19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NÎSAN 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Murakıp raporlanndaki öneriler dikkate alınmadı TÖBANK operasyonu bir yü gecikti, fatııra 85 milyar arttı BİLAL ÇETİN ANKARA TÖBANK operasyonu sırasında hükümetin, teknisyenlerin önerilerini dikkate almadığı ortaya çıktı. Başbakan Yardımcıhğı'nın direktifiyle TÖBANK'ın yüzde 66'hk hissesinin Ziraat Bankası, Emlak Kredi Bankası ve Halk Bankası'nca devralınarak gerçeklestirilen operasyonun KİT'lerle ilgili 233 sayıh kanun hükmünde kararnameye de aykın olduğu bildirildi. Edinilen bilgilere göre, TÖBANK'la ilgili olarak denetim mceleme çalışmalarını yürüten bankalar yeminli murakıplan ocak ayı içinde hazırladıklan en son "mali durum ve alınması gerekli acil önlemler" konusundakiraporda,söz konusu bankanın kurtulma şansı kalmadığı belirtilerek, tüm aktif ve pasifleriyie birlikte tş Bankası bünyesine alınarak tasfiyesi önerildi. Raporda, operasyonun Ziraat Bankası bünyesinde gerçekleştirilmesinin de mümkün olabilçceği, ancak Ziraat Bankası'nın önceki yıllarda aldığı yükler nedeniyle durumunun daha fazla zorlanmaması gerektiği ifade edildi. İş Bankası bünyesinde gerçekleştirilecek operasyonun, her iki bankanın da başta Okumuş Holding olmak üzere donuk kredi alacak Odalar Birliği Başkanı Coşkun: Sanayici Zeytinoğlu, eğitimin önemini vurguladv Almanyu vizeyi kaldırsın Ekonomi Servisi Federal Almanya'da temas ve incelemelerini sürdüren TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Coşkun , Altnanya'mn Türk işçilerine ve işadamlanna koyduğu vize uygulamasını sert bir şekilde eleştirdi. Coşkun, "AET ülkelerinde Türklere serbest dolaşım hakkı mutlaka verilmelidir. Dostlukla bağdaşmayan bu uygulama bir an önce kaldırılmalıdır" dedi. Coşkun, Federal Almanya Odalar Birliği Başkanı Amarongen'i ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Bizim Sayın Amarongen'den islediklerimiz, tam üyelik için AETye müracaat etmekte olduğumuz şn günlerde, anlaşmalardan doğan haklarımızı desleklemeleridir. Türk işçilerine serbest dolaşım hakkı bir an önce verilmelidir. Bununla bağlantılı olarak Türk işadamlarına ve işçilerine uygulanan vizeye karşıyız. Dost ülkeler arasında böyle bir uygulama olamaz." Öte yandan, Istanbul Üniversitesi İşlelme Fakültesi'nde bir konuşma yapan Istanbul Ticaret Odası Başkanı Nuh Kuşçulu, "Türkiye'nin AETye tam üyelik başvurusu, sanayici ve işadamlarının rekabet koşullanna hazırlanmalannı hıdandıracaktır" dedi. İmam hatip mezunlarıyla AETVle hiçbir şansımız yok Bu yılın enflasyon tahminini yüzde 38.5 olarak yapan Prof. Demir Demirgil "Bu enflasyonla AETye giremeyiz" dedi. AET ülkelerinin tekstilde çok ileri teknoloji kullandığını belirten sanayici Mehmet ŞuhubisRobot kullanan ülkeler arasına girersek tekstil Zeytinoğlu Felaket tel Şuhubi Üye olursak hiçsanayiimiz çökerlallığı yapmıyoruz. bir şey satamaytz. Ekonomi Servisi Avnıpa Topluluğu'na tam üyelik başvurusu eşiğinde Türk sanayiinin Avrupa karşısmdaki şansı konusunda karamsar bit tablo çizildi. Başta otomobil sanayii olmak üzere pek çok sanayi dalının, acil önlemler alınmaması halinde, AET'ye üye olunduğunda çökebileceği belirtildi. Türkiye"de işgücü eğitiminin de yeterli olmadığı belirtilerek, "İmam hatip okulu mezunlanyla AET"de hiç şanamız olamaz" denildi. tstanbui Üniversitesi tktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti'nin duzenlediği "Avrupa Topluluğn ve Türkiye" konulu toplantının dün sabahki bölümünde "Türk Sanayiinin AET Karşısındaki Durumu" tartışıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'den sonra söz alan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Demir Demirgil 1959 da imzalanan Ankara anlaşmasından bu yana Turkiye'de gudülen AET politikalannı eleştirdi ve bunları "ekonomik şizofreni" olarak nitelendirdi. Dtmirgile gore, "AETye girecegim" diye anlaşma imzalamanın ardından, ithal ikamesine dayah ekonomik politika gütmek bu anlama geliyordu. Demirgil daha sonra, AET üyeliğinin ardından gümrük duvarlannın indirileceğini, ihracat teşviklerinin de kaldınlacağını hatırlattı ve "Bunun sonunda, teşvikle şahlanan ihracal gerile>ecek, fonlaria engellenen ithalat da patlayacaktır" dedi. Prof. Demirgil iç kaynaklarvn, özellikle 1980 sonrası belediye yatırunlanna akmlmasını da eleştirdi ve bu nedenle özel sektör yatınmlanmn durma noktasına geldiğine dikkat çekti. Demirgil bu yolla sanayiinin kendini yenileyemediğini hatırlattı. Demirgil, daha sonra şu noktalara dikkat çekti: • AET üyeliğinden sonra, özellikle öz kaynaklanna dayanmayan fırmalar şimdiden önlem alınmazsa ıflas edecektir. • Bunun sonucunda işsizlik patlayacaktır. • Turkiye'de iş gücü çok ucuz, ama aynı zamanda verimsiz. Bu nedenle yabancı yatırımcılar gelmez. • Sanayiinin bugünkü standartlarıyla AETye girilemez. İleri teknolojiye sahip yeni yaürımlar yapılmah. • Yüzde 35'lik enflasyonla, hatta yüzde 20 ile bile girilemez. Benim bu yü için tahminim yüzde 38.5. Aynı şekilde, bu faizler de AET'ye girmek için çok yüksek. • Özel ve kamu sektoru, zam yapma alışkanlığım bırakraalı. Bu anlayışla, üye olduktan sonra AET'ye hiçbir şey satamayız. Bugune dek yurutülen AET poliükaları konusunda Demirgirin görüşlerini paylaşan sanayici Mehmet Şuhubi de konuşmasında, tekstil sanayiinin mevcut durumuna dikkat çekti. Şuhubi, AET ülkelerinin tekstil sektöründe çok ileri teknoloji kullandıklannı hatırlattı, "Artık tekstil sanayiinde robollar kullanan ülkeler arasına girdiğimizde mevcut tekstil saaayimiz çöker" dedi ve onletn alınmasını istedi. Toplantının sanayi bölümünde son konuşmacı olan Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, çe ç kamu bankasının birden TÖBANK'a ortak edilmesi, 233 sayılı kanun hükmünde kararnameye aykın. Banka murakıplanmn, TÖBANK operasyonunun T. tş Bankası bünyesinde gerçekleştirilmesi ö'nerisi benimsenmedi. Nturakıpların, Prof. Mimaroğlu ve diğer sorumlulann kisisel ifîasına gidilmesi yolundaki öneriler de dikkate alınmadı. lanmn büytik bölümünün aynı şirketlerden kaynaklanması nedeniyle avantaj sağlayabileceği görüşüne yer verildi. Murakıp raporunda, TÖBANK'ın, İş Bankası bünyesine alınarak tasfiyesi önerilirken, Bankalar Kanunu'nun 64. rnaddesinin 3. fıkrası işletileceği için otomatikman bankanın sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Sait Kemal Mimaroğlu ve diğer sorumlulann kisisel iflaslan yoluna da gidilebüeceği kaydedildi. TÖBANK'k ilgili operasyonun 1986 yılı sonu itibarıyla asgari maliyetinin 100 milyar lira olacağı da belirtilen raporda, aynı bankayla ilgili olarak 1985 yılı sonu itibarıyla hazırlanan rapora da atıfta bulunularak, 1985 sonu veya 1986 yılı başında bir operasyon gerçekleştirilmiş olsaydı bu rakamın 16 milyar lira civannda olacağı bildirildi. Raporda, TÖBANK'ın acil olarak sağlanacak 100 milyar liralık bir taze kaynakla mali bünyesini düzeltebileceği vurgulanırken, "Ancak, mevcut ortaklann sermaye olarak bu kaynağı sağlayamayacaklan anlaşdmıştır. Aynca, dunımu kritik bir aşamaya gelen bu bankaya özel sektörden başka ortak alınarak 100 milyar lira sermaye sağlanmast da mümkün göriılmemektedir" denildi. Raporun sonuç bölümünde, TÖBANK'ın tüm aktif ve pasifiyle birlikte İş Bankası bünyesine alınarak, geçmişte İşçi Kredi Bankası'na uygulanan yöntemle tasfiyesi başta Sait Kemal Mimaroğlu olmak üzere diğer sorumlulannın da yasa gereğince kisisel iflasları için dava açılması önerildi. Ancak, uygulamada yeminli murakıpların bu önerileri dikkate alınmayarak, kamu bankalarının TÖBANK'a ortak olmalan sağlandı ve ilk asamada da sermayenin 30 milyar liraya çıkarılması öngörüldü. Buna karşın, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, SHP'nin yerdiği Meclis araştırması önerisiyle ilgili olarak TBMM'de 31 mart salı günü yapuğı bir konuşmada, TÖBANK operasyonunun bankalar yeminli murakıplarmın önerileri doğrultusunda gerçekleştirildiğini açıkladı. Bu arada, TÖBANK operasyonu sırasında yine Özal hükümetince 18 Haziran 1984'te çıkarılan ve halen yürürlükte olan KİT'lerle ilgili 233 sayılı kanun hükmünde kararnameye de aykın hareket edildiği belirlendi. Söz konusu kararnameyle Ziraat Bankası, Emlak Kredi Bankası ve Halk Bankası KİT statüsünde gösterilirken, kararnamenin 27. maddesi ile bankalar da dahil olmak üzere KÎTterin anonim şirketlere ne şekilde katılabilecekleri düzenleniyor. Kararname, aynı anonim şirkete birden fazla KİT'in katılamayacağı hükmünü getirirken, üç kamu bankasının aynı KtT'e katılmalannın sağlanması sonucu 233 sayıh KHK'nin 27. maddesinin ihlal edildiği bildirildi. Demirgil AET üyeüğiyl* işsiztik patlar. şitli sanayi dallan ve iş gücünün durumu üzerinde durdu. "AETye cihal yaparak girilmesine karsıyım" diyen Zejiinoğlu. bu konuda kısaca şunları söyledi: "Biz AET'ye girilmesine karşı değiliz. Ancak koşullan eşitlemeden girmek yıkım olur. Bu uyanlan yapmak felaket tellallı&ı de£ildir." Ze>ünoglu şöyle tamamladı:' "En önemli konu iş gucunün serbest dobşımıdır. Serbest dolaşım denildiginde, bu ülkelerden de Tiirkiye iş gücünun akabüecegi akla gelmelidir. O zaman nitelikle Avnıpalı elemanlar, Türkiye'deki işlerin başına gececektir. Bu nedenle yepyeni insanı yaratmaya başlamalıyız. Bn iş 400'e yakın imam hatip lisesi)le olmaz. İmam hatip mezunlarıyla AETde hiç şansımn yok. Sermaye kaynagımız AET ile baş edemez. Ama iyi eğitilmiş iş gücümuz buna başarabilir." 4 I TURKIYE'den thracatçılara ödül yağdı fp konomi Servisi tstanbui thracatçı BiriiklerL MZt başarıh ihracatçıları ödüllendirdL Birlik, bünyesinde bulunan beş birlik içindeki ihracatçılardan 5 milyon dolann üstünde döviz girdisi sağlayan 28 firmaya altın, 5 firmaya gümdş ve 5 firmaya da bronz madalya verdL Birlik tarafından altın madalya verilen ilk 10 fırma şunlar Akfa Pazarlama, Balsu Gıda Sanayi, Borusan Ihracat ve Ithalat, Cam Pazarlama, Ekinciler Dış Ticaret, ENKA Pazarlama, Gürer Mobilya, îmeks Sınai Mamuller Dış Ticaret, Kerevitas Gıda Sanayi ve Menteşoğlu îhracat Pazarlama. Atatürk Kİ'Fieri özeUeştirmek amacıyla kurdu KUVEYT (aj.) DPT Müsteşan Yusuf Bozkurt Özal, Atatürk'ün kamu iktisadî kuruluşlanm sonradan özeUeştirmek amacıyla kurduğunu söy\edi. DPT Müsteşan bu işletmelerin devletçe ne kadar iyi yöneülirse yönetilsin, özelleştirmenin iyi bir şey olduğuna inandıklarını kaydetti. Yusuf özal, Middle East Times dergisinde yayımlanan demecinde, son üç yıldır, KlK'lere yapılan subvansiyonun azaltıldıgım ve iyi sonuçlar alındığını belirtti. Dergjnin özelleştirme konusundaki sorusu üzerine, KİK'ler için hazırlanan "Morgan Guarant>" raporunun yalnızca rehber olarak kuilanıldı|ını söyleyen Yusuf Özal, şunları kaydetti: "Bu işleuneter devlet tarafından ne kadar iyi >önetiiirse yönetilsin, özelleştirmenin iyi birşey olduğuna inanıyonız. Hükumelin ana gönrvi, ekonoraiyi yönetmek. ulke savunmasını saglamak, hayat standardını yiıkseltmek ve temel altjapıyı gercekleşürmektir. Biz, bir f utbol macındaki haVem 0biyiz. Gdişmekte olan ulkelerdeki sorunlardan biri, hangi sistemin nygulanacağı konusunda karar verilıttemiş olmasıdır. Hep (artılışır. Batı •çıkça serbest piy'asa sistemini uygulamıştır. Bizim ülkemizde iklidara kim geiirse, kesin bir sisteme bağlı kalmaz." Özal, "Kemal Atatürk KtK'leri, sonradan özeUeşlirmek amacıyla kurdu. Ama KİK'ler buvudu ve özel seklöre rakip hale geldi. Son üç yıldır, KİK'lere sub\'ansi>onu azaltıyoruz, i>i sonuçlar alıyoruz ve bunu para piyasalanna da yayacagız" ;ekUnde konuştu. Öte yandan, VVashington'daki TürkAmerikan lşadamları Konseyi toplantıları sırasında konuşan DPT Müsteşan Yusuf Özal ara seçimler ve Başbakanın ameliyatı nedeniyle geciken özelleştirme çahşmalarına en kısa zamanda başlanacağmı, ancak daha önce hazırlanmış öncelik sırasının değişebıleceğini açıkladı. DPT Müsteşan Yusuf özal: KISA KISA • AKSİGORTA'nın bölge acenteleri ve Akbank şube müdurlerine yönelik olarak düzenlediği "Yeni Sigorta Sistemleri1987" konulu toplantı Adana'da yapıldı. Aksigorta Genel Müdürü Alaattin Büyükkaya toplanuda, "Paket Sigorta Sistemi" içerisinde kâr kaybı sigortalannı da geliştirdik" dedi. • YAŞAR HOLDİNG .Prizma Mümessillik tthalat ve thracal adıyla yeni bir şirket kurdu. Merkezi İstanbul'da olan şirket yan mamulmamul teknoloji araç ve gereçleri ithal etmek, mümessillik yapmak, lisans, patent royalty ve knowhow konularında anlaşmalar yapacak ve bunları pazarlayacak. • MİGROS havalann ısınmasıyla, mallann satışta kalma suresini yeniden düzenledi. Î0 eylül çarşamba gününe dek yürurlukte kalacak yeni duzenlemeye göre şişe süt bir gün, strelize süt 30 gün, beyazpeyıür, eski kaşar, paket pastırma ve yumurta 3 gün, yogurtlar 2 gün, tereyaglar 10 gün, kahve 7 gun, zeytin 5 gün satışta kalacak. • FMC Gıda Makineleri, Istanbul ve Izmir'de gıda işleme sistemlerini tamtmak amacıyla seminerler düzenlevecek. • MİNTAX Deterjan Sanayii ABD'nin önde gelen şirketlerinden Procter ve Gamble ile 40 milyon dolarlık yatınm anlaşması imzaladı. Kazgan: AETde taruıı atdımı ha D M . . . " diyerek, AET'nin tanm uzmanı olma umutlannı " b o ş hayaHer" olarak nitelendirdi. Kazgan bu savını şu noktalarda özetledi: • AET Ortak Tanm Potiükası'ttc* verilen sübvansiyonlar, toplultık butçesimn üçte ikisni götürüyor. Bu nedenle, buradan verilen teşvikler daha Türkiye üye olmadan kaldınlacak. • Turkiye'de uygulanan yanuş politika sonucu, hayvaacüık kriz içitıdedir. Buna karşıhk Avrupa'da geliştirüen "bi.voteknotoji" bu ülkefcdekj verımüliğ) giderek arttırmaktadır. Bu nedenle, AET'ye üye olunduğunda, kaçırulmaz olarak hayvansal ürfinlerin ithalatcısı olacağız. • Diğer tarım ürünlerinde de, ancak AET'de zaman zaman ortaya çıkabilecek boşluklan doldurabilecek kadar ihracat yapabileceğiz. • AET'nm üçüncü dünya ttlkelerine tarım üriinlerinde uyguladığı lavizler nedeniyle bu ülke ürtlnleri Türkiye pazanna da girecek. • AET içinde tanm ürünlerinde fıyat rekabeti olanakh olmadığı için, daha verimli çabşan Avrupa işietme1eri Türkiye'den avantajlı olacak. Cireli: Antrepolar özelleştirilecek Tp konomi Servisi Gümrükltr Genel Müdurü Ertan S2J Cireli, gümrük antrepolannm özelleştirileceğini söyledL Cireli, ihracata hız kazandırmak için Istanbul'da bir çıkıs sundurmasmın yanı sıra, âzel ambarlar yapılacağım belirterek, "Erenköy'de yaptırdığımız yeni antrepoyu Ozgl sektöre devredeceğiz" dedi Ekooomi Strvisi Toplantının dıln öğleden sonraki bölümönde de, Türkiye tanmı tartışıldı. Başbakanlık Basdanışman! Adnan Kahveci, AET uyeliği sonrası için Turkiye tanmına "pembe tablo"' çizdi. Prof. Dr. Gıilten Kazgan ise, Türkiye'nin AET'ye üye otmasmdan sonra, tanm ürünleri ihracatından çok, topluluktan bayvansal ürünler ithaJatı yapmak zorunda kaiacağmı söyledi ve "AET'nia lanm nzmanı alkesi" olma umutlannı "boş hayaUer" olarak nitetendirdi. Adnao Kahveci. konusmasında AET Ortak Tarun Poütikası çerçevesinde lanma geniş subvansiyonlar uygulandığına dıkkati çekti ve "Türkiye mevcııt potansiyeliyle tanm atanında en büyük atthmJan yapabilecrk ulkedir. Örnegin çiccktigimU biraz ttesıek göıttiı mu, Hollanda ile rekabet edebitir" şeklinde konuştu. Kahveci, Türkiye'nin AET'ye üye oldukian sonra topluluğun tanm uzmam olacağını da savunarak, geniş ihracat olanaklanna kavuşaca* gını söyledi. Kafaveci'den sonra söz alan Prof .Dr. Giihen Kazgan, zaman zaman 'Sayın Kahveci âanlma&tn Barutçu: thracatın temposu iyi A nkara (OJL.) Hazine ve Dış /M. Ticaret Müsteşar Yardımcısı Mahir Barutçu, yılın ilk ayına ait ihracat verîlerinin geçen yılın üzerinde olduğunu belirterek, önümüzdeki aylardan da "ümitli oldukianm" söyledL Müsteşar Yardımcısı, Türkiye'nin 1986 aralık ayı ihracatınm 864.8 milyon dolar olduğunu, 1985'in aynı ayına göre yüzde 7 dolaymda bir yükselme kaydettiğini, yılın ilk ayında Hazine Müsttfar Yardmcısı gerçekleşen 658.4 milyon dolarlık Lüks ithalattt devam. ihracatın ise, geçen yılın ocağmın yüzde S'ten fazla üzerine çıktığını hatırlattı. Barutçu, "Bu yükselme, ihracatımızm iyi bir tempoda olduğunu göstermektedir. İhracat daha da hızlanacaktır. tyi gidiyoruz" dedi EKONOMİDE KULİS .MERAL TAMER. DÖYİZ KURLARI Otomarsan'da yönetim değişikliği tamamlandı tomarsan'da Pazarlama Direktörü Haluk Gönençer ve Satış Müdürü Hitay Güner'in 1 nisanda bu görevlerinden ayTilmalarının ardından, Pazarlama Direktörlüğü'ne HEMA Grubu'ndan Prof. Ercan Teıer getirildi. Bu arada, direktörler kurulu üyesi ve sözcüsü olan Bedirhan Çelik de, direktörler kurulu başkanı oldu. Haluk Gönençer'in kendi başına iş kuracağı, ancak bu arada Otomarsan'la da "danışman" olarak ilişkilerini sürdüreceği belirtildi. Dövizin Cinai 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya ŞiHni 1 Batı Alman Markı l Belçika Frangt Danimarka Kronu t Franstz Frangı 1 Hollanda Florini t Isveç Kronu 1 Isvtare Frangı 100 kalyan Ureti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Steriin 1 SArabistan Rıyali Serbest pfyasada C War 733, Maric 438 Döviz AJ.S 784.50 563.27 61.87 434.75 21.00 115.20 130.42 385.31 124.33 525.45 61.00 554.03 2888.44 1277.32 209.26 Döviz Sabft 786.42 566.09 62.18 436.92 21.11 115.78 131.07 387.24 124.95 528.08 61.31 556.80 2902.88 1283.71 210.31 Efektif Alış Etektrf Safts Ankarahlsışamayan ender bürokrat: Canevi... Arçelik ve Aksu'dan tahvil T? konomi Servisi Aksu îplik tarafından ihraç olunan 5 M2J milyar lira tutanndaki 2 yü vadeli yüzde 52 faizli tahviller Iktisat Bankası'nın Menkul Değerler Merkezi ve tüm şubelerinde satışa sunuldu. öte yandan Arçelik tarafından 13 nisan pazartesi günü satışa sunulacak yüzde 46 verimli 2 milyar liralık tahvilin şimdiden tasarruf sahiplerince ayırtüdığı bildirildi. Yine Arçelik tarafından 20 nisan pazartesi günü Koç Amerikan Bankası kanalıyla satışa çıkanlacak yıllık brüt yüzde 51 faizli, 9 ay vadeli 1 milyar liralık finansman bonosuna talebin yüksek olduğu bildirildi. Arçelik 3 milyar liralık finansman bonosu için ihraç izni almmıştı. H DÜNYA'dan Reagan'ın bütçe tasansı Temsilciler MeclisVnde reddedildi ashington (CUL) ABD Temsilciler Meclisi, Başkan Ronald Reagan'ın 1988 mali yılı bütçe tasansını reddetti ve bunun yerine daha az savunma harcaması ve yüksek vergilerin öngörüldüğü Demokrat Parti'nin hazırladığı bütçeyi benimsedi. Demokrat Parti'nin kontrolündeki Meclis'te, bütçe 192'ye karşı 230 oyla kabul edildi. Temsilciler Meclisi, önceki giln yaptığı oylamada, Reagan'ın bütçesini 27'ye karşı 394 oyla reddetti. 435 sandalyeli Meclis'te, 259 demokrat bulunuyor. Meclis çoğunluk lideri Thomas Foley, kabul edilen 1 trilyon dolarlık bütçenin, bütçe açıklannı aşağıya çekmeyi amaçladığım söyledL Benimsenen bütçe tasarısı, vergi gelirlerinin 18 milyar dolar arttırılmasmı öngörüyor. Demokratlar'ın bütçesi, savunma harcamalanmn 1987 yılına göre 9 milyar dolar kısılmasmı öngörüyor, Reagan'ın planında ise, bu harcamaların 8 milyar dolar yükseltilmesi öngörülmüştü. W\ r azine ve Dış Ticaret Müsteşan LYavuz Canevi'nin konuşmacı 1 olarak katıldığı sohbet toplantılarını "kaçırmamamzı" salık veriyoruz. Biz, Ekonomide Diyalog dergisi tarafından düzenlenen boyle bir toplantıya katüdık ve Canevi'nin gerek esprili konuşmalarmı, gerekse ekonomik sorunlannı açıkyürekliükle dile getirişini ilgiyle izledik. Gece yarısına değin saatlerce süren toplantıda sıkılanın olduğunu da pek sanmıyoruz. Toplanüya katılanlardan tstanbui Üniversitesi rektör yardımcısı Prof. Alun İlkin, Canevi'yi dinledikten sonra. soru sormak için söz aldığında "Sayın Canevi, Ankarahlaşamamış ender bürokratteknokratlardan biridir. Onun için kendisiyle diyaloğjgmuz hep sürmüştür " dedi. Prof. Hkin'in Canevi tanımına, sanırız o geceki sohbet toplantısında bulunanların çoğu katüdüar. Prof. Akın tlkin, bu girişten sonra Canevi'ye "7 yıldır durdurulamayan enflasyonu 7 ayda nasıl düşüreceksiniz ve yüzde 20lik hedefi yakalayacakaBiz," diye sordu. Canevi ise soruyu yanıtlamadan once "Efendim, hocalanmız her zaman zor sorutar sorartar. Bizler neler öğrendiy Toplantıda Başbakanhk Başdanışmanı Cengiz tsrafil'in Canevi'ye yönelttiği soru ve yanıtı da ilginçti. Canevi ile Ankara'da temas kuramamaktan yakınan Cengiz lsrafil, "Ankara'da Hazine'nin özelleştirmeye karşı olduğu yolunda söylentiler dolaşıyor. Bu dogru mu" diye sorunca Canevi'nin yanıtı şöyle oldu: "tşte bürokrasinin hali bu... tkimiz de Ankara'dayız, ama birbirimizi göremiyoruz >e ancak İstanbul'da boyle bir toplantıda konuşma imkânı bulabilivoruz. Ben müsteşar yardımcımı bile ancak haftada bir görebiUyorunı. Başbakan'ın ozelleşlirmeyle ilgili danışmanı İsrafıli belki 6 aydır gormedim, ama kendisi de bu arada askerliğini >aptı. Gazeteci arkadaşlar artık, Ekonomide Diyalog dergisi, İsraftt ile Canevi'yi buluşturdu diye yazabilirier. İsrafıl'in sorusuna gelince... Ankara'da böyle bir söylentinin dolaştığını ben de duydum. Ama Hazine özelleştirmeye karşı değil, tam aksine özelleştirmenin gecikmesinden şikâyetçi. Bu konu bizim dış ülkelerde 2 yıldır pazarladığımız bir ürün. Ama 2 yıldır sözünu ettiğimiz halde üriinün bir lürlü piyasada gönınmey işi bizi ubuv dınyor." Yavut Omevi. Prof. Akın tlkbtHazine Müsteşan Öğretim üyesi sek, sayın hocalanmızdan ogrendik. Ama bize kendi bildiklerinin tumünü oğretmemiş olmalılar ki, hâlâ zor soru sorabilijorlar," diyerek havayı yumuşattı. Ardından da kamu harcamalannda ölçünün kaçtığıru dile getirerek, hiç zaman geçirmeden kamu sektörünün disipline edilmesi gereğinin altını çizdi. Altyapı yatınmlanna büyük kaynak aktanldığını ve bu yüzden özel sektör için yeterli kaynağın kalmadığını da konuşmasında vurgulayan Canevi, "Kaynak kullanımında sapmalar olmuştur. Bunun ana sonımlusu, karar mercünde oturanlardır. Yani ben de onlardan biriyim, ama sonımluluk payım ne kadar bilemiyorum" dedi. 784.50 796.27 552.00 571.72 61.87 62.80 434.75 441.27 21.32 20.58 115.20 116.93 130.42 132.38 386.31 391.09 126.19 124.33 525.45 533.33 59.78 61.92 542.95 562.34 2830.67 2931.77 127752 1296.48 206.07 212.40 ÇAPMZKUR 1 ABODOLARl 1.8044 BAhnenMarkı C.01o\ Franaız Frangı 2.0380 HoHanda Florini 1.4930 iaviçre Frangı 1286.06 Italyan Ureti 141.59 Japon Yeni 3.748B SJkrahislan Rivali 1 Steriin 1.6281 ABD Dolan ALJMGÛMÖŞ AUS Cumhurtyat Raaat 24 ayar kOlçe 22 ayar bllezik 900 ayar gOmuf 73.000 98.000 11.100 9.990 162 SATIŞ 74.000 102.000 11.130 10.800 164 St VP 11 NİSAN 1987 TMtfHlHDEKt OÖVtZ KURLAM. S& T.C. ZİHJUIT BANKASI Sfl DÖVİZ AUITL 784.50 563.27 61.87 434.75 21.00 115.20 130.42 385.31 124.33 525.45 61.00 554.03 603.23 2888.44 115.71 1277.32 209.26 Defterdarlar bekletir ve gelmez stanbul Defterdarlığı'ndan gazetelere haber geldi. Defterdar Kemal Civelek, basın toplantısı için gazetecileri bir sonraki gün saat 9.30'da defterdarlıkta bekliyordu. Görevli gazetecilerin çoğu, ertesi gün gazetelerine uğramadan defterdarlığa gittiler. Çünkü örneğin Tercuman gibi, Sabah gibi Cağaloğlu'na epey uzak mesafede olan gazeteler de vardı. . Ancak defterdarlığa gidildiğinde gazeteciler basm toplantısının 9.30'da değil 10.30'da olacağını, cünkü Defterdar Kemal Civelek'in ıstanbul Valisi ile birlikte 1 olduğunu öğrendiler ve beklemeye başladılar. Ancak gazetecilerin bu bekleyişi 10.30'da da son bulmadı ve Kemal Civelek, kendi düzenlediği toplantıya gelmedi. Saat 12.00 olmuş, Kemal Civekk'ten üstelik bir haber de çıkmamıştı. Gazeteciler yanm günlerini boşa harcamanın ezikliği içinde işlerine döndüler... Herhalde,' gazetecilerin "zamanı çok, işi yok" zannediliyor... Çünkü seminerler, toplantılar, açılışlar çoğunlukla plarvîanandan geç başlıyor, ama böyle gazetecileri 2.5 saat beklettikten sonra, hiç yapılmayan toplantının benzeri sanırır pek yok... Demek ki defterdarlar bekletir ve gelmezlermiş! DÖVİZİN CİNSİ 1M0B8UUU 1 AVVSTIALYA ROUUH EFEKTİF AUJTL 784.50 552.00 61.87 434.75 20.58 115.20 130.42 385.31 124.33 525.45 59.78 542.95 591.17 2830.67 113.40 1277.32 205.07 796.27 571.72 62.80 441.27 21.32 116.93 132.38 391.09 126.19 533.33 61.92 562.34 612.28 2931.77 117.45 1296.48 212.40 unşTL 788.42 566.09 62.18 436.92 21.11 115.78 131.07 387.24 124.95 528.08 61.31 556.80 606.25 2902.88 116.29 1283.71 210.31 I unşn. lAVfnMTAŞkM 11ATI ALMM MAMQ 1BB£JUHIAM 1 CUUMD CSAMOI ı rnnMH nntH^p ı ! IMF toplantısında Baker Planı tartışması Jltrashington (a.a.) Uluslararası Para Fonu (IMF) W ve Dünya Bankası 'nın Washingtoh 'da yaptıklan toplantılarda, hem kalkmmakta olan ülkeler hem de sanayilesmiş ülkelerin yetkilileri, üçüncü dünyanın borç krizine yeni çözümler bulunması gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar. Başta ABD olmak üzere sanayilesmiş ülkelerin çoğunluğu, halen uygulanan Baker Planı'na bağlılıklanm ifade ederlerken Brezilya Maliye Bakanı Dilson Funaro, kalkmmakta olan ülkelerin, uluslararası mali kuruluşlar ve ticari bankalar yeni çözümler önermedikçe, borçlarının faiz ödemelerini yavaşlatmaktan "başka seçenekleri" olmadığım söyledi. Funaro, Baker Plam'nın işlemediğinı, bugüne kadar borç sorununun çözümü için kullanılan metodların kabul edilemez oiduklarmt belirtti. Babalar ve çocuklan E konomi dünyasında "babalannın" işlerinde çalışmaya başlayan "çocuklardan" bu köşede zaman zaman söz ediyoruz. "tkinci kuşak" Narin Holding ve Alarko Holding gibi ktıruluşlarda henüz yeni yeni "ısuurken", Beymen Gnıbu'nda, Dinçkök'lerde yönetime damgalanru basmış durumdalar. Hatta büyük sennayeyi temsil eden Türk Sanayici ve Işadamlan Derneği TÜSİAD'da bile yönetim, artık "üdnd kuşak"ın elinde. Başkan Ömer Dinkçkök ikinci kuşak, Başkan Yardımcısı Ctm Boyner, yönetim kurulu uyeleri Bülent Eczacıbaşı, Güler Sabancı, HaJis Komili yine ikinci kuşak Ama tabii, arkadan bir de üçüncü kuşak geliyor. tşte üçüncü kuşaktan hoş bir örnek. TüSİAD'ın genç Başkanı Omec Dinçkök'ün kızları Gamze, Mutlu ve Ayca. Gamze 6, Mutlu 4.S, Ayça ise 14 yaşında. Gamze, Işık Lisesi Ana Okulu'na, Mutlu Yüzyıl Ana Okulu'na, Ayca Işık Lisesi'ne gidiyor. Aksu Grubu'nda üçüncü kuşağın yönetime gelmesi, belki bugünden "uzak bir gelecek" olarak görünebilir, ama zaman çabuk geçiyor... i ünç RMMI 1fcVtÇREH I A M 1M İTALYAN ÜKTİ 1NJAPMYBN 1 »»•"•>* D0LAM IKHVEniaUIİ 1NMVEÇKMM 1STBHJI 1 1 UABtHAN RİYAÜ TC ZtRAATBIAHKAS1 "GidiBC erif ilnnez" EV İŞLERİNE YARDIMCI OLACAK YATILI BAYAN ARANMAKTADIR. 586 07 82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle