21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4ARALIK 1987* HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 DGM'ye tutuklama isteği ile gidecekler Işçilere ek (Baftanfi 1. Sayfada) şumunu sağlayabilecek bir seçim sistemini savunmak da, sosyal demokratiann tek çatı attında bir araya gelmelerini istemek de ülkemizin içinde bulunduğu siyasai koşullar açısından hertialde hem daha gerçekçi hem de daha demokratik bir tutumdur. Ancak bu, Önemli otmakla birlikte olayın tek bir boyutudur. Çunkü SHP, yüzde 25'te kalışının nedenlerini sadece kendi dışında arayamaz; bu kr> nuda DSP ve seçim sistemiyte yetinemez. Neden yetinemez, yetinmemelidir? Bir kere, Türkiye'de ANAP iktklanna karşı büyük bir muhalefet potansiyeli vardır. Yuzde 38'lık oy oranıyta milletvekilliklerinin yüzde 65'initoptaysuı ANAP'a karşı, yüzde 64'luk bir muhalefet bloğu vardır. Bu yüzde 64'un içinde SHP'nin yüzde 2425'lik payı yetersizdir; onun için de SHP'nin bir seçim basansınidan söz edilemez. Kuşkusuz tam bir başarısızlık da söz konusu değildir. Sonuç, SHP'nin daha çok yol alması gerektiğini ortaya koymaktadır. Başbakan özal'ın acımasız zamlaria yük10 ekonomik modeli, her geçen gun muhalefetin elini güçlendirecektir. Bu muhalefet potansiyelini kavrayıp harekete geçirmeye aday en yakın siyasai guç, SHP'dir. Ancak buna aday olmakla, bu işi başarmak birbirinden farklıdır. Medisteki SHP grubu, önseçimle parti tabanından süzülerek gelmiştir. Büyük bir avantajdır bu. 1983 sonrasının HP grubuyta karşılaşörılamayacak kadar iyi bir kompozisyona sahiptir. Aynca yine geçen dönem SHP'de yaşanmış oian genel merkez örgüt Meclis grubu topukluğu, artık ortadan kalkmış olmalıdır. 9 9 milletvekilinden oluşan bir grup, muhalefet görevini rahatça ve gereği gibi yerine getirebilir. Getirebilir diyoruz, zira planlı programlı çalışılmazsa, getirilemez de... Ülkede nasıl bir muhalefet potansiyelinin var okjugu, seçim kampanyasının son on günu bir "limon" sloganıyla apaçık ortaya çıkmıstır. Fakal bu potansiyeli, iktidara kanalize edebitecek kadar ckldi bir yörüngeye oturtabilmek, sadece etkili sloganlar üretmekle gerçekleşemez. SHP, ANAP ikUdarına karşı her aianda etkili ve somut bir muhalefeti yürütebilmek için bir an önce kollannı sıvamalıdır. DSP defterinin artık serinkanlı ve akıllıca kapatılmastnın yolu bulunmaİKJır. Belirti konularda çalışma gruplan oluştuaılarak, ANAP pdrtikalan sıkı takibe alınmalıdır. Ekonomide, dış polHikada, sosyal ve kültürel konularda hem eteştiriler ses getirebilmeli hem de öneriler ckJdiye alınabilmeli ve yankı uyandırabHmelidir. 19831987 arasındaki dönemde sosyal demokratlann bu açılardan iyi bir sınav verdikleri sdylenemez. Bunun o döneme özgü ve 12 Eyiül'den de kaynaklanan bazı makul neden ve gerekçeleri öne sürülebilir. Artık o dönem geride kaldı. Daha çağdaş, daha gelişmiş, daha demokratik bir Türkiye için sosyal demokratlann yapabilecekleri çok iş olduğuna inanryoruz. gili geüşmelerin tümünü bekleyecek. Kendilerine muhatabın belirlenmesinden sonra Türklş Başkanlar Kurulu toplanarak izlenecek politika, yapılabilecek eylemler karara bağlanacak. Bu arada dün gün boyu işyerlerinden gelen telefonlarda işçiler ve memurlar yapılan zamlan protesto ettiler. Son zamlar karşısında ise gidiş geliş yol paralannı, en acil beslenme giderlerini karşılayamaz duruma düştüklerini söylediler. Mutlaka birtakım çözümler bulunması gerektiği üzerinde durarak, öfkelerini dile getirdiler. Türklş Başkanı Şevket Yümaz, dün konuya ilişkin sorularımızı yanıtlarken, seçimlerden önce de kamuoyunu sürekli uyarmaya çalıştıklanm anımsattı. 4 yıldır ücret artışlannın fıyat artışlan altında kaldığıru, seçimlerin arkasından büyük zamlann beklendiğini, iktidara, izlediği bu ekonomik politika nedeni ile oy verilmemesi gerektiğini söylediklerine işaret etti'. İktidann düşünebildiklerinden de ağır bir zam paketi ile işe başladığuu belirterek, "Bu zamlar sabit gelirliyi yaşayamaz duruma sokmuştur. Hükuraet bir kez daha ücretliyi düşünmediğini ortaya koymuştur. Hükümet kurulsun, yapılan zamlann bir dökümü ortaya çıksın. Başkanlar Kurulu'nu toplayıp ne yapacağımıza bir karar vereceğiz" dedi. Bağımsız Otomobillş Sendikası Başkanı tlhan Dalkılıç, 60 bin işçi adına MESS işveren sendikasına yaptıkları ve göriişmeye açılmasım bekledikleri ek zam istemelerinde henüz bir rakam belirlenmemiş olduğuna işaret etti. Uç sendika, ortaklaşa ek zam isteği için görüş birliğine vardıklannı, ancak müzakere masasına otunılana kadar gdişmeleri ve son zamlan izleyeceklerini, masaya otururiarken bir çerceve çizileceğini bildirdi. (Baştarafı 1. Sayfada) Demirel: Millet yanıyor ANKARA (Camhnriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, en geç 5 ay sonra ikinci grup zamlann gelecegini ve gelecek yıl fiyat artışının yüzde 50 olacağım söyledi. "MiUetin yandıguu" vurgulayan Demirel, iktidann 3 günlük icraatınm " Z M T olduğunu kaydetti. DYP Genel Başkanı, bir soru üzerine, açıkoturumun bundan böyle Mecliste olacagını beurterek, "1. raund hükümet programı, 2. rannd bötçedir" dedi. Demirel, 1988'de Odenmesi gereken 6 milyar dolar borç için "riyasi tsviz" verilmesinden korktugunu söyledi. Demirel, "Bu bir batak poUtikamdır. Çıkmaz poütikadır. Ne okaogııu bflcmem, ama umanm patlama fllan olmasın" dedi. DYP lideri, dün düzenlediği basın toplantısında, TVde söylediklerinin çok kısa verildiğini ve konuşmasının özünün kaybettirildiğini belirterek, bu davranışı kınadığını söyledi. Daha sonra zamlara degınen Demirel, elektriğe ve mazota yapılan yüksek oranlı zamlan "esefle" karşıladığını, önümttzdeki günlerde koylünün kullandığı gübreye ve ilaca da zam gelecegini bildirdi. 400 liraya çıkartılan şeker için köylüden 18 liradan pancar abndığını, köylüye mutlaka fark verilmesiai isteyen Demirel, çayın bedeünin de köylüye yüksek odenmesi gerektigine işaret etti. "MiHet yantuftar. Oy saadıga, zam milletin sırtına" diyen Demirel, en geç S ay sonra gelecek olan ikinci grup zamlaria 1988 fiyat artışının yüzde 50 olacağmı, ücretlerin ise yüzde 2025 oranında arttınlacağım söyledi. Türkiye'nin yatınma, sanayiye para ayıramadığını bir soru üzerine açıklayan Demirel, rnevduat faizlerinin de artacağını, yüksek maliyetle Türk Lirası'nın ucuzlayacağını ve ihracat yapılamayacağını savundu. Demirel, "Bu bir batak politikasıdır. Çdunaz politikadır. Ne oUcaguu bilemem, ama umanm patlama filan olmasuı'' dedi. 4 yüdbr sıkılan kemerlerden bir sonuç alınamadığını, 3 yıl daha kemer sıkılmasuıın saşkınhk olduğunu bildiren Demirel, bir başka soruyu yanıtlarken, ANAP'm aldığı yüzde 36'lık oyun içinde TRT, FakFukFbn, tütün, belediyeler, il yapma vaadleri, valiler, kaymakamlar ve muhtarlann bulunduğu görüşünü savunarak, "Siz de oy alsaydınız, demenin hiçbir anlamı yok. Meydanlarda, basanda sesimizi çıkararak, meşro zeminlerde kalarak, mutlaka bir gün netice aiacagız" bıçımınde konuştu. Demirel, zamlan "büyük cöret" olarak niteledi ve iktidann 3. gününde Türkiye'nin gündemine "sefakti" getirdiğini sözlerine ekledi. lideri, "Umanm patlama fîlan olmasın" dedi Sargm ANKARA (Camhuriyet Bürosuj TKP Genel Sekreteri Haydar Kut. lu ile TİP Genel Sekreteri Nihat Sar. gın, DGM Savcılığı'mn haklarında. ki tutuklama istemi ile bugün > gıç önüne çıkıyorlar. DGM Savcılığı, TKP ve TİP ( nel Sekreterleriyle ilgili soruşturma* sını dün akşam tamamladı. 5 DGN Savcısı tarafından yürütülen soruş r turmamn dünkü son bölümünde'' Kutlu'nun sorgusu tamamlandı. Sor. gulan tamamlayan savcılık, Kutlu ve Sargm hakkında Türk Ceza Yasası'mn 140, 141/1, 142/136, 158 ve , 159. maddelerinden tutuklama istemini içeren müzekkeresini hazırladı. Savcılık, TKP ve TİP Genel Sekre~ terleriyle ilgili soruşturma dosyasını£. tutuklama istemiyle birlikte bugü DGM sorgu yargıana üeıecek. DGK yedek üyelerinden tlyas Akk ya da Deniz Hâkim Albay Mehn Özpınar tarafından yapılacak ince°leme sonucunda, Kutlu ve Saıgın, J hakkındaki tutuklama istemi kara. ra bağlanacak. Tutuklama istemine, bu yargıçlardan hangisinin bakacağına, DGM Başkanı Ekrem Çelenk karar verecek. önünde bugün yargijç Basan saymak gülünçtür Demirel bir soru üzerine, Ba$bakan'ın ABD'de "Bu yıl enflasyon yüzde 35 oldn" sözlerine karşıhk. "Yözde 35 ufak bir rakam degil ki, Özaİ yüzde 10 demişti. Enflasyon yözde 35 ise, bunu basan saymak gülübçrür. Zorunlu ibtiyaç maddelerindeki enflasyon, yüzde 60'ın üzerindedir. Gelirlerdeki artış ise, yözde 30'un üzerinde degfldir" dedi. EKONOMÎSTLER ANKARA'dan YALÇIN nı Başbakan özai Amerika'dan açıklıyor: "Üç yıl kemer sıkacağız." işte. bu mantığına uygun olarak memurların, emeklılerin, işçilerin ekonomik durumlarıyla ilgili olarak hiçbir "ryileştirme" düşünülmüyor. Hani zamlardan sonra "belki biraz rahatiatma" faslından herhangi bir şey?.. Yok, hayır, hiçbir iyileştirme düşünülmüyor Maliye Bakanı Alptetnoçin'in bu tonuda sdytediği hiçbir sö2 gerçeği yansıtmıyor. Hemen her "ekonomik paketin" bundan önceki yıllarda bir "başka önemli ayağı" bulunurdu: Vergi paketi. Çahşan kesimlerin durumunu en azmdv) "betli vergi iyileştirmeienyle" yeniden düzenlemek gündeme gelirdi. örneöin, vergi oranları düşürülürdü. Ya da vergi dilimleri yükseltilerek, "çalışanlann daha az gelir vBrgisi ödemesine" dönük çalışmalar hazııianırdı. Bu seter "vergi iyileştirmelerine dönük" de bir çalışma yok. Aslında, vergilerle ilgili şimdi artık herhangi yeni bir yasaya gerek yok. 1986 yılında yürürlüğe giren Vergi Yasası Bakanlar Kurulu'na yetki veriyor. Vsrgi dilimlerini üç katına yükseltme yetkisi Bakanlar Kurulu'nun. Yani, Başbakan Özal Maliye'ye dönecek ve "vergi dilimını şu kadar yükseltin" diyecek. ve böylelikle çalışanların ödediği vergi miktarı bir anda azalacak. (Baştarafı 1. Sayfada) Ama, şu anda "bu yönde de bir çaiışmanın ijieti" yok. Oysa, özellikle vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi ya da vergi oranlarının düşürülmesi için hükümetın önünde önemli bir fırsat var: Bütçe. Yeni mali yıl ile birlikte "vergi yoluyla bir ferahlatmanın" tüm araçları, ustelik yasaya gerek kalmadan, hükümetin elinde. Ama, hükümetin şu anda boyle bir niyeti yok. Dolayıstyla, Maliye Bakanı Alptemoçin'in ağzından çıkan sözlere inanmak için hiçbir neden yok. Olay, öylesine ortada ki, işte uzal'ın sözlerinden anlaşılıyor: "Üç yıl kemer sıkacağız". Kim kemer sıkacak? Biz... Yani, çalışanlar. Tam sekiz yıldır olduğu gibi, yine biz... Başbakan özal'ın bir başka sözünün daha altını çizmek gerek: "Ekonominin gereği ne ise, o yapılacak ve o yapılryor". Peki, 24 Ocak 1980'den bu yana "alınan tüm önlemlere rağmen" ekonominin gereği yapılmıyor mu?.. Özal tam sekiz yıldır ekonomiden sorumlu değil mi?.. Belli bir süre hariç, Özal hep ekonomiden soaımlu olmadı mı?.. Önce Başbakanlık Müsteşarı, daha sonra Başbakan Yardımcısı ve nihayet Başbakan olarak ekonomiden sorumlu olmadı mı?.. CHdu. Ohalde "ekonominin gereği" neden bir turlü sona ermiyor?.. Demek, ekonomi iyi yönetilmiyor ki, ortaya hep "aynı gerek" çıkıyor. Daha 24 Ocak 1980 karariarının ilan edilmesinden birkaç gün sonra Özal çıkıp "ekonomi dörtbeş sene içinde düzlüğe çıkar" dememiş miydi?.. Demişti. Vurguladığı "dörtbeş yıbn" üzerinden nerdeyse "ikind bir dörtbeş yıl" geçecek. "Ekonomirm düztüğe çıkması için uç yıl kemer sıkmak gemkecek" diyor. Yani, üç yıllık kemer sıkmanın sonunda, 1990'a gelecegiz. 24 Ocak kararları onuncu yılını tamamlayacak ve biz hâlâ kemer sıkmayı sürdureceğiz. Ekonomide belki kalkınma hızı yükseliyor. Hayali ihracatıyla, dotar karşısında Türk Lirası'nın müthış bir hızla erimesiyle belki ihracatta da artış var. Ama, çalışanların durumunda dönüp dolaşıp "sadece kemer sıkmak" var. "Birinci, ikind değil", kimbilir kaçıncı 24 Ocak'ı yasıyoruz ve hâlâ "Dikkat, dikkat, uçağımız üıişe geçti, kemorterinizi bağlayınız" duyurusu.. (Baştarafı 1. Sayfada) Ortadîrek ker, sigara, okul defteri, kitap, kırtasiye, giyim, mefruşat ve benzeri giderlerin aylık asgari tutan, zamlardan önce 79 bin 510 lira idi. Aynı giderler bugün 109 bin 950 liraya yükseldi. Elektrik ve akaryakıt gibi temel mallara yapılan zamlann, başta gıda maddeleri olmak üzere, özel sektörün ürettiği tüm mal ve hizmetlere de yüzde 50'ye yakın oranlarda yansıması bekleniyor. Böyielikle, devletin yaptığı zamlaria aylık bütçesi 30 bin lira açılan dar gelirli kesimin, aylık geliriyle sadece mutfak giderlerini karşılaması bile zorlaşacak. Ekoaomi Servisi Ekonomistler, Türkiye'de vergileme sisteminin kullanılmadıgını, bu yüzden bütçeye kaynak yaratılması için özellikle KlT'lerin yüksek oranlı zam yaptıklarını belirterek, "Denilebilir ki, bal alacaguu aman seçmeni an sokmuştor. Türkiye'de artık vergi çagı bajtatdmabdır. Yapdan zamlar gelir dagıhmiBi bozacakür. Çünkü işadamlan vapura binip, otoböde eve giunemekle, Maltepe sigarası içmemektedirler" dedi. özal hükümetinin son üç gündür yürürlüğe koyduğu ve beklenenin de üstünde yapılan KİT zamlan ve özel sektör zamlan konusunda tepkiler devam ediyor. Başbakan lurgut Özal, New York'ta yaptığı görüşmeler sırasında 1988'de Türkiye'nin önündeki en önemli ve öncelikli sorunun enflasyonun kontrol altına alınması olduğunu belirtti. Başbakan Vekili Kaya Erdem ise, dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile yaptığı görüşme konusunda, "Zamlar konu Seçmeni an soktu Mardirîde Mncbı herhanp bir şey konuşulmadı'' dedi. Zamlara tepki gösterenler arasında ekonomistlerin yani sıra, CHP hükümeti döneminin Maliye Bakanı Ziya Muezziaoglu da bulunuyor. Müezzinoglu, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak büyük sıkıntılann ister istemez muhalefet partilerini, sendikaian sokağa dökeceğini söyledi. Istanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Feridun Enpn, seçimlerin ertesi günü zam sağanağının başlatılmasının gerçek nedeninin yabaacı bankacılara dengeti bir tablo sunmak zonınluluğu olduğunu belirterek, "Devalüasyon gibi zamlar da maliyet enflasyoannn kamçılar. Türkiye'de yiiluek dodu matiyel enflasyonn daima hazunuzlnk dogurmuş, sosyal ve politlk gerUimleri tırmaıufa geçirmistir. Denilebilir ki, bal alacagını uman seçmeni an sokmuştur" dedi. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Taaeı'Berksoy, yapılan zamlann "birikmiş zamlar" olduğunu, KlT'lerin yaptığı zamlaria kaynak yaratıldığuıı ifade etti. "Vergi kaaallan kullanılmadan yaratdan kaynak Bretkeo dcgadir ve ifade edfldigi giM a«ÜeııflasyonBt degil, enfbksyonisrür. Şimdi biriki ay sonra yeniden fiyatlar arttı denilerek yeni zamlar yaptlacaktır" diyen Berksoy, "Sosyal demokrat bir iktidar, bn zamlan yapmak zorunda kalır mıydı" sonısunu şöyle yanıtladı: "SHP iktidara gelseydi, yine bu zamlan yapardı. Ama ikiüç ay sonra bu politika yerine başka politikayı yürürlöge koyardı, yani kahcı olarak KİFlerin fiyat artışı politikasınj izlemezdi. Bugün yapılao, siyasi bir lercihin sonucodnr. Ciddi vergi toplama terdhedilmiyor. Zamlar gebr rfagıhmım da bozar, çüakü işadamlan vapura binip, otobüsie eve gitmemekte, Maltepe sigarası içtnemektedirier." lstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Gülten Kazgao ise, Türkiye'de özellikle üst gelir gruplanndan vergi toplanılmasından vazgeçildiğini, bu durumda da bütçeye kaynak yaratmak için zam yapıldığııu söyledi. Kazgan, şunlan söyledi: "Bugün ABD bile bütçe sorunuyla karşı karşıyadır ve bu vergilemeden dogmakladır. Türkiye'de artık vergi çagı baslatılmalı, gereksiz kamu harcamalanna gidilmemelidir." (Baştarafı 1. Sayfada) ler lüks VVanvick Oteli'nde kalacaklar. özal'ın Houston'a iner inmez Methodist Hastanesi'ne gideceği ve kendini, geçen şubatta aynı hastanede bypass ameliyaünı yapan ünlü cerrah Michael Debakey ve ekibinin ellerine teslim edecegi belirtiliyor. Ozal Nevzat 99'da kaldı. ANAP Zonguldak,SHP Gaziantep 1. bölge, DYP ise Kastamonu'da seçim sonuçlanna itiraz etti. ANAP'ın Nevşehir'de yap . tığı itiraz il seçim kurulunca redde' dildi. SHP'nin Kırklareii'nde 3. milletvekilliği için Pınarhisar, Körfez ve Demirköy'de yaptığı itirazları da reddedildi. SHP'nin Kırklareli'nde 72 oyla 3. milletvekilliğini yitirdiği" belirlendi. Seçim sonuçlanna itirazlarla ilgi" li gelişmelerin en ilginci Mardin'dit.' yaşandı. Mardin'deki kontenjan mifletvekilini "gurbetçilerin gümrük ka* pılannda kullandıklan oylar" etkiledi. Mardin 11 Seçim Kurulu Başkanı" Salih öztürk gümrüklerden ANAP'a 199, SHPP'ye 66 oy geldiğini, bu ne' denle tekrar öne geçen ANAP'nj kontenjan milletvekilliğini gurbetçi;, lerin oylarıyla kazandığını bildirdi. k Nusaybin ilçesindeki 94 numarali sandığın il seçim kurulunda yeniden sayılacağını kaydeden öztürk, Nu ; * saybin'e baglı Kutlubey köyünde se1 çira sandığından iptal edilen oylardan sonra ANAP'ın oyunun 58 birf 638, SHP'nin oyunun ise 58 bin 670 olduğunu ifade etti. Gurbetçilerin oylarının eklenmesinden sonra' ANAP 101 oy farkla öne geçti. (Baştarafı 1. Sayfada) (Baştarafı 1. Sayfada) Ecevit kurultaya kadar (Baştarafı 1. Sayfada) "Bu öaeri ve istek bana da makul fddi. Parti yönetimini en saglam ıemin iizerinde devretmek islerim. Onun için, ben görtvden aynbrken büyük kongrenin yapdmtş olması beni çok seviodirir ve partinin gelecegi açısından müsterih kılar. Böyielikle förevden aynhşımda, benim için öoem taşıyan bir şekil farkı da olacakOr. Şckil olarak istifayı içime sindbcMmekte giiçlük çekiyordum. Karanmı büyük kongrede uygulamaya koymakla bu güçlügü de aşmış olacafun. Lstifsya gerek kalmaksmn büyük kongrede görevi devretmiş olacagım." DSP Genel Başkaru Ecevit, faal siyasetten ve görevden aynlraa karanru kongred* uygulama>'a koyarken, panisinin gdeoeği ile ilgilı bazı somut öneri ve tavsiyelerini de getireceğini söyledi. Faal siyasetten aynldıktan sonra da parti üyeliğinin ve demokratik sol harekete katkılanrun sürecejini anlatan Ecevit, "Partimin gelecegini duşönmek beaiın için bir görevdir" dedi. Zamlar ruh (Baştarafı 1. Sayfada) otammz yönde etkJleyecegini'' belirtiyorlar. Psikiyatristlet, kişilerdc stres yaratan toplumsal nedenlerin başında ekonomik dunımun geldiği konusunda birleşirken, yapılan son zamlaria birlikte, kişilerin toplumsal dunımlannda da kayıplar başlayacağına, ruhsal gerginlik, endişe, kaygı, kızgınlık ve öfke duygulannın artacağına dikkati cekiyorlaı. Psikiyatrist Prof. Dr. özcan Köknd, "Bu zamlar tek keUmeyle insanlan çok olumsuz ve çok kötü etkiieyecektir" derken, Dr. Erdal Aubck, aniden gclen zamlaria "tnsaalann giderek hayata karşı isteklerintn azalacagıu, yorgunlnk, oykusuzlnk çekflecegtni, kendini küçnk düfünüıniiş bisseden insanlann çevrderiyte de yogun tartışmalara girectgini" beliniyor. "Bn pahalüıkiar, kJşüerde geiecet« İKşkin güven duygusunu sarsacakdr" diyen Psikiyatrist Dr. Haydar Dümen ise, insanlann panik içinde olduğunu söylüyor. UĞUR MLMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Ögrenmek istediğimiz konu, bakanlığa alınan "zırhtt araç ve gereçler" ile ilgilidir. Vuralhan, herhalde Federal Almanya'nın Düsseldori kentinde, "Schuca" adlı şirketi bilir. Bu şirket, bakanlığa kırtasiye satarken, niçin birdenbire güvenlik donanımı satışına başlamıştır? Sayın Vuralhan'dan ögrenmek istediğimiz konulardan biri budur Diyebilir ki: Ben nereden bileyim? Idari Daıre Başkanı olarak bu konulan bilmek zorundadır. "BjfcriryDfurn" diyemez. Dryemez, çünkü bakanlık idari memurtanndan Osman öznurun oğlu bu şirkette çalısmaktadır. Şirket, iflas mı etmiş? Iflas ettikten sonra Türk Dışişleri Bakanlığı'na güvenlik donanımı satarak belini mi doğrultmuş? Herr Schuca'nın ortağı, Herr Thtenen miymiş? Ne iş yapryonmus Thienen şimdi? Dtyelim ki, Vuralhan bu konulan hiç bilmtyor. Bilmiyorsa, hk? o»mazsa bu şirketin Dışişleri Bakanlığımıza sattıgı gereçler ile ilgili olarak "Solzer Securty GMSH" şirketinin verdiği 30 Mayıs 1984 tarihli İBfcspertrz raporu" da mı bilmiyor? Bunu bilmesi gerekiyor. "GesoHschstt F. Stcherheltsberatung, Benrather Schtobalfee LJO, 4000 DOssektori 13" adresindeki bu şirket neyin nesi, kimin fesidir? Hannover başkonsolosluğumuzun bu şirket ve ortakları hakkında bakanlığa yazdığı yazıyı da herhalde biliyordur Vuralhan... Peki, öyleyse?.. Federal Almanya'nın Stuttgart kentindeki "DaimlerBenz AktiengeseHschatr şirketinin Stuttgart başkonsolosluğumuza gönderdigi 22 Mart 1984 tarihli J to/t gizir yazıda, Bonn büyukelçiliği idari memurtanndan Osman Öznur'un bakanlık adına şirket ile '1Bmaaa geçtjğr kaydedilmektedir. Osman Oznur'un oğlu, "SchucaT şirketinde çalısmaktadır. Stuttgart başkonsolosluğunca yürutülmesi istenen bu temaslar, Bonn büyükelçiliğinde bu işlerte hiç ilgtsi olmaması gereken idari memur Osman Öznur tarafından izlenmektedir? Osman öznur, Mylesine duyariı bir tonuda kimden yetki alarak zırhlı araç ve gereç alımı için deviet adına temaslar yapmaktadır? Vuralhan, "Bu olaydan haberim yok" diyemez.. Derse, belgeleri hemen o dakikada önüne koyarız. Koyar ve soranz: Osman öznur kimden almıştır bu yetkiyi? Bir başka konu da yine bu zırhlı araç ve gereçterie ilgilidir. Amerika'daki "Safeguard Security Services, Inc." hakkındadır. Bu şirket güvenli bir şirket midir? Bunu bizim bilmemize elbette olanak yoktur. Kim bilecektir bu konuyu? Bu, alım satım işlerinden sorumlu idari Daire Başkanı Vuralhan.. Nereden mi bilecektir? Türkiye'nin VVashington büyükelçiliginden.. Nasıl mı? VVashington buyükelçiliğimizde hukuk danışmanlığı yapan avukat Michael VV. Beasley'den.. "Poabody, Lambert ve Mayers" hukuk burosunda görevli avukal Beasley'in Washington buyükelçiliğimizde görevli konsolos M. Nabi Şansoy'a vordiği 2 Temmuz 1982 tarihli raporda şirket ile ilgili ctfumsuz görüslere yer verildiği halde, güvenlik araç ve gereçleri acaba bu şirketten mi alınmıştır? Büyükelçi Vuralhan'dan bu raporu okuyup okumadığını sormuyoruz. Çünkü bu raporun bakanlığa gönderildiğini de biliyoruz. Bu konular, önümüzdeki günlerde partamentoda nasıl olsa sorulacaktır. Büyükelçi Vuralhan'ın, "mazbatasını" almadan bu sorulanmızı yanrtlamasını diliyoruz. Bu bir "güvenlik" konusudur. Bu yüzden önemlidir. Bilgilerinize.. COCACOLA SEÇİYOR! 1988 Kış Olimpiyat Oyunları 13 Şubat 1988 günü, Kanada'nın Calgary kentinde görkemli bir törenle açılacak. Olimpiyatlara katılan her ülkeyi 18 ile 25 yaş arasında biri kız, diğeri erkek iki kişi "CocaCola Uluslararası Gençlik Korosu"nda temsıl edecek. Açılış korosunun Türkiye seçmelerine siz de katılın. Kazanın, Calgary'de Türkiye'yi siz temsil edin. Nasıl Katılacaksınız? Türkıye Milli Olimpiyat Komitesınirı befirlediğı "Olimpiyat Oyunları ve Gençlik" konusunda Türkçe, ingılizce veya Fransızca, 200 kelımeyı geçmeyen bir kompoziSyon yazın. Adınızı, soyadınızı, yaşınızı adresinızi, rıobılerınizı ve özellikle müzık bılgınizı belirten "özgeçmişınizi", bir fotografınız ve yazdığımz kompozisyon ile birlikte en geç 25 Aralık 1987 tarihınde elimızde olacak şekilde P K. 52 Mecıdıyekoy'istanbul adresme gönderin. 5 Şubat 17 Şubat günleri arasında seyahat etmenıze engel bir durumunuz olmamalı tabii! Kompozısyon Jürisinın karannı 7 Ocak 1988 tarihmde açıklayacağız. 5 Şubat 1988 Cuma günü Türk Ekibinı Calgary'ye uğurlayacağız. Bu seyahatte tüm masraflar CocaCola Şirketi tarafından karşılanacaktır. Başvuralarınızı beklıyoruz. Takvim Armağanı llkbaşvuran 10.000 kıştye, CocaCola 1988 Takvimi armağan edeceğız. Hemen başvurun, bu güzel takvim sizin olsun. OzelŞartlar CocaCola Uluslararası Gençlik Korosu'nda Türkiye'y temsıl edebilmeniz için bazı şartlar var. • Türk vatandaşı olmak. • 1825 yaş sınırlan içinde bulunmak. • İngılizce veya Fransızca dillerinden birini iyi derecede bilmek. • 517 Şubat günleri arasında seyahat etmenizi engelleyecek bir durumu olmamak • Amatörce şarkı söyleyebilmek. DevSol davasına dün Baştabya salonunda yapılan duruşmayla de. vam edildi. 101 tutuklu sanıktan 46'sının imzasını taşıyan 97 sayfalık bir dilekçe veren DevSol sanıkları,, 12 Eyiül'den sonra devletin otgani : ze bir işkence siyaseti güttüğünü öne^ sürdüler. Yüzlerce arkadaşlanrun işkenceyle öldüriildüğünü, öteki sanık*' lann da sürekli işkence gördüğünü ileri süren sanıklar dilekçelerinde 19801981 yıllannda tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulundular. Dilekçelerinde, 12 Eylül adaletinin tartışıldığı şu günlerde, hukuk devleti içinde işkencenin yerinin olamayacağını savunan sanıklar, yargmın da baskıdan kurtulamadığını sıkıyönetim komuunlarının yargıçlan baskı alonda tuttuğunu söylediler. Gözaltına alındıklan 1980 yılmda lstanbul Emniyet Müdürü oln Şölrrü Bakı, Siyasi Şube Müdürü Tayyar Sever, Cinayet Masası Şefı Abmet Ateşli, Metin Günay, Mete Altan, Lütfö Tombuş, Hasan Uçar ve daha birçok emniyet görevlisinin kendilerine işkence yaptığıru, yüzden fazla arkadaşlanm da ışkenceyle öldürdüklerini öne süren samk'ar, bu emniyet görevlilerinin bazıları hakr kında dava açüdığuu, bazılarının ise hâlâ gorevlerini sürdürdüğünü arüattılar. Mahkeme, tutuklu sanıklardan Ahnet Gozupek, Ayhan Ermiş, Nu. reUin Altug. Şemi OnU, Yadig&r Adıgözel ve şair Nevzat Çelik'in sahverilmesini kararlaştırdı. Böylece 1414 sanıklı DevSol davasında tutuklu sayısı 95'e indi. (Baştarafı 1. Sayfada) Esnaf sırada zurum'da belediyeden yeterince zam alamayan fınnlar boykota giderek dün ekmek çıkarmadüar. 70 fınnın. beledivenin tutumunu protesto etmek amacıyla başlattıklan boykot !kentte ekmek sıkıntısma yol açtı. Estdttyat VNMftyab Z M Braar OrMHRtaMtia Kfjpruotomobil, mmibus kuçük otobus, belediye tıalk otobusü geçiş ücreti Motorsiklet geçiş ücreti Buyuk otobüs ve kamyon geçiş ücreti Treyler geçiş ücreti Ankaralstanbul (ist. Hava YoUarı) istanbulAntaJya (İst. Hava Yollan) Ankara'da ekmek Pirinç (Kg.) Konserve (5 Kg.) K.Maraşta ekmek Sentetik iplik 70 denye teks. Sentetik iplik 70 denye ham. Kristal zeytinyağı (Lt) Salça (Kö) Pınar sut (yanm litre) Pınar sucuk (kg.) Nestle cikolata Nestlegofret Nestte kavanoz Helva (Kg.) Reçel (Kg.) Ankara makama (Kg.) Filiz makarna (Kg.) Billur tuz (30 paket) Sabun (Kg.) Setoteyp (kuçük) Kasa defteri Keçeli kalem (adet) Kurşun kalem (144 adet) Klasör Pelikan dolmakalem Pensan tutenmez (adet) Ankaraİstanbul (Varan Turizm) İzmirİstanbul (Varan Turizm) Pekinördejii (Kg.) m 1000 4000 25000 27000 28000 4000 500 100 380 80 1500 1000 6000 35000 45000 50000 4300 6200 5500 1675 3700 1550 100 50 40 50 120 430 100 66 78 20 7 25 17 22 5 4 10 5300 4500 1600 3400 850 280 900 290 6 9 20 25 19 15 9 11 10 5 1300 100 200 120 250 900 460 380 400 4750 7000 47 6600 16850 25000 850 400 350 380 6 780 330 5250 8400 820 495 70 eeeOLMPtMKr onjnj^t COOCOA FCSM ICECEĞÖR CocaCola. Coke ~fXıC*2Git*mpt»i nın tescMi markalarıdır 7500 8500 1500 75 8700 16500 32000 8000 9000 3500 49 50 20 90 34 12 28 20 130 7 S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle