25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 MÜZİK FÜJZ A1İ HAYVANLAR İSMAİL GÜLÇEÇ Sovyet piyanist Lazar Berman, öksürüklere yenik düşmedi 'Öksüriik senfonisfne karşı Berman Lazar Berman, Sovyetler'in uzun yıllar kuluçkada tutup yaşları epey ilerledikten sonra dünyaya lanse ettiği olağanüstü piyanistlerden biri. Böyle bir piyanisti dinlerken tekniği şöyleymiş böyleymiş demenin hiç anlamı yok. Çünkü Berman, tekniğin çok ötesindeki katmanlarda yol alıyor. Dünyaca ünlü piyanist Lazar Bcman'ın 7 Aralık 1987 gecesi AKM Büyük Salon'tında verdigi resitali Alarko Eğitim ve Kültür Vakfı düzenlemişti. tş dünyaıruzın önemli bir fırmasının evrensel müzikle yakından ilgilenmesi, bizim öteden beri özleminı çektiğünizi belhttiğımiz bir olguydu. Alarko'nun bu girişimini çok olumlu bulduğumuzu belirtmeden geçemeyeceğiz. AKM salonu o gece, Vizon dergisinin sosyete sayfalanndan tanıdığımız vizonlu kaJabaJıkla doluydu. Konserlere festivalden festivale rağbet eden sosyetemiz, Lazar Berman'ın programında yer alan Schumann'ın çok ihmal cdilmiş Op. 11 "Grande Soaatenuıı ve Prokoflev"in "Romeo ve Julkt" süitini dinlerken epey zorlandı. Hatta bir ara öksürükler senfonisi öyle bir "crescendo" yapü ki, piyanist "Acaba sanatoryumta mı t " w y miyonıın?" gibisinden, hayretle dinleyiciye göz atmak zorunda kaldı. Ancak Lazar Berman, öksürüklere mağlup olmayacağını, "Mou«sorg8ky"nın "Bir Sergiden TaMolar" eserinde dinleyiriyi büyüiemeyi başararak kanıtladı. Lazar Berman, Sovyetler'in uzun yıllar kuluçkada tutup yaşları epey ilerledikten sonra dunya sahnelerıne lanse ettiği olağanüstü piyanistlerden biri. 193O"da Leningrad'da doğan Lazar BerH U R YtaBCIBI ATEŞ A U U U "Muzik yurekten ateş almalı" diyen Sovyet piyanist Lazar Berrnan, 7 aralıkta verrJiği resitalin ardmdan, geçen cumartBSi gunu de şef lonescu Gaiati yönetimindeki Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası konserierine katridı. (FMa|raf: Late n M K man, ilk resitalini 4 yaşında aynı kentte vermişti. tlk hocası annesiydi. Ünlü piyano pedagogu tsabeila Vengerova'nın öğrencisi olan annesi, oğlunun yeteneğini çok ufak yaşta fark etmiş ve onu kısa zamanda konser sahnesine çıkacak biçimde eğıtmişti. Moskova Merkez Müzik Okulu'nda ve Moskova Konservatuvan'nda Alesander Goldenweiser ile çahsan Berman'ın adı Batıda ilk kez 1955'te duyuldu. Unlü piyanist E B U Giieis, Berman için "Mizik donyasının gerçek harikalanndan Diri" demışti o yıl. 1962 yılına kadar Berman adı kulaktan kulağa dolaştı durdu Batıda. O yıl Sovyetler, Berman1 ın ilk plağını piyasaya çıkardı. Bu plak, müzik dünyasında bomba gibi patladı, ama hâlâ Batı müzik çevreleri Lazar Berman'ın bir fotoğrafını bile görmüş değillerdi. Sonunda Sovyetler, 1971 yıhnda Berman'm Italya'da bir konser turnesine çıkmasma razı oldu. ttalya tumesi sonunda Herbert von Karajan'ın ilgisini çeken bu efsaneleşmiş Sovyet piyanisti, müzik dünyasının tek seçicisi sayüan Karajan'ın desteğiyle Batıda geniş yankılar uyandıran plaklar yapmaya ve konserler venneye başladı. Berman, müzik anlayısını söyle dile getiriyor "Ben bir romaaÜgün. Beninı için mözik, göniiiden, yttrekten ateş almalı. Akademizme bep karşı oWum. Liszt, Schıunaoa, Rahmaninov, Skriabin'in erken dönemi ve Prokofiev, benim yapuna uyan besteciler." Berman, her ne kadar akademizme karşıyım dese de bu denli özgür müzik yapabümesini her şeyden Önce aldığı sıkı akademik egîtime ve temele borçlu bence. Büyük sanatçılar belirli bir yastan sonra onları yukselten akademizme hep karşı çıkarlar dikkat ederseniz. Berman'ın piyanistliği, çağunızın başlannda Joseph Levine, Josef Hofmann gibi piyanistlerin izledikleri romantik, duygusal, abartıh yorum çizgisinin bir uzantısı. "Yanhş nota basmayayun" diye duygulanna gem vurmuyor, yanlış nota çalma pahasına zorluyor müzikal anlatımını Berman. Schumann'ın "Grande Sonate"ını piyanistler neden bu kadar ihmal ederler hiç anlamam. Kısacık bir ritmik motiften yola çıkarak gitgide büyüyen bir biçime ulaşmış bu sonatta Schumann. Lazar Berman'ın Schumann yorumuna katılmayanlar, biraz ağdalı ve sert bulanlar çıkabilir. Ancak Berman bu eserde de daha sonra çaldığı eserlerde olduğu gibi kendini, kişiliğini, duygulannı sunuyordu apaçık dinleyiciye. Prokofiev'ın "Romeo re Juliet" süitinde ve Moussorgsky'nin "Bir Sergiden I»bloUr"ında ise piyanist bir renk ve atmosfer ustası olarak sivriliyordu. Berman'ın yorumu ile bu eserler sadece muzik olmaktan çıkıyor ve dinleyenin gözünün önüne çeşitli imajlar getiriyordu. Bu eserleri dinlerken AyzenşUyn'ın "Alexander Nevsky" ve "Korkunç fvan", Tarkovsky'nin "Andrey Rublev" filmlerinde yarattıkları ortaçağ Rusyası'nın imajlannı anımsamamak olanaksızdı sanki. Böyle bir piyanisti dinlerken tekniği şöyleymiş böyleymiş, yanlış nota basıyormuş, vuruyormuş; tempolan ağır ya da hızh alıyormuş demenin hiç, ama hiç anlamı yok. Çünkü Berman, büyük fırça darbeleriyie tablolar çizerken tekniğin çok Ötesindeki katmanlarda yol alıyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK P t K N t K PtYALE MADRA KÖTÜ ÇB/RIİMIS BİR FILM 6ÖİX UJTTA 0 4PTAL y CA t VE UATTA ÇOK KOTÛ ÇİZIİ M Ş BlC ÇI23I uı'c HIZLI GAZETECİ HECDETŞEN ( 0ENim KAF/İM ÇMLA.^. [ Ki UılEMiZPİf?" Oeo'ıK, KALKTıK ) ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl Uçüde haftasonıı I Istanbul Devlet Opera ve Balesi, Okan Demiriş'in 'IV. Murat" adlı operasını bu sezonun 1 sonura ladar sahrelerr^ surdurecelc IV. Murat 'operası YAŞK£N EĞtUR KEMAL GÖKHAN Kültür Servisi tstanbul DeVlet Senfoni Orkestrası'nı 18 ve 19 aralık tarihli haftaspnu konserlerinde bu kez konuk şef, Devlet Sanatçısı Gttrer Aykal yönetiyor. Cuma 19.00 ve cumartesi 10.45'te Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek konserlere solist olarak da, kemancı Gütden luralı ve klarnetçi Ekrem öztan katüıyorlar. Konser programında Italyan besteci Antonio Vmüdi'nin dört keman konçertosundan kunılu "Mevsimler" dizisinin bir bölümü, Fransız besteci Oaude Debussy'nin "Klarnet ve Orkestra tçin Rapsodi"si ve tngiliz besteci Edward FJgar'ın "In the Soatfa" (Güaeyde) adlı uvertürü yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası ise bu hafta sonu kemana Çagd Yuceten'e eşlik edecek. Şef Cansng Kahidze^ nin yöneteceği konserlerde unlü Tttrk bestecisi ve orkestra yöneticisi Ulvi Cemal Erkin'in "Senfonik Bolüm" adlı yapıtı, Rus besteci Alexander Glaionov'un yakın çağlann ünlü kemancısı Leopoid Aner'e adadığı "Keman Konçertosu" ve Bohemyalı besteci Antonin Dvorak'ın "8. Senfoni"si seslendiriliyor. lzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde vereceği konserlerde de Rus besteci Miha0 foanoviç Gmıka'nın "Ruslan ve Ludmüla" operasının uvertürU, Sergey Prokofierin "2. Piyano KoBçertosu" ve Dvorak'ın "9. Senfoni"si dinlenebilir. Cuma 20.30, cumartesi 11.00'de gerçekleşecek olağan haftasonu konserlerinin şefi Iosif Conta. Mesut İktu, 198788 etkinliklerini anlattı Istanbul Devlet Opera ve Balesi, Franz L&har'ın "Çingene Aşkı" operetini Türkiye'de ilk kez yorumlayacak. Daha sonra Verdi'nin "II Trovatore" Puccini'nin "II Tabarro" ve "Gianni Schicchi" Gounod'nun "Faust" operaları sahnelenecek. Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürluğü'nü 11 Eyltil 1987'de Okaıı Demiriş'ten devralan Mcsat tktn, 198788 opera ve bale repertuvan ile kurumun diğer etkinlikleri konusunda gazetemize şu açıklamada bulundu: "Sezonu Ahmet Adnan Saygnn'un 'Yunus Emre' oratoryosu ile açtık. Eseri Devlet Sanatçısı Prof. Hikmet Şimşek yönetti. Leyla Dcmiriş, Işın Giiyer, Erol Uras ve Artila Manizade solist olarak katıldılar. Kendilenne Istanbul Devlet Operası Korosu ve Orkestrası eşlik etti. 'Yunus Emre' oratoryosu 198788 sezonu içinde her ay tekrarlanacak. Prof. Hikmet Şimşek konserlerden önce 'Atatürk Müzik Anlunlan ve YBDUS Emre' başlıkh bir konuşma yapmaktadır. 'Yunus Emre' oratoryosu çoksesli müzik sanatırun yaygmlaşması ve anlaşüması için özellıkle üniversite çevreleri ile askeri okullara yönelik olarak icra edüecektir. 198687 sezonunda sahnelenip, bu yıl tekrar edilen eserler arasında Mozart'ın 'Don Gioraani', Offenbach'ın 'Paris var. 'Paris Hayab' opereti aralık ayında son temsilini yapıp, Bursa ve Gölcük'e turne yapacak. Geçen yıldan devam eden 'Hansel ve Gretei' çocuk operasının yerini şubat 1988'de 'Bremen Mınkacılan' alacak. Sahnelenmesi geçen yıldan planlanan Okan Demiriş'in 'IV. Murat' operası sezon sonuna kadar devam edecek. 'Cavalleria Rustkaaa' ve 'Palyaço' operalan ocak 1988'deki son temsille bitecek. Aralık 1987'de Franz liharın 'ÇİBgene Aşkı' opereti Türkiye'de ilk kez yorumlanacak. Yine Türkiye'de ilk kez oynanacak olan tek perdelik iki opera var repertuvarımızda. Donizetti'nin 'RiU' ve Wo»fFerrari'nin *Susanna'tun Sun' operalanru, mart 1988'de Verdi'nin 'D Trovatore' operası izleyecek. Komple Italyanca yorumlanacak olan bu operayı Aydın Gün sahneye koyacak, orkestrayı Robert W*gner yönetecek. Yine mart ayı içinde Istanbul Devlet Operası Korosu ve solistleri, Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Beethoven'ın *9. Senfoni'sini yorumlayacaklar. Nisan ve mayıs aylannda Pucci Ifeni mevsimde opera ve bale ni'nin 'TJ Tabarro' ve 'Gianni Schkrchi' operaları ile Goonodnun 'Fanst' operası sahnelenecek. Baleye gelince, bu mevsim 'Şımrnnk Kız', TUmeiyalı Kadıni dan başka 'NUinsld Ue Bir Akşamustu, '3 Bale' (Cengiz Tanç'ın 'Olimpiyat', Sibelius'un 'Bebek', Borodin'in Trens tgor" baleleri) ve 'Kngu Gdlü' balesi var. Mayıs ayuıda ilk kez Antalyada Aspendos antik tiyatrosunda opera ve bale temsilleri vereceğız. Haziran ve temmuz aylannda ise II. Uluslararası Izmir Festivaline katdıyoruz. Aynca Bursa Tiyatrosu'nda. Gölcük'te, Boğaziçi Üniversitesi'nde, Deniz Harp Okulunda opera ve bale gösterileri, Tekirdağ ve tzmit'te konserler düzenledik. Kadıköy yakasında açılan iki gjşe (Erenköy Beymen ve Suadiye Vakkorama) Anadolu yakasındaki operaseverlerimize kolaylık sağladı. Geçen yıllarda yapılmayan öğretmen, öğrenci ve emeklilere yüzde 50 indirim, seyirci potansiyelinde artış gösterdi. Atatürk Eğitim Fakültesi ve Devlet Konservatuvan öğrencileri için her temsile (1530 kişi) I. balkonda ücretsiz giriş sağlanıyor. öğrencilerin kimliklerini göstermeleri yeterli. Aynca, 80"e yakın solist sanatçımmn sadece 23'üne görev verilmedi. Ancak onlar da konser programlarına alındıl' TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAH 132.1'DE 8UGÜU ÜMLÛ FfZAUSlZ eEST&CİSf 16 Aralık SAINTSAENS'IN MÜZİĞİ kjM BtK MÜZHaÇİYDt AMA, OEJ&AILfSİ OtAU P€K Az SAYfM y/tPfT V£&A*İÇTİ. I/SK/A4Lİ Bİ/? BESTBC'l OLMAS/MA BAĞAAeN, B'RÇpĞUNU AAAOOİ AMAÇCAÜLA GE&ZetOjEŞri&Mtfrf. 6UtJLAK.tU yAMI SIRA, "SAAASOU İLE CHtfLA " OPEMS'f VE "HAyVAMLAH " ADLt OÖA MÛ&61, 8AŞ yAP/7ZA&/ /ÇMAkL7A,S/fC S//C İC0A EDİLM£/CT&C>İG: İLGİMÇ7İK, "SAMSOU ice DALİLA*,'LK. FKANZ USZr'/N OeSTSĞ/YL SAHNEiEUEBKMfŞ , "HAYVAULA/S. tCAKNAVAU" ise BES7ECINİM ÖlMMÜflJOEA/ SOAJ/eA SEStEAJDlH lL£Bı LMİÇT/.. s*/ursAeus, 36 >#şrvoA ötoü. SA/yrSÂEUS, seç 'Somsv* ,k Oal.la" optrttrmdtm bir s 50 YIL ÖNCECumhuriyeT 16 Arahk 1937 sadece karşılanna çıkanlan adamlarla temas etmiş olmalarına nağmen müşahitlerden bu yolda bir talimatname beklenmemekteydu Sadece bir taraftn arzusuyla hazırlanmış görünen bu talimatnameye karşı hukümetimiz derhal harekete geçerek Akvam 19371987 Cemiyeti nezdinde teşebbuste bulunmuştur. Hükümetin protestosu Ankara 15 fRlefonla) Hatay intihabatı için hazırlanmif olan talimatnameden gayn resmi surette haberdar olan hukümetimiz. Cemiyeti Akvamı protesto etti. öğrendiğime göre, talimatname, Hatay Türkleri hesabma mütnkün olduğu kadar kötü hazırlanmif ve bunda adeta Hatayın hakiki sahib ve sekenesınin intihabatta Türklüklerini göstermeleri men edilmiştir. Hataydaki seyahatlarında » A * J. MOOtMtO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle