimaları şarttır Mflracaat: Barbaros Bulvan KekşoO'.u Çıkmazı No 4 Kat.5 S07(X) Kışlaonu BEŞİKTAŞ İSTANBUL Tel 173 12 20 173 12 21 173 12 22 Prof. Dr. SELÇUK EREZ'e ve güler yüzü, yakın ilgisi ile gerek operasyon sırasında, gerek daha sonra yardımlanıu esirgemeyen Sayın Dr. REYHAN EREZ'e ve Alman Hastanesi'nin disiplinli, tiüz ve cana yakın personeline içten duygularla teşekkür ederiz. EMtN ÇETİN GtRGÎN Yorüçi şantiyelerimizde çmbşünlmak üzere, TRAKYA ÇtMENTO SANAYtl T.A.Ş GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN NORM KUMU TESİSİ YAPTIRILACAKTIR 1 Fabrikamızın norm kumu tesisi yapımı işı hazırlanan şartname dahilinde yaptırılacaktır. 2 fşin geçici teminatı 10.000.000. TL.dir. î Bu işe ait şartnameler fabrikamızın Ticaret Müdürlüğü'nden bedelsiz olarak temin edilebilir. 4 Ihale 6 Temmuz 1987 Pazartesi günü saat 15.00'te fabrikamızda kapalı zarfta teklif almak suretiyle yapılacaktır. Telgraf ve telefonla yapılacak teklifler ile posıada geciken mektuplar nazan dikkate aünmayacakur. 4 Şirketimiz bir devlet teşekkülü olan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayi T.A.Ş'nin bağlı ortaklığı olup, 2886 sayılı kanuna tabi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğine vermekte serbesttir. TRAKYA ÇtMENTO SANAYtl T.A.Ş GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Basın: 22661 TECRÜBELİ ŞANTtYE ŞEFLERİ İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ Ingilizce bilenler tercih edilir. Müracaat: G Ü N A Y İNŞAAT LTD. ŞTt. Cumhuriyet Cad. Pak Apt. 6A/13 Elmadağ İSTANBUL Tel.: 131 47 38 Not: Müracaatlar gizli tutulacaktır. İZMİR 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN E.No: 1987/242 Davacı Mehmet Işık tarafından davalı Emir Dudu Işık aleyhıne açüan boşanma davasının yapüan dunışması sırasında verilen ara karan gereğince davalı Erair Dudu Isık'ın Aydın ili, Agatlar kö>1i Köşk nahiyesindeki adresıne çıkanlan davetiye bila iade edilmiş ve davalının yeni adresi bulunamadığından davalıya meşruhaclı davetiye yerine kaim olmak Ozere gazete ile ılan yapılmasına karar venldiğinden davalırun duruşmanın bırakıldığı .'0.9.1987 günü saat 10.00'daki duruşmaya bizzat gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verileceği meşruhatb davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 22533 PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Teşekkülümüz ihtiyaa için 75 adet üçlü ve 25 adet tekli olmak Ozere toplam 100 adet posta canta askılıklan kapab yazüı teklif alınmak suretiyle satınaünacakur. Bu işe ait şartname Ankara'da Genel MOdüılük Malzeme Dairesi Başkanhgı'Ddan, lstanbul'da PTT Bölge Başmüdürluğü Malzeme Servisi'nden 1500 TL. bedelle temin edilebilir. Teklifler en geç 30/6/1987 günü saat 10.00'a kadar Genel MüdürlOğumüz Malzeme Dairesi BaşkanlığYna verilmiş olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle