Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMli •nettortnof Gotf MudüduJu'Dden akoan ttfgiy* gAra, yuttkın k u a y M ı losıntien pafC * bukitkj Wcy«, M v m ı n . Kuzay Ege. Iç Andob'ıui tamyttfta ia Btf Knüenc yafl\ SKAnJöT BKı Mg&ntvaOt \mz arta) RÜZGAfl YMun taıay losımtorinde loogy w lioju, 6M> Mnfento gdray » i » tı y t n M n mm. n m orta kunmt. yaflış attn ysrira» Iuw«tlc8 «stc*. M»manw K n t o t t h y*ta w gMoOuaı taMfeniz«nk tot* ve guntuftsnıMn 35 loıw««nde. sota K«1 drtzıril. Manan w Egrta yar yar t kumeMa o t i h Z7 dHfenıl hob tsecak. DENİZ. Btt Kndfffc. dofcı Kırıdeniz. Kusy Ega M Manan M n u f a . M H danzlar oa^a» az b f ı u gıç«ak. Otntt muMH dalu eO g * dup. göri* uakkft 10ton.p t o d 3 5 t * % ) l * D e C S U Afyon Afr, fcntara Antakya AnSlya Artvm Ayıim fttec* UKLARI Inebolu'cU 14. Samsun ÇanaMaie • Hcw « Fkyya'da 17 Tetor Ğ ^ t i J tt. Ku^lKsı'nda 19, Çeşmrte 201 te»r ve Bodrum'da 21. (snonde nın Analyı Mankı w Fethiyrte 24. R n W * 25 OerecMn van jöıunde h M pırçat bUuOu gacnak. Rd2g)ı: kuay « doju | W t * n i a « . arıs n ora k u w » » tMcek. GAI mutadıl daKtak okıv, g«rt$ uak)ı0ı10 km doiayindı otıok. : aç* Dubilu »^, ask lort A B s B A A A A Y B Y B B B Y Y Y A A = HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGÜN 33° 15 Oıyartakır A ?> 10° Eflme V 28° 12° Erancan A '3° T°ETunım V 16° 7" Es«5<l!ır B 25" 8° GaBsntto A 37° 15° Uresun V 32° 16° GumüşHane Y 19° 8°Hakldn B 27° 11° Ispam Y 19° 9° Istaıbul Y 21° 10° İBTW Y 23°10°Kars A 24" 4°Kast«nonu Y 18° 6°Ka»sar A 19° TKııldOTİ Y 21° 10° Konya B 24° 6" Küöhya B 26° 12" Malat^a A 25° 8°Manısa 19° 6° K Maras 18° 8°Meran 14° 2° Mugla 23" y M u ş 24° 10° MtOüe 23° 9°0nl» 19° 4° Rue <?" 8°Samsun 24° 5° Sıırt 19° 11° Smop 26° 13° Sıvas 13° 1° lelordaO 17° 5°*abzm 23° 8°Tünceii 20° 8°Uşak 23° 8° Van 22° 11° Vbgat 26° 8° Zooguldak 14 EKİM 1987 DÜNYA'DA BUGÛN Amstertam Y 14° Amman A 37° Aüna V 26° A 34° u A 24» Barcelona Y 14° Basel Y 19° Benın B 19° Bonn Y 17° Y 18° Briüsai Budapoşte B 20° B 16° C«n«vre Ccayir B 28° A 41° OMc A 35° DuBayı B 17° Ftartcfun A 31° B 13° A 32° Kıhırt KaiMnhag Y 16° y. 17° B 31° Leıvngrad Londra Uadod Mılant Montma! Moskma Murah New Yortt Osk) Pans Pıag Rryad Roma Sotya Şaın WA lunus A tt° Y 15° A 21° B 2? B 18° A 11° B 15° 8 23° B 13° Y 17° Y 22° A 40° B 23° B 19° A 27° A 32° B 26° A 17° Vanedüc Y 18° Y 17° Viyana YttstungtDnB 20° Zurih B 15° POLnTKA VE GTESI MEHMED KEMAL "Yurda dön!..." çağrısıyla radyoları, televızyonları bangır bangır Dağırtıyorlardı Sadece onun için değil, yüzlerce, binlerce kişi için bağırtıyorlardı "Yurda dön!.." Ne vardı yurtla? 12 Eylül yönetimi vardı 12 Eylül yönetimi demek, gozattı, tırtukluluk, karakol dayağı, işkence, haptshaneler, hem de türlü, baskı, zulüm, elektriğe tutulma. Bunlar vardı yurda dönünce... Bugün de var, ama eskisi kadar değil... Aradan 7 yıl geçti. Behice Boran, 7 yıl sonra yurda dönüyor, döndü. Köln'den Diusburg'u tetefonla ararraştım. Uyuduğunu aöyiediter. Rahatsızdı, öğle uykusundaydı. Daha sonra yeniden aradım. Ne kadar sevindi, ne kadar memnun oldu. ille "görüşelim" diyordu. Ben de istiyordum. Fakat bir türlü denk gelmedi. Keşke birkaç gün gezimi uzatsaydım, nasıl da pişmanım! 1940'h yıllarda dil tarih coğratya fakültesine sosyoloji okutmak için gelmışti. Asistandı, kısa bir süre sonra doçent oldu. Dersleh bütün öğrenciler tarafından itgiyie karsılanıyordu Usteierden Dürkheim sosyolojısı okuyarak gelmiş olanlar, şımdı başka bir konuyla karşılasryorlardı. Sosyoloji de deneylere göre okunurmuş, öğrenilirmiş. Gecekondular için konular veriyordu, gidecek, inceleyecek, kaç odada oturuyorlar, kaç göz yerde yaşıyortar, hela, banyo, yıkanılacak yerler, ısınma, dinlenme... Yepyeni konulardı buntar. Bunlardan ne çıkacaktı? Bunlardan bir toplumun sosyal ve ekonomik yapısı çıkacaktı. Çok kişi bilmiyordu bunları, öğreridiler. "Behice Boran'ın dersl var..." Bu söz kulaktan kulağa dolasırdı Sadece dil tarihten değil, başka okullardan da öğrenciler gelir salonu dokJururdu 'Amerikan sosyotojisi' diye alay edenler vardı. Amerika'da okuyup öğrenerek gelmişti, ama buna Amerikan sosyolojisi denemezdi. Bunları okuturken tek başına da değildi. Başka öğretim üyeieri de vardı: Muzaffer Şerif Başoğlu, Niyazi Berkes, Pertev Boratav, Muzaffer Şenyurek, Mediha Berkes. öteki enstttülerde destekleyenler oluyordu: Orhan Burian, Saffet Korkut, daha kımler vardı birçok yurekli okutman ve öğretmen 1910'da Bursa'da doğmuştu. Orta halli bir ailenin çocuğuydu. Koleji bitirdikten sonra 1939 yıhnda Amerika'ya gitmiş, Michigan Üniversıtesi Sosyoloji Bolümü'nü bitirmisti. Donuşünde liselerde öğretmenlik yapmış, dil tarih yeni kurjiunca oraya sosyotoji aststarı oimuştu. Hasan Ali Yücel'in Milli Eğitim Bakanı olduğu yıllardı. Dersler veriyor, dergller çıkanyor, çeviriler yapıyordu. Yurt ve Dünya, Adımlar arkadaştan ile birlikte çıkardığı dergilerdi. VVart VVrırtman'ın şiirterıni ilk çeviren oydu. Amerika'nın bitmez tükenmez demokrasi aşığı şairini dilimiz de tanıyordu. Fakülteden öğrencilerin büyük itgisi, dergilerde çıkan eteetiriter, kffrü konularda sağcılarla yapılan polemikler o günün iktidarına ağır geliyordu. Ne olursa olsun bunlar fakülteden uzaklaştınlmalrydı. Allem ettiler, kallem ettıler, bir yol buldular. Kadroiarı bütçe yasasından çıkarılsa, fakürte de bunlardan temizlenmiş olurdu. Böylece bu ulu ögretmenler yertennden edildi. Fakülteden uzaklaştıntdı. Yıl 1948"di. Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Boratav'ın ünıversite ile ikjisi kesildi. Kimisi yurtdışına gitti. Behice Boran Istanbul'da açtığı bir tercüme burosunda çalışıyordu. Yıllanmış Halk Partisi grtmiş, yerine Demokrat Parti gelmişti. Geld'ığinin ikinct yıtırtda Kore'ye asker gönderme karan almıştı. Banş Derneği'ni kuran Behice Boran ve arkadaşları bu karara karşı çıktılar. Bildiriler yayımladılar. Siyasal iktıdar mahkemeye verdi Behice Boran, bir buçuk yıl hapse ugradı. Arkadaşları da... 27 Mayıs 1960 askeri harek&tıyla yeni bir siyasal tabto ortaya çıktı. işçiler TİP diye bir parti kurdular. 1962de Behice Boran bu partiye girdi ve birkaç yıl sonra da partinin merkez yurütme kurulu üyesi oldu. 1965 yılında onu Urfa milletvekilı oiarak görüyoruz. 12 Mart partisi ni kapattı 1975'te 50 arkadaşı ile TİP'i yeniden kurdu. Sonra 12 Eylül!.. Bu rejimin sola salladığı tırpanın acısı tazedir. Behice Boran yiğitçe bir savaş vermiştir. Anısı önünde yürekten ve saygıyla eğiliyoruz. O x f e Yurda Dönüyor BoJu Bursa ÇırukloK Çorum OenaJ Aaçık Bbulutu Gjuoe5i: Kkaiı ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) yasal gdifmeier doğrultusunda, Tıbartmadan vu/fuhıyoruz" her yanm saatte bir yeni bir başlık kullanmak zorunda kaldı. "Dofum günü olması münattbtdyit" ve sadece bunun için değH aynca "fhracattn bir ayhk gerçekitfmtstnbı ttk keı bir milyar dolan apnif obnast münastberiyle" Bafbalum, dün sobah "inarubnaz Mktn vt gülümser bir eda" ile basın toplantısı düzenhyor. Basın toplantısı düzenlediğı saatlerde Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karan henüz belli olmuyof. Özal "sükunet içinde" bastn toplantısı düzenler ve Anayasa Mahkemesi karan beklerken, aynı saatlerde "ukıl almaz bir hukuk oyununa" beşvuruyor. Biraz geriye gtdelim ve dünkü gelismeleri ozetleyelim. "Yonım, dünkü gttifmeierin tam ortasmda yatıyor çünkü. özal gtçen hafta sonu "Ne olursa oüun btn seçimleri 1 kasımda yapanm" diyor. Ancak Onceki gün "muhaUfttle diyalog kapısuu" arahyor. Hatta, diyalog bir ara "WB de Enlul tnönü Oe ytni seçtm tarihi üzerindt paıarhğa" girişmesine dek uzamyor, Biryandan lnönii ile diyalog ararken, Ote yandan "Htr ihtimal* karjı MtcUstekl çoğuntuğunu gamntiyt airrutk" açısından, hem kendi milletvekilleriyle nem de "mu/taJefetin küskün maUtvAmriyU" teması sıklastınyor. "Günün birindt gerek duyanm" düsilncesiyle. İnönü'yü kendi tarafınaçekmek ve muhaiefetm "ortak davranmasau önItmtk, tnönü'yü muhalefetten koparmak" uzere de basın toplantısında SHP'ye bol bol çiçek atıyor. Sadece "rskilerin devamı olduğuna JnmMhjı partllert" yükleniyor. Yine sakin sakin... "Doğum günü obnası ve ihmcatm Ukkezbtr ayhk gerçekIffmatnbı bir milyar doian aşmıs olması mumuebetiyk"... Ve yine ilk kez "1 kasımda olabiür, ama otmayabilir dt" diyerek seçim tarihine ılişkın ısranndan vazgeçtıği görünıüsünü sergiliyor. Htrkes Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannı bekliyor. Gazetekr mansetlenni hazırlıyor buna göre. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karan belli oiuyor. Karardan çıkan Oz, •^tVritnmlfvebutünlUsmiGaiete'de ymyvnlanması beklentn milUtvtklli aday Usleierinm gtçersiz otduğunu" ilan ediyor. Aday listeleri geçersiz kılımnca, gerekçeli kararda aynca belırtümemekle birlikte, "1 kasan seçim tarihi kendtUğinden ftüpnüs" oiuyor. Manfetler buna göre diziliyor. Herkes gerekçeli karann yayımlanmak uzere Resmı Gazete'ye gönderilmesini bekliyor. Geçen hafta Başbakan özal ne demisti?.. "Gtrekçeli karmr gtUn, ktmen anında dlzttmeJ M Mr btklemtden, karann fotokopisbıi Resml Gazete'de yayunlanz" demisti Demış miydı'.. Evet, demisti Resmi Gazete'yi beklıyoruz. Aaaaal. O da ne? Resmi Gazete'de çalışanlar her türtö hazırlığı yaptıklan halde, bir de bakıyoruz ki Resmi Gazete'nin matbaası "kepenkleri kapmyor" ve çalısanlar evlerine dağılıyor. Daha "ne oiuyor" d'tye telefonlara sanlırken, bu kez aaaaaa, olmaz boyleşey, "mühendisözal'myenlbir hukuk dehaayla" karşılaşıyoruz. Başbakan, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak şu soruyu yöneltiyor "Sizl" aldığımz karar salt çoğuntukla mı aandı?.. Salt çoğunlukla aandıysa, siz bu (ofunhığu nastl tananhyorsunuı?.. Eğer salt çoğunhıkla aknmatayta, ventiğiniz iptal karan gtçerti midtr, defU midirK Eğer salt foğunbikla aanmadıysa, ben hükümet oiarak karan Resmi Gazete'de yaytmlayabUir miybn?.. Görusünüzü actle büduin...'' özal, son dakikada neden bu yola başvuruyor?. Çok açık. Aday listeieri Resmi Gazete'de yayımlanınca, listeler kesinieşiyor. tşte, daha Once "Anajmaa MahkemesVndm karar gtlir gelmez Resmi Gazete'de yayunlanz" diyen özal, zaman kazanmak için Anayasa Mahkemesi1 ne başvuruyor. Buyleakle Yuksek Seçim Kurulu'nca kesınleştirilen listelerin Resmi Gazete'de yayımlanmasını sağlamak istiyor. YetkisLz başvuru misyonu, Anayasa Maiıkemesi'nin "çafasva ve yargıiama ımılıi" ile ilgüi maddeyi kaleme alırken yasa, yasa gücünde kararname ve ıçtüzük iptalleri için 3'te 2 ongörmuş. Bu madde MiUİ Guvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu'nda değıştirılraiş, yasa, yasa gücünde kararname ve içtüzük hükümleri iptalleri için "salt çogumlugu" yeterli görmuş, 3'te 2 çogunluk koşulu yalnızca anayasa degişikliklen için aranmıştır. 3 TBMM'nin yasal işlemlerinin Anayasa Mahkemesi'nde "tek oy farkla" iptalinin "doyunıeu olmadıt>", baskanlığını Prof. Orhan AldıkaçO'nın yaptığı Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu gerekçesinde yazılmışür. Aldıkaçtı Komisyonu, Anayasa Mahkemesi'nin "tek oy farkla'1 iptal karan vermesini sakıncah*görmektedir. Ancak, Aldıkactfnın öngörduğü bu madde sonradan değişiklige uğramışur. 4 Aldıkaçtı Komisyonu'nun yasalann iptal kararları için öngördüğu "3'te 2 çofcunluk oyu" daha sonra MGK Anayasa Komisyonu'nda madde metninden çıkanlmıs, yasalann iptali için "salt çogugME" yeterli görülmüştür. Böylece, Aldıkaçtı'nın gerekçesi ile maddenın halkoyuna sunulan metni çelişik duruma girmiştir. 5 Aldıkaçtı'nın amacı Anayasa Mahkemesi'nin "tek oy farluyla" iptal karan vermesini engellemektı. Ancak madde metinleri ile gerekçe yeterli açıklıkta vazılmamıştır. 6 Maddenin Danışma Meclisindeki görüşme tutanaklanmn incelenmesinden "salt çofunluk tınımının "6 üyenin oyu" anlamında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Dün akşamki bu baş döndürücü hukuksal serüven, anayasamn nıçin daha özenle haarlanması gerektiğini ortaya koyuyor. Hem bu gerçegi bir kez daha ortaya koyuyor hem de iktidarlann hukukla nasıl oynayabileceklerini, hukuku amaçlan uğruna nasıl kullanabileceklerini... Bu adaylar geçersiz (Baştarafı I. Sayfada) nin, erken seçimlerde her turlü onseçimin yapılmasını yasakiadığı belirtilerek, "Bu durum, her tiirlü onseçimin yasaklandığının kabulunu zonınlu kılmaktadır" denildi. Gerekçeli kararda, şu goruşlere yer verildi: "Önseçim demokrelik bir yöntem olup, siyasi parti bunu özgiirce seçebiieceğinden, bu yöntemin uygulamasını hangi nedenle olursa olsun yasaklamak, partilerin iç duzenine anlidemokratik bir mudahaledir. Anayasa ilkeleri bu duruma geçerlik tanıyamaz. Yasa, önseçim yöntemini uygulamak isteyen partinin bu yöntemi uygulamasını da engelleyemez. Aksine bir düzenlemenin demokrasi esaslarıvla bağdaştığı savunulamaz." Uzerinde duyarhkla durulan sorunun, demokratik bir yöntem olan, parti uyekrinin etkisini önemli ölçude arttıran, katılımı sağlayan onseçimin yasaklanması olduğu kaydedilen gerekçeli kararda, "Şimdiki Si>asi Partiler Yasası'nın 37. maddesi, adaj saptama işini partilerin tuzüklerinc bırakmakla birlikte önseçimi dışlamış. anayasal Ukelere uygunlugu da koşul sa>mıştır. Anayasamn 69. maddesine göre, siyasi partilerin içişlerine kanşmak, ancak onların demokratik kurallara uymalarını sağlamak amacıyla miimkündür" denildi. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannın belli olmasından sonra, bilgisine başvurduğumuz Anayasa Mahkemesi üyeleri şu yorumu yaptılar: "Gerekçeli kararda seçim tarihinin ertelenmesi ya da degiştirilmesine ilişkin herhangi bir görüş voktur. Zaten böyle bir göruş de olamaz. Çünkü gerekçe iplale konu olan 8. madde ile ilgili oiarak yazılmıştır. tplal sonucunda aday listelerinin yeniden belirienmesi zonınlu kılınmıştır. Ada> listelen Siyasal Partiler Yasası'nın 37. maddesine gore, partiler tarafından kendi tü/üklerinin öngordüğü biçimde yeniden düzenlenmek zorundadır. Bu zorunluluk ise, ister istemez seçim tarihi oiarak belirlenen 1 kasımı gundeme getirmektedir. Adayların partiler tarafından, kendi tüzuklerinde belirtildiği gibi yeniden saptanması işleminin 1 kasıma kadar sonuçlandırılması imkânsızdır. Yüksek Seçim Kurulu Erken Seçim Yasası'nın 6. maddesinde belirtilen seçimlerle ilgili sureyi kısaltma yetkisini istediği gibi kullansa bile, işiemlerin tümünün önümüzdeki 17 gün içinde tamamlanması ve 1 kasıma yetişmesi fiilen imkânsız olmaktadır. Seçim tarihine ilişkin gerekçeli kararda herhangi bir if ade yer almamakle birlikte, 1 kasım tarihi kendiliğinden düşmüş olmaktadır. Bu durumda kanun koyucu yeni bir seçim tarihi beliriemek üzere toplanma ve karar vermek durumundadır." Anayasa Mahkemesi'nin, Seçim Yasası'nın "önseçim yapılraaz" hükmunii iptal ettiği gerekçeli karan, dun Başbakanlığa, TBMM'ye ve SHP'ye verildi. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yazımı dün öğle saatlerinde tamamlandı. Anayasa Mahkemesi'nin tebligat görevlisi Turavi Uzun, Resmi Gazete'de yayımlanmak uzere karan Başbakanlığa gotürmek için saat 14.20'de mahkeme binasından ayrıldı. Gazetecilerin kedisini izlemesini engellemeye çalışan Uzun, saat 14.35'te yeni Başbakanlık binasında Mevzuatı Geliştirme ve Ya>nn Genel Mudurü Muammer Oytan'ın sekreterine gerekçeli karan teslim etti. Uzun daha sonra eski Başbakanhk binasına giderek, saat 14.45'te genel evraka karan verdi. Anayasa Mahkemesi'nin tebligat görevlisi Uzun, gerekçeli kararı saat 14.45'te TBMM Özel Kalem Müdürü Sami Çelikbaş'a, saat 15.15'te iptal davasını açan SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nun Özel Kalem Müdürü'ne teslim etti. (Baştarafı 1. Sayfada) y n s " ile yanıt verecek. Çünkü, Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Kuruluş Yasası, Anayasa Mahkemesi kararlannın "kesin" oldugunu ve "hemen" kaydıyla Resmi Gazete'de yayımlanmalannı öngörüyor. Yine Anayasa ve Ugili yasaya göre, Anayasa Mahkemesi'ne, Başbakana, belli yasalar ve anayasa maddeıtriyle ügjli "yonım bildırme" diye bir görev alanı da çizmiş değil. Bu nedenlerle Basbakan'ın basvurusunun hiçbir yasal dayanagı bulunmuyor. Bu başvuru va eksik hukuk bilgisinden kaynaklandı va da karann Resmi Gazete'de hemen yayımını geciktirmek için bu başvuru "Uktlk" oiarak kullanılmak istendi. Bu arada tutulan yolun yanlışlığı anlaşıldı ve karar yayunlanmak üzere Başbakanlık Basımevi'ne gönderildi Basbakanın Anayasa Mahkemesi1 ne basvurusu Güneş Gazetesi'nde avukat Erdogan Tuncrr ile Meinnet Bariaı'm Ticaret Yasası'nın 330. maddesiyle Ugili yorumlanna dayandı. 1979 yıhnda CHP hükümetince yapüan "Mericez Bankaa ve Anadolu Ajanı OpermsyontarTnda görev alan avukat Tuncer, Ticaret Yasası'nın 330. maddesinden yola çıkarak, AnaListeler kesinlesince ve bu arada Anayasa Mahkemesi karanmn Res yasa Mahkemesi'nin "salt çojunluk" mi Gazete'de yayımı gecikince, yani ile karar vermesi gerektiğini, salt çoaday listelen daha Once yayımlanmış gunluÇun da yedi Uye olması gerektiğini ıleri sürdü. Tuncer, bu göruşolacağı için, "Ben seçimi 1 kasımda lerc dayanarak karann "hokukra yok yapanm, çünkü artık adaylar kestntepnlsttr" demek istiyor. Bunu oMagtı" sonucuna vardı. Ticaret Yasaa'nın söz konusu 330. sağlamak üzert, Anayasa Mahkememaddesi, "Anoam Şirkederdc Yöoesi'ne bir soru yöneltiyor ve zaman tlm KurallarHun Toplmntı vc k»r»r kazanmaya çalışıyor. Sayüan" ile ılgılidir. Akşam saat 18 dolaylannda hayMadde, "Esas mnkavelede tksine di sil baştan. Gazete manşetleri ye•akum olmadıkça" Anonim Şirketniden değisiyor. lerde Yöneüm Kurulu toplantüannın, Durun durun, daha bitmedu Aaaaaa'. Tam herkes "özal'ın bu tür üyelerin "tn u y»nand»n bir fazUı•"nın katıhmıyla yapılacagını ve kabasvuruda hakkt var mı yok mu" sorarlann da toplantıda bulunan üyenısunu tartışırken, buyrun şimdi lerin çogunluk oylanyla alınacagını Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklaöngörüyor. masıntr Ticaret Yasası'nda anonim şirket"Ben de aday llsteierini Anayasa ler için öngörülen ve koşullan beürMahkemesi karan yayunlanmadan tüen toplantı ve karar sayılanmn anaönee Resmi Gazete'ye göndermiyasa hukukunda dayanak gösterümeyorum". si, "cimalaria armutUnD aynı tenOlmadı baştan... Gazetelerde man zMc tarülmas" gibi bir sonuç doğusetler ve yazılar yeniden değışıyor. nır. Yüksek Seçim Kurulu, aday listeAnayasa hukukunda anayasa lerini Resmi Gazete'de yayımlamaya maddeleri, madde metinleri, komisrak "özal'ın zaman kazanma yon gerekçeleri ve Meclisteki görüşmanevmsmı"geri çeviriyor. Hem de me tutanaklan ele alınarak yonım öyte bir geri çeviriyor ki özal, bu kayapılabilir: ran dvyunca Anayasa Mahkemesi1 1 Anayasarun 149. maddesi, Ananin gerekçeli karannı alelacele Resyasa Mahkemesi'nin bir başkan ve 10 mi Gazete'ye gönderiyor. Oyun boüye ile toplanacağını ve salt çoğunzulmustur... luk ile karar verecegini öngörüyor. Neden bütün bu zaman, bu çaba, Aynca, Anayasa Mahkemesi tçtüzüğü'ndc "topltntı yeter sayısı"mn 11 bu direnme, bu manevra, bu solukoldugu, "karar yeter sayıs"run da bu suz günler ve geceler?.. Neden?.. 11 sayısına göre hesaplanacagı belirözal, bir baska seçim tarihi için tiliyor. her ne kadar "yumusamıs görünse" Tüzüğün bir başka maddesi, oylabile, muhalefetle diyalog kapısını nn "karara kaülanlar" ve "azınlıkaralasa bile, sürdürdüğu "Ben seçita kalaııfau'" biçiminde kullamlabilemi 1 kasımda yapanm" tutkusu yüceğinı saptıyor. Tüzük "çekimser Zünden bir ciddi yanlıs daha yaptı. ojru" yasaklıyor. Seçime ulaşana kadar bakalım daha neler olacak? 2 Daıuşma Meclisi Anayasa Ko Çavuşesku 4. kez Türkiye'de ANKARA (AA) Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikolay Çavuşesku, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in davetlisi oiarak 1921 ekim tarihleri arasında Türkiye'yi resmen ziyaret edecek. Çavuşesku*ya bu ziyareti sırasında, aynı zamanda başbakan büinci yardımcısı olan eşi Elenm Çavuşeskn ile yetkililerden oluşan bir heyet eşük edecek. Çavuşesku, bu ziyaret ile 1969, 1976 ve 1983 yülannda Tttrkiye'ye yapmış olduğu ziyaretlerin dörduncüsünü gerçekleştirmij olacak. Barışçı, özgür ve aydınlık geleceğimize yaptığı katkılarla anıtlaşan bir yaşam bıraktı geride. O'nunla güçlüydük, savaşımından güç alacağız. yitirmenin acısını yüreğimizde duyuyoruz. AMAÇ YAYINCILIK BEHİCE BORAN' CÛNEYT ARCAYÛREK yaziyor (Baştarafı 1. Sayfada) yeni içerikler kazanır, yeni öğelerle donamr. Bu klasik kural değismedi. Başbakan özal, ihracat patlaması diyerek basın lopiantısı düzenledi. Erken seçim bunalımına çözüm yolu açıldığını varsayanlan hayrete düsüren açıklamalar yaptı Muhalefetle diyalog kurar, Meclısın toplantısını engellemez, paniler arasında üç asağı beşyukan ortak bir karara varır dıye beklentiye gırilmişken. dün bir de baktık, özal, gene bırkaç gün öncesinin özal'ı. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannda 1 Kasım 'ı engelleyecek bir irdeleme yoksa, TBMM'yi toplamaya gerek görmeyeceğini, seçimi bu tarihte yapacağmı söylüyor. Kısacası Nuh diyor peygamber demiyor. Gene aynı laflar... l Kasım'da seçimi yaparmıs, gelen gelir, gelmeyen gelmezmiş! "Yapay bir bunahm" çıkararak erken seçimden kaçmak isteyenler ANAP'm olası zaferinden neredeyse korktular, demeye getiren açıklamalanyla Başbakan, yine bir gerçeği gözardı ediyor. Ortaya çıkan krizin kökeninde muhalefet yatmıyor. "bunahm", yargının aldığı karardan sonra özal'ın ınadı ile boyutlandı, giderek buyüyor. Oysa muhalefet, seçim karanndan sonra, mahkeme karan ortada yokken 1 Kasım 'a butün gücüyle hazırlanıyordu. İptal karan çıktı, sorun başka yollara saptı, bugünlere gelindi. Bu gidisle "tarafsız kisüikler" tehlikeye giriyor. Çünku, Meclis Başkam Karaduman, muhalefetin Meclis çağnsmı Onceki gun "bir kayıtla" kabul ediyor, mahkemenin gerekçeli karannı gördükten sonra, olağanüstü toplanttya karar vereceğini söylüyordu. Dun, Başbakan aynı göriişü paylaştı, hatta Karaduman 'm "Mecasi topiayacağuu'' söylemediğıni, gerekçeli karardan sonra "toplayıp topktmamaya karar vereceğini" bildiriyordu. Bir Başbakanla, tarafsızlığına toz kondurulmayacak bir başkan arasında böylesine birfikir ve yazgı birliği ender göriilen olaylardandı. Bir çeşit ayn ağızlarda, aynı "taam"... 50 sayfa kadar tutan gerekçeli karar, dün öğle üzeri Anayasa Mahkemesi Başkanlığı 'ndan hemen yayımlanması için Başbakanlığa postalanıyordu. Bir kopyası da başvunı sahıbi SHP'ye.. özal, bir iki saat beklememişti. Acaba "içerden birigerekçede Basbakanı 'rahatlatacak kimı yazımlar' olduğunu" kulaklara fısıldamış mıydı? Kısacası son günlerin gözde deyımiyle Özal, acaba bir "tüyo" mu almıştı da böyle konuşuyordu? Gerekçeli karan özal, işine geldiği gibi nasıl yonımlar elbet bilemiyorduk. Bu yonımun kokusu akşam üzerıne doğnı yayılabılırdi kulise. Ama mahkeme gerekçesinde, başvuruda yazılan her maddeyi ayn ayn inceleyen bölümler yer alıyordu. örneğin, özal'ın fazla bel bağladığı I Kasım seçim tarihi iptal edilmiyordu. Ancak başvuru, seçimin yasayla değil, kararla alınması gerektiğini öne suren isteme olumsuz yanıt veriyordu. Bir üyenin bize söylediğı gibi, 1 Kasım bu yönüyle ele alınmıştı. Ne çare "önseçim yapılmadan, bugün varolan adaylann geçersizli§i artık kesinlestikten sonra" zaten 1 Kasım'ın hukuksal değeri kalmıyor, yeni aday saptaması buyuruluyordu. Bakalım Başbakan 'ın yorumu böyle mi olaaıktı? Yeni seçim yasasının nasıl düzenleneceği asıl önemli sorundu. Seçim tanhı, ancak önseçımin "gerektisüreler kısaltılarak'' ne kadar zamanda yapılacağının saptanmasıyla belli olabilirdi. tşin püf noktası buydu. . SHP, Genel Sekreteri Fikri Sağlar'ın başkanlığında hukukçulardan kurulu çalışma ekibiyle soruya yanıt anyordu. Dün Sağlar, henuz kesinlik aşamasına gelmediklerini, ancak bütün zorlamalarla onseçimin ancak "7580 günde yaptlabileceğinin" hesaplandığını söylüyordu. Sadece önseçim için gerekii iki buçuk ayhk süreydi bu. Sağlar, bu saptamadan sonra "Demokratik bir önseçime bağlı oiarak seçim tarihinin behrlenebüeceğini'' sözlerine ekliyordu. Bu göruş, SHP'yi aralık soniarını seçim tarihi oiarak görmeye itebilirdi. D YP ' 'en az 75 gün'' diyordu önseçım süresine. Bir bakıma DYP ile SHP'nin önseçim surelerı birbırıne çakışıyordu. Bu açıklamalan ızledikten sonra, YSK'nın "önseçim süresiyle" ilgıli eğıliminı almak gerekiyordu. Kuntl toplanlısına girmeden once başkan Elçın, dikkatlı, ama özal'ın kuliste söylenen planlarına kosut bir açıklama yapıyor, "Eğer TBMM'den çıkacak yeniyasada YSK'ya tanınan 'surelerı azaltma' yetkisi aynen saklı tutulursa, önseçtmli seçimi 29 Kasım 'a zor da olsa yetiştirebileceklerini" söylüyordu. Ek oiarak, "yeni yasanm vakit ytiirmeksizin"çıkarılmasmı dokunduruyordu. Muhalefet merkezlerindekı çalışmalara zıt bu açıklama, kuşkusuz pek çok şeyi degiştırecekıi. Onseçım için verilecek süre "çok'' kısaltılırsa, muhalefet bir "yapay önseçim" yapmaya zorlanacakn. Bır yetkilinın dediğı gibi, "iptale uyınak için minare, kıhfına uydurulacak, göriinüste önseçimli seçime gidildiğinden" söz edilebilecektı. Ne çare, YSKBaşkanı'mn açıklaması özal'ın kafasındaki tarihe uyuyordu. Zaten özal'ın beklediği buydu. Hele, Başbakan 'ın mahkeme karannı "buçukht" sayılarla küçültmeye çalışır görunmesi hayli ilginç konuşmalara yol açmıştı. Anayasa Mahkemesi'nin onbeşyıldır 6/5 oylapek çok önemli karar aldığını bıIenler, başta mahkeme üyelen Başbakan 'daki' 'saptırma sanaünı" öve öve bitiremiyordu. Güldürmece saatleri sabaha rastlıyordu. Dun öğleden sonra Özal, hukuku politikayı çığrmdan çıkaracak yeni bir olay icat etti. YSK'mn iptal edılen tum adaylan bugün kesınleştirmesini sağlamak, 1 kasımda seçim yapabılmek için Anayasa Mahkemesi'ne "uydurma bir itiraz nedeni" buldu. 65'le alınan karar kuşku uyandınyonnuş. Tabii "hukuksever" Başbakanımızın gönlü buna razı olmuyormuş. Karar üzerindeki duroksamalar kaldınlmalıymış. Amaç, gerekçeli karan Resmi Gazete'de yayımlatmamaktı aslında. Paniler böylesine rastlamadıklarından, hukukçular "zırva" sözcuğünun açıklanmasına yeni bir örnek bulduklarından söz ederken YSK, özal'a 3 saat sonra gereken yanıtı verdi: Listelerin, gerekçeli karar açıklanıncaya dek ilanını ertelediğini bildirdi. Hukukçulara, hukuka karşı açlığı savasta özal, çok kısa bır surede bır kez daha yenilgiye uğruyordu. Butün bu duntmlara bakın, etmeyin eylemeyin beyler. 350 çoğunlukla seçimi alırsa özal, başımıza neler gelebıleceğıni anlayın artık. Anayasa ile oynama gucunü eline geçırdığı gün bugün para, pui olduysa, yann hukuk kuşkunuz olmastn tam bir guguk!.. Şirket yönetim kurullarının dikkatine bağımsız muhasebe uzmaniarı işletmelerinizin denetimini yapmayı üstleniyor. Çözüm denetim ve mali danışmanlık Kadıköy Serasker Cad. 53/24 Kat: 4 Tel: 345 21 66 Göçmen işçiler, onurlu yasamını barış, bağımsızbk, demokrasi ve sosyalizm mücadelesine adayan Türkiye Işçi Partisi Genel Başkanı BEHİCE BORAN'ı yitirmenin aası içindedirleı. Dostlann bası sağ olsun. DİBAF DEMOKRASİ tÇİN BİRLİK AVRUPA TÜRKİYELÎ İŞÇİLER FEDERASYONU Türkiye Sosyalist Hareketi yiğit bir savaşçısını ve önderini yitirdi. İşci sınıfı tüm yasamını L isci sınıfı hareketinin ' birliğine adayan 1 BEHİCE BORAN'.n. yiiirdi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Behice Boran ın aıusı önünde saygıyla eğiliyoruz. BAŞAK YAYINLAR Banş, toplumsal ilerleme ve sosyalizm yolunda, 77 yıllık onurlu bir yaşam sonunda, Türkiye Işçi Partisi Genel Başkaru "Gençükte ve yaşlılıkta olsun, yaşamın kendisi zor zanaat, hele anlamlı ve amaçlı bir yaşam peşindeyseniz Ülkemizin seçkin kadın lideri BEHİCE BORAN ı yitirdik. Tüm partili arkadaşlannın, birlik sürecindeki dostlarının acılannı paylaşıyoruz. Yaşamı hepimize örnek olsun. lşçi sınıfımızın, halkımızın başı sağolsun. FtDEF GENEL YÖNETtM KURULU A. HASAN ÖZCAN GENEL BAŞKAN BEHİCE BORAN işte böyle bir zanaatı gerçekleştirdi. Anısını her zaman canlı tutacağız. ONURUMUZ BugUn artık çarpmayan bu yürek, yalnız kardeşlik için çarptı, yalruz özgürlük için EKREM EKŞİ 195514 Ekim 1980 Arkadaşları adına AHMET SAN tLERİCt KADINLAR DERNEĞİ