11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 1987 HABERLER CUMHURtYET/7 Meşrubat Pazarlama'da grev kararı / ' şSendika Servisi Türkİş'e bağlı Tezkooplş Sendikası, htanbul'da kurulu Istanbul Meşrubat Pazarlama Ticaret A.Ş.'de (İMEPA) grev kararı aldı. Sendikanın Istanbul 1 No'lu Şube Başkan Yardımcısı Ali Osman Kökyıldınm, toplusözleşme görüşmelerinde •yarasal konularda anlaşma sağlanamaması üzerine, grev kararı aldıklarım bildirdi. İsyerinde çalışan 350 dolayında işçiden 240 kadarının sendikalannın uyesi olduklanm belirten Kökyıldınm, aynı işverene bağlı İMSA'da gıda işkoluna giren işçiler için de Tek Gıdafş Sendikası'nca grev kararı ahnmasımn söz konusu olduğunu söyledi. İMEPA'mn Bahçelievler'deki merkezi ile Kadıköy ve Tekirdağ'daki şubelerine dtifi grev kararı asıldı. 800 bin işçinin sözleşme yıl Bu yıl, büyük çoğunluğu kamuda olmak üzere bir milyona yakın işçi için toplusözleşme masasına oturulacak. Yeni yıla grevde giren 4 bini aşkın işçinin toplusözleşmesi için de çözüm aranacak. tşSendika Servisi Toplusözleşmelerin büyük grubu tek rakamlı yıllarda toplaruyor. 1987 yılında ağırlığı kamuda olmak üzere 800 bin civarında işçi için toplusözleşme yapılacak. Geçen yıldan bu yıla devredilen uyuşmazlıklarda 100 binin aJtında işçi var. Yeni yıla grevde giren işçi sayısı ise 4044. îşçiler 1980'den bu yana enflasyon altında kalan ucret artışlan ile her yıl imzalanan her sözleşmeyle daha da yoksullaştılar. Çalışma BakanlığYnın resmi istatiştiklerinde 1 milyon 937 bin sendikalı işçi görünmesine karşm, toplu pazarlık hakkmdan yararlanabiîen toplam işçi sayısı 1 milyon 300 bini geçmiyor. Sendikalar eliyle toplu pazarlık hakkının yeniden kullanılmaya başlandığı 1984 yıünda, YHK kamu sözleşmelerinin tamamına yakınının süresini uzun tutarak, 1984 yıh ücretlerini de belirleme hakkını elinde tuttuğundan, kamu sektöründe sendikalar eli ile ilk sözleşmeler ilk 1985 yılında yapıldı. tkinci tur sözleşmeler ise böylece 1987 yılına kaldı. Bütün araştırmalar YHK döneminde olduğu gibi sendikalar eliyle bağnlanan sözleşmelerde de enflasyon artışı altında kalan ücret artışlan ile işçilerin yoksullaşmasının katlanarak sürdüğünü ortaya koyuyor. Toplusözleşme hak kı olan işçilerin nerede ise \ <tnsına yakın bir bölümü için grev, yasa ile doğrudan yasaklanmış olduğu için sendikalar uyuşmazlıklan YHK'ya götürmek yerine işçileri yoksullaştıran sözleşmeler altına imza atmayı yegliyorlar. Grev hakkı olan işçiler için ise, sınırlı grev hakkı ile greve gitmeyi göze alabilen ve başanb olabileceğine inanan sendika sayısı çok az. Sonuç olarak sendikalar grev hakkı olan işçiler için de bu hakkı kullanmayı göze alamayarak, işçileri yoksullaştıran sözleşmeler altına imza atmayı yeglediler. Türklş'in 1986 yılında yayımlanan çalışma raporunda yer alan araştınna sonucuna göre 19801986 arasındaki yedi yılda gerçekleşen enflasyon yüzdesi sırayla 94.3, 37.6, 32.7, 28.8, 45.6, 45 ve 40 olarak belirlenirken, aynı yülardaki ücret zamrru yüzdesi 70, 28, 25, 22, 27 ve 29 olarak gerçekleşti. Grev hakkının kullanımı ise, TlSK'in yine geçen yıl yayımlanan raporuna göre şöyle bir gelişme gösterdi: 1984 yılında alınan 62 grev karanna karşılık 4 işyerinde grev uygulanırken, bu grevlere toplam 561 işçi katıldı. 1985'te alınan grev kararı sayısı 282, grevdeki işyeri sayısı 21 ve greve katılan işçi sayısı 2.410 oldu. 1986 yılında ise temmuza kadar alınan 244 grev karanna karşüık, 17 isyerinde toplam 1595 işçi greve gitti. Yeni dönemin en büyük grevleri ise 4044 işçi ile NETAŞ, Derby ve Sunta grevleri oldu ve bu grevler 1987'ye de devretti. Bu arada, her yıl için enflasyon altında gerçekleşen toplusözleşme ücret artışlan sonucuna dayalı olarak işçilerin, gerçek ücret kayıplanna ilişkin araştırmalarda önemli bir nokta yer almıyor. Araştırmalarda genellikle o yıl bağıtlanan sözleşmelerin ortalama ücret artışlan esas alınmakta, bu ortalama ücret artışı oranı ile enflasyon artış oraru karşılaştırılmaktadır. Oysa Türkiye'deki sözleşme düzeninde sözleşmeler iki yıllık olarak yapılmakta ve genellikle de 2. yıl ücret artışlan birinci yılın çok altında kalmaktadır. Bir yıün ortalama ücret artışı hesaplanırken, o yıl 2. yılında olan sözleşmelerin düşük ücret artış ortalamalan hesaplara katılmadığından, ortalama ücret artışlan ile ilgili hesaplamalar genellikle ortalamanın üstünde kalmaktadır. Başbakan Turgut Özal'ın 1987 yılı için açıklamış olduğu "7o 40 zam verileceği haberi de, sendikal haklar ve 1987'de işçilerin dunımuna ilişkin karanlık bir nokta niteliğini taşıyor. öncelikle sendikalar eli ile toplu pazarlık masasında belirlenmesi gereken işçi ücret artışlanmn böyle belirlenmediği kaygısını arttınyor. 100 bin işçinin toplusözleşme uyuşmazlığı 1987'ye devroldu Ayaz'ın eşinin çantası çalındı Tstanbul Haber Servisi M. tstanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın eşi Sacide Ayaz'ın çantası, 1986 yılının son giinü bir kapkaççt tarafmdan çalındı. Yeni yılı karşılamak için gerekli hazırlıklan ve alışverişi yapmak üzere Osmanbey'de alışverişe çıkan Sacide Ayaz'ın, Neyir mağazası önüne geldiğinde kimliği saptanamayan bir kapkaççı tarafmdan çantasmm çalmdığı öğrenildi. Olay sırasında Sacide Ayaz'ın yanında koruma görevlisi olmadığı belirtilirken, Emniyet Müdürluğü Dolandırıcılık Masası görevlilerinin iki günlük çalışmalarına karşm, •antanın izine saptandı. rastlanmadığı Kor haline gelmiş hammaddeye soluğuyla can vermeye çalışan cam işçileri. (Fotoğraf: ÜMtT OTAN) Cama can verenler. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Büyük işletmeler karşısında tutunamayarak birer birer kapanan küçük cam işletmelerinden tzmir'de en son üç tane kaldı. Bu işletmelerde çalışan ve ekmek paralannı yüksek ısı bir yana, "kor"dan çıkaran cam işçileri, bu işletmelerin de kapanacağı korkusunu yaşarlarken, diğer yandan da emekli olarak ne zaman kurtulacaklanmn düşünü kuruyorlar. Emekli olan cam işçilerinin büyük çoğunluğu ise "alışkanlık" diyerek, yeni iş olarak kendilerine yine sıcak karşısında çalışma "olanagı" veren çay ocakhğıru seçiyorlar. Büyük fabrikaların ürettiklerinden belki biraz daha kalitesizini üreten, ancak çok daha ucuza pazarlayan küçük cam işietmelerinden ayakta kalabilenlerinden birini gezerken, loş bir karanlığın içinde alev fışkman ocaklar, karaltıdan zor fark ediien cam işçilerinin hızh devinimleri ve boşlukta havada uçuşan kor küreciklerinin sanya çalan renginden başka bir şey görülmüyordu. Ocaklann karşısında çalışan işçilerin yanına sokuünanın olanağı yoktu. Karaltılar, demir çubuklann ucuyla ocaktan aldıkları kor taneciklerini hızh bir şekilde kalıbın önüne getiriyor, biraz üfledikten sonra kaüpta sıkıyor, bu arada her yeri duman sarıyordu. Önce rengi kırmızı olan küçük çay bardakları, bir süre sonra doğal rengini alırken, karanlık nedeniyle gözden kayboluyordu. Bunca devinim içinde yanına yaklaşıp bilgi almaya çabaladığımız Hüseyin Dayı hem işini sürdürüyor hem de anlatıyor: "Bir günümüzün sekiz saati iste şu görduğunüz yaşaması zor yerd« geciyor. Kışın çok sıcaktan soğuğa çıkıp hasta olunız, yazın sıcaktan kavrulup, su kaybından canımızdan bezeriz. Yıllanmızı bu ocaklann karşısında tükettik. İzmir'de cam imalathaneleri tükeniyor Alev fışkıran ocaklar karşısında, "nar rengi" korlarla iç içe ömür geçiren cam işçileri, emekli olduktan sonra da kahve ocaklarında "tavşan kant" çay demleyerek emekli maaşlarına katkı yapıyorlar. Ekmeğimizi kordan kazandık. Hem bu işletmelerin de kapanmasından korkuyoruz işsiz kalırız diye, hem de emekli olacağımız günleri sabırsızlıkla bekle Tansiyonda intihar' yeniden gündemde Emniyette atama / stanbul Haber Servisi tstanbul Emniyet Müdurluğu Ağır Suç Masası Amiri Merih Kiter, Asayiş Şubesi Müdür Yardımalığına atandı. Daha önce ağır suç masası bünyesinde olan gasp masası ve cinayet masası, büro olarak yeniden düzenlendi. Gasp btirosunun başına Abdullah Perçin, cinayet bürosuna ise tlhan öker gelirken, ağır suç masası amirliği lağvedildi. Gasp ve cinayet bürolan da Müdür Yardımcısı Merih Kiter'in sorumluluğuna verildi. Böylece Asayiş Şube Müdürlükleri üçten dörde çıkarılmış oldu. Asayiş Şubesi Müdür Yardımcılarmdan Cavit Okçuoğlu, dolandırıcılık masası, infaz masası ve hırsızlık masasından Nihat Çömcüoğlu, parmak izinden Celalettin Cerrah ekipler amirliği ve ahlak masasından sorumlu bulunuyorlar. Netaş grevdlerini temsil eden 3 ifçi, Bakırköy'deki Derby Işçilerine başan dileğinde bulundular. (Fotoğraf: YAVUZ ŞtMŞEK) Bekir'in cesedine 3. otopsi Mezarın açılması için yeniden soruşturma açan Tavas Cumhuriyet Savcısı, hükümet tabibinin ifadesine başvurdu. ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ Kızılcabölük'teki Kurs ve Okul öğrencilerine Yardım Derneği pansiyonunda asıü bulunan Bekir Ikiz'in ölümünde "asıldı" iddialanmn ortaya atılması üzerine üçuncii bir otopsi için mezarının açılmasını kararlaştıran Tavas Cumhuriyet Savcılığı yeniden soruşturma başlattı. pğrencinin annesi Melahat Ikiz, avukatı Görgün Dayıoglu aracılığıyla savcılığa verdiği şikâyet dilekçesinde, olay günü bunalım geçiren Bekir'in kalbine sakinleşmesi için vurulan iğnenin bünyede ters tepki gösterip yaşamınm tehlikeye girmesi nedeniyle asıldığını iddia etmesi üzerine, unutulmaya yüz tutan olay yeniden alevlenirken, adli tıp kurumunca yapılacak otopsiden sonra bu korkunç kuşkunun açıklığa kavuşacağı bildirildi. lddialar nedeniyle gözler yine Kızılcabölük'e ve tarikat olaylarına çevrilirken, avukat Görgün Dayıoglu, soruşturmanın eksik yapıldığını savundu. Dayıoglu hükümet tabibi Ali Yakıt'ın aynı gün Ömer Ulubalioğlu adındaki bir hastaya iğne yapmaya gittiğini, ancak enjektörün ucunun kanlı olduğunu belirterek. "Hastanın yakınları bunun nedenini sordugunda tabip 'merak etmeyin ölecek kişinin yann selası verilecek, kim olduğunu o zaman anlarsınız' yanıtını veriyor. Bekir'in öldüğü gün, Ali Yakıt'ın bu şekilde ifade kullanması düşündüriicü ve şüphe uyandıncıdır" dedi. Bunun üzerine savcının ifadesine başvurduğu hükümet tabibinin ise sözlerini doğruladığını ancak "ölecek" dediği kişinin başka bir hasta olduğunu, onun da olaydan 15 gün sonra öldüğünü söylediği öğrenildi. Ote yandan pansiyon mudüru Metin Çakır'ın olayla ilgili çelişkili ifadeler verdiği ortaya çıktı. Avukat Dayıoğlu, Çakır'ın savcıhktaki ifadesinde öğrenciyi en son öğle yemeğinde görduğünü söylemesine karşın, aynı gün pansiyonda nöbetçi olan Özcan Salinan'ın müdürun Bekir'i akşam yemeği öncesi azarladığı yolunda ifade verdiğini açıkladı. Bu çelişkiyi pansiyon müdürünün bazı gerçekleri saklaması şeklinde yorumlayan avukat daha sonra şoye konuştu: "Müdür hep ifadelerinde Bekir'in gerek dersleri, gerekse arkadaşlanyla ilişkilerinde bir problemi olmadığını söylüyor, hem de derslerini çalışmadığı gerekçesiyle Bekir'i olaydan önce sert bir şekilde azarlıyor. Savcılığın olay hakkındaki takipsizlik karanna Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz edeceğiz. Aynca Bekir'in sürekli sol elini kullanmasma karşın olayda boğaza geçirilen ipin düğümunun sağ kulak altında bulunması olayına açıklık getirilmesini isleyecegiz." riz." Netaş, Derby ve Sunta işçilerinden yılbaşı dayanışması Grevcüerden 1987'ye merhaba zi yıldırmaya yetmeyecek. Biriik ve beraberliğimizden aldığımız güçle kazanan biz olacağız" diye konuştular. Otomobilİş Sendikası'nın Ümraniye'de kurulu Netaş'ta uyguladığı greve katılan 2 bin 650 işçi, grevin 45. gününde "grevin ilk giiniiniin coşkusu ile" 1987'ye "merhaba" dediler. 1986'nın son haftasında sendikalarınca dağıtılan 20'şer bin lira ile son gününde dağıtılan kasım ayına ait 10'ar bin liralık vergi iadelerini "çok daha zorunlu harcaraalar için" sarfeden grevcilere yeni yıl sofrasını sendikalar! kurdu. Otomobillş'in Ümraniye Şubesi'nde kurulan yılbaşı sofrasında bir hindi satıcısının armağan ettiği iki hindiden başka çevrede oturan yurttaşlann hazırlayıp getirdikleri çeşit çeşit börekler, kekler, poğaçalar başlıca yeri tuttu. Dayanışma ziyaretlerinin tüm gece boyunca sürdüğü sazh türkülü yılbaşı kutlamasında yeni yıl armağanlanndan oluşan bir çekiliş bile yapıldı. Bu arada Netaş grevcileri, diğer grevci işçileri de unutmadılar. Aralannda görevlendirdikleri üç arkadaşlan kendilerine getirilen yeni yıl armağanlarından bir kısmı ve çay, sigaradan oluşturdukları birer paketle diğer grev yerlerini gezdiler. Önce Ağaçîş Sendikası'nın Kartal'da kurulu Sunta Tahta Sanayii TAŞ'de 194 üyesinin katılımı ile başlattığı grev yerine gittiler. Ardından da Ağaçlş İstanbul Şube Başkanı Miirsel Taşçı'nın da katılımı ile Laspetkimlş'in bin 200 üyesiyle 17 aralıkta başlattığı Bakırköy'deki Derby Lastik Fabrikası grevini ziyaret ettiler. Grevci işçiler birbirlerine başan dileklerini sundular. 1987'den beklentilerini dilegetirdiler. Dayanışmayı sürdürme kararı aldılar. Öte yandan Derby işçilerine ortalaması 80 bin lirayı bulan aylıklanna yakın bir miktarda, grev öncesi çalışmalarına ait ikramiyeleri 1986'nın son günü ödenirken, aynı gün AğaçIş'in grevini ziyaret ederek başarı dileyenler arasında Türklş'in yeni Genel Sekreteri Emin Kul da vardı. İ)ç isyerinde grevde bulunan toplam 4 bini aşkın işçi, "1987'nin 12 Eylül 1980 sonrasında yitirilen hakların geri almacağı bir yıl olması" dileğinde bulundular. YAVUZ ŞtMŞEK Bağımsız Otomobillş'in Netaş'ta, bağımsız Laspetkimlş'in Derby'de, Türklş'e bağlı AğaçIş'in Sunta Sanayii'nde uyguladığı grevlere katılan işçiler yeni yılda birbirlerine başan dilediler. Sayılan 4 bini aşan grevci işçiler, "19»7'nin, 12 Eylül 1980 sonrasında yitirilen haklann geri alınacağı bir yıl" olması dileğinde bileştiler. Yeni sendikal yasalarda grevlerin birçok engelle zorlaştırıldığını belirten grevciler, "Aynca tiim bu engeller aşılarak uygulanan grevlerin etkisiz kalması için de her tiiriü önlem alınmış. Ancak bu olumsuduklar bi İşietmenin önüne kamyonlarla gelen kınk hurda camlar, bir süre sonra içeri alınıyor, bardak ya da fincan olarak paketlemeye gidiyordu. Bu arada işletmenin yetkilisi ve uzun yıllar bu işte çalıştığını söyleyen Nihat Beyhan, "Burası çok sıcak" diyerek bizi yukarı kata çıkarıyor ve bir yandan işletmesinde üretilenleri gösterirken, diğer yandan çalıştıkları zor koşulları şöyle anlatıyor: "Çok değil, 10 yıl önce tzmir'deki cam işletmelerinin sayısı çok fazlaydı. Şimdi kala kala üç tane kaldı. Biz daha çok ucuz hediyelik ve her gün kullanılan cam eşya üretiyoruz. Aslında ka. lıplanmız var, iyisini de yapabiliriz, ama büyük işletmeler karşısında barınamayız. Gördügünüz gibi cam isçiliği zordur. Çalışanlar yıllar boyu sıcagın karşısında çalışmaktan yakınırlar, ama emekli olunca da gidip çay ocaklannda çalışırlar." 30 yıl cam işçiliğinden sonra emekli olan ve şu günlerde çay ocakçüığı yaptığıru öğrendiğimiz 60 yaşındaki Mustafa Karakaş'ı küçük bir kahvenin ocağında çay doldururken bulduk. "Neden başka bir iş değil?" dediğimizde "alışkanlık herhahk" deyip şöyle sürdürdu: "Yıllarca bu sıcagın karşısından nasıl kurtulurum diye düşünürdüm. Yıllar geçti, emekli olduk. Biliyorsunuz emekli maaşıyla insanlar aç gezivor. Ek bir iş yapayım dedim. Hangi işi denediysem olmadı. tki yıldır ocakçılık yapıyorum. 30 yıl ekmeğimi nar gibi cam korianyla iç içe yasayarak kazandım. Şimdi tavşan kanı rengi çay yaparak emekli maaşıma katkı yapıyorum." Köprüden intihar girişimi / stanbul Haber Servisi Uzun süredir işsiz olan iki çocuk babası Şemsettin Koruk (40), dün geçirdiği bir bunalım sonucu Haliç Köprüsü'nden atlayarak intihar etmek istedi Haliç Köprusü'nün Eyüp tarafmdan atlayan Koruk, soğuk suya gömüldtikten sonra fikir değiştirdi ve kurtulmaya çabaladı. Olayı gören vatandaşlann ihbarı üzerine Haliç Köprüsü'nde görevli polisler tarafmdan sandalla kurtarılan ve üzerinden 2500 lira çıkan Koruk, "tşsizim, bu nedenle ailemle aram açıldı. tki çocuğum var, ailemden ayrümak istemedim" dedi. Evreıri dinlemek için kura ADANA, (Cumhuriyet Giiney llleri Bürosu) Çukurova Üniversitesi'nde perşembe günü yapılacak olan rektörler toplantısına katılacak Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in büyük anfıde yapacağı konuşmayı dinleyecek 350 öğrenci, kendi fakültelerinde kura ile belirlenmeye başlandı. Üniversite kampusundaki bü>ük anfide, ara merdivenlerde de oturulmak üzere, bin kişinin rahatlıkla Cumhurbaşkanını dinleyebileceğini belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Yüraaz, salonda oturuş düzenine göre 350 öğrenci için yer ayrıldığını, bu öğrencilerin, fakültelerinde kura ile saptandığını söyledi. Söke'de iskân edilen 125 aile: GAP bize ceza oldu ATİLA KARPINAR AYDIN GAP'la toprakları ve evleri Atatürk ile Karakaya barajlan göl sahasında kalan 23 bin 423 aileden 125'i, Söke'nin Kırıkıcı mevkiinde kurulan Denizköy'e iskân edildi. Besicilik yaptıkları yerlerden, üretim biçimleri değiştirilerek, tanmsal alana kaydınlan 125 aile, devlet olanaklanyla göçlerinin sağlanacağımn söz verilmesine karşın, nakliyecilere borçlu kaldıkiannı belinip "daha adımımızı atar atmaz borç basladı, halimiz bundan sonra ne olur bilemiyoruz" diyerek 'zoraki iskân "a karşı çıktılar. Köy içinde hayvan beslemenin de yasaklanmasıyla baba mesleklerinin ellerinden alındığından yakınan yeni Denizköylüler, toprak dağıtınıı için kura çekimine karşı çıkarak ilk açık tavırlannı ortaya koydular. Kendilerine verimli toprak vaadinde bulunulduğu halde dağıtılmak istenen toprakların önemli bir bölümünün kayalık olmasıyla civar köylerde işçilik yapmak zorunda kaldıkiannı ileri sürerek, göçe zorlanmalanna karşı oluş nedenini gerekçelendirdiler. Kamulaştırma işlemleri yapılırken, kendilerinin deniz kıyısmda kurulacak yeni bir köye nakledileceklerini ve verimli toprakları olacağı sözünün verildiğini ancak, geldiklerinde köyün isminde olan denize rastlamadıklarını hatta içecek suyu dahi zor bulduklannı belirten Hüseyin Akçin, köylüler adına şöyle konuştu: "Tabii afet değil de, adeta devlet afetiyle topraklanmızdan koparılarak buraya iskân edildik. Besicilik olan meslegimiz de ziraatçiliğe çevrildi. Çunkü köyün içinde hayvan beslemek yasak. Zalen burası, tarlaları olan bir köy şeklinde düşünülmüş. Ama verimli dedikleri topraklann çoğu taşlık ve kayalık. Bunun için toprak dagıtılımını bdirkyecek kura çekimine karşı çıktık." Hamsi tuzlamalan geri geldi dirne, (Cumhuriyet) Fransa'ya gönderilen 17 bin 500 ton tuzlu hamsi, geri gönderildi. Canon Dış Ticaret AŞ tarafmdan 79 bin 723 Fransız Frangı karşılığmda ihraç edilen 17 bin 500 ton tuzlanmış hamsi balığmın, evsafına uygunluk derecesi bulunmadığı ve kullanma tarihinin belirtilmediği gerekçesiyle Fransız Pontrade Sa fırmasmca geri gönderildiği bildirildi. 1 özbek, kongreden beş gün sonra yaptığı kutlama ziyaretinde Yılmaz ve öteki Türktş yiineticUeriyU. Başkan adayı, Başkan Yılmaz'ı ziyaret etti Ozbek'ten soğuk kutlama Türktş başkan adaylarından Mustafa özbek, Şevket Yılmaz'ı ziyareti sırasında "Laf üretmek yerine iş üretin" uyarısında bulundu ve Sadık Şide'nin iddialanmn ciddiye alınması gerektiğini söyledi. ANKARA, (UBA) Türkİş'in geçen hafta yapılan genel kurulunda başkanlığa adaylığını koyan, ancak yapılan seçimlerde başkanhğı kaybeden TürkMetal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, Turkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı ziyaret ederek, yeni görevinden ötiiru kutladı. Özbek, yeni Türkİş yönetiminden laf üretmek yerine iş üretilmesini istedi. TürkMetal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, dün saat 11.00'de beraberinde kendi listesinde yer alan Teslş Sendikası eski Başkanı Orhan Ercelik ve bazı arkadaşlanyla birlikte Türkİş Genel Merkezine geldi. Doğrudan TurkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın odasına çıkan Özbek ve arkadaşlan, Şevket Yılmaz tarafmdan "soguk" karşılandı. Yılmaz, Özbek'in tokalaşmak için uzattığı eline karşılık verip vermemek konusunda da uzun süre tereddut etti. Yeni yonetimin göreve başlamasının beşinci gününde gerçekleşen ziyaret sırasında bir konuşma yapan TürkMetal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, genel kurulda demokratik bir mucadele verdiklerini, temennilerinin genel kurul sonuç bildirgesinde yer alan kararlar doğrultusunda çaba gösterilmesi olduğunu belirtti. Özbek daha sonra şunları söyledi: "lyiniyetle calışmalarınızın takipçisi olacağız, ancak oncelikle dolar saibesinin ortadan kaldırılması, Türk işçi kamuoyunun aynntılı bir şekilde aydınladlması lazımdır. Yönetuniniz tarafından bu şaibenin hemen kaldırılması lazım, yoksa pek huzuriu bir ortam olmayacak. Yüzde 38'lik oyunuza karşılık muhalefetin yüzde 62 oy u vardır. İşçinin büyük beklentileri, sıkıntıları vardır. 1987 yılında 800 bin arkadaşımızın toplu sözleşmesi vardır. Bu nedenle laf üretmeniz yerine iş üretmeniz gerekir." Şevket Yılmaz ise Özbek'in genel kurulda alınan oy oranlarını hatırlatmasına sinirlenerek, "Kongrenin orada bittiğini sanıyordum. Orada alınan oyun burada tekrar hatırlatılmamasını dilerdim. Bu işi yüriitmenin işçiye faydası yoktur" diye konuştu. Yılmaz'ın konuşmasından sonra yeniden dolar meselesini gündeme getiren Özbek, bu konuya savahğın el koyması gerektiğini söyledi. Şevket Yılmaz ise kendilerinin pazartesi günu savcılığa başvuracaklarını açıklayarak, "Bunun tekrar ortaya konulmasında yarar yok. Para 15 hastanedeki liemşireye yntınlmış, bunlar fındık kabuğunu doldurmayan şeyler" diye konuştu. Kaza: 5 öliu 5 yarah var ESKİŞEHİR, (Cumhuriyet) Eskişehir Konya karayolunun 57. kilometresinde meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Eskişehir'den Çifteler'e gitmekte olan Ali Sanca yönetimindeki 42 HN 283 plakalı kamyon, karşı yönden gelmekte olan 26 EY 378 plakalı otomobile çarptı. Bu çarpışmadan sonra kamyon sürücüsu Ali Sanca direksiyon hakimiyetini yitirerek, yine karşı yönden gelmekte olan 26 EE 903 plakalı otomobili ezdi.Kaza sonucu, araçlarda bulunan Zeki Güleryüz, Ethem Sönmez, Bahri Borlu, Fahrettin Küçel ve Osman Oker adh kişiler yaşamlannı yitirirken, Osman Güleryüz, Muhsin Koşar, Biinyamin Özel, İlyas Albayrak ve Mehmet Güleryüz yaralandılar. Telatar: Görevimin başındayım RİZE (Cumhuriyet) Çay İşletmeleri Genel Müdürü Yılmaz Telatar, bir İstanbul gazetesinde hakkında yayımlanan "Gorevden alınıyor" biçimindeki haberi yalanladı. "Altı yıldır bu görevdeyim ve geceli gündüzlü çalışıyorum. Böyle bir karar bana tebliğ edilmedi" dedi. Çayın en büyük savunucusu olduğunu belirten Telatar, bu tür senaryoların her yıl tekrarlandığını bildirdi ve şunları söyledi: "Bu tür söylentüer, senaryolar her yıl yapılıyor, ama gerçekleşmiyor. Tabii elma dolu olan agaç taşlanmak istenir. Devlet memurlugunun da bilincindeyiz. Üstelik Çernobil olayını biz gerçeklesti rmedik ki, bizi sorumlu lutsunlar." Kış, ulaşımı aksatıyor G enç, (aM.J Doğu Anadolu Bölgesi'ni etkisi altına alan kar ve tipi, ulaşımda aksamalara yol açıyor. Bölgede devam eden yoğun kar yağışı yüzünden MusBingöl demiryotu Nemrut Dağı geçidi mevkiinde kar kalmlığımn iki metreyi bulması yüzünden ulaşıma kapandı. Bu yuzden tstanbut'dan Van'a gitmekte olan 1032 sefer sayılı Vangölü Ekspresi 150 yolcusu ile Muş'ta bekletiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle