Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALIK 1987 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Cumhurbaşkanlığı Basırı Müşaviri: veriyor. Siyasal tansiyonun artıp artmaması, muhalefetin Meclis dışına, alanlara taşıp taşmaması tümüyle Özal'ın elinde, sorumluluğu omuzlarmda. Grubunda söylediğini Meclis kürsüsünde yineler, örneğin "işkence yok" diyerek SHP sıralarına anlamlı bakışlar gönderirse, elbette hu uygulamalara katlananlardan sert tepkiler görecek. 12 Eylül ağzryia konuşmalannı sürdürür, geçmiş bir dönemi suçlamayı yine marifet sayarsa, kuşku olmasın, en ağır yanıtları alacak. Muhalefet sesini TV'den eşit ölçülerde duyuramazsa, sorunları, soruları miting alanlanna götürünce "parlamento dışı" davranışlara mı girmiş olacak?.. Yüzde 64 oyun beklentilerini ancak bu yoldan karşılamaya çalışan muhalefet, kavgacı, kargaşa yaratıcısı olacak, ama devlet olanaklannı sadece kendi ideallerine hapseden Özalın hiç suçu olmayacak! İnsaf bunun neresinde? Dün kuliste kavgacı üsluplu muhalefet oimamanın, daha doğrusu gerilim yaratmamanın DO6AH koşullan böyle sıralanryordu. Bu arada ant içme oturumundaki (Baştarafı 1. Sayfada) kes anımsıyor. Bunlar ekonomik olaylarda herkes kendine göre da özellikle şu isimler sayılıyor: gücü büyük ölçüde "karayolu suçlu arıyordu. Örneğin CumNamık Kemal Zeybek (MHP da taşımacılığından" alıyor. Büyük hurbaşkanı konuşurken Meclis vasında yargılandı. istanbul Mil"TIR filolannın" üzerindeki siya Başkanının hazırolda ayakta letvekili), Mehmet Ali Karadeniz sal damga genellikle "Süley durmasının, ant içme törenin(Tarım Orman ve Köyişleri Ba mancılık'tan" geçiyor. den önce Evren'in kürsüye gelkanlığı'nda MHP eğilimli ataBaşbakan Özal şimdi "parti mesinin sorumlusu TBMM yetmalarıyla ünlü. Giresun Milletiçindeki bu dengelerle" yeni bir kilileriydi. Evren sormuş, uyguvekili), Şakir Şeker (MHP il başkabine kurmaya özen gös lamanın böyle yapılacağı bildikanı, Sıvas Milletvekili), Murat terecek. rilmişti. Ne var ki, CumhurbaşBaş&şgioğlu (Kastamonu Milletvekili, eski MHP il yönetiminden), Gökhan Maraş (Kırşehir Milletvekili, bölgesinde MHPi nin önde gelenlerinden), A/evzat Durukan (Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'ndan Bolu Milletvekilliğine, en koyu MHP'liler arasında başı çekiyor), Mehmet Perçin (Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı'ndan Adana Milletvekilliğine, MHP iddianamesinde adı geçiyor), Nurhan Tekinel (Kastamonu Milletvekili, bölgesinin bilinen MHP kökenlılerinden). MHP kökenliler "özal'ın ilk kabinesine" beş kişi soktuklarını belirtiyor ve sayının "artan Özjü yeni kabineyi oluştururken 6 ay(Baştarafı 1. Sayfada) n dengeyi gözetecek. ANAP'taki railolanaklan ortaya çıkardı. liyetçiler, kabinedeki temsilcilerinin Büyük Millet Meclisi'nin açı "artmasını" isterken, muhafazakârlışım önceki gün doğrudan ya lar da yerlerini "konımaya" çalışıyoryınla yurda yansıtan televizyo lar. Ozal'ın, yakın çevresindeki kişinun acıklı hali de dillere destan len de dengeli bir biçimde yerleştiolmuştur. Herkesin izlediği gibi reeeği ve "eskilere unutuiduklan, yenilere de önemsiz olduklan" gorunparlamentoda milletvekilleri tüsu vermemeye çalışacağı ifade kürsüde tek tek yemin ederlerken ediliyor. Başkanlık Divam'nda bir tartışTurgut özal'ın kabinema çıkmış, daha sonra Meclis ninBaşbakan belirlediği, ancak listeyi yapısını Başkanlığını ve salondaki bütün sadece kendisinin bildiği kaydedilimilletvekillerini kapsayan bir yor. ANAP kulislerinde, bakan adaykaynaşma ve gerilime yol açmış lannın adlan kadar, Başbakanın diktır. O dakikalarda televizyon ba kat edeceği dengelerden de söz edişında bulunan milyonlarca yurt liyor. Özal'ın yeni kabineyi oluştururtaş olaylan izlemekte; ama, an ken dikkat edecegi dengeler şöyle: 1. Cografi denge: Tum Turkiye lamını çıkarmakta güçlük çekmektedir. Televizyon olan biten Cumhuriyeti hukümeflerinin yapısınlerin gerçeğini halka açıklayaca da gözetilen coğrafi denge, ikinci ğına, yayım kesmış ve araya şov Ozal hükümetinin kuruluşu sırasında da gündeme gelecek. Örneğin, Erprogramı sokmuştur. Daha açık zurum'dan bir bakanın hükümette cası görevi halka haber vermek yer almamış olması, bu kentteki parolan devlet kuruluşu, halkı ha tililerin tepkisini loplamış, Özal da bersiz, kuşkuda ve merakta bı halen Karayolları Genel Müduru rakmak için görülmemiş biryön olan Atalay Coşkunoglu'nu önce tem kullanmıştır. Bunun üzerine mülervekiü, sonra bakan yapmayı sayısız yurttaş durumu öğrene düşünmüştu. Ancak daha sonra Coşbilmek için gazetelere telefon eı kunoğlu'ndan vazgeçilmesi üzerine. meye bâşlamış, herkes birbirini arayarak neler olup bittiğini anlamaya çalışmıştır. tster devlet kurumu olsun, ister özel şirket olsun, dünyada (Baştaraft1. Sayfada) hiçbir televizyon yönetiminin muhalefeti kavgacı, uzlaşılma(dikta rejimleri dışında) böyle bir sı zor, sorunları Meclis yerine sokağa taşırmaya çalışan, saltutuma kayması olanaksızdır. Bizim televizyon yönetimi, dırgan siyasi güç olarak tanımAmerikan fılmlerinde görülen lamak, bu tanımlamayı halka bar sahiplerinin anlayışını mı be sindirmek istiyor. Son olaylatia nimsiyor? Klasik Holivut fılmle ilgili derinlemesine yorum yaprinde göruldüğü gibi, barda ne mıyor. Bu tutumu kimine göre zaman bir tartışma ya da dalaş haksız; bize göre çeşitli nedençıksa, patron müşterileri oyala lerle haklı; son olaylan sömürmak için orkestraya "çal" işare mek isteğinden kaynaklanıyor. ti verir. Sonunda sözü yine 1980 önceAncak ne parlamento bir bar sine getirme çabasında; bekdır, ne de TRT Genel Müdürü lentisi bu. patrondur. Türk halktna bilgi ve Oysa Özal siyasal kavgalara rilmesi gereken yerde Meclisten önayak olacak, siyasal gerilimin yayım keserek araya "renkli şov artmasını engelleyecek, hazırprogramı'" sokan zihniyet, tele layacağı koşullann zorlamasıyla vizyonun hangi ellerde bulundu muhalefet'n sokağa taşmasını ğunu göstermektedir. önleyecek, akılcı, demokratik Milyonlarca kişinin gözleri önlemlerden hiç söz etmiyor. önüne sergilenen bu örnek Muhalefet kulisine taşan örnek TRT'nin nasıl (yönetildiğini değil) güdüldüğunü vurgulamakta ne kadar ilginç: Meclis'te ANAP'lı, SHP'liyi dır. Türkiye'de demokrasinin gerçekleşebilmesi için öyle görü yumrukluyor, TV yayını kesiyor. nüyor ki ise TRT'den başlamak TRT elemanı ÖzaTın kulağına gerekiyor. Muhalefet panileri de eğilip "şimdi ne yapacaklarım" bu konuda ciddi girişimlere geç soruyor. Özal sanki bir Başbakan değil, TRT Genel Müdürü mek hazırlığındadırlar. ya da haberler müdürü: "Müzik Haksız mıdırlar? » * * GERCEK Ifeni hükümet için 6 denge FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Başbakan Turgut bu kentteki milletvekillerinden birinin bakan yapılması olasıuğı belirdi. Aynca Vusuf Bozkurt Özal'ın, Galip Demirel'in ve Metin Emiroğlu 1 nun Malatya'dan seçilmeleri çevre kenüerde rahatsızlık yarattı. Bu durum sadece Yusuf Bozkurt Özal'ın bakanlık şansını guçlendirirken, öbur adayların durumunu güçleştiriyor. Bu sorun, ayru kentten seçilen Cahit Aral ve Yıldınm Akbulut, M. Tınaz Titiz. ve Veysel Atasoy için de geçerli. Kuçuk kentten iki bakanın yeniden seçilmesi, soz konusu dengeleri bozacak. Başbakan Turgut özal için coğrafi denge birincil önemde olmasa da "dikkat edilmesi gereken bir denge" olarak gözuküyor. 2. Parti içi dengeler ANAP'ta her ne kadar dört eski eğilimden gelen yöneticilerin artık kaynaştıklan belirtiliyorsa da, bu eğilimler içerisinde, birükte olmaya ve birlikte davranraaya özen gösteren en önemli eğilim, millivetciler. llk kabinede ver alan Zeki Yavuztürk, Veysel Attsoy, Yıldınm Akbulut, Oltan Sungurlu ve Ahmel KaraevN, milliyetçi gnıbun "bizden" diye nitelendirdikleri bakanlar olmalanna karşın, son günlerde Yavuzturk ve Atasoy ile grubun ilişkilerinin "kopma noktasTna geldiği ifade ediliyor. Bu nedenle grup, asıl olarak Sungurlu, ardından Akbulut ve Karaevli'nin bakanlıklarında ısrar ederken; bir yandan da, "Gelen milletvekilleri içerisinde sayımız ve elkimiz arttığına göre kabinede de sayımızın artması gerekir" diye düşunuyorlar. Kabinede temsilinden vazgeçilemeyecek bir başka "eğilim" de muhafazakârlar. Bu eğilimin kabinede en az iki temsilci istediği, ANAP kulislerinde konuşuluyor. Bu adaylardan birinin, Ağrı'dan milletvekili seçilen Doç. Dr. Yasar Eryılmaz olduğu, aynca Vebbi Dinçerier ve Mehmet Keçeciler'den en az birinin kabineye girmesinin istendiği bdirtiliyor. Ancak Keçeciler konusunda henüz sonuçlanmayan tartışma noktası, "nisan ayindaki ANAP biiyük kongresi faktöni" nden kaynaklanıyor. Kabinede Tınaz Titiz ve Safa Giray tarafından temsil edildiği belirtilen eski sosyal demokratlar, kabinenin "liberal göriıniimunü tamamlavan nnsuriardan biri" olarak kabul ediliyor. Bu görüntu unsurunun sürmesine, Özal'ın yine önem vereceği ve böylece Giray'ın yerini koruması bekleniyor. Titiz'in yeniden bakanlığı Lartışılırken, bakan adayları arasında adı geçen lşın Çelebi"nin, "henüz ANAP'lılasiığını gosteremediği, rüştünu Upatlamadığı'1 söyleniyor. Milliyetçi ve muhafazakâr gruplar, eski sosyal demokratlann parti örgutunde güçlü olmamalannı gerekçe gostererek, bu nitelikteki kişilerin sayısının kabinede azaltılması gerektiğıni savunuyorlar. Ama yine de kabinede en az iki "Avrupai liberal" in yer alması bekleniyor. Eski sosyal demokratlara ANAP grubunun soğuk baktığı, önceki gün yapılan grup toplantısında, Nurettin Yılmaz ve lşın Çelebi'yi Çok az kişinin alkışlaması ve bunların ant içmesi sırasında, ANAP'lı miUyetçi milletvekillerinin genel kurulda bulunmamaya özen göstermeleri ile de meydana çıktı. 3. Eskiyeni dengesi: Başbakan Turgut özal, ANAP'ın kuruluşundan bu yana, ilk kez istediği kadro ile istediği biçimde çalışma şansını elde etti. Bir yandan vetoluları Meclise getirirken, bir yandan da Meclisteki sayısal gücu ve partideki tek adamlığı, panilileri istediği noktalara yerleştirmesi olanağını sağlayacak. Ancak burada gözetilmesi gereken bir denge, eskilerin "onutuldaklan vehmi" ne kapılmamaları, yenilerin de kıymet verilmediği imajına sahip olmamalan. Partinin ve kabinenin ilk günlerinden itibaren yarunda olan kişilerin onurlandınlarak görevlerinin degiştirilmesi uygulamasına yine özen gösterecek olan Başbakan; Mehmet Yazar, Recep Ergun gibi partiye yeni gelen bazı kişilerin de en azından bir yerde görevlendirilmeleri ya da bakan olmaları üzerinde dunıyor. Kürsti tartışması Evrerfi uzdu (Baştarafı 1. Sayfada) kurulacakmış, bu bakanlığa da "eski sıkıyöneöm paşası" Recep Ergun düşünülüyormuş. Bence bunların hepsi yakıştırmadır. Diyeceksiniz kl: Şimdi efendim, "Güvenlik Bakanlığı" için bence en uygun aday Mardin Milletvekili "Banş Dernegi sanığı" Nurettin Yılmaz'dır. Adalet Bakanlığı için de "eski DevGenç de benim adayım "Ecevifin danışmanı" lşın Çelebi'dir. Çalışma Bakanlığı için kimi mi düşünüyoruz? Sorulur mu? Çalışma Bakanlığı için tek adayımız eşki Havaİş Sendikası Başkanı ve ANAP Adana Milletvekili ibrahim Oztürk'tür. İbrahim öztürk'ün Çalışma Bakanı olması iie birlikte işçi sınıfı, çaktırmadan, iktidara gelmiş sayilır. Dönekliğin ve yılgınlığın felsefesini en şık biçimde yapmaya çalışan eski Marksist yazartarın "aıTe boyu" cabaları da böylece sonuç vermiş olur. Peki Ercan Vuralhan ne olacak? Ercan Vuralhan'a Dışişleri değil ama İçtşleri Bakanlığı düşünülebilir. "Niçin Dışişleri değil de Içişleri?" diye sorarsanız hemen merakımzı gtdereyim... Vuralhan, büyükelçi olmadan önce Dışişleri Bakanlığı'nda güvenlik donanımları alımsatım işleriyle ilgilenen daire başkanıydı. Bu yüzden, bu gibi "içişlerine" merakı vardır. Çalışma Bakanlığı adayımız İbrahim Öztürk'ün kardeşi, Başbakanımız özal'ın koruma polisi Musa oztürk'tür. Vuralhan'ın müsteşarlığı için de Musaöztürk'ü öneriyorum... Niçin olmasın? Peki ya Kahveci? Adnan Kahveci için 'fe/eWrofe/rn/fc £>e>can//j3/" kurulabilir. Ne diyorduk? TKP soruşturmasında KuHu ve Sargın'a "Dönüşünüz için ten "Knhveci"n\n adı da geçmiş diyorlar... Allah AllahL. TKP, bu gibi işleri çaycıyla, kahveciyle yapacak değil ya, hükümette birileri ile "temas" etmiştir... Kim dersiniz TKP ile dönüş için temas eden hükümet üyesi? Sol fraksiyonlar, kendilerini benzer örgütlerden ayırabilmek için adlarının sonuna "MW eklerler... Yani, "MarksistLeninlst" olduklan bu "MW takısı ile anlaşılsm diye... Kim bu "ANAPML?" Vallahi merakımdan çatlayacağım!.. hükümette kimler ile konuştunuz?" diye sorulmuş... Hafifmilitanlarından" CSNH Kavak kardeşimiz. "AT Bakanlığı" için Sizde gazetecismiz, bUin bakalım kimter bakan olacak? GOZLEM AN1L\RA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkaıu Kenan Evren'in, TBMM'nin açılış töreninde yaptığı konuşma üzerine çıkan "kürsü tarlısma.sı"ndan, "nziintn duvdugu" bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla Uişkiler Müşaviri Ali Baransel, "Sayın Cumhurbaşkanınuz bu defa milletvekillerinin konuştugu kürsüden sedenecegini bildirmişti. Ancak, TBMM yetkilileri, gelenegin devamı açısından başkanlık küTSüsünden konuşma» gerektigini arz ettiler" dedı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in önceki gün Meclisi açış konuşmasını, başkanlık divanı kürsüsünden yapması üzerine çıkan tartışmalara ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla llişkiler Müşaviri Ali Baransel, Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "Cumburbaşkammu, açış konuşmasını milletvekilleri kursusunden mi, yoksa başkanlık di\anı kürsüsünden mi vapması gerektiği konnsundaki çeşitli goruş >e yaklaşımlardan uzüntü du>muşlardır. Sayın Cumhurbaşkanı mınn bn konuda kesinlikle herhangi bir «stek ve dtrektifleri olmamıştır. Sayın Cumburbaşkanımız 1985 vılında yaptıklan açış konuşmasından sonra da aynı tartışmalaria karşılaşlıgını haürlatarak, bu defa millervekillerinin konuştugu kursuden sesleneceğini bildirmisti. Ancak, TBMM yetkilileri ve uzmanlan, Sayın Cumhurbaskanımıza bir çalışma sunmuşlardır. Bu raporda, daha önceki cumhurbaşkanlanmn Medisi açış konuşmalannı başkanlık divanı kürsusnnden yaptıklanna ilişkin hukumler ve tutanak özetleri yer alıjordu. Söz konusu uzmanlar, gelenegin devamı açısından, Sayın Cumhurbaşkanunıza başkanlık divanı kursusunden konuşması gerektigini arz ettiler. Sayın Cnmhurbaşkanı da bu dogrnltuda bareket etti." CÜNEYT ARCAYÛREK yazıyor yayınına geçin" diye buyruk 4. Aydınlar Ocagı: Özal hükumetinin kuruluşunda dikkate alınan bir kanı, Cumhurbaşkanını seçen etken. Halen Hasan Celal Guzel ve ana kaynağın Meclis olduğunu Kâzım Oksay tarafından temsil edidüşünebilir, bu tür uygulamaya len bu eğilim, yeni kabinede de yerini koruyacak. Kâzım Oksay'ın en yanlı olmadığına karar verip tar önemli özellikleri, Aydınlar Ocağıtışmalara yol açan son tersııgı nın yani sıra, muhafazakâr grubun önleyebilirdi. da sıcak baktığı ve Başbakanın en güvenilir görduğü kişilerden birisi olÇünkü, bu Meclis'e hiç kim ması. Oksay'ın yerini koruması, Güse 1983 Meclis'i gibi bakamaz zel'in bakan olamaması durumunda, dı. Geçen Meclis, bir ara yasa yerine yine Aydınlar Ocağı'na yakın ma organıydı. 1987 Meclis'i se bir kişinin getirilmesi bekleniyor. Guçim yasasındaki türiü oyunbaz zel'in kabinede kalması, ama hükulıklara karşın, önseçimle, se met sözcülüğü görevinin el değiştirmesi olasıhğı da bulunuyor. ~BAYKAL, TANIR, TOPTAN, ÇEfÎN~~ ANKARA'dan YALÇIH 6. Ekip dengesi: Başbakan özal'ın sürekli sözunu ettiği uyumlu bir ekip oluşturmak isteği, tüm dengeMuhalefet üyeleri dün, "kav lerin başında geliyor. Başbakan, söga çıkmasın ama, çanak tutanı zu edilen öbür dengeleri gözetirken, eğilimleri ve dengeleri temsil eden kine yapacağız, sorumtuluğumu şilerin; uyumlu, işbırliği havası içezu unutup ağzımıza kilit mi risınde çalışacak, kavgacı olmayan, vuracağız" diye soruyorlardı. sivri olmayan, Başbakanın istekleriBu irdeleme olası gelışmelerde ne karşı çıkmayacak ve ona rağmen daha şimdiden muhalefeti suç sivrilmeyecek, dinamik yapıda olmalamaya, halka jurnal etmeye ha ları koşulunu arayacak. Bu nedenle Güneş Taner ve Cavit zırlananlara seslenişti. Kavak'tan birisi, Mehmet Perçin, Kavgasız siyasal ortam yarat Tevfik Ertürk, Ercan Vuralhan gibi isimlerin de bakanlık şansı bumak, muhalefetten çok, çanalunuycır. ğı tutanın eiinde değil mi? çimle gelen temsilcilerden oluşuyordu. Bu Meclis, demokratik kuralları yansıtıyordu. Değişik, kimilerme göre ayıplanacak eylemlerin görülebileceği, vicdanlarına, görüp bildiklerine göre davranacak kişilerden oluşan bir Meclis'ti. Asıl çelişki, Cumhurbaşkanının kişiliğinde 1980 darbesini yapan gücün temsil edilmesiyle, buna karşı 1980'i ve sonrasını yaşayanların seçilip gelmesiyle özetlenebilirdi. Belki bu nedenle muhalefetin ayağa kalkmamasını Evren'in nasıl değerlendirdiği scrumuza, yetkililer "yanrt vermedi, sustu" diye açıklama getirmişlerdi. 5. Yakın çevre dengesi: Yusuf Bozkurt Özal. Ekrem Pakdemirli, Hıisnii Dogan, Adnan Kahveci; Özal'ın yakın çevresinde yer alan ve kabineye girmesine kesin gözüyle bakılan miUetvekillerirun başında geliyorlar. Ancak bu kişiler kabineye ahmrken hem bu kişilerin kilit noktalara gelmesi hem de bunun olumsuz etkiler yaratmamasına özen gösterilmesi gerekiyor. ömeğin, Y. Bozkurt özal ve Pakdemirli'nin ekonomide üst yönetime getirilmesi sırasında, Kaya Erdem'in yerini koruması, bu arada işlerin 34 kişiye kaldığı imajınm da verilmemesi. parlüüer açısından, yakın çevredekilerin yerleştirilmesi sırasında gözetilecek. ANAP'ı 4 eski bakan sıkıstıracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP ve DYP grup başkan vekilliklerine seçilen Peniz Baykal, Hikmet Çetin, Vefa Tamr ve Köksal Toptan'ın ortak özellikleri 12 Eylul öncesi kurulan CHP ve AP hakümetlerinde değişik dönemlerde bakanlık görevi üstlenmiş olmaları. 4'ü de bakan olan grup başkan vekillerinin özgeçmisleri özetle şöyle: cirbozan'a gönderildi. 1982 Anayasası ile 5 yü sUre siyasi yasaklüar kapsamına alınan Baykal, 6 Eylul referandumu sonucu siyaset yapma özgürlüğüne kavuştu. Baykal 1. ve 2. Ecevit hukumetlerinde Maliye ve Enerji bakanlıklarında bulunan Antalya milletvekili Baykal S H P n i n partileşme sürecine katkılan ile de tanınıyor. Hikmet Çetin: Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1937 yılında doğan Çetin, 1960'da SBF'yi bitirdi. Aktif politikaya genç yaşta başladı, 1957'de CHP Gençlik KoUan Genel Sekreterliği'nde bulundu. Çetin 19 7 7 seçimlerinde îstanbul milletvekili oldu. DPT'de uzman olarak da çalışan Çetin, İktisadi Planlama Dairesi Başkanlığı görevinde bulundu. Çetin ABD'de kalkuıma iktisadi konusunda master yaptı. Vefa Tanır: Dr. Vefa Tanıı 1927'de Konyallgın'da doğdu. İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitiren Dr. Tanır ruh ve sinir hastalıkları uzraanı. TBMM'de 1961 ve 1965 seçimlerinde CHP'den; 1969 ve 1973'te GP'den milletvekili olarak giren Tanır, Talu ve Irmak kabinelerinde Sağlık ve Bayındırlık bakanhkları yaptı. Dr. Tanır, 1977'de Demırel hükümeünde de Sağhk Bakanlığı görevinde bulundu. Köksal Toptan: 1943 yılında Zonguldak'ta doğan Toptan, İIİ Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Toptan, 1977 seçiralerinde AP'den Zonguldak milletvekili seçildi. 1986 ara seçimlerinde yine Zonguldak'tan DYP milletvekili olarak TBMM'ye döndu. Uzmanlar TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanı Orhan Dülgerler, Cumhurbaşkanının millet\ikili yemininden önce Meclisi açış konuşması yapmasırun anayasa ve içtüzük hukümlerine uygun olduğunu söyledi. Dülgerler, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken, milletvekili yemininin bir "şekil şartt" olduğunu ve "merasiınden" ibaret bulunduğunu belirterek, içtüzüğün 1, 3 ve 4. maddelerinin bu konuyu çok net biçimde tarif ettiğini bildirdi. Milletvekili yemininin süresinin nıtekim 2. güne taştığına dikkat çeken Dülgerler, yeminden sonra konuşma yapılması halinde, bunun Meclısin açılışı olmayacağını da vurguladı. Dülgerler, yemin töreninde bulunmayan iki milletvekilinin 10 gün sonra yemin edeceklerine de dikkat çekti. Dülgerler, "Bu konuda gönişunu soran makamlara bu açıklamalan" yapağını sözlerine ekledi. Deniz Baykal: 1938'de Antalya 1 da doğan Deniz Baykal, AÜ Hukuk Fakültesi'ni bitirdi? 1960 öncesi öğrenci hareketlerinde etkin olan Baykal daha sonra SBF'de Prof. Yavuz Abadan'ın asistanı oldu. Siyaset bilimi alanında akademik çalışma yapan Baykal, Bulent Ecevit, Prof. Turan Güneş, Prof. Besim Üstünel ve Prof. Haluk Ülman'la CHP'nin "Mülkiye Cunlası'nda yer aldı. Daha sonra CHP bilim kurulunda çaUştı. Baykal 12 Eylul mudahalesi ile gözaltına alındı. SODEP'in kuruluşundaki çalışmalan ile dikkat çeken Baykal daha sonra askeri yönetimce 15 eski politikacı ile birlikte Zin Telestar: Dinlevın ba er olacak! Müzik seti almayı düşünüyorsanız önce Telestar'ı bir dinleyin. Dinleyin, bakın neler olacak! İki güçlü hoparlörden çıkan billur sesi duyacaksınız önce. Sonra yavaşça temposuna gireceksiniz müziğin, büyüsüne kapılacaksınız. Yerinizde duramayacaksınız. Çünkü Telestar'da müzik hiç durmaz. Çünkü » Telestar'da autoreverse sistemi var. Muhalefette (Baştarafı 1. Sayfada) kanvekilliği sayısı 4'e yükseltilecek. SHP Grubunda grup yönetim seçimi öncesinde Genel Başkan Erdal tnönü görüşlerini açıklayarak, nasıl bir yönetim istediği tıi söyledi. Gmpta daha sonra, grup başkanvekilliklerine Nevşehir Milletvekili Cemal Seymen, Deniz Baykal'ı; Bursa MJDetvekili Fehmi Işıklar, Hikmet Çetin'i; Genel Sekreter Yardımcısı Erol Agagil de Onur Kumbaracıbaşı'yı önerdı. Ancak Kumbaracıbaşı, aday olmak istemediğini bildirdi. Daha sonra yapılan oylamada, Çetin ve Baykal, 86'şar oy alarak, grup başkanvekili oldular. SHP grubunda, gnıp başkanveküliklerinin belirlenmesinden sonra, grup yönetim kurulu uyeliklerinin seçinüne gecildi. 23 milletvekilinin aday olduğu seçimin ilk turunda, Cnmhur Keskin (Hakkâri), VeU Aksoy (İzmir), Erdal Kalkan (Edirne), ikinci turda da Onder Kırlı (Balıkesir), Veli Yıldınm (Tunceli), Kenan Sozcr (Tokat), Kenan Sonmez (İstanbul), Mehmet Kahraman (Diyarbakır) ve Tahir Köse (Amasya) secildiler. Meclis Başkantık Divam'nda SHP'yi temsil edecek üyelerin seçimi, divandaki dağılımm belli olmaması nedeniyle daha sonraki grup toplantısına ertelendi. ANKA'nın edındıği bilgiye göre, Meclis Başkanlık Vekilliği için İstanbul milletvekilleri Mustafa Timisi ve İsmail Hakkı Önal ile Sinop Milletvekili Özer Gürbiiz'ün, ldare Amirliği için de tstanbul Milletvekili Yüksel Çengel ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç'ın ismi geçiyor. Kâtip üyelik için ise, istanbul Milletvekili Musttfa Sangül şu anda tek aday olarak bulunuyor. DYP'nin grup başkanvekilliklerine Vefa Tanır (Konya) ile Köksal Toptan (Zonguldak) seçildi. Grup toplantısında yapılan seçimde Köksal Toptan 52, Vefa Tanır da 35 oy alırken, grup başkanvekilliği adaylanndan Mustafa Çorapçıoglu: na da (Balıkesir) 28 oy çıktı. DYP TBMM Grup Yönetim Kurulu üyeliklerine ise şu üyeler seçildi: Yaşar Topcu (Sinop), Murat Sökmenoglu (Hatay), Dogan Baran (Niğde), Ahmet Nedim (Sakarya), Cemal AUşan (Samsun), Fual Kılcı (izmır), Abdulrezzak Ceylan (Siırt), Abdulkadir Cenkciler (Bursa), Mehmet Çakıroglu (Trabzon) ve Adil Aydın (Antalva). MHP'li sayısı oranında arttınl masım" istiyor. Hatta bu arada, "Eski kabine üyeierinden" Ottan Sungurlu, Yıldırım Akbulut ve Ahmet Karaev/f nin "bu fası/dan olmak üzere" yeni kabinede de yer alması için yoğun kulis yürütüyor. Aynı ekip "ANAP içinde solun üç nazar boncuğuna", lşın Çelebi, Nurettin Yılmaz ve Cavit Kavak'a tepki gösteriyor. Onlara tavır koyuyor. En az MHP kökenliler kadar yoğun faaliyet içinde görünen Seçimlerde çok net bir biçimde ANAP'tan yana ağırlık koyan bir başka grup "Süleymancılar". Sonra bir de ödeme şartlarını... ve 10 kasetlik hediye paketini duyunca... artık kimse sizi tutamayacak. Kapacaksınız Telestar'ı, koşacaksınız evinize. Evde kimbilir neler olacak? w Güle güle dinleyin Telestar'ınızı. işte diskoteğiraze katacağınız 10 süper hediye kaseti: Süperstar 4/ Ajda Pekkan »Classics in the Air 2/Paul NAauriat »An Gelir/Ahmet Kaya »Status Quo/Hit Albüm • Doğum Günü^Cengiz Türksoy • La Bamba • Acılar İçinde/Devran Çaglar Dire Straits • Düğün Gecesi 3 • Discorama Turkiye Genel Dağıtıa» Grünberg Tıcaret AŞ Rızapasa Yokusu, Milas Han 9, Sultonhamomlstanbul Grünberg AŞ BöJgc Müdürlükleri: ktanbul:(l) 512 1953 52626 17 Ankara:(4) 12773 50femir (51)2266 50 Güney Anodokı: (761 \ \ \\ 78 (Tarsus) Karadcniz: (361) 15 626 (Samsun) azınsanamayacak sayıda milletvekili sokuyor. ANAP kulislerinde "Süleymancılann 3540" dolayında milletvekiline sahip olduklan" öne sürülüyor. Yani toplam ANAP grubunun yüzde 1112'si Süleymancılardan oluşuyor. Bu rakamdan yola çıkan bu ekip, şimdi "kabinede grubu ağırlığmda temsil edilmek" istiyor. Örneğin, Ağrı'dan seçilen bir milletvekilinin kabinede yer alma olasılığının yüksek olduğu belirtiliyor. Hatta aynı milletvekilinin "rica ve minnetile Meclise geldiği" kulislerde yaygın soylentiler arasında. Süleymancılar "bir Sünni tarikat". İkinci Dünya Savaşı sıraotarak doğmuş olan Süleymancılık en örgütlü tarikatların başında geliyor. Siyasal yaşamın "İslami kurallara göre düzenlenmesini" savunuyor. Ancak diğer İslamcı gruplarla ya da tarikatlarla araları hiçbir zaman "hoş değil". örneğin, 1980 öncesinde "SuleymancılıkMHP çatşmasını" şu anda hersında "laikliğe bir siyasal tepki' "Süleymancılar", Meclise hiç de Telestar bir Profilo Holding ürünüdür.