18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/6 3 MART 1987 I Universite Gençliği Konuşuyor Cumhuriyetverl araştırma a.^ işbirliğiyle yapılan anket Çoğunliık özgürlükçü demokrasiyi savunuyor 'anayileşme ve ekonomik kalkınma uğruna doğal çevrenin feda edilmesine karşı olanlar da ezici bir çoğunluk oluşturuyor. On öğrenciden sekizi, doğal çevrenin korunmasını savunuyor. Şekil 10 Çtşttll plltlk koMİantaU tamte (B^Hrtteu gMşterl '**•' taHanlann ormten) Siyasal özgürlük, en az kalkınma ve sosyal adalet kadar önemli He, er on gençten yedisi, "Demokratik bir rejimde düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne sınır konamaz" görüşünde. Bazı siyasal akımlara örgütlenme hakkı tanınmamasını yerinde bulanlar onda bir. 3 ŞAHİN ALPAY S. jçoğunluk idam cezasının kaldınlmasından yana. Bu konuda farklı bir görüşü benimseyen, idam cezası gereklidir diyenlerin oranı yüzde 29'u buluyor. c L şkence bir insanlık suçudur ve kesinlikle yasaklanmalıdır diyenler % 83 oranında ezici bir çoğunluk. Ama bu görüşü yanlış bulanlar da (% 7) yok değil. P olitikada, ekonomide ve kultürde Türkiye'nin yarınki yöneticilerinin büyük bölümü bugün üniversitede okuyan gençler arasından çıkacak. Onlann üniversiîe sıralanndayken benimsedikleri görüşlerin, edindikleri değerlerin, toplumumuzun geleceği açısından büyük bir önem taşıdığı açıktır. Üniversiteli gençler, siyasetle ve ekonomiyle ilgili bazı temel konularda nasıl bir tavra sahiptir? Siyasal özgürlükler ve demokrasi, iktisadi düzen ve kalkınma, ekonomik özgürlük ve sosyal adalet, sanayileşme ve doğal çevrenin korunması ve tüm bunlar arasınd|aki ilişki üzerine ne düşünmektedir? Ülkemizin bazı güncel siyasi tartışma konularındaki fikri nedir? Bu sorulara ışık tutmaya yönelik sorular, anketimizin önemli bir bölümünü oluşturdu. Bu bağlamda, sonı kâğıdında, sekiz önemli konuda, her biri için ild farklı tutumu ifade eden onaltı (16) görüş (önerme) sıralandı. Ankete katüanlardan, biri soru kâğıdının başlannda, diğeri sonlarında yer alan iki ayn soruda toplanan görüşler hakkındaki fıkirlerini; bunlan doğru bulup, bulmadıklannı behrtmeleri istendi. önermeler şu sekiz konuya ilişkindi: ekonomik eşitlik, kalkınma demokrasi ilişkisi, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü, kalkınma çevre ilişkisi, gençlik ve politika, siyasi af, işkence ve idam cezası. Bu konulann herbirinde farkb tutumları benimseyenlerin oranları şekil 10'da görülüyor. %m Ekonomik kalkmmanm saölanabilmesı açısından servet ve normal karşılanmalıdtr. Turiaye'de gelir gruplan arasmdakj eşitsizlik astn bir hal airresur. gelirlerin eşitsiz dajıdmı ttti Siyasi özgürlölder ve demokrasi en az ekonomik kaHonma ve sosyal adalet sağlanması kadar önemMir. Hıztı ekonomik kaNanma ve sosyal adaletin gerçeMes&rilmesı »çın siyasal uzgunukterden vazgecaebiHr. Demokratik bir rejimde dusunce ve örgütienme özguriügüne sınır konamaz. Demokrasinin yaşatlabilmesı açısından bazı siyasal akımlara örgütlenme hakkı tanınmaması yerindedir Ekonomik kalkınma ugruna dogal çevre feda edilemez. Çevre MrVHOi. ekonomik gelŞmenin kaüanılması gereken bedelidir EKonomlk eşitsizlik Araştırma bulgularma göre, "Türkiye'de gelir gruplan arasındaki eşitsizlik aşın bir hal almıştır" görüşünü doğru bulanların oranı "?« 88'e ulasmakta. "Ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi açısından servet ve gelirlerin eşitsiz dağıhmı normal karşılanmalıdır" görüşünü benimseyenlerin oranı ise yalnızca % 15. Bu iki görüşten ilkini benimseyip ikincisini reddedenler <% 63 dolayında iken, ikincisini benimseyip birinciyi reddedenler sadece "!* 1 oranında. Bu sonuçlar, gençler arasında üçte iki dolayında bir çoğunluğun, Türkiye'de hakh görülemeyecek ölçüde büyük bir ekonomik esitsizliğin hüküm sürdüğü kanısında olduğuna işaret etmekte. "Siyasi özgürlükler ve demokrasi en az ekonomik kalkınma ve sosyal adaletin sağlanması kadar onemlidir" görüşünde olanlar (°7o 81) ezici bir çoğunluk oluşturmakta. Bu konuda farklı bir tutumu benimseyenlerin, "Hızh ekonomik kalkınma ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi için siyasal özgürlüklerden vazgeçilebilir" diyenlerin oranı "7o 10'u geçmiyor. Bu sonuc, hızla kalkınmak ve sanayileşmek veya ekonomik eşhliği sa|lamak ya da her ikisini birden gerçekleştirmek için temel hak ve özgürlüklerden vazgeçilebileceğini savunan görüşlerin üniversiteli gençliğin çok geniş bir kesimi tarafından reddedildiğini gösteriyor. Bu durumun, ülkemizde hiçbir çoğunluğun çiğneyemeyecegi temel hak ve özgürlüklere dayanan çoğulcu demokratik düzenin yerleştirilmesi ve yaşatılabümesi açısından hayli anlamlı olduğu açıktır. Seçmen yaşı 18'e indirilmelidir. *22 Universite gençliği politikayla ilgilenmemeli •AS1 Fikir suçian için genel af çıkanlmalı. Hangi gerekçeyle olursa olsun genel af zararlıdır. Iskence bir insanhk suçudur ve kesinltkie yasaklanmalıdır Gerçeğın bir an önce ortaya çıkanlabilmesi açısından zanlılara fizıkı veya manevi baskı yapılması zorunlu olabilir. Kalkımna, adalet ve demokrasi "Demokrasinin yaşatılabümesi açısından bazı siyasal akımlara örgütlenme hakkı tanınmaması yerindedir" fikrini doğru bulanların oranı °?t 12'yi aşmazken, bunun zıddı olan tutumu, "Demokratik bir rejimde düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne sırur konamaz" görüşünü benimseyenlerin oranı °7« 69'u bulmakta. Bu bulguları, üniversiteli gençler arasında Türkiye'nin bugünkü sıpırh demokrasisinin genişletilmesi, tüm siyasi akımlara düşünce ve örgütlenme özgürlüğü tanınması gerektiğinı düşunenlerin büyük bir çoğunluk oluşturduğunun göstergesi olarak yorumlayabliriz. İdam cezası kaMınlmaMtr. «32 AJır suçtann onlenebtlmesı açısından tdam cezalan gerekSdir. •=1038 versitelere yapmanızda yarar görülmektedir" denirken, Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi'nin kapsam SEZGtN T Ü Z Ü N Veri Arafttrma Genel Müdürü dışı tutuiduğu belirtilmiyordu. Ya da Cumhuriyet Üniversitesi yöneticileri, üniversitelerin özerk olokuz Eylul Untversıtesı, başvurumuduğu kanısını paylaşmıyorlardt. za iki ayn yanıt verdi. İlk yazı, RekKaradeniz Üniversitesi Rektörü Praf. Kemal tör Vekih Prof.Dr. Ethem Ruhi FığGÜRÜZ imzasını taşıyan yazı, araştırmaya izin lah imzastm taşıyordu ve "Emniyet verdiği gibi, anket sonuçları hakkında bilgi de ismakamlannca bir mahzur bulunmatiyordu. Ne var ku 18.12.1986 tarihini taşıyan bu dığı takdirde uygun görübnüştiir" denilerek, araşyazı öğrenci îşleri Daire Başkanlığı tarafından neUrmamıza izin veriliyordu. Ne var ki, bir başka Rektör Yardımcısı, Prof.Dr. Seyfullah Edis, "Söz denseyaklasık iki ay sonra, lOŞubat 1987'deposkonusu bu anket formunun, rastgde öğrencilertaya verilmişti. den seçilerek 92'sine uygulanması veelde edilecek Şubat ayı ortasında, ÎTÜ înşaat Fakültesi Desonuçların tüm öğrenci toplumuna mal edilmesi, kanlık Sekreıerliği'nden birtelefon geldi. Telefonda değişik anlamlara yol açacağından universiternizde göniştüğümuz sekreter bayan, "Elimizde tek kopuygulanması uygun mütalaa edilmemektedir" diya anket var. Bunun öğrencilere uygulanması için yerek, araştırmaya izin verilmediğinı bildihyordu. çoğaltılması lazım. Siz mi çoğaltacaksmız, yoksa Böylece YÖKsayesinde "eşgüdümü sağlanan" ünibiz mi çoğaltahm?" diye sorunca, araştırma için izversitelerimizden biri aynı konuda iki zıt karar bilnin çıkıp çıkmadığım sorduk. Aldığımız yanıt ildirmiş oluyordu. ginçtu İlgili kurul araştırma için izin vermiş, iki fakülte anketlen öğrencilere uygulamış, ancak înGazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şakir Akçanın imzasını taşıyan yazıda "Konu rektörlüğümüz şaat Fakültesi anketleri çoğaltamadığı ve o sıra öğrenciler yanyıl tatilinde bulunduğu için uygulamayı ce ilgili fakülte ve ytiksekokullanmıza iletilmiş ve yapamamıştı. Bunun üzerine, uyguiamamn tarayükseköğnetim kurumlanmızm yönetim birimlefımızdan yapılacağtnı söyledik ve bize yazılı izin rinden gelen cevabi yazılarda, anket formundaki bazı soruların polemik konusu yapuabilecek mabelgesı yollanmasını rica ettik. Ancak herhangi bir hiyette olduğu. uygulama alanlannın dışma çıkan izin yazısı, bu ana kadar elimize ulaşmadı. sorular bulunduğu soruların bir bölümünün ö'ğtstanbul'daki Boğaziçi, lstanbul, Marmara, Yılrencilikle ilgisi bulunmadığı gibi sebeplerle söz kodız üniversitelerinden; Ankara'da bulunan Ankanusu anketin kurumlan bünyesinde uygulanmara, Hacettepe, Ortadoğu Teknik üniversitelerinden, ması görüşünde olduklan belirtilmiştir" denerek tzmir'de bulunan Ege Üniversitesi'nden; Eskişearaştırmaya izin yerilmiyordu. hir'deki Anadolu; Bursa'dakı Uludağ ve DiyarbaMimar Sınan Üniversitesi, "Rektörlüğümüzce kır'daki Dicle üniversitelerinden başvurumuza hiçuygun görülmemiştir" diyerek araştırmaya izin bir yanıt gelmemiştir. vermediğini belirten en kısa yazıyı yazmıştı. Yazıöykümüz bu kadar. Valiliklerin araştırmaya da, neden izin verilmediği konusunda herhangi bir olumlu yaklaşımlarıyla gerçekleştirilen araştırmaaçıklama yer almıyordu. nın sonuçlan yandaki sütunlarda sunulmaktadır. Sıvas Cumhuriyeı Üniversitesi'nden gelen yanıtGörevi araştırmalarm gelişmesine destek olmayı ta ise, "Üniversitemiz öğrencilerine uygulamayı da içeren üniversitelerimizin, konuya yaklaşımladüşündüğünüz anket ile ilgili konu, Yüksek Öğn konusunda bizim yapabileceğimız ancak oiguretim Kurulu Baskanlığı'na müsaadeiçinyazümışları sergilemek. Bir araştırmacı olarak, bu durumtır. Gerekli musaade verildiğinde bu anket uygudan üzüntu duyuyoruz. Üniversiteye rağmen, unilanacaktır. Bügilerinizi rica ederim " deniyor ve yaversite dışında araştırma ortamımn gelişmesi yine zı Rektör Prof.Dr. Muvaffak Akman'm imzasını de azımsanmaması gereken bir değişmedir. taşıyordu. EK: Cumhuriyet'in elinizdeki sayıst hazırlamrken YÖK'e 6 Kasım 1986 tarihinde yaptığımız başSıvas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğu'nun şu vuruya iki ay sonra verilen yazılı yanıtta, "Üniyazısı elimize ulaştı: "Üniversitemiz öğrencilerine versitelerimizin her biri kamu tüzel kişüiğine haiz uygulanmasını düşündüğünüz ankete Yükseköğve özerk birer kuruluştur. Bu nedenle söz konusu renim Kurulu Başkanlığı gereken müsaadeyi veranket uygulaması ile ilgili basvurunuzu ilgili ünimiştir. Bilgilerinizi rica ederim." Araştırmanın ibret verici öyküsü 3 Poğal çevre ve sanayileşme Bulgular, son yıllarda başka bir konuda da toplumumuzdaki değerlerin değişmekte olduğuna işaret etmekte. Bu konu, kalkınma ve sanayileşme çabalanyla doğal çevre ve insan sağlığının korunması arasındaki ilişki. Doğal çevrenin korunmasını en az kalkınmanın sağlanması kadar önemli bulan, kalkınmanın doğal çevrenin tahribi pahasına olrnamasmı savunanlar, üniversiteli gençlerin büyük bir çoğunluğunu meydana getiriyor. "Ekonomik kalkınma uğruna doğal Sonuçları yorumladılar Derneklerde iki akım Demokrasicilik ve merkeziyetçilik ÜMÎT ASLANBAY " ^ r ^ ^ emokrasiye dönüş m 1 sürecinde "yeniden m B keşfedilen" oğrenci JL,^^ dernekleri, bugün yoğun tartışmalara sahne olmakta. Universite yönetimlerinden izin almaksızm örgütlenmelerini mümkün kılan mahkeme kararlanndan sonra peşpeşe kurulan derneklerde iç tartışma, kendilerini "merkeziyetçi" ve u demokrasici" olarak nitelendiren iki kanat arasında sürüyor. "Demokrasiciler", 1980 öncesınde olduğu gibi tüm öğrencilerin derneklere doğal üye sayılmasını savunurken, "nterkeziyetçiler" buna karşı çıkıyor. Tartışmanın giderek "merkeziyetçiler" lehine sonuçlanmakta olduğu gözleniyor. Mevcut dernek yöneticilerinden büyük bölümü bu kanatta yer alıyor. Dernekler arasında bir eşgudüm organı nitelığinde olan öğrenci Postası dergisinde "merkeziyetçilik " şöyle savunuluyor "Doğal üyelik ilk bakışta çekici yanları olsa da ve kitleselleşmenin bir yöntemi gibi gözükse de, yakından bakıldığında olumsuz sonuçlar doğurduğu görülüyor. Öncelikle örgütle üye arasında hiçbir gönüUü bağa dayanmadığı için bu sistem etkin bir örgütlenme yöntemi olamaz... Doğal üyelik sistemi, öğrenci birlikleri deneyinde de görülmüştür ki, örgütler üzerinde iktidarın ayak oyunlarına elverişli bir sistemdir." Azmhktaki "demokrasiciler" dernek yönetimlerine karşı, "doğal üyettğin demokrasinin bir gereği olduğunu, her karann tabanın oyuyla alınması" gerektiğinı savunmaktalar. ToplumiMizvn en dnenl sonınlan bangüert? f B«onomjk somrtar Geçım sıkıntısı Sosyal adaletsıztik İşsızlık Çarpık kentJeşme Çevre kiriiltji TABLO4 n=726 % 37* m 53t 134 244 in 22 21 M M İJİ u MHMfeMI MlİIICİ (21 İTÛ. Matematk 2 sınıf) Öğrencılere düşüncelennı acıMama fırsatı venlmiyor ve bazı yollaria engellenıyor Naal etanomtktalkınmadaöğrencılere görev venlıyorsa özgürlüklenn kutenımında da hakian venlmelı Ûmeğın okulda 4 sınavın ust uste yapıldığı günler oluyor Ve. bu kadar çok sınava gınnce kötu geçıyor Bu somnumuzutektek gıderek yönetıalere aktardığımızda dıkkate alınmryor Bir demeğımız olsa, bu sorunumuz dıkkate aJınır ve çözebilmz « W R KKMMŞI (20 Marmara Üniversitesi. Eczacılık, 2 sınıf) Ünıversıts ortamı, gençlen ayra zamanda yasama hazıriamalı Her komıd| yarrnın ıdarecılen olacaklardır Orneğın okullarda tanh dersten savaşların tanhlerını ezberletmek bıçımınde değıl siyasal tartışmaiâr yapılarak. geçrriştek] devlet adamlarının hatalan değerlendınlerek yapılabılmelıdır Ama. nedense syasal konularda gençJenn yanlış düsundükteri gibi bir ön yargı var ve gençlenn tHörienne de Aer venlmıyor Bu yuzden kanönde orada burada ınsan. bir konudakı dOşüncecnı ortaya koymaya çekınıyor L Y U U t Z (22 Bogazıçı Umversitesı Muhendıstık. Makıne. i sınıf) Bana göre. bir ultede siyasal özgCrtOk yoksa o üikenin kalkınması da cok zordur Baskı arrandakı msanlar venmlı olamazlar yi^nı şekılde so^al adaletten de, sıyasal özgürtuğün olmadığı ortamda söz edilemez Çunku bırtakım kesımler seslennı duyuramazsa haklarını alamazlar Örneğın grev hakkı yoksa. ücret dengesı de olmayacaktır Anket sonuçlanna göre gençlenn siyasal özgurluk ve demokrasinin onemne ağıriık vermeS) bu konulann eksıklığını göste DfRYk UdmtkM (20 Yıldız Ü nı Mühendıslık, Jeodezı. 3 sınıf) Gençlei; syasa! kon'jiama oryargısız, bellı bir arayıs ıçınde ve ıster ıstemez befırtı fikıriere meraklı ve hemen yonelme eğılımnde oluyoriar. Bana göre eğer siyasal özgürlük ortamı yaratılamazsa el albndan dağıtılan kıtaptardan, dergılerden, gızü orgütterm fikırlennden etküeneceklerdır. Çünkü baskı altında tartışılamaz ve kendısıne ilk ulaşan fikırten benımsemek durumunda kalır Bu nedenle siyasal özgüriükier ve demokrası. ekonomtk kalkınma ve sosyal adalet kadar önembdır IEVEHT KUIUCA (24 Mımar Sinan Üniversitesi Mımariık, Endustn Tasarımı, 4 sınıf) Ögrenım gören gençler okuduklan kıtaplar aracıiığıyia Batıyı daha r ; srüyorlar Zaman ve ortamlan olduğundan. bırbırlenyte konuşma ve tartışma tırsatı bulabityoriar Ancak okuyup, oğreııdHen ve dusunduklen oranda ozgüt yasamadıklannı fark ediyorlar Çelışkıye duşuyorlat Cınsellıkten tutun da bırcok konuda düşunduklen gıbı yasamak ıstyortar. Universite genclığınde. siyasal özgurluk ve demokrasi ıstem*. bu gefeırrienne paratel olaıak daha büyük btr gereksınım olarak ortaya cıkıyoı Kutturei sorvmlar Egıüm yetersıdtflı Sanata önem verilmemesi Küttürel yoziaşma Ûnıversitelenn kutulüğu Cinsel doyumsuzluk KusakJararası çatışma GençKfiın yoziaşması 571 3M 71 57 M 21 21 M 53t 211 H2 2t 222 2171 «.7 X2 U U İJİ M W İJO PoTiÖk somnlar Kısıtlı demokrasi Yetersız polıtıkalar irtıca Emperyalıst sömürü Oiğar çesitli sorunlar Tbplam m 1 U M 5,2 çevre feda edilemez" görüşünü paylaşanlann oranı % 82 dolayında. Buna karşılık, bunun zıddı olan anlayışı paylaşanların, "Çevre kirliliği ekonomik gelişmenin katlamlması gereken bir bedelidir" diyenler "fe 14 oranıyla sınırh bir azınlık. Gençlik ve politika Gençlerin bazı guncel siyasal tartışma konulanyla ilgili tutumları da, sorunlara demokratik yaklasımın yaygınlığını göstermekte. Seçmen yaşının 21'den 18'e indirilmesi, uzun yıllardır tartışılmakta olan ve yakın gelecekte parlamentonun gundemine gelmesi söz konusu olan bir öneri. Bu önerinin konusu olan kişilerin önemli bir kesimini meydana getiren üniversiteli gençler arasında öneriyi destekleyenlerin oranı % 49 dolayında. Seçmen yaşının 18'e indirilmesini doğru bulmayanlar azınlıkta kalmakla birlikte, "fa 36 oranında oldukça geniş bir kesim. Bu konuda gençler arasında güçlü bir uzlaşımın bulunmayışı, ilginç bir durum. Bu durum, gençliğin politikayla ilgilenmesini onaylamayan genişçe bir kesimin varhğıyla yakından iîgili. Nitekim, "Ûniversite gençliği politikayla ilgilenmemelidir" görüşünü benimseyenlerin oranı % 22'yi buluyor. Başka bir güncel konuda, fikir suçlan için af konusunda da çoğunluk (*% 51) böyle bir öneriden yana. Farkb bir tutumu benimseyen, "Hangi gerekçeyle olursa olsun genel af zararlıdır" diyenler (•% 29) azınlıkta. Çeşitli suçların faillerinin araştırılması sırasında guvenlik görevlileri tarafından zanblara işkence yapıldığına dair yaygın iddialar, bu nedenle çok sayıda görevli aleyhine açılan davalar ve verilen cezalar, işkenceyi son yıllarda Türk kamuoyunun tepkisini uyandıran belli başlı konulardan biri yaptı. Bu olaylar, gençler arasında nasıl karşılanmıştı? Anket bulgulan bu konuda da bir fikir veriyor. Üniversiteli gençler arasında "İşkence bir insanlık suçudur ve kesinlikle yasaklanmalıdır" diyenleı % 83 dolayında ezici bir çoğunluk. Ama bu görüşü doğru bulmayanlar (% 7) ve "Gerçeğin bir an önce ortaya çıkanlabilmesi açısından zanlılara fiziki veya manevi baskı yapılması zorunlu olabilir" diyenler (% 12) de yok değil. İdam cezası kaldırılmalı 12 Eylül oncesi anarşi ve teror olaylarından sorumlu bulunan yuzlerce kişinin idam cezasına çarptınlmalan, askeri yönetim dönemindeki çok sayıda infaz, Türkiye'nin demokratik ülkeler arasında bu cezayı uygulayan sayılı ulkelerden biri oluşu, idam cezasını devamlı gündemde tuttu. Bu, kamuoyunda görüşlerin en çok ayrıldığı konulardan biri oldu. Üniversiteli gençler bu konuda ne duşünüyordu? Anketimize katılanların çoğu (% 51) "İdam cezası kaldmlmalıdır" göruşünu paylaşıyordu. Bu görüşü yanlış bulanlar (% 29) ve bu konuda farklı bir tutumu benimseyerek, "Ağır suçlann önlenebilmesi açısından idam cezası gereklidir" diyenler (Vo 32) ise üçte bir dolayında genişçe bir azınlık. Çeşitli politik konulardaki tavırların öğrenciler arasındaki çeşıtlı kesimlere göre nasıl bir farkblaşma gösterdiğini incelediğimizde, der nekleşme konusunda tutumları ve ailelerinin sosyoekonomik statusü açısından ayrılan öğrenciler arasında dıkkate değer tarkiılaşmalar olduğunu gözledik. Öğrenci derneklerine uye olan ya da uye olma isteğini belirten, "aktif" öğrenciler arasında yukarıda ele aldığımız butun konularda çoğunluğun paylaştığı demokratik tavn benimseyenlerin " p a s i f gruba nazaran daha yaygın olduğu görülüyordu. Aynı şekilde çoğunluğun benimsediği görüşler, alt sosyoekonomik gruba mensup öğrenciler arasında bir miktar daha yaygındı. Örneğin, "Siyasi özgürlükler ve demokrasi en az ekonomik kalkınma ve sosyal adaletin sağlanması kadar onemlidir" görüşüne katılanlann oranı " a k t i f grupta (7o 90'a çıkarken, " p a s i f grupta % 72 dolayında kabyordu. Aynı oran alt sosyal grupta % 86, üst sosyal grupta ise °/o 76 idi. ıaraa elde edilen sonuçlara göre hayli yüksek olan bu oranlar, bir ölçüde politik sorulara yanıt verme konusunda duyulan çekingenlikle açıklanabilecekse de, genel kültür düzeyi hakkında da dolaylı bir gösterge olma açısından düşundurücüdur. Toplumumuzun en önemli sonınlan "Sizce bugun toplumumuzun en önemli sorunları hangileridir? En önemli bulduğunuz siyasal, sosyal, ekonomik ya da kültürel en çok üç sorunu lütfen belirtinizl' şeklindeki "açık uçlu" sorumuza verilen yanıtlar, üniversiteli gençlerin çözüm bekleyen sorunlann en çok hangi alanda toplandığını düşünduklerini göstermesi bakımından ilginçti. Yanıtlar politik, ekonomik ve kültürel olarak üç genel başhk altında sınıflandırıldığında, en büyük ağırlığın ekonomik nitelikteki sorunlara verildiği gorülüyordu (Bkz: Tablo 4). 726 öğrencinin, yani ankete katılanlann % 70'inin sıraladığı toplam 2178 yanıtın % 38 dolayındaki bir bölümü ekonomiyle ilgili sorulan içeriyordu. Külturel (% 27) ve politik (% 25) nitelikteki sorunlar daha sonra geliyordu. Ekonomik sorunlar arasında "geçim sıkıntısı" (% 24) buyük bir farkla başta geliyordu. Kültürel nitelikli sorunlar arasında, "eğjtim yetersizliği" (% 17) çok önemli bir sorun olarak algılanıyordu. Üzerinde durulan politik nitelikteki sorunlar bağlamında "kısıtlı demokrasi"den yakınanlar ("/n 10) en kalabalık grubu oluşturuyordu. Apolitik mi? Bu araştırma temelinde üniversiteli gençlerin politik tavırlan hakkında genel bir yargıda bulunmak gerekirse, ileride açiklayacağımız bulguların da göstereceği üzere, politikayla ilgilenmemek, politik konularda gorüş sahibi olmamak anlamında "apolitik" bir universite gençliğinden söz edilemez. Büyük çoğunluk politik konularda fikir sahibidir ve bu ankette ele alınan konularda genelde temel hak ve özgürluklerden ve demokratik duzenden yana güçlu bir eğilim ortaya koymaktadır. Ne var ki, bu bağlamda belirtilmesi gereken bir nokta, politik tavırlarla ilgili sorulanmızı yanıtsız bırakan ya da "Fikrim yok" şeklinde yanıtlayanların oranının hiçbir soruda % 9'un altına inmemesi, bazen °!e 33'e kadar yükselmesidir (ortalama °7o 22). Başka soru Yarın: Yarısı ekonomide devletcilikten yana, yarısı piyasayı savunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle