21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 1987 HABERLER CUMHURÎYET/7 Tarunİş ile TUHJS arasında toplusözleşme ANKARA (Cumkuriyet Bürosu) Tarım tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde çalışan yaklaşık 10 bin işçiyi kapsayan toplusözleşme Tanmlş ile TÜHİS arasında imzalandı. Sözleşmeyle işçi üçretlerine birinci yıl yüzde 45, ikinci yıl yüzde 34 oramnda zam yapıldı. Tarım tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde dün imzalanan toplusözleşmede işçi ücretlerinde sağlanan artışın 4 kademede yapılması ungörülüyor. Buna göre işçi üçretlerine, birinci yılın ilk 6 ayında yüzde 25, ikinci 6 ayında yüzde 20, ikinci yılın ilk 6 ayında yüzde 17, ikinci 6 ayında yüzde 17 oramnda zam yapılacak. Çalışılan işyerinin özelliğine göre ayda 20 bin lira ile 30 bin lira arasında yıpranma tazminatımn verilmesinin kararlaştırıldığı toplusözleşmeden geçici tarım işçilerinin de yararlanacağı bildiriidi. Çiçeği bumunda bir milyarderin portresi Loto ile gelen şaşkınlık le. Yuvarlamp gidiyonız işte. Bana şimdi sonıyortar, bu kadar paran var, bir hizmetçi tnt, kann ranat etsin diyoriar. Biz hamm yemegloc alışmışız. Belki 15 gunde bir temizlik için vardımcı çajınnm ama surekli olmaz. Gelmez bize. Ben kanmın vapacagı vemegi*apacagı htzmeli beklertm. Şimdiye kadar t>oyle oldu, şimdiden sonra da böyle olacak. Mflyarder olduktan sonra bir gün cektim h.mmı Bak hanım biz cahil adamız. Dedikodu yapariar, oyuna getirip huzunımuzu bozarlar sen inanma, birse> olursa gd bana benimle konuş dedim." Hasan'ın kayınbiraderi de kendisi gibi işçiymiş. Eniştesi milyarder olunca o da işten aynlmış. Şimdi bir gölge gibi onun yanından aynlmıyor. îkisi de şık giyinmişler her yere birlikte gidjyorlar. Hasan'ın yeni aldığı Renault ll'ini de o kullanıyor ehh'yeti olmadığı için Hasan, "Ben ailenin tek çocuguyum, kimsem yok; agabcy kardeş gibiyiz, fakirken de bdyleydi, zenginken de böyle otacak. Hatta geçen a>. iki tane video alırsak zor ahnz, önce birimize alalım sonra ikincisini alır birlikte öderiz diye konuşmuştuk" diye anlatıyor "kayuıçosu" ile olan dostluklannı... Hasan Demirel'e gelecekle ilgili düşuncelerini soruyoruz. Uzun bir süre duşündükten sonra anlatmaya başlıyor: "Cenabı AUah bize bu parayı verntişse en iyi şekild« kullanalım diye venniş. Bu bir. Bugun varsa yann yok olabilir. Cahil insanlanz, yeni hayatımıza ayak uydunnak zor oluyor. Hayatımız devam editor. Bir farkla, esidden paramız yoktu şimdi paramız var, hepsi bu. Kemal Suzer bizim hamm tarafından amcamız olur. Kendisinden yardım istedim, sagolsun yardım ediyor, yol gosteriyor bize. Onun için bile yazı yazdı gazeteler. AdamiD 9 şirkette ortaklıgı var, beni 500 defa sann alır. ŞimdUik hiçbir şey vapmadım. Paravı 5 bankaya bölup yatırdım. Kendime 1988'e kadar istirahat verdim. tyice duşunüp akılbca bir iş yapanz herhalde." Hasan Demirel en çok yardım isteyenlerden yakınıyor. "Hastaandan borçlusuna her gun tomarta mektup geliyor. Hepsine yardım etmeye kalksam 5 milyar da yetmez. Bir şirket düşünun o şirketin bile bir yardım fonu vardır. Her yıl için belli bir parayı yardıma ayınr. Biz de öyle yaptık. Yetiştirme yurduna 3 milyon lira verip kurban kestik. Seneye inşalhüı daha çok kazanıp daha çok yardım yapanz" diyor. \trdiği bu yanıt sanki önceden ezberlenmiş gibı, Şüphelendiğımizi farkedince "Kendi fikrim bu kimse söylemedi" diye açıklama gereğini duyuyor. Her gün 5 kata kömür çıkarmaktan olmalı, Hasan Demirel'in şu andaki tek isteği, kaloriferli ve genis bir daire satın almak... Hasan'a son olarak "Milyarder olduktan sonra kendisini mutlu eden, ya da uzen bir otayın olup olmadıgını" soruyoruz. "Olmaz mı" diye başlıyor milyarder Hasan ve anlatıyor: "417 arkadaşıma gece kulübünü kapatım bir yemek verdim. 14 yıl acı tatlı birçok günumu onlaria paylasnustım. O gun, aritadaşlanm fabrikadaki kablotardan bir buket yapnusUr, rengarenk kablolardan. Onu verdiler. Bizi unutma diye. Çok du>gulandım. Konuşamadım, bir şeyler tıkandı boğazıma»." GİINLERİN KÖPİĞİJ AHMET TAN UĞUR SANER Şoyle bir dttşünün, önümüz kış, odun, kömür alınacak... Hemen ödenmesi gereken 200 bin lira borcunuz var. Zar zor başınızı soktuğunuz kooperatif evinin 300400 bin liralık senedi ödenmeyi bekliyor... Ve siz, işte tam o sırada 1500 lira verip oynadığınız lotodan 1.5 milyar lira kazaruyorsunuz... Ne yapardınız? "Dagıtırdım" ya da "hafif tertip oyBabnhm"dan tutıın da "çüamm" a kadar birçok değişik yanıt verilebilir bu soruya... Oysa çiçeği burnunda loto milyarderi tzmitli işçi Hasan Demire) için durum pek boyle değil. Lotodan kazandığı 1.5 milyara yakın para, aldığı birkaç parça eşyanın dışında büyük bir değişiklik yapmamış yaşamında... Soz gdimi, 5. kattaki dairesinin kömürünü, apartmanın bodnımundaki kömürlükten tenekeyle her gtın hâlâ kendisi taşıyor. Çevresine, dostlanna karşı yine o işçi Hasan. Alçak gönüllü, yapmacıksız... Bunlar bizim belirlemelerimiz değil, kendisini yakından tanıyanlann bize söyiedikleri... Bundan sonrasını bilemeyiz ama, en azuıdan şimdilik boyle. 1 Loto milyarderi Hasan Demirel le Izmit'in lüks otellerinden birinin restorarunda saatlerce konuştuk. Daha öncekı yasamıru, lotoda 8 beraberliği bildığıni öğrendiği geceyi ve gelecekte neler yapmayı düşündüğünü anlattı aynntılarıyla... 50 milyonluk Türkiye'de pek çok kişinin kendisiyle özdeşleştirebileceği türden bir yasam öykttsü var Hasan'ın... 1950 yılında Edirne'de doğmuş. Birkaç yıl sonra anne ve babası Edirne'den lstanbul'a gelip Rami'ye yerleşmişler. Hasan 7 yaşına gelince babasını kaybetmiş. Anne Ayşe Demirel oğlu Hasan'la yalnız kalınca, çareyı îzmit'e yerleşmekte bulmuş. Hai san'ın dramı da işte o gunlerde başlamış. Ayakkabı boyacılığından pazarcılığa, badanaalıktan seyyar satıcıhğa kadar aklınıza gelebilecek her türlü ise bulaşmış. Askerden döndükten sonra da tzmit'teki Türk Kablo Fabrikası'na girmiş işçi olarak. O gunlerde bir aile dostlannın aracılıgıyla Sevinç Hanımla tanışıp görücü usulüyle evlenmişler. Sevmişler birbirlerini, mutlu olmuslar. Ama çocuklanmn olmayışı bu mutluluklanm gölgelemiş hep. 10 yühk bir tedaviden sonra oğullan Umit dunyaya gelmiş. Hasan Demirel bugün, eşi Sevinç Hanım ve 2 yaşmdaki oğlu Ümit'le, borclanarak yaptırdıklan kooperatif evinde sürdürüyor yasamım... tşçi Hasan'ın, milyarder olmadan önceki öykılsü kısaca böyle... Hasan ölçülü, dura dura konuşuyor. Bir hata yapmamak için kendisini zorlar gibi bir hali var. Milyarder olduktan sonra boynundan çıkarmadığı kravatını gevşetıyor sık sık. Sohbetimiz dönüp dolaşıp lotoya, 1.5 milyar lira kazandıran lotoya geliyor. Antalıyor Hasan: "3 yıldan beri her hafu toto ve lo Bir Kuçük Prensin Türkiye Çizgileri Gazeteciye 'ebegümecici' gözü ile bakanlann arasında ilk sırada öğrenciler yer alır. Kendisine gıcık giden astronomi hocasının verdiği astronomik kınktan, yurt kantinindeki hamamböceklerinden ya da kitapta olmayan sorulan soran hocalardan yakınanlar kuyruk oluştururiar. 1617 yaşındaki o liseli genci de bunlardan biri diye düşündük. 'Ekmekçi yöntemi' uyguladık. 'Sen notlannı yazıver, biz bakanz' dedik. O da yazdığı notu bırakıp gitti. LJselinin mektubuna göz atınca karşımıza alıp konuşmadığımıza pişman olduk ve ona 'Küçük Prens' demeyi uygun gördük. Köprüde intihar htanbul Haber Servisi Boğaz Köprusü'nden bir kişi daha atlayarak intihar etti. Ahmet Okur adlı, kişi Karagümrük'ten Üsküdar'a gitmek için bir taksi tuttu. Ancak Okur'un, taksi Boğaziçi Köprusü 'nün ortalarına geldiğinde birden kapıyı açarak dışarıya fırladığı ve korkuluklardan aşağıya atladığı bildiriidi. Ahmet Okur'un cesedi olaydan sonra Ortaköy yakınlarında karaya çıkartıldı. Bir süre gözaltma alınan taksi sürücüsu Baki Yiğit, "Köprünün üzerıne geldiğimiz sırada, 'Kumar borcumu on yıl çalışsam ödeyemem' dedi ve arabadan fırlayarak koşmaya başladı. Ben de peşinden fırladım ama yetişemedim " dedi. M T U E Hasan Demirel 1950yılında Edirne'de doğmuş, donem dönem Oöçer bir yaşamdan sonra gelip İzmit'e yerteşmiş. Izmit'te evlenip ev bark sahibi olmuş. 10 yıl tedavi gördukten sonra oğullan Ümit, onlara büyük bir muthıluk getinniş. Şimdi Demire) ailesi, paraJan ve oğullanyla yannianndan daha umitJi. (Ftteftraf: AhMt b r t ) to oynanm. Lotoyu 5 bankoiızerinden oynar, gerisini serpme yapanm. O hafta da aynı şekilde oynadım. Hatta benzer bir kupon da kayıneova doldurdum. Pazar akşamı 8 sırafaınydı, hanım yegenimizin çeyiz hanrüklanna yantun içi» ptmç. heniiz dönmemişti. Haberierden sonreki spor programından oğrendim 8 beraberligi yakaladığımı. Sonra hamm geldi. Kaymçonun kuponunu merak edryordum, ona gittik. O 6'da katnuş. kimse} e so> lememeye karar verdik 8 bildigimi. Ertesi gun 8 yakaladıgımı bik bilc fabrikaya gittim. Saat 10 sıraiannda bir gazeteci aradı, teşkilattan ogrenmiş buhta bcni. Paydoslan sonra ber zaman çıktıgımız bir kahvc var Çınartı'da, orava gittim. Çayımdan bir yudum aldım almadım, gazetecfler anlar gibi doluştnlar. Şaşırdım, hiç beklemediğim bir olaydı." Soz gazetecilerden açıldıraıbiraz kızgın olduğu anlasıhyor Hasan'm... "Kardeşim olur mu allahaşkına, hanııniD )anında 'kannı oe zaman bosuyorsun' diye soruyorlar bana" diye dert yanıyor... Sonra kendisine gelen mektuplardan, yardım isteyen mektuplardan söz ediyor. Bunlardan birinin tzmirli bir gazeteciden geldiğini, hasta olduğu için para istediğini anlatıyor... Ben konuyu değiştirip, "milyarder olmak nasıl bir şey, ne degişiklikler oldu yaşamında" diye soruyorum, yanıtı yine iddiasız, sade: "Para benim için alel. Öyte nç kurus para kazandık diye har vunıp harman sa\uracat halimiz >ok. Bir hamma, bir kendime eibise aldım. O da yegenimizin duganu için lazımdı da oiKİan aldık. Bir \ideo Ue bir de yerii otomobil aldım. Hepsi bu. Unutuyordum az daba, bir de sigaramı degiştirdun. Maltepe içiyordum, şimdi Mariboro içiyorum. Çevremize uyalım dedik, Btram ede ede alıştırdüar..." Hasan daha sonra sohbeti evliliğine getirip Sevinç Hanımla olan beraberliklerini anlatıyor: "Bizim hanımla aramız iyidir. Kafa dengi. Tencere yuvarlanmış, kapagını bulmuş derter ya bizimki de öy DSP konviyyunda kaza: 1 ölü htanbul Haber Servisi Gebze'de DSP'nin konvoyu kaza geçirdi. özel otolardan oluşan konvoy kent içinde dolaşırken, Izmit plakalı bir tankerle çarpıştı, zincirleme kazada Ali Rıza öner Olürken, yaralanan Zülfi özcan, Aziz öztürk, Orhan An, Raşit Karabay Numune Hastanesi'ne kaldırıldı, bunlardan ikisinin tedavisi ayakta yapıldı. "Ramada gerçekten bambaşka" * Sn. MeteUğur, yönetici adayi: "Babıalı Şarap Bar'a geldiğimizde bir senelik ış ortağı idik. Aynldığımızda dost olmuştuk." Sn. Rengin Pendar, estetik uzmanı. "Benim gibı gerçek Fransız pastacılığını seviyorsanız. La Patisserie'doı daha uzağa gitmenize gerek yok." Sn. Faik Sönmez, tekstilcisanayici. "Dynasty Restaurant'ın otantik, zengin ve son derece lezzetli yemeklerini ağzının tadını bilen herkese tavsiye ederim." Sn. MeteUğur Sn. Rengin Pendar Sn. Leyla Göksel, turizmci: "Çok seyahal ederim. Ama Lale Restaurant'ın harika yemekleri ile güler yüzlü servisini çok az yerde gördüm:' Telefon igteyene güvenlik sonuşturması FARUK BİLDİRİCt ŞANLIURFA PTT, Güneydoğu'da köylere telefon verirken, alıcı kişi hakkında güvenlik soruşturması yaptınyor. PTT, güvenlik sonışturması olumsuz çıkan Yalçınkaya köyündeki telefon sahibi Ali Kahraman'ın telefonunu geri istedi. PTT Şanlıurfa Bölge Mudürü Yılmaz Altınigne, "Bölgenin hassasiyeti nedeniyle telefon verirken güvenlik soruşturması yapünyoruz" dedi. Ceylanpınar'a bağh Yalçınkaya köyunde oturan Ali Kahraman, PTTye bir yıl önce yaptıklan başvuru sonucunda, "14 88" numaralı telefonun evine bağlandığını. ancak bu telefonun "giıvenlik sonışturması gerekçeâyle" gen istendiğini söyledi. Kahraman, telefonunun geri istenmesi olayını Cumhuriyet muhabirine şöyle anlattı: "Saglık raporu, askerlik belgesi, savcılıktan adli sicil belgesi alarak bir sene kadar önce muracaat eltim. PTT'ye beş bin lira da yatırdım. Ondan sonra köye lelefon direkleri çekildi. Mukavele vaptık. Evime telefon baglandı. Ben telefonu kullanmaya başladım, ama bir a> kadar once PTT'den bana bir tebligat >aplılar ve telefonu geri istediler. PTT'ye gittim, telefonu neden geri istediklerini sordum, 'Senin bu işi yapmaya hakkın yok. Sen fişlisin' dediler." PTT Şanlıurfa Bölge Mudürü Yılmaz Altıniğne, Cumhuriyet muhabirinin Ali Kahraman'a verilen telefonun neden geri işlendiği yolundaki sorusuna, "Bana intikal eden bir şey yok. Alınmışsa da O>lanpınar'daki PTT Muduıiuğu işlem japmışür" yanıtını verdı. Altıniğne'ye yönelttiğimiz sonılar ile yanıtları şöyle: Telefon verirken kişiler hakkında güvenlik soruşturması yaptınyor musunuz? AITINİĞNE Evet, güvenlik sonışturması yapunyoruz. Bulunduğu yere göre, Jandarma Komutanhğı, Kaymakamlık veya Valilik kanalıyla acentelik verecegimiz kişiler hakkında bılgi ıstıyoruz. Çünku yörenin hassasiyetini biliyorsunuz. Telefonu verdiğimiz kişi başka amaçlarla da kullanabilir. Bu nedenle telefon vereceğimiz kişılere dikkat ediyoruz. Zaten köylere de yeni telefon vermeye başladık. m 1 Sn. Faik Sönmez Sn. Leyla Göksel Lale Restaurant ve Ocakbaşı. D\Tiasty Oriental RestauranL Babıalı Wine Bar. La Patissene. Ramada Hotel Istanbul Ordu Caddesi 226 Laleli 34470İstanbul Tel: 901519 40 50 RAMADA Ramada Bambaşka HOTEI.ISTANBLL RAMADA INTERNATIONAL HOTELS Gazeteye "her derde deva ebegümeci", ga la kültürtü olması halinde, Avrupa'da da olduzeteciye de "ebegümecici" gözü ile bakanla ğu gibi yalnız kalacağını savunuyor ve erkeğe nn sayısı öylesine kabarıktır ki... bir üstünlük payı bırakılması gerektiğini söylüŞereflikoçhisar'ın Kahramanmaraş'tan hiç yordu. Bu öğretmenimiz okul bitiminde kafade geri olmadığı halde son açıklanan listeler sına türban takıp, kara gözlüklerini giydikten deki iller arasında neden yer almadığını soransonra eve yollanıyor. lardan, geçen yıl Haymana'da kaybettiği dal??ir Size b»r nasına Cumhuriyet Savcılığı'nın yeterince ilgi soru. Bir göstermediğinden yakınanlara, meyve suyu şiöğretmen şelerinde bulduğu saç tokası ile resminin birtürban gilikte basılmasını dileyenlerden, çalıştığı daireyebilir mi? nin tuvaletindeki takunyaya şut attığı için şef Ben iki muavininden tokat yiyenlere kadar her türlü yanıt bulderdin devasını, gazete sayfalarına geçmekte dum. 1) arayanlar gazeteye gelirier. Giyebilir, Bu yurttaşları yalnızca dinlemek günün taçünkü demamını alır. Çünkü dertlerini dökmek için yapmokrasi tıklan girizgâh bile bazen yarım saat sürer. var. 2) Giyemez, çünkü bir öğretmenin sorumBu yüzden Mustafa Ekmekçi'nin uyguladıluluklan içinde öğrenciyi tarafsız yetiştirmek giğı yöntem kaçınılmaz olur: bi bir madde var. (Bir şey söylenmeden dav" Ben eksik not alırım Sen al şu kağıdı ranışlar ile de insanlar etkilenebilir diye düşükalemi. Otur şuraya. Yazılmasını istediklerini nüyorum). dök kağıda." Bunlann yanı sıra, okulumuzda hiçbir çağGazeteciye "ebegümecici" gözü ile bakan daş ülkenin okulunda görülmeyen uygulamalann arasında öğrenciler ilk sırada yer alır. Ken lar görebilirsiniz. Her sabah, okulun temizliğidisine gıcık giden astronomi hocasının verdinin yapıkjığı bahanesiyle bahçede toplamrız. ği astronomik kınklardan, yurt kantinindeki haBir saat önceden ya da okul bitişinde temizlimamböceklerinden ya da kitapta olmayan soği yapmak nedense akıllarına gelmez. Temizrulan soran hocalardan yakınanlar kuyruk oluşlik de ne temizlik. Tuvaletlerin pisliğini anlatatururiar. mam. Okul açıldığından beri pis durumlarını Onu da bunlardan biri diye düşündük. "Ekkoruyorlar. Tekrar pisleneceği için temizlemimekçi yöntemi" uyguladık. Yazdığı notu bırayorlar herhalde. kıp gitti, ve biz ona "küçük prens" demeyi uyistiklâl Marşı için tören alanına indiğimizde, gun gördük. sevgili müdürümüz bize kısa konuşmalanndan "Nota" göz atınca karşımıza alıp konuşmabiri yapar. Kendisini bir aydın olarak niteleyen dığımıza bin pişman olduk. müdürümüzü soğukta titreyerek dinlersiniz. Nüfusun 26 milyonu, söyleyeceği sözü buGeçen gün, hiç hesapta yokken, öğle vakti gün sandıkta söyleyecekti. Bir de henüz sanbizi tören alanına indirdiler. Müdür konuşmadığa yaklaşamayan 26 milyon "küçük" var. ya başlamadan önce bizi tek kol hizaya sok*tu, 'yana açıl', 'geri git' komutlanyta, 'eşsek oğO, onlardan biri „ ö ,Man u e lum', 'hıyar herif gibi eğitimin bir parçası olan idi. İşte yazdıklan: 9 ylioan sözlerle sıraya girdik. "Beş yıidan beri ben Ankara AnaMüdürümüz bize okulun Cebeci köprüsü olAnkara Anadolu Li dOİU LİSeSİ'nİH madığını, bu yüzden arkadaşlarımızı okuia gesesi'nin öğrencisiyim öğrenCİSİVİm VB tirmememizi, (gelenlerin çoğu mezunlar) en ve okulumdan nefret ğ i w t / nefhayırlı ziyaretin kısa olanın olduğunu söyledi. ediyorum. seçiimiş ok l d k f Gelen bazı gençlerin merdiven önünde oturağ ğ öğretmenlerden, öğ ret rak sigara içtiklerinı de ekledi. retilenlerden, müdürden, alkışlamak dışında Buraya kadarki tepkisini kendi açısından hiçbir şekilde tepki göstermeyen öğrencilerden haklı gördük, fakat sonra bu arkadaşlarımızın nefret ediyorum. hepsinin kıziara bakmak için geldiklerini söyOkulum bir eğitim yerinden çok, beyinlerin leyince bir uğultu duyuldu, sonra da bir alkış yıkanmayaçalışıldığı, çeşitli fikirlerin aşılandıtufanı. Bunları söyledikten sonra müdürümüz gı, baskının; boyun eğmenin öğretildiğı bir yer. Eğitimin Ingilizce karşılığı 'education', o da kızla erkeğin birbirini öpmesini yasakladı (yanaktan). Şimdi okulda herkes nezle. Düşünün Latinceden, yol göstermekten geliyor. Bize yol bir müdür yardımcısı iki kişiyi beraber yakalagöstenyorlar, ama başka bir yol seçme özgürmak için dershaneye, Kızılay'a kadar gidiyor. lüğü vermeden. Arkamızdaki, disiplin kurulu ve Beni buna inandırana kadar arkadaşım bildiği not defterinden oluşan bir yol göstericimiz var. bütün yeminleri sıraladı. Gösterilen yoi kötü de olsa, geleceğin diploAdımın pek bir • ^ ma olduğunu düşünerek bir kenarda oturmak p ö gerekiyor. önemi yok. öğrenci"Adımın pek lerinden birisiyim. önemi yok. Ğ>ğZaten istesem de ya rencilerden biriB ögretmenımız SUTes\n\ okuduğu zamam adımı. Oku siyim. Zaten yan, tartışan, düşüvar. Felak SUIBSİ muzda etrafımızda nen birisi gibi görün istesem de yazai okudUÖumUZ manyetik alan oluş memem, silik bir kişimam adımı; okut u fd Ö u n u anlatıyor. Daliği oynamam gerek. yan, tartışan, Buna mecburum; saduşünen birisi dece ve sadece dipOİUŞtUÖunU rin içeri girmediğini, gibi görüne 'Maymun Dar loma için. anlatıyor mem. Sılik bir kivvin'in tüm söyledikMüdürümüzün bu lerinin zırva olduğunu, yazıyı okuduğunu şiliği oynamam Çöllerde, Afrika'da yaşanan geçiş döne hayal ediyorum. Elin gerek. Buna mini, maymuna benzer atalarımızın daha ön de tesbihi, 'ya sabır' mecburum; saceden bir bilgin tarafından yapılıp gömüldüğü çekişini, ya sabırtarın dece ve sadece nü, arasını da küfürlerle diploma için." Bu bilginin başka bir bilgin arkadaşına bı süşleyişini... raktığı vasiyetiyle bu yapay kemiklerin bulunup İsteklerimizi de ^ ~ ^ ^ ^ açıklandığını, söyleyeyim. Derslerimiz boş geçmesin. Ders Zaten Batı'daki bilginlerin yavaş yavaş lerin boş geçmesi benim gibi tatilierde çalışan Darvvinizm'i terk ettiklerini... Yazılı soruları da bir öğrenci için zaman kaybı. Ûğretmenlerimizi garipti. Darvvin'i bilmeden yarım yamalak bildoğru dürüst yetiştirin, ekonomik sorunlarını gimizle Darvvin'i eleştirmemiz istenmişti. Bu halledin. Ya öğretmenlerin siyaset yapmalarınun dışında Hıristiyanlığın üç madde ile eleşnı engelleyin, ya da bize geleceğimizi güven tirisi gibi sorular vardı. Din hocalanmızın hepaltına alarak konuşma özgürlüğü verin. Konussi bize cinlerin, perilerin var olduğunu, bunlama özgürlüğünün yanında okula gazete, her rın bizimle beraber aynı dünyada, fakat ayrı bir çeşidinden kitap, dergi sokma özgürlüğü tanıboyutta yaşadıklarını, bizi çarpabileceklerini yın. Din dersine girme zorunluluğunu ortadan söytediler. Bunları göremememizin sebebi de kaldırın. İstediğimizi giymek, saçımızı uzatmak biyolojik yapımızla ilgili teknik imkânstzlıklargibi haklarımızı da istiyoruz. Giysi (okul giysimış. Duygularımız yetersizmiş. si) zenginle fakir arasındaki farkı kapatıyor diyoruz. Bir ceket yirmi bin lirayı geçiyor, bu da Bu arada Abdülhamit'in kaçmadığını, göniki çocuğunu okula göndermek durumunda derildiğini, ayrıca çok iyi bir adam olduğunu bir olan bir dar gelirli vatandaşın bütçesini aşıyor. din öğretmeninden, yalan söyleyen utansın ifaCeket, gömlek, pantolon, kravat yerine bir bludesiyle oğrendik. Bir arkadaşımız insanlann nicin bir de kazak. Kimse gelir dağılımının denye farklı renklerde olduğunu sorduğunda, bu gesizliğini görmez. Okul yönetiminde sözümüz değerli din öğretmenlerimizden birisi tırnaklaolsun istiyoruz. Bize hangi seçmeli dersi isterımızın içinde bir madde olduğunu ve bu mad diğimizi sordukları gibi başka konularda da sodenin insanları renk bakımından farklı kıldığırular sorabilirler. Öğretmeni bir gardiyan gibi nı söyledi. Bir başkası ise insanın topraktan ya görmek istemiyoruz. Bir arkadaş istiyoruz (müratıldığını, dünyadaki bütün elementlerin insan dürümüz böyle bir şeyin olamayacağını, oldubedeninde bulunduğunu ve toprağın bileşimğu takdirde ya öğretmenin bu küçük bir leri sayesinde renk renk insanlann olduğunu olasılık ya da öğrencinin kafasında bozukluk söyledi. (Bu arada Havva ile Adem'i unuttu). olduğunu söylüyor) Samimiyet istiyoruz. DarGünlük yaşamımızda kullanmamız için de birvvin'den ya da bakanlık yönetmeliğinin içinde çok şey öğrettiler, sağolsunlar. El cepte dolaolmayan herhangi bir konuda nutuklar atarak şılınca sapık olunduğunu ilk onlardan duydum. öğrencinin ağzını arayan ve bilmem nereye raBu arada dar pantolon giymek de aynı işi gö por veren öğretmen istemiyoruz. Cinsel eğitim rüyordu. Sol elle yemek yemek günahtı ve istiyoruz diyeceğim ama biraz saçma olacak. çatalbıçak kullanırken, sağ elle yenecek yeDaha geçen gün bir aydınımız tarafından, kızmek kesildikten sonra çatal sağ ele alınmalı ve ları yanaktan öpmemiz yasaklandı. yemek yenmeliydi. GÖkten üç elma duşmüş 1'incisi Newton'Edebiyat öğretmenlerimizden birisi 'sanat, un başına, 2'ncisini müdürümüz yemiş, sanat için yapılmalf diyor ve herkes tarafından 3'üncüsü ise bizim elimizde. anlaşılan bir eserin değeri olamayacağını saAnkara Atatürk Anadolu Lisesi'nden bir öğvunuyordu. Zaten biz kendisiyle beraber dürenci." şüncelerinin mezardan hortladığına emindik "Küçük Prenslerin" ellerindeki "elma"yı Aynı öğretmenimiz, kadınla erkeğin arasında "ayva"ya çevirmemek, sandıktan çıkacak ikbir fark olması gerektiğini, kadının erkeğe oran tidarların elinde... "Birdlnderşi 5JîeS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle