21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 1987 HABERLER CUMf «• Trafik, saat başı can alıyor Ytltftrtm AHbuluU Şehirlerarası yollarda uygulanmaya başlanan emniyet kemeri kullanımı kazalardaki ölüm omnını azalttı. Emniyet kemeri uygulamasına şehir içinde de başlanacak. Rıdvan Ege: Trafik faciasını ancak hastane kapılannda ve cami avlulannda göstermelik olarak anımsamak istemiyorsak, trafik sorununa devlet, hükümet ve millet olarak ciddiyetle ve içtenlikle yaklaşmamız gerek. ANKARA (Cnmhnriyet Bürosu) Içişleri Bakanı Yıldınm Akbvlnt, emniyet kemeri uygulamasıyla trafik kazalannda meydana gelen ölümlerin azaldığmı belirterek, en kısa zamanda şehir içindede de emniyet kemeri takılmasının zonınlu hale getirileceğini açıkladı. Türkiye Trafik Kazalannı önleme Vakfı Baskanı Prof. Dr. Rıdvaıı Ege, Türkiye'de AIDS konusuna verilen öneme işaret ederek, her gün 2030 kişinin ölümüne yol açan trafik kazaianna gereken önemin verilmediğini savundu. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu tarafmdan dün Ankara'da düzenlenen bir toplantıda, Türkiye'deki trafik kazalannın nedenJeri iie alınması gereken önJemler tartısıldı. Içişleri Bakaıu Yıldınm Akbulut, toplantıyı açış konuşmasında, trafik kazalannda insan unsurunun önenili rol oynadığını belirterek, bu konuda gerekli eğitime önem verdiklerini bildirdi. Trafik cezalanyla, bu suçlann takibinde görülen aksaklıklann giderilerek, caydıncıbklann arttınlması gerektiğine işaret eden Akbulut, alkolmetre ile yapüan alkol kontroUeriyle, şehirlerarası yollarda uygulanmaya başlanan emniyet kemeri kullanımının kazalardaki ölüm oranını azalttığını söyledi. Akbulut, emniyet kemeri uygulamasına en kısa zamanda şehir içinde de başlanacağını bildirdi. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Genel Başkanı Mesuf Can meydana gelen trafik kazalannın ardından kusurlu davranışlann incelenerek, suçlulann cezalandınldığını belirterek, buna karşın "ortada sessizce hükfim süren düzensiztigin maalesef anatuldugunH" bildirdi. Can, sıtmayı doğuran bataklığın kurutulmadan sıtmayı yayan sivrisineklerin oldürülmesi yönteminin kazaları önlemede başanlı olamayacağı görüşünü savundu. Şoför esnafının kflçük bir peşinat ödeyerek girdikleri ağır borç yükünü karşılayabilmek için yasal sınırlamalara karşın gunde 18 saate varan bir çalışmaya itildiklerini savunan Can, bunun asıl sorumlulannın "perde arkasınd»" kalarak kazançlanna yeni yeni kârlar eklediklerini bildirdi. Türkiye'deki taşıma talepleri ile taşıyıcı filolar arasında taşıma kapasitesi açısından bir dengenin kunılamadığtna dikkat çeken Can, atıl tasıma kapasitesinden kaynaklanan yıkıa rekabet ve öldürücü yanş nedeniyle kazalarda sürekli artış gözlendiğini sözlerine ekledi. Eğitimci Kenan Okan, kazalann önienmesinde eğitimin önemini vurgularken, çok yönlü bir eğitim kampanyasının başlatılmasını ve konunun okumayazma seferberliğinde olduğu gibi ele alınmasmı istedi. Doç. Dr. Muhittin Özdirim ise kazalann toplutaşım olanaklannın geliştirümesiyle önemli oranda çözümlenebilecegıne işaret ederek, kent içinde yer alan trafikle ilgili altyapı düzenlemelerinin belediyelere bırakılması önerisinde bulundu. ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Rnştü Yike de toplu taşımacıbğa gerekli önemin verilmesi gerektiğine değinerek, "Trafik knrtlluiBin oygnlanınasnda yaptınm gttçkrini arürmak, devlet knraluşiannın trafik soniDuna sahip çıkmaiannı saflayarak, konımsal kapasiteyi arürmak, oygun ve geçerli politik karartan öretmek, nygolamak, nlaşım ağıoın fiziksel ofauuüdannı gdistirmek, denetim için gereklf araç gereci saglayarak denetimden soramla kisileri bnnlarla donatmak" önerilerinde bulundu. Yüce, "Eğitim düzeyteri yeteniz söıücükrin borçtannı ödeyebflmek için insan vücudunun kaidıramayacagı nykasazhı|a katlanarak günde sürekli olarak 1518 saat çahsmalan, otobtis şirkettcrinin otoböslcrini aynı nedenle ve daha çok kir etmck amacıyta 24 saat sflreyk seferde tutmalan, denetim eksflüifüıdca ve cezalann hafifliğiııden yarartanaB sttriktilerin traflk Ankara'daki toplantıda herkes önlem istedi kuraOanna gerekli riayeti göstermemesi sonucn her yd onbinlerce ynrttaşımızın maalesef ölomüne, yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmaktadır" dedi. Rıdvan'Ege ise Türkiye'deki kazalarda saat başına bir kişinin öldüğünü, 10 kişinin yaralandığını belinerek, "Yani trafik düşmanı ile bir savaş nalindeyiz. Ama yenilen bizim insanımu" dedi. AIDS konusunda alınan önlemlere işaret eden Ege, her gün 2030 kişinin ölümüne yol açan trafik kazalannın gerektiği ölçüde önemsenmediğini savundu. Yaya, sürücü, trafik polisinin eğitimi, teknik koşullann düzeltilmesi, ilkyardım konusuna Önem verilmesi, kaza yerine en kısa zamanda ulaşım gibi sorunlann giderilmesinin kazalann etkilerinde azaltıa rol oynayacağına dikkat çeken Ege, "Tra ' flk fadasuu ancak bastane kapılannda ve cami avlolaruMİa '. göstermelik olarak anımsamak istemiyorsak, trafik sornnnna devlet, hükümet ve millet olarak dddlyeUe ve içtenlikle yaklaşmamız gerekir. Bnnnn için milli bir prognun ve yetkili bir kunıluş için taemen çaltşmaya başlamanuz gerekir" dedi. lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Köksal Bayraktar da cezalann caydıncılığı konusuna işaret ederek, trafik zabıtasmın "önleyici etkinKginin" arttınlması gereğini vurguladı. Bayraktar, trafik mahkemelerinin kurulması, bunlann gezici hale dönüştürülmesinin de Türk trafik sistemi için yararh sonuçlar vereceğini söyledi. Kıdem tazminatı için hüUe Vçak servisi AŞ'nin 10 yülık işçisi S.K, eşinden boşandıktan sonra, eski eşiyle tekrar evlendi ve yasanın tamdığı hakkı kuüanarak, evlilik nedeniyle işinden aynlucağtnı, kendisine kıdem tazminatının ödenmesini istedi. ŞÜKRAN KETENCİ Yargıtay, eski kocası ile yeniden evlenip, evlilik nedeni ile işten ayrılan kadın işçinin kıdem tazminatı alamayacağına karar verdi. Boşanıp sonradan yeniden evlenmenin, kıdem tazminatını aJabiimek için, yasaya karşı başvurulmuş bir hile olduğu, iyiniyet kurallan ile bağdaşmayacağı sonucuna vardı. lş Yasası'nda 12 Eylul sonrası yapılan değişiklik ile kıdem tazminatına getirilen çok yönlü kısıtlamalardan biri de işten ayrılanın kıdem tazminatı hakkının yanması sonucunu getiriyor. Ancak işverenin işten çıkarması, ya da sınırlı koşullardaki işten aynlmalarda kıdem tazminatı hakkı kullanılabiliyor. Yeni evlenen bir kadın işçinin, evliliğinin 1. yılı içinde işten aynlması halinde kıdem tazminatı alabümesı hükmu de kıdem tazminatı hakkının yanmadığı sınırlı uyguiamalardan biri. YargıUy'ın ilginç kararına yol açan olayın gelişimi şoyle: Uçak Servisi'nde (USAŞ) işçilik yapan ve adının açıklanmasını istemeyen S.K. 3 Mart 1975 tarihinde ise giriyor. 10 yılı aşkın süreli işçi iken 20 Mart 1986 tarihinde geçimsizlik nedeni ile eşi aleyhine boşanma davası açıyor. 9 Nisan 1986 tarihinde boşanma kesinleşiyor. 5 Mayıs 1986 tarihinde de yeniden boşandığı eşi ile evleniyor. 16 Mayıs 1986 tarihinde ise evlenme sebebiyie istifa ederek Iş Yasası'nın 14. madde hükmune göre kıdem tazminatının ödenmesini istiyor. Ancak işveren kadın işçinin yasaya karşı hile yolu ile kıdem tazminatı hakkından yararlantnak istediği iddiası ile kıdem tazminatını ödemiyor. Kadın işçi İstanbul 2. İş Mahkemesi'nde dava açıyor. İş Mahkemesi 9 Aralık 1986 tarihli kararında evlilik nedeni ile işten ayrılan kadın işçinin kıdem tazminatından yararlanacağı yasa hükmüne dayanarak, kıdem tazminatının odenmesine hukmediyor. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi işverenin itirazı uzerine 14 Ocak 1987 tarihinde verdiği karannda kadın işçinin kıdem tazminatı hakkından yararlanamayacağı sonucuna vararak, iş mahkemesi karannı bozuyor. Yargıtay'ın bu ilginç karannın gerekçesi aynen şöyle: "Evli olarak işe giren, çalışmasını bu medeıti hai içerisinde sürdüren ve istifa halinde kıdem tazminatını alamayacağını bilen davacının, şiddetli gecimsizlikfe suçladıgı kocasından boşanmasının hemen akabinde, karar tarihinden yirmi beş gıin sonra e\lenmiş olması, kocasının da mahkemede ileri süriilen geçimsizlik sebeplerine hiç karşı çıkmaksızın kabul etmesi. evlenme işlemleri kesinleşmesi gibi haller dikkate alındığında bu boşanma ve evlenmenin konunun istifa halinde kıdem tazminatı verilemeyereği yolundaki hükmünü ortadan kaldırmaju ve hile yoluyla 14. maddedeki evlenme halinde kendi arznsuyla işten ayrılanlara kıdem tazminatı odeneceği yolundaki hukmunden yararlanma amacını guttugunü ve M.K.'nın 2. maddesindeki objektif iymiyet kurallan>la bağdastınlama>acağını, bu olaya özgıi kabul etmek gerekir." Yargıtay karannın karşı oy yazısında ise yasanın yeni evlenmiş ve işten aynlmak ısteyen kadın işçiye kıdem tazminatı hakkından yararianma hakkını tanıdı|ı, işçinin aynı kişi ile yeniden evlenmiş olmasının engelleyici olamayacağı savunuluyor. Kıdem tazminatının işçinin yıllarca birikmiş emeğinin karşılığı olduğu hatırlatılıyor. Yargıtay, kocasıyla boşanıp evlenen kadın işçinin tazminat istemini geri çevirdi Kula'da grev KULA (Cumhumet Ege Burosu) HakIş'e baglı Oz Iplikİş Sendikası i)e imamoğlu İplık Fabrikası işvereni arasında uzun sureden berı suren toplu iş sözleşmezı muzakerelennde tarafiar anlaşamayınca fabrikada çalışan 42 işçi greve başladı. Grevin başladığı imamoğlu Iplık Fabrikası'na gelen Oz IplikIş Sendikası Genei Başkan Yar>ri\/nrot Hakîş Federasyonu Genel Başkanı Necati Çetik, dün Doğru dımeısı Ismail İlmi, "Sendika Zt&JU1151 Yol Partisi'ni ziyaret ederek, Genel Bafkan Hüsamettin Cin olarak, işverene uyelerimiz adıdoruk ile görüştü. Çahşma nayatmm sıkıntth bir dönem geçirdiğini ve "daha fazla kan kaybma ta na sozleşme inualamak için çağrıda bulunduk. Ancak tum çaghammülü kalmadığını'' öne süren Çelik, ' 'Çahfma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nın en kısa zamanda rılanmıza yanıt alamadık. Gre\çalışma mecüsini toplantıya çağırması ve sorunlann tartışılması gerekir. 3 milyon sigortalı işçi büyük sıktntılar içindedir. Daha fazla sıkıntıya tabi tutuluriarsa, Türk çahfma hayatı hiç tevessül etmediğiden başka çıkar yolumuz kalmakötü yola devlet etiyle itümis olur'' dedi. Hüsamettin Cindoruk da, ' 'Asgari ücretin günlüğü bin liradı. Şimdi bu yasal hakkımızı kulnın da altına düşmüftür. Günümüz sartlannda brüt asgari ücretin en az 90 bin lira olması gerekir" lanıyoruz. Grev, tum arkadaşlaiçin hayırlı olsun" dedi. şekünde konuştu. TUBIT4K huzursuz Tez Kooplş Sendikası Genel Sekreteri Mehmet öz, TÜBİTAK işvereninin çok sayıda çalışanı sö'zleşme kapsamı dışında tutmaya çalıştığını, böylece işyerinde gelecekte toplu sozleşme yapma yetkisini tümden ortadan kaldırmaya çalıştığını ileri sürdü. tşSendika Servisi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kunımu (TÜBİTAK) çalışanları, işverenin toplusözleşme görüşmelerindeki tutumu yüzünden huzursuz. TÜBlTAK'm bin dolayında çalışanı adına Türkİş'e bağlı Tez Kooplş Sendikası'nca sürdurulen toplusözleşme görüşmeleri işverenin baş uzmanlar, ünite başkaniarı, uzmanlar, şefler, editörler, muhendisler, mimarlar, kimyagerler, fizikçiler, matematikçiler ve elektronikçilerin kapsam dışı kalmasında ısran nedeniyle uyuşmazlıkla sonuçlandı. U>Tişmazlığın giderilmesi için Prof. Dr. Fikret Sönmez resmi arabulucu olarak atarurken, Tez Koopîş yöneticileri işverenin toplusözleşme kapsamı dışında tutmak istediği personel sayısmın 600'ü aştığını bildirdiler. Sendika Genel Sekreteri Mehmet Öz, 13 ocakta başlayan toplusözleşme gönlşmelerinde tarafiarın 5 kez bir araya geldiğıni ve işverenin "kapsam konusundaki istenü benimsenmeden parasal konulara geçmeme" kararı yuzunden anlasma sağlanamadığını bildirdi. öz, "tşveren TÜBİTAK'ta çalışanlann büynk bir bölümünü kapsam dışı kabul ettirerek, gelecekte bu işyerinde toplusözleşme yapma yetkisini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Herhalde toplusözleşme yetkimizi kendi elimizle yok etmemiz duşunulemez. Bu tulumunsurmesi durumnnda greve gitmekte kararhyız" diye konuştu. Tez KoopJş Sendikası Genel Yönetim Kurulu'nun konuya ilişkin açıklamasında da ulkemizde serbest toplu pazarlık ve grev hakkını kısıtlayan uygulamalardan sonra, "sendikasızlaştırma" girişimlerinin giderek yaygınlaştığı belirtfldi ve şöyle denildi: "Geçen dönemde de işverenin sendikasız işçilere yaptığı uygulama yuzunden ortaya çıkan huzursuzlugun bir benzeri olan bu anlayış, TÜBİTAK'ta scndikasızlaştırma hareketini baslatmak ve yaygınlaşürmaktır. TÜBİTAK işyerinin bir ozelliği de, çalışanların buyük bir bolumünün vasıflı işçi olmalarıdır. Çalışanları vasıflı olmalarından oturu adeta cezalandırmak, kapsam dışı bırakmak, onlan toplusözleşmeden yoksun etmek anlayısında olanlara fırsat vermeyeceğiz. Türkiye'de demokratik işçi haklarına saygı duymayanlar, yakın bir gelecekte, bugune kadar yaptıklarının cezasını odemekten kurtulamayacaklardır." Sözieşmeti personel de sendika üyesi ohnahdır HASAN UYSAL ANKARA TMMOB sözleşmeli personel uygulamasına karşı çıkarak, uygulamayı "imam nikabı" olarak nitelendirdi. Sözleşmeli personel uygulamasının anayasaya aykın olduğu, çaiışanların iş gUvencelerini ve örgütlenme özgürlüğünü yok ettiği belirtilerek, uygulamanın yasal dayanaklarının açık olmadığına işaret edildi. TMMOB aynca, sözleşmeli personelin sendikalaşma hakkı olduğunu ileri sürdü. TMMOB tarafından hazırlanan 6 sayfalık raporda, uygulamanın ileri sürüldüğü gibi ücretleri önemli ölçüde arttırmadığı kaydedildi. TMMOB Genel Başkanı Teoman Alptürkün imzasını tasıyan raporda, kamu kesiminde "memar" ve "işçi" olmak üzere iki ana istihdam bicimi bulunduğu, son dönemde yasa değişiklikleri ve karamamelerle sözleşraeli personel istihdamımn yerleştirilmeye çalışıldıgına dikkat çekildi. TMMOB raporunda, sözleşmeli personel uygulamasının çâlışanlar açısından pek çok kuşkulu noktalar taşıdığı belirtilerek, uygulama "imam nikâhı" olarak nitelendirildi. Uygulamanın yasal dayanağının açık olmadığına işaret edilerek, "'Sözleşmeli personele fazla çalışma yaptınlabilir, ancak fazla çalışma ödenmez' hfikmü, sozleşme maddesidir. Bu, anayasanm 18. maddesiyie açıkça çdişmektedir. Sözleşmeli persond oe memur ne de işçidir. Ne oldugu bdli olmayu, ancak işverenkrin özlemini çektikleri garip bir statüdur" denildi TMMOB, sözleşmelipersonel uygulamasına karşı çıkîı: TürkIş'te Aker ve Tayşi görevden ayrıldılar İşScndika Servisi TurkJş Başkanlık Danışmanı Önder Aker ile Dış İlişkiler Muduru Şener Tajşi, görevlerinden ayrıldîlar. Aker'in sozleşmesini yenilememesi ve Tayşi'nin emekliliği ile ilgili haber, TurkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve Genel Sekreter Emin kul tarafından doğrulanmadı. Her ikisı de olaydan haberli olmadıklannı ve TurkIş için değerli olan uzmanların aynlmalarından uzuntu duyacaklannı bildırdiler. Ancak Aker'in sozleşmesini yenilememe dilekçesi ile Tayşi'nin emeklılik başvurulannın TürkIş Yönetim Kurulu'na ulaştığı belirlendı. Bu arada Genel Sekreter Emin Kul'un, yonetim kurulu topjantısında giıvensizlikten söz etti|i öğrenildi. TurkIş'te uzun geçmişleri olan Önder Aker ve Şener Tayşi, Seyfi Demirso} sonrası Türkİş'ten aynlmışlardı. 12 Eylul sonrasında, yeniden Turkİş'te görev alan Aker ve Tayşi'nin, Turktş'in ICFTU uyeliğinin askıya aiınmasının ardından, ozellikle ILO ve Uluslararasj Sendika) çevrede çok tanınıyor ve seviliyor olmaları nedeni ile ilişkilerin duzeltılmesinde etkili rol oynadıkları bıliniyor. Aker ve Tayşi, Turklş'in "sendikacılık harekctinin uluslararası işçi hareketi ve ilkelerinden uzakta kalmaması, Uluslararası Çalışma Örgutü ilkeleri doğrullusunda olunması, depolitizasjona karşı çıkılması, sosval demokrasi ilkelerinin harekete geçirilmesi, DİSK ve vöneticilerine yapılan suçlamalann durdurulması" çızgisinde kalması ıçın çaba gostermeleri ile tanıaıvorlar. Ücretlerin ne zaman ve ne şekilde artacağının da belli olmadığına dikkat çekilerek, sözleşmeli personelin Ekonomik Işler Yüksek Kurulu ile işverenin insafına terk edildiği belirtilen raporda, ücret artışı için hiçbir garanti ve ölçü bulunmadığı ifade edildi. Raporda son olarak şu görüşlere yer verildi: "Sözksmeti personel nygulaması, az da olsa var olan çalışma güvencesinj tiımüyle kaldınnaktadır. Sözleşmenin yenilenmesi ve feshi koanlannda tamamen işveren yetkili kınnmaktadır. Bn durumda tazminat ödenmemesi, calışanın işveren karşısuıda ne kadar zayıf duruma getirUmek istendiginin açık kanıtıdır. Uygulama ile calışanlann örgütlenme bakkına darbe vnrabnaktadır. Ülkenıizdeki sendikal hareket tümttyle çökertilmek istenmektedir. Sosyal güvenlik haklan zedelenmekte, geri adun aülmaktadır. Aynca sözleşmeli personele ödenen ücretler söylenildigi gibi yüksek degJldir. Sözleşmeli personel yemek, konut, giyim ve benzeri yardımlan önemli ölçüde yitirmektedir. Reei bir degeriendirme ile 657 sayılı yasaya göre ödenen ücretlerle sözleşmeli personele ödenecek ücretler arasında çok buyuk farklar yoktnr. Tersine, sosyal güvenlik ve saglık hizmetlerindeki kayıp büyüktür. Kısaca, uygolama calışanlann güvencesini, örgütlenme hakkını zedeieyen ve yok eden bir nygulamadır. Bir imam nikâhı niteligini taşımaktadır. Ancak, yetkililer istemese de sözleşmeiiler sendikalılaşma bakkına sahiptir ve bu hak kullanılmalıdır. Kullamlması balinde geoşmenin iyiye götürülmesi söz konusu olabilir." Sözleşmeli personel Ekonomik Kurulldan geçti ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Başbakan Vekili Kaya Erdem başkanlığında dun toplanan Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu sözleşmeli personel tasarısını kabul etti. Bu konuyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmunde kararname çıkarması da kurul tarafından benimsendi. Taşçıoğlu, sözleşmeli personel uygulamasının sendikaların işyeri yetki barajını aşamamaları tehlikesıni gundeme getirdiği yolundaki bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi: "Hayır, hayır. Sözleşmeli personel miktan kaç kişidir? Ne olur ondan? Hiçbir şey olmaz. Alınan karann karşısında hemen herkes kendisine göre bir tefsir yapıyor. Devede kulak. hiçbir şey değil o. Sözleşmeli personelden ne olur?" Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Miıkerrem Taşçıoğlu, sözleşmeli personel uygulamasının sendikaların toplusözleşme yapabilmeieri için gerekli işyeri yetki barajlarını zorlamayacağını ifade etti. TEŞEKKUR Değerli ağabeyim MEHMET BİRCAN'ın (Galatasarayh 19481949) Hastalığmda yakınlıklannı gördüğümüz Taksim Hastanesi 1. ve 2. Dahiliye Kliniği doktor, hemşire ve personeline, aynca 20/2/I987'de vefatından dolayı yakın ilgilerini esirgemeyen, çelenk göndererek, telefon, telgraf ve bizzat gelerek acımı paylaşan yakınlarımıza, Gaiatasaray Eğitim Vakfı, Türkiye Şişe Cam Fabrikası Satın Alma Müdürlüğü mensuplanna sonsuz teşekkür ederim. DERGİNİZ ÇIKTI BAYÎNİZDEN ARAYINIZ ABONE İÇİN. NAZIM ARPAO KARDEŞİ AYŞE BtRCAN KÜÇÜKYILMAZ Zemin'in 6. Sayısı Çıktı. Bayilerde k k GELENEK'e Cevap Kadın Oosyası Latlfe Tekinle. Bir Sıyası Mahküm Kadın ve Kadın Işçıierle Söyleşıler Gülnur Savran, Kumru ToMarmş. Banu P»kef, Özden Oilber ın yaalan Arap Kadını. Potonya ve Nıkaragua da Kadınlar Uzenne Yaiilar ^ k k AIDS Onyargılar ve Gerçekler Sagirk Emekçıterı Nukleer Tehlıkeye Karşı Bırleşryor TEL: 337 67 31 ÇAĞDAŞ GAZETE DERGİ KİTAP BASIN VE YAYIN A.Ş. YÖNETtM KURULU'NDAN SicilNo: 116951/61832 Şirketimizin ola|an genel kurulu a^agıda yazılı gündemi gönlşmek üzere 7. Nisan 1987 Salı günü saat 11.00'de şirketimizin merkezi olan Türkocagı Caddesi 39/41 Cagaloglu/lstanbul adresinde toplanacaktır. Sayın ortaklanmızın toplantı günUnden en az bir hafta önce giris kartı aİRialarmı rica ederiz. Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1 Açılış ve başkanlık kurulunun oluşması. 2 1986 yılı işlem ve hesaplarına ilişkin Yönetim Kurulu ve denetçt raporlarının okunması, görüşülmesı ve onaylanması. 3 1986 yılı bilanço ve kârzarar hesaplarımn incelenmesi, onaylanması ile Yönetim Kurulu Uyeleriyle denetçinin aklanması. 4 1987 yılı için Yönetim kuruJu üyelerinin seçimiyle, ücretlerinifl belirlenmesı. 3 1987 yılı için denecçı seçimiyle ücretinin belirlenmesi. fiiiim Oturduğu Balükuyu semtinde 4ay önce kuduz bir köpek ta» UUIIH rafindan ısınlan ve 23 gün süreyle tedavi gören Nazmiye Dörg y g y k h düncü, dün saat 18.30sıralannda kalmakta olduğu "ölum hücresV'nde yaşamım yitirdi. Yakınlan tarafmdan 4 gün önce Ege üniversitesi Intaniye Bölumu 'ne kaldınlan Nazmiye Dördüncü, yapılan k. NETAŞ hlarla Soyleşı kontroüer sonucu kuduz beUrtileri göstermesi üzerine "ölüm hücresi"ne kapatılmıştı. Dün sabaha karşı Bir MAMAKLIYLA söyleşı kk ktsmifelç durumuna giren Nazmiye Dörduncu, akşam saat 18.30 sıralannda yaşamını yitirdi. Intaniye Hücrede 7 Yıl Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güney Karakartal, "Hasta bize geldiğinde hastahk ilerlemifti. Bizim yapacağımız pek fazla bir şey yoktu. Lger tedavisinde ıthal aşı kullanılsaydı, kurtulma olasüığı yüksekti. Bu kuduza verdiğimiz 8. kurban oldu. Buyük bir potansiyel tehlike teskil eden bu hastalığa karşı yetkililer, arttk bir çözüm b'tlmak zvrundadtrlar. Bu çağdifi hastauktan olen olmasm istiyoruz" dedi. Turban ve Irtıca Uzenne Tattışma Mehmet Metiner ın Emın Tanrıyar a Cevabı Şahıp Balcıoğkı: Anlayana Stvnsınek Saz B8C de Irtıca Üzerine Soyteşı " ^ ÇIN de Gençhk Hareketterı k Almanya da Seçımler r Mehmet Yavuz/Hamburgl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle