Katalog

CUMHURİYET/6 HABERLER 22 OCAK 198 tşsizlik dayanışması Iki a ÜMİT OTAN tek tencere ekmek paramızı çıkartmaya calıştık. Kazandığımızı böliiştük. Ayn kaynayan tencerelerimizi birleştirdik. Aynı şeyleri yedik. tşte bugun cebimizde 500'er liralarla kapı önündeyiz. "On giindiir patates ile idare ediyorduk. Sanki kalbime doğmustu para alamayacaklan; bugün de patates yaptım" dedi ve sürdürdü Gulizar Soysal: "Bu çocuklara para olmadığını nasıl anlatınm? Kocama nasıl kızanm? Gözleri gorraediği halde bizi hic kimseye rnuhtaç etmemeye çalıştı. Kunı ekmege razıyım. Fabrikanın sahiplerine çok kızıyorum, ama kızmak yetmiyor ki, bunlara dur diyecek kimse yok mu?" ömer Koşarer, 19 yıl emek verdiği fabrikasında iş kazasına uğramış, iki parmağını kaybedip malul olmuştu. Ancak malullük derecesi iki ayrı kurumdan yüzde 41 ve yüzde 20 olarak farklı saptanınca malullüğü bir işe yaramamış. "Şurda az bir zaman kalmıştı, ama yapılacak bir şey yok" diye yakındı ve şöyle konuştu ömer Koşarer: "Bugün beş yüz lira oende, 520 lira da Ahmet'te var. Tüm scrmayemiz bu. Büyük umutla, fabrikadan bir seyler verirler diye bekledik, ama olmadı. tki aile birlikte kalkalım dedik bu yükün alündan, ama göriiyorsunuz o da olmadı. Bu yaştan sonra nerede iş bulunız, nasıl çalışınz? llkokul ikiye giden Musa'nın okul zamanı yaklaşıyordu. Musa önlüğünü giyerken biz de izin istedik. Musa annesine usulca, "300' lira karne parası ne olacak?" diye soruyordu. Annesi Gülizar, bağırarak yanıtlıyordu oğlunu: Öğretmenine karne parası yok de. Babam işten atıldı de. Hiç para da vermediler de. Mecliste kan bağışı nkara (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'de Kızılay tarafından başlatüan kan bağışı kampanyasında ilk olarak TBMM Başkanı Necmettin Karaduman kan verdi. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kemal Demir'in de hazır bulunduğu strada, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman i/t Başkanhk Divanı üyeleri sırayla 400 cc miktarmda kan bağışında bulundular. Kampanya sırasında, milletvekilleri ve Meclis personeli de bağışta bulunacaklar. Vzun yıllar birlikte çalıştıklan fabrikalarından atılan iki özürlü arkadaş, ailelerini geçindirmek için bütçelerini birleştirdi. İZMİR Musa, babasını bekliyordu. Fabrikadan gelecek ve ona 300 lira karne parasını verecekti. Annesi pencereden hiç aynlmıyordu. Gözleri görmeyen babası üç aydır ücretli izine aynlmasına karşın hiç para alamamış, borç harç aldığı naylon çantaları pazarda satarak kendilerine bakmaya çabalıyordu. Okul saati yaklaşıyor, Musa sabırsızlanıyordu. Toroslar, çamurlu yolları ve ayakta zor dumyormuş izlenimi veren gecekondularıyla Izmir'in hizmet açısından hiç ulaşılamamış bir yöresi. Balçık haline dönüşmüş sokağı zorlukla aşıp, Musa'nın babası Ahmet Soysal ve aylardır birlikte kazanıp birlikte yedikleri "kader" arkadaşı Ömer Koşarer ile birlikte evlerinin önüne geldiğimizde, iki ailenin tüm sakinleri sokağa fırladı. tlk som Ahmet SoysaJ'ın eşi Gülizar'dan geldi: Para verdiler mi? Ahmet Soysal ile Ömer Koşarer mutsuzdular, bitkindiler, yanıtlan çok cüızdı: Hayır, fabrikayı kapadılar, haklannızı da mahkemeyle alırsınız dediler. Hep birlikte bir oda ve mutfaktan oluşan gecekonduya girerken, Musa içeri girmedi, kapıda oturup ağladı. Hiç kimse onun neden ağjadığmı bilmiyordu. Hiç kimsenin ona bakacak hali yoktu. Araeuarı hernen ihbar edin ANKARA (Cumhuriyet Bıı rosu) Çalışma ve Sosyal Gij venlik Bakanlığı, yurtdışında i bulmak isteyen vatandaşlan uya rarak, iş bulma vaadiyle kendi lerinı Kanada ve Batı Avrupa ül kelerine götürmek isteyen aracı lara inanmamalannı istedi. Ko nuyla ilgili olarak yapılan açık lamada, bu gibi aracıların İş v İşçi Bulma Kurumu veya emnı yet makamlanna ihbar edilm« leri istendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlil Bakanlığı'nın açıklamasında "Aracılar tarafından iş bulrm vaadiyle bazı vatandaşlanmızır Kanada'ya ve başta Federal Al manya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine götürüldükler öğrenildi" denilerek, vatandaşların yasadışı yollardan bu ül kelere gitmelerinin, o ülke makamlannın yeni bazı önlemleı olmalanna yol açtığı kaydedildi. Kanada hükümetinin 8 ocakta yapılan bir açıklamayla Türk vatandaşlarına vize uygulamasına başladığı anımsatılarak, Batı Avrupa ülkelerinin 1973'den beri yeni işçi alımını durdurduğu ve bu ülkelerin transit yollar üzerindeki diğer devletlerle anlaşarak vizesiz gezenlerin bu ülkelerin sınırlarından da geri çevriimelerini sağladıklan belirtildi. Çalışma Bakanlığı uyardı Inönü, Coşar'ı ziyareî etti nkara (OJL) Sosyaldemokrat Halkçı Parti Genel Başkanı Erdal tnönü, Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar'ı dün makamında ziyaret ederek, bir süre göruştü. Inönü, Ziyaretten sonra yaptığı açıklamada, yargımn bağımsızlığınm ve rahat çalışmasının ana muhalefet partisi olarak başlıca amaçlanndan biri olduğunu söyledL SHP Genel Başkanı Inönü, "Ziyaretimiz çok yararlı oldu. Sayın Başkan yargımn sonmlan konusunda geniş açıklamalarda bulundu" dedL DSP: Dar gelirli baştan savılacak A nkara, (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı / l Rahşan Ecevit, hükümetin hazırladığı yeni sağlık hizmetleri yasa tasarısım eleştirerek, "Hukümet sağlık kuruluşlannı, hizmetten çok kâr amacı gtiden birer ticari işletmeye dönüştürme eğilimindedir" dedi. Ecevit, "Hükümetin tutumundan ve niyetlerinden anladığımıza göre varlıklı hastalar her ihtimamı görecek, dar gelirli hastalarsa baştan savılacaktır" diye konuştu. MUSA'NIN KARNE PARAS1 Onceufak te/ek altmlar bozduruldu. Pazarlarda satüan naylon çantalar az para getiriyordu. Bütçe küçülünce Soysal ve Koşarer aüeleri tek tencere kaynatmaya başladı. Fabrika kapandığı gün ceplerinde SOO'er lira vardu Haklannı da alamamışlardı. tlkokula giden Musa "300 lira karne parasının" derdine düşmüstü. Gözleri görmeyen Ahmet Soysal ile iş kazası sonucu parmaklan kopan ömer Koşarer, yıllardır aynı fabrikada çalışıyorlardı. Üç ay önce "iicretli irin"e çıkarılmışlar, ancak bu süre içinde hiç para alamamışlardı. Kiralar birikmiş, bakkal borcu kabardıkça kabarmıştı. tki aile bir araya gelip, önce ufak tefek altınlar bozdurulmuş bir süre böyle idare edilmişti. Daha sonra borçlanılarak alınan naylon çantalar satılmaya başlanmış, küçülen bütçe ile iki ev için tek tencere kaynamaya başlamıştı. "Bir elin nesi var?" diyordu Ahmet Soysal. Fabrikalarının açılacağına inanıyordu her iki arkadaş. O gün karar günüydü. 500 arkadaşlanyla birlikte bekleştikleri fabrikalarının önünde, kapatılma haberini almışlar, hiç ödeme yapılmayacağını öğrenince kolkola kırık dökük evlerinin yolunu tutmuşlardı. "Biraz konuşalun" dediğimizde, "DUerseniz evimize gidelim, bir çayımızı içersiniz" dediier. Gittik, konuk olduk. Ahmet Soysal'ın eşi Gülizar Soysal, "Biz şimdi ne yapanz?" diye sızlamrken, ömer Koşarerin eşi Aynur Koşarer bir köşede oğlu Banş'a sarılmış ağlıyordu. Ahmet Soysal anlatmaya başladı: Adana'dan bu iş ugnına 14 yıl önce kalkıp lzmir'e geldim. Az kazanıyorduk, ama geçinip gidiyorduk. Sonralan zorlanmaya başladık. Büyük kjzım GiiUüytt annemin yanına verdik. Musa, Hatice ve Burcu yanımızda kaldılar. Üç aydır ücretli izin diye bizi snründurdüler. Arkadaşım Ömer ile dayanışma yaptık. Pazarlarda naylon çanta satarak Hilmi Fırat DYP'de A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Eski Deniz Kuvvetleri /*. Komutam ve eski senatör emekli Oramiral Hilmi Fırat DYP'ye girdi, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Fırat'ın partisine katılması nedeniyle duzenlenen lörende yaptığı konuşmada "son zamanlarda çağdaş kıyafet arayışına girilirken, çağdaş devlet kaçınlıyor, aslolan önce böyle devleti kurmaktır, çağdaş olan her şey ondan sonra gelir" dedi. TKİ, SEKA ve Güneş Sîgorta'da sözleşme TKİ'ye bağlı 13 işyerindeki 30 bin dolayında işçiyi ilgilendiren sözleşme ile birinci yıl ücretlere yüzde 3040, ikinci yıl için ise yüzde 23 oranında zam yapüdı. tş Sendika Servisi Türkiye Kömür İşletmeleri, SEKA ve Güneş Sigorta'da toplu iş sözleşmesi imzalandı, TKİ'ye bağlı 13 işyerinde çahşmakta olan 30 bin dolayında işçiyi ilgilendiren sözleşme ile birinci yıl ücretlere yuzde 3040 arasında, ikinci yıl için ise yuzde 23 oranında zam yapıldı. Türkiye Madenİş Sendikası ile Kamu Sen arasında varılan anlaşmanın imza töreninde konuşan Devlet Bakanı Kâzım Oksay, "sosval yardunlaria verilen ücret artışının çıplak ücrete yansıtılmasım" istedi. Oksay, imzalanan toplusözleşme ile TKİ'de ilk işe giren bir işçinin brüt 100 bin TL. dolayında ücret alacağını belirtti ve "Şu anda asgari ücret 41 bin 400 diyenlerin bu rakam karşısında kulaklarının çınlamasını istiyorum" dedi. Oksay, 1987 yılında işçi ücretlerinin iş değerlendirmesi esasına göre belirleneceğini de kaydetti. SEKA'DA SÖZLEŞME İzrrüt muhabirimizin haberine gore, Seka'da Selülözİş Sendikası ile Kamu İşverenleri Sendikası arasında 6.5 aydır süren toplu iş sözleşme gorüşmeleri dun sonuçlandı, 1 Temmuz 1986 tarihinden geçerli olan sözleşmeyle sağlanan zam oranının yüzde 35 dolayında olduğu, sosyal haklarla birlikte bu miktarın yüzde 50'ye ulaştığı belirtildi. 10 bin 250 işçiyi ilgilendiren sözleşme, ikinci yıl zammının 6'şar aylık olmak üzere iki ayrı diîim halinde uygulanmasını öngöruyor. GÜNEŞ StGORTA Şeker Sigona'da grevi devam eden Basisen Sendikası aynı işkolundan Güneş Sigorta'da iki yıl için yuzde 121 artış getiren sözleşme bağıtladı. Guneş Sigona işvereni ile Basisen arasında bağıtlanan sözleşme ile ucretlerde 1. yıl yuzde 35 artı 25 bin, 2. yıl >uzde 30 artı 20 bin lira ücret artışı sağlandı. 8 yıllık, lise mezunu ve ücreti 153 bin lira olan bir işçinin buna göre, 1. yıl ücreti 240 bin lira ve 2. yıl 340 bin lira olacak. 154 işçiyi kapsayan Guneş Sigona sözleşmesi ile ayrıca önemli sosyal hak artışlan sağlandığı bildirildi. Öte yandan Ağaçîş'in Düzce'de kurulu Teorodam işçileri için 1. yıl <y 30 artı 8.000 lira, f 2. yıl için Vo 30 artış sağlandı. IZMİR'den HIKMET CCTINKAYA Sözleşmeli Personel Sanctsu* ÎETT otobüsü çukura düştü Tstanbul Haber Servisi Caddelerde yapılan kazılardan A sonra asfaltın gerektiği şekilde doldurulmaması nedeniyle EminönüYedikule arasında çalışan belediye otobüsü yolda kaldı. Dün sabah 9.30'da Eminönü'nden hareket eden belediye otobüsü, Cağaloğlu yokuşundan Ebussuut Caddesi'ne döneceği strada arka tekerleği, asfaltın aniden çökmesi üzerine yoluna devam edemedi. Otobüsün tam kavşakta yolu tıkaması üzerine aksayan trafık nedeniyle araçlar, bir süre Cağaloğlu istikâmetinden gitmek zorunda kaldılar. IZMİK Sözleşmeli personel uygulaması, Kamu Iktisadi Kuruluşlan'mn tüm kesimlerinde yasama geçiyor. PTT'deki sözleşmeli personel sanctsımn arduutan, THY'de de aynı yöntem uygulamyor. PTT kapsamında, "daha iyi ürettm ve hizmet" sloganıyla genisletilmeye baslanan "söıleşmeUpersonel" uygulaması, çalışanlar arasında bir tedirginliği de ortaya çıkardı. Çalısanlar, sözleşme süresinin bir yıl olduğunu, tüm yetkilerin yöneticilerin elinde bulunduğunu söylüyorlar. Yönetıcinin, sözleşmeli personelm maaşmdan, gurev belirlenmesıne değin tüm yetkileri elinde bulundurması huzursuzlugun ana nedenini olusturuyor. Genis boyullu olan bu yetkilerin çalısanlar açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı tartısma konusu. PTT'de "sözUfmebpersonel"sloganı, THY'de de aynı tümcelerle ortaya atıhyor: Sözlefmeii oİ, ytlda 1 milyon Ura kazan... Bu uygulamamn tam tersi, yani kuskulann ana nedenı olarak ortaya çıkan sorun ise, şu biçimde yorumlanıyor: PTT'de ve THY'dekt yöntem, siyasal kadrolafmayt sağUona amacına mx dönük? Sözleşmeli personel ile imzalanan hizmet sözleşmesinin ekinde yer alan, "Ife ahnma özel şartlan" ise aynen şöyle: 1 İlgili, iş durumuna göre normal çalışma saatleri dışmda, cumartesi ve pazar günleri ile resmi ve dini bayram latiüeri dahil olmak üzere ayda 100, yılda 1000 saate kadar çalışmak zorundadır. Bu çalışmalar için sözleşme ücretinin lespitinde fazla mesai ücreti dikkate alındığından ayrıca ödeme yapılmaz, ancak haftada bir gün tatıl hakkı mahfuzdur. 2 tfin yürütülmesinden sorumlu müdürler ve daha üst kademe yönelicileri, yukanda belirtilen çalışma dazenini sağlamak ve işin bitimine kadar çalışmakla ytikümlüdtirler. 3 Tesekkiil, personeli başko bir yerde sürekli olarak görevlendirebileceği gibi, farklı ücret verilmesi gereken aynı veya değişik unvanlı göreve nakledebilir. Bu durumda, daha üst bir göreve atanan personele yeni görevinin, bulunduğu görevden, daha alt bir göreve atananlara da bu görevleri için tespit edilen ücret üzerinden, devam eden mukavele süresi içinde kalmak üzere ödeme yapılır. THY'ye gelince: Devlet Hava Meydanlan Genel Müdürlüğu 'ne bağlı 3 bine yakın çalışanın ise yüzde 9O'ı sözleşmeli konumuna getirildi. Kısa bir süre sonra Türk Hava Yoları 'na bağlı olarak çalışanlann da en kısa sürede "sözleşmeüpersonel"konumuna girecekleri öğrenildi. Bu konudaki gelişmeler şöyle özetlenebilir: Sözleşmeli Personel Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte, büyük personel kapasitesine sahip kamu kuntluşlan, neyapacaklannı kestiremez bir tutum içinde sessizliğe bürünürken, THY elini çok çabuk tuttu. Koşullar son derece özendirici idi. Aylık maaşı 5060 bin lira dolayında olan personele, 150 bin lira teklif ediliyordu. Büyük bir bölüm düşünmeden geçti. Bunda havayollannda çalışan personelin çoğunluğunun özelyetiştinlmiş olması, buna bağlı olarak işten çıkanlma korkusunun azlığı, şüphesiz önemli bir etken. Ancak Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Keleş'in sözleşmeli personel saytsmm yüzde 7080'lere ulaştığı bir dönemde, kalanlan da sözleşmeli yapmak için özel bir çaba harcaması ve toplantılar düzenlemesi, akla hemen, "Neden bu kadar acele ediyorlar? Acaba havayoUanıun özelsektört devrigünceüesiyor mu?"sorusunu getiriyor. Türk Hava Yolları yetkililen ise, konu ile ilgili aynntılı açıklama yapmaktan kaçınıyortar. THY'nin özel sektöre devri uzun zamandır söz konusu. Amerikan Morgan Guaranty fvmasınm verdiği rapor inceleniyor. Ancak Türkiye'de yer hizmetlerinin, kargo ve uçak hizmetleri olarak ayn kuruluşlar tarafından yapılmamast, ' •öıelleftirmeyi güçleftiren bir öğe'' biçiminde yorumlanıyor. Şu anda THY kapsamında beş ayn statüde personel çalışmaya başladı. Bunlar kadrolu personel, sezonhık personel, geçicı sözleşmeli personel, daimi sözleşmeli personel, bir yıllık sözleşmeli personel... THY'de temizlik işlerinde çalışan bir hizmetli 61 bin lira brtit ücret alırken, bir yıllık sözleşmeli bekçinın aylığı net 120 bin liraya geliyor. Bu büyük farklılık elbet belirli sorunlan beraberinde getiriyor, tedirginlikler yaratıyor. Maaşlar arasmdaki büyük aynm, Kamu Iktisadi Kuruluşları'nda bir dalgalanmaya yol açıyor. Bir PTT çalışanımn haklı seslenişine kulak verelim: "GeneJde çahşan arkadaşlanmum etine mtmur olarak 50100 bin Ura arasında bir para geçiyor. Ancak sözleşmeli olması durumunda yılda en az J milyon lira para geçectgini duyunca, düşünmek zorunda kahyortar. Ben de 1 milyon lirayı düşününct sözleşmeli personel olmayı kabul ettim. 1 yıllık sözleşme imzalayacağım. Bu uygulama ileride siyasal kadrolaşmayı da hızlandırabilir, çünkü her isteyen sözleşmeli olmayacak, biraz da idarecilerin inisiyatiflnde olacak." Türk Hava Yollan 'nın da ortağı olduğu "alttn yumurtlayan USAŞ"ta da durum aynı özellikleri taşıyor. Bu kurumda çalısanlar da endişeli beklemede. Sözleşmeli personel sancısının özeti bu. Şimdi şu soruyu yönetelim: Siz olsaydımz ne yapardımz? 5 idam dosyası TBMM'de / Hidayet Sayın, Necip Kaya ve Mustafa Kaplan'a ait idam dosyası dün TBMM'ye geldi. Yayın yoluyla komünizm propagandası yaptığı savıyla yayıncı Hüseyin Kıvanç'ın yargılanmasına dün devam edildî. tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, esas hakkmdaki görüşünü açıklayan Savcı Cevdet Varol "Halk Demokrasisı" adlı kitap için beraat, diğer 6 kitap ve broşürde ise komünizm propagandası yapıldığı gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. 20 sanıklı ikinci TKP davası Izmir DGM'de başladı. * stanbul Haber Merkezi Sedat Yüksel, Şehmuz Yüksel, Ecevit'e bir beraat daha Tstanbul (uba) Kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı  Bülent Ecevit, yargılandığı davalann birinden daha beraat etti. Ara seçimler sırasında DSP'nin Falih'te duzenlediğı açıkhava toplantısında konuk olarak konuşan Ecevit Siyasi Partiler Yasası'nın 119. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle yargılanıyordu. Eyüp Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, suçun unsurlarının oluşmadığı kararma varıldı ve beraat kararı verildi. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit ile birlikte ara seçimlerden sonra ilk kez Izmir'e "teşekkür" gezisine çıkıyor. Hkanan sözleşmelere çözüm arayışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu kesiminde çalışmakta bulunan 650 bin dolayında işçi ile ilgili olarak Türkİş'e bağlı sendikaların önlerine çıkan engeller dun Türktş'te duzenlenen bir toplantıda değerlendirildi. TürkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, 17 sendika temsilcisinin katıldığı toplantının Kamu tşveren Sendikalan'na karşı bir tavır belirleme toplantısı olduğunu söyledi. Şevket Yılmaz, Kamu Işveren Sendikalan ile TürkIş'e bağlı sendikalar arasında, toplusözleşmelerdeki çıkmazların değerlendirileceğini belirtti POLİSLERLE TARTISMA Duruşmadan çıkarılmak istenen avukat Kumkumoğlu, "Ben hukuku savunuyorum. Beni salondan çıkarırsanız, bu sanıklar kendilerini nasıl savunacaklar" dedi. Kumkumoğlu, polislerle tartışırken. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) Kamu kesimindeki toplu iş sözleşmeierinde Türkİş'e bağlı sendikaların önlerine çıkan açmazlarla ilgili olarak da Türk : İş Yönetim Kurulu'nun Kamu İşveren Sendikalan ile ilgili görüşleri ise şu başhklar halinde eie alındı: "Kamu İşveren Sendikalan nın yasal dayanağı yoktur. Müzakerelere yetkili yöneticiler yerine uzmanlar katılmaktadır. İşçi sendikalan seçilmiş yöneticiler göndermektedir. Kazanılmış hak halindeki maddelerin müzakere konusu edilmesine karşı. işçi sendikalannın yeni teklifleri müzakere konusu edilmek istenmiyor." Türkİş Genel Merkezi'nde dün duzenlenen toplantıya katılan sendikalar ise şunlar: "Tezkooptş, Petroltş, Agaçtş, Türkiye Madentş, Likattş, Tanmİş, Dokgemiİş, Tekgıdaİş. BASS, YolIş. Tesİs, Habertş. Basmİş, Belediyeİş, Sağlıktş, Toleyis." Evren, haritalan övdü A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Harita Genel f \ Komutanlığı 'm gezen Cumhurbaşkam Kenan Evren, Türkiye'de haritacılığın dünya ölçüsünde iftihar edüecek düzeyde olduğunu söyledi. Milli Savunma Bakanlığı 'na bağlı Harita Genel Komutanlığı 'na dün saat 10.00'da gelen Cumhurbaşkam Kenan Evren, ziyaretiyle ilgili olarak "Yenilikleri adım adım takip etmekîeler. Son yenilikleri, yeni alınan araç ve gereçleri görmek istedim" biçiminde konuştu. Evren'in bu açıklamasından sonra basın mensuplart dtsanya çıkartıldı ve Evren'e Genel Komutan Tümgeneral Ölkekul tarafından çalışmalarla ilgili bir briflng verildi. Gazeîeciler için üniforma nkara (a.a.) Genelkurmay Başkanlığı, Silahlı Kuvvetlerin basına açık tatbikatlanm izleyecek gazeteciler için tek tip üniforma geliştirdi. Gazeteci üniforması dün, Genelkurmay Genel Sekreterliği Basın Yayın Şube Müdürü Yarbay ömer Keçecigil tarafından tamtıldı. Yeni gazeteci üniformaları bu yıl yapılacak tatbikatlardan başlayarak, basın mensupları tarafından kullamlacak. Yazlık ve kışlık olarak ayrı ayn hazırlanan üniformaların modeli, gazetecilerin ihtiyaçları düşünülerek, diğer askeri üniformalardan farklı çizildi. Bu amaçla, kolda kalem cebi, pantolonda kaset veya filmlerin girebileceği büyüklükte körüklü cepler üniformaya eklendi. largıç ile avukat tartışması İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davasında yargıç Naci Tanverdi ile avukat Kemal Kumkumoğlu tartıştılar. Tartışmanın büyümesi üzerine yargıç Tanverdi, önce mübaşir vasıtasıyla salondan çıkartmak istediği avukat Kumkumoğlu için daha sonra polis çağırdı. tstanbul Haber Servisi Cinayet suçundan idam istemiyle yargılanan ve yaşam boyu hapis cezasına çarptırılan iki sanığın duruşmasında, ücretsiz olarak sanıkların avukatlığını yapan Kemal Kumkumoğlu, yargıç Naci Tanverdi tarafından ikinci kez duruşma salonundan çıkarıldı. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bir onceki duruşmasında reddi hâkim talebinde bulunan ve hâkimle arasında meydana gelen tartısma sonrasında duruşma salonundan çıkanlan avukat Kemal Kumkuç mk moğlu, dün yapılan duruşmaya yeniden geldi. Yargıç Naci Tanverdi'nin Kumkumoğlu'na adını sormasıyla başlayan tartısma sırasında Kumkumoğlu, "Benim ismim dosyanın üzerinde yazıyor. Kim olduğumu gayet iyi biİiyorsunuz. İlkokuJ ögrencileri gibi isim yoklaması yapmayın" dedi. Bunun üzerine yargıç Tanverdi, Kumkumoğlu için zabırlara, "Sanıkların vekili olduğunu söyleye'ıı bir şahıs..." diye yazdırdı. Mahkemenin usule uygun yargılama yapmadığını öne suren Kumkumoğlu, yargıcın "Ben yanlış yapıyorum, git şikâyet e l " demesi üzerine, "22 yıllık avukatım, 'Ben yanlış yapıyorum, git şikâyet et' diyen hâkim görmedim" dedi. Tartışmanın büyümesi üzerine yargıç Tanverdi, önce mubaşir vasıtasıyla salondan çıkarmak istediği avukat Kumkumoğlu için daha sonra polis çağırdı. Polisin kendisine duruşma sırasında müdahale edemeyeceğini söyleyen Kumkumoğlu, konuşmasını tamamladıktan sonra salondan ayrıldı. Mahkemede meydana gelen olay üzerine yargıç Tanverdi, bir tutanak tutarak avukat Kumkumoğlu'nu mahkemeye hakaret ettiği iddiası ile savcılığa şikâyet etti. Tutanaktan sonra karannı açıklayan mahkeme, 2 yıl önce Kumkapı'da Kadife Billiç adh kadını kaçırıp öldürdukleri one sürülen Ekrem Şeniilke ve trfan Altuğkoç'u önce ölüm cezasına çarptırdı. Sanıkların "küllür seviyeleri ve açık ikrarlanm" goz önunde bulundu ran mahkeme, cezayı yaşam boyu hapse çevirdi. 2 ÖMÜR BOYU DAHA Birlikte yaşadığı Durdağ Çapan ile bir olup kocasını öldürmek suçundan yargılanan Kerime Sandıkçı ve imam nikâhlı kocası Durdağ Çapan, yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldılar. Amerikalı Öğretmen Sendikası başkanı: Sendika yasağına şaşırdım tşSendika Servisi Amerikan İşçi Sendikalan Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öğretmen Sendikası Başkanı Albert Shanker, öğretmenlerin hiçbir örgütlenmesinin bulunmadığı bir ülkeyi ilk kez duyduğunu söyledi. Shanker, "Gittiğimiz ülkelerde öğretmenlerin sendikalan yoksa, hiç değilse dernekler olarak çeşitli örgutlenmeleri vardı. En kölüsu ile devletin kurdurduğu örgütlenmeler gördüm. Ancak ilk kez bir ülkede öğretmenlerin hiçbir örgütlenmesinin bulunmadığına lanık olu>orum. Şaşkınım" dedi. Sendikal temaslar için çeşitli ülkeleri dolaştığına bu arada yurtdışında bulunan eski TÖBDER Başkanı Gültekin Gazioğlu ile karşılaştığına işaret eden Amerikalı sendikacı, "Türkiye^ deki öğretmenlerin durumu ile ilişkili anlalılanlar bana inandırıcı gelmemişti. Gözümle gormek ve oğretmenlerle gönışebilmek icin Turki>e">e gelmek istedim. Ancak Türkiye'de göruşebilmek için hiçbir öğretmen kuruluşu bulamadım. Durumları ile ilgili bilgi alacak hiçbir orgutlenme yok. Sadece başka işkollarından bazı Türk sendikacıları ile görüşüp öğretmenlerin her tur örgutlenme yasağı içinde olduklarını öğrendira. Bu arada bir yargı karan olmadan üniversitelerden, liselerden görevden uzaklaştırılmış bilim adamları, eğitim elemanları olduğunu öğrendim. Tek tek göriiştüğüm üniversileden aynlmış ve üniversiteye devam eden büim adamlannın her iki grubunun da VÖK'ten yakındıklarına tanık oldum. Hiçbir eğitim elemanı durumundan memnun değil" şeklinde konuştu. BAP "kurulmuş" sayıldı A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi Jm. Cumhuriyet Başsavcılığı'nm Büyük Anadolu Partisi'nin kurulmamış sayılmasmın tespiti için yaptığı başvuruyu reddetti. Böyleee BAP kurulmuş bir parti niteliği kazandı. BAP, 28 Eylül ara seçimlerinde radyo ve TV'de "özal'a dur de, Erdal'a yol verme" sloganıyla ilgi toplamış ve seçimden sonra da kendisini feshederek DYP'ye katılmıştı. \etkili sendika üç ydda beürlendi lşSendika Servisi Makine Kimya Endüstrisi'ne bağlı Ağaç Sanayii Ürünleri fabrikasında yetkili sendika 3 yılda belirlenebildi. 416 işçinin toplusözleşme yapma yetkisini Türkİş'e bağlı Ağaçİş Sendikası aldı. MİSK'e bağlı TürkAğaçSen, Hakİş'e bağlı Öz Ağaçİş ve Ağaçİş Sendikalan arasındaki 3 yıldır çözümlenemeyen yetki sorunu nedeni ile toplusözleşme hakkını kullanamayan işçiler için Ağaçİş 13 şubat günü ilk kez sözleşme masasına oturacak. Yetki sorununun yargıya da gittiği işyeri için Ağaçİş sahte üye fişi duzenleme suçundan Turk AğaçSen yöneticileri aleyhine dava açmış bulunuyor. Gözaltında Kaybolanlar toplaîıldı / ' stanbul Haber Servisi Yalçın Yaymları tarafından basılan Kürşat lstanbullu'nun Gözaltında Kaybolanlar adlı kitabı, tstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla toplatıldı. 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 14.1.1987 tarih ve 87/3 nolu toplatma karannda, kitabın TCY'nin 159/1 ve 311. maddelerini ihlal eder nitelikte olduğu belirtildi. Kitapla ilgili olarak yayınevi sorumlusu tsfendiyar Erzik'in 3 Şubaı 1987 günü saat 14.00'te /stanbul Cumhuriyet Savalığı Basın Bürosu'nda ifadesinin alınacağı bildirildi.