19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 25 NİSAN 1987 TELEVİZYON 08.20 AçılışAçık Öğretim Ikinci sımjlar için Tiamt hukuku dersinde Sigorta Hukuku, Muhasebe Uygulamalart dersinde Limiled Şirketin Tasfıyesi ve ts tdaresi dersinde Uyumlastırma konulan işleniyor. Aynca dördüncü sınıflar ıçın Iktısadı Kalkmma dersinde Kaynaklarm Projeler Arası Dağılımı, Kamu Gelırlerı ve lktısadı Gelişme ve Vergı Uygulamalan dersinde Emlak Vergısi ve Veraset ve Intikal Vergtsi konulan işleniyor 1. KANAL / TV DE SİNEMA 1 Moda Sineması'nda dördü belgesel, on iki Isveç filmi gösterilecek 10.00 Cumartesiden Cumartesiye 25 Nisan UlusJarorası Çocuk Şenlıği göslerisine sırasıyla su ulkelerm çocuklan katıhyor Avusturya, Arjantin, Belçika, Çekoslovakya, Danimarka, Endonezya. Finlandiya, Fransa, Hindistan, Hollanda, Ispanya, tialya, Kuveyı, Kuzey Kıbra Türk Cumhuriyelu Macansıan, Norvtç, Polonya, Portekiz. Sovyeıler Bırlığı, Ürdün, Venezuelia ve Yugastavya. Gençlere yönelik Pirates of Penzance) / Yönetmen: Wilford Leach / Oyuncular: Kevin Kline; Angela Lansbury, Linda Ronstadt, George Rose, Tony Azito, Rex Smith / 1982 yapımı / 105 dakika. Kültür Servisi Ünlü Penzance korsanlarından biri olan genç bir adam, bu hayatı bırakıp bir genç kızla evlenmek ister... Ancak karşısında "korsanlar kralı"nı ve diğer arkadaşlarını bulacaktır.... Geçen yüzyılın ünlü İngiliz operet yazarları Gilberi ve Sullivan ikilisinin en tanmmış muzikli oyunlanndan birini, Hollywood geçen yıllarda sinemalaştırdı. Ancak film, eleştirmenler tarafından hiç de parlak bulunmadı. Biri "Gilbert ve Sullivan10 ölümsüz olduğuna inananlar varsa, bu filmi görmeliler" diye yazdı... Genç bir yonetmenin ilk filmi olan "Korsanlar",ülkemizde gösterilmemişti. Şen, akıcı, hareketli bir gençlik filmi havasındaki film, sanırız ki seslendiği genç kitle tarafından ilgiyle izlenebilir. Bu arada, "Sophie'nin Seçimi" filminin oiiıncusu Kevin Kline, emektar oyuncu ve TV'de kadın hafiyeyi canlandırdığı dizide izlediğimiz Angela Lansbury ve ünlü "country" şarkıcısı Linda Ronstadt'ın da kadroda bulunduğunu hatırlatalım. Isveç sinemasından bir kesit Moda Sineması'mn düzenlediği "Isveç Sinemasfndan Bir Kesit" adlı toplu gösteride Alf Sjöman'ın ünlü "Miss Juile" klasiği, Vilgot Sjöman'ın "Avuç Dolusu Aşk"ı ve Jan TYoell'in "tşte Hayatın"la, "Bataklıkta Kal" adlı iki filmi yer alıyor. Toplu gösteriyi Lennard Hjulström'ün "Aym Karanlık Yüzündeki Tepe"siyle iki kadın yonetmenin, Gunnel Lundblotn'un "Sally ve Özgürlük" ve Sinema Günleri'nde de izlediğimiz Suzanne Osten'in "Annem" adlı filmleri tamamlıyor. Kültür Servisi Moda Sineması, İsveç filmlennden derlenmiş "İsveç Filmlennden Bir Kesit" adlı bir toplu gösteri düzenliyor. 27 nisan pazartesi günü başlayacak ve 3 mayısa dek sürecek olan toplu gösteride Ingmar Bergman dışındaki İsveç sinemasının diğer sanatçılanndan ve sessiz donemin orneklerinden seçilmiş filmler gösterilecek. Toplu gösteri kapsamında yer alan, Victor Sjöström ve Maurilz Stimtner'in, sinemanın 1920'lerdeki sessiz döneminden seçilmiş kimi filmlerinden alınarak kurgulanmış 40 dakikalık "İsveç Sinema Klasikleri" adlı filmle, Gosta Wemer'in, İsveç sinemasının bu iki geleneksel ustası üzerine yaptığı "Victor SjöströmBir Film Portresi" ve Milli Egemenlik ve Sanat Jfültür Servisi Türkiye JfY Büyiik Millet Meclisi'nin açıiışınm 67. yıldönümü nedeniyle Istanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde "Milli Egemenlik ve Sanat" başhklı bir sergi düzenleniyor. 28 nisan salı günü TBMM Başkan Vekili Halim Aras tarafından açıiacak sergide Hikmet Onat, Sami Yetik, tbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Eşref Üren, Şeref Akdik, Cemal Tollu, Zeki Kocamemi, Turgut Zaim, Hamit Görele, Ali Çeiebi, Nurullah Berk, Zeki Faik Izer, Özdemir Altan, Arif Kaplan ve Şeref Hasan 'a ait 21 yapıt butunuyor. "Milli Egemenlik ve Sanat" adlı sergi 4 mayıs tarihine dek sürecek. "Korsanlar" (The birfihn 13.00 Cumartesi 131 14.00 Haberler 14.05 Cumartesi i3n 15.35 Şahin3 Eskiden poliste gurevli olan Stefanie Craig artık unlu bır yazar olmusıur. Son kitabtnda yirmi yıl Onctki bır nnaytun hâlâ meçtıul olan failmt açıkhyacağmı btr televayon röportajmda ilan eder. Ama katiL Stefanie'nin sandığı gıbı çoktan ölmüs bın değıl. yaşayan ve önemlı mevkilere gelmıs uç kişıdır. Bunlar korkuya kapılarak kııabın yayımlanmasm: önlemek ve Stefanıe'yı orladan kaldırmak ıçin haıtkete geçerler. Ama Şahm kimlıgindeki Jesse Mach son anda yetıserek eskı kız grtaKfa}! olan Stefanie'yi kunarmayı başanr. 16.20 Yaşadıkça6 ~ Programda, lanışmalı ârama bölümü yer alıyor ve Istanbul Oniversitesi Türk Halk Müzigı Konservatuvan lamlılıyor. Yedi GOUer Belgeselinin ardından iki ayrı kusaktan lemsilcıler arastndakı lartısma. konusma yer alıyor. Bılgtsayarlı yarifmayla devam eden program, dış kaynakh müzıkle son buluyor. BÎLSAK'ta konser jfültür Servisi A BtLSAK'ta bugün saat 14.00'te ve 17.00'de iki konser yer alacak. Fırat Kızıltuğ (lavta), Şehvar Beşiroğlu (kanun) ve Esma özcan (soprano) 14.00'teki konserlerinde Klasik Dönem Yaylı Sazlar Kuarteti eşliğinde Fırat Kızıltuğ'un yapıtlanm yorumlayacaklar. Gülbeniz Şentay ise saat 17.00'de "Şarkı Olsun Şiirler" başlıkh bir konser sunacak. 18.00 TV'de Sinema: Korsanlar (AyrmtUı bilgi yandakı sütunlarda) 1930 Altın Kızlar 3 Blanch, Doroıhy. Sophıa ve Roz'un otuntuklan eve kenditerınin otmadığı bir saalte hırsız gıntr. Hepsi çok şasınr ve esyalannı kontml ederler. Blanch'm mücevherleri çalmmısur. Polis çafınrlar, kendılenm korumak ıçın bazı çareler ararlar. Evlehne alarm zılı laklırmayı düşunseler de sonunda bir sılah alıriar. Blanch buzdolabımn buz'ufuna soğuması ıçın bır jife şampanya koymaya kalkmca mucrvherterin de buzlukta olduklannı görur. Hepsi sevinırler ve hırsız konusunu kapaUriar. tŞTEHAYATIS Yönetmen Jan 7hxflYn, Eyvind Johnsoriim kısmen otoNyogmflk eseriobm "Oktfun Hikâytsi" üzerine kurduğu filmi "Işte Hayattn"da olaylar 1914 yılmda Norrbotten'de geçiyor. "Mauritz StillerYaşamöyküsü" adlı belgeseller pazartesi 12.30 ve 21.30, çarşamba ve cuma 15.30'da gösterilecek. Yönetmen Alf Sjoberg'in 1951'de çevirdiği "Miss Julie" adlı Tılmi ise pazartesi 15.30, çarşamba 18.30, perşembe 21.30'da izlenebilecek. Karsten Wedel'in, 1926 doğumlu İsveç'in yaşayan önemli yönetmenlerinden Vilgot Sjöman hakkında gerçekleştirdiği belgesel ve Sjöman'ın 1974 yapımı "Avuç Dolusu Aşk" adlı filmi, salı 12.30 ve 21.30'da, cuma ve cumartesi 12.30'da gösterilecek. Birkaç yıl öncesine kadar Ingmar Bergman'ın filmlerinin önde gelen kadın oyunculanndan biri olan ve "Paradise PlaceCennet Yer" adlı filmle yönetmenliğe geçen Gunnel Lundblom'un, yapımcılığını Ingmar Bergman'ın üstlendiği filmi "Sally ve Özgürlük" salı 15.30, perşembe 18.30, cuma 21.30 ve pazar 12.30'da izlenebilecek. "İsveç Sinemasından Bir Kesit" loplu gösterisinin bir başka filmi ise yönetmenliğini Lennat Hjurström'ün yaptığı "Ayın Karanlık Yüzündeki Tepe". Film, anayıırdu Rusya'dan çağnian, Stockholm Üniversitesi'nde dünyanın ilk kadın matematik profesörü olan Sonya Kovalevskynin yaşamını konu alıyor. Film 18831891 yılları arasında İsveç'te yaşayan Kovalevsky'nin son yıllarını ve belki de ölümüne neden olan aşkını anlatıyor. "Ayın Karanlık Yüzündeki Tepe" ise salı 18.30, perşembe ve pazar 15.30, cumartesi 18.30 ve 21.30'da gösterilecek. YönetmenJan TroelFden iki film var. TroelPin 1966 yapımı, ilk filmi "İşte Hayatm", 1974 Nobel Ödülü sahibi Eyvind Johnson'un kısmen otobiyografik eseri olan "Romanen om OlofOloFun Hikâyesi" üzerine kurulmuş. Yine Eyvind Johnson'un bir öyküsünden uyarlanmış 30 dakikalık kısa film "Bataklıkta Kal", "tşte Hayatın"la birlikte gösterilecek. Her iki film çarşamba 21.30, perşembe 12.30'da izlenebilecek. İsveçli kadın yönetmen Suzanne Osten'ın Sinema Günleri 87 kapsamında da gösterilen ilk uzun metrajh filmi "Annem" çarşamba 12.30, cuma 18.30, cumartesi 15.30, pazar 18.30 ve 21.30'da gösterilecek. Film Osten'in ünlü bir sinema yazarı olan annesi Gred Osten'in yaşamını konu alıyor. 20.00 Haberler ve Hava Durnmu 20.45 Kuruntu Ailesi HOsnü Beylenn elektrik süptirgesı anza yapar. Bunu Hüsnu Bey tamır etmek isterse de hem evdekılerin karsı gelmesı yuzünden hem de onun becertbılecegı bır if olmadığı içın bunu basammaz. Sonuçla bır lamircıye gereksınım duyulur. St var ki bu tamırcıyı bulmak nıç de kolay olmaz Bu 14 bır takım akla gelmez olayların çtkmasına neden olur. Bir elektrik süpürgesı yuzünden HOsnü Bey'in bası dertten dende girer. Sonunda is tallıya bağlanır. Karma sergi Tf üttür Servisi Tünel J \ Sanat Galerisi'nde cumartesi Muzaffer Akyol, Habib Aydoğdu, Muammer Durmuş, Necdet Kota, Şahin Kaygun, Kemal Önsoy ve Kadri özayten'in yapıtlarından oluşan bir karma resim sergisi açıhyor. Sergi 10 mayısa kadar sürecek. 2135 Samanyolu 23.50 Iig maçlanndan görüntüler 00.20 Haberler Kapanış ÖÜNCİ KANAL 19.40 AçıhşSpor 20.05 Sevimli Yaramaz Henri Ue yajamaya baslayan Punki'yt kimsesız çocuklar yurdundan gelen bır ğOrevli zoria alıp götürtir. Punki oda arkadaslarmın yardımı ıle nubeıçıyı athtarak yurtlan kaçmayı bafanr. Ahnancada deve* ölüm ve sevda Bekir Yıldız'm "Kerbela" adlı romanını Almancaya çevirecek olan Hans Henning Gerlach, "Almanca ve Türkçe çok ayn iki dil. Türkçe kimi cümleler, deyimler Almancaya çevrilmez, çevrilirse de Türkçedeki anlamı vermez. Hele Kerbela gibi özel bir konu işleniyorsa" diyor. Gerlach örnek olarak da "Kerbela"dan bir cümle okuyor. "Bu cümlede Bekir Yıldız. ölüm, sevda ve devenin koşuşu arasında ilgi kurmuş. Şimdi, deve bir Alman için oluytsuz bir anlam taşıyor. Bu benzetmeyi olduğu gibi çevirsem ters bir çağnşıma yol açar" diye sürdürüyor konuşmasını. ATİLLA ÖZKIRIMLl Hans Henning Gerlach tam bir Alman. Ama küçük bir kusuru var. Azıcık Turkleşmiş. Davranışlanndan, tepkilerinden belli oluyor bu. On gündür Türkiye'de Hans Henning. Bekir Yıldız'ın peşinde dolaşıyor hep. "Kerbela"yı Almancaya çevirecekmiş çünkü. Daha önce yine Bekir Yıldız'ın çocuklar için yazdığı "Anlar Ordusu"nu Almancaya çeyirmiş, bir güzel de resimlemis. İsviçrede "Orell Füssli" yayınevince yayımlanacakrraş "Anlar Ordusu." "Ya Kerbela?" diye sorunca ben, anlatıyor HansHenning. "Almanja'nın büyiik yayınevlerinden Bertelsmann Veriag'la anlaşma yaptım bunun için. Doğu Almanya'da bir antoloji yayımlandı. Bekir Yıldız'ın hikâyeleri de vardı antolojide. Önce o hikâyeleri okudular ve beğendiler. Bekir Yıldızdan bir kitap basabileceklerini söylediler. Ama önce bir roman olmalıydı, sonra belki hikâyeleri. Almanya'da bir yazarın önce romanının çıkması ticari açıdan daha iyi." Yayınevine öneride bulunmadan önce, oturuyor, Bekir Yıldız'a bir mektup döşeniyor Hans Henning. Böyleyken böyle, diyor; "Halkalı Köle"yi Almancaya çevireceğim. Karşı çıkıyor Bekir Yüdız. "Halkah Köle"nin Alman için kıymeti harbiyesi yok, Almana anlatamayız derdimizi, "Kerbela" olsun, diyor. Hans Henning de "Kerbela" önerisini götürüyor yayınevine. Romana açıklayıcı bir önsöz yazılmah diye de ekliyor. "Böylece kesinleşti" diyorum. "Nerdee..." diye yanıtlıyor Hans Hennmg. "Bu kadar kolay değil bizde işler. Ya>ınevi, Kerbela'mn kopyasını Erlangen Üniversitesi'yle Münih Üniversitesinde görevli iki Alman Tiirkoloğa gönderip göriiş istedi. Miinih'ten övgü dolu bir rapor geldi. Erlangen'deki Türkolog ise benim önerdiğim gibi açıklayıcı bir önsöz gerektiğüıi belirtti. Bunun üzerine yayınevi kitabı yayımlama>ı karariaştırdı. Önsözü de ben yazacağım. Münih Üniversitesi'ne gittim bunun için. Kerbela olayıyla ilgili bütün kaynaklar var orada." İyi güzel de Türkçeyi nasıl öğrenmişti HansHenning? Yazı çiziyle ilişkisi neydi? Anlatmaya başlıyor epey eskilere uzanan ö>küsünu. Ben de not alıyorum sürekli. Anlattıklannın özeti şu: 25 yıl önce Heidelberg'de haritacı olarak "çahşıyormuş. Türkler gelmiş oraya. Çoğuyla arkadaş olmuş Hans Henning. Yarı işaretle, yan Tarzanca anlaşıyorlarmış. Derken Türklerden biri kendisine Almanca oğretmesini istemiş ondan. Çalışmaya baslamışlar. Ona Almanca öğretirken ben de Türkçe öğreneyim diye düşunmüş ve öğrenmiş Hans Henning. Hem oyle öğrenmiş ki, Türklerin adliyedeki, polisteki yeminli JŞ..1 Hans Henning Gerlach, Bekir Yıldız'ın "Kerbela"sını Almancaya çeviriyor Resim ve heykel sergisi Jfültür Servisi Opera M\. Sanat Galerisi'nde Anneler Gunü nedeniyle 30 nisanda Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü öğretim üyeleri resim ve heykel sergisi ile Sanatçılar ve Sanatseverler Kulubü karma el sanatlan sergisi açıiacak. 18 mayısa kadar sürecek olan sergide Hatice Odabaşı, Doç. Nüzhet Kutluğ, Bahattin Odabaşı, * Ahmet Özol, Veli Sapaz, Vural Yıldırım ve Ramiz s Aydın'm resimleri, Prof Hakkı Karayiğitoğlu Ue Berika tpekbayrak'm heykelleri yer alacak. 20.25 Haftaıun Dizisi: Bach Son Bach isine daha 1yı şanlarla dönmüştur. Anık üne kavuşmuştur. 21.05 Yanş Başhyor Halît Ktvanç'm sundugu programda, genel kulıur yarısması ekrana gelıyor. 21.30 Haberler 22.00 Konser "Jean MıcheUe Jane Konseri" 22.45 Müzik 23.30 Kapanış RADYO T R T 1 05.00 Acılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi Kervanı. 0 5 . » BerabeT ve solo şarkılar. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Cunaydın 07.30 Ha berleî. 07.40 Bölgesel yayıa. W,00 Kısa Haberler. 09.05 Çocugun dünyası. 09.40 Arkası yann. 104» Kısa haberler. 10.05 Yuntan sesler 10J5 Hafıf Türk muzijı. 10.50 Dınle\e dınleyt 11.00 Kısa haberler 11.05 Hafta sonu 12.55 Reklamlaı ve radyo programları 13.00 Haberler. 1Î.15 Müzik 13.30 Bölgesel yayın v« reklamlar 15.00 Kısa haberler. 15.95 Hafıf müzık 15J0 Türküler 15.45 Silahlı Kuvvetler Saaıi. 16.00 Kısa haberler. 16.05 YıUarın ötesmden.l6J5 TUrkUler geçıdi. 17.05 Çocuklar büyürken 17.25 Dılek kutusu. 1125 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler. 19.30 Çeşiüi rnuzik. 20.00 Türküler geçidı. HU0 Şarkılar. 20.40 Türkçe sözlu hafif muzık 21.00 Kısa haberler 21JK Yurtcan sesler 21J0 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Plak albumlerınden 23.00 Haberler. 23.15 Cumartesiden pazara. 00^5 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Cece yayım. T R T I I 07.06 Açıhj ve program. 07.02 Sotistlerden seçmeler. 07JO Haberler. 07.40 TttrküJer ve oyun havalan. 08.00 lkı solıstten şarkılar. 0 8 J 0 Sabah konseri. 09.00 Türkülerle oyunlarla Türkıye 0 9 J 0 Bir Eser, Bir Makam, Bır Besteci, Bir Yorumcu. 10.00 Duyduk duymadık demcym 10J0 Gençhk korolan. 10.45 Kflk çalgılatından ezgiler 11.00 Solistler geçidi. 1150 Hafif müîik. 12.00 Külıurumüz Dilimiz Tarihimiz 12J0 Sohstler geçidi. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif Müzik. 13.30 Türküler. 14.00 Sanaı dergısi. 14.45 Hafıf müzık 15.00 Türkülerden bir demet. 1550 Şarkılar. 15.45 Hafif muzık IİM Türkuler geçıdı 16.20 Arkası >arm 16.40 Şarkılar 17.00 Barok müzık. 17J0 Çeşiüı müzik 18.00 Mahalli sanatçılanmız 1815 Türkçe sözlu hafıf müzik. 1830 Ferahnak Faslı. 19.00 Haberler. 19 JO Türküler ve oyun havaları. 20.00 Şarkılar. 20 J 0 Çeşıtlı müzik. 20.40 Türküler geçidi. 21.00 Radyo üyatrosu 22.00 Klasik koro. 22.30 Bir roman/bir yazardan hıkâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Hafıf müzik. 23.25 Müzikallerden bir yıldız. 2335 Opera sanatı. 00J5 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Hafif müzik 07.30 Sabah konseri 08.00 Sabah içın müzık 09.00 Haberler. 09.15 Her Pazar. 10.00 Müzık şölenı 11.00 Bır besıcci. 11J0 Yıllann Arasından. 12.00 Haberler. 12.15 Müzik postası 13J0 Şarkılar. 14.00 Pazardan Pazara. 15.00 Caz ve Pop DUnyasından. 16.00 Müzik Panoraması. 16J0 Opera ve Opereılerden Seçmeler. 17.00 Haberler. 17.15 Hafıf Müzik. 17.30 Türkuler Geçidi 18.00 Teleskop. 19.00 Haberler. 19.15 Hafif Müzık. 19.45 Ankara Radyosu Çokseslı Korosu. 20.00 Müzık Paleti. 21.00 Müzik Ekspresı. 22JW Haberler. 22.15 Gecenın Geürdiklers. 13.00 Dünya Radyolarından Müzik Fcstivallerinden. 24.00 Gece v e Muzık. 01.00 Program ve kapanış. da Frankfurt Üniversitesi'nde çağdaş Türk edebiyatı konusunda bir stnav vermiş. Bu arada yazu çiziye de bulaşmışmış. Araştırma inceleme türünde kitaplan varmış zaten. Üç de ödül kazanmış kitaplan. Şimdiyse hikâyeler yazıyormuş. Peki, Almanya'da güzel güzel oturup çevirisinini yapmak dururken Türkiye'de ne işi var Hans Henning'in? Olmaz olur mu, diye karşılıyor hemen sorumu, "Almanca ve Türkçe çok ayn iki dil. Türkçe kimi cümleler, deyimler Almancaya çevrilmez, çevrilse de Türkçedeki anlamı vermez. Hans Henning Gerlach Hele Kerbela gibi özel bir konu işleniyorsa." Örnek, diyorum; bir örnek. Kerbela'yı açıyor Hans Henning, bir cümle okuyor. "Bu cümlede Bekir Yıldız ölüm, sevda ve devenin koşuşu arasında ilgi kurmuş. Şimdi, deve bir Alman için olumsuz bir anlam taşıyor. Bu benzetmeji olduğu gi bi çevirirsam ters bir çağnşıma yol açar." Allah Allah, neden ters bir çağrışım yapacakmış? "Anlatamadım galiba" diyor Hans Henning. "Şövle diyeyim, ama bunu yazmayın?" Yazmamak olur mu? Bu konuşmayı niçin yapıyoruz peki? Yazıyorum işte. "Bir Alman için sevda Ue devenin yan yana gelmesi helada şampanya içmek gibi bir şey." İşte bunun için Türkiye'deymiş Hans Henning. Bu tür pürüzleri çevireceği kitabın yazanyla birlikte çözümlemek amacıyla gelmiş. Kimi değiştirmeler yapacaksa Bekir Yıldız'la konuşması, onun onayını alması gerekirmiş. Bu sözleri duyunca yazımın başındaki düşüncemi değiştiriyorum. Yoo, yoo; daha Türkleşememiş HansHenning. Baksanıza, yazara saygı duyuyor adam, onun yazdıklannı kendi bildiğince değiştirmek yetkisini görmüyor kendisinde. Oysa Turkleşmiş olsaydı... Şan resitali ültür Servisi Soprano Şelale Turan 27 nisan pazartesi günü piyanîst Zeynep Yurdakul'un eşliğinde saat 17.00'de Istanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Konser Salonu'nda bir şan resitali verecek. Sanatçı resitalde Schubert, Mozart, Rossini ve Saint Seans'ın yapıtlanm yorumlayacak. 'Sinema Günleri Fransız basınında Fransız gazeteci Anne Rey'in, Le Monde'da yer alan '"Çifte Standart Yaşam" başlıkh yazısı Türk seyircisinin "Yedinci Sanat" hakkmdaki reaksiyonlanm irdeliyor. Rey, yabancı filmlerden söz ederek son yıllarda Türk sinemasınm aldığı yeni biçimleri inceliyor. SABETAY VAROL PARİS Nisan ayının başlarında htanbul'da yer alan "Sinema Günleri". ciddiyetiyle tanınan Le Monde gazetesinde geniş biçimde yansıtıldı. Gazete, "Çifte Standart Yaşam" ve "12 Eylul Sineması" başlıklan altında iki uzun yazıyla "Sinema Günleri" hakkında okurlanna ayrıntıh bilgi verdi. Yeşilçam'r \e Türk sinema seyircisini analitik bir yaklaşımla irdeleyen iki yazı, gazetenin bir buçuk sayfasım kaphyor. Anne Key taralınuan kaleme alınan "Çifte Standart Yaşam" başlığı taşıyan yaa, Turk seyircisinin "yedinci sanat" hakkındaki reaksiyonlarını inceliyor. Yan, geçen yıllara degin belli oranda seyirci korumayı başaran İstanbul'daki sinema salonlannm son zamanlarda bir çölu andırdığına işaret ederek başladıktan sonra, seçkin bir seyirci kitlesinin "Sinema Günleri" boyunca nasıl bır açlık ve susuzlukla kendini usta yonetmenlerin filmlenne attığını anlatıyor. Kentin altyapı çalışmalan yuzünden, dehşetli kalabalığa rağmen, her tarafı delik deşik yoları anlatarak, yolları bulmakta güçlük çekıiğini belirten yazar, "Günlük 4 gösteri için tum yerler dohudu. Koltuklar, nuraarabııımış sandalyeler, fulbol maçıtu andınrcasına sıralar, patlamış mısır ve PepsiC'ola sattşına yarayan ve filmi ortadan bölen anlraktlar... Macar yönetmen Szabo'nun filmi, Tanner'in. Boorman'ın. Rosi'nin, Wenders'in filmleri, bir Almantzlanda ortak >apımı, Nuh nebiden kalma bir Tiirkmen filmi, bir İsviçre doğa korumacıbğı yanlısı film. Arfik sinemaya gitmeyen Türkler, iki hafta boyunca i> i ya da kötu ne varsa seyredebilmek için birbirlerini ittiriyorlar." Fnmsız Le Monde gazetesi "Sinema Günleri 87"ye geniş yer ayırdı 9 "Müze ve tnsan İlişkileri" ültür Servisi Burdur Müze Müdürlüğü 1824 mayıs tarihleri arasında kutlanacak "Müzeler Haftası" nedeniyle amatör çizerler arasında bir karikatür yarısması duzenledi. "Eski Eser Müze ve tnsan İlişkileri" konulu yarışmaya çizerler en çok beş karikatürle katılabilecekler. Yarışmaya katılmak isteyenler daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olan çalışmalan, imzalamadan, arkasına açık kimlik ve adreslerini yazarak 11 mayıs tarihine kadar "Burdur Müze Müdürlüğü, Müzeler Haftası, 2. Karikatür Yarısması" adresine yollayacaklar. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Argoda uydurma söz, yalan. 2/ Soyluluk... Su. 3/ Özellikle Kars yöresinde yaygın telli bir çalgı... İki atü kızak. 4/ TabMotun karşıü. 5/ Küçük bal teknesi... Bir gösterme sıfatı. 6/ Yahya Kemal'in bece ölçüsüyle yazdığı tek şüri... Duman lekesi... Ailesinin geçimini saglayan. 7/ Duyunı. 8/ Keçiyolu, patika... Bir oyun ya da filmde dinlenrae süresi. 9/ Şii mezhebinde bellibaşb dınsel Bderlere verilen şeref unvaru. YUKAR1DAN AŞAGlYA: 1/ lspanya'da bir bölge. 2/ Parazit, tufeyli... Rey. 3/ tpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik... Bir çeşit Ingiliz birası. 4/ Aldatma işi, hile, dolap... Evren. 5/ "Aynı biçimde" anlamında kullanılan bir bağlaç... Taş dibek. 6/ Denizayisı da denilen bir fok türü. 7/ Briçte sanzatunun kısa yazılışı... Terael niteliğinde olan. 8/ Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer... Bizmutun simgesi... Eski Mısır'da bir tanrı. 9/ Tanrı'nın kullari deraek ise de dilimizde "pek bol" anlamında kullanılan sözcük. Mm Boylece yabann filmlerden soz eden yazar, son yıllarda Türk sinemasınm aldığı yeni biçimlere eğiliyor. Le Monde, "Son Vrfah" filmi üstunde biraz durduktan sonra, Öraer Ka>ur'un "Anajurt Oteli" hakkında uzun uzun mütalaasını \eriyor. Anne Rey'e gore, Siyasal gerçeklerden kopuk, toplumsal iletişimden mahrum, çesitli konformizmleri yüzünden kendi kendini ktsıtlayan Türk erkeğini ele alıyor film. Tüm sorunlar hakkında Ka\ur'un çeşitli soru işaretlerini «ırguladığını belirten yazar, çekimdeki geriliğe işaret etmekten geri kalmıyor. Aynı olayın Halit Refig'in "Te>zem'Mnde daha bariz biçimde gözüktüğunu öne suren yazar, Almanya'da yapıtan Türk filmlennden övgüyle söz ediyor. "12 Eyliil Sinernaa" başhklı yaz» ise, gazetenin Istanbul muhabirliğine başladıktan sonra Türkiye hakkında, çeşitli yonleriyle ilginç gözlemler getiren ve ulkemizin Fransız kamuoyunda daha iyi tanınmasına katkıda bulunan Michel Farrere tarafından yazıldı. Farrerej bu yazısında, Yeşilçam sinemasını ve özellikle son yıllarda aldığı gonintüyü sunuyor. Bir film için harcanan paranın azlığını, arabesk ve kalitesizfilmlerin,özellikle videoculuktaki etkinliğine değinen yazar, tüm bu olumsuzluklara karş;n en çok iş yapan on fılmden beşinin kaliteli yapımlar olduğu gerçeğine dikkati çekiyor. "İdeolojiler, başka yerierde olduğu gibi, burada da devirlerini doldurdular. Darbe öncesi olaniar ve 5 bin ölu, insanian o kadar sars»ı ki. ideolojilerin eskimesi, Turkiyt'de başka yerierden daha bile hıdı oldu" diyerek, sinema dilinde gozlenen yenilenmeyi vurgulayan Ferrere, buna rağmen Sinan Çetinin tüm militanca eylerrüeri hepten karşısma alan anlatımının şiddetli tepkilere yol açtığını ammsatıyor ve şöyle desam ediyor: Hat ve cilt sergisi ültür Servisi Emin Barın, llhami Turan, Yılmaz Özbek, tslam Seçen, Ethem Çalışkan, Savaş Çevik ve Hüseyin Gündüz'ün yapıtlarından oluşan "Çağdaş ve Klasik Hat ve Cili" sergisi 27 nisan pazartesi günü OTİM Sanat Galerisi'nde açıiacak. CumhuriYet CUMHURIYET KITAPKULUBU KARDEŞ ÇOCUK '87 Kitap Kulübü ••• Â" e <; E •| M •• •M L T e. • E v & V R U V A 0 z. i 1626 Nisan ÇOCUK KİTAPLARI FUAR VE BAHAR ŞENLİĞİ'NDE CUMARTESİ: ENGİN ÖZATALAY Hattat Şevki Efendi anılacak ültür Sevrisi Hattat Mehmet Şevki Efendi, 2 mayıs cumartesi günü saat 10.30'da Yıldız Sarayı Çit Kasn'nda düzenlenen bir toplantıyla anılacak. tslam Tarih, Sanat ve Külıür Arastırma Merkezi tarafından düzenlenecek toplantıda M. Uğur Derman tarafından Şevki Efendi'nin hayatı ve sanatı anlatılarak yapıtlarıyla ilgili bir dia gösterisi gerçekleştirilecek. 1 S A M A E T k. N"r A F i y BUGÜN 25 N l S A N R R S T 0 | i A A L £ H L S T E M A N A ft | U HARASI İMZA GÜNLERİ 14.0018.00 r\ l N D i L K HAVA DURUMU tdapuan Mtymn Mn v Ml|i Mrtı hgtt e* ÇmMok DM nyntkt Bına B Y K Y Y K y B 8 r 5° Ptmı r 8° S°üfs B Y 10° 6" Kasbmonu K 8 1?° 7" Kaysan B Y Y 18°12°Kı*lw 21° 12° E«n» B 10" 5» Eranan V 2SP11'tnwm r 3» Crtnıht 22°1r»GBi»lK> Y 22» 10» G M M »I y 10» S"h(»ra v 11° 4* tsnnbü v 9* 2° Hırtan* 12° 6°»o«»a 4° 1°Mwtyj 7° 2° hh4iı 18° 3* MQte 4° TSmam 11° i'Sutt se 5°S««c 12° 7°s»as 10° 4°$Urta 6° 0° TıHıılıfl 13° 6TnKno 7° '' Volgıl V Y V 6° y 4° y 1J° 12° B 9° 5" y 8° 4° y 18° 12° B 10° 3° Y 7» 3° f B° 2° B 10° 8° «3° 7» 8 3" 9° S° Hm HauHm Baınd 8Mn Boon k 1 » V l ( l * K İK 3 16° Bri*sa Odde Fn*)urt Sne Kjhre Kttı 10° 14° 12° 13» 16° 29° 12° 19° 1 20° V 12° 22° UMn MMrU Mtsfcova Huniı OSİD Pans V ( 11° 12° 13" 12" 18° 31° 11° 7° 23° 19° 13° 1S° Newvm » J h l k i 1 ( » e° Ismail Ünal öldü Sotyj Saıtı Tdtan Züttı nöm İntertıolDOLMABAHÇE (Küçük ÇittJik Parkı Yanı) NOT. . Taksım AKM onunden araç temm edılmıştır Imorok»Gttıel UuOiınü0un«n ı k ı a t l m g t r c . DaOu KanOenn < *n*»unun noOusu le Gir«v*OuMMokı "•««>; aegcft Y ^ l g r n n j t m «fttlı'a» s^»J» Iç «nadolu'mıı y*s« ttsırtoi ie Kuzej tataohm •MKMe ıw •aunk akctk. HMW SmKUâ: 0o|> MtgMtnk brii laacak. a*e. t 0€WZl£R 0o»u KanMz. ooOu «Maü » « « * . Dbgk r*kt M R M > ottk » * 1 tm » • kıO •»««» Oenz mB«K n U>> U g * ı*»«6tw dKtk r * ytgta OcMlm »Sft Boryıda denlıaıyu sıcMgı• Dence « * V » Her gün: 10.0020.00 arası GENÇLER,GELİN CUMHURIYET KİTAP KULÜBÜ'NE FUAR SÜRESİNCE % 50 İNDİRİMLE ÜYE OLUN! ültür Servisi Müzeci tsmail Ünal öldü. 1942 "Değişimleri karşısında bu kadar yılmda Topkapı Sarayı Müzesi hassas bir toplumda yeni sinemanın doğuşu politik sinemadan geçmeveÇin ve Japon porselenleri ceklir." Ferrere, yeni anlatım diline seksiyonlarında uzman olarak ornek olarak Atıf Yılmaz'ın filmleçalışan Ünal, 1963 yılmda rıni gösteriyor. Bunun dışında geliAntalya Müze Müdürluğü'ne şen bir olgu olarak da, koy sinemaatandı. Antalya Müze sınm folklorik oğelerden sıyrılmaına Müdürlüğü görevinden sonra değinen yazar, Livaneli'nin çektiği çalışmalarını Dolmabahçe "Yer Demir Gök Bakır", Şerif Goren'in Kurbağalar" ve Ncsli Çölgc1 Sarayı'nda sürdüren tsmail çen'in "Züğürt Agası"na değiniyor. ünal 76 yaşmdaydı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle