18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER / MA YIS 1987 1 Mayıslar kutlanabilmeli 23 Nisan törenleri / * stanbul Haber Servisi Kötü hava şartlan nedeniyle yapılamayan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreni dün Beşiktaş Fulya Stadı 'ndaki kapah salonda yapıldı. Fatih, Şişli, K.Mustafapaşa ve Beşiktaş'taki ilk ve ortaokullardan toplam 600 öğrencinin çeşitli giysilerle katıldığı töreni Vali Nevzat Ayaz, Vali Yardımcısı Rıdvan Yereşen 'le birlikte Milli Eğitim Müdürü Şener Birsöz izledi. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, 1 Mayısı anlattı Karal DSP'den istifa etti nkara (Cumhuriyet Bürosu) DSP grubundan ilk kopma dün Ankara Milletvekili Halil Ibrahim Karal'm istifasıyla gerçekleşti. Karal, "Gördüğü lüzum üzerine partiden ayrıldığını" belirterek, dilekçesini DSP Genel Başkanlığı ile TBMM Başkanlığı 'na gönderdi. Bir süreden • beri grup içinde rahatsız olduğu bilinen Karal'm istifasıyla .DSP'nin Meclisteki sandalye sayısı 23'e indi.Karal, "Hiçbir partiye girmeyeceğini ve bağımsız kalacağını" söyledi. Konutbirlik Danışma Kuruiu / stanbul Haber Servisi Marmara Bölgesi Yapı Kooperatifleri Birliği (Konutbirlik) Danışma Kuruiu toplantısı yarın yapılıyor. Cazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda saat 10.00'da başlayacak olan toplantıya konuşmacı olarak Konutbirlik Genel Başkanı Oğuz Soydan, Konutbirlik Genel Başkanlık Danışmanı Mustafa Sipahi, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Naci Ekşi, Başbakanhk Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı îdaresi Başkan Vekili Mahmut Okutan. ErKoop Genel Başkanı tbrahim Taşkesenligil ve Büyükşehir Konut Yapı Kooperatifı Başkanı Hiiseyin Yıldız katılacak. Saat 13.30'dan sonra yapılacak "Kooperatiflar ve Kooperatiflerde Demokratik Denetim" konulu panele Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim iiyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş başkanlık edecek. Panele konuşmacı olarak Anadolu Bankası Toplu Konut Kredileri Müdürü Nezih Altınkök, KentKoop Genel Başkanı Murat Karayalçtn, Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Îdaresi Başkan Vekili Mahmut Okutan, /stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Tekinalp ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Şahin katılıyor. ANKARA (Camhuriyet Bürosu) DISK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, 1 Mayıs günü dolayısıyla Türkiye'dekı son siyası, ekonomik gelişmeler, sendikal özgürlükler konusunda Cumhuriyet'ın sorularını yanııladı: •' 1 Mayısın sizce aıüamı ve bu konuda sendikalann rolü nedir? BAŞTÜRK Bugün 1 Mayıs. 1 Mayısta dünyanın çeşitli ülkelerindeki milyonlarca işçi, geçmişi anımsayarak bugunü değişik koşullarda yaşıyor. Dünyanın her yerinde sendikal istemlerini dık getirıyorlar. Daha özgür, daha demokratik, daha adil bir dünyaya ilişkin görüşlerini açıkhyorlar. Demokrasi ve özgürluk uğruna hayatlannı tehlikeye sokanlarla, acı çekenlerle, tutuklularla dayanışma içinde olduklarını, demokrasi dışı rejimlere karşı rnücadele edenlere destek olacaklannı belirtiyorlar. Bu nedenle her 1 Mayıs, işçilerin ve onların özgün kunıluşlan olan sendikalann mücadele azmini bir kez daha dile getirdikleri özel bir gün. Emeğin birlik, dayamşma ve mücadele günu. Bugunun işçi sınıfı için ekonomik ve demokratik haklan elde etme mücadelesinde tarihsel bir anlamı vardır. Bu anlama bağlı olarak tüm dünya işçileri uygulanan rejimin niteliği ne olursa olsun her yılın 1 Mayısında bayramlanm kutlama bilincini sürekli olarak yaşatmışlardır ve bayramlanm kutlamışlardır. DlSK de 1 Mayısı İ976'dan bu yana değişik biçimlerde kuıluyor, yaşıyor, Taksim'de, tutukevlerinde ya da belli yerlerde. Ekonomik, demokratik hakları korumak, toplusözleşme bağıtlamak bir sendikanın ne denli görevi ise, 1 Mayısı kutlamak da o denli görevidir. Türkiye'de 1 Mayıs konusunda taruşmalar var, sürüyor.. Bunu nasıl >ommluyorsunuz? 1 MAYIS DEMOKRASİ ÖLÇÜTÜ BAŞTÜRK Demokratik olmakta, demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinde 1 Mayıs da diğer önemli yaklaşımlar gibi, belli başlı bir ölçüttür. Örneğin TürkIş'in bağh olduğu 1CFTU 1 Mayısı işçi sınıfı bayramı olarak kabul etmekte ve her yıl 1 Mayısta en azından bir bildiri yayımlayarak kuruluşun istemlerini, yaklaşımlarını ozel olarak dile getirmektedir. Ancak ICFTU'nun uyesi olan Türklş, yıllardır 1 Mayıs konusunda susraaktadır. Türkİş yöneticileri, 1980 öncesinde heyetler halinde Moskova'da Kızıl Meydan'da yapılan resmi 1 Mayıs toplantılarına katılmışlar, hatta 1 Mayısta orada demeçler vermişler, Türkiye'de 1 Mayıslar konusunda tek kelime etmekten çekinmişler, tam tersine işçi sımfının bayramı olarak 24 Temmuzun kabul edildiğini yaymaya çalışmışlardır. Hem uluslararası dayanışmadan söz edeceksiniz, uluslararası bir işçi kuruluşunun üyesi olmaya devam edeceksiniz hem de tüm dünyadaki işçilerin herkes tarafından kabul edilen uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele gününü kabul etmeyeceksiniz. tşte bu, uzlasmacılığın, iki yüzlülüğünün en temel ölçütüdür. Siz bugünkü noktayı sendikalar açtsından nasıl değeriendiriyorsunuz? ^AŞTÜRK Bugün insanlar açlık ve sefaletten kıvramrken ve haıta ölürken dünyanuz birkaç defa yok olabilecek silah stoku ile barut fıçısı haline gelmiştir. Uluslararası düzeyde örgütlenen tekeller dünyayı savaş baskısı altında tutarken, ulusal ve uluslararası sendikal örgütlenmeler banşın güvencesi olmaya devam ediyorlar. Bugün güdülmek istemeyen işçiler, ülkelerınin yöneriminde söz ve karar sahibi olmak, demokraside bir baskı utısuru olan sendikalarım özgürce seçmek ve demokrasi sınırlan içinde mücadele hedeflerini belirlemek istiyorlar. Bu nedenle ILO'nun 87 sayılı sendikal hak ve özgürlükleri güvence altma alan uluslararası sözleşmesine rağmen sendikalar kapatıhyor, sendikacı ve işçiler tutuklanıyorlar. 12 Eylül 1980"le birlikte işçilerin hak ve çıkarlannı kararlı bir biçimde savunan, işçilerin çalışma ve yasama koşullarını daha da iyileştirmeyi amaçlayan, ulke ve dünya sorunlanna ka>itsız kalmayan, demokrasinin bir öğesi olarak çağdaş sendikal ışlevini yerine getirmeye çalışan DİSK, haksız olarak saf dışı edilmek istenmiştir. DİSK ve bağlı sendikalann yönetıci ve temsilcileri ağır işkenceler görmüş, uzun süre tutuklu kalmış, ağır hapis cezalarma çarptmlmış, bakmakla yükümlü olduklan es, çocuk ve yakınlan açlığa mahkum edilmiş, haksız ve tek yanlı karalamalarla toplumdan soyutlanmak istenmiştir. Neden? Nedeni çok açıktır. Sermayenin kendi yarattığı bunalımı kendisinin zarar görmeyeceği bir biçimde aşmak ve bunun için de suskun, ürkek, bezgin, yılgın, her yapılana katlanan bir toplum oluşturmak ve bu amaçla da dikensiz gül bahçesi denebilecek bir ortam yaratmak. Peki kan ve gözyaşı pahasına yaratılan bu ortam, içine düşülen bunalunın aşümasım sağlayabildi mi? Elbette ki hayır... ILO HÜKÜMLERİNE UYULML YOR ~ sokulmuştur. Bağımsızlık için temel ilke, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın bağrından çıkan Ataturk'ün 'tam bagımazhk' olarak nitelediği ilkedir. Tam bağımsızlık O'nun dediği gibi ekonomik, politik, askeri, mali ve kültürel tüm alanları kapsamalıdır. Türkiye sizce gelinen noklada demokrasi açısından •erede? BAŞTÜRK İşçi sınıfımız demokrasiyi bir butün olarak, bir yaşam biçimi olarak kabul etmektedir. Demokrasinin ortadan kaldırılmak istendiği her yerde, işçi sımfının kazarulmış hakları, özgürlükleri ve sendikalan öncelikle hedef alınmak ve kökünden budanmaktadır. tşçi sendikaiaruun işlevlerinden alıkonduğu ülkelerde, totaliter rejimler fiilen var demektir. Günumuzün Türkiyesi'nde, işçi haklan ve sendikal özgürlükler ancak kâğıt uzerinde vardır. 1983 yılında getirilen 2821 sayılı Sendikalar Yasası ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Yasasf yla sendikal savaşım, toplumun tüm diğer alanlarından soyutlanmış, yalnızca kısıtlı ve yasaklı bir ekonomik alanda sınırlanması amaçlanmıştır. tşçi sınıfımızın umudu olan birçok sendikanın faaliyeti durdurulmuştur. İŞÇİLER PARTİYE DESTEK OLMALI İşçilerin politikayla ilişkisi size göre ncdir? Yasal' düzenlemeler açısından bugunku degeıiendirmesini yapar mısınız? BAŞTÜRK İşçi sınıfı politikanın ne dışmdadır ne de tarafsızdır. Sendikalar sermayeye karşı emeği korumakla görevli olduğuna göre, taraflardan biridir. Bu niteliği ile siyasal ve ekonomik yönü solda olan bir kurumdur. Emeğe saygılı, emeğe hak ettiği ekonomik ve sosyal değeri veren siyasal partileri elbette destekleyecektir. Ancak bu destekleme, o partiye oy vermekle sınırlı kalmamahdır. Desteklenen partinin karar ve yönetim göre\ine de katılmalıdır. Oysa ulkemizde, "partiler üstü" ve "partiler dışı" yanıltmalanyla işçilerin siyasal yaşamın dışında tutulması Grev hakkı üzerindeki tüm sımrlamalar kaldırılmahdır. Bi insanlık suçü olan lokavt yasaklanmalıdır. Işçilerırı istedikleri sendikayı seçme hakkına getirilen engeller kaldırılmalı, referandum ilke olarak benimsenmelidir. Toplusözleşmelerde, grup sozleşmesi ya da işletme sozleşmesi yerine işyeri sozleşmesi benimsenmelidir. Kısaca çalışma yaşamını ilgilendiren tüm konularda ILO ilke ve kararları benimsenmeli, tum düzenlemeler İLO ölçütlerine uygun olarak yapılmalıdır. Türkiye'nin, Avrupa Toplulugu'na başvurduğu bir suada görünümü size göre nasıl? BAŞTÜRK Türkiye, Avrupa Toplulugu'na tam üyelik için başvurmuştur. Ancak bu başvuru Avrupalı için heyecan verici ve inandıncı değildir. Ülkede hâlâ îşkence surerken, insanlar görüşleri nedeniyle ağır hapislere çarptınlırken, oğrenci gençliğinen banşçı gösterileri bile şiddetle ezilmek istenirken, ülke nüfusunun yaklaşık yansı suçlu olarak görulürken, DtSK davası surerken, sendikacılar yargılanırken, Türkiye'nin başvurusunun ciddiye alınması mümkü değildir. Biz sendikacılar sosyal pratiğin içinden gelen insanlarız. Ve somut durumlarda somut cözümler önererek gelişmeyi hızlandırmalıyız. Türkiye, AT tam üyeliği için resmen başvurmuştur. O halde siyasi iktidar, siyasal, sosyal ve kültürel yönden Batı Avrupa standartlarma uygunluk sağlamak zorundadır. Türkiye ilericileri açısından ise sorun bu başvuru karşısında Batı Avrupa demokrasinin temel ilkelerini savunmak ve iktidan Avrupalı olmanın koşullanna uygun davranmaya zorlamaktır. Ancak bu demek değildir ki, biz Türkiye'de demokrasiyi dıstakiierin baskısı ile yaratacağız. Böyle bir yaklaşım olamaz. Taşıma suyla değirmen dönmez. Tüm anlattıklannız çerçtrtesinde, ekonomik ve toplumsal cerçevede bir "alternatif program" ortaya koyabilir misiniz? BAŞTÜRK Tabii... Şoyle: Ekonomik ve toplumsaJ düzenlemeler emekten yana olmalıdır. Tüm demokrasi sinlikle önlenmelidir. Uluslararası mali kuruluşlarla ve diğer ülkelerle ilişkilerin, emekten yana bir ulusal kalkınmanın gerekleri ve ulusal yararlanmız önplana alınarak yeniden düzenlenmesine büyük önem ve öncelik verilmelidir. Yeni yatırımlann teknoloji seçiminde emperyalist ülkelerin dayattığı geri teknolojiler seçilmemelidir. Sanayinin ülke çapında yaygınlaştınlması sağlanmalı, bölgesel dengesizlikler yaratılmamalı, tarım ve sanayi arasında dengeli bir birlik kurulmalıdır. Sanayileşmede, ağır sanayie ve tarım malları üretimine ağırlık verilmelidir. Sanayi, dışa bağımlılıktan kunanlmalı, yabancı ülkelerle yapılan ticaret anlaşmalan ülke yaranna yeniden gözden geçirilmelidir. KREDİ DACIUMI DEĞİŞMELİ Kooperatiflerde küçük üreticilerin etkinliği arttırılmalı, tanm ürunlerinin pazarlanmasında aracılann ve toptancı tüccarlann kaldırüması yoluna gidilmeli, ürünler tüketiciye dolaysız yoldan ulaştırılmalıdır. Topraksız ya da az toprakh köylülerin çıkarlannı gözeten demokratik ve gerçek bir toprak reformu yapılmalıdır. Tanmsal krediler küçük ve orta köylüye verilmeli, bunlann işletmelerine teknik yardım yapılmalı, tanmsal girdileri ucuz fiyatla almalan sağlanmalıdır. Ülkemizin ormanlan, meraları, balıkçılık alanları kamulaştırılmalı, bu alanlarda çağdaş teknoloji uygulanarak halk yaranna bir düzenleme getirilmelidir. Ülkemizin doğal kaynakları halkımızın çıkarlan doğrultusunda değerlendirilmeli, petrol ve maden gibi çok önemli yeraltı ve yerüstü kaynaklanmız devletleştirilmelidir. Kredi düzeni yeniden ele alınmalı, tekelci sermayeye tanınan ayncahklar kaldıralarak, banka kredilerinden gerçek üreticilerin yararlanması sağlanmalı, küçük ureticilere uzun vadeli düşük faizli kredi olanaklan sağlanmalıdır. Bankalar ve sigortaların işleyiş biçimleri yeniden gözden geçirilmelidir. Tum kentleşme sorunlan çagımıza uygun ve emekçiler lehine düzenlenmelidir. Lüks konut yerine sosyal konut yapımına ağırlık verilmeli, devletin ucuz ve sağlıklı konut yapımına yardımcı olması sağlanmalıdır. Fiyat ve kiralar denetim altına alınmalı, fiyat aruşlannı önleyici yasal önlemler getirilmelidir. Asgari ücret 5 kişilik bir aile esas alınarak belirlenmeli, asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. .Adil bir vergi sistemi getirilmeli vergi "herkesin kamu giderlerine mali gücüne göre katılması" ilkesine göre belirlenmeledir. İşsizük önlenmeli, herkese iş sağlayabilecek bir politika izlenmeli, işsizük sigortası bir an önce hayata geçirilmelidir. Yurtdışındaki işçilerimizın bulunduklan ülkelerdeki yerli işçilerle eşit haklara sahip olmalan sağlanmalı, çalışma, oturma, serbest dolaşma, sosyal güvenlik ve egitim sonınlan çözümlenmelidir. Çalışanlara an tüm sosyal güvenlik kurumları birleştirilmeli, emekçiler yönetimde söz ve karar sahibi olmalıdır. İş sağlığı ve iş güverüiği cağın gereklerine uygun ola rak yeniden gözden geçirılmelı, iş kazalan, meslek hastalıklanm önleyici önlemler alınmalıdır. Bu istemler, >illardır uygulanan dışa bağımlı yanlış pofitikalar nedeniyle gündemdedir. Uygulanan yanlış politikalann sürmesi sorunlan daha da bu>11tecek ve çoğaltacaktır. Bu nedenle, başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçiler bu sorunları sorun saymak ve çözüm için savasım vermek zorundadırlar. SORUNLAR BUGÜN DAHA AGlR ~ Haziran celbi tıp doktorları nkara (Cumhuriyet Bürosu) 1987 haziran celbinde 196. dönem olarak silah altma almacak tıp doktoru yükümlüler belirlendi. Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği'nden konuya ilişkin yapılan açıklama şö'yle; "86''8inci grup olarak askerliğine karar alınan tıp doktorlan, 87/4 ve daha önceki gruplardan 1953 ve daha yaşlı doğumlu tıp doktorlan, daha önceki celplerde sevke tabi iken bakayadan mahkemeye verildiklerinden veya kanuni mazeretleri sebebiyle sevk edilemeyenlerden, 15 Mayıs 1987 (dahil) tarihine kadar mahkemesi neticelenen ve kanuni mazeretleri sona eren tıp doktorları bu celp döneminde sevk edilecekler. Bastürk 1 Mayıs 1988'in içinden bakıyorum. Yine güneşli günler göreceğiz. Yine 'gün gelir, gün gelir' diyerek kol kola, omuz omuza dolaşacağız. Demokrasi ve özgürluk türküleri arasında sömürüsüz, baskısız, mutlu bir Türkiye yaratacağız. Sorunlar DÎSK'in kurulduğu 1967 yıhndaki sorunlardan çok daha ağırdır. Bunun bilincinde olarak tavır alacak olan işçi, DÎSK'in ilkelerini, çağdaş sendikal anlayışını her işyerinde yaşatmaya devam edecektir. Bağımsızlık için, demokrasi için ve emekten yana bir düzen için işçiler, gündeminin maddesi bunlarla yüklü bir siyasi partiyi desteklemelidirler. Bu destek.böylesi bir partinin her kademesinin yönetiminde yer alarak niteliKü bir destek olmalıdır. güçleri bu anlamda orguıiu ve kararlı bir savasım içine girmelidir. Emekten yana bir düzen kurmanın önkoşulu. çağdaş ve demokratik devletçilik anlayışıdır. Devlet aym zamanda bir girişimci olarak ekonomideki yerini almalı. Bu anlamda aşın merkeziyetçilik değil, demokratik ve esnek yaklaşımı benimsenmeli, verimüliği temel alan bir aniayış toplumdan yana çözürnler getirmelıdir. Aşın kâr \e sömürüden başka bir amacı olmayan özel girişımin ekonomideki rolü ikinci planda tutulmalı, ekonomide sermaye egemenliği kınlmalı, sermayenin çıkarlan yerine emeğin çıkarlanrun önde tutulduğu ve doğrudan amaç olarak alındığı bir düzen yaratılmaiıdır. Bu cerçevede, özel girişirai topluma hizmet çizgisinde tutmarun temel aracı, kamu iktisadi teşebbüsleridir. Ekonominin kilit noktalannda KİT'ler varhğım ve ekonominin öncelikle KİTler aracılıgıyla yönlendirilmesi ^erekmektedir. özel girişimin varhğı ve işlevi ancak devletçilikle dengdenip halk yaranna denetim altına alınabilir. Emekten yana bir düzenin diğer koşulu ise, plancıhktır. Planın hazırlanmasında bütün taraflann katdınu öngörülmelidir. Plaran amacı, Jcalkmmanın ternel hedeflerinin belirlenmesi ve yatırım olanaklannın bu hedeflere uygun ve eşgüdüm içinde kullamlması sağbnmahdır. Planın en önemli işlevi, kaynaklann kullanımındaserbest piyasa mekanizmalannın saptırmalanndan ve savtırganhktan kurtulmak ve işlerin yürütülmesinde aklra ve bilimin egemen kılmmasını saglamaktır. DENGELİ KORUMACIL1K Sanayi, tanm ve hizmet sektörleri, öncelikle ülke yaranna düzenlenmeli ve geliştirilmebdir. Bu nedoıle içteki kalite düşüklüğune prim veren ve gelişmeyi engelleyen anlayışlar terk edilmeli, ürünlerimizin yarannı gözeten bir anlayışla akılcı ve dengeli bir konjmaciık politikası benimsenmelidir. İhracat ve ithalat politikaları, döviz kuru politikalan bu cerçevede ele alınmalı. sürekli develüasyonla ve borç ödemel^finin zorunlu kıldıgı aşırı ihracat zorlamasıyla ekonominin içerden dışanya doğru kanaması ke ABD'ye tarihi eser davası açılacak ntalya (a.aj ~ Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, Amerika Birleşik Devletleri ile Demokratik Almanya'ya yasadışı yollardan götürüldüğü belirlenen tarihi eserlerin iadesi için hukuki yollara başvurulacağını açıkladı. Antalya'da yabancı gazetecilerin çeşitli sorularını yamtlayan Yılmaz, Türkiye'den kaçmlan tarihi eserler konusunda ABD ve Demokratik Almanya ile bazı sorunlar bulunduğunu belirtti. Eşcinsellerin protestosu / SK* stanbul Haber Servisi Bir grup eşcinselin polis baskısmı protesto amactyla başlattıklan açlık grevi sürüyor. Dün sabah saat Il.OO'de Taksim Parkı'nda toplanan eşcinseller eylemleri yasal olmadığı gerekçesiyle polis tarafından dağıtıldı. Kendilerini ziyarete gelen arkadaşlanmn da dövüldüğünü öne süren eşcinseller açlık grevini evlerde sürdürdüklerini, emniyet güçlerinin kendilerini her gördükleri yerde alıkoyduklarını, karakolda aşağılayıcı uygulamalarla karşılaştıklarmı söylediler. Arkadaşlan adına grup sözcülüğü yapan Kemal Yılmaz, eşcinsellere karşı girişilen antidemokratik baskıların sona erdirilmesini istedi. Türkiye oin sendikal konularda ulusiarerası bazı ta«hhütleri var.. BAŞTÜRK Türkiye, 1919UI kurulup 1946'da Birleşmiş Milletler bünyesinde kabul edilen Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (IIİO) 1932 yılında üye olmuştur. ILO'nun işçilerin çalışma koşullanyla ilgili uluslararası önerileri üye ülkeler için yol gösterici belgeler durumundadır. Sözleşmeler ise üye ülkeler tarafından onanması gereken belgelerdir. Ancak Türkiye şimdiye kadar ILO'nun 150 dolayındaki sözleşmelerinin ancak 27'sini onanuştır. Türkiye, çalışma koşulları konusunda uluslararası hükümlere uymamakta direnmektedir. Siyasi iktidarlann inandıncı olmayan gerekçelerle izlediği yanlış ve kişiliksiz dış politikaları nedeniyle 'tam bagımsızhk' ilkesinden uzaklaşılmış, Türkiye ikili anlaV malarla, özellikle nükleer savaşın ilk hedefı durumuna öngörülmüş, ne yaak ki bazı sendikacılar bu anlayışı benimsemiştir. Böylece, günümüzde "depolitizasyon" diye tanımlanan olayın temelleri, daha 1960'h yıllarda atılmıştır. Politikanın sendikal örgütlere ve işçi sınıfına yasaklanmasının ortamı, o günlerden hazırlanmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütu'nün (ILO) ilkeleri ve kararlan bu anlamda da yok sayümıştır. Ulkemizde demokrasinin eksik ve zayıf kalmasımn temel nedenlerinden biri de ışçirün ve sendikanın özgürce siyasete katılamayışıdır. örnek alınan Batı Avrupa tipi çoğulcu demokrasinin özü ve gücü, temel toplumsal güçler olan emek ve sermayenin, kendi ifadelerini siyasal partilerde bulmasıdır. Siyasetin, bu iki temel güçten oluşması, onlan yansıtmasıdır. Türkiye'nin sağ partilerinde sermaye olanca etkinliğiyle var olabilmişken, sol paniler işçinin ve sendikanın varlığından yoksun bırakılmıştır. Bu durum yalnızca sol panilerin etkinliğini, düşünsel ve yapısal gücünü sırurlamakla kalmamış, demokrasinin dengesini de bozmuştur. İşçi sımfı olarak, sendikalanmızla ve tüm olanaklanmızla özgürce siyaset yapıp siyasetin her düzeyine katılmalıyız. "Demokrasi", "sendikal hak ve özgürlükler" gibi kavramlar Türkiye'nin bugün de gündeminde Bu kavramlann içeriği size göre nasıl oluşuyor? BAŞTÜRK Biz diyoruz ki; ulkemizde çağdaş bir demokrasinin yerleşmesi, gelişip güçlenmesi için: Temel hak ve özgürlüklere, sendikal hak ve özgürlüklere 1982 Anayasası'yla getirilen tüm sımrlamalar kaldırılmalıdır. Değişik dönemlerde değişik bir biçimde yorumlanan ve uygulanan, duşUnce örgütlenme özgürlüğünü sımrlayan 141, 142 ve 163. maddeler, Ceza Yasası'ndan çıkan lmalıdır. Sendikalar Yasası, Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Yasası, İş Yasası, Dernekler Yasası, Toplantı ve Gösteri Yürüyuşleri Yasası başta olmak üzere temel hak ve özgürlükleri düzenleyen yasalarda yer alan antidemokratik hükümler kaldînlmalıdır. Çalışanlar arasındaki isçimemur gibi yapay ayınmlar kaldınlmah, tüm çalışanlara grevli, toplusözleşmeli sendikalaşma hakkı tanınmalıdır. Bu cerçevede DİSK'in işlevi ne idi? Siyasil partiler ile sendikalar size göre nasıl bir oluşum içine girecekler? BAŞTÜRK Bağımsızlık için, demokrasi için ve emekten yana bir düzen için işçiler, gündeminin maddesi bunlarla yüklü bir siyasi partiyi desteklemelidirler. Bu destek yalnızca oy vermek biçiminde olmamalı, böylesi bir partinin her kademesinin yönetiminde yer alarak nitelikli bir destek olmalıdır. Bu istemler, DİSK'in yıllar önce benimsediği ilkeler doğrultusunda belirlediği, titizlikle izlediği ve çözümü uğruna savaşım verdiği istemlerdir. Bu istemler, ne işçileri politik savaşımın dışına atan "partiler dışı" sendikacılık anlayışıyla çözümlenebelir ne de siyasi iktidarlara bağımlı san sendikacılık anlayışıyla çözülebilir. DİSK'in geçmişini ve geleceğini reddeden her türlü anlayış, Türkiye işçi sınıfı tarafından bu istemlere sırt çeviren bir anlayış olarak değerlendirilecektir. Sorunlar, DİSK'in kurulduğu 1%7 yıUndaki sorunlardan çok daha ağırdır. Bunun bilincinde olarak tavır alacak olan işçi, DİSK'in ilkelerini. çağdaş sendikal anlayışını her işyerinde yaşatmaya devam edecektir. Bu anlayış, Türkiye işçi sımfı kadar dünya sendikal hareketi tarafından da benimsenen bir anlayıştır. 1 Mayıs 1988'in içinden bakıyonım. Yine güneşli günler göreceğiz. Yine "Gün gelir, gün gelir" diyerek kol kola, omuz omuza meydanlara dolşacağız. Demokrasi ve özgürluk türküleri arâsından scmürüsüz, baskısız. mutlu bir Türkiye yaratacağız. Demokrasi ve özgürluk mücadelesinde, yaşamlarını yitiren onurlu insanJarımızı saygıyla anarken, geleceğimizi yaratacak ve yaşatacak nasırlı elleri ve mücadelemizde saf tutan dostları yürekten selamlarım!' >HP SHP Genel Başkanı, SHP Kartal Örgütünün düzenlediği 1 Mayıs kutlamalarına katılmayacağını bildirdi. İnönü, "örgütümüzün iptal etme isteğini üzülerek kabul ettim. SHP açısından yanlış algılamalara neden olabilirdi" dedi. Haber Merkezi SHP'nin İstanbul Kartal'da ve çeşitli illerde yapacağı I Mayıs kutlama toplantılan iptal edilirken, dünyanın pek çok ülkesinde "İşçi Bayramı" olarak kutlanan 1 Mayıs nedeniyle yurt çapında geniş güvenlik önlemleri alındı. Çeşitli kişi ve kuruluşlar yayımladıklan bildirilerle 1 Mayıs'ın anlamı uzerinde dururken, bazı yasa dışı örgütler de pankart, afîş asma ve bildiri dağıtma gibi eylemlerle I Mayıs'ta mücadele cağnsında buludular. Ankara Büromuzun haberine göre, SHP Kartal örgütünün düzenlediği I Mayıs kutlama toplanusına Erdal İnonü'nün kalılacağının açıklanması bazı milletvekillerince tepkiyle karşılandı. Tepkileri öğrenen inönü, Istanbul örgutunü arayarak toplantıya katılmayacağını bildirdi. lnönu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "örgütümüzün iptal etme dileğini üzülerek kabul ettim" dedi. Kartal'da bugun yapılması planlanan 1 Mayıs toplantısının SHP açısından yanlış algılamalara neden olacağını gördüğunü, bu konuda dikkat edilmcsi gerektiği kamsında olduğunu bildiren İnönu, şoyle konuştu: " 1 Mayıs pek çok ülkede emeğe saygı günü >a da işçi bayramı olarak değerlendirilmekledir. Yalnız komünisl partilerin yaptığı bir eylem değildir. Her siyasi görüşten parti ve insan, pek çok ülke 1 Mayıs'ı bir bayram havası içinde kutlar. Yazık ki. bu gelenek ulkemizde benüz yerleşmemiştir. Gecmişte meydana gelen kanlı olaylar, farlleri bir lürlü bulunamamış cinayetler 1 Mayıs'ın olumlu, yapıcı havasını gölgelemiştir. Kamuo>unda ters duyarlılıklar meydana getirmiş ve bu yanlış algılama henüz geçmemiştir. İstanbul Kartal ilçe örgütümüzün düzenlediği toplantıya benim de katılacağımın duyurulması karşısında doğaa tepkiler bu durumun son örnegidir. Benim kaCılmamın SHP'nin sosyal demokral niteliği uzerinde şüphe uyandıracak yorumlara yol açacağını anladım. Bu nedenle kutlama loplantısına katılmayacagımı örgüte duyurdum. Örgütıimüzün toplanüyı iptal etme dileğini de üzülerek kabul ettim. Toplantının bizi olduğumuzdan daha solda gösterecek bir hareket gibi değerlendirilrbilecegini gördüm. Bu nedenle yanlış algılamalara meydan vermemek için dikkat etmem gerekmektedir." tlamala] yarduncı olması gerektiğini bildirdiler. Bu arada tstanbul'da Aksaray otobüs durağırun arkasında bulunan parka bomba süsü verilmiş bir paket koymak isteyen bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. Kimliği belirlentmeyen kişinin, devriye görevi yapan bir polis ekibi tarafından yakaİanmasından sonra, şüpheli paket bomba imha uzmanları tarafından etkisiz hale getirildi ve olay yerinden uzaklaştınldı. Ankara'da da çok sayıda adrese, TKP imzasıyla gönderilen mektuplarla, "işçi sımfının 1 Mayıs'ta kavgayı >ükseltmesi" cağnsında bulunuldu. Çok saynda ev ve işyeriyle bazı cadde ve sokaklarda da yapıştırılan pullarla bugünün "eylem günü" olduğu belirtilerek, "devrim yaklaşıyor" denıldı. Bu arada Dönem Yayıncılık tarafından Istanbul'da yapılacağı duyurulan "Merhaba 1 Mayıs 1981" adlı toplantı ile ilgili bir açıklama yapan Tutuklu ve Hükümlü Aileİeri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), bazı nedenlerden dolayı toplantıya katılamayacağmı belirtti. Uluslararası Hür tşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (İCFTU) 1 Mayıs nedeniyle yayımladığı bildirgede, •'İCFTU. bazı bükümetlerin sendikal örgütlerin haklannı sorguya çekmesine \e onlann eylem alanına kısıtlama getinnesine karşıdır" görüşü savunuldu. Dünyanın bugün, her zamankinden çok daha hızlı bir biçimde yaşanan transformasyon sürecinde, sürallı değişimle sarsıldığı kaydedilen İCFTU bildirgesinde, ICFTU'nun yalnızca ilerleme ve gelişmenin değil, sosyal adaletin de koşullannı yaratmak üzere, bugünku toplumsal eko dildı nomik düzeni temelden değiştirebilecek uzun dönemli somut ekonomik ve toplumsal politikalar istediği belirtildi. Bu arada kapatılan Sosyalist Devrim Panisi Genel Başkanı Cenan Bıçakçı, 1 Mayıs nedeniyle bir açıklama yaparak, " 1 Mayıs'ın, 1886dan bu yana, acımaaz sömnriiye karşı işçi anıfının onurlu mucadetesi olarak tarihteki yerini kornduğunu" kaydetti. Bıçakçı açıklamasında, "Aradan 100 yıl geçti. Kapitalizm güç tazdeyerek, çağdaş yontemlerle saldın ve sömürüsünü hâlâ sürdüriiyor. Sermaye. ekonomik ve politik örgütleriyle baskı ve yaiana dayalı propagandasıyla gücüne güç katıyor" görüşünü savundu. Otomobilİş Sendikası da dün yaptığı basın açıklamasıyla 1 Mayıs'ın dünya işçilerinin birlik, dayanışma ve savaşım günü olduğunu kaydederek, emekçilere ve emekçi dostlarına kutlu olmasını diledi. 1924'lerde yığınsal olarak kutlanan ancak daha sonra "Bahar Ba>Tamı"na dönüştürülen 1 Mayıs'ın 19761980 arasında da kitlelerce kutlandığı, sonra da yasaklandığı belinilen açıklamada. " 1 Mayıs, egilimleri ne olursa olsun, tüm emekçilerin ve sendikalann günüdür" denıldı. Bu arada Ankara'da yayımlanan aylık "Mayıs" dergisinin sahibi Sual Çeiebi ile yazı işleri mudüru Ali Yıldınm gözaltına alındı. Suat Çelebi ve Ali Yıldırım'ın dun sabah Çankaya Yıldız Karakolu'ndan gelen polisler tarafından evlerinden alındıkları öğrenildi. Suat Çeiebi ile Ali Yıldırım'ın dergide yayımlanan bir yazı yla ilgili açılan soruşturma nedeniyle gözaltına alınmış olabilecekleri bildirildi. Kocatepe CamiiANKARA 117 Mayıs 1987 824 Mayıs 1987 Sultanahmet Camii İSTANBUL ORCANIZASYON: TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINMATBAACILIK VE TİCAflET İŞLHMESİ aafPıC'i S:* No 55 Tet H 8 59 4S '25 2? 75 KaiajANKARA 5. Diriî Yaymlar Fuarı FUARA KATILAN FİRMALAR Türkiye • AKABE • AKÇAĞ • AKKÛLTÜR • ALİOĞLU • ALPEREN • ALTINOLUK MECMUASI • ANADOLU • ARSLAN • AYDIN • BAHAR • BAYTAN • BEDİR • BEYAN • BILMEN • BİRLEŞİK DAĞIT1M • BURAK • BÜYÜK DOÖU • CANTAŞ • CİHAN t ÇAĞ • ÇAĞRI • ÇELİK • ÇİLE • DAMLA • DERYA DAĞITIM • DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI • EBRU • ELİF VİDEO' ENSAR • ESER • FECR • FERŞAT • GONCA • GÜLÇOCUK DERGISİ • HAYRAT VAKFI • HİDAYET • HİKMET A.Ş. • HİKMET • HİLAL • HİSAR • HİZMET VAKFI • HUZUR • HÜSNÛ HAT • İBDA • İHLAS • İKLIM • İUHİYAT F. VAKFI • İNKİLAB • İNSAN • İSAV • İSLAM MECMUASI • İŞARET • KADIN VE AİLE MECMUASI • KAHRAMAN • KANDİL» KAYIHAN • KILIÇ • KİTSAN • KÜLTÜR • MADVE • MARİFET • MERAL • MESAJ • MÜJDE • NEHİR • NESİL • NUR • OCAK • OKUSAN • OS MANLI • ÖTÜKEN • PETEK • PINAR • RİSALE • SALAH BİLİCİ • SEBİL • SEHA • SÖĞÜT • SÖNMEZ • SÖZLER • SUR DERGİSİ • ŞAMİL • ŞELÂLE • TAVASLI • TEMEL • TİMAŞ • TUĞRA DAĞITIM • TÜRDAV • TÜRKİYE DİYANET VAKFI . T. ÖĞRETMENLER VAKFI • UYSAL • ÜLKE • YAĞMUR • YENİASYA • ZAFER DERGİSİ • hergün 10.0024.00 saatleri arasında açıktır.) ^w 1 Mayıs gunü nedeniyle özellikle Ankara, tstanbul, İzmir ve Adana gibi büyük illerde olmak üzere emniyet örgütünde izinler kaldınlırken bugün meydana geunesi olası bazı yasadışı eylemlere karşı polis birlikleri takviye edildi. Emni>el müdürlükleri tarafından pilot bolge olarak seçilen bazı semllerde de denetimler yapıldığı ve şüpheli görülen kişilerin gözalıına alındığı bildiriliyor. İlgililer, 1 Mayıs'ın olaysız geçmesi için yurttaşların da emniyel göre\'lilerine
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle