28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKÎM 1987 HABERLERİN DEVAMI yeceğim demedi" demekle yetindi. Muhalefet zirvesi öncesinde SHP milletvekilleri, tnönü'yu grup yönetim kurulu odasına çağırarak, seçimlere katılmayacağını açıklamasını istediler. Milletvekilleri Inönü'ye, böyle bir yasayla yapılacak seçime katılmanın doğru olmayacağını bildirdiler. İnönü ise, Demirel ve Ecevit'in geleceğini bildirerek, görüşmeyi kısa kesti. SHP milletvekillerinin sinirlenmesine yol açan göruşmede, İnönü, boykot konusunun parti yetkili organlannca kararlaştırılabileceğini belirtti. CUMHURİYET/11 gücünü dört yıl boyunca hoyratça kullandığını ve hâlâ bu hoyrathğını surdürdüğunü belirtti. Kasaroğlu, "Seçim yasalan ile oynayanlanu hazin akıbete ugradıklan bem Türkiye^ de, bem yundışında defalarca görülmüstur" dedi. Kasaroğlu, ANAP adına 9 eylülde konuşan ANAP'lı Ooural Şeref Bozkun'un onseçim için 165 gün gerektiğini söylediğini Meclis tutanaklarından okudu ve "Bu durumda kazanan, kaybetmiş olacaktır. Biz kimsenin sonunun Allende gibi, Marcos gibi olmasını istemiyoruz'" diye konuştu. Kasaroğlu, sözlerini Cumhurbaşkanı'mn ve Konsey üyelerinin bu yasayı iyi inceleyerek geri çevirmelerini düeyerek bitirdi. ANAP adına Mustafa Ugur Ener konuşurken, daha once salonu terk eden Başbakan Özal'ın beraberinde bir grup bakan ve milletvekili ile salona girdiği görüldu. Konuşmasına, "Bugünkü dersimiz Seçim Yasası" diye başlayan Ener, muhalefeti "yenilen ve güreşe doymayan pehlivanlara" benzeıti. ANAP sözcüsü Ener, konuşmasının sonunda, eski siyasileri suçlayarak, "Bualar nerede kalnuştık anlayışı ile rejimi sanmaya basbunışlardır" dedi. Kürsüye gelen DYP'li Vanl Ankaa, kişisel görüşünü açıklarken, tnönü'nun tutumunu anlayamadığuu bdirterek, "tnöoü, 'Yasa antidemokratiktir' diyor. Sonra da 'Ben seçime gireceğım' diyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana torfusu. tnönti f^fcUm» jnp. mazsm, özalla ifbiri^i içinde oldngnna l««n*r»tiM" dedi. )zal istediğini elde etti aştarafı 1. Sayfada) inü'nun kendısine bir şey soyle diğini belirtti. Ecevit, "Anahtar IP'de" dedi. Bülent Ecevit ile SüTtıan Demirel de, Koruturk'ün cezesi sırasında uzun uzun görüşmeolanak buldular. Ecevit cenaze töninden sonra yaptığı açıklamada. îmire! ile mutabık olduğunu yledi. leyecek bir şeyim yok. Yeni seçim yasasında getirilen kontenjan konusunun, Yiiksek Seçim Kurulu yorumuna aykın bir sekilde yeniden ek alınmasının yanlış olduğunu söyledim. Bu sürenin onseçim yapmak için yelerti odnadıgını ifade ettim. Ama Sayın Başbakan gorüsünde ısrar etti. O bakımdan degişiklik yok." Erdal Inonü, konuttan aynldıktan sonra Meclise geldi. İnönu hemen telefonla Demirel ve Ecevit'i arayarak, özal ile anlasma sağlanamadıgıru aktardı. DSP Grup Başkanı Cahit Karakaş'ın bu görüşmenin ardından, "SHP'nin udaşma oimamasıııa karşın seçimlere girecegi" yolundaki açıklaması Uzerine, Erdal İnönu, Cumhuriyet'e, "Lzlaşma oimamasıııa karsuı, seçimi boykot etmeye yanb olmadıgını" söyledi. İnönu, şu görüşlere \er verdi: "Ben. Bülent Ecevife, uyuşma olmadıgını telefonda anlattım. Bana, •Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?' diye sordu. Ben de, 'Boykotu yararlı görmüyorum' diye yanıl verdim. Herbalde Sayın Karakaş bu konuşmadan sonuç çıkanp, açıklamışlar." Inönü, Demirel ve Ecevit'e telefonla bilgi verdiğıni, ancak yanlış anlamaları önlemek için her iki lideri Meclisteki odasına çağırarak, bizzat konuşacağını da sözlerine ekledi. ın küskunlere bu vaadi, dünkü genel kurulda iktidann çoğualuğu saglamasında önemli rol oynadı. ANAP yöneticileri, dün Başbakan'ın gezi programını hazırlamaya başladılar. Geçen hafta içinde iptal edilen Siirt, Giresun ve Ordu gezilerine öncelik verilmesi bekleniyor. zaltnönü Başbakan özal saat 18.00 sıralaıda Meclisten ayrıhrken, "SeçimB kaçan mubalefetle ne gorüşecenT Guçleri varsa seçime gelsinler" •dikten hemen sonra, SHP Genel ışkanı Erdal lönü'yü arayarak, ndisiyle 19.30'da Başbakaıüık Kouu'nda göruşmek istediğini bildir. Inönü, özal'ın bu önerisini kaıl etti. Görüşme öncesinde özal, utabakata yaklaşmayı arzu ettiğiifade ederken, "1980 sonrası deokrasiye geçtikten sonra Türk siaetinde mümkün oldugu kadar birkım kooularda göriişmeyi, hareKlerimizi ona göre ayarlamayı daı çok yegiiyonız. Bu demek degilr ki, hcr göraşmemizde bir netkeye ıracagız" dedi. Memleketin önemli T devreye girdiğini kaydeden özal, >83 seçimlcn için demokratık bir sem olmadığı üzerinde çok söz söyndigini de ifade ederek, "Bu sectav t de mümkatı oMuga kadar bir muıbakata yaklasmamın ben şahscn rzu ederim. Binm vaklaşımıınız saümi, mümkun oldugu kadar meseteri daha yumuşak bir tarzda alledebilınektir" diye konuştu. Inöü de, iktidar ile muhalefetin uzlaşğı bir seçim yasasının çıkmasını issJiklerini kaydetti. tktidarla muha:fet uzlastığı takdirde, seçim süreinin her zaman sağlıklı gectiğine ikkat çeken tnönu. şöyle konuştu: "Sayı» Başbakan beni çagırdı. •bur muhalefet partilerinin liderleınin dc bulunnutsını isterdim. Ama «ym Basbakan beni çagırdıgı için, avctiac icab«t etmemek olmaz. Goasmcmizin sonucunda umanm lomlu sonuçlar çıkar. tktidar ile ıuhalcfctin uzlaşmas için gayrel östennek benim içtenlikli davranıım otacaktır. Elbette demokrasi rinde, iktidar ile muhalefetin uzlaşnadıgı konnlar da vardır. Mesele seimc giderken, terae) çerceveyi her;e*e given verecek biçimde hazırlaabilmektir." Özal çoğunluğu saglıyor TBMM Genel Kurulu'nun dün saat 15.00'te başlayan olağanüstü toplantısı zaman zaman tartışmalı geçti. ANAP'hlar, erken seçim yasa önerisinin Anayasa Komisyonu'nda öncelikle ele abnması ve genel kurulun yasa görüşmeleri tar.ıamlanıncaya kadar çalışması için önerge verdiler. Bu sırada söz alan SHP'li Günseu Özkaya ve DYP'li Vural Ankan, Meclis Başkanı Necmettin Karaduman hakkında verilen güvensizlik önergesi bulunduğunu ve bunun sonuca bağlanmadıgını belirttiler. Ankan, Meclisi toplantıya çağıran 104 kişiyi Meclis Başkam'nın "siyasi ahlaksızlıkla" suçlamasının "hkap" duyulaçak bir iş olduğunu açıklaması, küsk'ün ANAP'lüarca da alkışlandı. Bu sırada ANAP'lıların alkışlan, muhalefetin sıra kapaklanna vurması arasında kürsüye gelen eski Adalet Bakaru CNtan Sungurlu, Ankan ve arkadaşlarırun önergesinin "meskuk" olduğunu söyledi. Bunun uzerine, ANAP'lı Nadir Pazarbaşı, elini kolunu sallayarak dışarı çıktı. SHP Grup Başkan Vekili Cahit Tntum da, erken seçimin bir oldu bittiye getirilmek istendiğini belirtti ve Meclisin bu hukuksuzluğu gidermesi gerektiğini kaydetti. DYP Grup Başkan Vekili Mustafa Çorapçıoglu da Anayasa Komisyonu'nun ANAP'lı Başkanı Kamil Tugnü Coşkunoglu'nun komisyonu, genel kurulda karar alınmadan toplantıya çağırdığıru açıklayarak, "Yeni kanunla da aynı şekilde hukukun dnvanna çarpmanız mukadderdir" diye konuştu. ANAP'lı Dizdaroğlu ise Anayasa Mahkemesi'nin aldığı iptal kararını eleştirdi, "Anayasa Mahkemesi'nin bu karanndan sonra, ulkeyi seçime götürmek ihtiyaa dogmuştur" dedi. Meclis Başkan Vekili Aras, bu konuşmalardan sonra ANAP'ın erken seçim yasa önerisinin komisyonda öncelikle ele alınması isteğini oylattı. Oylamada ANAP istefi çogunlukla kabul edildi. Bu arada, ANAP milletvekillerinden Aydın Baran, Akif Kocaman. Şerafettin Toptaş. Süleyman Vagaoglu. Mehmel Kafkasltgil, ArLz Kaygısu, Saffet Sakarya, Selim Koçaker, Abdullah Altıntaş'ın özal'ın isteğine karşın ANAP önergesinin reddi yolunda oy kullandığı görüldu. ÜÇL O GÖRÜŞME SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Bafbakan övd ile yaptığı görüpneyi Demirel ve Ecevit 'le bir araya gelerek aktardt. (Fotoğraf: AA) bir kimse, Başbakanın basmadıgı >ere basamaz, göstermedigi yerde konuşamaz" dedi. Bayezit'in bu sözleri uzerine Başbakan Turgut Özal'ın yerinden kalkarak, genel kuruldan çıkması uzerine munalefet, Başbakanı yuhaladı. istiyorum" dedi. Önerinin tümünün kabulünden sonra, muhalefet partilerine mensup üyeler salondan ayrılmış olduğundan, önerinin ilk 2 maddesi 2 dakikada kabul edildi. 3. madde üzerinde verilen degişiklik önergesi, ANAP'lı üyeler arasında tartışma yarattı. ANAP'lıların kendi aralannda çalıştıklan bir toplantı görünumunü alan salonda, Alpaslan Pehlivanh ve Oltan Sungurlu, başkan Coşkunoğlu'nun yanına giderek, verdikleri önergeyi anlattılar. Bu sırada öbür üyeler kendi aralannda sohbet ettiler. Verilen degişiklik önergesi ile siyasi partilerin aday belirlemek için önsecim yapabileceklerine ilişkin madde yenilendi. Buna göre, siyasi partiler aday saptama yöntemlerini, yasanın yürürlüğe girişinden itibaren 3 gün içerisinde Yüksek Seçim Kurulu'na bildirecekler. Ayrıca, gümrük kapılarındaki oy verme işlemleri, yasanın kabulünden itibaren 3 gün sonra başlayacak ve oy verme günü saat 17.00'ye kadar devam edecek. bu soy lentilerin anımsatılması uzerine, henüz yasa Meclisten çıkmadan seçime katılıp katılmama konusunda bir şey demeyeceğini söyledi. Özal ile anlaştığımn doğru olmadığını da bildirdi. Saat 21.45 sıralannda İnönu'nun çağrısı üzerıne, uç muhalefet lideri bir araya geldi. Ana muhalefet liderinin TBMM'deki odasında yapılan zirvede İnönü, Demirel ve Ecevit'e, Özal ile göruşmesini anlattı. Inonü, görüşme öneesinde telefonla görüşmeyi anlattığını, ancak yeterli bulmadığını belinerek, Başbakan ile goriışmelerinde bir gelişme sağlanamadığını bildirdi. Erdal Inönü. 20 dakika kadar süren göruşmeden sonra yaptığı açıklamada da seçime iktidar ve muhalefet partilerinin uzlaşarak gitmelerinin sağlanamadığını belirtti. Meclis yeniden toplanıyor Saat 22.30'da Genel Kurul açıldı ve Ana>asa Komisyonu'nun kabul ettiği yasa önerisinin tümu üzerindeki görüşmelere geçildi. İlk olarak DSP Grubu adına konuşan Nuri Korkmaz, bu seçim sistemiyle gelecek parlamentonun şaibetien kurtulamayacağını savunarak, SHP'nin bu karanlık rejimin payandası olduğunu ve bunun sorumluluğuna ortak bulunduğunu öne sürdü. Özal'ı eleştirirken, "250 ktşilik iktkJanyla kara sevda gibi niçin seçimin pcşine düşmiiştür? Başbakan'm sıkıntısı vardır. Başbakan, ANAP millelvekillerine biie çirkin tekliflerdebulunmuştur" diycn Korkmaz'ın bu sözleri ANAP'lıların protestolanyla karşılandı. Korkmaz, Evren'in de, Meclisin uç kez olağanüstü toplantıya çağrılmasına karşın Meclis Başkam'nın bunu reddetmesine suskun kaldıgıru ifade ederek, bu tutumu kınadı. SHP Grubu'nun göruşlerini açıklayan Aydın Güven Gürkan, erken seçimin Turkiye'yi bir bunalımın kapısına getirdiğini söyledi. Erken seçime iktidann niçin ihtiyaç duyduğunu örneklerle sıralayan Gürkan, bu seçimin ikinci Meclisi de tartışılır hale getireceği göruşunu getirdi. Gerçek nedeninin Başbakan'm gonlünce bir anayasa yapabılme istemi olduğunu kaydeden Gürkan, Cumhurbaşkanının anayasal hakkı bulunduğunu belirtti, "Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı 15 gün yasalan inceler. Cumburbaşkanı ile mi anlaştınız, yoksa Cumhurbaşkanı'mn yetkilerini gaspetme karan mı aldınız?" deyince, ANAP'hlar tepki gösterdiler. Gürkan konuşurken, Başbakan Turgut Özal ile ANAP Milletvekili Mustafa Taşar'ın surekli laf attıkları gözlendi. Özal. "Thatcher bir ayda seçimlere gitti" diye laf atınca, Gürkan da, "Evet, ama o senin gibi yüzüne gözune bulaştırmadı" yanıtını verdi. Gürkan, erken seçime severek var olduklarmı, ancak bu yasanın kendilerine kabul ettirilemeyeceğini bildirdi. Gürkan sözlerinı, "Keşke 3 lider uzlaşsa ve sizi kaderinizle başbaşa bırakıyoruz diyebilselerdi" cumleleriyle tamamlarken, bu kez DYP ve DSP'li milletvekiUeriyle SHP'nin küskünleri Gürkan'ı alkışladılar. Gurkan'ın konuşmasından sonra Özal'ın Meclisten aynldığı göruldü. Anayasa Komisyonu toplanıyor Anayasa Komisyonu saat 17.30'da toplanarak, muhalefetin seçim yasasının iptalini ve Başbakan Turgut özal ile ANAP'lılann seçimlerin 29 kasımda yapılmasını öngoren yasa önerisini göruşmeye başladı. Toplantıya Başkan Kamil Tuğrul Coşkunoğlu'nun yanı sıra, ANAP'tan lhsan Tombu$, Ahmet Remzi Çerçi, Nurettin YaganogJu, Mustafa Çakaroglu, Sabahattin Eryurt, Faik Tanmcıoglu, Münir Fuat Vazıcı. Sezai Pekuslu, Lnal Yaşar. SabahaltiAras, Ozgiir Banıtçu, Mustafa Ugnr Ener ve Ahmet Turan Sogancıoğlu katıldılar. Koraisyonun, muhalefetin seçimlerin iptaline ilişkin tek maddelik yasa önerisini görüşmemesi uzerine, muhalefete mensup uyeler, Namık Kemal Şentiirk, Edip Özgenç, Köksal Toptan. Mustafa Kemal Palaoglu, C«vdet Karslı \e Halil tbrahim Şahin toplantıyı terk ettiler. ANAP'hlar bir önerge vererek, muhalefet partileri ile listezede railletvekillerinin verdikleri seçim yasasının iptaline ilişkin yasa önerisinin birleştirilmesini, ANAP'ın yeni seçim yasa önerisinin ise öncelikle ele alınmasını istediler. Buna, SHP'li Turan Bayezit ve DSP'li lsa Vardal, ANAP'ın önerisinin kesinlikle görüşülmesinin anayasaya aykın olduğunu öne sürdüler. Ancak Başkan Coşkunoğlu, önergeyi oya sundu ve ANAP'lıların önergesi, 6 ret ve 1 çekimser oya karşıhk 12 oyla kabul edildi. Bu sırada komisyonun ANAP'lı üyesi thsan Totnbuş, Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı yeniden bozabileceğini ifade etti. Hükümet adına konuşan AH Bozer de, 1.5 aylık bir süre içinde seçim yapılabileceğini ifade etti. Küskün ANAP'lılardan Ahmet Turan Sogancıoğlu, doktor izni ile sadece konuşmak için toplantıya katıldığını belinerek, "Biitiin dargınlıklann bir kenara bırakılarak, butün siyasi partilere eşit şartlar tanıyan yasanın çıkmasını ANAP cephesinde gelişmeler Küskün milletvekilleri ile önceki gece yaptığı toplantıda "Eger seçim yasas Medisten yıknıaT«M çddbnm" gözdağım veren Başbakan özal, TBMM Genel Kurulu öncesi yapüan ANAP grubuna sinirli girdi. ANAP Meclis grup toplantıanda yapüğı konuşmada. milletvekiUerine "aday Usteterinin düzeltilecegi" sözünü veren özal, "Ümit ediyoriar ki, arkadaşlanmızın bir kısmı verdikleri karardan dönecek ve seçim yapbrmayacaklar. Arkadaşlannuzdan bu yola gidecekler bizim arkadaşımız degüdir" dedi. ANAP MKYK üyeleri, önceki gün Ba^bakanlık Konutu'nda bir araya gelerek, parti tüzüğünün önseçımle aday belirlenmesine ilişkin 6772. maddelerini degiştirdiler. Buna göre, ANAP'ta adaylar tttm üyelerin katılacağı bir önsecim veya U yönetim kurulu üyeleri, il disiplin kurulu üyeleri ve Uçe baskanlannın kaülacagı "il yoklamas" ya da "merkez yoklamaa" ile belirlenecek. Seçim Yasası'run TBMM'de kabulünden sonra AN AP MKYK yann ya da en lcısa sürede toplanarak, yeni aday üstelerine üişkın yöntemi belirleyecek. Aralannda Samsun, Siirt, Afyon ve Zonguldak'ın da bulunduğu 16 kadar ilde "Anayasamn 84. maddcd kapsamındaki mifletvekffl>rinln bulundagu İUer ya da nkıntılı boigeter" için önsecim yapıiması düşünülüyor. Ancak, bu konudaki kesirj karar MKYK'da alınacak. özal' Ecevit ve Demirel'in tutumu tnönü'nun basın toplantısının ardından once Ecevit, sonra da DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, göruşmeyle ilgılı açıklamalarda bulundular. Ecevit, göriışme sonunda, SHP'nin daha once bu antidemokratik seçim yasasıyla seçime gidilmeyeceğine ilişkin göruşünden vazgeçıldiğinin anlaşıldığını, lnonu'nun parti meclisince verilen yetkiye yanaşmadığının ortaya çıktığını belirtti. Ecevit, "Eger, Sayın İnonu, bu yetkiyi kullanmaya razı olsaydı, fikrinde sebat elseydi, demokrasinin yolu açıhrdı. Ama SHP ilk lavnndan vazgeçmiş, böylece. göz göre göre tarihi bir fırsat kaçınlmış oluyor. Bu durumda, DSP de seçimlere girecektir. Ancak doğacak durumun sonımlulugu hiçbir şekilde DSP'nin olmayacaktır." Birgazetecinin. "Sayın tnönü bu durumda seçimlere gireceğini açıkça ifade etti mi?" sorusuna, Ecevit "Evet" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de, ANAP'ın getirdiği yasa ile durust bir seeimin yapılmasının mümkun olmadığını belirtti ve "Bu bir sıkboğaz. kapkaç seçimdir. CMup bitti yaralma olayıdır" diye konuştu. DSP ile SHP'nin seçime girmeme kararı almaları halinde DYP'nin ,de seçime girmeyeceğini kavdeden Demirel, DYP'nin tek başına seçimlere girmeme kararı almasının anlam taşımayacağını, bunu partililere izah edemeyeceğini söyledi. "Inönü, seçimlere girecegini açıkça bildirdi mi?" sorusuna da, "Girme Özal kürsüde Yasa önerisinin tümü üzerindeki eleştirüeri hükümet adına yanıtlayan Başbakan, muhalefete dönerek "SiZİD iimldinlz yok. Hesaplannız saşmıştır" dedi. Türkiye"de erken seçim sözunün DYP ve SHP tarafından 1986 ara seçimlerinden sonra gundeme getirildiğini anlatan özal, seçim kanunlannın değişmesinin doğal olduğunu öne sürerek, Fransa'vı örnek gösterdi. Muhalefetin sürekli kendisini hedef alarak eleştirmesine karşılık, "Seçflme ümJdfaüz az. Ooun için böyle konuşuyonmnuz. ZJra son kez konuşuyorsunuz" diyen Başbakan, "Cumburiyet'in sol bir gazete otdaguna" belirtti ve "ympbrdıgı ankette ANAP'a yüzde 40.8 Ubtosuan görünce. muhalefetin lüm nesaplannın şaşugını" söyledi. özal, "Onun için yandmaianı istaatyonuıu. Ka•ana bahjue baMunoz. Mfflettn oya kimsenin cebinde, tapusunda degildir. Öyle diyenlerin vaktiyle çok acı maglobiyeüere ugradıgını gördük" diye konuştu. Seçim yapılmadan meşruiyeti üzerinde konuşulmasının muhalefetin mağlubiyetine "kıhf hazıriama" olarak gördüğünü belirten özal, muhalefetin millete kendisini sevdirmeyt çalışmasım istedi. Seçim Yasası'mn güçlü bir iktidar getireceğini anlatan özal, sözlerini şöyle tamamladı: M Bn toptantıyi 'ANAP Grubu çatlayacak mı?'nesabı içinde yaptı banlan. Bu grup dört yıldır ülkeye büyük hizmetler vermiştir ve umitlerinizi ber zaman boj» çıkarmıştır." Daha sonra oylama yapılarak yasa önerisinin maddeJerinin görüşülmesine geçildi. Anayasa oylamasında oy kullanamayanlar öneriye eklenen geçici madde ile, 1982 Anayasası'mn oylamasına katılmadıklan için yasaklı durumunda olan yaklaşık 2 milyon dolayındaki seçmene, 8 kasımdan itibaren 7 gun içinde seçmen kütüklerine kayıt yaptırabilme olanağı tanınıyor. Eklenen başka bir madde ile de, "kaunun vürürluge girmesini rnüteakip olagan büyük kongrelerini toplayıncaya kadar partilerin yetkili merkez organlanna hizuklerinde degişiklik yapma "yetkisi" veriliyor. Bu madde ile, SHP'ye önsecim yapabilmek için tüzük değişikliği olanağı verilmiş oldu. 5 maddeden ve 3 geçici maddeden oluşan yasa önerisinin maddeleri üzerindeki görüşme 31 dakikada tamamlandı ve yasanın tümü üzerinde konuşmalar yapılmaksızın öneri kabul edildi. Jzlaşma saglanamadı Özal ile înönü'nün görüşmesi yakaşık 1 saaı sürdü. İnönu, Başbakanık Konutu önünde bekleyen gazeteilerin görüşme sonrası sorulannı yaııtlarken, yeni seçim yasası üzerinle görüştüklerıni, sonunda herhan•j bir uzİaşmaya varamadıklannı ifale etti. Inönü, şunlan söyledi: "Beahn, bafuidan beri söyledigim «kiloe, iktidaria muhalefet arasınla anlasmayla bu secüne gitme imk. O batımdan, fazia söy Muhalefet liderleri zirvesi Inonu'nün Başbakan Özal ile yaptığı göruşmeden sonra TBMM kulislerinde ana muhalefet ile iktidann anlaştığı söylentileri yayıldı. Inönü. Özal yuhalandı Oylamadan sonra söz alan SHP'li Turan Bayezit, "ANAP içinde hiç Allende, Marcos benzetmesi DYP adına konuşan Dogan Kasaroğlu da, çıkanlan yasanın kimseye ha>ır getirmeyeceğini, özal'ın iktidar UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM "olmaz" diyoriar. "önemli olan seçim sistemidir, tarih değii." DYP Genel Başkanı Demirel, "iktidariann kendilerine göre seçim yasası yapmaJan"ndan yakıntyor. Demirel bu eteştirisinde ne kadar haklı değil mi? Haklı, ama sanki kendisi 1968'de "millibakiye" sistemini kaldırarak "barajlı D'Hondt" sistemi ile seçime gitmek istememiştir ve sanki Anayasa Mahkemesi'nden dönen bu yasayı hazırlayan da kendisi değildir. Uygulanan seçim sistemi, zaman zaman anayasadan çok daha önem kazanır. Çünkü parlamentonun yapısı uygulanan seçim sistemlerine göre oluşur. Söz gelişi Türkiye'de "rraffi bakiye sistemi"n\ uygularsınız, bir sosyaltst parti 15 milletvekili ile pariamentoya girer, "Mas/7c D'Hondt sistemi"n\ benimserseniz, üstelik iktidar partisi, topladığı oyun daha da üzerinde bir milletvekili oranı ile parlamento çoğunluğunu elde eder. Danısma Meclisi'nde "Milletvekili Seçimi Yasası" çrfte barajlı "D'Hondt sistemi" getirmiştir. Bir parti, il ve ülke çapında belirlenen belli orandaki oyu yani barajları asamamışsa pariamentoya giremeyecektir. Bu yasa görüşülürken üç Danışma Meclisi üyesi yeni bir sistem önermişlerdir. Bu sistem, Ankara Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hikmet Sami Türk tarafından hazırlanmıştır. Nedir bu sistem? Sistem, "1.5'le başlayan yarımşar aralı aritmetik dizi ile bölme" işlemine dayanıyor. Bir somut örnek verelim: 1977 seçimlerinde, AP 189, CHP 213, CGP 3, DP 1, MHP 16, MSP 24 milletvekili çıkarmışlardır. Doç. Türk tarafından ortaya atılan bu sistem, 1977 seçimlerinde uygulanmış olsa sonuçlar şöyle olacaktı: AP 189 milletvekili yerine 202, CHP 213 yerine 227, MHP 16yerine4, MSP 24 yerine 15 milletvekili çıkarmış olacaktı. Görülüyor ki bu sistem de büyük partilere "pnm"sağlamaktadır. Ama gelin görün ki Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, bu sistemi "bölücülüğü geliştîhr" diye eleştirmiştir. Aldıkaçtı, 28 Nisan 1983 günü bu sistemi şu sözcüklerle suçlamıştır: Şimdi burada il düzeyinde baraj yok, memleket düzeyinde baraj yok. Bu sistemin bizim toplumumuza arz etttği büyük tehlikeyi arz ediyorum. Bu sistem bölücülüğü memlekette geliştirir.. Peki bu sistem bölücülüğü niye geliştirirmiş? Efendim, bu sistem, büyük partilere yüzde 20'lik bir avantaj sağlıyormuş, "O seçim çevresinin etrafında 23 tane o şekilde çevre oluştuğu zaman" ne olurmuş? "Birdenbire 303540 milletvekilliğinin en fazla oy alan bölücülüğe meyyal partiye çıktığını" görürmüşüz.. Böyle konuşmuş Aldıkaçtı.. Prof. Aldıkaçtı'nın 1980 yılında, Tercüman gazetesince düzenlenen "yaşadığımız kriz ve anayasamn değiştirilişi" konulu toplantıda "D'Hondt sisteminde en fazla oy alan partiler aldıklan oyların ustünde temsilcilik kazanırlar" demiş, başka ne demiş? Demiş ki: D'Hondt sistemine ilaveten en fazla oy alan partiye seçim bölgesine göre bir veya iki milletvekili prim olarak da verilebilir. Böylece yüzde 40 civarında oy alan partinin iktidara geliş ihtimali artar. Başkaları büyük partilere kazanç sağlayıcı sistemleri savununca bu "bölücülük" oluyor, Aldıkaçtı, bu primi "kontenjan" yoluyla daha da arttırmayı önerdigi zaman bu "milliyetçilik" sayılıyor. Bu "baraj" sisteminin "ilham kaynağı" Demirel'dir. Demirel, buanlamdada "BarajlarKralı"dır. "Kontenjan"yöntemini savunan ise Aldıkaçtı'dır. Ya, ne yapacaksınız, sistem konusu işte böyledir! DENEMEYE, BEKLEMEYE VAKTİNÎZ YOKTUR. • Sınıflarımız sıradan bir derslik özelliğini aşmıştır. Bütün derslikierde öğrenci kulaklıkları, seslendirme düzeni, kapalı devre TV sistemi, her sınıfta video, slaytprojektör ve teypler vardır. • öğretim yönteminde teori ile pratik iç içedir. Öğrenimi Eclectic yaklaşımla sürdürür. AudioVisual, notionalfunctional, communicational and motivational (Görselİşitsel, kavramsalfonksiyonel, iletişimsel ve motive edîci) gibi bilimsel yöntemleri titizlikle uygular. • Şubelerimizde öğrencilerimizin boş vakitlerini öğrenerek değerlendirmek amacına yönelik, benzerleri Amerika ve İngiltere'de uygulama alanı bulan LOFT merkezi ve kütüphaneler kurulmuştur. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) nü ukayan yeni bir engelin cenaze töreni yapılıyordu. Meclis önünden Maltepe camisine kadar yol boyu iki soat boyunca yan yana yürüyen özal ile İnönü, herhalde dün kenıte yaşanan trafık kargaşasını konuşmamıslardı. Inonü, sorulanmızı duraksayarak, sonra gülerek, "Dünya ahvalinden, şthir stkıntüarmdan söz ettik" diye yanıtlıyordu. Ama İnönu, kontenjanın yasadan çıkarılmasında, özal'ın 3 muhalefet partisiyle göruşmesinde direnmiş, özal'da en ufak yumuşama, uzlaşma belirtisi gormemişti. Böylece sorunun bir'mci ayağmda, yanı SHP'nin antidemokratik bulduğu hukumlerden vazgeçilmesi dırenrnelerinde arpa boyu yol almmamıştı. Özal, bildiğimiz, lüm çabalara karşın aynı Özal'dı. Tabii özal, bu sırada kafasında yaptığı çoğunluk hesaplanm ya tamamladı ya da tamamlamak üzereydi. Saat 14.00'te grup toplantısına gelmiş, küskunlere lisleleri yeniden gözden geçireceğini vaat edivermişti. Bir yandar. da Taflıoğiu benzeri milletvekillerini muhalefetten sökup alıyordu. "Bırakmm haa" gibi, "geçmişte 41'ler hareketinin ülkeye getirdiği sakmcalar'' gibi şanıaj kokan irdelemelerle dilediği çoğunluğu sağladı, sağlamak üzereydi. özal için sorunun ikinci ayağı, bir olçüde biçimleniyordu. Saat 15.00'ıe oturum açıldığında, özal, görevini bütünüyle yapanlann huzuruyla geldi, yerine oturdu. Önüne gelen diyalog diyordu, işte yapmıştı. Uzlaşmaz olan, seçim istemeyen muhalefetti. İşte, somut örneği ile artık her şey ortadaydı. Özal, alnı açık, vicdam rahat, bildiği demokratik yolda yürüyordu. Aklına gelen çoğunluğu sağlayamayacak diye ahkâm kesiyordu. Biraz cüzdan, biraz vaat, biraz yakarma, istediği çoğunluğu sağlamaya yetebilirdi. Buyüzden rahattı. Asıl sıkıntı muhalefetteydi. Seçim Yasası'nı özal dilediği gibi geçirirse, muhalefet, bu antidemokratik hükümler karşısında ne yapacaktı, nasıl bir tutum izleyecekti? Görünen o ki, SHP Mecliste gereken bütün direnmeleri yapacak, bir olasılığa göre örneğin kontenjan milletvekilleri konusunu yeniden Anayasa Mahkemesi'ne götürecekti. Ancak 29 kasım veya özal'ın bahşiş gibi uzatacağı 6 aralık tarihinde SHP sandığa gidecekü. Çünkü İnönü, seçimden kaçmayı asla sindiremiyor, demokratik anlayışıyla bağdaşlıramıyordu. İnönü, bu yazgıyı kaçınılmaz görüyordu. ötekiler, "bir muhalefet partisi seçime girmekten kaçarsa boykot yapamazlardı." Oturum açılıp zaman akıp gittikten sonra bir de baktık ki, küskünleriyle, sevinenleriyle ANAP milletvekilleri, özal yasasının komisyona gitmesine el kakJırıyordu. Muhalefetin gunlerdir bel bağladığı kuskünlerin bu davranışından sonra yapılacak ne kahyordu ki? Biz, özal'ın 2017 bulup bulamayacağım araştınyorduk. Oysa özal istese küskünlerin genel kurula girmemesini sağlar, salt çoğunlukla dilediğini yapabilirdi. Elinde 134 muhalefet oyuna karşı, çelik gibi listeye girmiş 180 milletvekili vardı. • \ tNGİLİZCEALMANCA GÖKDİL'DE ÖGRENİÜR. ÖNEMLİ NOT: Geçtığimiz dönemlerde kurslarımıza yazılmak isteyen adaylar geç başvurudan dolayı, istediklerı tarih. gün ve saatlere kayıtlarını yaptıramadılar. Kontenjanımız sınırlı olduğundan, adaylann kayıtlarını zaman geçirmeden yaptırmalarında fayda vardır ANKARA'dan YALÇIN DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) Başkent Ankara dün birbirinden ilgi çekici sahnelere tanık oluyor. Her sahnede ayrı bir senaryo bulunuyor. Ama, her sertaryo aynı kavşakta kesişiyor: Politikada... Eski Cumhurbaşkam Fahri Korutürk'ün cenazesinde "iki tane ikili"gözleniyor. Turgut Özal ile Erdal İnönü yanyana yürürken, onlann iki adım gerisinde Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit yanyana yürüyor. Özal, tnönü'ye "meseleleri sadece ikimiz konuşahm" derken, Ecevit daha sonra yaptığı açıklamada, "Demirel ile tam mutabakat halinde olduğunu" belirtiyor. Hem Demirel, hem Ecevit aynı kuşkuyu taşıyor: "Acaba, Erdal tnönü muhalefet le birtikte davrantyor mu?" Buna karşıhk, özal'ın "Mecliste çoğunluğu sağlama kuşkusu " yerini dün sabah yeniden, "kendine güvene" bırakıyor. Erken seçim önerisini (stediği gibi çıkaracağı inancı yerleşince, özal, tnönü ile görüşmekten önce vazgeçiyor. Hatta İnönü ile ' 'görüşmeyeceğini'' açıkhyor. Ama, bu açıklamadan bir saat sonra yine de görüşüyor. Tipik Güz dönemi kayıtlan sürüyor. • Öğrencilerimizin başarısını günü gününe takip etmek, öğrenciveli ilişkilerini yürütmek, öğrenciler arasında sosyal ve kültürel dayanışmayı sağlamak için Sosyal Hizmetler ve Rehberlik Servisi kurulmuştur. • Öğretmenleri dil öğretiminde uzman, deneyimli, Türk ve Yabancılardan oluşan profesyonel kadrodur. fyabancı £5il Ifmrslan • • • • TAKSİM ŞUBEŞİ LALELİ ŞUBESİ BAKIRKOY ŞUBESİ KADIKÖY ŞUBESİ : Taksim Cad. No. 71 Tel 150 47 47 150 34 49 : Kurultay Sok. no 10 Tel 520 11 42 527 62 14 : İstanbul Cad. Dantelacı Sok. 7 Tel. 571 27 83 583 68 40 : Kuşdıli Cad. Dılek Han 67 Tel. 338 03 47 345 18 96 özal! İnönü, özal'a Başbakanlık Konutu'nda "\eden tüm muhalefet liderleriyle göriişmüyorsunuz ?'' diye sorunca, Başbakan "Çok aleyhimde konuştular, zamanı gelince onlarla da görüsürüz" karşılığını veriyor. özal da "kendine güven" gelip oturmuştu. Soruluyordu, artık muhalefetle diyaloğa ne gerek var diye. Özal soranlara soruyordu. Evet, ne gerek vardı? Cenaze töreninde ayaküstü mesveret, alsana diyalog. Çoğunluk mu... Hem de ezicibirfarkla elindeydi. Oturuma ara verildiğinde SHP önde gidenleri hâlâ ' 'ya 18. madde'' diyorlardt. Hâlâ özal'ın seçim tarihinde düzenleme yapacağım umut ediyorlardı. özal tarihi bir hafta geriye atsa ne yazardı, sonucu ne kadar etkilerdi. Belli belirsiz başka bir beklenti, gece yansma doğru özal'ın, tnönü ile yeniden konuşacağına dayalıydı. Bir noktada yanıldtk. özal 15 dakika önce diyalog yok der, 15 dakika sonra tnönü'yu göruşmeye çağıLjaha sonra İnönü, özal'layap rabilirdi. Nitekim bu kısa sürede tığı görüşmeyi Ecevit'le Demirel e hangi rüzgâr esti bilinmez, Erdal aktanyor. Üçlü toplantı dramatik İnönu konuta çıktı. Çıktı da ne olbir sonuçla noktalanıyor. Demirel du? Gunlerdir beklediğimiz, vazdıve Ecevit, Inönü'ye, "seçimi boyğımız sonuç alındı. Turgut özal'la diyaloğa bel bağlayanlar bir kez dakotun anahtan sizîn elinizde" diha hüsrana uğradı. Göruşmeden sonye yüklenirken, İnönü, "Anahtar ra tnönü 'nün kabul ettiği gibi "Özal, ortada" diyor, Hatta üstü kapalı bir biçimde "seçimi boykot etmek yapmıs olmak için muhalefetle diyaloğa" giriyor, kamuoyunda ne ten yana olmadığını" belirtiyor. kadar uzlasmaa bir insan olduğu göKendi partisinin milletvekilleri, rüntüsünü vermek istiyordu. Çoğunkendisini boykot yönünde sıkıştıluğu sağladıktan sonra Erdal tnönü rırken, tnönü ''demokratik ile görüşme ' 'figüratif' bir değer taolmaz"direnişiylekarşıhk veriyor. şıyordu. Oya gereksinmiyordu, ama Üç liderin göruşmesinde bir ara SHP'yi de yanına alabilirse, muhatnönü, "Boykot olursa, bunu dalefetin katıhmıyla uhtsal birlik içinha sonra protokole bağlayaum" de yasayı çıkardtğtnı övünerek ilan önerisini getiriyor ama iş o aşama edecekti. Ne kontenjan ne önseçimin demokratik olması ne seçim tarihi... ya gelmiyor. Artık özal'a vız geliyordu. Ve muhalefet dağılıyor. ANAP, SHP'yi yedeğine alaErdal tnönü umutian kınlmış olarak, emin adımlarla 29 kasıma rak Meclise döndü. Saptanan bütün doğru yol alıyor. gerçekler birbir ortaya çıkıyordu, ancak İnönü seçime bu koşullara karözal bu sonuçtan daha öğle saatlerinde öylesine emin görünüyor şın girecekti. Bizje söylediği buydu. . özal'i biç ölçüde, olşun tanımak, ki, ' 'Meclis iradesi'' yine bir yana bıraktlıyor. Mecliste ilginç bir çağ bugüne dek irdelenen doğ'rulan bir kez daha doğruluyordu. Turgut rı yayımlanıyor. ANAP'lı Anayaözal'dan hâlâ demokratik uzlaşma sa Komisyonu Başkanı "Meclis beklemenin ne kadar boş olduğu bir sanki karar almış gibi" davranakez daha kanıltanıyordu. rak, seçim yasasını göruşmek üzeSonuç mu: re Anayasa Komisyonu'nu toplanMuhalefet yargı organlarıyla, retıya çağınyor. Ne zaman? Saat jimın temeli hukuk kurallanyla 14.00'te. Meclis ne zaman toplaözal'ı aşmışlardı. Ama özal, yargı nıyor? Saat 15.00'te. Yani, Mecorganlannda hukuk kurallarında lis daha toplanmadan ANAP, önüne çıkan engelleri Mecliste oy ço"Meclisi önceden karar vermif" ğunluğu ileyıkıyor, eski yasanın ikiz sayıyor. kardeşini yine seçim gündemine geANAP SHP'yi "muhalefetten tiriyordu. koparıyor". Aynı zamanda yeni Hey demokrasi, aman muhalefet.1 seçime hızla yol alıyor. Nereye?..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle