22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
// CUMHURtYET/7 İngiltere'de sosyalist dergide yayımlanan bir ilan: Partinin sol kanadınm ilerici grubundanım. 27 yaşıma girdim. Sinema, tiyatro, caz ve doğadan hoşlantyorum. Hayatta seksten daha önemli şeyler vardır. Benimle arüaşabilecek partili kızlarla arkadaşlık kurmak istiyorum. lri göğüslüler tercihimdir. RAGIP DURAN LONDRA Sri Lanka, Hindistan'dan sonra İngiliz basınının en revaçta ülkelerinden biri. İmparatorluk pası öyle kolay çıkmıyor. Eski adı Seylan olan bu adanın azınlık ahaJisi Tamillerin kara seyahatnamelerini okuduk bir ara. Geçende de Tamil Sinhalli çatıştnalannda kan sıçradı televizyon ekranına. Sonra bir grup Tamil genci memleketlerindeki iç savaştan kaçıp İngilıere'ye sığmmak istedi. (Şu Doğulularda acayip bir Batı sevgisi var ya) İngiliz polisi, havaalanında geçit vermedi iktisadi bahaneli mültecilere. Onlar, bizdeki keman çalan, dümbelek vuran, ayı oynatan, açık pembe ve seyyah ruhlu çadır sakinlerine benziyorlardı. Polis bu alacalı bulacalı manzara karşısında rutubetini yitirmedi. Bir uçağa koyup gerisin geri Kolombo'ya gönderecekü onlan. Aaa o da ne? Tamil deükanlılar, uçak merdiveninin dibinde, birden bire ceket, gömlek, fanila, kemer, pantolon derken iç çamaşır defîlesinde mankenliğe soyundular. Stripprotest show. "Göndermeyin bizi yoksa soyunuruz." Tamil gençler, horozlardan önce üüürüüdü... : Ingilizlerin zaafını biliyorlar. Havaalanındaki bu program dışı striptiz mitralyozlu, kurşun geçirmez yelekli, çam yarması poüsleri, ayyy bi utandırdı sormayın. İngiliz her şeye rağmen terbiyeli. Çocukları battaniyelere poşetleyip, çevredeki çıplak erkek seyircilerine adabımuaşeret sansurü çekip İngiltere'de bir süre daha kalmalanna izin verdiler. Sri Lanka'nın Trincomalee yöresinde Gueveracıhk oynayan Tamil grupların en güçlüsünün adının EROS olduğunu öğrenince, havaalanındaki gençlerin asUnda kötü bir niyetleri olmadığını anladım. EROS, Elam Devrimci öğrenciler örgütü'nün kısaltılmış adıydı ve uzun imgeler çağnştırıyordu. Bu olay, siyasetin ne kadar seksi / ve de seksin ne kadar polıtik bir edirn olduğunu kanıtlamıyor mu? Siyasette ve sekste zaten kimin dili kitnin elinde (böyle mi denirdi?) belli olmaz. Bahis açılmışken, iki mecranın en muhte&em ve en edebi nikâh misalinin Kanadah sevimli uyuz şarkıcı şair yazar Leonard Cohen'in bir romanında (ya 'Beautiful Losers' ya da 'Favorite Game' zaten iki romanı var) yer aldığını hatırlatalım: YıÜardan 68 olmalı. Ancak mayıs henüz gelmemiştir. Fransa'nın siyasi Brigitte Bardot'su Generel de Gaulle, o yatay gökdelen burnunu Kanada'ya götürmüştür. Eski Fransız sömürgesi Quebec'te hararetli bir nutuk patlamakta ve ünlü 'Yaşastn özgür Qnebec' sloganıru fırlatmaktadır. Kalabalık meydanda tesadüfen yan yana düşmüş, birbirini hiç tanımayan bir matmazelle bir esas oğlan, siyasi heyecan dalgasında, salvolar, alaboralar, altüst oluşlar ve falsolu çalımlar neticesinde tek sıraya girtnişlerdir ki, nutuk boyunca, Mehter Marşı'run zikr makammdaki meddücezir futınasına tutulup tezahürat denizinde mecallerini yitirmişlerdir. (Bu uzun cümleyi yazana kadar ben de yoruldum vallahi.) KANLIOYUN îspanya, hiç btklenmedik bir anda kanh bir oyuna dönüfen boğa gürejUri ve Ctrnun V arumsatan esmer guzeüai üe iküminin egzotik havasmt sürttüren ulkeierin bapnda getiyor. Marksist aşk ılanları Londta'dan Kasiyer kız, bizim Türk olduğumuzu öğrenip "Ben sekiz yıldır Amerika'da yaşayan bir Suriyeliyim, îbrahim Tatlıses'e selam söyleyin" dedi. Oysa biz 30 gündür Amerikalılarapolitikacı ve işadamları dahil Türkiye'nin nerede olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. LAS VEGAS 65 yaşındakı laksi şoföru otelin önünde eşyalanmızı indirirken, "Herhalde zengin olmaya gekUniz?" dedi. Bu tumcelerin ardında yaıan hınzıı alaycıhk, sigarasını çekiştirirken, kaşlarını şöyle aJranda birleştirip, bol ışıklı otelleri işaret parmağıyla gosıermesi ile daha da belirginleşiyordu. Biz, "Zengin olmaya degil, şöyle bir dolaşma>a geldik" gibisinden bir şeyler soyledik taksi şoförüne. Bu kez o alaylı güluşu babacanhğa donuştu birden bire. EUerini cebıne soktu, sonra yüzümüze baktı ve şöyle dedi: "Biz kumar o>aaya oynaya bıkak. Şimdi jaşamaya çalışıyoruz. Çünkü barada hayat »cuz. Yaz kış aynı sıcaklık. Giyim, kuşam ve ısıtma derdimiz yok." Sonra arabasına binip yarumızdan aynlırken, yenidcn bol ışıklı otelleri gösterdi: "Her gece şu olellerden birisinde akşam yemeği yeriz. Kişi başına en lüks yer 4 dolar ve 75 cenl. Sizin Walacagınu otel bunlardan 25 cenl fazladır, ama gezmeye geldiginize göre bir şey fark etmez." Bu şaşılası olay, Türkiye'den Las Vegas'a sefer yapanlar için hiç de çarpıcı gelmeyebilir. Onlar "Canım, Las Vegas şurası, ada uçağa on iki saat sonra, bilemedin on dört saat sonra ordasın'" diye&iliyorlar. Bize de şaşırtmaca gelen bu Las Vegas gecelerini daha önce çok dinlemiştik. Ama bir turlü içinde yaşamatmştık. Gerçekıen taksi şoförünun dediği gibi, diinyanın bir numaralı eğlence ve kumarhane merkezi Las Vegas'ta oteller ve buralardakı yemekler sudan ucuz. Amerikafa burasını salt kumarhane ve eğlence merkezi yapmış. Dev ulke Amerika'nın, kapıtalızmle yürüyen her turlü hüneri var bu koskocaman kıtada. Uzay leknolojisinden bilgisayara, California'da şarapçüıktan çileğe dek bir bulmaca ki, çık ışin içinden çıkabilirsen. Eh şimdi, Las Vegas'ta kumar leknolojianin ve eğlence dünyanının hangi aşamada olduğunu öğreneceğiz. Bu konuyu bilenlere sözümüz yok. Bilrneyenlere, yani bir öğretmen maaşı ile üniversitede iki çocuk okutanlara, işçilere, emekliye, dar gelirliye hâlâ tstar.but'u, Ankara'yı, tzmir'i göremeyenlere bizim anlatacaklanmız var... Ama burada duralım isterseniz. Size California'dan şöyle kuzeye dogru bir orman masalı anlatalım. San Francisco'dar. sabahın seher vaktinde yola koyulup, Santa Curus Körrezi'nde, Pasifik'te yelken açanlara, plajlarda sere sepre uzanan dilberlere el sallayıp, önce batıya sonra kuzeye yöneldiğımızde kendimizi etma, kiraz ve çilek bahçeleri arasında bulduk. Elma, kiraz ve çilek çıknuştı ve 10 kilosu 6 dolardan alıcı bekliyordu. Oyle ki, bir kilo kirazı Amerika'nın ona sınıfının altındaki, bizim deyişimızle köfteciler de yerken, dört dolarlık hesabı bir tür10 toparlayama>ıan kasiyer kız, bizim Türk olduğumuzu öğrenip, "Ben sekiz yıldır Amerika'da yaşayan bir Suriyeliyim, tbrahim Tatlıses'e selam söyleyin" demeseydi, bız de kendisine yanlışlıkla, "L'rfa işi tahmacnnia, çif köfte var mı?" diye sormayacaktık. İşin esprisi bir yana, Suriye1 kızın tbrahim Tatlıses'i tanımasın1 dan bir hayli keyiflendik. Biraz daha üsteleseydik, belki Zeki Münen'i, Neşe Karaböcek'i de unıyacaktı. Oysa biz 30 gündür Amenkalüara, ki bunlann arasında politikacüar, işadamları ve gazeteciler de var; Türkiye'nin nerede olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Oysa Suriyeli genç kız, California'nın Modesto kentinde tbrahim Tatlıses'i tamdı. O kara gözleriyle yanımızdan aynlırken Turkçe, "Mavi mavi masmavi" deyiverdi. Bizdeki sevinç, Pasifik'teki dalgalar gibi gitti geldi bir an için... Şöyle rahatlamış olarak, derin bir nefes alıp, " o h " çektik içimizden. Pasifik'te Mavi Mavi diğin kadar. Istersen sabah gir, akşam çık. Tombalaşı, bingoyu, kumarı oyna. Ya aşağısı? Yani kumarhane, yaklaşık bin metre karelik alanı kaplayan birinci bölümde 22 Amerikan bar saydık. İçkiye meraklı olanlar barda hem içkilerini yudumluyorlar hem de poker oynuyorlardı. Salonun diğer bölumUnde bir dolardan 25 cente ve son kuruşumuzu almak için de beş cente dek oyun makineleri hiç de boş kalmıyordu. Black jackde (bizdeki adı 21 oyunu) şansını yitiren doğruca bakaraya yöneliyor, ardından "Rap"a (barbut oyunu) koşuyordu. Ama en keyiflisi yaşlı adam. 15 bin doları kaybedınce çevresindekilere içki ıkram edip, "Bu gece çok şansiıyım. 15 bin dolara beş saat hoşca vakit geçirdim" demez mi?.. Scesar Place'de, o görkemli manzara ne ola ki? Heykeller, antikalar içinde bir insan yumağı. lnsan iceriye girerken çekiniyor doğrusu.. Yü> ni, nasıl olsa Las Vegas'ı yaşıyoruz, sormaya ne gerek var, zaten bu iş için 50 dolar ayırmısu bir kenara. Cebinde kaç para olduğunu kim bilir? Ardmdan hızla Bally's Las Vegas'a doğru. . Tony Bennet'ı dinleyelim biraz da. Aynı yerin bir başka müzikalmde önce Dean Martin, sonra da Sam D«vis'e kulak vermeli. Sabaha dek Sans, Trojıjana, Dunes Oıele birkaç kez gidip geldik... Sonra da Four Queens Otel'de Frans Sinatra ilegüneşi doğurduk. Bu arada David Brenner, Paul Anka, Don Rıjkles yetişemediklerimiz. Gecede kaç milyon dolar goıürüyordu Las Vegas? Bunun hesabını bilen yok. Cebinizdeki son kuruşu bile alıyorlar. Nerede mi? Havaalanındaki kumar makinelerinde, 25 centle, 5 centle çalışan oyun makineleri, uçağın giriş kapısma 10 metre ötede duruyor. Las Vegas'ın o hep bilinen gerceği, o başdönduruculüğu bir yana, Büyük Kanyon'a 12 kişilik uçaklarla yapılan turistik bir gezı bambaşka bir coğrafyayı sergiliyor gözlerinizin önüne. 2 bin metre yukseklikten Care Mead Barajı'nı aşıp, Nevada eyaletinden Arizona'ya geçerken, 800 yıldır bu lopraklarda yaşayan Kızalderililer aşağîda tarlalanndaydılar. Yani Havasupal India Villiage'de. Bu iki saatlik uçak turu, kişi başına 122 dolar. Bizim lhlara Vadisi, Amerikancası "Grand Canyon" olan yöreyi iki degil, dört kadar aslında. Ama iç turizmi koylan kapatıp, ormanlan yağmalayarak yılrütmek isteyen düşünce, bu işin yurümeyeceğini, kapitalizmin beybabası Amerika'da bile öğrense "Hayır, olotaz" der, kendi kafasında. Las Vegas maceramız 24 saat gjbi kısa sürdü. Cebimizdeki bozukluktan oyun makinelerinde bırakıp, iç batıya yani Chicago'ya uçtuk. Tam on sırada, bir gece önce 25 bin dolar yitiren kadın, aşağı yukarı yüz kilo çekiyordu. Önce iki paket çikolata, beş bardak kahve, ardından yemek ve altı bardak meyve suyu içtikten sonra, belki inanmazsınız iki bardak da viski yuvarladı. Güzel hostes, şişman kadına şöyle bir baktıktan sonra, "AFıyet olsun bayan, başka birarzonuz varmı?" diyesordu. Aldığı yanıt; "Chicago'ya yaklaşıyonız, 24 saattir uykusuzum, biraz da istirahat edeyim" oldu. Hostes gülürnseyerek uzaklaşü. Az sonra kemerlerımizi bağlayıp Chicago için alçalmaya başladık. Chicago Havaalanı'nda ise işler değişti. Guneydeki o insan sıcaklığı ve sevgisi ne bileyim, biraz insansızlığa dönüştü. Aslında Amerika'nın gerçek yuzu de buydu. Birbirlerine omuz vurup geçen insanlar, 45 kilometrelik mesafeye 30 dolar isteyen taksi şoförleri. Chicago'dan ilk izlenimlerdi. 19. yuzyıhn ilk büyuk grevini demiryolu işçıleri başlatmış Chicago'da. Amerika'nın üç milyon nüfusu ile ikinci büyük kentti. Hızla gelişen sanayi, gökdelenler, deniz ve kara taşımacılığı egemen Chicago'ya. Sahi Al Capon da Chicago'da yaşamıştı. öyleyse, aman dikkat.. Kapıyı iki kez kilitle sonra da sürgüle. Zaıen bir aydır aynı şey yapmıyor muyuz? Chicago'ya geldik diye bu korku niye? Amerika'da herkes zaten birbirinden korkuyor. O halde hiç korkmaya gerekjok bizim için... Las Vegastan Madrid'den tspanya da gömülmek NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD Arenada ölümü bulmadan önce, boğalann kısa fakat dolu dizgin yaşadıklan Endülüs topraklarında gömülmek... Insanın son arzusunun bu olması için ya Hemingvray ya da Orson VVelles olması gerek. Nitekim Beatrice WeDes, geçen hafta babasuıın seyahatlerinde yanından hiç eksik etmediği o eski, garip bavuluyla Madrid'e çıkageldiğinde kimse şaşırmadı. Welles'in eski bavulunun içinde bu kez sadece külleri vardı. Babasını kahkahalarla "öyesine deliydi ki, bize tek bir dolar büe bırakmadan gitti" diyerek anlatan 31 yaşındaki sarışın güzeli Beatrice, Holywood'da iki yıl önce ölen yönetmenin küllerini yakın aile dostu boğa güreşçisi Antonio Ordonez'in boğa çiftliğine gömmeye geürmişti. "Gerçek bir göçebe olan babam, yaşamının en mutlu yıllannı bu ülkede geçirdi" diyen Beatrice, Las Vegas'tan buraya babasının son arzusunu yerine getirmek için gelmişti. Beatrice'nin bu ilginç gezisi, VVelles'in küllerini Ordonez'in çiftliğine defnetmekle noktalanmadı. "Yaşam sevinci ve esprisini" babasından aldığını söyleyen genç kadın üzerinden matem giysilerini çıkanr çıkarmaz, soluğu beyaz, dekolte bir yaz gelinliği ile Scvilla Katedrali'nde aldı. Ancak, bu geziye kasvet dolu bir cenaze havast \ermek istemediği için, Sevilla'da Kanadalı nişanlısıyla evlenen Beatrice'in düğünü gibi balayı da değişik olacağa benziyor. Çünkü gelinin yanında iki kutu "köl" daha vardı. Bunlann içinde de annesi ve anneannesinin külleri olduğunu söyleyen Beatrice, balayından da anne tarafımn çok sevdiği Roma'ya uğrayacak ve bu kutulan da Italyan topraklarına gömecekti. Folklorik bir anekdot olmasınm ötesinde, Beatrice'in fantastik öyküsü, kuzeylilerin hâlâ Italya ve Îspanya gibi ülkelere nasıl yaklaştığını bir kez daha ortaya koyuyor. Kuzey'in baskıcı, püriten, gözyaşlanru içine akıtmayı, her önüne gelene dokunmamayı, mesafe bırakmayı, duygulannı gemlemeyi öğreten kültüründen bunalan insanlar özellikle AngloSaksonlar, îtalya ve lspanya'nın "Uetişimi bol" dUnyasına gerçek anlamda kapılıyorlar. Çoğu kez egzotizmi ve trajediyi sevenler Ispanya'ya, komediyi yeğleyenler ise ttalya'ya gönül veriyor. Îtalya ve Ispanya'da yaşamlannın önemli bir bolilmünü geçirmiş ünlü isimlerin listesine gözatmak, güneşi ve o denli değişik nitelikleriyle kuzeyi büyüleyen bu iki Akdeniz ülkesi arasmdaki farklılığı vurgulamak açısından ilginç ipuçlan veriyor. Tkinci vatan olarak ltalya'yı seçenler arasında ilk akla gelenlerden Gonthe, Lord B>Ton, Thomas Mann, James Joyce, Gorevidal'ı sıralamak mümkun. Bu isimlerin hep, yaşama daha iyi bir entelektüel, aristokrat, ironiyi elden bırakmayan, rafine prizmalardan baktığı görülüyor. Îspanya ise Heming\way ve Orson Welles gibi ekstremlerden hoşlanan, yaşamımn her devresinde heyecan arayan, maceraperest, güçlerini tutkulanndan alan insanların seçeneğini sergiliyor. Hâlâ Carmen giysüeri içinde Endülüs bavTamlannda sabahlara dek dans eden, çekici esmer kadınlan, Lorca'nın deyimi ile "uzak ve yalnız Cordoba"ya varamadan dar ve virajlı köy yollannda kan kaybmdan ölen boğa güreşçüeri, her öğleden sonra böylesi bir trajediye şahit olabileceklerini bile bile arenaları dolduran insanlar ile Îspanya, abartma özgürlüğünün hoşgörüldüğü bir dünyanın kapılarını aralıyor. 9 Fiyort rüzgârı HADt ULUENGtN STAVANGER Denızler, denizlerin ötesinde lahayyü! eJilen karalar için de guzeldirler. Denizlerîn sathı genişledikçe hayal gücü de genışler. İç denizlerde hayaller nıspeıen sınırb, ok>anuslarda ise alabildiğinedir. Atlas Ok\anu^u kı\ısmda bir jehir olan Stavanger'de de, banya doğru baküdığin da. önce "OffShore" petrot kuyulannm İikoçya ile Norveç sahili arasında kaldığı, sonra Kuzey Ukoçya'nın bulundugu \e daha sonra da Amerika'nın geldi^i düşünülur. Akşam, yani kuzey gece^inde. gttneş tam ufkun hizasma getdiğinde, batı, bangüne>e dönüldüğünde, pek pek çok uzaktan Nev. York'un ilk ışıkları gözükür. Zaten, okyanusıan fiyorda doğru esen ruzgâr da Long îsland'ın koktıiarını grtırır. Bir de, betii belırsiz blueslar getirir. Buralarda renkleri çok fazla kuzeyii olan dertvze bakıîdıf mdaise. suda, suyun aslında buralann suyu olmadığı. Anîil Adaiarı'ndan geldığı \ıözunde gune> denizierine ail olduğu yazar Suda, arıık bıra? durulrouş da olsa hâlâ guney denizlerinin >akraklıgı vardır. Statanger'e dört yıl ionra ikınci gelijün. Yine ddn yıl önceki gibi, Stavanger'de denızlerin ötesindeki karalar tahayyü! edilmedtn vyaşanamayacağım düşünüyorum. Vikinglenn Kolomb'dan öDce Amerika kıtasım keşfetmış oîmalannı da buna bağuyorum. Sıavsngcr sırunı dağtann emniyetine almiş, yılzünü okyanusa dönmtış. deniz celallenınce kendini korutnak için de önuue fıyordu oturtmus. Btitün lskandirıaN\a şehırlen gibi çok fazla düzenii ve çok fazla zengin. Denizin karrundan fışkiran petrol. biçbir zaman yoksul olmamış olan buraiara daha da zengıniik katmış. Balıkçılar diyarı, petroicüler dıyanna dönüşmuş. Gemiyle okyanusa açılanlar, helikopterle petrole gider olmuşlar. Çok uzaktaki çelik kulelerden denizin karnıru yarıruşlar ve suyunu emmışler. Bereketi yine okyanustan görmüşler. Ben, Stavangfr için objektif bir gözlemci olamam. Çünku, genel olarak. refahtan patlayan ınsaniann yaşadığı >uz bin kişıli taşra sehîrlerini, öze! oiarak da Iskandinavya'yı se\mem. Tercihim, Anita Ekberg'den yana değil Sopkia Loren'den yanadır. Bergman deIısi sayılmam. Turkiye'yi Avrupa Konseyi'ne şıkâyet eden Uveç'in, İsıanbul'un traravay ihalesi için, Norveç'in de densz otobuısleri pahasına "doslant çozume" yanaştıklarıa; bıldiğimden de, bura üîkelerinin "siyasi ahiakını" biraz iahıe bulurum. Zaten, devlet babanın, otoraobilin fannı illa gündüz de yakıırtacak >e çocuğumun nasıl yetiitirildiğine karışacak kadar burnunu her seye sokmasından haz «mem. Refahın fazlası da baıar. Bu ytiıderi, ben Stavanger hakkmda objektıf bir gözlemci oSamam. Stavanger'ın ınsanlannı iyi ve nazik bulsam da, aşı boyaiı evlerinde huzur olduğunu bilsem de. banyoya gtrdiğirn zaman sıcak suyun seçitmiş ısı derecesine göre musluKtan akmasına me&t olsam da ve hatta ve hatta kızlannda soyul bir guzelhk algılasam da, bea, okyanusun ötesir.deki kara hayallerinden başka bir Slavenger'i seıçrnem. Okyanusiann da biraz daha güneyde olanlarını tercih ettiğirnden, Stavanget'e gelirsem ancak meıezon geiirim. Söylenecek şe> i olmayınca susmasıaı bilen Iskandınavyahiarın bu erdemıni de pek çok takdir sderim. Stavanger'den Pekiri'den Döner masada Pekin ördeği NİLGÜN A. UYSAL lü deniz üriinü kanton mutfağın mekler, kişiye değil de masaya da kullanılıyor. geliyor. Bu sekilde herkes bir vePEKİN Çin mutfağı beş bi19. yüzyıhn küçük ve önemsiz ya iki çeşit ısmarladığında masanin üzerindeki yemek çeşidi, her balıkçı kasabası, günümüzde da oldukça fazla miktarda yebirinin kendine özgü lezzeti, gö Çin Halk Cumhuriyeti'nin en mek bırikiyor. rünüşü ve sunuluş biçimi ile hak büyük kenti olan Şanghay, Çin Yemekler geldikçe, masamn lı olarak dünyanın en seçkin mutfağına güneyde olduğu gibi ortasmdaki döner tablaya yerleşmutfakları arasında yer alıyor. deniz ürünleri ağırlıkh yemekler tiriliyor. Tablayı döndürerek isÇin gibi büyük bir ülkede, ye sunuyor. tediğiniz yemeği, istediğiniz anmekkrin bu denli çeşitli oluşuda, bir başkasından istemeye geÇin yemeği tatmak isteyenler na şaşmamak gerek. Çünkü her için, pazar yerlerindeki ya da yol rek kalmadan önünüze getiriveyöre baskın ürüne bağlı olarak üzerlerindeki seyyar satıcılardan, riyorsunuz. özgün yemek çeşitlerini ortaya özel olarak işletilen küçük loÇinlilerin büyük bir ustalıkla çıkarmış. Bu çeşitliliğe karşın, kantalara veya tümüyle turistlere kullandıklafı o incecik çubuklarbugün Çin mutfağını etkileyen yönelik lüks lokantalara kadar la, yemekten önünüzdeki kasebelli başh birkaç stilden söz et uzanan bir seçenekler zinciri var. ye bir miktar alıyorsunuz. Çin mek olası. Yüzyıllaı boyunca değişik hanedanUklara başkentlik etmiş Mandarin yemek stilinin^ dünyada en iyi tanınan olan Pekin, bu konukseverliği sonucu Çin mutfağına Örneği olan Pekin ördeğinde, ördeğin "mandarin" olarak adlandınlan pişirilmesi kadar beraberinde getirilen ekmeğin bir stil kazandırmış. Mandarin de önemi büyuk. özel işlemlerle ve soslarla aristokratik anlamına geliyor. hazırtamp fınnda pişirilmiş olan ördeğin İsminden de anlaşılabileceği gibi bustil Çin mutfağının en göz kızarmış derisi ince ince kesilerek dürüm de yemeklerini içeriyor. Çoğu benzeri bir ekmek ve taze soğanla birlikte servis Geceyi geçirip tekrar yola Uzakdoğu ülkelerinde ekmeğin yapılıyor. M Yonesemite Ulusal Parkı'nıdüştük. geçip, yerini tutan pirinç, Çin'in büyük devlet ormanlan arasında yo! almabir kısrrunda da bu egemenliğiya başladık. Motosıkletın arkasına Genellikle turistik otellerın yemeği yerken masayı kirletmek özel bir bölme yaptıran ve köpeğine ni sürdürüybr. Ancak kurak iklimin pirinç Çin lokantaları, konuklanna ten korkmamza gerek yok, bu dağ havası aldıran sakalh Amerikaekimine elvermediği Pekin yöre karma menüler sunuyorlar. Bu doğal karşılanıyor. Kaldı ki ne byı sollayıp, güneye ınmeye başladık. sînde, buğday pirincin yerine nunla birlikte kimi yerlerde yal kadar çabalasaruz da bunun Sıcak bastınrken de kendimizi Shosgeçmiş. Bunun sonucu olarak nızca bir tek stil üzerine özelleş önüne geçemiyorsumız. Çorba, hone'de bulduk. 20 kişilik bir pırpır mandarin mutfağında ekmek, miş lokantalar da var. Çin'e ka bütün yemekler yendikten son uçakla da, insanı catlatası bir sıcakpide benzeri hamur işleri ağırhk dar gelip de anavatanında şöyle ra en son yemek olarak getirili bktaki ortamda tam çölun ortasmlezzetii bir Çin yemeği tatmadan yor. Böylelikle boğazınızı yemek daki Las Vegas'a uçtuk. Siyasetle einselliğin Siyamikiz kazanmış. Şoför dostumuzun kumarhaneler Örneğin mandarin stilinin dönmek istemeyen yabancılar kınntılanndan temizlemiş oluIeştiğini kanıtlayan bir başka örsayesinde bu lokantalar genellik yorsunuz. Minik porselen kase keminın çok uzuk olduğunu söylenek de Ingiltere'nin hatırı sayı dünyada en iyi tanınan örneği sonra, kaldığımız lere servis yapılan çorbayı, mi mesinden bir saat beş dolara Uka balır solcu dergilerinin son sayfa olan Pekin ördeğinde, ördeğin le dolu oluyor. beş yüdızlı otelde, Kalabalık gmplarla yenmeye nik porselen kaşıklarla bitirdiği sa kaımmıa doyurduk. Lokantaya lannda çıkan 1'Marksist Aşkın pişirilmesi kadar beraberinde geKüçük tlanları sütunudur. Sol tirilen ekmeğin d; önemi büyük. son derece uygun olması, Çin ye niz zaman lezzetii, tadına doyum girerken para peşin odeniyordu elcu yalnız kalpler, 'Marasm Özel işlemlerle ve soslarla hazır meklerinin bir diğer özelliği; ay olmayan bir yemeği de geride bı bet. lçerde yemeğin tam 50 çesidi, saToday' ya da 'New Sociaüsı' lanıp, fınnda pişirilmiş olan ör nca yemeğin tadı da bu şekilde rakıyorsunuz. Tabii bir başka se latası, peyniri, domatesi, kavunu, karpuzu, şeftalisi, tatlısı, ye yiyebildergilerinde, karşı ya da eş cin değin kızarmış derisi, ince ince çıkıyor. Çünkü ısmarlanan ye fer için... sin yine solcu yalnız kalplerine kesilerek dürüm benzeri bir ekdaveüyeler gönderir. mek ve taze soğanla birlikte serBu küçük ilan metinlerinin ço vis yapılıyor. ğu lngilizler kadar sıcakkanh, Her ne kadar Pekin ördeği devrimciler kadar güleryüzlü mandarin stilinin dünyada tanıdür. "tşçi sınıfının gururlu bir nan en iyi örneği ise de Çin mutve de nüfusun çoğalmasıyla çiğ balık, pahalı ve lüks toüyesiyim. Sosyalistim. Kedileri fağını ülke dışında gerçek an AIİ RIZA BALAMAN ketimler arasına girmekte. Oraeğin, Japonya'da "S« Şi Mi" adıyla sunulan çiğ balık, öğün otmaktan çok uzak; ve Chris de Burghu seviyonım. lamda tanıtan ve yaygınlaşmasıancak lüks lokantakrda ya da ziyafetlerde yemek sonSEUL ~ Mutfak kultürune ilişkin esküerde söylenThaleher'dan nefret ediyorum. na neden olan, kanton stili olrası sofraya verüen değeri belirten bir saygıniık simgesi 35 yaşlarında sosyalist bir lady muş. Kanton olarak adlandınlan miş, günümüze kadar uzanan atasözleri, deyun ve teolarak yenüir: Bir lokmaJık pirinç püavı üzerine konuanyonım. Yanıtlar lütfen dergi bölge, Çin Halk Cumhuriyeti' kerlemelere her toplumda rastlamak çoğu zaman olası. lan birer parça çiğ balık ya da bahgın çiğ yumurtası, sofUzakdoğu'da bu türden tekerlemelerin yaygın olarak ye." nin güneyinde yer alıyor ve kııllanılanıysa, ölümünden önce bir erkeğe sorulan son ranın en değerli yemeği olur. özellikle de Deniz KestaBu sütunlara ilan gönderenler Hong Kong ile bir sınırı payla istekte şöyle dile getirilir: Amerikalı maaşıyla, Fransu nesi (Kara Diken) yumurtasuu taşıyan lokrna koca serle yanıt verenlerde genellikle ra şıyor. Hong Kong gibi uluslara lokanusında, bir Japon dilberle Çin yemeği yemek... vis tabağında bir ya da iki tane olabilir Sa Şi Mi tabadikalce sünnetli Lenin ya da me rası önemi olan bir limana ya Bunun tersi de istenilrneyen tek şey olarak kulknılır: Çin ğuun gözdesi durumundadır. Bu lokma, ya onuruna yenapoz Nadiejda sendromu kınlığından olsa gerek, Kanton maaşıyla, Japon lokantasında, bir Amerikalı bayanla mek verilen konuğa sunulur ya da olabildiğüıce paylaşılarak yenilir. Ege Denizi balıkçılannın, dikenleriyle görülür. lular Batı dünyası ile ilk etkile Fransız yemeği yemek. Evet; nerede, kiminle, kaç padolaşarak ağlann tetnizlenmeleriai zorlaştırdıklan için Benim unutamadığım bir ilan şime giren ve yempklerini dünya raya, neyin, nasıl yenilir ve de içilir olması yemeğe ilişöfkeyle denize atuklan Kara Dikenlerin yumurtalan, bukin konulardır; özellUde de ramazan ayında sohbetlere ise şöyleydi: nın çeşitli yerlerinde tanıtan Çinralarda zengin sofralanıun kralı durumunda. Hani, az "Partinin sol kanadınm ileri liler olarak biliniyorlar. Kanton kaynaklık eder. bulunan nesne daha çok değerlerür ya. Gerçekten de okYemeklerin, kullanıldığı malzemeye, pişirilnıe teknikci grubundanım. 27 yaşına gir mutfağının en belirgin özelliği, yanus kıyılannda Kara Diken çok az; bulunanlann da dim. Sinema, tiyatro, caz ve do değişik deniz ürünleri kullanıla lerine ve de yeniş biçimlerine göre türleri ve yerel Ozelayın her gflnOnde yumurtalı olmalan mümkün değil. ğadan noslanıyorum. Hayatta rak yapılan yemek çeşitlerinin liklerine göre de mflliyeüeri vardır: Çin, Fransız, Turk Haartaaaua: Henüz kıpır kıpır oynayan balığın enyemekleri gibi. Çiğ bahk yeme geleneğiyse Uzakdoğu'seksten daha önemli şeyler var zengmliği. Çeşit çeşit soslarla ha nun ortak özelliğidir. Batüüar, balığın çiğ yenilebilecesesine kalın bıçağın sıruyla bir darbe indirmek onun hadır. Benimle anlaşabilecek par zırlanıp, değişik yöntemlerle pi ğine ancak Hemlngway'in tkdyar Balıkçı romanında reketsiz kalmasına yeter. Hareketsiz balığın başı ve de kuynığu, yine çok keskin bıçakla gövdeye yakın yerden tili kızlarla arkadaşlık kurmak şirilen balıkların yanı sıra, kari okuyabilenler tanık olmuşlardır. Oysa Uzakdoğu'da, cftmertçe uçurulur. "Kesinr" sözcuğUnü kuüanarmyoistiyorum. lri göğüslüler terci desten deniz hıyanna, yengeçten özellikle de Kore'de bahğı çiğ yemek, atalardan kalma ruz; çünkü, balık tek, sert ve keskin darbelerle parçalahimdir." bir gelenektir. Ne var ki, giderek balık türünun fl7alrna« deniz abelonuna kadar her tür üısblamı korkusu AHMET ARPAD STL'TTGART Gunümüz Almanyası'nda 70 yaşın üzerindeki kisiler, Hitler'in savaşını bütün kötü yanlan ile yaşamış insanlar. Çoğu bir yakınını yitirmiş. Yaşaırun ne güzd olduğunu belki herkesten daha iyi biliyorlaı. Yeni bir dunya savaşmın insan netlmin sonu olabileceğini de... "Bu topraktardaa Mr daha mnmş çıkmamabdır*' düşüncesinden hareket eden yafülar, savaşa karşı banşçı birçok eyleme katıbyor. Stuttgart yalanlanndaki Mutlangen Amerikan askeri deposu atom başlıkb Perstâng2 füzeleri ile ünlü. Banşseverlerin, önünde nk nk topiandığı askeri depo, ammsanacağı gibi birkaç ay önce yargıç ve savalann gösterisi ile kamuoyunun dikkarini oldukça çekmiş, banş uğruna çok şeyi göze alan bu insanlann tutuklanıp mahketneye verilmesi toplumda tartışümışu. Alacakaranlık... Hava seris ve yağrnurlu. Muüangeni den Reippersberg'e giden yol ıssız. Sabahın sessiıliğinde kuş avüulan. Tabiat uyanıyor. %ni bir gun başlıyor. Uzayıp giden yolun ötesinde, ağaçlann bittiği yerde insanlar var. Iraşb insanlar. örtfllere sannıp yola oturmuş. Bu insanlar bir şey bekliyor. Hiç konuşmuyorlar. Ve birden motor gürültüleri duyuluyor. Kuşlar susuyor. "GeUyortof," diyor biri ve ayaga firbyor. Motor gürültüleri yaklaşıyor. Büyük bir askeri konvoy görünüyor. Uzun kamyonlar peş pese. Bir değil, iki değil, beş değil. Tam 36 askeri kamyon. TümU de dev gibi. Czerlennde fuzeler yflkrO. Pershing2 füzeleri! Görünümleri korkutucu. Yolu kapatmış yaşhlar korkmuyor. Hiç kimse yerinden kıpırdamıyor. Konvoy duruyor. öndeki araçlardan askerler ve polisler iniyor. EUerinde makineli tüfekler. Yaşhları yolu açmaya zorluyorlar. Kadınlar ve erkekler direniyor. Polisler, yaşlı 16 insanı geçici olarak tutukluyor. Muüangen'deki Ajnerikan Pershing'leri deposu on gün sQreyle ablukaya ahndı. Askeri araçlann giriş çıkışına bazı günler engel olundu. Göslerüer yapüdı. Bütün bunlan "ya»M*r" becerdi. Hilmar Pabel 76 yaşında. Almanya'mn en ünlü gazete fotografçüanndan biri. Yeryüzunde gjtmedigi ülke kal • mamış. Bu adam 2. Dünya Savaşı'nda cepheden cepheye koşmuş; Hiroşima'da yanmış insan vücuüarvnı, Kongo'nun balta girmemiş ormanlannda ölü savaşçuan, Vietnam'da yol kenannda çukura atümış küçük çocuk cesetlerini, Bevrut'un harabeye dönmüş sokaklannda korkulu insan yuzlerini belgelemiş. Tam bir yanm yüzyü. Sayısız ödıil almıs. İki Alman cumhurbaşkamnın verdi. ği liyakat nişanlan ile gurur duymuş. "Fototımflanmr ddrde beş autre boyömip, dünyadakl btttn mfflet MceC UsJerine aMuuaruı düşfcrim hep" diyor PmbeL > Mutlangen'deki yaşuiann gosterüerine o da katıldı. 22 • yaşındaki kızı Sablac bundan bir süre önce Pershing21 füzeleri deposu önündeki bir gösteride polise direndiğj ' için tutuklanmıştı. Çıkanldığı mahkemede de 20 gün haT pis cezasına çarparflmışü. Karann açıklanmasından sonra; babası Hilmar Pabel kürsüye yürümüş ve Alman currir • hurbaşkarJanrun vcrdiği liyakat nişanlannı j'argjca uzat". mıştı. "Bu ülkeyt ymnHtnı bizmel vt yarariar ntdeniyle di onlar sfaia ohna. Biraz önce ksuna ceza vermekJe besi" de cezalandırdıaa. Demek ki, lazun yaııuş lerMye gör : • Ancak yanm yttzyü, nereye gittiyse insanın insana yap* * tığı kötaiükleri görcn bu adamın kızına vereceği terbiye ; başka tttrlü olamazdı. "Banşuı çok gertkll otdBtaaa • ' inaodırdiBi ontan" diye Pabel devam «mişti. "Şimdi il ' keain atom sOaldan ile donatılnusna kaıip çıkaıan şaşırtKi degil." YaşU adam sözlerini dinleyen yargıcuı yüzü taşlaşrmş, yanıt vermeden salondan çıkmışü. Yaşam, mutluluk ve sevgi dolu. Savaş ise kötülük ve acı. Yaşlılar savaşa karşı. Atom savaşma!.. Stuttgarttan Kore'de vazgeçihııez gelenek: Balıgı çiğ yemek rur. Balığın hazırlanışında jilet kadar keskin olmayan bıçaklann kullarulmaması, darbeler yerine ileri geri hareketlerle kesilmeye çahşüması onun bozulmasına yeter de artar bile. Kafası ve kuynığu uçurulac balığın karnı temizleuip orta kerniğin her iki yanı birer parça olarak çıkanur ve kcmik boşta bırakılır. Yine keskin ince bıçakla et kısmı ttstte, deri kısmı altta olmak ttzere et deriden kesüerek kurtanhr. Bu parçalar yeniden uzunlamasına ortadan ikiye bölünerek bölünen kısımlann beyaz olmayan parçalan aulır. En sonunda da salt beyaz et parçalan verev olarak küçük, kuçük ince parçalar şeklinde yine sert darbelerle kesilir. Kesme, yüzme, parçalama sırasında balık, kesinlikle örsdenmemeli; bıçak darbderi, her keresinde bir parça koparmalıdır. Kafası, kuynığu uçunüan, derisi yüzülen, koyu renkli et parçalan aülan, kemikıen kurtanlan bir kiloluk bahktan ancak, iki yüz elli gram yenilecek çiğ balık hazırlanabiur. Kesilen her küçük parça et, bir lokmadır. Rendelenmiş beyaz turp üzerine dizilen kerfrrüş balık parçalan, zaman yitirilmeden yenümeli. Bu nedenle çiğ balık satan balıkçüann hemen yanında size yan yiyecekleri ve içki satan lokantalar bulunur. Ancak, soğuk kış günlerinde balıkçıdan hazır alman çiğ bahğı, balıkçıdan eve taşımak ve de sofraya koyuncaya kadar buzdolabıcda saklamak mümkün. tki kişinin yemek öncesi ya da sonrası keyifle ve de içkiyle yiyip içeceği iki yüz eUi gramlık çiğ balık için Kore'de 20.000 Won (17 US Dolar) ödenir. Daha ucuza ve kann doyunnacasma çiğ bahk, haşlanmış bolca pirince yine acı bibcr salçası kanştırüarak yenir. Balığın kafası uçurulduğu sırada işlem yapılan tahta parçası Üzerine birkaç damla bahk kanı akmışsa bu kan, bıçak ucuyla ve özenle oradan alınıp yemeğe hazırlanmış taze balık eti parçalan üzerine sürülür. Uzakdoğu'da yalnız balık kanı değil biçbir hayvanın kanı aulmaz. Yenttmesi: Soya sos, acı biber salçası, dilimlenmiş sarmısak, yeşil biber, ince kıyümış soğan, hardal, acıh İa . hana turşusu (kimçi), dilimlenmiş havuç, yağda eriül ': miş tuz, yeşil marul ya da susam yapraklan çiğ bahk ya " nında yenüen yan yiyeceklerdir. Bir elinizdeki marul yaprağma, bu yan yiyeceklerden her birinden birer parça, sosa batınlarak (iki tahta cubuk aracüığıyla) koyacak, sonra da üstOne bir ya da iki parça çiğ balık ekleyeceksüıiz ve bir lokmada bu yaprak içindekilerini dürerek ağ . zmıza yerleştinp mideye göndereceksiniz... Acı biber salçası, keskin sarrmsak kokusu ve de aası, hardaun sertliği, marul yaprağırun serinliği arasında isteseniz de balığın tadını yajcalayamazsuuz, ama böylece çiğ balığı da gövdeye indinniş olursunuz... Yarasın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle