Katalog

3 OCAK 1987 HABERLER CÜMHURİYET/11 Başbakan güney gezisinde Ozal: Güneş balçıkla sıvanıııaz İçel ve Adana gezisine Mut ilçesinden başlayan Özal, muhaliflerinin Türkiye deki gelişmeleri hiçbir zaman kabul etmediklerini ve etmeyeceklehnin de anlaşıldığını söyledi. HASAN UYSAL UFUK TEKİN MUT/SfLtFKE Başbakan Turgut Özal, Içel ve Adana gezisine, Mut ilçesinden başladı. Yanında eşi Semra Özal.Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnu Doğan ile Bayındırlık ve Iskân Bakanı Safa Giray olduğu halde, Içel'in Mut ilçesi Şehir Stadı'na helikopterle inen Özal, burada Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, İçel Vaiisi Sababattin Çakmakoğlu, dteki yetkililer ve kalabalık bır grup tarafından karşılandı. Toplulukla birlikte konuşma yapacağı rneydaııa gelen Özal, ilçeye, planlanandan bir saat geç ulaşması nedeniyle daha sonra kılması gereken cuma namaanı da, konuşmadan önce, hemen meydanın yanı başında bulunan Lalapaşa Camii'nde kıldı. Daha sonra 45 bin kişiye hitap eden Başbakan, konuşmasına 198083 yıUarı arasındaki yoklukları anımsatarak başladı. Konusmanın hemen başında, 12 koç ve 2 dana kurban edildi. Bunun ardından bir devenin kesilmeye hazırlandığını gören Özal, "Bugune kadar biç kesıirmedik, devevi affedelim" deyince, kalabalıkian bir vatandaş,"Bozyan'yı iiçe yaparsan, affederiz" diye bağırdı. Bunun uzerine Özal, "Hele dur bakalım, önce bir konuşalım d a " yanıtını verdi. Kdylerin elektriklendirilmesi ve iletişimin geliştirilmesiyle ilgili bilgı veren Başbakan, " E n çok önem verdiğimiz konu budur. Çok yakında elektriksiz köy kalmayacak" şeklinde konuştu. Muhaliflerinin Turkiye'deki gelişmeleri hiçbir zaman kabul etmediklerini ve etmeyeceklerinin anlaşıldığını öne süren özal, "Varsın etmesînler, güneş balçıkla sıvanmaz. Ö\le değil rai?" diye sorunca, kalabalık, hep bır ağızdan " Ö y l e " diye karşılık verdi. özal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizi komsulanmızla şöyle bir mukayese edin. Etrafımızda ateş var, kan var. Birbirimize sıkı sıkı sanlalım. Memleketi imar çdelim. turizm gelişsin, gelir artsın. Türkiye şu anda bile hızlı gelişmeye ornek gösteriliyor. Ama kimse biziıtı yaptığımızı yapamaz. Çünku bizim milletimiz cefakâr ve anla>ışlıdır. 1986 >ılının en hızlı kalkınan ulkelerinin başında geldiğimizi biz sö>lemiyonız, dün>a soyluyor." özal, daha sonra, seçim otobusü Petek'le Süifke'ye geldi. Belediye önünde "Silifke'nin Yogurdu" eşliğinde oynayan mahalli ekip tarafından karşılanan özal, burada fotoğrafçılara bol bol poz verdi. ANAP ilçe binası önünde Petek'in üzerinden canlı bir kalabalığa seslendi, meydana oyun havaları ve Harbiye Marşı eşliğinde giren Başbakan Özal, su, yol, ev, tapu ve iş isteklerini içeren pankartlann yanı sıra "trtica, basörtüsü, işçi haklan bahane, amaçları huzur bozmak, ama hava alırlar" ve "Gökte Allah, yerde onun kubbesi, işte Özal işte onun ulkesi" yazılı pankartlar karşıladı. ~ ~ Başbakan, konuşmasımn başında çocukluğunun Silifke'de geçtiğini, ilkokulu burada okuduğunu, kardeşi DPT Muşteşarı Yusuf Özal'm da burada doğduğunu anımsattı. Ve birçok guzel anısı olduğunu söyledi. Silifkelilerin o zaman daha çok yaylaya çıktığını, denize girmediğini ve çok içki içtiklerini anlattı. Bu arada Özal, sözu, kendisini çok etkilediği gözlenen Sih'fke hemşeriliğine belediye meclisince "hayır" denilmesine getirdi ve şöyle dedi: "Belediye meclisinde, sanıyorum, muhalefet üyeleri beni buna layık gormemişler. Haberi tahkik etttirdun, aldırmayın. onlar bir $ey ifade etmez. Bu kalabalık, bana bizzat hemseriliği verdi. Ben ona bakarım. Belediye meclisi ne derse desin, ben hemşerinizim." özal, alkışlarla sık sık kesilen konuşmasında, Mut'ta oiduğu gibi icraatını uzun uzun anlatı. Birçok ülkeden davet geldiğini, her gittiği yere davetli gittiğini söyledi ve "Daha önce Tiirk başbakanını böyle davet eden var mıydı?" diye sordu. Özal, Kıbns'a çıktık diye birçok ülkenin ambargo koyduğunu ve Türkiye"ye ters baktığını kaydederken, "Giiçlü olurken kimse ters bakamaz. Nitekim artık kimse ters bakmıvor. KKTC'yi yerli yerine oturttuk. Haaa.. ara sıra Papandreu bir şeyler diyor, siz ona boş verin" biçiminde konuştu. Çok rahat kredi bulduğunu, her yerin şantiyeye döndüğunü, yaptıkları hizmeti milletin anladığını öne süren Özal, "Ama kulağı duvmayan, gözü görmeyen, yüreği muhürlenmiş olanlar, ne yaparsak yapalım, bunlara iyi demezler. Ama hakikat mevdanda, köylüniın i>i para kazandığı da ortada. Bunun tersini sövlevenler yalancıdır" dedi. Özal, devlet adamlarının ozel mektup yazarak "Aman şu işi bize verin" diye yalvardıklannı belirtirken, "Hangi devirde böyle bir şey görulmüştür" dedi. Başbakan Ozal, icraatını anlatırken, kendinden onceki yönetimleri suçladı. "Her şeyi yanm bırakıp gitmişler. Yapüklanmıza onJann hayaü bile yetişemez" diye konuştu. 1993'e ulaşıldığında Turkiye'nin bambaşka bir Türkiye olacağını, Allahtan başka kimseden korkmadıklarını belirten Özal, "Şimdi adam hesap etti, 1993'e kadar kalacak derler. Gayet tabii. Sizlerin desteği oiduğu siirece o zamana kadar iktidarda kalacağım." Ataturk eyinin lise olarak açılışını yapan Özal, daha sonra eşi, bakanlar ve milletvekilleriyle birlikte mezun oiduğu Cumhuriyet llkokulu'nu ziyaret etti. Gece SEKA tesislerinde onuruna verilen yemeğe katılan ve burada geceleyen Başbakan, bu sabah Mersin'e hareket edecek. Kürt İdris gözaltında, InciBaba aranıyor İdris özbir ve Ali Yasak, silah zoruyla ucuz fıyata köşk satın almak istedikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Mehmet Nabi tnciler ise aranıyor. tstanbul Haber Servisi İstanbul yeraltı dunyasının unlü adlarından İdris Özbir (Kurt İdris) ve Draj Ali olarak tanınan Ali Yasak, bir köşkü silah zoruyla ucuz fiyata satın almak istedikleri savıyla gözaltına alındılar. Aynı olayla ilgili olarak Ank..ralı Mehmet Nabi tndier (Inci Baba) aranmaya başlandı. Olaya neden olan köşkun Levent'te bulunduğu, köşkun sahibi olan yaşlı kadının avukatına daha önce verdiği genel vekaletnameden Fezail Bulak adlı emlak komisyoncusunun yararlanmak istediği belirtildi. Aynı sırada organizatör Hasan Bora'mn da avukata çıkar sağlayarak köşkü almaya çalıştığı öne sürulüyor, emniyet yetkilileri köşk için üçuncü bir girişim olarak Mehmet Nabi tnciler, İdris Özbir ve Ali Yasak'ın ortaya çıktıklannı açıkladılar. Fezail Bulak grubu ile Incilerözbir grubu arasında köşk yüzünden çatışma çıktığı ve Bulak grubundan Mehmet Kamil Ertuğrul, Mustafa Kemal Yiiksel, Ahmet Üçüncül ve Metin Sak' ın iki tabanca iie yakalandığı bildiriliyor. Soruşturmayı surduren polis yetkilileri Mehmet Nabi tnciler ve iki kardeşinin arandığını belirttiler. Polis, yetkilileri aynca Draj Ali olarak tanınan Ali Yasak"ın, Mehmet Nabi tnciler'in yeğeni, İdris Özbir ile Mehmet Nabi tnciler'in iş ortafı olduklannı ve Yasak'ın ikisı arasında eşgudümu sağladığını öne surdüler. Gazetecilerle göruşturulen İdris özbir kendisinin çatışmaya girmediğini, olaydan iki gün önce adı geçen köşke misafır olarak gittiğini söyledi. Ali Yasak ise özbir'in olayla ilgisi olmadığını iddia etti ve "Polisler bu adamı boşu boşuna aldılar. Olayla ilgisi olmayan şeyler soruyorlar" dedi. ÖZAL OKULDA Başbakan Turgut Ozal, Silifke'de mSyıhnda mezun oiduğu Cumhuriyet tlkokulu'nu da ziyaret etti, 5B sıntfmda arkadaşlanyla çeküdiği fotoğraflan ve o dönemin notlannı inceledL Beraber okuduğu 16 sınıf arkadaşıyla yeniden tanışan Ozal, "sembolik " yoklama yapıhrken adı geçince "Burada " diye bağırdu îbrahim Arslan,i<tporta tezgâhının başında. tbrahim Anlan.bundan böyle zabıtalarla kovalamaca oynamayacak. (Fotoğraf: LEVENT ÇAĞLAR) Muzır dava yuğmuru Playfcoy: Üç sayısı için müstehcenlik davası açıldı. Raporda, "îlk çağlarda bile insanlar, bütün imkânsızlıklara rağmen cinsel organlanm örterlerdi " denildi. G t e c ş : Muzır davası açıldı. Raporda, "Derya Arbaş'ın öpüşen fotoğrafım basmak, Tiirk milli eğitiminin temel amaçlarıria aykırı" dendi. Gümmydtm: Muzır davası açıldı. Raporda, "Tele erkeklerin varlığı inkâr edilemez, ama bunların çeşitli yöntemlerle büyüttukleri memelerinm fotoğrafım basmak, küçüklere muzır tesir eder" denildi. tstanbul Haber Servisi Istanbul Basın Savcıhğı, Playboy dergisinin üç sayısı aleyhine "müstehcenlik", Guneş ve Günaydın gazeteleri aleyhine de "muzır" davası açtı. Açılan da•valarda Guneş gazetesi sahibi Mehmet Ali Yılmaz, Sorumlu ', Müdurü Salim Alpaslan, Gunaydın gazetesi sahibi Haldun Simavi, Sorumlu Muduru İnan Goksel ile Playboy dergisinin sahibi AH Naci Karacan, Genel Yayın Müduru Ali Uğur Saydam ve Sorumlu Müdüru Mahmuf Nejat Bayramoğlu'nun TCK'nin 426/2 ve 1117 sayıh Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası'na aykırı davrandıkları iddiasıyla cezalandtnlmaları, ayrıca Playboy'un ekim, kasım sayılannın imha edilmesi istendı. Ayrıca Playboy ve Playmen dergileri ile ilgili beraat kararını eleştiren yaa nedeniyle Türkiye gazetesi Başyazan Dr. Yalçın Özer ile Yazı Işleri Müdüru Mehmet Okya> aleyhine Basın Yasası'nın 30/23. maddelerine aykırı davrandıkları iddiasıyla dava açıldı. 12 Ekim 1986 tarihli Güneş gazetesinin flaş ekinde yayımlanan "Derya da Tamam" başlıkh haberle birlikte yer alan Derya Arbaş'ın bir erkekle opüşurken görüldüğü fotoğraf, küçükleri muzır yönde etkileyecek nitelikte bulundu. Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun 29 Kasım 1986 tarihli raporunda şu göruşlere yer verildi: "Söz konusa fotoğrafın gazete tam sayfasının yansını kaplayacak kadar büyük ebatta neşredilmesi ile fotoğrafa dikkat çekilmek istendiği, arzu edenlerin poster olarak kulianmalanna imkân sağlamak amacını tasıdığı, fotograftaki kadın erkek pozisyonunun cinsel ilişkiden evvelki ön sevişme durumlannın çarpıa ve eJkileyiei bir (arzda yansıttığı, kadın sanatçının 17 yaşında oloiası nedeni ile öncelikle aynı yaşta ve kuçük genç kızlar iızerinde de cinsel arzu ve isiek uyandıracağı ve psikolojik yonden olumsuz etki >apabilecegi, foloğrafın bu hali ile >a\ımlannutsının Türk milli eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri içerisinde bulunan gençlerin beden, zihin, ruh ve du>gu bakımlanndan dengeli ve sağlıklı kişiliğe ve karaklere sahip, topluma karşı saygı duyan milli ahlaka sahip kişiler olarak yetiştirilmeleri hedefine ters duştuğu anlaşümştır." Raporu veren kurul üyelerinden Doç. Dr. Atilla Özmen, Doç. Dr. Leyla Kuçukahmet ve gazetecı Nazmi Bilgin "Resim, kadın ve erkeğin müstehcen veya muzır sayüabilecek olçude çıplak olmadıkları, vıicutlannı teşhir etmedikleri gerekçesiyle söz konusu fotografı muzır bulmayarak" rapora karşı oy verdiler. Guneş gazetesi sahibi Mehmet Ali Yılmaz ve Sorumlu Müdur Salim Alpaslan aleyhine açılan davaya önümuzdeki gunlerde Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Gunaydın gazetesinin 27 Ağustos 1986 tarihli sayısının 2. sayfasında yayımlanan tele kızlar ile ilgili haberin fotoğraflan da "muzır" bulunarak gazetenin sahibi Haldun Simavi ve Sorumlu Mudur İnan Göksel aJeyhine dava açıldı. Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından haarlanan raporda "Bujuk şehirierde tele erkek diye isimlendirilen bazı cinsi sapıklann varlığı inkâr edilemez. Ancak bunların çeşitli metotlaria buyuttukleri meraelerini teşhir etmelerinin ve diiştükleri bu durumun gorüntülenmesi ve yazılması çocuklanmızın manevivatı uzerinde muzır tesir icra edecek mahiyette bulunmuştur" görüşune yer verildi. Playboy dergisinin de eylül, ekim ve kasım sayılarında yer alan bazı fotoğraflar "müstehcen" bulunarak sorumluları hakkında dava açıldı ve toplatma kararı verilen ekim ve kasım sayılannın imha edilmesi istendı. Derginin eylül sayısı ile ilgili olarak sahibi Ali Naci Karacan, Genel Yayın Muduru Ali Uğur Saydam ve Sorumlu Muduru Mahmut Nejat Bavramoglu aleyhine dava açılırken, ekim ve kasım sayılan için sahibi ve sorumlu muduru olarak Mahmut Nejam Bayramoğlu aleyhine dava açıldı. Üç sayısında toplam 29 fotoğrafi "müstebcea?.bulan kurul, derginin kasım sayısında yer alan 16 fotoğrafı "cinsi arzulan (ahrik ve istismar eder ve genel ablaka aykın" olarak değerlendirdi. 10 fotoğrafın "müstehcen" bulunduğu ekim sayısı ile ilgili raporda ise, "Toplumumuzda genel ahlak anlayışı, cinsel organların görünmesi derecesine varan çıplaklığı hoş göraıez ve kabul etmez. Cinsel organlann teşhirine varan çıplaklığı mücerret çıplaklık olarak kabul etmek ve duşunmek de mıimkün değildir. Ailenin kutsallığı, kadın erkek ilişkilerinin nezabatı, erkek veya kadın olsun bir kişinin tamamen çıplak olarak goruntulenmesine engel teşkil eder" görüşune yer verildi. Playboy ile ilgili davalarda sanıklann TCY'nin 426. maddesine göre cezalandırılmaları istendi. 6 çocuklu işportacı 50 milyon kazandı 250 milyonun talihlisi adını gizli tuttu İstanbul Haber Servisi Milli Piyango'nun yılbaşı normal çekilişinde tam biletie 250 milyon lira kazanan talihli, parasını bir banka müduru aracılığıyla aldırdı. Şekerbank Kartal Şubesi Muduru Îbrahim Guner, talihlinin bankanın muşterisi olduğunu ve kendisi hakkında bügi verilmemesini istediğini belirterek, "Müşterim bir bayan. Bugün (dün) saat 14.00 sıralannda bankayı telefonla aradı. 250 milyon liranın kendisine çıktığını söyledi. Kısa bir sure sonra bankaya geldi. Kendisiyle ilgili hiçbir bilginin verilmesini istemiyor, bu nedenle bizi gönderdi" dedi. Kadıköy'deki bır bayiden aldığı 0246514 numaralı bilete 250 milyon lira çıkan talihlinin parasını, banka muduru Îbrahim Güner, dün Sirkeci'ye gelerek Milli Piyango Idaresi Bahçekapı Muduru Hayati Buldiden aldı. Biletin gezici bayi Rasim tplikçi tarafından satıldığı ileri surüldü. Geçen yılbaşı da Milli Piyango'dan 5 milyon lira kazanan işportacı Îbrahim Arslan: "6 kız çocuğum var. Artık korkmadan bir erkek evlat arayabilirim" dedi. Magazin Servisi istanbuPda buyuk ikramiye sahipleri arasında ilk olarak parasını alan 50 milyonun talihlisi, işportacı tbrahim Arslan oldu. Geçimini Perşembepazan'nda kilit ve çivi satarak sağlayan 6 kız çocuk babası Arslan, Milli Piyango'nun Galatasaray'daki şubesinden 50 milyon lirayı aldıktan sonra "ArOk para var. Korkmadan bir erkek evlat arayabilirim" dedi. Îbrahim Arslan geçen yılbaşı çekilişinde de 5 milyonluk ikramiye kazandığını, bu yılbaşında toplam 105 bin liralık bilet aldığım söyledi. Îbrahim Arslan, "Tanıdık bir bayi var. Ekstra biletler son gun elinde kalmış. Biletleri al, parasını sonra verirsin dedi, zorla verdi. Yılbaşı akşamı namazımı kılıp yattım. Sabah gazetede 50 milyonu gordum. Ondan sonra ne yapbğımı bilmiyorum" dedi. İbrahim Arslan, en büyüğü 19, en kuçüğü 5 yaşındaki 6 kızı ve eşiyle birlikte bir süre milyoner olmanın sevincini yasadıktan sonra, gittiği Perşembepazan'nda esnaf arkadaşlan tarafından büyuk sevgi gosterileriyle karşılandı. Arslan, tezahuratlara ellerini havaya kaldınp " 5 0 milyon, 50 milyon" diye bağırarak karşılık verdi. Ikramiyeden çıkan parayla ilk olarak bir ev alacağını, daha sonra işini genişleteceğini söyleyen Arslan " H e r gun zabıta ile kavga edip hırlasmaktan bıkmıştım. Bu para beni zabıtalardan kurtardı" dedi. Adapazarlı olan tbrahim Arslan, 17 erkek kardeşi olduğunu ve 9 yaşında iken evinden ayrılıp oradan oraya gezdiğini söylüyor. Arslan, sonra lstanbul'a gelmiş ve sık sık iş değıştirmiş. Bir ara küçük bir tamirhane açmış, ancak iflas etmiş ve 6 yıl kadar önce de işportacıüğa başlamış. Arslan, " 6 kızım var. Hep onlara karşı mahcup olmamaİc isterim. Onlann ekmek paraiannı kazanmak için gece demeden, günduz demeden çauşınm. Evim Yeni Sahra'da, kazandığım paranın yarısı kiraya gidiyor" diyor. Dün ikramiyelerin dağıtılmaya başlanmasıyla Milli Piyango şubelerinin önünde uzun kuyruklar oluştu. Milli Piyango 1daresi yetkilileri, bütün biletleri sahte olup olmadıklannı kontrol etükten sonra ödeme yapıılar. Izmir serbest bölgesi Aliağa'da kurulacağı ilan edilen serbest bölge "kirlilik vetosu" yemişti. tZMİR, (Cnmburryet Ege Bttrosn)Aliağa'da kurulacağı ilan edilen ancak "kirlüik vetosu" yiyen Izmir Serbest Bölgesi 'nin saptanan yerinin hükümctçe açıklanması bekJeniyor. Egeli sanayiciler, "Mefstn Serbest Bftlgai açdırknı httkümetin saptanan yeni yeri de açıklayıp çauşnuüara baglâmaam bekliyonız" dediler. Aliaga Nemnıt Körfezi çevresinde kurulacağı bildirilen Izmir Serbest Bölgesi'nin, bir Irlanda fınnasına yaptırılan fizibilite araştırmasında yoğun hava kirliliğinin saptanması "veto"ya neden oünuştu. Bakanlar Kurulu'na giden rapor sonrası tzmir Serbest Bölgesi için yeni bir yer saptandığının öğrenildigine dikkat çeken EBSO Yönetim Kurulu Başkanj Ersin Faralyalı, "Konu bizim açunızdan ivedilik taşımaktadır. Türkiye'de serbest bölgder kurulacaksa bunlardan birinin mutlaka lzmir'de olması gerekir. Bu nedenle saptanan yeni yerin bir an önceacıklanmasında ve istimlak çalışmalannın yapılmasında fayda mülahaza ediyoruz. Sayın Başbakan Mersin Serbest Bölgesi'nin açıbsını yapacaklar. Biz buradan tzmir Serbest Bölgesi için bir mesaj bekliyonız" biçiminde konuştu. 'Düııya durdu sandım... MEHMET YAPICI ADANA Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişinde konulan l'er milyar liralık iki ikramiyeden biri olan 250 milyon lirayı 2140074 numaralı çeyrek biletiyle kazanan Osmaniyeli teknisyen Mehmet Ünlü, dün parasını aldı ve aylık 10 milyon lira faiz geliri karşılığında bankaya yatırdı. Bankacılar ve gazeteciler tarafından üç gun bpyunca aranan talihli Mehmet Ünlü, dün ortaya çıktı. Adana Baymdırlık ve Iskân Mudurluğü'nde surveyan olarak çaüşan ve bir sureden beri de geçici görevle memleketi olan Osmaniye'de bulunan 33 yaşındaki Mehmet Ünlü, oğle saatlerinde Adana'ya gelerek Milli Piyango Idaresi Şube Mudürlüğünden 250 milyon liralık çekıni aldı. Mehmet Ünlu, çeki Türkiye Vakıflar Bankası Osmaniye Şubesi Müdüru Selahattin Kavuncu'ya teslim etti. Hatırlanacağı gibi geçen yılbaşı çekilişinde de büyük ikramiye olan 1 milyar lira, yine Osmaniyeli olan Şahin San'ya çıkmıştı. Aylık 100 bin lira ücretle çalışan 2 çocuk babası Mehmet Ünlu, 250 milyon liraya karşılık bankadan aybk ortalama 10 milyon lira faiz geliri sağlayacak. 7 yıldır çalıştığı kurumdan aylık 100 bin lira ucret alırken bir anda 250 milyon liraya kavuşan Mehmet Ünlü, işinden aynlmayacağını söyledi. Ünlu, "Bu para ile ilk kez ne almayı düşünüyorsunuz" yolundaki sorumuzu, "Osmaniye'ye döner dönmez bu para ile ilk önce çoluk çocuğuma giyecek alacağım" biçiminde yanıtladı. Mehmet Unlu, şansa pek inanmadığını, yılbaşından yılbaşı na Milli Piyango bileti aldığını belirtirken şunları söyledi: "Bu futbol sezonu başından beri toto ve loto oynadım. Ancak hep kaybettim. O nedenle umidimi yitirmistim. Yılbaşından bir süre önce caddede yürürken seyyar bayi ile karşılaştım, cebimde az bir param vardı. Alayım mı almayayım mı diye düşunürken elira cebime kaydı ve haydi ala>ım deyip bir tek bilet çektim. Hiç umudum yoktu. Böyle bir ikraraiyeyi yani 250 miiyonu hiç beklemiyordum." Çeyrek milyar talihlisi 9 Kırılan buz 3 can aldı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'da yol yapımı için belediye tarafından kazılan yüzeyi buz tutan stablize malzeme ocağının üstunde kayak yaparak oynayan üç çocuk, kırılan buzun altında kalarak can verdi. Aynı yerde oynayan iki çocuk ise buzlann altından sağ olarak kurtarıldı. Keçiören semtinde, Sanatoryum Hastanesi'nin arkasındaki hastaneye ait ocak, yaklaşık 20 yıldır Arıkara Anakent Belediyesi tarafından işleti]iyordu. Son iki yılda Keçiören Belediyesi ve hastane döner sermayesi tarafından ortaklaşa çalıştırılan ocak, bir kaç haftadan bu yana yağan yağmurlar nedeniyle oldukça geniş bir göl alanı oluşturdu. Derinliği yaklaşık 4 metre kadar olan gölün yuzeyı, soğuk hava nedeniyle buz tutunca çalışmasına ara verilen ocak, çevredekı gecekondu sakinlerinin çocuklannın oyun alanı haJine donüştu. Bir kaç yüz metre ötedeki evlerinden ayrılarak kayak yapıp eğlenmek isteyen 5 kuçük çocuk, dün öğleden sonra ocağa geldi. Bir kaç santimetre kalınlığındaki buzun uzerinde kaymaya başlayan çocuklann ağırhğına dayanamayan buz kutlesi, büyük gü•ültü çıkararak kınldı. Kıyıdan jiraz uzakta bulunan çocuklann mlatımına göre, hızla parçalatan buzun al&nda uzanan soğuk uya gömülen çocuklann çığlıkan, yanıtsız kaldı. Olaya tanık »lanlar, parçalanmış buz kütleinin aJtından Taner Pektaş ile ardeşi Nihat Pektaş'ı kurtardıır. Vedat Kuzeytepe (14), flhan iozuyukan (13) ve Levent Ünal 15) ise gomüidükleri suyun alndan çıkamayınca, feci şekilde an verdiler. Çevrek müyartn talihlilerinden biri yine Osmaniye den çıktı. Mehmet Ünlü, 250 milyonuyla. (Fotoğraf: CUMHURİYET) Mehmet Ünlu, bir milyar liralık ikramiyenin, aldığı çeyrek bilete isabet ettiğini önceki gün saat 11.00 sıralannda arkadaşı Hacı Ali Küçükçe'nin gomlekçi dukkânında otururken öğrenmiş, bu konuda şoyle diyor: "Hacı Ali, büyük ikramiyenin isabet ettiği biletin numarasını gazetede okuvunca yahu bu numara benimkine benziyor dedim ve dükkândan çıkıp bisikletime binerek evime gittim. Bileti daha once eşim Samiha'ya \ermiştim. Bilet nerede diye sordum, bilmiyorum buralarda bir yerde olacak dedi. Birlikte aramaya başladık ve nihayet bulduk. Numarayı okuyunca baktım aynı. Heyecandan titredim. Dünya durdu sandım." SATILIK Levent Birinci Oto Sanayi Sitesi'nde her işe musait 306 m*' boş dukkân. Tel: 163 64 97 lçerisinde biriken su buz tutan stablize malzeme ocağt, kayak yaparak oynayan üç çocuğun ölumüne neden oldu. ACI BİR KAYIP Sevgiü arkadaşımız, sinema yazarı, gazeteci ve çevırmen 1 Ocak Perşembe günü trafik kazası sonucu yitirdik. Cenazesi 3 Ocak 1987 Cumartesi günü Karacaahmet Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecektir. NEZIH COŞ'u GELİŞİM YA YINLARI ÇALIŞANLARI