Katalog

26 OCAK 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TÜRKtYE'den Radar projesinde fiyat savaşı A nkara (OM.) DHMÎ Genel Müdürlüğü'nce Türkiye j \ hava sahasımn radarlarla donatılmasını sağlamak amacıyla bir süre Once alman tekliflerin değerlendinlmesine Uişkin çalışmalar son aşamaya geldi. ABD, Fransa ve Italya fırmalannın katıldığı uluslararası ihalenin bu ay içinde sonuçlandınlacağı öğrenildL 3. kez alman fiyatlar sonrasında ltalyan Selenia, yüzde 5'lik bir indirıme giderek teklifini 109.6 milyon marka düşürmüştil ttalyanlardan sonra Fransız Thomson ve ABD'li Hughes firmalan da tekliflerini ilk fiyatlanna göre yüzde 2830 düzeyinde indirerek 55.9 milyon dolar ve 100.8 milyon mark düzeyine düşürdüler. îtalyan Selenia firmast, daha Once Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla DHMİ ve Hazine Müsteşarlığı'na 109.6 milyon mark krediye ek olarak ltalyan hüktimetinin 20 milyon marklık hibe sağladığını bildirmişti. Japon kumazlığı Yenin dolar karşmnda büyük ölçüde değer kazanması, daha önce ABD pazarım allak bullak eden Japon otomobilcileri kendi ülkelerine yöneltti. Honda, ABD'den Japonya'ya ihracata hazırlanıyor. Mazda ve Toyota da, bu amaçla toplam 1.3 milyarhk yatırım yaptyor. Ekonomi Servisi "Paranın vatanı olmaz" derler. Gerçekten de ABD'ye yönelik ihracatlan ve daha sonra da bu ulkedeki üretimleriyle Detroit'Ii sanayicileri inJeten Japon otomobilcilerinin, şimdi de ABD'den daha kârlı bularak kendi ülkelerine ihracata girişmeleri bu sözü doğruluyor. Yenin dolar karsısında yüzde 40'lara varan ölçude değer kazanması, daha önce ABD pazannda önemli yer tutan Japon otomobilcilerinin yeni arayış içine girmelerine neden oldu. 1960'u yıllarda az sayıda ihracatla ABD pazarına giren Japon otomobilciler, 1980'li yıllaragelindiğınde, ABD'nin otomobil üretim merkezi sayılan Detroit'teki sanayicileri huzursuz etmeye başlamışlardı. Bunun üzerine ABD'de kendi otomobil galerilerini acmaya başlayan Japonlar, bir iki yıl önce de uretimi doğrudan bu ttlkede yapmanın planlanna başladılar. Yen yükselince ihracatı anayurtlanna yönelttiler Yılhk artış %18 Altın ve döviz rezervi 3.9 milyar dolar Merkez Bankası verilerine göre, 1985 yılında toplam 3.2 milyar dolar olan net altın ve döviz rezervleri, geçen yıl 3.9 milyar dolara ulaştı. ANKARA (aa.) Türkiyenin 1986 yüı sonunda altın ve döviz rezervleri toplamının 3 milyar 875 milyon dolara ulaştığı hesaplandı. Merkez Bankası yetkililerinden alman bilgiye göre, 1985 yılı sonunda 3 milyar 279 milyon dolar olan Türkiye'nin net altın ve döviz rezervleri, 26 Aralık 1986 geçici verilerine gore bir yılda yüzde 18.2 oranında arttı. 1986 sonu verilerine göre, rezervlerin 1 milyar 34.6 milyon dolanru altın mevcutlan oluşturdu. Brut döviz rezervlerinin 1 milyon 13.9 milyon dolarının Merkez Bankası'nda, 1 milyar 567 milyon dolarının da bankalarda bulunduğu belirlendi. Böylece, 1986 sonu geçici verilerine göre Türkiye'nin brüt rezervleri, 4 milyar 15.5 milyon dolara ulaştı. 1985 sonunda brüt rezervlerin toplamı 3 milyar 654.7 milyon dolardı. 1985 sonunda 375.7 milyon dolar olan muhabir açıkları ise 1986 sonunda 140.5 milyon dolara indi. MARKIN DECER KAZANMASI ETKİLEDÎ Türkiye'nin döviz rezervlerinde gözlenen gelişmede, markdolar değişim oranında yıl içinde ortaya çıkan farkhlık etkilı oldu. Markın değer kazanması, Türkiye'nin rezervlerinin dolar cinsinden artması sonucunu doğurdu. Yetkililer, Türkiye'nin ihracatımn önemli bölumunün dolar cinsinden gerçekleşmesi nedeniyle rezerv artışlarında markdolar değişim orarundaki farklılığın sınırlı kaldığını bildirdiler. Türkiye'nin net rezervleri, 1986 yılında en düşuk duzeye mayıs ayı sonunda 3 milyar 12.9 milyon dolarla indi. Rezervler, ağustos ayından itibaren yükselme eğilimine girdi. KAB$IUl$TfflMAU EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAy l Yılında "24 Ocak" (2): Özal'ın Çıkmazlan... 24 Ocak 1980 kararianndan bu yana, Türkiye'nin yaklaşık 20 milyar dolarlık bir dış kredi kaynağı kullanma olanağını bulduğunu ve Türkiye ekonomisinin yeniden ışleriik kazanmasında belırleyıci rol oynayan bu dış kaynağın devreye sokulabilmesinde Özal'ın payının büyük olduğunu geçen yazımızda belirtmiştik. Evet özal, 12 Eyiül yönetiminin de desteğiyie "kemer sıkmtf' politıkalarını ciddi biçımde uygulamak olanağını bulmuş, ülke içinde talep kısılırken, artan üretimin daha büyük bir bolümü dış pazara yönlendirilebilmiş; Türkiye'nin döviz gelirlerini artırmaya başladığını ve dış borçlarmı düzenli ödediğini gören uluslararası mali çevreler Türkiye'ye yeniden kredi vermeye başlamıştır. Bu krediler sayesinde hem tasarruf açığı hem de döviz açığı vermeye devam eden Türk ekonomisinin işlerliği korunabilmiştır. Geçen yazımızda da belırttiğimiz gibi bunu kendi başına bir başarı saymak mümkündür. Ancak acaba bu başarının bedeli ne olmuştur? Sürekli olarak tasarruf açığı ve döviz vermekte olan bir ekonomiyi dış kredilerle sürgıt ayakta tutmak mümkün müdür? IMF güdümünde uygulanan hızlı devalüasyon yüksek faiz düşük ücret politikası, ıhracatta bir sıçramaya yol açmış, iç tüketımi düşürürken, bankalarda bir mevduat patlamasına neden olmuştur, ama şu olumsuz gelişmelere de yol açmıştır: • Yüksek enflasvon önlenememış, tersine kronikleşmiştir. • Gelir dağılımındakı adaletsizlik hızla büyümüş, üretken kesimlerin payı düşerken yatırım eğilimi düşük bir aracı ve rantiye kesimir gelirdekı payı hızla artmıştır. • Bankalarda biriken mevduat, uygulanmak istenen modelin esprisine uygun, dış rekabet şansı olan yeni fabrikaların kurulması için değil, yeni düzene ayak uydurmakta güçlük çeken firmalan ayakta tutmak için kullanılmış, buna rağmen birçok firma ve bazı bankalar batma noktasına gelmiş, kurtarma operasyonları zorunlu olmuştur. • Özel sektör kendinden beklenen yatınm atılımını gerçekleştirememış, özellikle imalat sanayıi yatırımlannda büyük bir durgunluk gözlenmiştir. Yatınmlann asgarıye ındiği imalat sanayiinde bir yapı değışikliğinden söz etmek de olanaksız olmuştur ve imalat sanayiinın mevcut yapısı içinde üretimi arttıkça ithalat talebi de artmıştır. • Gerek kamu kesiminde gerekse özel sektörde dışardan sağlanan kredilerin çoğunlukla döviz yaratacak yatınmlarda ve faaliyetlerde kullanılmadığı görülmüştür. Kamu kesiminde çeşitlı altyapı yatınmlarryia belediye yatırımlanna ağırlık verilırken, Özel kesimde iç finansman sorunlarını dış kaynak kullanarak çözmeye çalışanlar olmuştur. • Bu süreç içinde Türkiye'nin özellikle kısa vadeli dış borçlarında çarpıcı artışlar görülmüş, dış borçlar içinde kısa vadelilerin oranı yüzde 30'u aşmıştır. Bu eğilım özellikle ANAP iktidarı dönemınde tırmanmış, 1983 sonunda 3 milyar dolar dolayında olan kısa vadeli dış borçlarımızın toplamı 1986 sonunda 9.4 milyar dolan aşmıştır. Gerçi bunun yaklaşık 5 milyar dolan Türk vatandaşlanna olan borçlardan oluşmaktadır. Ama yabancılara olan kısa vadeli borçlar da son üç yıl içinde 1.7 milyar dolardan 4.4 milyar dolara tırmanmıştır. Yabancılara olan kısa vadeli borçların toplam dış borçlar içindeki oranı 1982'de yüzde 7'lerden 1986'da yüzde 15'lere yükselmiştir. • Türkiye ihracatta ve diğer döviz gelirlerinde sağlamış olduğu artışlara rağmen cari işlemler açığını kapatabilmiş değildir Petroldekı ucuzlamanın sağladığı 15 milyar dolarlık avantaja rağmen, 1986 yılının ilk on ayı sonunda cari işlemler açığı 1.4 milyar dolara yaklaşmıştır. Buna bir de önümüzdekı yıllarda sürecek olan ağır dış borç anapara ödemelerı eklendiğinde Türkiye'nin her yıl 4 milyar dolar dolayında yeni dış kaynak bulması gereği ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuz gelişmelerın özeti şudur: Türkiye, halkının yaptığı büyük fedakâıiığa rağmen, ekonomisinde önemli bir yapı değişıkliği gerçekleştirememiş, döviz ve tasarruf açığı vermeyecek, enflasyonsuz hızlı büyüme sağlayacak bir ekonomik yapıya kavuşamamıştır. Bu nedenle ekonomi, dış kaynak akışıyla ayakta durmakta ve her geçen yıl kaynaklannın daha büyük bir bölümünü dış borç geri ödemelerine ayırmak zorunda kalmaktadır. Bu süreç dış kaynak akışı artarak sürdürülebildiği sürece belki devam edebilecektir. Ne var ki dış kaynak akışının aksamadan sürmesı için Türkıye'nın hem ekonomisıni denetim altındatutması, örneğin fazla hızlı büyümemesi;hem de politik istikrarı koruması lazımdır. 1986 yılı bu iki amaca birden erişmenin hiç de kolay olmadtğını gostermiştir. Ekonomide umduğu yapı değişikliğini yedi yılda gerçekleştiremeyen Özal'ın en büyük çıkmaztarından bin de budur. şu anda pıyasada bulunan muşteri tiplerinin şoyle bir klasmana tabi tutulabileceğını belırttı: "Birinci tip muşleri>i lam anlamıyla profes>onel olarak adlandırabiliriz. Bu turden muşteriler genel olarak hisse senedi alımsatımını bir geçim kavnağı olarak \orumlar ve yatırımlarını ağırlıklı olarak hisse pazarlarında değerlendirir. İkinci muşteri tipi ise yarı profesyoneldir. Bu turden muşteriler. hisse senedini bir risk alanı olarak gormekten çok bir yatınm alternatifi olarak ele alırlar. Ve bu tur muşteriler genel olarak yatınmlannı o>nak kâğıtlardan çok, sağlamlıgı her dönem için geçerli olan geleneksel kâğıtlara o>narlar. Ve bu yuzden ka>betme riskini en aza indirirken de kazanma şanslan kısıtlı kalır. Üçuncu turden muşleriler ise bu>uk holding, grup ve bazı >atırım ve ticari bankalann \one(icilerinden oluşur. Bu turden muşteriler her ne kadar profesyonel oynama kabiliyelleri varsa da onlar da aynı yarı profesyoneller gibi olaya yatınm alternatifi olarak baktıkları için butun dikkallerini iıçbeş kâğıt uzerinde toplarlar." Şu anda pıyasada hem oyun oynamak hem de hisse pazarını oğrenmek uzere yeni turden \e herhangi iir kiasmana şu an için gırmeyen \e özellikle genç kuşaktan muşterilerin gelmesı borsa ıçın bir umut ışığı olarak yorumlanıyor. TÜRKİYENİN EN GENÇ BANKERİ Bu arada, geçen haftaya değın toplam uye sa\ısı 47 olan Istanbul Menkul kışmetler Borsası1 na dort uyenın daha girmesı ile uye sayısı 5I'e >ukseldı. Bu uyelerden ikisi aracı kurum, diğer ikisi de borsa komısyoncusu. Borsa koıınsyoncularından bin olan Ali Alpay 25 yaşında. Yanı borsanın en genç uvesi. Vakıfhan kokenlı olan komisyoncu Ali Alpay, daha oncelen Kastelli grubundan Menıaş'ta hisse senedi portfoy yonetimı >apıyordu. Bornoz ve iplikte kota dağıtımı A nkara (anka) Amerika Birleşik Devletleri'ne ihraç JM. edilecek pamuklu bornoz ve el örgüsü dokuma ipliği için belirlenen kotanın serbest kısmının dağıtımı bugün yapılacak. Pamuklu bornozda 16 bin 600 düzinelik, el örgüsü dokuma ipliğinde ise 147 bin tonluk (bir paund 450 gram) kota dağıtılacak. Firmalar, bir veya birden fazla serbest ihracat beyannamesi ile pamuklu bornozda en fazla 750 düzinelik, dokuma ipliğinde ise 22 bin paundluk tahsis alabilecekler. Japon otomobücüer arak tasanmlan Tokyo'da hazıriayıp ABD'nin Ohio eyaletinde üretim yapıyoriar. Otomobiller yine Tokyo 'da satıhyor. Çok yavas gıden bu üretim planlamaları, ancak doların 155 yen dolayına çekılmesiyle hızlandı. öyle ki, Honda'run yatırımı tamamlandı, üretim başladı,geçen gunlerde de Tayvan'a ihracat yaptı. Firma şimdi de anavatanına ihracat için son hazırlıklan yapıyor. Honda geçen gunlerde de Ohio'daki mevcut yatırımlannın yanı sıra 450 milyon dolarlık daha yatınm yapacağını ve Avrupa, Latin Amerika ve Ortadoğu pazarlanna da buradan gireceğini açıkladı. Aynı gunlerde Mazda, Michigan'da 550 milyon dolarlık, Toyota'da, Georgetown'da 800 milyon dolarlık yaünm yapacaklarını açıkladılar. Gerek Honda'nın, gerekse Mazda ve To>ota'nın yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, ABD'deki yatınmlarının yalnız iç pazara değil, başta kendi ıilk«>lori olmak lizere birçok ulkeye yönelik olacağını söylediler. Japon otomobilciler, dolann 200 yenlik paritesinin Japonya ve ABD'de yapılacak uretimleri eşit kıldığını, ancak 150160 yenlik parite söz konusu olunca, ABD'nin çok daha ucuza geldiğini ifade ettiler. Kısacası dolar yene göre pahalıyken, kendi ülkelerinde para kazanan Japonlar, durum tersine dönünce, kendi ülkeierinden para kazanmaktan kaçınmadılar. Sermaye Piyasası Yasası'na iki eleştiri konomi Servisi Istanbul Sanayı Odası (tSO) Meclis Başkam tbrahim Bodur, Sermaye Piyasası Yasası'nın "kâr dağıtımı" ve "sermaye arttmmı"na Uişkin maddelerinin uygulamada beklenen yaran sağlayamadığını ileri sürerek bu maddelerın değiştirilmesini istedL Bodur, söz konusu maddelerde değişiklik yapılması halinde, halka açık tbrahim Bodur İSO kunıluşlara ilginin artacağını ve bu MtcUı Bafkaıu kuruluşların finansman yapılannm da güçleneceğini söyledL İSO Meclis Başkam Bodur, yaptığı yazılı açıklamada ilgili yasanm dunem sonu kârlanmn yüzde 50'sinin ortaklara dağıtılmasım hükme bağladığını hatırlatarak "Uygulamada bu hükmtin, şirketlerin mali bünyelerini zayıflattığı gibi, uzun vadede ortaklar açısından sakıncalı olduğu da tespit edilmiştir" dedi Kâr payı dağıtımının, dönem sonu kârı ile değil, ortağın şirketteki ödenmis sermayesiyle irtibatlandınlarak yüzde 50 tabamnm getirilmesini OnerdL SEMtoER 5EK6İ KONFERANS DÜNYA KONUT Yılında Türkiye Sempozyumu 2930 Ocak 1987 tarihlerınde Odakule Iş Merkezı'nde yapılacak. Açılışım Başbakan Turgut özal'ın yapacağı sempozyumda toplu konut uygulamaları ele altnıp değerlendırilecek. Günaydın gazetesi tarafmdan düzenlenen sempozyum, 29 ocak persembe günü saat 10.30'da başlayacak. 24 OCAK Kararlanmn 7. Yılında Türkiye konulu sempozyum, 2628 Ocak 1987 tarihlerinde Tarabya Oteli Konferans Salonu'nda yapılacak. Basisen (BankaSigorta Isçileri Sendikası) tarafmdan düzenlenen sempozyum, bugün saat 10.00'da başlayacak. DUNYA'dan ABD büyüme hızına 'açık' darbesi T? konomi Servisi Büyük ticaret açığı, ABD Mj ekonomisinin büyüme hızını frenledi. Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, ABD ekonomisi büyüme hıvnm geçen yıl yüzde 2.5 olarak gerçekleştiği kaydedildi. Buylece Reagan yönetiminin geçen yıl için koyduğu yüzde 4'ltik büyüme hızı hedefmin çok gerisinde kalındı. ABD'li ekonomistler konuyla ilgili yaptıkları yorumlarda, geçen yıl 170 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığınm büyüme hızını olumsuz yönde etkilediğini belirttiler. 1986 ağustos ayında, 1987 için yüzde 4.2 büyüme hızı öngören ABD yönetimi, yıl sonu verilerine göre yeniden yaptıkları hesaplamada bu rakamı yüzde 3.2'ye çektiler. Ekonomistler, bu rakamın bile çok iyimser olduğunu savundular. REZERV DURUMU (Milyon dolar/1986 sonu ıtibanyla) "reeksport"mah oldu. Ordu'nun Fatta ilçesinde islendikten sonra ltalya'mn Palermo kentlnegönderilen hamsiler, burada ikincl kez Islenip ambalajlandıktan sonra, başta Japonya, ABD, F. Almanya ve Fransa olmak üzere diınyanın birçok ülkesine yaythyor. Sezon başından bu yana yaklaşık 1500 ton hamsi, dünya sofralanna gönderildi. ltalyan Mar Sero firması, Fatsa'da kurduğu tesislerde islediğl hamsileri Palermo'da yeniden isleyerek diğer ulktlere ihraç ederken, aynı yörede kurulu Tepecik Kooperatifi ise salamura ya da dondurma islemlerinden sonra ihracatı doğrudan yapıyor. Yaklaşık 500 kadın isçinin çaUstığı hamsi işleme atolyelerinden yapılacak toplam ihracatla bu yıl 10 milyon dolar dolayuıda döviz firdisi beklmiyor (Foıoğraf: ARÎF GÜLENÇ / FATSA) 28 OCAK 1987 Hamsi: Kamdeniz'den dünya mutfağına Ü Rezerv turii Geçkd 1985 1986 1040 2 614 1.020 1594 3.654 375 3 279 Altm Dö»lz Merkez Ba»kası Bnrt Muhabir açıklan 1034 2 980 1413 1567 4015 140 3.875 Het rezenrter Guinness, Argyll'den vazgeçti T? konomi Servisi lngiliz M2J bira üreticisi Guinness, süpermarket zinciri Argyll Group'u satın almaktan vazgeçti Bir ara viski üreticisi Distillers ile mahkemelik de olan Guinness'in yaklaşık bir yıl süren mücadelesi böylece sona erdl Bilindiği gibi, geçen yılın ilk aylannda Guinness, Argyll Group'u satın almak için 2.7 milyar sterlin önermiştL DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şıllni 1 Batı Alman Markı 1 Belçlka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftorini 1 isveç Kronu 1 isvıçre Frangı 100 italyan Liretı 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali SERMAYE PİYASASEVDAN HAZIRLAYAN YENER KAXA Döviz Efektıf Efektif Döviz Al,ş Ahş Satış Satış 748.50 752.24 748.50 759.73 496.73 498.21 485.82 503.17 58.52 58.52 58.81 59.40 411.05 413.11 411.05 417.22 19.83 20.13 19.93 19.43 108.71 109.25 108.71 110.34 123.21 123.83 123.21 125.06 365.30 367.13 365.30 370.78 115.07 115.07 116.80 115.65 490.66 493.11 490.66 498.02 57.84 58.71 58.13 56.68 491.24 493.70 481.42 498.61 2658.90 2672.19 2605.72 2698.78 1143.33 1149.05 1143.33 1160.48 199.65 200.65 195.66 202.64 Dünya borsalarında geçen hafta NEW YORK BORSASI yeni yılla birlikte girdiği rekorlar surecini geçen hafta da sürdurdü. öncekı haftayı 2076.63 puanla kapatan Dow Jones Endüstriyel ortalaması, çarşamba günü gösterdiği 10 puanlık düşuş dışında sürekli yükseldı. Endeks persembe gunü 51.6 puan ile tarihinin en büyük günlük artışını gerçekleştirerek 2145.67 puana kadar yükseldi. Böylece endeks ocak başından bu yana 249.72 puanla yüzde 13 'ten fazla bir artış gösterdi. Endekslerin tırmanışınm hafta sonunda hız kazanmasmda F. Almanya Merkez Bankast'nın faizleri düşürmesi etkıli oldu. Yükselişte teknoloji şirketi hisseleri başı çekti. LONDRA BORSASI Guinness skandahnın genışlemesı ve "insider trading" yolsuzluklarma yüksek hapis cezası öngoren yasa tasarısmdan olumsuz yönde etkilendi. önceki haftayı 1789 puanla kapatan Financial Time100 Endeksi 1761.6 puana kadar düştu. Ancak persembe günü F. A Imanya 'da faizlerin düşurülmesı ve New York Borsası 'ndaki tırmanışın etkısıyle endeks 1778 puana kadar yükseldi. TOKYO BORSASI da haftayı yeni rekorlor kırarak geçirdi. Endeksler persembe gunu gösterdiği kuçuk duşüş dışında sürekli yükseldi. öncekı haftayı 19 149.63 puandan kapatan NikkeiDow Endeksi, cuma günü 19 456.61 puanla rekor duzeye tırmandı. j İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 'nın açıldığı günden bu yana, hisse senedi pazarlarında oyun oynayan eski profesyonel ve yarı profesyonellerin yanına yeni yeni müşteri tiplerinin de eklenmesi gelecek açısından umut yaratıyor. "Altı üstiı bin kişiyiz, hepimiz birbirimizi tanınz." Bu soz, gerçekten bir yıl oncesine kadar hisse senedi piyasası için geçerli idı, ama ne var ki İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın açılışından bu yana gerek fiyatların tescil edilmesi ve serbest piyasa ile aralannda çok ufak farklılıklann dışına çıkarılmaması ve gerekse de hisse senetlerindeki fiyat artışlannın diğer yatırım alternatiflerine oranla daha venmlı olmasının bu pazardaki muşteri profilinde yavaş ya\aş bir değişime ve zengınleşmeye yol açtığı gozleniyor. Şimdiye değın, yaptığımız araştırmalara göre, hisse senedi piyasasında oynayan profesyonel ve yarı profesyonel vatırımcıların adedi bin kişiyi geçmezken yaklaşık bir yıldan bu yana bu rakamda belırgin bir artış var. Hisse senedi muşteri profilin Borsada veni unsurlar de şımdıye değın niteliksel bir değişimin niye gerçekleşmediğı sorusunu yonelttiğimiz eski bir borsa uzmanı, konuya şoyle bir yaklaşımda bulundu: "Bilindiği gibi, hisse senedi pazarının en hızlı donemi 19601ı >ıllann sonrasına rastlar. Bu pazann söz konusu >ıllarda alabildiğine gelişmesinin gerekçesi ise vergisiz >eya veraset >oluyla ele geçen paralann servet beyanında gösterilmeden tek yatırım yapılabilecek alanın hamiline olan hisse senelleri olması idi. Dola>ısıyla, o zamandan kalma hisse senedi muşterileri hisse oyunundan çok paralannı vergisiz ve korkusuz bir biçimde değerlendirmelerinden kaynaklanıvurdu" dedi. Şimdilerde o turden muşterinin giderek hisse pazarlarında silindığini ve daha değişık >atınm alanlarına kaydığını behrten uzman. TEK, 180 milyarhk alacağını tahsil edemiyor VACANT1UDICIAL POSITIONS An organisation vvhich is engaged in natıonal and international banking and finance is seeking for lavvyers to be employed on the basis of agreement in its Ankara. Head Office. The candidates are required to • be a Faculty of Law graduate; • have completed the probationary period in Jurisdiction; • have at least 5 years of experience; • be qualified in English at advance level; • have specific professional knowledge of Banking, Commercial and Insurance Laws. Remuneration will be satisfactory while training opportunities abroad and lodging will also be provided. The candidates are advised to sent their curriculum vitae with a recent photograph to P.O. Box: 358 YenişehirANKARA not later than February 14th, 1987. All applications vvill be kept confidential. ANKAHA (a.a.) TEK'in tahsil edemediği alacak miktanrun 180 milyar Iiraya ulaştığı bildirildi. TEK'in elektrik alacaklarının buyük bir bölttmii, kamu kuruluşlannın önceki yıllardan kalan elektrik borçlan oluşturuyor. TEK yetkilileri, özel şirket ve kunıluşİarın da TEK'e yaklaşık 35 milyar lira elektrik borcu bulunduğunu Bildirdiler. Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdurlüğu yetkilileri, borçlu kamu kurum ve kuruluşların borç tahsilatlannın yıl içinde ayrılan ödeneklere göre yapıldığını, özel kuruluşlarm borçlannda ise taksitlendirmeye gidildiğini bildırdiler. TEK tarafmdan daha önce başlatılan uygulama ile elektrik borçlannın ilk ayı için yüzde 20, daha sonraki aylar için yuzde 4 aylık faiz uygulanıyor. DB40, eskijbrmunda değil Bir önceki hafta 32 puanın ustunde bir artış göstererek olağanüstü bir sıçrama yapan DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksi geçen hafta içindeki artışıyla eski performansından oldukça uzak görunüyordu. Hatırlanacağı üzere bir önceki hafta işleme uğrayan hisse senetlerinden toplam 28 adedinin fiyatında yuİcselme olurken, gerileme gösteren herhangı bir kâğıt olmamıştı. Oysa geçen hafta içinde fiyat hareketlenmeleri oldukça değişkenlik arz etti. 15 çeşit hisse senedinin fiyatında yükselme olurken, buna karşın 14 çeşıt hissenin fiyatında az da olsa bir gerileme gozlendi. Tüm bunlara rağmen DB40 hisse senedi fiyat endeksi bir hafta oncesine oranla 7.30 puan alarak 323.61'e kadar ilerleme gösterdi. DB40 Hisse Senedi Fîyat Endeksi Haftahk Gelişim Tablosu 31631 Erdemir üretimini arttırdı ANKARA (UBA) Türkiye'nin tek yassı demır çeük mamulu ureten kunıluju olan Ereğlı Demır Çelik Fabrikalan (ERDEMİR) 1986 yılında uretımım 100 bın ton artırarak 1 milyon 645 bın ton üretim gerçekleşürdı. Vıllık uretımde sıcak çekilmış sac 900 bın ton ile ilk sırada yer alırken, Erdemir 279 bın ton le\ ha ve 96 bin ton da teneke uretimini gerçekleştırdı. Eregli Demir Çelik Fabnkası 1986 yılında 55 milyon dolarlık ihracat gerçekleştırdi Erdemır'ın ihracatında Japonya 95 bın ton ile ilk sırada yer alırken bunu 80 bın ton ile İran ızlıyor. Erdemır, Amerika Birleşik Devletlerı ve Çin'e de 22 bın ton çeşıtlı urun ihraç ettı * ? a