10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 26 OCAK 1987 Islam Dortığu... (Bafiara/ı I. Sayfada) içinde yer almakla biriikte, tarihinden ve coğrafyasından kaynaklanan bu nedenlerle öteden beri dış politikasına degişik özellikler kazandırma çabası içinde olmuştur. Bu durum 196O'lı yıllarda daha da belirgin hale gelmiştir. Ankara'da "çok boyutlu ve dengeli dış politika'' ilkesine değişik hükümetler döneminde genellikle uyulmuştur. Türkiye'nin, laik bir cumhuriyet ülkesi ve bir NATO üyesi olmasına karşın İslam Konferansı içindeki yeri de "çok boyutlu dış politika" çerçeyesinde değerlendirilebilir. Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütü'ndeki katılım düzeyi resmen "gözlemci" statüsünde sayılabilir. Fakat İslam ülkelerinin gösterdıkleri ortak anlayış sonucu, Türkiye fiilen "tam üye" olarak kabul görmektedir. Bugün Kuveyt'te başlayacak olan doruk toplantısında ülkemizi Cumhurbaşkanı Kenan Evren temsil etmektedir. Türkiye, bir İslam zirvesinde ilk kez cumhurbaşkanı düzeyinde 1984 yılında Fas'ta, yine Sayın Evren tarafından temsil edilmişti. Bu toplantıda Cumhurbaşkanı Evren, Ekonomik ve Ticari Dafıışma Konseyi'nin (ISEDAK) Başkanlığına da getirilmişti. O tarihten beri bu komiteye Ankara'nın çabalanyla bir canlılık kazandırıldığı soylenebilir. Bu seferki İslam zirvesi, Körfez savaştnın parladığı ve Araplar arası çatışma ve çekişmelerin keskinleştiği bir döneme rastlamaktadır Aslında İslam Konferansı Örgütü nü kurulduğundan bu yana felç ertiği söylenebılecek bu antaşmazlıklar, hiçbir zaman eksik olmamıstır. Ama buna rağmen bu örgütün varlığı yokluğuna tercih edilmektedir. Türkiye ise Araplar arası anlaşmazlıklara taraf olmamaya çalışarak örgütteki ağırlığını arttırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Evren'in dün Kuveyt'e varışında belirttiği gibi, İslam ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar konusunda hakça çözümlere dönük ortak anlayışlara vanlması için çaba sarf etmektedir. Bu arada Türkiye, Kıbns^ la ve Bulgaristan'daki soydaşlarımızla ilgili konularda isteklerini doruktan çıkacak nihai bildiriye genellikle koydurabilmektedir. Ortadoğu'nun son derece sıcaklaştığı bir dönemde Türkiye'nin gelişmeleri yakından izlemesi, bölgede maceralardan uzak durması açısından yaşamsal önem taşımaktadır. FKÖ 'Dışişleri Bakanı' Kaddumi'nin Cumhuriyet'e demect Filistinli öğrenciler huzursuz ediliyor CENGtZ ÇANDAR POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Sonuncu Firavun... Kötâ MHaBiele: Hiçbir meşru gerekçe olmadan Türkiye'deki Filistinli öğrencilere kötü muamele ediliyor. Türkiye'deki istihbarat örgütleri, ne yazık ki Filistinlilere karşı önyargıL öğrencilerimizden biri kayboldu ve ona ne olduğunu öğrenemedik. Kılıçsız (Baştarafı 1. Sayfada) hazır bulundu. National Gallery'nin görkerali salonunda mumların aydınlattığı masalarda verilen akşam yemeğinde ise Savunma Bakanı Caspar Weinber%er, yardımcısı Richard Perle, Kongre üyesi Stephan Sotarz ve bazı yüksek mahkeme yargıçlan hazır bulundular. Yemeğin verildiği salonun üst katında ise Kanuni Sulıan Süleyman dönemine ait eşsiz eserler sergileniyordu. Washington Büyükelçimiz Şikrii Elekdag, Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Ydmaz ve Ankara Belediye Başkanı Mebmet Altınsoy, yuzlerce davetli arasında Türk tarafında göze çarpan ünlüJer arasındaydı. Semra Özal, siyah ipekli bir elbiseyi tercih ederken Fransa'nın Washington BUyiikelçisi'nin e$i Hekne de Margarie'nin eski Türk stiliode altın işlemeli kırraızı bir giysi ile daveıe geldıgı dikkati çekti. Yemek salonunun loş ısıkları, üst katta Kanuni dönemine ait yapıtların sergılendıği salonun loş ışıklanyla uyum içindeydi. Sergide teşhir edilen eşyaların seçiminde Kanuni döneminın özellikle sanatsaJ ve insani yanlannı vurguUaıa eğilimi göze çarpıyordu. Nitekım silahlar, çeşitli savaş aygnlan ve girkemli mücevherler yerine ağırlık kılim, seccade, halı, dokuraa, çini ve Kuran süslemelerine verilmişti. Bu niteliğiyle sergi, Kanuni zamanının sadece imparatorluk topraklarının bir kat büyudüğü bir dönem değıl, aynı zamanda çeşitli sanat dallannda altın çağının yaşandığı bir devre oiduğu mesajını İletiyordu. Sergi Viyana kapılanna dayanan, Avrupalılara korkulu duşler yaratan fatih Türklerin Batı dünyasınca çok az bilinen, çok az tanınan başka bir yanını, sanat yonünü tamtmayı amaçlıyor. Sergıdeki 210 parça eşya, bu hedef doğrultusunda seçilmiş. National Gallery'de, kılıç kuilanmada ve ata binmede usta, savaşçılığıyla çevreye dehşet saçan Türkler değil, sanatı seven ve bu alanda da savaslardaki kadar ustalık gösteren, Batılılann hayranhkla seyrettiği yapıtlar yaratan bir toplum var. Bu bakımdan Kanuni Sultan Süleyman Sergisi önemli bir olay. Türkiye'nin ABD'de tanıtılmasında otumlu bir adım. Kohl ve Strauss zararL, Ifeşiüer kazançh çıktı ULYA ÜÇER BONN Federal Almanya'da dün yapılan seçimler, iktidar değişikliği getirmedi. .Ancak ana iktidar partisi CDL7CSU (Hıristiyan Demokratlar ve Hıristiyan Birlik) yüzde 4.6'lık bir gerilemeyle parlamentoda 22 sandalye kaybetti. İktidar koalisyonunun küçük ortağı liberal Hür Demokrat Parti FDP ise. yüzde 2.1'lik bir anışla 12 yeni sandalye kazandı. Sosyal Demokrat Pani SPD yuzde 0.9'lukbir kayıpla 6 sandalye yitirirken, seçimlerin en kazançlı partisi Yeşüler oldu. Yeşiller. yüzde 2.5'lik bir anışla Bonn'a bu kez 27 yerine 41 parlamenter göndermeyi başardılar. Seçim sonuçlarına göre partilerin oy yüzdeleri ve Mecliste kazandıklan sandalye sayısı şöyle: CDU/CSU: Yüzde 44.2 (222), SPD: Yüzde 37.3 (187), FDP: Yüzde9.1 (46), Yeşiller: Yüzde 8.1 (41). Seçim sonuçları. iktidar ortağı CSU lideri Josef Strauss'un dışışleri bakanı olma ve hükümeti "daha saga kaydırma" ozlemlerine "yeşil ıstk" yakmadı. Aksine, koalisyonun denge unsuru ve ılımlı kanadı olarak bilinen FDP'ye güç kattı. FDP'nin yeni kurulacak hükümette daha ağırlıklı bir rol almak isteyeceği ve bunun da koalisyon içinde çetin pazarlıklara yol açacağı tahmin ediliyor. FDP'nin simgesi niteliğindeki Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher ise, koltuğunu korumuş gözüküyor. LtDERLER NE DEDİ? Seçim sonuçlarımn belirlenmesınden sonra Hıristiyan Demokratlann lideri Başbakan KoM, şunlan söyledi: "Çoğunluğu sağladık, ama kayba uğradık. fktidardaki koalisyon sürecek. Polilikamız değişmeyecek. Kaybımızda katılma oranındaki yüzde 5lik eksilmenin etkisi olduğunu sanıyorum. Seçm«nin bu işaretini değerlendirip, yerel seçimlerde güvenini yeniden kazanacagız." Kohl, Strauss'un kabineye girip girmeyeceği konusundaki sorulan. "Bunlar kişisel işler" diye yanıt vermedi. SPD'nın adayı Johannes Rau, "Bekledigimiz sonucu alamadık " dıyerek üzüntüsünü ifade ederken, iktidardaki CDU / CSL'nun da büyük kayba uğradığını vurguladı. Brandt, "Politikamızın içerigini seçmene neden daha iyi anlatamadığımızı arastırmamız gerekiyor" dedi. FDP yetkilileri, kampanya sloganlan arasında yer alan "koalisyonu yeni bir yapıya kavuşturmak" sözlerini gündeme getirdiler. TV açıkoturumda konuşan FDP'li Ticaret Bakanı Bangemann "tkinci oylann onemi ispatlandı. Şimdi, koalisyon içinde daha güçliiyüz. dış politikamın. vergi politikamızı ve Doğu ile yumuşama politikamızı daha kuvvetli bir sesle savunacagız" dedi. Yeşüler'in seçim merkezlerinde ise tam bir bayram havası yaşandı. Federal Almanya'da dördüncü parti olarak yerlerini sağlamlaştıran Yeşiller, parlamentoya 41 milletvekili göndermeyi başardılar. Yeşüler'in parlamento grubu sözcusu Kukas Beckman. açık yakalı beyaz gömlek ve yeşil kazakla çıktığı televizyon oturumunda şunlan söyledi: "Gelecegin partisi biziz. CDl CSl "nun yabancılara, mültecilere karşı yuruttügu çeşitli kışkırtma kampanyaiannı halk benimsemedi. SPD de muhalefette karariı olamadıgı için oy kaybetti. Çevre sonınları. enerji politikası, yabancılar ve diger bütün önemli konularda açık ve net polilikalar savunan tek parti biziz. Oylanmız bunun için arttı. Seçmen bunu anladı." Federal Almanya seçimleri tstanbul'daki Alman Konsolosluğu'nun Etap Oteli'nde kurduğu seçim merkezinde basın mensupları ve Türkiye'de yaşayan Almanlar tarafından da izlendi. Etap Oteli'ne gelen 200 kadar izlevici 4 deği$ik televizyondan Almanya'daki çesiıli televizyon kanallannı anında izleme olanâğı büldular. Seçim merkezınde yapılan mini oylamada ise CDU/CSU 35, SPD 7, FDP 15. Yeşiller 10 oy aldı. OLAYLAR Seçim sırasında Federal Almanya'nın çeşitli bölgelerinde olaylar kaydedildi. Bunlardan en önemlisi Frankfun yakınındaki Mörfelden Walldorf da meydana geldi. Burada seçim lokaline yapılan bir saldın sonucu seçim sandığı oy pusulalarıyla birlikte ateşe verildi. Federal Almanya'da kesin resmi sonuçlar bu gün açıklanacak. Bu gün paniler resmi sonuçları değerlendirecek yarından iıibaren de ilk koalisyon görüşmeleri başlayacak. KUVEYT İslam Zirvesi'ne hazırlık niteliğindeki İslam Ülkeleri Dışişteri Bakanları konferansı için Kuveyt'te bulunan FKÖ Siyasi Daire Başkanı (Dışişleri Bakanı) Fanık Kaddumi, Cumhuriyet'e verdiği özel demeçte, "Türkiye'deki son gelişmelerden memnun olmadıklannı" söyledi. Kaddumi. Başbakan Turgul Özal ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Filistin davasına ilişkin tutumlannı överken, Türkiye'deki Filistinli öğrencilerin sürekli olarak taciz edildiğini ve yıldınldığını ifade etti ve bundan "Türk istibbaral örgüllerini" sorumlu tuttu. Faruk Kaddumi, FKÖ'nün Türkiye Temsilcisi Abu Firas'ın, Türk hükümeti aksini talep etmedikçe değiştirilmesinin de söz konusu otmadığını belirtti. Kaddumi, Türkiye'nin Bulent Ecevit hükümeti dönemindeki tutumundan sitayişle söz etti. FKÖ "Dışişleri Bakanı," ABD'deki İran silah skandalının Ronald Reagan'ı zayıflattığını, ABD'nin Ortadoğu'da itibar kaybına uğradığını ifade ederek, böylece FKÖ'nün konumunun güçlendiğini bildirdi. Kaddumi. FKÖ'nün Lübnan'da "gBciinö yeniden oluşturdugunu" hatırlattı ve Kuveyı'teki İslam Zirvesi'nde Ürdün'le yeniden bir yakınlaşma sağlanıp sağlanmayacağına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, Ürdün ile aralannda ciddi görüş ayrılıklarının bulunduğunu, FKÖ'nün nice krizleri atlattığuıı, bu nedenie BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayıh kararını kabul etmesine gerek olmadığını söyleyerek karşılık verdi. Faruk Kaddumi, Türkiye ile FKÖ arasındaki ciddi ar.laşmazlık noktalan arasında sayılan Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığmın durumu ve Kıbns sonınuna ilişkin sorulan da yanıtladı. FKÖ yetkflisi, Bulgaristan Ue iyi ilişkileri olduğunu haurlatarak, FKÖ'nün bu konuda Bulgar hükümeti nezdinde girişimlerde bulundu ğunu ve bundan sonra da elinden geleni yapabileceğini ifade etti. Kıbns sorununa ilişkin olarak FKÖ'nün politikasında bir değişiklik olmadığını bildirmekle birlikte, sorunun toplumlararası görüşmelerle çözülmesinden yana olduklanm anlattı. Kaddumi'ye Türkiye ve Türkiye Filistin ilişkileri konusunda yöneltilen sorular ve cevapları şöyle: Ankara De Filistin Kurtuius Örgütü arasında rahatsız bir ortamın bulundugu dikkat çekiyor. Konuyu kendi yönünüzden anlatır mısınız? KADDUMİ Türkiye'deki son gelişmelerden memnun değiliz. öğrencilerimize hiçbir meşru gerekçe olmadan kötü muamele ediliyor. Daha önceki İslam konferanslarında kabul edilen sayısız karara râgmen, Türkiye tsrail Ue diplomatik i'işkilerini sürdürüyor. Biz, Arap Birliği'nde Türk Arap Uişkilerinin güçdirilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık. Türk ve Arap halklannın aynı tarihi, aym uygarlığı ve aynı dini paylaşmasına rağmen, şimdiki Türk Aba Flras kalacak: Ankara temsücimiz Abu Firas'ı değiştirmek gibi bir planımız yok. Elbette Türk hükümeti bunu istemediği sürece. Karşüık gftnaiıyoru: Biz TürkArap Uişkilerinin güçlendirilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık, fakat şimdiki Türk hükümetinden aynı karşılığı gördüğümüz kanısında değilim. Bu nedenie bir çözüm bulabUmek ve yanlış anlamayı ortadan kaldırmak için mümkün olan her şeyi yapmak istiyoruz. Bulgar hükümeti ile temas ettik ve onlarla bu sorun üzerinde görustük. Bütün iddialan yalanlıyorlar. Bunun üzerine İslam Konferansı'na bir komite oluşturmasıru önerdik. Bu komitede yer almaya ve oraya giderek durumu yerinde görmeye hazınz. Ama İslam Konferansı'ma bir temas grubu (contact group) zaten var ve bu grup Bulgaristan'a gitmek istedi, ama Bulgaristan bunu kabul etmedi.. KADDUMİ Bulgarlar, Bulgaristan'a gelinmesi için kendUerine bir başvuru olmadığmı söylüyorlar... Kendilerine sordum. Peki, zirvede nihai bildirinin "Bulgaristan'daki Müslüman Türklerin çilesi" Ue ilgili bolümüne itiraz edecek misiniz? KADDUMİ Bu sorunuza cevap vermek için bildiriyi görmemiz gerek. Metni bilmemiz gerek. Kıbns'a ilişkin tunımunnzda bir değişiklik oldu mu? KADDUMİ Değişiklik yok. Kıbns'a ilişkin olarak hâlâ aynı görilşteyiz. Kıbns'ın birleşik ve bağlantısız bir ülke otmasını istiyoruz. tki toplumun kendi sorunlarını çözümlemek amacıyla görüşme masasma oturmasım istiyoruz. Kıbns sorununa bir çözüm bulunması yönündeki BM çabalannı da destekliyoruz. Ranf Denktaş ile temasta mısınız? KADDUMİ Hayır, Cumhurbaşkanı ve Kıbns hükümeti ile (Kıbns Rum yönetimi) Ue temastayız. Bu, resmi ilişkidir. Ama bu, diğer dostlarımızla temaslanmız olmaz demek değildir. Fakat resmi temaslanmız Kıbns hükümeti (Rum yönetimi) Uedir. Knzey Klbns'taki Kıbns Türk toplumunun bir sorunu olduguna inanıyor musunuz? KADDUMİ Evet. Sorunu vardır. Bu sorun çözülmelidir. Orada bir azınlık durumundalar ve haklanna sahip olmalıdırlar. Azınlık mı? Kıbnslı Türkler kendilerini Kıbns'ın eşit ortaklan olarak görüyoriar. Kıbns Cumhuriyeü'nin ortak kunıcuUn. Kendüerini Kıbns halkının 'sayıca daha az kesimi' olarak addediyoriar. Azınlık kelimesini reddederier. Sizce, ortak mıdıriar, degil midirler? KADDUMİ Hükümette bir ortak olarak aktif rol almalıdırlar. Ortak olarak mı? KADDUMİ Evet, ortak olarak. TürkArap ilişkileri konusunda ne düşünüyorsunuz? Türkiye'den Araplar arası ihtüaflarda bir rol bekliyor musunuz? KADDUMİ TürkArap ilişkileri geliştirilmelidir. Türkiye'den Araplar arası ilişkilere kanşmasını, bir tavır almasını beklemiyoruz. Bu bir "aile kavgası"dır ve Arap zirvelerinde çözülebilir. Kaddumi: Turkiytdeki son gelifmtltrden memnun değiliz. Basına ek (Baştarafı 1. Sayfada) "Bu taslak ile basına getirildi demlen kısıtlamalar, eski yasalarda da var. Taslak ile eski yasalarda olan hukümler düzenlenmiştir. Tartısmalardan sonra belki de bu taslak hiçbir biçimde kabul edilmeyecek, belki de birtakun düzeniemeler Ue Meclise sevk edileceklir." Turkİş Gene! Başkanı Şevket Yd•naz da konuşmasında parlamentonun demokrasi ile birlikte var olduğunu belirterek, basının ve sendikaların demokrasi ortamında var olabileceklerini söyledi. SHPTJenei Sekreteri Fikri Sağlar ise basının toplumun gözü ve kulağı olduğunu belirterek, demokratik parlamenter sistemin ancak parlamentonun işlemesi ile mümkün clduğunu kaydetti. DYP Grup Başkan Vekili Mustafa Çorapçıoğlu da ceza yasası taslağına ilişkin endişeleri olduğunu beürterek, konuşan bir Türkiye'nin demokrasinin gereği olduğunu söyledi. DSP Grup Başkan Vekili Sururi Baykal da basın özgiirlüğü konusunda ilkeleri koyan ve denetleyenin basın olması gerektiğini vurgulayarak "Eşlerinin siyasi egilimlerini destekledikleri, oy verecekleri partiyi açıkladıklan için cezalandınlmak dünyanın neresinde görulmuştür?" diye konuştu. GENÇ KAYBETTİ SAN KAZANDI Daha sonra yapılan seçimlerde, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanlığı'na Ercan San seçildi. Dort donemdir PMD Başkanlığı yapan Rafet Genç seçimi kaybederken, yeni yonetim kurulu Ercan San, Refflzi Dilan, Kemal Giingördü, £ngur Türer, Erdem Noyan, Faruk Albayrak, Ayhan Aydemir'den oluştu. Iraırdan (Baştarafı 1. Sayfada) yapmadı. Görüşmede tran'ın Ankara Büyükelçisi Manocehr MotUki de hazır bulundu. Dışişleri Bakanlığı tarafından >apılan açıklamada, Iran Başbakanı Siyasi Jşler Yardımcısı AIi Rıza Muayyeri'nin, Körfez savaşının nrmandığı bu aşamada mevcut durum ve son gelişmeler hakkında doğrudan ve aynntıh bilgi vermek üzere Türkiye'yi ziyaret ettiği belirtildi. Açıklamada aynca, Muayyeri'nin, Iran Başbakanı Mir Hüseyjn Musavi'nin kısa bir süre sonra Türkiye'ye yapacağı ziyaretin hazırlıklan ile ilgili göruşrnelerde bulunacajı da bildirildi. t (Baştarafı 1. Sayfada) meçte, İKÖ'ye üye ülkelere "belirii anlayışlara varma" çağrısında bulundu. Dost ve kardeş ülkede bir kez daha bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydeden Evren, şunlan söyledi: "Türkiye, İslam ve Arap ülkeleri ile ilişkileri geliştirmeye ve İKÖ üyeleri arasında davjnışma ve işbirliginin arttırılmasına bü(Baştarafı 1. Sayfada) boyunca özellikle Strauss ile Hür Demokrutlar çeşitli yerlerde birbir yük önem vermektedir. Örgüt Almanya'daki seçimlerde hem içindeki yapıcı ve faal tutumuylerine ağır eleştiri yöneltiyorlar. beklenen hem beklenmeyen gerŞimdi bu eleştirilerin karşılıkh ola la, bu yöndeki çabalara katkıda çekleşiyor. Beklenen, Hıristiyan bulunmuş olan Türkiye, bundan rak dozu azalma durumunda. Demokrat, Hıristiyan Sosyal Birsonra da, örgütun güçlenmesi. Buna ek olarak iktidarın önünlik ile Hür Demokratlann seçimi üye Ulkeler arasında işbirliği sağkazanmaları. Onlar, yani iktidar deki en büyük sorun "işsizlik" lanması ve mevcut sonınlann çöolarak ön plana çıkıyor. İktidarın daki bu üç partili sağ koalisyon önünde genel sağlık sigortası, ka zümü yönünde elinden gelen çaseçimi kazanarak iktidanm sürdüba>ı göstermeye devam edecektir." mu kuruluşlarının özelleştirilmerüyor. Buna karşı beklenmeyen Doruğun, üye ülkeleri ilgilensi, yeni bir vergi reformu, emeklisonuç iktidarın iki büyük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi ile lik hakkının ğenişlealmesi ile eko diren pek çok uluslararası konunomide tüm kamu mallarından da hareketli bir dönemde toplanHıristiyan Demokrat Parti'nin yaklaşık yüzde 5 oranında oy kay devlet desteğinin çekilmesi, yanifi dığını belirten Cumhurbaşkanı bına uğramaları. Bu kayba rağ yatların tümüyle serbest pazara bı Evren, sözlerini şöyle sürdürdü: rakılması gibi ana noktalar bulu"Bu bakımdan. konferansın men iktidarın üçüncü ortağı Hür nuyor. Bunlar için "Hıristiyan bir bütün olarak udaştıncı ve yaDemokrat Parti yüzde 2 oranınpıcı bir mesaj verebilmesi önem da oy kazanıyor. Ama ikı partüer" mutlaka Hür Demokratlann desteğini aramak durumuntaşımaktadır. Bunun için de. ön"Hıristiyan" partinin oy kaybma da. Dolayısıyla, üstelik oy kaybıcelikle, karşımızda bulunan souğramaları, önümüzdeki dönemna da uğramış olan Kohl ile Stranınları değerlendirme ve çözümde "iktidann kanuni ağntıcı" niuss'un partilerinde dünkü seçim leme hususunda kendi aramızda telemelere yol açıyor. sonuçlarmdan iıibaren "kann belirli anlayışlara varabilmemiz Alman Sosyal Demokraı Parağrüari" baş gösteriyor. gerekmektedir." ti'si (SPD), Alman Mectisinde Zirve'ye katılacak İslam ülke"tma muhalefet partisi" niteliğine, Alman Sosyal Demokrctları ise leri liderleri teker teker Kuveyt'e son dört yılda oiduğu gibi, devam son dört yıl içinde muhalefette olulaşırken, başkent önceki gece ediyor. SPD'nin oylarında hemen malarına rağmen hiçbir gelişme telaşlı saatler yaşadı. Aynı günün gösteremediklerini dünkü sonuçhemen hiçbir değişiklik yok. Yaklarla bir kez daha sergiliyorlar. Al akşamüstü şehir merkezi yakılaşık yüzde l'lik bir kazanımları nında bir arabaya konan bombaman Sosyal Demokrat Partisi parvar. nın patlamasından sonra, geceAlmanya'da 'Vüzene başkaldı tinin kendi içindeki yönetimini yansını biraz geçe, zirvenin yapıran Yeşüler" ise, 1983'te oiduğu gi tartışıyor, çok önemli sorunlanı lacağı konferans merkezine yaçözüm getiremiyor, ekonomik bi şimdi de Meclise girmiş bulukın bir semtte yeni bir patlama nuyor. Üstelik yüzde 2'ye yakın programı ile halkı ikna edemiyor. Parti, dinamizmini her geçen gün oldu. İkinci patlamanın sonubir oy artışı ile. cunda ölü ve>a yaralı olup olmaSeçimler saat 18.00'de sona eri yiliriyor. Memur ve emekli kulüdığı hakkında bilgi edinilemedi. yor. Saat 18.30'da yani oy verme büne dönüşüyor. Zirve'ye hazırlık niteliğindeki Bu görünümü ile ve dünkü sesüresinin sona ermesinden yarım îslam ülkeleri dışişleri bakanlaçim sonuçlarmdan sonra Alman saat sonra seçim sonuçları belli rı toplantısı dün devlet başkanoluyor. Elektronik beyinler en son Sosyal Demokratlanmn birbirlelarının gelmeye başladığı saate rine diş gıcırtdan artık her yerden hesaplama yöntemleriyle bırleşikadar yapılamadı. Siyasi karar duyulur hale geliyor. Önümüzdeyor ve "dört yılbk merakı"yarım ki dönemde diş gıcırtılarının da taslaklannın yazıldığı ait komisaat içinde sonuçlandırıyor. Başbakan Kohl'un liderliğinde ha sivrilerek "birbirrıi yeme" nok tede özellikle Suriye ve Mısır arasında süren şiddetli çekişme dıtasıncı uluşmaları, ilk tahminler ki koalisyon, önümüzdeki dört yıl şişleri bakanlarının toplanmasıarasında yer alıyor. içinde Almanya'da iktidarı sürdünı da geciktirdi. Dışişleri bakanDünkü seçim sonuçlarmdan recek. Ancak önünde ciddisorunları, çalışmalarını önceki gün talar var. Her şeyden önce Dışişleri sonra bir gerçeği daha kabul etmamlamaları gerekirken, ilk kez, mek gerekiyor. Alman Meclisi Bakanı Genscher'in partisi Hür Demokrat Parti dün seçim sonuç bundan sonra "daha da renkleni dün ve ancak saat 11.00'de biraraya gelebildiler. Dışişleri Bakalanndan sonra "anahtar parti" ko yor". Çünkü "düzene başkaldıran Yeşükr"in milletvekili sayısı 1983'e nı Vahit Halefoğlu, saat 10.00'da numuna yükseliyor. Bir başka deAvrupa Konseyi toplantılarına yişle hem Başbakan Kohl, hem de göre daha da artıyor. Almanlar 'Yeşıller'den her şey bekliyor. Şim oturum başkanı sıfatıyla katıibir yandan polemikleri, bır yanmak için Strasbourg'a gitıiğin dan aşırı sağ eğilimıyle Hıristiyan di daha da güçlenen Yeşiller'in Alden toplantıda hazır bulunama Sosyal Birlik Purıiu Başkant Stru man Meclisini "hangi yöntemler dı. Dışişleri bakanları toplantısı 5 le daha da renklendireceklerini" uss bundan sonra Hür Demokratsaatlik bir maraton oturumdan önümüzdeki dönemde herkes melarla çok daha iyi geçinmek zosonra dün akşam yeniden birarakla bekliyor. runda. Tüm seçim kumpanyusı Evreırden Islam ülkelerine hükümetinden aynı karşılığı gördüğümüz kanısında değilim. Türkiye'nin NATO'nun bir parçası gibi davranmayacağı sanılıyordu. Ecevit dönemindeki gibi davranmalıydı. Ecevit'in tutumunu büyük takdirle karşılıyoruz. Çünkü o Türkiye'nin konumunu NATO'nun bir parçası olarak degil, bir Ortadoğu ülkesi olarak doğru yerine yeniden oturtmak için çaba harcıyordu. Türkiye'nin içişlerine kanşmak istemiyoruz, ama beurli bir odağın Filistinlilere karşı önyargılı olduğunu görüyoruz. Başbakan Turgut Özal'ın ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in tutumunu büyuk takdirle karşılıyoruz. Bana öyle görünüyor ki, bazı öğrencilerin yasadışı işlere katıldığım iddia eden Türkiye'deki istihbarat örgütleri, ne yazık ki, Filistinlilere karşı önyargıhdır. öğrencilerimiz taciz ediliyor ve yUdınlıyor. Bu nedenie yetkilUerinize protestoda bulundum. Art niyetsiz, haklı bir protesto idi. Türkiye'deki öğrencilerimizden biri kayboldu ve ona ne olduğunu öğrenemedik. Türk baanında Türkiye'nin FKÖ'den Ankara'daki temsilcisi Abu Firas'ı degislirmesini istedigine dair bazı söyientiler yer aldı. Boyle bir istek size iletildi mi. KADDUMİ Hayır. Abu Firas'ı degtştirmeyi duşünüyor musunuz? KADDUMİ Hayır, böyle bir planımız yok. Elbette, Türk hükümeti bunu istemediği sürece. Ama Türk dostlanmızın ikili ilişkilerimizin gelişmesinin önüne dikilen engellerin kalkması için dlerinden geleni yapmaları gerektiği kanısındayım. Bulgaristan'daki Türk azınlıgının durumuna ilişkin genel tavnnız nedir? Bu İslam zirvesinde bu konuda ne yapacakanız? KADDUMİ Şunu söyleyebilirim: Bu sorun, aynntılı biçimde tartışılmalıdır. Biz, Bulgaristan'a gitmek ve durumu yerinde incelemek amacıyla bir özel komitenin kurulmasını öneriyoruz. Oradaki Müslüman azınlığa sempati duyuyoruz ve aynı zamanda Bulgaristan hükümeti ile iyi ilişkiler içinde bulunuyoruz. Bir ülkede her şey paraya dayanıp, alım satım başta geldi mi, aferistler, komisyoncular, lobiciler dört bir yani sanyor. Uçaklarda şık giyinmiş, bond çantalı gezginciler vardır. Otellerde, lüks lokantalarda cüzdanları kalın, püro tüttüren işadamları... Enver Sedat'ın Mısır'ı bir Amerikan güdümüne soktuğu dönemde, "Kahire bir komisyoncular, lobiciler kenti olmuştu" diyor, Ha saneyn Heykel... Hasaneyn Heykel ünlü bir gazetecidir. Hem Nasır, hem de Enver Sedat döneminde önemli görevlerde bulunmuştur. Bizim Cengiz Çandar'la arası iyidir, birkaç kez görüşmüşluğü var. Vurgun ve soygun dönemi kentlerin yüzüne vurur. Avrupa, Amerika ve Japonya'dan pantolonlan jilet gibi ütülenmiş, papuçlan gıcır gıcır adamlar sökün etmeye başlar. Sadece lüks mal satmaları da yetmez. Silahtan gemilere, limanlardan demiryollarına değin uzanan işler açılır, komisyonlar büyür. Silah satıcılarına gün dogar. Komşu ülkelerde savaşlar başlar. Neden olur bu savaşlar, kimin hesabına silahlar patlar, bilinmez. Beyrut bir zamanlar nasıl kaçakçılann yurdu olmuşsa, Kahire Sedat döneminde böyle olmuştu. Bundan sonra Kahire, Beyrut yetmeyecek, böylesi yeni kentler oluşturulacak, yeni pazarlar açılacak. Kimi devlet adamları ülkelerinin kıyı kentlerini silah kaçakçılarına, döviz vurguncularına açarken öğünecekler. Heykel yazıyor; Sedat'ın başkanlığının ilk günlerinde Boeing skandalı başgösteriyor. Mısır Ulusal Hava Yolları, altı tane Boeing 707 almak için pazarlığa girişiyor. Kimler işe karışmıyor, içerden ve dışardan. Suudi haber alma şefinden CİA'nın el ulaklarına değin hepsı sıraya giriyor Komisyon büyük, avanta sınırsız. Parlamento bile yan tutuyor. Bu skandal bitiyor, ardından çelik işi geliyor. ispanya'dan çelik alınacaktı. Kim alacaktı çeliği, ötekine kim satacaktı? Başbakan bu avanta işini kapatmak için çok terledi. Kahire telefon şebekesinin bütünüyle yenileşmesi de ortalığı karıştırdı. Avusturyalı bir işadamına ihale edilirken, Avusturya Başbakanı Kreisky bile işe bulaştı. Tam telefon işi kaparuyordu ki, bu kez de Kahire metro ağı, atom santralı işieri ortaya çıktı. Siz, siz olun metro işlerine iyi eğilin! Çünkü metro halkın ulaşımını kolaylaştırmak için değildir, avantaların paylaşımı içindir. Bu arada istanbul'u gösterenler çoktur. Ait geçitler, üst geçitler, raylı yollar, ithal otobüsler, su motorları gündeme gelir de, bir türlü metro gelmez. nedendir? Her gün sokağa 300 otomobil salan güç metro yaptırır mı? Heykel ışık tutuyor. Assuan Barajı'nın bütün işieri devletleştirilmiş firmalarca yapılırken, boşalma ve kazma sırasında biriken molozları atma işi neden özel bir firmaya verilmişti? Bizdeki açık alanların parklanması, çiçeklenmesi, şurasına burasına bir şeyler dikilmesi neden özel firmafara sunulur? Bir ülkede vurgun dönemleri başladı mı, artık eskiden kalma saraylar da yetmiyor, yöneticiler yeni saraylar, köşkler arıyorlar. Enver Sedat'a ve eşi Cihan'a da Mısır krallarının eski sarayları yetmemiş, yeni saraylar yaptırmışlar. Konuk devlet baskanlarına hazineden tarihsel hediyeler, behiyeler, armağanlar sunulmuştur. Hatta Kissinger verilen firavunlara ait bir hediyeyi kabul etmemış, geri vermişti. Amerikan gazeteleri bunu yazmış. Kral, imparator, hükümdar anlamına gelen firavun sözcüğü bizim dilimizde nedense sövgü gibi kullanılır. "Ne firavundur o, lanet olası!.." Oysa Mısır dilinde firavun bir övgüdür. Gerçi Mısır Müslüman olmadan önce de firavunlarca yönetilirdi. Sonradan her gelen güçlü adam Mısır tahtına oturdu mu kendini bir firavun sanırdı. Romalılardan bu yana Mısır halkı çok kez bağımsızlığını yitirmiştir. Osmanlıların, Fransızların, İngilizlerin yönetimine girmiştir. Kavalalı Mehmet AN, Kral Faruk, Nasır, Sedat kendilerini zaman zaman birer firavun sanmışlardır. Bunların içinde en bahtsızı Enver Sedat'tır; fanatik bir Müslüman kurşunu ile can vermiştir. Ötekiter ya kaçıp kurtutmuş, ya da ecelleri ile gitmiştir. ÇAL1SANLARIN SORULAR1/SORU1NLARI YILMAZŞİPAL BONNVan YALÇIN DOĞAN raya gelmek üzere çalışmalarına ara verdi. Bu arada dışişleri bakanları toplantısında adı geçirilmeden Türkiye'nin takbih edilmesini içeren bir madde "Filistin ve Ortadoğu sorununa ilişkin" karar tasansı metninden tümüyle çıkanldı. Söz konusu 17 sayfalık metnin büyük bölümü Filistin Kurtuluş Örgütü'nün görüşlerine uygun biçimde ve Suriye ile Libya'nın itirazlan Ue Taslak Komitesi'nden çıkarak dışişleri bakanları toplantısının önüne gelmişti. Tasarıya ek olarak Suriye'nin önerdiği bölümde bir paragrafta, "Daha önceki fslam konferansı kararlarına rağmen tsrail ile ilişkilerini doğrudan ve dolaylı olarak sürdüren ulkelerin takbih edilmesi" öngörülüyordu. Türkiye ve Ürdün tarafından yapılan itiraz üzerine, söz konusu paragraf tümüyle metinden çıkarıldı. "Takbih edilmek " diplomatik dilde çok ağır bir tepki olarak addediliyor. Taslağı hazırlayan ait komitede ortaya çıkan şiddetli Suriye Mısır çekişmesi, Dışişleri Bakanları toplantısına da yansıdı. Siyasi Kararlar Taslağını Hazırlama Komitesi'nde Suriye temsilcisi, Mısırlı meslektaşına hitaben konuşurken "Mısır" sözcüğünü ağzına almadan sürekli olarak "Camp David delegesi" olarak söz etti. İki ülke arasında hakarete varan söz düellosunda, taraflardan biri diğerine uluslararası toplantılarda görülmedik biçimde "orospu çocuğu" diye bağırdı. Tartışma, Dışişleri Bakanları toplantısında Mısır Dışişleri Bakanı İsmet Abdüimecit ile Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara arasında da sürdü. İsmet Abdüimecit, ağır suçlamalar karsısında söz alarak, "Suriye'nin Israil ile gizli ilişkiler içinde bulunduğunu ve buna ilişkin belgelerin Mısır'ın elinde olduğunu" söyledi. Bugün akşamüstü başlayacak 5. İslam Zirvesi'nin açıIış otuıumundan önce dışişleri bakanlarının çalışmaları gecikmeli olarak devam ederken, zirveye katılmak üzere gelen devlet başkanlan arasında Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in bulunmadığı dikkati çekti. Irak'ı zirvede dün Kuveyt'e gelen Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı İzzet İbrahim'in temsil edeceği anlaşılıyor. ' * KALİTE kontrolde yetiştirilmek üzere dinamik gcnç elemanlar aranıyor: 556 32 22 Merter "Bu ek gösterge uygulaması" 1 Bu ek gösterge uygulaması bepimizin baş derdi olmakla birlikte bu günku mevzuat karşısında. daima yenik düştügiimüz ekte yoUadığım belgelerle sabittir. 2 Burada ugraş verilecek durum ek gostergenin bugünkii uygulaması degil mevzuatın degiştirilmesi yönünde olmalıdır. 3 Çünkü 2771 Sayıh Vasa ile, yasal bir hak olan, kazanılmış haklar yok sayılmış lise dengi mesleki ögrenim gönnüş ögretmenlere 1. derecenin son kademesinden aylık alsalar bile ek gösterge yönünden 3. dereceye verilen ek gösterge fle yetinmek durumunda bırakılmışlardır. 4 Bu konuda köşenizde dilekte bulunan emekli öğretmen T.A.'nın bugünkü ek göstergesinden fazlası«ı alamayacagını bilmesi gerekmektedir. H.G. İSTANBUL YANIT: Ek göstergelerin, "ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış h a k " sayılmayacağı kurah bir çelişki oluşturmaktadır. Örneğin, 1. derecenin 4. kademesi karşılığı emekli aylığı alan bir devlet memuru (öğretmen), lise dengi meslek okulu mezunu olması nedeniyle yükselebileceği en yüksek derece olarak belirlenen 3. derecenin ek göstergesini alabilmektedir. 1. derecenin 4. kademesinden emekli aylığı almaya hak kazanan pek çok ve çeşitli hizmet sınıflanndan emekJi olmuş memurlar ek gösterge uygulaması yönünden aylık aldıkları derecenin altındaki derecelere verilen ek göstergelerden yararlanabilmektedir. Bu yasal uygulama bizce bir çelişkinin yani sıra bir haksızüğı da içermektedir. Devlet memurlanyia ilgili yasalann, zaman zaman güncel ve köksüz değişikliklere uğraması sonucu kimi memurlann hak kaybına uğramalarına neden olmuştur. Belki de bunun en belirgin örneği ek göstergelerde yapılan bu değişikliktir. Uygulamadaki bu haksızhğın kısa sürede düzeltilebilmesi dilek ve umudu ile öğretmenlerin, öğrenim durumları ile ilgili olarak belirlenen ek göstergelerine göre emekli ayhklarına uygulanan gösterge tablolannı sunuyonız. (İLK 4 DERECE) ÖCRETMENLER GÖSTERGE TABLOSU 1 1. 1. Derect IDotcc 3. Dotct 2.420 I.9S5 1.520 1.115 2.480 1010 1.565 1.150 SORU: Rumların • Islam ZirvesVnde atağı KUVEYT (Cumhuriyet) Üç gündür Kuveyt'te bulunan ve Kıbns Rum Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu'nun bir mesajını Kuveyt Emiri'ne getiren Rum İçişleri Bakanı Dinos Mihaitides, Kuveyt Dışişleri Bakanı Seyh Sabah, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk ElSara ve FKÖ Siyasi Daire Başkanı Faruk Kaddumi ile görüştü. Olayın diplomatik skandal sayılan yani, görüşmelerin İslam Zirvesi'nin yapılacagı ve sadece İslam ülkeîeri liderlerinin girebildiği konferans merkezinde gerçekleştirilmesi oldu. Rum İçişleri Bakanı Mihailides, Kipriyanu'nun mesajını Kuveyt Dışişleri Müsteşarı'na iletmişti. Türk diplomasisi, Rum bakanın, Kuveyt Emiri ve Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin önüne geçmek için uğraştı. Ancak bu çabalar sonuç vermedi. Edinilen bilgiye göre 5. İslam Zirvesi'ne ev sahıpliği yapan Kuveyt ile Kıbns Rum Kesimi arasında sıkı ekonomik ilişkiler bulunuyor. Kuveyt'in Kefkoşa Larnaka karayolunun yapımının finansmanını üstlendığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Kipriyanu'nun, Kuveyt Emiri Seyh Cabir'e gönderdiği mesajda, ikili ilişkilere değiniliyoı ve Kıbns sorununa ilişkin Rum göriışü anlatılıyor. Rum Bakanın, Türk çıkarlarına yönelik diplomatik atağı. FKÖ Siyasi Daire Başkanı Faruk Kaddumi ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk ElSara ile yaptığı görüşmelerle gerçekleşti. E\ sahibi Kuveyt, diplomatik göreneğe uymayacak biçimde Mihailides'in Kaddumi ve Sara ile İslam Konferansı Örgütü üyelerine ayrılan konferans merkezınde görüşmelerine imkân tanıdı. Daha da öteye geçerek, Kuveyl Dışişleri Bakanı. Mihailidcs'i kabul etli. î. 2.540 2.065 1.610 1.185 4. 2.600 2.120 1.655 1.220 5. 6. 7. Kadcmc KKtemt 2.240 1.765 1.310 1.820 1.355 8. 1.880 1.410 9. Kadttnc 1465 2.180 1.710 1.265 4. Dence (Imulyi a n t yttkKkötrrtimi Mdmkr) ÖCRETMENLER: GÖSTERGE TABLOSL 2 1. Kadeat 1. Derece 2. Dencc 3. Dcnce 4. Derece 2.120 1.955 1.520 1.115 2 2.180 2J)10 1J65 1.150 4. 5. 3. KadeoM Kadeat kKfcnc 2J40 2.065 1.610 1.185 2J00 2.120 1.655 1.220 2.180 1.710 1.265 iDkot Kadrac K«fcmt k a d r n t 2J40 1.765 1.310 1.820 1.355 1.880 1.410 1465 6. 7. S. 9. (Ltar «ya <fcafl okıdv Mil 1 r*k moltU nyı ıHuik ötRBİmi btdmkfte, oruokol ül a a u j y*k nakU nyı kUk <*«imi Mdmkr) ÖCRETMENLER: GÖSTERGE TABLOSU 3 4. S. 1. 2 3. Kadtne Kadrmc KadeaK Kademe Htttmt 1. Derece 1 Dence 3. Derece 4. Derece 1.820 1.655 1.520 1.115 1.880 1.710 1.565 1.150 1.940 1765 1.610 1185 2.000 1.820 1.655 1.220 1.880 1710 1.265 bdeme 1.940 1.765 1.310 6. 7. 1.820 1.355 9. 8. KadeoM Kadene 1.880 1.410 1.465 (Lbr «yı b t denfiraataklwy« Irlulk ötrniml UUmdtr)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle