23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1987 KÜLTÜRYAŞAM Cl'MHURİYET/5 İSMAÎL GULI;E<: MUZİK FILİZ ALI HAYVANLAR Çölde yetişen laleler gibi Türkiye'de müzisyen hâlâ nasıl yetişiyor diye hayretlere düşüyorum bazen. Nitelikli müzisyen yetişmesi için gerekli beslenme ortamı olmayan bir ülkede yaşıyonız. Gariptir ki, çölde yetişen laleler örneği, bütün engeliere karşın yeni müzisyenler yetişiyor, müzik hayatı yeni kuşaklann gösterdiği ilgiyle gelişiyor. Şimdi, burada bir itirafta bulunacağım. Ben "tarafsız" bir eleştirraen değilim. Bal gibi taraf tutuyorum. Açıkçası, ben müzığin ve muzısyenin "tarafındayım." Ne var ki, bu taraflılı• ğımı sürdürmekte zaman zaman zorluk çekıyorum. Ben muzisyenlerin yanındayım, ama müzisyenler nerede? Muzisyenler genellikle kendi bindikleri dalı kesmekle meşguller. örnekler çeşit çeşit... Orkestralar, kendilerinden " g ö r u ş " alınmadan Kultur ve Turizm Bakanlığı'nın ' bir 'Orkestralar Yasa Tasansı' 1 hazırladığından yakınıyorlar. Yerden goğe kadar hakları var. Orkestralar, konservatuvarlar, opera ve bale, orta dereceli okullarda muzik eğıtimi konularında yetkili mercılerce alınan kararlarda, ilgili kuruluşlann ya göriısleri alınmıyor ya da görüş alma süresı kısa tutularak kararlar oldu bittiye getiriliyor. Peki, muzisyenler, bizler ne yapıyonız? llk başta birbirimizi yıyiyoruz. Üç kişi bir araya gelip sağlıklı bir rapor bıle yazamıyoruz. Ya birbirimizı ihbar ediyoruz ya da "bana n e " diye omuz silkiyonız. Bıçak kemiğe dayandı mı da vaveyla koparıyoruz. Ama sadece konuşmada kalıyor bu vaveyla. Nerede sağlıklı, mantıklı raporlar, nerede ortak goruşle alınmış kararlar, nerede birlik ve beraberlik? Türkiye'de müzisyen hiç de kolay yetişmiyor KİM KİME DUM DUMA m.uU AK <nkmyowrt. h/luşıklartm ya bouamak, tmtkrm, okkmuk aı&mak. ^ 'Sİtfle. torm <bh*&kt ! istanbul Devlet Senfonı Orkestrası'nın geçen hafta Atatürk Kultür Merkezı nde verdiöi hafta sonu konserlerini şef Erol Erdınç yonettı Konseriere solıst olarak katılan pıyanıst Gülay Uğurata, Protofiev'in Sol Minör 2 Piyano Konçertosu'nu yorumladı (Ftt»fraf: iJİe Rltftlu) Devlet sanatçısı ve orkestra şefi Prof. Hikmet Şimşek, 1985 yılında orta dereceli okullann muzik programlarındaki yeni uygulamalarla ilgili olarak Mıllı Eğıtım Bakanhğına hitaben bir yazı yazmış. Yazının tam metnı "Orkestra" dergisinm Eylül 1987 tarihli 169. sayısında yayımlandı. Prof. Hikmet Şimşek, bu yazısına bakanlıktan bir yanıt alamamış 1985'ten berı "Orkestra" dergısı söz konusu yazı dolayısıyla tum müzısyenlerı " g ö n i ş " bıldirmeye çağırdı. Şu ana kadar bu konuda sadece uç kişinin yaa gönderdiğini açıklayan "Orkestra" dergisi sahıbı ve sorumlu yönetmenı Pana>ot Abacı, bu yazıların sahiplenmn Turk Muzıği Devlet Konservatuvan uyesı M.Catait Atasoy, İlerı Türk Müzığı Konservatuvan mensubu olduğunu açıklayan Mete Gönin (Etem Üngör'un namı müstearı olsa gerek, adını nedense böyle vermeyı uygun görmüş yazar) ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası şeflerınden Orhan Tannkulu olduklarını belirterek, henuz müzik eğitimi konularına eğılmesı gerekenlerden bir yanıt almadığını vurguluyor. Demek ki, mesleğimizi uzun ya da kısa vadede yakından ilgilendiren konularda sessiz kalabilıyoruz. Türkiye'de müzisyen hiç de kolay yetişmiyor. Hatta hâlâ nasıl yetişiyor diye hayretlere düşüyorum bazen. Nitelikli, iyi müzisyen yetişmesi için gerekli beslenme ortamı olmayan bır ulkede yaşıyonız. Genel eğitim politikasının yönlendınlışi, kıtle iletişim araçlannın nitelikli muziğe yönelik olmayan uygulamaları ve yayınlan, sozun kısası çevre, nitelikli müzisyen yetışmesine neredeyse engel olucu gorunumde. Gariptir ki, çolde yetişen laleler örneği, tum engeliere rağmen yeni muzisyenler yetişmekte, eskiler, Kerbela gibi bir muzik ortamı içinde kendi kendilerını besleyerek konser vermeye azimle devam etmekte, muzik meraklısı genç konser dınleyicisi sayısı artmakta, ne kadar önlenmeye çalışıhrsa çalışılsm muzik hayatı yeni kuşaklardan da görulen ilgivle gelışmekte. MSU Devlet Konservatuvan'nın yedi yıldır surdurmekte olduğu Ulusal Muzik Yarışması'nda her yıl genç yetenekler keşfediliyor örneğin. Bu yıl tahta ufleme çalgılar (flut, obua, klarınet ve fagot) dallarında yapılan yanşmada İstanbul, Ankara ve Izmir'den katılan genç sanatçı adayları arasından seçilenlerın hepsı geleceğe tutulmuş birer ışıktı. Ödul kazanan gençler içinde benim en çok ilgimi Ankara'dan katılan ve klarinet dalında birinci olan Fertıat Ali Göksel çekti. MUzıği içinde duyan, öğrendiklerine kışılığini de katan, en önemlisi Mozart'ı gerçek Mozart stılinde çalan bir genç Göksel. Fagot dalının bırıncisı Istanbul'dan Selim Ajkal da gelecek vaat eden gençlerden bın. Geçen haftanın olağan İstanbul Devlet Senfoni orkestrası konserinde de yıne gençlerimız sivrildıler. Erol Erdinç'in yönettiği bu konserin son eserı Claude Debbussj'nin Nokturnler'ıydi. Nuages (Bulutlar), Fetes (bayramlar) ve Sirenes (Deniz Perileri) başhklı uç bölumden olusan bu eserin son bolumunde Sirenes, yani Deniz Perilerıni kadın sesleri korosu canlandırır. MSÜ Devlet Konservatuvarı öğrencıleri ve TRT İstanbul Gençlik Korosu'nun uyelerınin seslendirdiğı "Deniz Perileri" gençhğe olan guvenimızı yeniden canlandırdı. Bizler de onlara ornek olmaya, yol gostenci olmaya, dürust ve cesaretli olmaya çalışsak artık. PİKNİK P/> 4I.K \I4I)R i 0 SEKİIN KİZI MUJGÂN'IM fflZLI GAZETECİ AŞA6I0AKİ PlOECı l PÜKKAHl VuMYO 6£l BuTuH IVAUAIIEYİ V YAKıCAK SECDET ŞJEA HA1AKSİ.. 5İ6ORTA Affh. Ç İ Z G İ L İ K KÂMÎL M.4SARACI P İ m n n l l l A I I 1 S I f S H f l l l l l l ^ e ç e f 1 ^ ' uzellHcle m u z i k sanatçılan arasında Atrika'da açlık çer I j C I I I U I U H I U O j a l l l l l l l l ten ınsanlara yardım için konserler düzenlenmesı gündemdeydi. Son zamanlardaysa muzisyenterin dikkat. A1DS tehlikestne yönelmış görunuyor Londra'dakj Festıval Hali'un fuayesinde 24 saattik bır ıkılı piyano maratonu duzenlendı geçenlerde Jocetyn Abbott'la Rıchard Mapp'in de kabldıktan piyano ıkılilennın aralıksız 24 saaüık konserienmn gelırı "Crusaıd" adlı yardım kuruluşuna bırakıiacak. Geçen yıl kurulan yardım kurumu, bugune kadar AIDS kurbanlanna yardım amacıyla 750 bın steriin topladı. MSÜ Devlet Konservatuvan Müdürti Doç. özer Sezgin: 55 ıııily onlıık ülkede 17 müzik okulu Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan Müdürü Doç. özer Sezgin'in verdiği bilgiye göre, 365 bin nüfuslu Lüksemburg'da 8 müzik okulu, 10 milyonluk Yunanistan'da 308 müzik okulu var. Buna karşılık, 55 milyonluk Türkiye'deki müzik okullarımn sayısı 17'yi geçmıyor. Kültür Servisi Mimar Sinan Ünıversitesi Devlet Konservatuvan'nın " 7 . Ulusal Müzik Yjtnşması" 28 kasımda yapılan finalk sona erdı. 1981 yılından bu yana yapılan yarışma, bu yıl "tahta nefesli sazlar" (flut, obua, klarınet, fagot) alanında duzenlenmişti. Flutçu Bulent Evcil'in "Tiirk eserini en iyi icra eden sanatçı" seçıldıği yarışmada, flut dalında l.Iıği Altan Kolmukoğlu. 2.1iğı Bulent Evcil, 3.1üğu Halit Turga> kazandı Obua alanında 1. Murat Özulgen, 2. Nurı Köker, 3. Levent Çolak oldu. Klarinet dalında l.liği Ferhat Ali Göksel, 2.1iği Feza Çetin, 3.1uğu Giütekin Ulutaş alırken, fagot dalında Selim Aykal 1., Resat Güner 2., Tolga Alhay ıse 3. oldu. Yarışma her dal için seçilmış üç asamadan oluşan bır programla yapıldı, finalde ıse Mozart'm konçertolan yarışmacılar tarafından orkestra eşlığinde seslendirildı. Mımar Sinan Üniversitesi ilk "Ulusal Müzik Yarışmasfnı 1981 yüında Atatürk'ün 100. doğum yıldönumu kutlamalan çerçevesinde, keman dalında yaptı. 1982'de viyolonsel, 1983'te kompozısyon ve şan, 1984'te kompozisyon ve piyano, 1985'ıe ikili gruplar için oda müziği alanında gerçekleşen yarışma, geçen yıl da bakır nefesli sazlar (trombon, trompet, korno) dalında düzenlendi Yarışmalara butun konservatuvar oğrencileri, mezun olmuş ve senfoni ya da opera orkestralannda çalışan sanatçılar, öğrenci olmayanlar katılabiliyor. Bu >ıl 30'un iızerınde yanşmacı nın katıldığı 7. Ulusal Muzik Yarışması sonucunda toplam değen 3 milyonu bulan para armağanları, her bölum için ayrı ayn bırınci, ikinci ve uçüncülere verildi. Yarışmanın en buyuk amacı ıse gelecek yıl Avrupa'da yapılacak klarinet ve obua dallarındaki yarışmalara katılabilecek adayların belirlenmesiydi. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nın da uyesı bulunduğu Uluslararası Gençlik Muzik Yarışması'na katılabilmek için adaylann kendi ulkelerinde bır yarışma kazanmış olmaları gerekıyor. sal duzeyde tutulmasının amacını da açıklanuş oluyor. Sezgin, Türkiye'deki konservatuvarların sayıca az olmasının yanı sıra, amatörce muzikle uğraşmak isteyenlere yönelik yeteri kadar muzik okulu olmamasından da yakınıyor. Konservatuvar şu sıra Avrupa Muzik Okulları Birliği'ne yollamak uzere Turkiye'deki muzik okullarımn, oğretim görevlilerinın ve ogınuucniı su^ııoi ım ı v eren istatistik bilgileri toplamaya çahşıyor Özer Sezgin bırlığe oteki ulkelerden gonderilen bilgileri okurken, aradaki fark daha da belirgınleşiyor 365 bın nufuslu Lüksemburg'da 8, 10 milyonluk Yunanistan'da 308 muzik okulu varken, Turkiye'den, Ankara, İstanbul ve Izmir'de toplanan 7 konservatuvan çeşitli bölumlerine de ayırarak ancak 17 muzik okulu çıkartılabiliyor. "55 mil>onluk Türkiye'de bu okullar dışında birkaç tane de muziğe agırlık veren lise ve muzik merkezi *ar" diyor Sezgin AĞAÇ YAŞKEN EĞİLÎR KEMAL GÖKHAS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 2 Arahk JRAFALGAR SAYAS/'/VA KATILMIŞ OLAN 6£Mİ 1949'DA BAT/RtLDl'/. 1349'PA 8UGUN, 152. YHŞtNOAKJ IMGıLlZ SAVAŞ GEMiSı "tMPLACASLE " , OOKJAfJMA TASAFINDAM AÇtK DBA1IZOE TOP ATTŞLA&tYLA' BATr&LD(.. 1805'TE ISPANYDL FGANOZ OSTAK DOSİAMAAAS'IKJA J£A&Şf /\IGıLı2.L£IZ'tfiJ •''"' ZAPERlYLB SOKlUÇLAMAtJ T/eAFALGAR SAVAff'A/A FGAAJS/Z SEMIS/ OtA/eA/Z. KATytMtSTI O SlHAPA API 'PUGUAY VZOUIN" OLAN GEM( İNGtUZLBJS. mSAFfMPAN BUYUK BİR MÜCA V PELE SONUNDA ELB GEÇıRlLMlŞTl UZUN ~ l J YILLAR. EĞm'M GGMlSi BiÇlMıNDB HrZ^ MET VEREN IMPLACA8LE, AÜTIK KULLA~ ^ = NILAMAZ HALE GELMıŞTl. DENıZ MUZE'">" SikltN MEYDAMA GBTÎR.DIĞI g((Z UZMASJLAR. KUSULU, GEMıYf /A/CSLEM/f, AHŞAP ^ TEKHEHfU TAMAMIYLB ÇÛ&ÜK OLPUĞUNU BlL0iR.ER.EIC 8ATHZILM4SI tCıN RAPOR 50 YIL ÖNCECumhurİYet Konservatuvarın mudurü Doç. Özer Sezgin ulkemızdeki genç kuşakla, Avrupa'dakı genç kuşak arasında muzik eğıtimi açısından çok buyuk farklılıklar olduğuna dikkati çekerek, yarışmanın ulu 6ERÇBC M0ZART STİLİNDE Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan'ııın duzenledığı 7 Ulusal Muzik Yanşması'nın klarinet dalında bırincılığe Femat Ali Göksel değer görüldü Göksel, Mozart'ı gerçek Mozart stılinde yorumlayışıyla dıkkatı çektı Bayram, her sene olduğu gıbı bu sene de, pıyasada harareth sc'ışları doğurmuştur Her ne kadar ftalkın bayram Bayratn hazırlığı 2 Arahk 1937 munasebetıle aldığı şeyler merkezlerı, Kapahçarşı ile muayyen oluyorsa da gene Mahmutpaşa olmuştur. kalabahgın doğurduğu Akşamuzen Kapalıçarşı hareketten bayram ve geçılemez ve dukkanlarına bayramlıkla hiç alakası gırılemez bır hale gelmiş, olmayan eşya da hazır elbıse, şapka, gomlek, satılmaktadır. mendıl ve çorap gıbı gıyecek Dun bılhassa en hararetlı saiış 19371987 eşyası scttan dukkanlann satışı artmıştır. Fakat muhakkak kı satışın rekoru şekercı dukkanlanndadır. Bugan ve yarın kalabalığın daha fazia olacağına şuphe yoktur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle