18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 1987 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Gorbaçov'a destek çağrısı M Kunayev ateş altında oskova (a.a.) Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un izlediği reform poliükasımn parti içinde muhalefetle karşılaştığı bilinmesine rağmen, partinin merkez komiiesince yayımlanan bir bildiride, "Gorbaçov'un, bu muhalefeti önemli ölçüde aşmayı başardığım gösıerdi" denildi. Sovyet Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda'nın önceki giinku sayısımn ilk sayfasında yer alan Merkez Komite bildirisinde, Gorbaçov'un açıklık ve yeniden inşa politikasının halk tarafmdan desteklenmesi istendi. Siyasi gözlemciler tarafmdan alışılmadık biçimde, samımi bir dille kaleme alınmış olduğu belirtilen bildiride, Gorbaçov'un yeniden inşa programının başlatılmış olduğu, ancak bu program çerçevesinde hâlâ yapılmast gereken çok şey olduğu belirtildi. Fransada korkulu bekleyiş Paris hükümeü, rehinenin canının bağışlanması için çağrıda bulundu. Mitterrand, Irak'a silah vermeyi sürdüreceklerini, rehineler için teröristlerle pazarlık etmeyeceklerini söylemişti. SABETAY VAROL PARİS Lübnan'da rehin tutulan Fransız televizyon kameramanına tanınan 48 saatlik süre dolarken, Paris hükumeti rehinenin canına kıyılmamasını isteyen bir açıklamada bulundu. 8 Mart 1986'dan beri İran yanlısı Lübnanlı "Devrimci Adalel Örgütü"nce rehin tutulan Jean Louis Normandin'i öldürebileceğini duyurmasından sonra hukümetin, bu rehineyi elinde tutan örgütün arzusunu yerine getirmesi beklenmiyor. Bununla birlikte Afrika'da bir gezide bulunan Başbakan Jacques Chirac gezisini erken keserek dün sabah Paris'e döndü. Fransa başkentinde kendi vatandaşlarını rehin tutan ya da terörist saldınlar düzenleme tehdidinde bulunan orgütlerle pazarlık yapmama eğilimi giderek guç kazandı. Devrimci Adalet Örgiitii'nün son bildirisinde, "Cumhurbaşkanı Mitterrand tarafmdan Fransa'mn Ortadoğtı politikasıyla ilgili verilen demece. Başbakan Chirac'ın 48 saat içinde açıklık getirmesi" isteniyordu. Söz konusu konuşmasında François Mitterrand, "Irak'a silah teslimatının süreceğini" ifade etmişti. Aynı demeçte, Fransa Devlet Başkanı ülkesinde müebbet hapse mahkum Enis Nakkaş'ı "tiim rehinelerin bırakılması karşılığında bağısla\abileceğini" hatırlatarak bu pazariığın "geride kaldığı"nı vurgulaması da dikkati çekmiştiYakın zamana kadar bazı Fransız kaynakları 4 televizyon görevlisini 8 Mart 1986'da Beyrut'ta rehin alan örgütün, diğer Fransız rehineleri elinde tutan örgute oranla daha az İran yanlısı olduğuna inanıyordu. Diğer 3 televizyon görevlisi çeşitli zamanlarda serbest bırakılmış, son olarak bırakılan Aurel Cornea'nın özgürlüğüne kavuşması sırasında Fransız makamları, Filistin, Cezayir ve Suriye yöneticilerine teşekkür etmekle birlikte İran'dan söz etmemişlerdi. Ancak aynı örgütün bu kez mutlak İran yanlısı olarak bilinen İslami Cihad'la aynı talepleri orta\E. atması yer yer şaşkınlık yarattı.Adı geçen örgüt, fransız iç politikasının çelişkilerinden yararlanma ve cumhurbaşkanının konuşmasını, başbakana açıklattırma gibi yöntemler izlemeye çalışırken özellikle rehineler konusunda tam şu sırada bu yontemin geçerli olamayacağı ve Chirac'ın zayıflık belirtisi sayılacak herhangi bir adım atmayacağı değerlendirmesi yapılıyor. Ayrıca rehineler konusu Batılı ülkeler yonetimlerini yoğun biçimde meşgul etmekle birlikte, iç politikalarında avantaj sağlayacak bir konu olmaktan çıkmış durumda. Hatta belli bir düzeyden öteye verilecek ödünlerin, kamuoyu gözünde rehinenin öldürulmesinden de daha çok tepki uyandıracağına inanılıyor. Bu nedenle Iran'la ilişkilerini "normalleştirme" sürecinin gerektirdiği temasları yapmasına rağmen Chirac hukümetinin "Devrimci Adalet Örgütü"nü tatmin edecek bir adım atması şu anda düşunülemez. Buna karşılık Paris, Suriye hukümetinin kendi vatandaşlarının serbest bırakılmaları konusunda olumlu bir rol oynayabileceğine inanıyor. Resmi demeçlerde Şam'ın faydalı müdahaleleri olasılığına sık sık yer veriliyor. Öldürülmesi söz konusu olan Fransız rehineye yöneltilen tehdidin, Lübnan uzerinde Tahran ile Şam arasında cereyan eden çekişmenin bir sonucu olduğuna da kesin gözüyle bakılıyor. "Devrimci Adalet Örgütü"nün Fransız rehine için tanıdığı 48 saatlik süre doldu POLnTKADA SORUNLAR ERGUN BALQ SEİA ve ABD'de Durum... Türkiye ile ABD arasında geçen yıl aralık ayında parafe edilen Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması'nın (SEİA), bugün Vvashington'da yapılacak rnektup teatisi ile yürürlüğe girmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, anlaşmanın iki dilde düzenlenen metnini birbirine vererek 1990 yılına kadar yürüıiükte kalmasını resmileştirecekler. Bize kalırsa, Halefoğlu ile Shultz arasmdaki bu tören SEİA^ nın resmileşiırilmesinin yanı sıra, Ankara'nın yanlış politikasını da simgeleyecektir. Anlaşmanın teknik açıdan ne getirip ne götüreceğinin ayrıntılarına girmeyeceğiz. Arkadaşımız Sedat Ergin, anlaşmanın bize getireceklerinin, umduklanmızın çok attında olduğunu defalarca ısrarla yazdı. Asıl önemlisi ABD'nin bize yaptığı bazı taahhütlerin kesin garantisi bulunmamasıdır. Geçen yıl Ankara'da görüşmeler olurken bir Türk yetkili, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle'ye "Bu taahhütlerinizi yerine getireceğinizi nasıl garanti edebilirsiniz?" diye sorduğunda Perle "Size söz vehyoruz. Bu yeteıii değil mi?" diye karşılık vermiştir. Bu haber basınımızda da çıktı. Ozal hükumeti, Beyaz Saray'ın sözlü güvencesini yeterli bularak SEİA'yı kabul etmiştir. Şu rastlantıya bakın ki Özal hukümetinin sözünü yeterli bulduğu Richard Perle, artık yönetimde yoktur; istifa etmiştir. Ankara, ABD ile SEIA'yı hangi ortamda kabul etmiştir? İrangate skandalının, ABD'de ve dünyada bomba gibi patladığı, Beyaz Saray'ın karmakarışık olduğu, Başkan Reagan1 ın siyasal yaşantısımn en ağır darbesini yediği bir ortamda. Bugün ise bu ortam çok daha karışık bir görünümdedir. SEIA'nın mimarı ve Ankara'nın en fazla güvendiği adam Richard Perle istifa etmiştir. Ama ondan da önemlisi, Tovver Kbmisyonu raporunun açıklanmasından sonra, Amerikan basınında ilk kez Başkan Reagan'ın da istifa etmesini gündeme getiren yazılar çıkmaya başlamıştır. Bir dizi yazar Reagan'ın zayıflıklarını ve yetersizliklerini şimdiye kadar, gonmezlikten geldikleri için kendilerinı suçlamaktadır. İrangate skandalı Amerikalıları uyandırmış, Başkan Reagan'ı gerçek boyutlarıyla görmeye başlamışlardır. Nabız yoklamalarında Reagan'ın popülaritesi en düşük düzeye inmiştir. Tovver Komisyonu raporunda, Başkan Reagan'ı İrangate skandalının zararlı sonuçlanndan korumak için yeterli çaba harcamadıkları için suçlanan Dışişleri Bakanı George Shultz'la Savunma Bakanı Caspar Weinbergertn durumları da pek parlak değildir. Özellikle Shultz, Cumhuriyetçi Parti'nin sağ kanadının şimşeklerinı üzerine çekmekte, görevden alınması için Reagan'a yoğun baskı yapılmaktadır. Shultz'un günahları, Afrika Ulusal Kongresı Başkanı Oliver Tambo ile görüşmesi, Yıldız Savaşları konusunda fazla hevesli olmaması ve Reagan'ın Nikaragua politikasına yeterince destek sağlamamasıdır. Cumhuriyetçi Kongre üyesi Jlm Courter, 12 mart tarihli International Herald Tribune gazetesinde çıkan yazısında açıkça Shultz'un görevden alınmasmı istiyordu. Sözün kısast, Reagan yönetimi bir dağılma, çözülme içindedir. Perle istifa etmiştir; Başkan Reagan giderek sertleşen hücumlara hedef olmaktadır. Shultz'un ise görevden alınması için baskılar artmaktadır. İşte Sayın Halefoğlu, bugün böyle bir yönetimle SEİA'yı resmileştirecektir. Özal hükumeti, bu yönetimin sözüne güvenerek Türkiye'yi 1990 yılına kadar SEİA ile bağlamayı kabul etmiştir. İki kanadı da Demokratlardan oluşan öfkeli bir Kongre ile karşı karşıya bulunan ve kendi içinde çözülme işaretleri gösteren bu yönetim, Ankara'ya verdiği sözü tutmak istese bile, ne dereceye kadar tutabilecektir? Kongrede Ermeni tasarılarına verilen desteğin giderek arttığı bildiriliyor. İrangate skandalı ile kolu kanadı kırılmış olan yönetimin ise bu olguyu çaresiz biçimde seyretmekten başka bir şey yapamadığı anlaşıhyor Peki bu yönetim SEİA ile Türkiye'ye olan taahhütlerini (üstelik sözlü) nasıl yerine getirebilecektir? Sayın Halefoğlu, ABD'ye uçarken yaptığı açıklamada "Türkiye, verdiği sözü tutar" dedi. Ondan eminiz de, bizi asıl düşündüren sorun başka: Reagan yönetimi verdiği sözü nasıl tutacak? Ve siz hükümet olarak, bu durumdaki bir yönetimle, böylesine önemli bir anlaşmayı nasıl yaparsınız? M oskova (a.a.) Kazakistan Komünist Partisi Genel Sekreterliği görevinden geçen yıl almdıktan sonra bu yıl başında Politbüro üyeliğinden de çıkarılan eski Devlet Başkanı Brejnev'in en yakın çalışma arkadaşlarından Dinmahummed Kunayev'in, resmen "gözden düşühileceği" bildirildi. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS, daha önce birlikte gö'rev yaptığı Kazakistan Komünist Partisi yeıkililerinin, Kunayev'i "Parıi standartlarmı ihlal ederek, kendisini anıtlaştırma çabası içinde olmakla" suçladıklarını bildirdi. Batılı diplomatik gözlemciler, bu suçlamaların ardından Dinmahummed Kunayev'in oncelıkle partiden ihraç edilmesinin beklendiğini, ardından da Kunayev hakkında dava açılabileceğini belirtiyorlar. MaearistanRomanyu gerginliği KtMLtK KARTLARI Romanya'daki Macar azınlığı, iki ülkenin arasını açtı Macaristan Başkmtl: Budapeşte. Ntfıtsa: 10.644.000. Yfaüçflmi: 56.000 km*. YÖMtin $«kli: Halk Cumhuriyeti. Kaminist Parti Genri Sekretert: Janos Kadar. EMk grapUn % 2.5 Alman, % 3 Çingene. Konuşulan dlller Macarca. Romanya BaşkMtl: Bukreş. Nutasu: 22 734.000 Yüzölçümü: 150.000 km*. YAMtim fridi: Sosyalist Kominist Partl 6eıw< Sakrateri: N Çavusesku Etnlk gruplar % 7.9 Macar, % 1.6 Alman, Konuşulan dlller Rumence, Macarca, Almanca. Denktaş'tan Sovyetler'e sert tepkî KKTC Cumhurbaşkam, "Moskova, Kıbrıs'taki Türk birliklerini Afganistan'daki Sovyet askerleri ile karıştırıyor" dedi. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Sovyetler Birliği'nin Kıbrıs'la ilgili uluslararası bir konferans toplanması çağrısından sonra, Kıbrıs sularında petrol arayacağını açıklaması, KKTC'de tepkilerle karşılandı. Bu arada Lefkoşa'nın Rum kesimindeki Sovyet Büyükelçisi Yuri Fokin'in, Kuzey Kıbns'ta bulunan Türk kuvvetleriyle ilgili sert bir açıklama yapmasına yol açtı. Fokin'in, "Türk askeri birliklerinin tanklarla takviye edildiği yolunda çeşitli kaynaklardan bilgiler edindik" sozleri uzerine Denktaş, şunlan söyledi: "Sayın büyükelçinin Kuzey Kıbns'ta görev yapan Türk barış kuvvetlerini. ülkesinin Afganistan'daki kuvvetleri ile kanştırdığı anlaşılmaktadır. Sovyet Buyuketcisi. Kıbrıs'ın bir Rum adası olduğu inancı içinde hareket etmektedir. Türk banş kuvvetlerinin sahip bulunduğu caydıncı güç, Kıbrıs'ta on üç yıldan beri süren sulh ve sükunun güvencesi olmuştur. Sovyet Büyükelçisinin bu alanda konuşma hakkı bulunduğunu sanmıyorum. Afganistan'a baksın yeter." Fokin, Kıbrıs açıklarında petrol arayacaklarını açıklarken, 1015 kilometre derinlikteki araştırmaJardan elde edilecek verilerin Rum yönetimine verileceğini belirtmiş ve "Aramalar, Kıbrıs Rum yönetimi ile Sovyetler arasındaki ilişkileri geliştirmeyi amaçlıyor" demişti. macaristan, Birinci Dünya Savaşı'mn sonunda 1918 yılında, büyük oranda toprak kaybetti. Transilvanya bölgesi Romanya topraklarına, Hırvatistan ve Bacska da Yugoslavya'ya katıldı. Slovakya bölgesi ise Çekoslovakya sımrları içine dahil oldu. Bugün söz konusu bölgelerin tümünde büyük ölçüde Macar azınlık yaşıyor. Dış Haberier Servisi Macaristan ve Romanya arasında, Romanya'da yaşayan yakiaşık 2 milyon dolayındaki Macar azınlığa uygulanan baskılar nedeniyle başlayan huzursuzluk, karşıIıkh diplomatik saldınlara dönüştü. İnsan hakları gruplarının baskının giderek arttığı konusundaki raporlanndan sonra, geçen pazar günü Macaristan'ın dışişleriyle görevli Devlet Bakanı Gyula Horn'un yaptığı bir açıklamayla ortam daha da sertleşti. Macaristan'ın haber ajansı MTI'ın düzenlediği bir televizyon röportajında Horn, "İki komünist iilke arasında, ulusal azınlıklar konusunda bir sorun varsa, faydalı ve gerçek bir dostluktan söz etmek miimkün degildir" dedi, ancak doğrudan Romanya sözcüğünü kullanmadı. International Herald Tribune gazetesinin haberine göre, Horn bu konuşmasında, ülkesinin "sımrları dışında yaşayan Macar halkının sorunlarına ilgi gösterme hakkı bulunduğunu" belirtti ve bunun bir komşu ülkenin içişlerine kanşmakJa ilgisi olmadığını söyledi. Romanya'daki Macar nüfusu, Avrupa'nın en büyük azınlıklarından biri. Budapeşte'nin azınlıklara uygulanan baskılar konusundaki şikâyetleri, Macaristan ile Kanada'nın ulusal azınlıkların korunması konusunda başlattıkları ortak bir çalışmayla aynı döneme rastgeldi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'nın Viyana'daki çalışmalan sırasında sunulması planlanan bu ortak tasarı, Viyana'daki uzmanlara göre, Macaristan'ın bugüne kadar azınlıklar konusunda bir Batılı ülkeyle birlikte gerçekleştirdiği ilk çalışma niteliğinde. Daha önceleri Budapeşte yonetimi, Romanya'ya karşı tek başına diplomatik girişimlerde bulunuyordu. New York'ta bulunan Macaristan İnsan Hakları Örgütu Lasdo Humos ise, Macaristan'ın acilen bu konuda birtakım girişimlerde bulunması gerektiğini, çünkü Romanya'nm baskıyı arttırdığını, Macar azınlığını kültürel açıdan eritmek ve bu topluma fiziksel güç kullanmak gibi uygulamalar başlattığını kaydetti. Romanya'run uyguladığı baskıların örnekleri, azınlık Macar lann çoğunlukta olduğu Batı Romanya'da yasadışı yollardan basılıp dağıtılan "Hungarian Press of Transylvania" adlı gazete tarafmdan sık sık yayımlanıyor. Gazetede yer alan haberlere göre, kaldıklan yurtlarda ısıtma sistemi olmadığı için mobilyaları ve Romanya lideri Çavuşesku'nun tablosunu yaktıkları gerekçesiyle 20 Macar öğrenci Cluj kasabasında polis tarafmdan dövüldü. Gazete, Romanya gizli polisinin iki Macarın şupheli öîümlerini örtbas etmek istediğini de yazdı. Ayrıca, Romanya'da Macarca olarak yayımlanan resmi gazetenin yazı işleri müdürü Igaz Szo'nun, söz konusu iki Macar'ın ölümleri konusunda polisin resmi açıklaması dışında herhangi bir şey yazmaması konusunda da uyanldığını kaydetti. Resmi kayıtlara göre, ölenlerden 38 yaşındaki Istvan Suetoe, trenle çıktığı seyahat sırasında soğuktan donarak öldü. Ölümü şüpheli olan 25 yaşındaki Julia Kerestely adındaki öğretmen ise, Rumenlerin çoğunlukta olduğu bir kasabaya atandığı için ruhi bunahma girerek intihar etti. İspanya'da, ABD üsleri için gösteri M adrid (a.a.) ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger'in Madrid'e yapacağı resmi ziyaret başlarken, 50 bin tspanyol, ülkedeki Amerikan askeri varlığını protesto etmek uzere Madrid yakmlarmdaki Torrejon de Ardoz üssüne yürudü. Göstericiler, Amerikan Hava Kuvvetleri'nin 401. Taktik Hava Filosu'na bağlı 72 F16 savaş uçağmın üstlendiği Amerikan üssuyle Madrid arasmdaki 13 kilometrelik yol boyunca, NATO'yu kmayan ve Amerikan üslerinin kaldırılmasını isteyen sloganlar attılar. Evinize bir borcunuz ıar. Reagan: Bütün kabahat bende TJt/ashington (Ajanslar) rr Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan, yönetimini sarsan trangate skandalıyla ilgili olarak yaptığı yeni bir açıklamada, ilk kez İran'a silah satma politikasının yalnızca uygulamasında değil, mantığında da hata olduğunu söyledi. ABD Başkanı konuşmasında, Dışişleri Bakanı George Shultz ile Savunma Bakanı Caspar Weinberger'in kendisini bu politikanın yanlışlığı konusunda uyardıklarını, ama kendisinin kulak asmadığmı da belirttikten sonra, "Sonunda anlaşıldı ki onlar haklı, ben ise hatalıymışım" dedi. MAVISIGORTA l'iıkcl Pdliçesi, Sizi koruyan. barındıran e\inizi. zırhJa kaplayarak korumanız mümkün değil. onu daha kolay. daha masrafsız bir yoldan koruyun. Evinizi Mavi Sigorta "Paket Poliçesi" güvencesineemanetedin. Mavi Sigorta Paket Poliçesi'nde 2Büyükfark \ar. 1 Mavi Sigorta Paket Poliçesi hasarınızı eksiksiz öder. Mesela, gerçek sigorta değeri 20 milyon olan evinizi bilinen sigorta sistemine göre. 10 milyona sigorta ettirdiniz. Evinizi gerçek sigorta değerinin yarısına sigortaladığınız için. hasarınızın da yarısını ahrsınız. Oysa. Ma\'i Sigorta'da hasarınızın tamamını. üstelik eksiksiz olarak ahrsınız. İşte Mavi Sigorta farkı budur. 2Türkiye'de tek poliçede 15 güvence veren tek sigorta Mavi Sigorta Paket Poliçesidir. Yangından. hırsızhğa. su baskınından. tüp patlamasına kadar akla gelen. başa gelebilecek tam 15 tehlikeye karşı evinizi. eşyanızı korur. İşte. Mavi Sigorta farkı budur. İster ev sahibi olun. ister kiracı: Mavi Sigorta Paket Poliçesinde olan bu 2 büyük fark. eviniz için gerçek güvencedir. Başınıza gelmesin. ama mutlaka akhnıza gelsin. aklınızda bulunsun. Evinizi Mavi Sigorta Paket Poliçesi güvencesine alm. ona borcunuzu ödevin. Fransa'da protesto naris (a.a.) Fransa'mn A başkenti Paris'te, eski sosyalist bakanlardan pop şarkıcılarına, ırk ayrımı aleyhtarlarından sendikacılara kadar çeşitli gruplardan 15 bin gösterici, samba mü'ziği eşliğinde yaptıkları gösteride, Chirac hükumeünin yeni yurttaşlık yasası tasarısını protesto ettiler. Bastille Meydanı'ndan Paris opera binasına kadar devam eden protesto yürüyüşünde göstericiler yasa tasarısımn geri alınmasmı istediler. Şiddetli eleştirilere uğrayan tasarı, Fransa'da doğan yabancı çiftlerin çocuklarının bundan böyle otomatik olarak Fransız yurttaşı sayılmalarını engelliyor. Dört dörtlülc tuğla Tuğla çağiar boyu insanlann bannması için sıcak yuvalar kurmuş, inşaatın vazgeçilmez malzemesi olmuştur. Günümüzde tuğla.eğer ısı yalıtımı sağlıyorsa, Bayındırlık ve iskân Bakanlığı Yönetmeliği'ne uygunsa, farklı boyutlarda üretiliyorsa, kolay örülüyorsa, sevkiyatta bekletmiyorsa, üstelik TSE belgeliyse, 0 tuğla dört dörtlüktür... Volkan'dır... işini bilen müteahhit, ileriyi gören mimar, mühendis dört dörtlük Volkan'ı seçer. * Volkan Isı Tuğlası "İnşaat Dostu" VOLKAM TOPRAK SANAVİ VE TİCARET A*. Merkez: Setustu No 39 Kal 2 FındıkMstanbul Tel: 145 02 33 145 02 34 145 64 07 Fabnka: Londra Asfaltı Karaalı Çeşması Mevkii Sılıvnlstanbul Tel 1599 Fabnka KumbağTekırdağ Tei: 14931 Tel Kumbağ 27 Barbaros 41 ANADOLU SİGOR1A "IsBankosıKurulusu" Tapudan Sonra En Buyufc Guvence VOLKAN ISI TUĞLASI BELGELIDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle